Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Başbuğ Yanıtladı Ya Medya ve Siviller?.. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un dün- kü basın toplantısı öncesinde, Beykoz’da bulu- nan silah ve mühimmat dolayısıyla dikkatler TSK’ye çevrilmiş bulunmaktaydı. Acaba Başbuğ bu konuda ne söyleyecekti? İlker Başbuğ gömülü bulunan silahlar arasın- da, TSK’ye de kaydı olan herhangi birine rast- lanmadığını belirttikten sonra, mühimmat konu- sunda da ilginç ve düşündürücü açıklamalarda bulundu. Sayın Başbuğ, kullanıldıktan sonra hiçbir işe ya- ramayan lav silahı mahfazasının hangi nedenle toprağa gömüldüğü sorusunu ortaya attı. Ayrıca bulunan mühimmatın hepsinin her za- man TSK’ye verilmediğini, üretilen bu yerli si- lahların aynı zamanda başka kuruluşlara da sa- tıldığını vurguladı ve bir tarihte imal edilen 3300 savunma el bombasının, yalnız 300’ünün TSK’ye, geri kalanının da Emniyet teşkilatına verildiğini be- lirtti. Genelkurmay Başkanı bu açıklamalarını ya- parken son derece dikkatli konuştu ve herhan- gi bir spekülasyona meydan vermek istemedi. Ama ortaya attığı soru ilginçti: Kim, hangi ne- denle hiçbir işe yaramayacak olan lav silahı mah- fazasını toprağa gömmüş olabilirdi? Genelkurmay Başkanı, sorgulanan veya evle- ri aranan emekli ya da muvazzaf TSK üyeleri ile ilgili olarak, bu işlemlerin TSK’nin desteği ve iz- ni ile yapıldığı konusundaki söylenti ve yorumları da yalanlarken orada askeri savcı ve personelin bulunmasının yasalar gereği olduğunu belirterek destek ve izin gibi şeylerin söz konusu olmadı- ğını bir kez daha vurguladı. İlker Başbuğ, yargıya saygılı olduklarını, de- mokratik rejime bağlılıklarını dile getirdi, sorulan soruları yanıtladı. Ama onun masumiyet karine- si ile ilgili açıklamalarından, hatta dokundurma- larından medya gerekli dersi alıp sonuçları çı- karabildi mi? İlker Başbuğ, şöyle deseydi acaba medyanın yanıtı ne olurdu: - Biz, demokrasiye saygılıyız ve yargıya inanı- yoruz. Peki siz hazırlık soruşturmasının gizliliği- ne uygun davranmak, masumiyet karinesi gere- ği, suçlulukları mahkeme kararı ile kesinleşene ka- dar masum olarak kabul edilmeleri gereken ki- şilerin haysiyetlerine saygı göstermek konusun- da üzerinize düşen demokrasi görevini yerine ge- tirdiğinizi söyleyebilir misiniz? Genelkurmay Başkanı’nın GATA’ya sevk edi- len askeri tutuklular konusunda cemaat köken- li yayınlar karşısında, bunları ortaya atanları haklı olarak “ahlaksızlıkla” suçlayan sözleri de “GATAGULLİ” yakıştırmalarının ardındaki “FET- HAKULLİ” gerçeğini çok çarpıcı biçimde ortaya koyuyordu. Bir yerde gömülü silahlar ve mühimmat bulu- nuyor, kamuoyu haklı olarak, bu silahların ve mü- himmatın sahibi olduğunu düşündüğü TSK’ye he- sap soruyor (Evet hesap soruyor, çünkü de- mokrasilerde bütün kurumlar hesap vermek zo- rundadır) TSK de bir numarası aracılığıyla buna yanıt veriyor. - Silahlar bana ait değil, mühimmatın kime ait olduğunu da mahkeme ortaya çıkaracak ama bunlar yalnız bende değil, başka kuruluşlarda da var, diyor. Yargıya güvenini demokrasiye bağlılığını dile ge- tiriyor, hesabı veriyor. Bu demokrasidir. Ama bu hesap verilirken Genelkurmay Baş- kanı’nın altını çizdiği hususlar, bir kısım medya- nın da vermesi gereken bir demokrasi hesabı ol- duğu gerçeği gündeme geliyor. Ama bu hesabı vermesi gerekenlerin çıtı çık- mıyor; ihlalleri, mesnetsiz suçlamaları sürüp gi- diyor. Eğer bir ülkede siviller demokrasi sınavında as- kerlerden daha düşük not alıyorlarsa, o ülkede bir darbe olasılığının yaratacağından çok daha bü- yük bir tehdit vardır. Son günlerde gündemin iki merak çeken ko- nusunu, Beykoz Poyraztepe’de bulunan gömü- lü silahlar ile Deniz Feneri davası dosyasıydı. Birincisine TSK’nin başı Başbuğ açık ve net ya- nıtlar verdi, ikincisine ise sivil Adalet Bakanlığı’nın bir numarası Bakan sivil Mehmet Ali Şahin bir türlü doğru dürüst yanıt veremiyor. Bu durumda demokrasi sınavında kim geçiyor, kim çakıyor? [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Soygun listesi Bilgin’de AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’nõn Türkiye’den “adli yardım talebi”nde bu- lunduğu Deniz Feneri’nin ikin- ci dalgasõ kapsamõnda Anka- ra’ya gönderilen listede Frankfurt Mahkemesi’nin “asıl failler” olarak nitelendirdiği kamuoyu- nun yakõndan tanõdõğõ isimlerle birlikte tanõnmayan isimler de bulunuyor. Bu isimlerden birisi, 2005’ten bu yana Deniz Feneri e.V’nin muhasebesini kontrol eden isimlerden biri olan ve so- ruşturmayõ duyunca Türkiye’ye kaçan Bedrettin Bülent Bilgin. Alman makamlarõ Bilgin’in bil- gisayarõnda Deniz Feneri e.V tarafõndan Türkiye’de yapõlan yardõmlarõn listesini buldu. Lis- tede kuryelerin yer almasõ Frank- furt Savcõlõğõ’nõn özellikle “pa- ra hareketlerine” ulaşmak is- teğini ortaya koyuyor. Alman mahkemesinin Türki- ye’deki asõl failler olarak göster- diği isimler arasõnda Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zeke- riya Karaman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Mus- tafa Çelik, Kanal 7 Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan, Kanal 7 yöneticisi Harun Kapı- yoldaş ve RTÜK Başkanõ Zahid Akman bulunuyor. Almanya’nõn Deniz Feneri e.V vurgunu dosyasõ kapsamõnda haklarõnda soruştur- ma yürüttüğü isimler arasõnda kamuoyunun tanõmadõğõ çok önemli isimler yer alõyor. Bu zanlõlarõn Deniz Feneri dosyasõyla ilgisi özetle şöyle: İzzet Kurum: Halen dava kapsamõnda hapis yatan Euro 7 Genel Müdürü ve Deniz Feneri e.V’nin kurucusu Mehmet Gür- han’õn kayõnbiraderi. Türkiye’ye para akõşõnda önemli kuryelerden biri olarak soruşturuluyor. Şahin Küsmüş: Deniz Fe- neri e.V’ye akan bağõş paralarõy- la kurulan şirketlerde yöneticilik yapan isimlerden. Arabasõnõn ba- gajõnda kaçak çalõştõrõlan kişilerin maaş listesi bulundu. Bir dönem Euro 7’nin genel müdürlüğünü yaptõ. Bedrettin Bülent Bilgin: 2005’ten bu yana Deniz Fene- ri’nin muhasebesini kontrol eden isimlerden. Almanya’daki dava sõ- rasõnda Türkiye’ye kaçtõ. Bağõş belgeleri de hazõrlayan bu ismin önemi Alman makamlarõnõn bil- gisiyarõnda yaptõğõ incelemeden geliyor. Bilgin’in bilgisayarõnda Deniz Feneri tarafõndan Türki- ye’de yapõlan yardõmlarõn listesi bulundu. Hakkı Sadal: Mehmet Gür- han’õn dayõsõ. Türkiye’ye para akõşõnõ sağlayan en önemli kur- yelerden biri olarak soruşturuluyor. Mehmet Sıddık Balıkçı: Almanya’daki Deniz Feneri e.V’nin ikinci başkanlõğõnõ yap- tõ. Türkiye’deki asõl faillerin şir- ket ortağõ. Ahmet Coşar: 2006 yõlõnõn ortalarõndan itibaren Euro 7’de rejisör. Maaşõnõ kaçak para ola- rak alõyor. Orhan Durmaz: Euro 7 ve Deniz Feneri e.V’nin güvenlikten sorumlu idarecisi. Açõktan ka- çak para veriliyor. Gökhan Gürbüz: Euro 7 Pazarlama ve Reklam Müdürü. Deniz Feneri e.V’nin gayri resmi muhasebesini bilen isimlerden. 22 Kasõm 2006 tarihinde, RTÜK Başkanõ Akman’õn Almanya zi- yaretinde otel rezervasyonunu yapan isim. Seyyar Kutun: Euro 7’de teknik direktör. Deniz Feneri e.V’nin Başkanõ Mehmet Taş- kan’dan Türkiye’de daire almak için kredi verildi. Aldõğõ maaş ve “ne kadar kaçak para aldığı” meçhul. Ümit Yaşar Sincanoğlu: Dernek üyesi ve derneğe akan pa- ralarla kurulan şirketin idarecisi. Erhan Yatar: Deniz Feneri e.V’nin fiili muhasebesini yapan ilk isim olarak soruşturuluyor. S. AKYÜREK Yozgat O. GÖRMEZ Aydın E. POLAT Kars E. ORAL Kars Z. DİREKÇİ Gaziantep İ. HARDAL Kilis M. ÇAVDAR Trabzon M. BEDER Trabzon M. KARADUMAN Manisa Teröristler, Diyarbakõr’da zõrhlõ araca pusu kurdu, Hakkâri’de askerlere ateş açtõ: 10 şehit Türkiye yasa boğuldu lõktaki Abalõ köyü yakõnlarõndaki pu- suda, personel taşõyõcõ zõrhlõ aracõn önünde ilerleyen tankõn geçişinin he- men ardõndan yola döşenen tahrip gü- cü yüksek bombalara bağlõ mayõn gru- bu patlatõldõ. Patlamada, Uzman Çavuş Salih Akyürek (Yozgat), Uzman Ça- vuş İlhami Hardal (Kilis), erler Em- rah Polat (Kars-Sarõkamõş), Erdal Oral (Kars-Kağõzman), Onur Görmez (Aydõn-Karpuzlu), Zeynel Direkçi (Gaziantep), Murat Çavdar (Trab- zon-Maçka), Mehmet Ali Karaduman (Manisa-Kula) ve Miktat Beder (Trab- zon-Arsin) şehit oldu. Yaralõ askerler Diyarbakõr Asker Has- tanesi’nde tedavi altõna alõnõrken, şehit askerler için Diyarbakõr’da tören dü- zenlendi. Şehitler, törenin ardõndan memleketlerine gönderildi. Olay sonrasõnda bölgeye çok sayõda asker gönderilerek, geniş çaplõ operas- yon başlatõldõ. Operasyonlara helikop- terler ve Diyarbakõr 2. Hava Kuvvet Ko- mutanlõğõ’na bağlõ 1. Ana Jet Üssü’nden kalkan çok sayõda savaş uçağõ da hava- dan destek verdi. 2. Ordu Komutanõ Or- general Necdet Özel ve 7. Kolordu Ko- mutanõ Korgeneral Bekir Kalyoncu da olay yerinde incelemelerde bulundu Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK), te- rör örgütü PKK’ye yönelik operasyon- larõnda saldõrõnõn yapõldõğõ bölgenin de bulunduğu Diyarbakõr’õn Lice, Dicle ve Bingöl’ün Genç ilçeleri kõrsalõnda baş- lattõğõ operasyonda çok sayõda patlayõ- cõ madde bulunmuştu. Bölgede son 1 ay içerisinde güvenlik güçlerinin yaptõğõ arama-tarama faaliyetlerinde ayrõ yer- lerde yaklaşõk 340 kilogram patlayõcõ ya- põmõnda kullanõlan amonyum nitrat, 26 amonyum nitrat kullanõlarak hazõrlanmõş patlayõcõ madde, 5 el bombasõ ve bir RPG-7 roketi ele geçirilmişti. Şemdinli’de taciz ateşi Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlõ Derecik beldesi yakõnlarõndaki Bilimi Gediği bölgesinde operasyondan dönen askeri birliğe de teröristlerce ateş açõl- dõ. İlk ateş sõrasõnda ismi açõklanmayan bir er şehit düştü. Çõkan çatõşmanõn ar- dõndan teröristler kaçarken, bölgede geniş çaplõ operasyon başlatõldõ. Öte yandan PKK, örgüte yakõnlõğõy- la bilinen Fõrat Haber Ajansõ’na yaptõ- ğõ açõklamada saldõrõyõ üstlenerek, bu- nun PKK’ye yönelik operasyonlara kar- şõ bir misilleme eylemi olduğunu belirtti. 1 güvenlik görevlisi yaralandı Tunceli’nin merkez ilçesi dağlõk ke- siminde basma düzenekli tuzaklanmõş patlayõcõnõn infilak etmesi sonucu 1 güvenlik görevlisi yaralandõ. Yurt Haberler Servisi - Diyarbakõr ve Hakkâ- ri’de şehit olan 2 uzman çavuş ile 8 erin evlerinde büyük üzüntü yaşandõ. Acõ haberi alan bazõ şehit yakõnlarõ fenalaşarak has- taneye kaldõrõldõ. Aileler yetkililer tarafõndan tesel- li edildi. Uzman Çavuş İlhami Hardal’õn eşinin hamile olduğu ve hasta- neye kaldõrõldõğõ bildirildi. Şehit Jandarma Uzman Çavuş İlhami Hardal’õn (33) Kilis’teki baba evi yasa büründü. Bir çocuk babasõ Hardal’õn 8 yõllõk uzman çavuş olduğu ve 6 yõldõr Lice’de görev yap- tõğõ belirtildi. Şehidin ha- mile eşi hastaneye kaldõ- rõldõ. Hardal ailesinin, ha- beri gelinlerinden öğren- diği bildirildi. Şehit Uzman Çavuş Sa- lih Akyürek’in (31) Yoz- gat’õn Sorgun ilçesinde yaşayan yakõnlarõ da bü- yük üzüntü yaşadõ. Şehi- din evli ve iki çocuk ba- basõ olduğu öğrenildi. Şehit er Murat Çav- dar’õn İstanbul Beykoz’da yaşayan babasõ Ergün Çavdar, oğlunun bir ay önce izine geldiğini belir- terek, “Diyarbakır’a git- tiğinde beni aradı. Bir daha görüşemedik. Neler hayal ettim, başıma ne- ler geldi” dedi. Terhisine 3-4 ay kaldõğõ belirtilen şe- hit Çavdar’õn şehit habe- rini aileye Trabzon’da ya- şayan amcasõ İsmail Çav- dar’õn verdiği bildirildi. Şehit er Erdal Oral’õn Kars’õn Kağõzman ilçe- sinde yaşayan annesi Ma- hire ve babasõ Rasim ha- ber üzerine fenalõk geçi- rerek hastaneye kaldõrõldõ. Oğluma doyamadım Şehit er Onur Gör- mez’in Aydõn’õn Karpuz- lu ilçesine bağlõ Ömerler köyünde yaşayan annesi Nursel Görmez, “Artık yeter, ben yandım başka analar yanmasın. Oğ- lum kokunu özledim. Sa- na doyamadım” diye ağõt yaktõ. Baba Kamil Gör- mez oğluyla iki gün önce konuştuğunu söyledi. Şe- hidin 8. sõnõfa giden kar- deşi Tennur da “Ben şe- hit kardeşi olmak iste- medim” diyerek ağladõ. 5 aylõk asker olan ko- mando er Miktat Be- der’in acõ haberini Trab- zon’un Arsin ilçesine bağ- lõ Çiçekli köyündeki evi- ne giden Kaymakam Ve- kili verdi. Yetkililer, Ri- ze’de çalõşan şehidin ba- basõnõ telefonla aradõ. Anne Fatma Beder, “As- kere giderken ‘Bu köye Baştarafı 1. Sayfada ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un dün dü- zenlediği “İletişim Top- lantısı-II” öncesinde Di- yarbakõr’õn Lice ilçesinde yol güvenliğini sağlayan birliklere terör örgütünün saldõrõ düzenlediği ve 9 askerin şehit olduğu habe- ri geldi. Toplantõya bu ola- ya değinerek başlayan Baş- buğ, Lice-Genç yolu üze- rinde bir tank ve bir zõrhlõ personel taşõyõcõnõn gö- revli olduğunu belirterek şunlarõ söyledi: “Olayın olduğu yerden önce tank geçiyor, arkasında zırh- lı personel taşıyıcı. Tank geçerken patlamıyor. Zırhlı personel taşıyıcı geçerken patlama olu- yor. Yüreğimizi yakan, 9 tane vatan evladını kay- bettik, şehit oldular.” Zõrhlõ personel taşõyõcõ- larõn altõnda 4-4.5 santi- metre kalõnlõğõnda zõrh ol- duğunu belirten Başbuğ, ilk değerlendirmelerin bu sonuca çok güçlü el yapõ- mõ bombanõn neden olabi- leceği yönünde olduğunu söyledi. Başbuğ, “Patlama düzeneği nedir? Bunu şu an söylememiz doğru de- ğil. Ancak tank geçtikten sonra olduğuna göre, bü- yük bir ihtimal, uzaktan komutalı veya yine kab- lolu bir sistem olma ihti- mali öne çıkıyor” dedi. Başbuğ, terörle müca- delede karamsarlõğa yer olmadõğõnõ kaydetti. Başbuğ: Güçlü bir patlayıcı Deniz Feneri’nde ikinci soruşturmayõ yürüten Alman makamlarõ, Türkiye’ye kaçan Bilgin’in bilgisayarõnda derneğin Türkiye’de yaptõğõ yardõmlarõn listesini buldu bayrak dikeceğim’ de- mişti” diye ağõt yaktõ. 5 aylõk asker olan şehit er Zeynel Direkçi’nin ai- lesinin Gaziantep’teki evinde de ağõtlar yakõldõ. Dayısı da şehit Kars doğumlu şehit er Emrah Polat’õn Aydõn’õn Nazilli ilçesinde yaşayan annesi Nuran ile babasõ Yaşar Polat, kapõda yet- kileri görünca “Eyvah, bir şehit daha mı verdik? Yaşar’ım sen de mi şe- hitsin?” sözleriyle ağõtlar yaktõ. Şehit Polat’õn dayõ- sõ Bülent Özçelik’in de 1995’te Kayseri’de şehit olduğu öğrenildi. Şehit er Mehmet Ali Karaduman’õn Mani- sa’nõn Kula ilçesinde ya- şayan babasõ Kamil Ka- raduman, haberi öğren- dikten sonra fenalaşarak hastaneye kaldõrõldõ. AKMAN, ÇAĞRILIRSA İFADE VERECEK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK Başkanõ Zahid Akman, Almanya’dan gönderilen Deniz Feneri davasõ dosya- sõna ilişkin kendisine bilgi gelmediğini belirterek, “Elbette ifade vermeye çağrılırsak gideriz. Bugüne kadar RTÜK’te- ki faaliyetlerimizle ilgili bazı yayın kuruluşlarının suç du- yurusu dolayısıyla 20’ye yakın ifade verdim” dedi. Akman, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin ile görüşmediğini de söyle- di. Akman, İstanbul Bostancõ’daki çatõşmaya ilişkin olarak ise 35 yayõn kanalõndan 33’üne ceza verildiğini bildirdi. Şehit evlerinden ağıtlar yükseldi YÜREKLERE ATEŞ DÜŞTÜ Çocuklarının, kardeşlerinin şehit olduğunu öğrenen aileler büyük acı yaşadı. (AA)