17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2009 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR CMYB C M Y B Modern bir Cantona masalı Ken Loach’un ‘Eric’in Peşinde’ adlı filminde eski futbolcu Eric Cantona kendini oynuyor. Postacı Eric’i canlandıran Steve Evets ise En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday. UĞUR HÜKÜM CANNES - Bir gün önce izlediğimiz Lars von Trier hayatta (anlaşõlan) ne kadar yal- nõzsa, bireysel ve psikolojik kaygõ, kuşku ve inançlarõnda kaybolmuşsa, 73 yaşõndaki Ken Loach da o denli dostlarõyla, dayanõşma içinde, kolektif ve “İnsan”dan emin yaşõyor. Ken Loach şenliğin 6. sabahõnda, muhteme- len şimdiden tüm sabahlarõn en şen ‘iç açı- cı’ yönetmeni oldu. Usta bu kez bizi ağlattõ- ğõndan daha fazla güldürerek gönlümüze merhem sürdü. Loach oldu bitti si- nema dünyasõ- nõn en “anga- je”, dire- n i ş ç i , emekçi ve çalõşan yõğõnlardan, sõnõflar- dan; ezilen, horlanan, dõşlanan halklar, top- luluk ve insanlardan yana sanatçõlarõndan biri, hatta zaman zaman birincisiydi. Son filmi “Looking for Eric / Eric’in Peşinde” bu inançlõ yaşamõn, sanat- çõnõn kamerayõ, 7. sanatõ öncelikle bir mü- cadele aracõ olarak gören, ancak sinemato- grafik açõdan da taviz vermeyen, titizliği as- la elden bõrakmayan yaklaşõmõnõn bir başka örneği, mükemmel bir tasviri. Film 1997’de yeşil sahalarõ terk eden ün- lü Fransõz futbolcu Eric Cantona’nõn bir fik- rinden doğmuş. Taşkõn hareketleri, renkli ki- şiliğiyle dünyanõn en medyatik futbolcula- rõndan biri olan Cantona, Manchester United takõmõnda top koşturduğu dönemde, İngiliz taraftarlarca adeta ‘ilah’laştõrõlmõştõ. Ayrõca taraftarlarõn “Kral” diye hitap ettiği Canto- na’nõn bugün Manchester kentini yaşama me- kânõ olarak seçmiş olmasõ da pek rastlantõ de- ğil. İşte aynõ kentte bir posta memuru olarak çalõşan Eric Bishop da Cantona’ya ta- pan emekçilerden biri. Sokağa mah- kûm iki üvey oğluyla tek başõna bir hayat kav- gasõ veren postacõ Eric, son derece sevecen ve duyarlõ, ama bir hayli yufka yürekli bir in- san. İlk gençlik yõllarõnda çõlgõn gibi âşõk ol- duğu ve halen çok sevdiği kadõndan doğan ba- şarõlõ kõzõna da kendi çapõnda yardõm etme- ye çalõşõyor. Hepsi kadar önemli olan, çalõş- tõğõ postanede kendisini seven ve her an bir- birleriyle dayanõşmaya hazõr bir dost çevre- si var. Büyük oğlan bir ‘vukuat’a bulaşõnca, Eric kendini aşan bir açmazla karşõlaşõr. Ancak en derin sõkõntõlarõnõ yaşarken bek- lenmedik bir “destek” bulur. Odasõnda hay- ranõ olduğu Cantona’nõn boy afişi bulunan fut- bolcunun hayali zor durumdaki Eric’e “co- ach”luk, akõl hocalõğõ yapmaya başlar. Can- tona bazen fõkra, bazen atasözleri, bazen de bunlara benzer, ama tamamen uyduruk deyiş- leriyle İngiliz popüler hayatõna girmiş bir çeh- redir. İnsanlar onun sözlerini “darbı mesel” gibi kullanõrlar. Ken Loach, İngiliz posta memuru Eric’ten Fransõz futbolcu Eric’e, sürekli vodvil ile tra- jedi arasõ gidip gelen enfes bir köprü kurmuş. Filmde gözümüze çarpan fazlaca klişe görüş ve tavrõn varlõğõ, yerinde kullanõlmõşlõkla ça- kõşõnca ortaya modern bir masal çõkmõş. Ve- rilmeyeceğini bilsek de Loach kalbimizde şimdiden 3. kez Altõn Palmiye’ye aday. Fil- min başrolü, Postacõ Eric’i canlandõran Ste- ve Evets de En İyi Erkek Oyunculuğa. Te- şekkürler, eline sağlõk hoca... Günün son filmi de 60’lõ ve 70’li yõllarõn İtalyan isyan çocuklarõndan Marco Bel- locchio’nun (1939) resmi yarõşma filmi, “Vincere / Yenmek”iydi. “Vincere”nin ko- nusunun İtalyan faşizminin lideri Benito Mussolini olmasõ nedeniyle merakõmõz da- ha da yüksekti. Ancak eser esas itibarõyla genç Mussolini’ye tutkuyla âşõk İda Dalser isim- li kadõnõn öyküsünden oluşuyordu. Aşkõ uğ- runa sonuna kadar kullandõğõ maddi olanak- larõyla Mussolini’yi Mussolini yapan İda, “Il Duce”ye verdiği Benito isimli bir er- kek çocuğu, hayatõ ve ser- vetine karşõn benzersiz bir nankörlük ve trajedi yaşõyor. Enfes ve özgün bir stil, başarõlõ bir teknik ve kurgu, mükemmel bir senaryo, dönemin belgeleriyle ustaca bezenmiş bir filmle büyük bir Bellocchio izledik. Devrin diğer liderle- ri gibi dev bir hatip olan Mussolini, İda ile ilk karşõlaştõğõ Sosyalist Partisi mitinginde ko- nuşmaya, “Allah yoktur. İnkâr ediyorum. Beş dakika sessizce bekleyin, beni yıldırım çarpmazsa haklılığım kanıtlanmış ola- caktır” diyerek kariyerine başlamõştõ. Oysa 1945 yõlõnda partizanlar tarafõndan kurşuna dizilmesinden kõsa süre öncesine kadar Va- tikan’õn “Sadık Oğlu” payesiyle yaşamõştõ. İda’nõn “Hırsız yalancı” sözleriyle simge- leştirdiği “Vincere” çõğlõğõnõ dileriz ki Can- nes jürisi duyar. Francis Bacon 100. yaşında Kültür Servisi - 20. yüzyılın en önemli ressamlarından Francis Ba- con’ın (1909-1992) doğumunun 100. yılı dolayısıyla düzenlenen sergi New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde açıldı. “Francis Bacon: Yüzüncü Yıl Retrospektifi” başlıklı sergi 16 Ağus- tos’a kadar açık kaldıktan sonra Londra’daki Tate Galerisi’ne ta- şınacak. Sergide İrlanda asıllı Britanyalı ressamın 70 resmi ve 19 deseninin yanı sıra arşivinden çeşitli belgeler de yer alıyor. Kro- nolojik bir düzenlenmeyle sunulan sergide, Bacon’ın sanatının tüm evreleri tipik örnekleriyle izlenebiliyor. Günümüz sanat piyasasında Pablo Picasso ve Andy Warhol’dan son- ra en değerli modern ressam olduğu belirtilen Bacon’ın resim- leri koleksiyoncular tarafından en çok aranan yapıtlar arasında ve müzayelerde satış rekorları kırıyor. Soyut resmin geliştiği bir dönemde figüratif bir ressam olarak kalmakta direnen Bacon, gö- züpek, şiddet ve erotizm içeren yapıtlarıyla büyük üne erişmişti. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana Büyükşehir Belediyesi tarafõndan düzenlenen ve bu yõl 8-14 Ha- ziran tarihleri arasõnda gerçekleştirilecek 16. Altõn Koza Film Festivali’nde onur ödülü alacak isimler açõklandõ. Festival kapsamõnda 16. Altõn Koza Film Festivali kapsamõnda verilecek geleneksel Onur Ödülleri’nin sahipleri, ‘Hudutların Kanunu’ (1966), ‘Vesikalı Yarim’ (1968), ‘Gelin’ (1973), ‘Düğün’ (1974) ve ‘Diyet’ (1975) gibi filmlere im- za atan Ömer Lütfi Akad; ‘Hırsız Kız’ (1968), ‘Ka- der’ (1968) ve ‘Umutsuzlar’ (1971) başta olmak üzere Yeşilçam’õn unutulmaz pek çok yapõtõnda rol alan oyuncu Filiz Akın, Yılmaz Güney’le birlikte rol aldõğõ ‘Prangasız Mahkûmlar’ (1964) ve ‘Hz. Yusuf’un Hayatı’ (1965) gibi filmlerle hatõrladõ- ğõmõz oyuncu Yusuf Sezgin ve ‘Köprü’ (1975), ‘Devlerin Aşkı’ (1976) ve ‘Selvi Boylum Al Yaz- malım’ (1977) gibi pek çok filme yaptõğõ müzik- lerle tanõnan usta müzisyen Cahit Berkay. Ödüller sahiplerine 11 Haziran tarihinde Park Zirve’de ya- põlacak Festival Balosu’yla takdim edilecek. Gürhan Uçkan Ödülü Yılmaz’a Kültür Servisi - Dil Derneği ile İsveç Atatürkçü Düşünce Derneği’nce düzenlenen ‘Gürhan Uçkan Kõsa Öykü Yarõşmasõ’nda ödüle, Göral Erinç Yõlmaz değer görüldü. İbrahim Dizman, Günay Güner, Işõk Kansu, Cemil Kavukçu ve Münevver Oğan’dan oluşan seçici kurul, yarõşmaya ‘Güvercin Adam’ adlõ öyküsüyle katõlan Yõlmaz’õ ödüle oybirliğiyle değer gördü. Anadolu Üniversitesi Sinema Bölümü öğrencisi Göral Erinç Yõlmaz’a ödülü, yarõn 18.00’de Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde düzenlenecek törenle verilecek. Kültür Karıncaları’na ödül Kültür Servisi - Kültür Bilincini Geliştirme Vakfõ’nõn yürüttüğü Kültür Karõncalarõ Projesi, Europa Nostra’nõn Avrupa Birliği - Europa Nostra Kültürel Miras Ödülü’ne değer görüldü. “Kültürel mirasa duyarlõlõk ve farkõndalõk eğitimi” dalõnda ödüle hak kazanan tasarõ, 5 Haziran 2009 tarihinde Sicilya’da düzenlenecek törenle ödülünü teslim alacak. Ayrõca haziran ayõnda İstanbul’da Europa Nostra üst düzey yöneticilerinin de katõlõmõyla yerel bir ödül töreni de gerçekleştirilecek. Nicholas Maw yaşamını yitirdi Kültür Servisi - İngiliz besteci Nicholas Maw, 73 yaşõnda Washington’da yaşama veda etti. Bestecinin dünyaca ünlü yapõtlarõ arasõndaki Odyssey’nin Birmingham Senfoni Orkestrasõ’yla gerçekleştirdiği kaydõ, 1992’de Grammy’ye aday gösterilmişti. Maw, William Styron’õn ‘Sophie’nin Seçimi’ adlõ, beyazperdeye de uyarlamasõyla tanõdõğõmõz romanõnõ aynõ adla operaya taşõmõştõ. Attilâ İlhan Kompozisyon Yarışması Kültür Servisi - 2005 yõlõnda yitirdiğimiz şair Attilâ İlhan anõsõna lise öğrencileri arasõnda düzenlenen kompozisyon yarõşmasõnõn sonuçlarõ önceki gün Sadri Alõşõk Tiyatrosu’nda düzenlenen törende açõklandõ. Adalet Ağaoğlu, Ahmet Oktay, Cengiz İlhan, Doğan Hõzlan, Halit Refiğ, Mehmet Eroğlu ve Selim İleri’den oluşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucunda, birinciliği İstanbul Özel MEF Lisesi 12. Sõnõf öğrencisi Mehmet Can Alataş, ikinciliği İstanbul Özel Saint Joseph Fransõz Lisesi 11. sõnõf öğrencisi Mişelin Tagan, üçüncülüğü ise Denizli Nalan Kaynak Anadolu Lisesi 12. sõnõf öğrencisi Fikret Baykalõ elde etti. ‘Şark Treni’ İstanbul’da Kültür Servisi - Devlet Tiyatrolarõ ana sponporluğunda düzenlenen ve dünyada bir ilk olan ‘Şark Treni/Orient Express’ Avrupalõ seyirciyle buluşmaya hazõrlanõyor. 14 Mayõs’ta Ankara’dan yola çõkan ekip, İstanbul Haydarpaşa Garõ’na vardõ. Proje kapsamõnda dün akşam Devlet Tiyatrolarõ’nõn “ex-press” adlõ oyunu izleyici ile buluştu. Oyunu Mustafa Avkõran ve Övül Avkõran yönetiyor. Bu akşam da Almanya’nõn “80 Gün 80 Gece” adlõ oyunu sahnelenecek. Cuma günü Alman topluluk oyunu Sirkeci Garõ’nda sahnelerken, cumartesi ise yine burada “ex-press” burada sahnelenecek. Tren Romanya, Hõrvatistan, Sõrbistan ve Slovenya’ya uğradõktan sonra son olarak Almanya’da yolculuğunu tamamlayacak. Proje ortağõ 6 ülkeden daha önce sahnelenmemiş 6 oyun, Tiyatro Şark Ekspresi’nin vagonlarõnda tiyatroseverlerle buluşacak. Ve tren son durağõ olan Stuttgart’a vardõğõnda, yol boyunca sahnelenen tüm oyunlar bir araya gelerek, uluslararasõ bir festival kapsamõnda tekrar oynanacak. Dylan’ın şiiri açık artırmada Kültür Servisi - Dünyaca ünlü müzayede evi Christie’s, New York’ta Bob Dylan’õn 16 yaşõndayken kaleme aldõğõ ‘Little Buddy’ adlõ şiirini 23 Haziran’da açõk artõrmayla satõşa sunacak. Sanatçõnõn asõl adõ Bob Zimmerman imzasõyla el yazõsõndan 1957 tarihli bu şiiri, üzücü bir şekilde ölen küçük köpek Buddy için yazdõğõ ve Wisconsin Eyelati’nde çõkan yerel bir gazetede çõktõğõ belirtiliyor. Bugün artõk adõ efsaneler arasõnda anõlan ve yeni albümüyle de listelerde ilk sõralara yükselen Dylan’õn el yazõsõ şiirinin, 10-15 bin dolar arasõnda bir fiyata alõcõ bulmasõ bekleniyor. Roxy Müzik Yarışması sonuçlandı Kültür Servisi - Genç yetenekleri müzikseverlerle buluşturmak amacõyla düzenlenen Tuborg Roxy Müzik Yarõşmasõ sonuçlandõ. Bu yõl 14.’sü düzenlenen maratonda Roxy Birincilik Ödülü’nü Ankara’dan Softa; Compel İkincilik Ödülü’nü Tekirdağ’dan The Lie, Billboard Üçüncülük Ödülü’nü ise İzmir’den Hõfzhõhumma kazandõ. Jüri Özel Ödülü’ne ise İstanbul’dan Kabak Tadõ değer görüldü. En İyi Baterist Ödülü’nü Kabak Tadõ topluluğundan Orhun Ozan Erdoğan kazanõrken Tuborg Özel Ödülü’ne de Softa değer görüldü. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ MERSİN KLASİK MÜZİK FESTİVALİ Onurödülleribelirlendi Portakallar müzik açtõ Kültür Servisi - Mersin Uluslararasõ Müzik Festivali bu- gün piyanist Fazıl Say’õn tarihi Kõz Kalesi’nde vere- ceği konserle başlõyor. “Portakallar Müzik Açtı” slo- ganõyla bu yõl 8’ncisi düzenlenen festivale ABD, İtal- ya ve İngiltere’den de sanatçõlar katõlacak. Faik Bu- rakgazi’nin yürütme kurulu başkanõ olduğu festival 2 Haziran’a kadar sürecek. Say’õn yarõn Mersin Kültür Merkezi’nde bir konser daha vereceği festival, cu- martesi günü ise müzik dünyasõnda “caz flamenko” tarzõyla tanõnan Al Di Meola’nõn, “World Senfonia” konseriyle devam edecek. Ayrõca festival süresince An- kara Devlet Opera ve Balesi; “Carmina Burana” ba- lesi ile 26 Mayõs’ta, Resonance Quintet Topluluğu 27 Mayõs’ta, İngiliz akapella topluluğu Swingle Singers 30 Mayõs’ta sanatseverlerle buluşacak. Ücretsiz et- kinlikler kapsamõnda ise 25 Mayõs’ta Deniz Kuvvet- leri Komutanlõğõ Bandosu ve 28-29 Mayõs’ta Devlet Halk Danslarõ Topluluğu festivalde yer alacaklar. Fes- tival, kemanda Fabio Biondi’nin yer alacağõ Europa Galante Topluluğu’nun 1 ve 2 Haziran’da vereceği kon- serler ile son bulacak. Kültür Servisi - Evin İlyasoğ- lu’nun “Mersin’den Yükselen Çağ- daş Bir Ses: Nevit Kodallı’ kitabõ Pan Yayõnlarõ’ndan çõktõ. İlyasoğlu, kitapta Nevit Kodallı’nõn yaşam- öyküsünü Mersin’in Gözne yayla- sõnda geçirdikleri bir günün içine sõğ- dõrõyor. Bir nehir söyleşisini andõran anlatõda Gözne Kalesi, Sunturas şe- lalesi ve Gözne yollarõ, tiyatro dekoru gibi yer alõyor. Nevit Kodallõ’nõn çocukluğundan baş- layõp günümüze uzanan yaşam yolculuğunu bu deko- run içinde anlatõyor. Nevit Kodallõ’nõn Viyolonsel Konçertosu ve Evin İlyasoğlu ile yaptõklarõ bir radyo söyleşisinin kaydõnõn yer aldõğõ bir CD de kitapla bir- likte okura sunuluyor. Evin İlyasoğlu’ndan Nevit Kodallõ kitabõ Kültür Servisi - 2002 yõlõnda Nobel Ede- biyat Ödülü’ne değer görülen ünlü Ma- car yazar Imre Kertesz’in, ağõr hasta ol- masõna karşõn yaşamõnõn son günlerin- de “ölümü kabulleniş”le ilgili bir ki- tap yazmakta olduğu öğrenildi. Macar basõnõnda yer alan bir habere göre Par- kinson hastasõ olan 79 yaşõndaki Ker- tesz, bir yandan ölümle pençeleşirken bir yandan da son kitabõnõ kaleme alõyor. Budapeşte’de dünyaya gelen Kertesz, 14 yaşõndayken Auschwitz top- lama kampõna gönderilmiş, bir yõl sonra, 1945’te serbest kaldõğõnda ailesinden kimsenin hayatta kalmadõğõnõ görmüştü. Bir süre gazetecilik yapan ve Nietzsche, Fre- ud, Canetti gibi yazarlarõ Almancadan Macarcaya çe- viren Kertesz, on yõlda yazdõğõ ve başyapõtõ sayõlan ‘Ka- dersizlik’te, kampta yaşadõklarõnõ dile getirmişti. 2005 yõlõnda beyazperdeye de uyarlanan ‘Kadersizlik’, bir sü- re önce Türkçeye de çevrilmişti. Utku Varlõk’tan ‘Efemer’ sergisi Kültür Servisi - Garage of Art, çağ- daş Türk resminin Fransa’daki temsil- cilerinden Utku Varlık’õn ‘Efemer / Ephemere’ kişisel resim sergisine ev sa- hipliği yapõyor. Figür, nesne ve mekân bağõntõlarõndan yola çõkan, fantastik- gerçekçi bir üslupla kurgulanmõş re- simlerinde düşsel, romantik, simgesel, bir anlamda olağanüstü bir dünya yara- tan Utku Varlõk, ‘Efemer’in çõkõş nok- tasõnõ şöyle dile getiriyor: “Efemer... Bu sözcük ‘eski Yunanca’dan gelme; an- lamı ‘yalnõzca bir gün süren’... Bilmi- yorum, beni sürekli etkiledi bu. Oy- sa evrene kıyasla insan ömrü ne? Sanatın kalıcılığı insanın yaşamıyla orantılı değil mi? Zamanı devrikle- diğimizde evrenle eşleştiriyoruz ama ölçek olarak atomun da zaman adına bir ölçeği yok mu? Niçin ‘kara galak- silere’ yöneldiğimizde, zaman gerili- yor?” 6 Haziran’a dek sergi, pazar ha- riç her gün 10.00 - 18.00 saatleri arasõnda gezilebilir. (0 212 351 16 04) İmre Kertesz ağõr hasta Ayrıntı Tasarı çerçevesinde dün Haydarpaşa Garı’nda sahnelenen ‘ex - press’, cumartesi günü Sirkeci Garı’nda izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle