17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Türkiye’yi, ABD, CIA ve kontrge- rilla gibi örgütlerin yaratõlmasõnõ iste- dikleri ortama adõm adõm yaklaştõran ve 12 Eylül faşist darbesine götüren yo- la döşenen önemli taşlardan biridir 1 Mayõs 1977 Katliamõ. Bu ortamõ yaratmak için uzun süre si- vil faşist terör, cinayetler ve katliamlarla uygulanmõş iç savaş politikalarõ, top- lumu istenen psikolojik koşullara sü- rüklemişti. Toplumun terörize edilmesi, dehşet duygularõnõn yayõlmasõ, gele- ceğin belirsizliği içinde cinayet, katliam ve ölüm korkusuna sürüklenmesi, ar- tõk geniş toplum kesimlerini, bir askeri darbeyi “kurtuluş” olarak görmeye sevk edecek düzeye ulaşmõştõ. Toplu- mun devrimcilerden, namuslu demo- kratlardan ve emekçi sõnõflarõn en bi- linçli kõsmõndan oluşan kesimi dõşõn- da kalanlar, demokrasiden söz edemez olmuştu. İşte karanlõktan beslenen, 12 Eylül öncesi ve sonrasõnda işlenen faili meç- hul siyasi cinayetler ve katliamlarõn da başlangõcõdõr 1 Mayõs 1977 Taksim sal- dõrõsõ. 1977 1 Mayõs’õna yaklaşõrken or- tam zaten egemen basõn-yayõn araçla- rõ ve psikolojik savaş yöntemleriyle te- rörize edilmiş, emekçi sõnõflarõn kitlesel 1 Mayõs kutlamalarõ üzerine koro ha- linde gidilmişti. Uğur Mumcu 29 Nisan 1977 tarihli Cumhuriyet’te “Korku...” başlõklõ köşe yazõsõnda şöyle yazmõştõ: “...İki yıldır ne ekildiyse o biçiliyor... Amaç- ları hep bu: Korku ve terör yarata- caklar... Herkesi ürkütüp korkuta- caklar... (...) Bunların arkalarında, her ulusçu ve her ilerici eyleme karşı çıkan CIA var, CIA bürok- ratları var, kontrgerilla var...” Ortam gergindi, her an bir şeyler ola- cağõ beklentisi mitinge sessizce dam- gasõnõ vuruyordu. Kürsüdeki DİSK Başkanõ Kemal Türkler konuşmasõ- nõn son paragrafõna geldiğinde önce bir, ardõndan üç silah sesi geldi; sonra bü- tün alan uzun namlulu silahlarla ta- ranmaya başlandõ. İntercontinental Oteli (bugünkü The Marmara) ve Su- lar İdaresi’nin bulunduğu yönden si- lahlar patlõyor, ses bombalarõ atõlõyor, kitlenin içine siren sesleriyle panzer- ler dalõyordu. Yalnõzca büyük bir pa- nik hâkim oluyordu alana... Bu arada, ateş sürdükçe panik için- de sağa sola dalgalanan kitle, İstiklAl ve Sõraselviler caddelerine yönelmekle birlikte, buralarda polis barikatõyla karşõlaşõnca Kazancõ Yokuşu’na yö- neliyor; yokuşun başõna konulan kõr- mõzõ bir kamyonete çarpan kitle, üst üs- te yõğõlõyordu. Arkadan polis panzeri- nin baskõsõ buna eklenince kamyonla panzer arasõnda adeta preslenen onlarca insan ezilerek ya da boğularak acõ için- de çõrpõna çõrpõna can veriyordu. KATLİAMCILAR DEĞİL, MAĞDURLAR YARGILANDI! Aradan geçen 32 yõl boyunca (mağ- durlara açõlanõ saymazsak) katliamla il- gili ne bir dava açõldõ, ne de katliamõn sanõklarõ ortaya çõkarõldõ. Katliamdan sonra otobüslerden, vapur iskelele- rinden 526 kişi toplanmõştõ. Yani ola- yõn mağdurlarõ gözaltõna alõnmõştõ. 422’si hakkõnda takipsizlik kararõ ve- rildi. 98 kişi hakkõnda açõlan ve so- nunda herkesin beraat ettiği dava ise 14 yõl boyunca sürdü. 1977’de Taksim’de yaşanan katliam 12 Eylül’e götüren yola döşenen önemli taşlardan biridir Karanlõktan beslenen darbe K imilerine göre 34, kimilerine göre 35, kimilerine göreyse 36 veya 37 kişi ölmüştü 1 Mayõs 1977 Katliamõ’nda... Gerçek ölü sayõsõ konusunda kimse söyledi- ği rakamdan emin olmasa da, bir ra- kam verilmesi gerekiyordu ve ortaya çõkan bilanço birbirini tutmayan ra- kamlardan ibaretti... 3 Mayõs 1977 tarihli Cumhuriyet gazetesi “Ölü sayısı 34’e çıktı, an- cak bu sayının artmasından kor- kuluyor” manşetini taşõyordu. Son- raki günlerde, ölen 34 kişiden 28’inin kimliklerinin saptanabildiği, bunlar- dan 6’sõnõn tabanca kurşunu ile 3’ünün başlarõna sert bir cisim vu- rulmasõyla ve diğerlerinin de ezilerek öldüğü bildiriliyordu. Basõnda ve çeşitli yayõn organlarõnda rakamlar farklõ farklõ veriliyordu ve kayda ge- çen isimlerin bazõlarõ harf hatalarõ ve yanlõşlõklarla doluydu. Ama, İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn Hz: 1977/14652, Büro No: 1977/458 ve İddia No: 1977/158 dosya numara- larõyla İstanbul Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanlõğõ’na sunduğu iddianamede, biri kimliği belirsiz olmak üzere top- lam 34 kişinin öldüğü, nüfus kayõt- larõyla birlikte şu isimler yer alõyor- du: Hasan Yıldırım, Niyazi Darı, Kadir Balcı, Nazmi Arı, Hikmet Özkürkçü, Garabet Akyan, Sibel Açıkalın, Ömer Narman, Ali Sidal, Mehmet Ali Genç, Hüseyin Kırkın, Aleksnadros Konteas, Kadriye Du- man, Kahraman Alsancak, Hatice Altun, Mehmet Ali (Mustafa) El- mas, Kenan Çatak, Ercüment Gür- kut, Leyla Altıparmak, Mahmut Atilla Özbelen, Rasim Elmas, Bay- ram Çıtak, Jale Yeşilnil, Nazan Ünaldı, Hamdi Toka, Hacer İpek Saman, Ramazan Sarı, Diran Ni- giz, Bayram Eyi, Ziya Baki, Ahmet Gözükara, Meral Cebren (Özkol), Mürtezim Ortulu ve hüviyeti meç- hul 35 yaşlarõnda bir erkek cesedi. Evet, savcõlõk iddianamesinde ge- çen 34 kişi bunlardõ. DİSK, katliam- dan bir yõl sonra 1978 1 Mayõs ha- zõrlõklarõnda, 77’de ölen 14 kişinin fo- toğraflarõnõn yer aldõğõ “Anıları Ya- şayacak” başlõklõ bir afiş hazõrlamõş ve gerek DİSK’in gerekse üye sen- dikalarõn dergilerinde de bu afiş ya- yõmlanmõştõ. Afişte yer alan isimler sayõldõğõnda 36 kişinin öldüğü anla- şõlõyordu. Bu isimler şunlardõ: “Ha- san Yıldırım, Niyazi Darı, Kadir Balcı, Nazmi Arı, Hikmet Öz- kürkçü, Garabet Akyan, Sibel Açı- kalın, Ömer Narman, Mehmet Ali Genç, Hüseyin Kırkın, Aleksnad- ros Konteas, Kadriye Duman, Kah- raman Alsancak, Mehmet Ali (Mustafa) Elmas, Kenan Çatak, Ercüment Gürkut, Leyla Altıpar- mak, Mahmut Atilla Özbelen, Ra- sim Elmas, Bayram Çıtak, Jale Yeşilnil, Nazan Ünaldı, Hamdi To- ka, Hacer İpek Saman, Diran Ni- giz, Bayram Eyi, Ziya Baki, Ahmet Gözükara, Meral Cebren (Özkol), Ali Yeşilgül, Mustafa Ertan, Yücel Elbistanlı, Tevfik Beysoy, Bayram Sürücü, Özcan Gürkan, Hülya Emecan.” İKİ LİSTEDE OLMAYAN İSİMLER Görüldüğü gibi, son 7 kişi olan Ali Yeşilgül, Mustafa Ertan, Yücel El- bistanlı, Tevfik Beysoy, Bayram Sü- rücü, Özcan Gürkan ve Hülya Emecan isimlerine savcõlõk iddiana- mesinde rastlanmõyor. Aynõ şekilde, iddanamede biri kimliği belirsiz 5 ki- şinin adõna da (Ali Sidal, Hatice Al- tun, Ramazan Sarõ, Mürtezim Ortu- lu ve kimliği meçhul kişi) DİSK’in listesinde rastlanmõyor. Bu tablo ortaya şöyle bir durum çõ- karõyor; her iki liste birbiriyle karşõ- laştõrõldõğõnda, DİSK’in listesinden 7 kişi iddianamede, iddianamedeki 5 ki- şi de DİSK’in listesinde yok. Bunlar karşõlõklõ toplandõğõnda her iki liste- de ölü sayõsõ 41 kişiye yükseliyor. 1 Mayõs 77’den 15 gün sonra ya- yõmlanan Devrimci Yol dergisinin 2. sayõsõnda “Bir Mayıs Şehitlerinin Kanları Yerde Kalmayacak” baş- lõklõ yazõda 27 kişilik bir isim listesi yer alõyor. 26 kişinin yukarõdaki her iki listede de adõ geçen Devrimci Yol listesinde bir isim daha veriliyor ki, bu isim diğer iki listede de bulun- muyor: Mehmet Ali Kol. Yani, eldeki listelerin tamamõnõ doğru kabul edecek olursak, 1 Mayõs 1977 katliamõnda 42 kişinin öldü- rüldüğü sonucu çõkõyor karşõmõza. Türkiye’nin 1977’lerdeki siyasi koşullarõnda illegal faaliyet gösteren ve bu nedenle de 77’de Taksim’de ya- ralandõktan sonra doktora gideme- yerek yaşamõnõ kaybeden veya ismi bir şekilde soruşturmalara yansõma- yanlarõn olduğu da düşünülürse, bu ra- kam oldukça kabarõk çõkacaktõr. K O N T R G E R İ L L A P A R M A Ğ I ! 1 Mayõs 77 Katliamõ ve sonrasõnda işlenen siyasi cinayetlerde “Kontr- gerilla” adõ ve karanlõk eylemleri daima yoğun bir tartõşma konusu ol- muş ve ülkemizdeki gelişmelerde karanlõk bir yer işgal etmiştir. Eski Başbakan Bülent Ecevit, 7 Mayõs 1977 tarihinde Cumhurbaşkanlõğõ’na gönderdiği mektubunda, bu konu ile ilgili olarak şu açõklamalarda bulu- nuyordu: “Söz konusu örgüt, geril- la ve kontrgerilla savaşları için ve her türlü yeraltı faaliyetleri için planlar yapar ve insan yetiştirir. (...) ‘Gizlilik içinde çalõşõr, demokratik hu- kuk dõşõndadõr’. (...) 1974’e kadar, gizli olarak, Ame- rikalılardan mali destek görürdü. Amerikan askeri heyetleriyle bir bi- nada çalışırdı. Amerikan mali des- teğinin 1974’te sona erdiği bildiril- miştir. 12 Mart döneminde sözü çok geçen ve ‘kontrgerilla’ denen kim- selerin bu örgüte bağlı olma olası- lığı vardır. Bu örgüte iyi niyetli kim- selerin dışında siyasal düşünceleri yönünden yurt savunması için gör- dükleri eğitimi Türkiye’deki şiddet eylemlerinde kullananların bulu- nabileceği güçlü olasılıktır. Çünkü bu eylemlerden bazıları, görünürdeki çoluk çocuk tarafın- dan değil, ancak güçlü bir örgüt ta- rafından düzenlenebilecek nitelik- tedir. Özellikle 1 Mayıs 1977 Tak- sim olayı bu izlenimi vermektedir. Bu örgütte görev almış, yönetici olarak çalışmış kimselerden bazı- larının, emekliye ayrıldıktan sonra da bilgilerini ve yetiştirdikleri ele- manları siyasal nitelikteki eylemler için kullandıklarını gösteren belir- tiler vardır.” (Cüneyt ARCAYÜREK, Cüneyt Arcayürek Açıklıyor-7, s.358) Toplumun terörize edilme- si, dehşet duygularõnõn yayõl- masõ, geleceğin belirsizliği içinde cinayet, katliam ve ölüm korkusuna sürüklenme- si, artõk geniş toplum kesim- lerini, bir askeri darbeyi “kur- tuluş” olarak görmeye sevk edecek düzeye ulaşmõştõ. Çelişkili 1 Mayõs bilançosu 1 Mayõs 1977 katliamõnda ölenlerin sayõsõ savcõlõk iddianamesinde 34, DİSK’e göre 36. DİSK’in listesinden 7 kişi iddianamede, iddianamedeki 5 kişi de DİSK’in listesinde yok. DİSK’in 1978’de hazırladığı afiş- te ölen 36 kişinin isimleri yazıldı. Polisin dövdüğü Turan taburcu VAN (AA) - Hakkâ- ri’deki olaylarda polis tarafõndan dipçikle dövü- lerek yaralanan 14 yaşõndaki Seyfi Turan, tedavi gördüğü Yüzüncü Yõl Üniversitesi (YYÜ) Tõp Fakültesi Araştõrma Hastanesi’nden dün taburcu edildi. Bir hafta- dõr hastanenin beyin cerrahi servisinde tedavi gören Seyfi Turan kendi- sini iyi hissettiğini ve ağrõlarõnõn olmadõğõnõ söyledi. Anaokuluna molotof ŞANLIURFA (Cumhuriyet Bürosu) - Şanlõurfa’da önceki gün akşam saatlerinde yasa- dõşõ gösteri yapan PKK terör örgütü yandaşlarõ, polis ve okul binasõna molotof kokteyli attõ. Can kaybõnõn yaşanma- dõğõ molotoflu saldõrõda çõkan yangõn, yurttaşlarõn ihbarõ sonucu olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafõndan söndürüldü. Komisyona ziyaret ANKARA (AA) - Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağõmlõlõğõ İzleme Merkezi’nin (TUBİM) Güçlendiril- mesi Projesi kapsamõnda Almanya, Fransa ve Polonya’dan gelen uyuş- turucu ile mücadele uzmanlarõ, görev süresi dolan ve geçen günlerde raporu TBMM Genel Kurulu’nda ele alõnan TBMM Uyuşturucu ile Mücadele Araştõrma Komisyonu’nu dün ziya- ret etti. Komisyon Başkanõ Necdet Ünüvar, “Ülkemizin jeopolitik önemi nedeniyle uyuştu- rucu ile mücadelemizde yalnõzca kendi vatandaşõ- mõzõ değil, dünya gençliğini de bu illeten kurtarõyoruz” dedi. Çikolata yerken yakalandılar AĞRI (AA) - Ağrõ’da Y.M. (12), K.D. (14), M.U. (11), Ş.U. (9) ve M.U. adlõ 5 çocuk, gõda yüklü bir araçtan çaldõklarõ çikolatayõ bir inşaatta yerken yakalandõ. İşlemlerinin ardõndan Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülen çocuklar, ifadelerinin ardõndan ailelerine teslim edildi. İncelemede, araç- tan 9 paket çikolata çalõndõğõ belirlendi. DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ FAİLİ MEÇHULLER ARANIYOR UNESCO’dan 2. İstanbul denetimi ÖZLEM GÜVEMLİ UNESCO, Tarihi Yarõmada’da gerçekleştirilen hatalõ uygulamalar sonucu Dünya Kültür Mirasõ Listesi’nden çõkarõlma tehditi ile karşõ karşõya olan İstanbul’a 2. kez denetime geldi. 3 kişilik heyet Marmaray Yenikapõ kazõ alanõnda, Aya İrini Mü- zesi, Four Seasons Oteli’nin ek bina inşaatõ, Ay- vansaray, Tekfur Sarayõ ve Anemas Zindanlarõnda incelemelerde bulundu. Sivil toplum örgütleri ve meslek odalarõnõn çağrõlmadõğõ denetime, UNES- CO İstanbul Dünya Mirasõ İzleme Komitesi üyeleri bile davet edilmedi. 3 kişilik UNESCO heyeti, İstanbul’un Dünya Kültür Mirasõ listesinde kalõp kalmayacağõnõ belir- leyecek raporu hazõrlamak üzere pazar akşamõ İs- tanbul’a geldi. 30 Nisan’a kadar İstanbul’da dene- timlerini sürdürecek olan heyetin Süleymaniye, Zeyrek, Balat, Sulukule, Tekfur Sarayõ, Anemas Zindanlarõ ve Marmaray kapsamõnda süren arkeo- lojik kazõ alanlarõnda inceleme yapacağõ öğrenildi. Cumhuriyet gazetesi (3 Mayıs 1977) Kürsüdeki DİSK Baş- kanı Kemal Türkler konuşmasının son pa- ragrafına geldiğinde önce bir, ardından üç silah sesi geldi; sonra bütün alan uzun nam- lulu silahlarla taran- maya başlandı. Ka- zancı Yokuşu’nun ba- şına konulan kırmızı bir kamyonla panzer arasında onlarca insan ezilerek ya da boğula- rak acı içinde çırpına çırpına can verdi. Zanlılar adliyeye sevk edildi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Dinci terör örgütü Vasat’a yönelik operasyonda gözaltõna alõ- nan 8 kişinin Terörle Mücadele Şubesi’nde yapõ- lan sorgularõ tamamlandõ. Aralarõnda örgütün Ada- na sorumlusu olduğu savlanan N.U.’nun da bulun- duğu zanlõlar adliyeye sevk edildi. Zanlõlarõn örgü- tün lideri olduğu söylenen Şah Merdan Sarı ile irtibat halinde Adana örgütlenmesi için uğraştõkla- rõ bildirildi. Örgüte maddi kaynak yaratmak iste- yen zanlõlarõn kitap satõşõ yaptõklarõ, kermes dü- zenledikleri ve bağõş topladõklarõ da öğrenildi. El Kaide’nin ajandasından İncirlik çıktı GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Terör örgütü El Kaide’ye yönelik 5 kentte düzenlenen operasyon- lar kapsamõnda Gaziantep’te tutuklanan ve örgütün iki numaralõ ismi olduğu öne sürülen Hikmet A’nõn özel ajandasõnda ABD’nin İncirlik Üssü’nün havadan çekilmiş ve üzerinde 3 hedefin işaretli ol- duğu fotoğraflarõ bulundu. Hikmet A’nõn evinde yapõlan arama, örgüt içinde bir süredir devam eden liderlik sorununu da ortaya çõkardõ. El Kaide’ye yönelik düzenlenen eşzamanlõ operasyonlar kapsa- mõnda Gaziantep’te gözaltõna alõndõktan sonra tu- tuklanan zanlõlardan Hikmet A’nõn evinde yapõlan aramada, özel ajandasõ ele geçirildi. Ajandanõn in- celenmesi sõrasõnda, içinde önemli belgelere rast- landõ. Belgelerden birinin, İncirlik Üssü’nün hava- dan çekilmiş fotoğrafõ olduğu, fotoğraflarda 3 he- defin işaretlendiği tespit edildi. Bu hedeflerin üs- sün hava komuta kontrol merkezi ile bazõ güven- likle ilgili binalar olduğu tahmin ediliyor. Ele geçi- rilen diğer belgenin ise 2003’te İstanbul’da bomba- lõ araçla yapõlan intihar saldõrõsõ sõrasõnda büyük hasar gören bankanõn merkez şubesinin krokisi ol- duğu belirlendi. Hikmet A’nõn evinde yapõlan ara- ma sõrasõnda ortaya çõkan belgelerin incelenmesi, bu yönde bazõ zanlõlarla yapõlan görüşmeler sonu- cu, örgüt lideri Mahmut K. ile örgütün iki numa- ralõ ismi Hikmet A. arasõnda liderlik sorununun tekrar gün yüzüne çõktõğõ belirlendi. İncirlik Üssü’nün havadan çekilmiş fotoğrafı ve 2003’te İstanbul’da intihar saldırısı sırasında büyük hasar gören bankanın merkez şubesinin krokisi. VASAT OPERASYONU B İ T T İ Diyarbakır’da yedi mezar açıldı DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr’da yakõnlarõ kay- bolan Yõldõrõm ve Kaya ailelerinin yaptõğõ başvuru üzerine Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Mar- dinkapõ Mezarlõğõ’ndaki kimsesizlere ait 7 mezarõn açõlmasõna karar verdi. Karar üzerine dün mezarla- rõn açõlmasõna başlandõ. Mezarlarõn açõlõşõ sõrasõn- da, İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ Muharrem Er- bey, avukatlar ile Yõldõrõm ve Kaya ailelerinin fert- leri de hazõr bulundu. Erbey, mezarlõkta gazetecile- re yaptõğõ açõklamada, 7 kimsesize ait mezarõn açõ- larak kemik örneğinin alõnacağõnõ bildirdi. Fethi Yıldırım ve Hakkı Kaya’nõn yakõnlarõnõn derneğe başvurusunun ardõndan soruşturmanõn uzun za- mandõr devam ettiğini ifade eden Erbey, “Bunlar Hani yolu üzerinde 12 yıl önce bulunan kişilere ait cesetler. Bunlardan alınacak örnekler, İstan- bul Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle