17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI İfrat-Tefrit Töre cinayetleri ve bu arada Mardin Bilge kö- yündeki katliamın nedenleri üzerine tartışma yan- lış bir noktadan, zaten sorunları olan Türk ve Kürt- lerin ayrılıkları, farklılıkları üzerinden yapılıyor. Töre cinayetlerini “Kürtlere özgü”, “sosyo-etnik” bir sorun olarak ortaya koymak, eğer olaylara ba- kışta bir eksiklik yoksa, gerçekten yanıltıcı ve ırk- çılık kokan bir yaklaşım olarak rahatlıkla görüle- bilir... Veya kasıtlı bir “dışlama”nın dışavurumu.. Bu durumda da “kendini üstün görme” yorumu devreye sokulabilir. Yani kendilerinde “burjuva”, “üstün” ve “gelişmiş kültür” hasletlerini fazlasıy- la bulmak veya öyle olduğunu sanmak... Ben de “Türkler”de çok derin sorunlar gören bir insanım! Ne yapacağız şimdi? Brüksel’den Hadi, zaten genellikle ifratla tefrit arasında seyreder. Fikrini değiştirdiğinde, eski “ideolojini” ve “arkadaşlarını” yok edercesine yerden yere vurur! Aslında “kendine saldırır.” Diyor ki “Kürtler burjuvalaşmalıdır..” Burjuvala- şamamaları da şüphesiz Kürtlerin “etnik sorunu- nu”dur! Meseleyi, Türkiye’nin tarihsel ve toplumsal ge- lişmesi/gelişememesi, Türkiye’yi 60 yıldır yöneten “siyasi kültür” ile Güneydoğu’daki toplumsal ve si- yasal düzen arasındaki ilişkiler içinde arasa, sağ- lıklı sonuçlara varabilecek... Okura “bunu yapa- bilecek donanımda” olduğu görüntüsünü verme- sine rağmen, yapmıyor! Yapmamasını da anlamak mümkün, çünkü o taktirde, zaman zaman hayranlığını dile getirdiği iktidarın ideolojik ve kültürel yapısını irdelemek zo- runda kalacak ve “sonraki Hadi”, yani şimdiki ken- disi ile problemler ortaya çıkacak! Çeşitli “ırklarda” sorun aramak, tarih kadar es- kidir ve bugünkü kadar yenidir! Avrupa’da Hitler ortaya çıkmadan önce de “Ya- hudi sorunu” vardı; Hitler, Avrupa siyasal kültü- ründeki bu sorunla beslendi! Çeşitli ırklar veya etnisiteler arasında “zekâ”, “akıl” vb. gibi, derin genetik farklılıklar olduğunu ileri sü- ren “bilimsel” teoriler, tarihte havalarda uçuşurdu, şimdi de yer yer şuradan buradan patlak veriyor! Örneğin bazı Amerikalı “bilimciler” sık sık “araş- tırma” yapar ve siyah derililerin zekâ geriliklerini “ka- nıtlamaya” çalışır! Toplumsal bakımdan geri kal- mış bir kültür içindeki insanlarla, toplumsal-kültürel bakımdan onlardan fersah fersah ileride olan di- ğer etnisiteler veya kültürler ve bireyleri arasında mukayeselere kalkışırsanız, kendinizi “haklı” çı- kartan sonuçlarla karşılaşırsınız. Almanya’da da bazı Alman “bilimciler”, okuldaki başarımlarına bakarak, Türk çocuklarının zekâ ba- kımından geri olduklarını ileri sürmüştür daha bi- ri iki yıl önce! Bu ırksal araştırmalar, yanlış kuruldukları ve el- malarla armutları birbirleriyle mukayese ettikleri için toptan yanlıştır, kasıtlıdır ve kendi “ırkını” üstün gös- termeye veya hoşlanmadığı, sorun yaşadığı diğer “ırkları” veya kültürel gurupları veya kesimleri “aşa- ğılamak” amacına yöneliktir! Şimdi bütün milletleri ele alsak, hemen hepsinde, “diğerlerine” ters gelecek, diğerlerinin hoşlan- mayacağı “bir şeyler” vardır! Türkiye’de töre veya Bilge köyü cinayetlerini, Kürt sorunu olarak görmenin, kendinde üstünlük veh- metmekten çok öte tehlikeli siyasi sonuçları var- dır: Ötekileştirmek! Güneydoğu’daki bu sorun, Kürt sorunu ol- maktan çok Türkiye’nin politik ve kültürel soru- nudur! Kökeni de Ankara’ya egemen olan siyasettir! Bu siyaseti 60 yıldır uygulayanlardır! Kendileri gibi “burjuvalaşmış” veya Batı’nın kültürü ile bütünleşmiş Kürtlerde bu sorun niye yok, diye bir soru yöneltseler benliklerine, sorunu çö- zeceklerdir! “Türkler” ile “Kürtler” arasında zaten derin so- runlar var. Şimdi yakınlaşma, yakınlaştırma politikası mı iz- leyeceğiz, yoksa, kültürel gerilikleri neden göste- rerek, “onlardan kurtulmanın tam zamanı” anlamına gelecek bir politik tavır mı alacağız! Neden, sorunların derinliği karşısında akıl elden gidiveriyor bazen? T ürkiye’nin dört bir yanõndan gelen Cumhu- riyet Okurlarõ (CUMOK) da ellerinde Cum- huriyet gazeteleriyle mitinge katõldõ. Mitin- gin sonunda katõlõmcõlar hep birlikte, “Bizler; Ulusalcıyız, Halkçıyız, Devletçiyiz, Cumhu- riyetçiyiz, Devrimciyiz, bizler Atatürkçüyüz. Tüm dünya bilsin ki, Türk ulusunun ka- rakteri özgürlük ve bağımsızlıktır. Önderi Mustafa Kemal Atatürk’tür” dediler. Sanatçõ Edip Akbayram da kalabalõğa seslenerek, küçük bir konser verdi. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuk- lanan ve yaşamõnõ yitiren Kuddusi Okkır için anons yapõldõ ve bir şiiri okundu. Tutuklanan ga- zetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, evinde arama yapõlan Türkan Saylan, gaze- temiz yazarõ Erol Manisalı, Başkent Üniver- sitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal, tutuk- lu rektörler, Tuncay Özkan ve bazõ tutuklula- ra da selam gönderildi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyürek ile ba- zõ CHP’li milletvekilleri, bağõmsõz Tunceli Milletvekili Kamer Genç, eski bakanlardan Ya- şar Okuyan, YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, ADD’nin Azerbaycan Şube Başkanõ İslam Aliyev, sanatçõ Bedri Bay- kam, eski Danõştay Başsavcõsõ Tansel Çölaşan ile eşi gazeteci Emin Çölaşan, gazetemiz ya- zarõ Ümit Zileli, Yenimahalle Belediye Başkanõ Fethi Yaşar da mitinge katõldõ. Balbay’a pankartlõ destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ata- türkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafõndan düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’nde ko- nuşmacõlar demokrasi vurgusu yaparken, Er- genekon soruşturmasõ kapsamõnda Ata- türkçü aydõnlarõn gözaltõna alõnmasõnõ ve tu- tuklanmasõnõ eleştirdiler. ADD tarafõndan “Hukuk devletine, de- mokratik laik Cumhuriyete, üniter yapıya ve tam bağımsızlığa sahip çıkmaya çağı- rıyoruz” sloganõyla düzenlenen Cumhuri- yet Mitingi’nde konuşmacõlar demokrasi vurgusu yaptõ. Konuşmacõlar, asõl tepkinin sandõkta göstermesi gerektiğine işaret ede- rek sivil darbenin AKP hükümeti tarafõndan yapõldõğõnõ belirttiler. Konuşmalar “Tandoğan Meydanı, de- mokrasi alanı”, “Cumhuriyet Mitingi demokrasi şöleni”, “Atatürk gençliği gö- rev başında” ve “Demokrasi kuralı seçim sandığı” ve “Hukukun üstünlüğü engel- lenemez” sloganlarõyla da sõk sõk kesildi. Mitingde ilk olarak ADD Genel Sekrete- ri Suay Karaman konuşma yaptõ. Karaman, Türkiye ekonomisinin tõkandõğõnõ, sanayi- sinin ise can çekiştiğini kaydetti. Özelleş- tirme yalanlarõyla ulusal varlõklarõn satõlmaya başlandõğõnõ kaydeden Karaman, vatan top- raklarõnõn satõlmak istendiğini dile getirdi. Ekonomisi bağõmsõz olmayan bir ülkenin tam bağõmsõz olamayacağõnõ belirten Ka- raman, ekonomik krizi ve siyasi krizi aşmak için tek çözüm yolunun Atatürk’ün altõ oku olduğunu söyledi. Karaman, AKP iktidarõnõn politikalarõnõ eleştirdi ve “Sandalye çoğunluğu olanlar bugün anayasayı değiştirmek istiyorlar. Fakat Deniz Feneri’ni ve diğer yolsuz- lukları görmezden geliyorlar” dedi. Hukukun üstünlüğü ilkesinin Ergenekon soruşturmasõyla birlikte çiğnendiğini kay- deden Karaman, “Hukuk adına hukuk katledilmektedir. Türkiye’nin aydınla- rına karşı yapılan hukuksuzluklar va- tandaşlarda derin yaralar bırakmakta- dır. Atatürk’ün aydınlık Cumhuriyeti ortaçağ karanlığına çevrilmek isten- mektedir. Laiklik ve Cumhuriyet tehdit altındadır” diye konuştu. Karaman sözlerini, “Bizler Atatürk’ün aydınlık yolunu bulmak için ulusal birliğe, tam bağımsızlığa sahip çıkmak için bu alanları doldurduk. Bizler Kuvayı Milli- ye ruhundan gelen çılgın Türkleriz. Bu alanı dolduran bizler, hepimiz Mustafa Kemal’iz” diyerek bitirdi. ADD tarafõndan “Hukuk devletine, demokratik laik Cumhuriyete, üniter yapõya ve tam bağõmsõzlõğa sahip çõkmaya çağõrõyoruz” sloganõyla düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’nde konuşmacõlar demokrasi vurgusu yaptõ. Değerlere sahip çõkalõm MAHMUT LICALI ANKARA - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) önderliğinde düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’ne aleyhte yapõlan tüm propagandalara karşõn on bin- lerce yurttaş katõldõ. Katõlõmcõlar ellerinde Türk bayraklarõyla coşkulu görüntüler oluşturdu. ADD tarafõndan 130’un üzerinde sivil toplum örgütünün desteğiyle düzenlenen Cumhuriyet Mitingi için dün sabah erken saatlerde katõlõmcõ- lar Hipodrom’da toplanmaya başladõ. Hipodroma sõğmayan yurttaşlar saat 09.30’dan itibaren mi- tingin gerçekleştirileceği Tandoğan Meydanõ’na doğru yürümeye başladõ. Ellerinde Türk bayrak- larõ ve Atatürk posterleri, yakalarõnda Atatürk çõ- kartmalarõ ve alõnlarõnda “Atam izindeyiz” ya- zõlõ bantlar taşõyan katõlõmcõlar sloganlar ve pan- kartlarla saat 10.30’dan itibaren miting alanõna gir- meye başladõ. Atatürk tişörtleri giyen katõlõmcõlar “Atam izindeyiz” ve “Cumhuriyetin bekçisiyiz” yazõlõ şapkalar taktõ. Mitinge katõlanlarõn ço- ğunluğunu kadõnlar ve gençler oluştururken, ço- cuklarõyla birlikte mitinge gelen ailelerin sa- yõsõnõn da fazla olduğu gözlendi. Miting alanõ, bazõ televizyon kanallarõ ve gazetelerin mitin- ge katõlõmõ düşürmek için yaptõğõ propaganda- lara karşõn kõsa sürede doldu. Miting alanõna kurulan dev ekranda alandan gö- rüntüler gösterilirken, “Cumhuriyet mitingleri de- vam ediyor...” yazõsõ da yer aldõ. ‘Bu işte bir Fetokulli var’ Mitinge destek veren sendika, sivil toplum ör- gütlerinin şubelerinin pankart ve bayraklarõnõn ya- nõ sõra alandakiler “Güneş Samsun’dan bir kez daha doğuyor”, “Tehlikenin farkındayız, onun için buradayız”, “Kemalistler Tando- ğan’da, Anti-Kemalistler Erdoğan’da”, “Yurt- kuran’lar hapiste, Yurt satanlar nerede?”, “Türbanı savunmak kadının 2. sınıf bir var- lık olduğunu kabul etmektir”, “Bu işte bir Fet- okulli var”, “Hak verilmez alınır, bu vatan uğ- runa gerekirse hapis yatılır”, “Cumhuriyet de- ğil, AKP yıkılacak” ve Zübeyde Hanım’õn fo- toğrafõnõn üzerinde “Anamı da aldım geldim” yazõlõ dövizler taşõdõ. Miting öncesinde mitinge katõlanlar hakkõnda so- ruşturma başlatõlacağõ yönünde propaganda yapan bazõ gazete ve televizyonlara da tepki gösterildi. Bazõ katõlõmcõlar ise ellerindeki “Miting Sa- manyolu TV’den izlenir”, “Resmimi çek, Ata- türkçüyüm” yazõlõ dövizlerle yapõlan yalan ha- berleri protesto etti. Pek çok televizyon kanalõnõn canlõ yayõmladõğõ mitingi Başkent TV’nin canlõ ya- yõmlamamasõ dikkat çekti. Tandoğan doldu taştõ S inema ve tiyatro sanatçõsõ Gülsen Tuncer elinde Türk bayrağõyla çõktõğõ platformda katõlõmcõlarõ “Biz büyük ve güzel bir aileyiz. Toplumun her kesimi olarak buradayız. Hoş geldiniz sevgili kardeşle- rim” diyerek selamladõ. Ko- nuşmasõ sõrasõnda elindeki Türk bayrağõnõ sallayan ve Onuncu Yõl Marşõ’na da eşlik eden Tun- cer, kadõn-erkek eşitliği ve hu- kukun üstünlüğü ilkesine uyul- masõnõ istediklerini kaydetti. 19 Mayõs 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşõ’nõ unutmadõk- larõnõ, Kurtuluş Savaşõ’nõ unut- turmaya çalõşmanõn hainlik ol- duğunu ifade eden Tuncer, “Kuvayı Milliye şehitleri, me- zardan çıkma vaktidir. Ka- zanılmış demokratik hak ve özgürlüklerimizin savunucu- suyuz. Ben bir sanatçıyım ama ondan önce bir yurttaş olmanın onurunu yaşıyoruz” diye konuştu. ‘BU BİR DEMOKRASİ RESMİDİR’ Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalõşanlarõ Yardõmlaşma Vak- fõ Başkanõ (TOBAV) Tamer Levent, katõlõmcõlara neden alanda olduklarõnõ sordu. Yo- lunda gitmeyen bir şeyler ol- duğu için Tandoğan’da olduk- larõnõ belirten Levent, Cumhu- riyet Mitingi’nin bir demokra- si resmi olduğunu kaydetti. Cumhuriyet Mitingi’ne karşõ çõ- kanlarõn olduğunu söyleyen Le- vent, “Hafta boyunca buraya gelmeyin dediler. Ama de- mokrasi mitingle oluşur. Top- lumun görüşlerini iletmesiyle olur. İşte demokrasi budur” dedi. Ergenekon soruşturmasõ- nõ eleştiren Levent, “Bir futbol maçını düşünün: Bir taraf sürekli tekme yumruk atı- yor. Hakem bunu görmez- den geliyor. Tekme yumruk yiyen taraf, hakeme bu du- rumu şikâyet edince hakem onu dışarıya atıyor ya da içe- riye atıyor” diye konuştu. ‘Kurtuluş Savaşõ’nõ unutturmak hainliktir’ G azetemiz yazarõ Ataol Behramoğlu Anka- ra’nõn onursuzluğun, omurgasõzlõğõn, polis devleti- nin, faşizmin başkenti yapõlma- sõna izin vermeyeceklerini kay- detti. AKP iktidarõnõn son se- çimlerde havasõnõn alõndõğõnõ, fiyakasõnõn bozulduğunu kay- deden Behramoğlu, “Önümüz- deki seçimlerde halkın ve yurt- severlerin oylarıyla yıkılacak- lar” dedi. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda yapõlan uygulamalarõn Türkiye’nin en yetkin hukukçu- larõnõn eleştirilerine neden oldu- ğunu belirten Behramoğlu, “Usul hataları, insan hakkı ihlalleri var. Bu işte bir sakat- lık var. Bu adaletsizlik ve hu- kuksuzluk sonuna kadar de- vam edemez” diye konuştu. “AB’nin sınırları bir yerde bitmektedir” diyen AB yöneti- cilerine seslenen Behramoğlu, “Avrupa’nın sınırları sığ, de- rinliksiz, yoz düşüncelerle çi- zilemez. Avrupa’nın sınırları 1920’lerde Atatürk devrimle- riyle çizilmiştir” dedi. TÜRKİYE ÜZGÜN “Gericiliğin en aşağılığını yapan omurgasızlara ve yan- daş medyanın yazarlarına” seslendiğini ifade eden Behra- moğlu, “Sizlerin çocuklarınıza bırakacağınız miras, utanç ve yüzkarası olacaktır” dedi. Ko- nuşmasõnda çeşitli şiirlerinden alõntõlar yapan Behramoğlu “Türkiye Üzgün Yurdum Gü- zel Yurdum” adlõ şiirini okudu. Turk Hukuk Kurumu Başkanõ Tuncay Alemdaroğlu da Erge- nekon soruşturmasõyla Atatürk Cumhuriyetine ve laikliğe inanan aydõnlarõn sindirilmek istendiğini belirterek “Geçmişte 12 Eylül sillesini biz yedik. Darbe hu- kukunun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Asıl bugün yapılan- lar darbe hukukudur, sivil bir darbedir” dedi. Cumhuriyet Mitingi’nde konuşmacõlar Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Atatürkçü aydõnlarõn gözaltõna alõnmasõnõ ve tutuklanmasõnõ eleştirdiler Her kesimden yoğun katõlõm A DD Burdur Yeşilova Şubesi katılımcıları Ergenekon soruş- turması kapsamında tutuklu- nan gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a, “Onurumuz, Gu- rurumuz, Hemşerimiz Mustafa Bal- bay” yazılı pankartla destek verdi. Mitinge katılan bir yurttaşın hazır- ladığı pankart da ilgi çekti. “Domuz gribinden korunma yolları” başlık- lı pankartta “Vakit’inizi boşa har- camayın, Zaman’ınızı ayırmayın, yanlış Taraf olmayın, hatalı Tercü- man’lardan uzak durun, Tanyeri ağarmadan Sabah oldu sanmayın, Yeni Şafak’lara gerek yok Şafak Se- zer’le idare edin” ifadeleri yer aldı. Cumhuriyet Mitin- gi’ne katılan on bin- ler Anıtkabir’e akın etti. Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’nin ardından Anıtkabir dün yurttaşların akınına uğradı. Miting alanından Anıtkabir’e yü- rüyen yurttaşlar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Atatürk gençliği görev başında” sloganları attı. Tandoğan kapısı önünde kilometrelerce uzunluğunda kuyruklar oluşturan yurttaşlar, Anıtkabir görevlileri ve emniyet güçlerince kontrollü bir şekilde Anıtkabir’e alındı. Anıtkabir’de yaşanan yoğunluk ne- deniyle gruplar halinde Ata’nın huzuruna çıkan yurttaşlar “Atatürk düşmanı Cumhurbaşkanı” ve “Vur vur inlesin, Tayyip dinlesin” sloganları attı. YurttaşlarAnıtkabir’ekoştu ‘AKP yurtseverlerin oyuyla yõkõlacak’ [email protected] MİLLETVEKİLLERİNDEN DE DESTEK Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle