23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Niyeti Yargılamak?... Ortaçağın engizisyon mahkemeleri ‘niyet’i yar- gılardı. Galile, Ptoleme astronomisini kabul etmediği için, İncil hükümlerine karşı geldiği savıyla yargı- landı. Sözlerini geri almaya zorlandı. İncil’e dayanılarak “Güneş’in Dünya’nın çevre- sinde döndüğü” hükmü konmuştu. Galile, Kopernik’e dayanarak “Dünya’nın Gü- neş’in çevresinde döndüğünü” açıkladığı zaman Tanrı hükmüne karşı geldiği savıyla yargılandı. Niyet yargılanıyordu. Niyeti yargılamanın tehlikesi, niyetin yüklene- bilmesidir. “Onun niyeti şudur” diyerek herkesi suçlaya- bilirsiniz, herkesi cezalandırabilirsiniz. Bu nedenle de engizisyon yargıları adalete ay- kırıdır. Niyet yargılayan başka bir rejim de faşizmdir. Alman faşizmi, kendisini eleştirenleri ‘rejim karşıtı niyet’ taşımakla suçlar. Bütün faşist rejimlerin yaptığı da budur. Demokratik hukuk niyet yargılamaz, eylem yargılar. Eylem de kanıtlarla ve tanıklarla kanıtlanabil- melidir. Hukuk üzerinde düşünmek her vatandaşın hem hakkıdır hem de görevidir. “Tutukluluk bir tedbirdir” denir. Hukuk dilinde böyle olabilir ama neyin tedbiri olduğu da sorgulanmalıdır. Kaçma olasılığı. Kaldığı mekânın belirsizliği. Kanıtları karartma olasılığı. Bunlar tutukluluğun gerekçeleri sayılır. Hiçbirisi yoksa tutukluluk neyin tedbiridir? Bunlar yoksa, tutukluluk aslında infazdır. Yargısız infaz da budur. Biz, Barış Derneği davasının sanıkları 38 ay (gün fazlası da var) tutuklu olarak hapiste yatırıldık. Duruşmalara giderken gördüğüm belgede he- pimizin adının karşısında ‘bimekân’ yazıyordu. ‘Bimekân’. Yani, ‘yeri belli değil’. Mahmut Dikerdem Moda’da oturuyordu. Bi- mekân? Orhan Apaydın Kızıltoprak’ta oturuyordu, Ala- geyik sokağında. Bimekân? Ben, Kadıköy Bahariye’de oturuyordum. Bi- mekân? Ama eylemlerimiz değil, bize yüklenen niyetler yargılanıyordu. Ve verilen her hüküm Askeri Yargıtay’dan ge- ri dönüyordu. Bir türlü ceza hükmü verilemiyordu. Ama biz yatmaya devam ediyorduk. 12 Eylül döneminin adaleti buydu. İstenen cezanın infaz yasasına göre tamamını yattıktan sonra tutukluluk kararı kaldırıldı. Cezalandırılması istenen ama kanıtlanamayan suçun cezası tutukluluk olarak infaz edilmişti. Sonuçta beraat etmek hiçbir şeyi değiştirme- mişti. Yattığımız süre yaşam deneyimimize katılmış- tı, o kadar. Adalet niyet yargılamaz, eylem yargılar. Bunu da kanıtlarla ve tanıklarla yapar. Adalette aslolan ‘tutuksuz yargılama’dır. Adalet mantığım, tutukluluk için süre belirlen- mesinin zorunlu olduğuna işaret ediyor. O süre içinde suç kanıtlanamazsa tutukluluk so- na erdirilmelidir. Bu süre de birkaç ayı geçmemelidir. Tutukluluk bir yargısız infaza dönüşüyorsa adalet ortadan kalkabilir. Bunu 12 Eylül askeri darbesi döneminde ya- şamış birisi olarak açıklıyorum. Şimdi demokratik bir düzen içinde değil miyiz? Bugünleri nasıl açıklamalı? Hukuk çevreleri ne düşünüyor? Merak ediyorum... erdalatak@gmail.com Polis ‘iki yõlõn’ peşindeAYKUT KÜÇÜKKAYA Deniz Feneri’yle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturma dõ- şõnda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn da gizli bir soruşturma yürüttüğü ortaya çõk- tõ. Başsavcõlõğõn “Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Bürosu” tarafõndan yürütülen so- ruşturmayla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü gö- revlendirildi. Mali Polis yürüttüğü soruştur- mada, “Deniz Feneri e.V davasında halen tutuklu olan Euro 7 Genel Müdürü Meh- met Gürhan adına Almanya’da hapisteyken Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeri- ya Karaman tarafından sahte vekâletname kullanılarak Türkiye’de yapılan ticari iş- lemleri” araştõrõyor. Savcõlõk ve Mali Polis’in araştõrmasõ 23 Nisan 2007 tarihinden bugü- ne kadar yapõlan işlemleri kapsõyor. Mehmet Gürhan 23 Nisan 2007’de Atatürk Havali- manõ’ndan yurtdõşõna çõkõş yapmõş, 25 Nisan 2007 tarihinde Almanya’da düzenlenen De- niz Feneri e.V operasyonunda tutuklanmõştõ. Gürhan halen Frankfurt’ta hapis cezasõnõ çe- kiyor; Kanal 7’nin sahibi Karaman ise Al- manya’nõn Türkiye’den sorgulanmasõnõ iste- diği 16 kişilik listede en önemli isim olarak dikkat çekiyor. Soruşturma kapsamõnda İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok sayõda kuruluşa başvurarak belge talebinde bulundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “gizli damgalı” yazõsõnda şunlar belirtiliyor: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısı ile Mehmet Gürhan isimli şahıs adı- na Zekeriya Karaman isimli şahıs tara- fından ekte gönderilen vekâletname kul- lanılarak Mehmet Gürhan’a ait Türkiye’de bulunan tüzel kişiliklerdeki hisselerinin ve gayrimenkul veya menkul mal varlıkları- nın başkalarına devir yapılıp yapılmadı- ğının, herhangi bir nakdi parasının veya kıymetli evrakının banka, kredi kurumları ve finansal şirketlerden çekilip çekilmedi- ğinin araştırılması... Mehmet Gürhan isimli şahsın adına ek- te gönderilen vekâletname kullanılarak 23.04.2007 tarihinden itibaren gerek ku- rumunuz nezdinde gerekse kurumunuz aracılığıyla (havale, nakit işlemler, hisse devri, posta havaleleri, menkul devirleri, hava, deniz ve kara araçlarının devri vb.) herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının kayıtlarınızdan titizlikle araştırılması...” Savcõlõk ve Emniyet Müdürlüğü’nün ya- zõlarõnda tüm bilgi ve belgelerin Mali Suç- larla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönde- rilmesi talep edildi. Belge-bilgi istenen ku- ruluşlar şöyle: ? Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü. ? Başbakanlõk Denizcilik Müsteşarlõğõ. ? Tapu Kadastro Bölge Müdürlükleri. ? Posta ve Telgraf Teşkilatõ Genel Mü- dürlüğü. ? Trafik Tescil Şube Müdürlüğü. ? Bankalar Birliği Başkanlõğõ’na üye ban- kalar. ? Sermaye Piyasasõ Aracõ Kuruluşlarõ Bir- liği Başkanlõğõ. ? Merkezi Kayõt Kuruluşu A.Ş. ? Türkiye Katõlõm Bankalarõ Birliği Baş- kanlõğõ. SAHTE VEKÂLETTE NE YAZIYORDU? Almanya’daki Deniz Feneri davasõnda 6 yõ- la yakõn hapis cezasõ alan Euro 7 Genel Mü- dürü Gürhan’õn yurtdõşõnda tutuklu bulunduğu dönemde (25 Nisan 2007 tarihinden bu yana), Karaman’a usulsüz şekilde “genel vekâlet- name” verildiği ortaya çõkmõş ve vekâletna- meyi düzenleyen İstanbul 10. Noteri İsmet Büyükkılıç hakkõnda “resmi belgede sah- tecilik” ve “görevi kötüye kullanma” suç- larõndan 15 yõla kadar hapis cezasõ istemiy- le dava açõlmõştõ. Davanõn ardõndan noter açõ- ğa alõnmõştõ. Söz konusu vekâlette, “Türki- ye hudutları dahilindeki ortağı olduğum şirketlerdeki hisselerimi devretmeye, Tür- kiye hudutları dahilindeki şirketlere ortak olmaya, hisse satın almaya, ... TC vatandaşı Kadir oğlu 03.01.1952 doğumlu Zekeriya Karaman’ı vekil tayin ettim” yazõlõydõ. Sahte vekâletname 16-21 Mayõs 2007 tarih- lerinde düzenlenmişti. Ankara’daki soruşturmanõn dõşõnda, İstanbul’da da Deniz Feneri’yle ilgili belge-bilgi talebinde bulunulduğu ortaya çõktõ Hamile kadına çifte berdel ÇELTİK (AA) - Konya’da Çeltik ilçesi Selçuk Mahallesi’nde 5 günlük olduğu tah- min edilen erkek bebeğin ekin tarlasõnda bu- lunmasõnõn ardõndan jandarma soruşturma başlattõ. Bebeğin annesinin Şanlõurfa’dan Çeltik ilçesine pancar çapasõ yapmak üzere gelen işçilerden N.K. (26) olduğu belirlendi. Gözaltõna alõnan N.K. ifadesinde, iki kez ber- del usulüyle zorla evlendirildiğini söyledi. Ailesinin zorlamasõyla erkek kardeşinin ev- lendiği kõzõn kardeşiyle berdel evliliği yaptõ- ğõnõ ve hamile kaldõğõnõ belirten N.K, ikinci kocasõ çocuğu istemeyince bebeğini tarlaya bõrakmak zorunda kaldõğõnõ anlattõ. Bebeğin Konya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ço- cuk Yuvasõ’na teslim edildiği, N.K’nin ise sõ- ğõnma evine gönderildiği bildirildi. 26 kilo patlayıcı bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin’in Nusaybin ilçesinde PKK’ye ait toplam 26 kilo patlayõcõ madde ile 37 adet fünye ele geçirildi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Mardin’in Nusaybin ilçesi dağlõk arazi kesiminde, bölücü terör örgütü mensuplarõna ait bir sõğõnakta, 1 kg. A4 plastik patlayõcõ, 25 kg. patlayõcõ madde yapõmõnda kullanõlan amonyum nitrat, 37 adet elektrikli fünye, 28 m. infilaklõ fitil, toplam 111 kg. muh- telif gõda maddesi ele geçirildi. Motosikletli can kurtaranlar ANKARA (ANKA) - Ambulanslarõn gire- mediği dar sokaklara motosikletli doktorlar girerek hayat kurtaracak. Ankara İl Sağlõk Müdürlüğü, Etlik İhtisas Eğitim ve Araştõrma Hastanesi bünyesinde, ambulanslarõn gireme- diği dar sokaklarda bulunan acil vakalara ilk müdahaleyi yapmak üzere özel motorize ekip kuruyor. İlk etapta 5, daha sonra 12 doktorun görev alacağõ motorize tim, acil vakalara ula- şõm hõzõyla hayat kurtaracak. Etlik İhtisas Eğitim ve Araştõrma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Bozkurt, 3 ay içinde timin göreve başlamasõnõ beklediklerini söyled. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Eği- tim-Sen’in “Öğretmenlerin Gözüyle Okullar- da Şiddet” araştõrmasõ Türkiye’de okullardaki şiddetin boyutlarõnõ gözler önüne serdi. Araştõr- maya göre, öğretmenlerin yüzde 74.9’u, “okul- larında şiddet uygulayan öğrenci olduğunu” söylerken öğretmenlerin yüzde 23’ü de öğrenci- lerinden şiddet görüyor, 3.6’sõ ise öğrencisi tara- fõndan “cinsel şiddet”e maruz kalõyor. Türk Eğitim-Sen, okullarda yaşanan şiddetin düzeyini belirlemek için Türkiye genelinde bin 10 öğretmene “Öğretmenlerin Gözüyle Okul- larda Şiddet” konulu anket uyguladõ. Buna göre, ankette yöneltilen “Okulunuzda şiddet uygula- yan/uygulamış öğrenci var mı?” sorusuna öğ- retmenlerin yüzde 74.9’u “evet” yanõtõnõ verdi. Ankete katõlan öğretmenlerin yüzde 23’ü öğ- rencisi tarafõndan şiddete maruz kaldõğõnõ belirt- ti. Şiddete maruz kalan öğretmenlerin yüzde 65.1’i sözlü, yüzde 16.9’u psikolojik, yüzde 14.4’ü fiziksel, yüzde 3.6’sõ da cinsel şiddete maruz kaldõğõnõ ifade etti. Öğretmenlerin yüzde 47.8’i öğrenciler arasõnda fiziksel şiddetin yay- gõn olduğu yönünde görüş belirtti. Öğretmenlerin yüzde 33.6’sõ, öğrencileri şid- dete iten en büyük etkenin öğrencinin ailesinden ya da çevresinden şiddet görmesi olarak değer- lendirirken, diğer etkenler, yüzde 31.7 ile ebe- veynlerin ilgisizliği, yüzde 16.8 ile mafya/aksi- yon/korku filmleri, yüzde 8.7 ile eşlerin ayrõ ol- masõ ve yüzde 4.9 ile bilgisayar oyunlarõ olarak sõralandõ. Öğrencilerin fiziksel şiddeti yumruk ve kafa atmak gibi bireysel güç ile gerçekleştir- diği görüşünü paylaşan öğretmenlerin oranõ ise yüzde 85 oldu. ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 43’Ü KESİCİ ALET TAŞIYOR Ankete katõlan öğretmenlerin yüzde 43’ü öğ- rencilerin okula geliş-gidişlerinde bõçak, kele- bek, ustura, jilet gibi kesici alet taşõdõğõnõ belirt- ti. Eğitimcilerin yüzde 84’ü öğrencilerin şiddeti arkadaşlarõna uyguladõğõnõ, yüzde 91.2’si madde bağõmlõlõğõnõn şiddeti tetiklediğini, yüzde 77’si şiddet uygulayan öğrencinin okulda başarõsõz ol- duğunu, yüzde 70.3’ü de öğrenciler arasõnda suç türlerinden en çok tehdidin yaygõn olduğunu be- lirtti. Şiddete yönelen öğrencilerin yüzde 76.2’sinin alt gelir grubunda yer aldõğõ belirlen- di. Anket sonuçlarõnõ değerlendiren Türk Eği- tim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk, “Okul- lardaki rehberlik hizmetleri ihtiyaca cevap verememektedir. Kalabalık sınıflar, boş ge- çen dersler şiddeti tetiklemektedir. Okul çev- resinde sıkı gözetim yapılmamaktadır”dedi. MEHMET MENEKŞE AMASYA - İlim Yayma Cemiyeti Amasya Şubesi’nin yurdunda kalan üni- versite öğrencileri için Özel İdare Salo- nu’nda ilahili, harem-selamlõk mezuni- yet töreni düzenlendi. AKP’li Amasya Belediye Başkanõ Cafer Özdemir ve Yardõmcõsõ Cengiz Erdem’in çelenk göndererek destek verdiği mezuniyet töreni Kuranõkerim okumasõyla başladõ. Etkinliğe Eğitim Bir-Sen Amasya Şube Başkanõ Şahin Gümüş, Memur-Sen Amasya Şube Başkanõ Fatih Kocur da katõldõ. Salonda daha önceden asõlmõş bir bayrak bulu- nurken hiçbir yere Atatürk resminin asõlmadõğõ gözlendi. Sunucunun yal- nõzca “Bağımsızlığımızın sembolü bayrağımız için İstiklal Marşımızı okumaya davet ediyorum” şeklindeki çağrõsõ dikkat çekti. Müslümanlarõn zu- lüm ve işkence gördüğü belirtilen ko- nuşmalarda Yurt Müdürü Mehmet Yük- sek, “İlim Allah’ın sıfatıdır” diye baş- ladõğõ konuşmasõna şöyle devam etti: “Müslümanlığa eziyet eden çağdaş Nemrutlar var. Allah bizleri cennete davet ediyor. Bu makama ulaşmak için yüce bir gayret gerekir. Kuran’ı hayata hâkim kılmak için var gücüy- le çalışanlar kurtulacaktır. Allah’ın di- nini uygulamakta, yaymakta sabırla çalışanlar kurtulacaktır.” Öğrenciler adõna konuşan Mustafa Özkan, “Ba- şıboş bırakılmadık. İlim Yayma Ce- miyeti’nden aldıklarımızı gittiğimiz yerlere götüreceğiz” diye söz verdi. TÜRK EĞİTİM-SEN ARAŞTIRMASI Öğretmenlere göre okullar şiddet yuvası Türk Eğitim-Sen’in Türkiye genelinde bin 10 öğretmene uyguladõğõ anketten korkutucu sonuçlar çõktõ. “Okulunuzda şiddet uygulayan/uygulamõş öğrenci var mõ” sorusuna öğretmenlerin yüzde 74.9’u “evet” yanõtõnõ verirken öğretmenlerin yüzde 23’ü öğrencisi tarafõndan cinsel, fiziksel, psikolojik ve sözlü şiddete maruz kaldõğõnõ belirtti. Kamu salonunda kara çarşaflı, harem-selamlık tören Etkinliğin yapıldığı salonda çoğunluğu tür- banlı ve kara çarşaflı kadınlarla erkekler harem-selamlık şeklinde oturdu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 31.11.2008 tarihli “gizli”, “Çok Acele’ damgalı yazısı. Mehmet Gürhan Zekeriya Karaman
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle