Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
30 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
Afganistan’a ek asker
Genelkurmay Başkanõ
Başbuğ, Afganistan’õn gü-
venliğinin 2006’dan itiba-
ren NATO sorumluluğuna
geçtiğini hatõrlattõ. Komu-
tanlõk bünyesinde Türki-
ye’nin muharip bir piyade
taburu bulunduğunu be-
lirtten Başbuğ, buradaki
birliğin görevinin kõsõtlõ
olduğunu söyledi. Başbuğ,
“Nedir bu kısıtlama? Biz
diyoruz ki ‘Bizim kuvvetleri-
mizi çatõşan taraflarõn ayrõlma-
sõnda kullanamazsõnõz, terörle
mücadelede kullanamazsõnõz,
uyuşturucu ile mücadelede kul-
lanamazsõnõz,’. Kısıtlamaları-
mız bu” dedi. Başbuğ, şunlarõ
kaydetti: “Normal olarak biz
Kâbil Bölge Komutanlığı so-
rumluluğunu, önümüzdeki
ağustostan itibaren sıra bize geldi, al-
mak durumundayız. Seçim olacağı için
bize dendi ki ‘Siz bunu kasõmda alõn’,
‘Olabilir, kasõmda alõrõz’. Kasımda böyle
bir niyetimiz var. Zaten normalde sıra
bize geldi. Dolayısıyla ağustos yerine ka-
sım ayında Kâbil Bölge Komutanlığı
görevini alma durumumuz söz konusu.
Burada sorun şu, bu sektörde görev
yapan İtalyanlar ve Fransızlar buradaki
taburlarını çekmek istiyorlar. Kendi
bölgelerine götürecekler, doğu ve güne-
ye. Onlar bu kuvvetleri çektiği takdirde
onların boşalttığı yerleri bizim doldur-
mamız lazım. Nasıl dolduracağız? Bir
kuvvet yapılandırma konferansı NA-
TO’da yapılacak, diğer ülkelerden yar-
dım istenecek. Diğer ülkelerden ne ka-
dar talep gelecek, onu zaman göstere-
cek. Karşılamada bazı zorluklar olabi-
lirse şu anda orada olan 800 mevcutlu
birliğimizin mevcudu artabilir. Görev
ve sorumlulukları aynı kalmak koşuluy-
la. Biz özellikle Afganistan’daki eğitime,
okul ve kuruluşlara yardımcı oluyoruz,
onlara personel gönderiyoruz ve onlara
da daha fazla personel göndermeyi de
düşünüyoruz.”
‘TSK’nin kendine güveni tam’
Başbuğ, toplantõnõn sonunda, TSK ola-
rak demokrasiye ve demokratik rejime
bağlõ ve saygõlõ olduklarõnõ vurgulayarak
“Yasalara hürmetliyiz, yasalara saygılı-
yız, TSK’nin her türlü faaliyeti mevcut
anayasa ve yasalar çerçevesinde yürütü-
lür, yürütülmektedir, yürütülecektir.
Bunun için çok açık olarak, her zaman
açığız. Her türlü olabilecek, soru, dü-
şünceye, burada olduğu gibi çok açık
bir biçimde alıp cevaplandırmamız da
bir noktada, ne derseniz deyin, TSK’nin
kendine olan güveninin de bir gösterge-
sidir” diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, iletişim toplantılarının ikincisini dün Genelkurmay Karargâhı’nda gerçekleştirdi ve Ergenekon soruşturması, bulunan silah ve mühimmat, darbe tartışmaları,
terör örgütünün dağ kadrosunun topluma kazandırılması, GATA ile ilgili iddialar, Irak, Afganistan ve Suriye ile sınırda yapılan tatbikatlar konusunda mesajlar verdi. (AA/NECATİ SAVAŞ)
Başbuğ, tutuklu askerlerin hastanelere sevkinin Adalet Bakanlõğõ’nõn gözetiminde yapõldõğõnõ vurguladõ
‘GATA iddiaları ahlaksız’
Başbuğ, gazetecilerin sorularõnõn
tamamlanmasõnõn ardõndan kendi-
sinin ilave etmek istediği noktalar
olduğunu ifade etti. Başbuğ, şöyle
devam etti: “Bu süreçle ilgili ola-
rak deniliyor ki ‘bu soruşturma
sürecine Silahlõ Kuvvetler, Genel-
kurmay Başkanlõğõ destek
veriyor’, ‘izin veriyor’, ‘bu soruş-
turma Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’nõn desteği arkasõnda ve izniyle
oluyor’. Bir hukuk devletinde
herhangi bir kurumun yürütül-
mekte olan bir yargı sürecine destek
vermesini veya vermemesini düşün-
mek kadar ayıp bir şey yoktur. Ben
de bunu burada sizinle paylaşma ge-
reği duyuyorum. Önemli olan bu sü-
recin yasalar çerçevesinde yürütülüp
yürütülmemesidir. Önemli olan bu
süreç yasalar çerçevesinde yürütülü-
yor mu yürütülmüyor mu?”
Gizli tanık
ne kadar
güvenilir?
Türkiye’den
özel bir şey
istemediler
Orgeneral İlker Başbuğ iletişim toplantõsõnda
bir gazetecinin sorusu üzerine yakõn za-
manda ABD Genelkurmay Başkanõ Ami-
ral Mike Mullen ve ABD Başkanõ Barack
Obama’nõn Ulusal Güvenlik Danõşmanõ
emekli General James Jones ile görüştü-
ğünü anlattõ. Başbuğ, şunlarõ kaydetti:
“Türkiye’de bir şey var. İlla, ‘birisi
Türkiye’ye geldiği zaman Türkiye’den bir
şey ister.’ Niçin böyle görüyoruz? Türki-
ye illa bir şey istenecek bir ülke midir?
Bunu silelim artık. Türkiye gerçekten
büyük bir ülke. Büyüklüğümüzün biz
farkında değiliz. Sadece bir şey isten-
mek için gelinen bir ülke değil. Çeşitli
konularda ‘Türkiye ne düşünür, olaylarõ
nasõl değerlendiriyor? Ayrõca Türkiye bu
konulara ne gibi katkõlarda bulunabilir?’
Bunların arandığı bir ülke. Benim gö-
rüştüğüm iki Amerikalı, önemli görevle-
ri olan bu kişilerin Türkiye’den ne Af-
ganistan ne Irak’la ilgili hiçbir somut is-
teği olmamıştır. Türkiye’den ne Irak
bağlamında ne Afganistan bağlamında
özel bir talep olmamıştır.”
Pakistan’ın durumu endişe verici
ABD Genelkurmay Başkanõ Mullen’in
Mõsõr, Pakistan, Afganistan ve Irak’a yap-
tõğõ gezinin ardõndan Türkiye’ye gelişinde
yaptõklarõ 4 saatlik görüşmede bu ülkeler-
deki gelişmelere ilişkin fikir alõşverişinde
bulunduklarõnõ anlatan Başbuğ, Pakis-
tan’da çok ciddi gelişmeler olduğunu, baş-
ta ABD olmak üzere Türkiye’nin de Pakis-
tan’daki gelişmelerden endişe duyduğunu
belirtti. Başbuğ, Pakistan’daki gelişmele-
rin “ciddi ve endişe verici boyutlarda”
olduğunu vurgulayarak “kardeş ve dost
ülke Pakistan’ın” sorunlarõnõ çözüme ka-
vuşturmasõnõ istediklerini dile getirdi.
Bu yıl içinde sonuç almalıyız
Afganistan’da ağustosta yapõlacak se-
çimler öncesinde ABD’nin bölgeyi askeri
güçlerle desteklemeyi düşündüğünü ifade
eden Başbuğ, Irak konusunda şunlarõ söy-
ledi: “Türkiye 2009 yılında, 84 yılından
beri sahip olamadığı bir şans, bir an ya-
kaladı. Bölücü terör örgütünün elimine
edilmesi, tasfiye edilmesi açısından bir
şans, bir fırsat yakaladı. Burada sorum-
luluk kime ait? Irak’ın kuzeyindeki
PKK’nin varlığıyla ilgili, merkezi Irak
yönetimine aittir. BM, bu görevi onlara
vermiş. Güç olarak Irak’ın kuzeyindeki
yerel yönetime ait peşmerge gücü var.
Onların da bu işe dahil olması lazım.
TSK olarak biz bunun farkındayız.
Irak’ın kuzeyindeki terör örgütünün
varlığının ortadan kaldırılması için Irak
kuzeyindeki yerel yönetiminin de bu işe
aktif olarak dahil olması zorunludur.
Bu yıl içinde bu konuda artık somut so-
nuçlar almak mecburiyetindeyiz.”
İsrail’in tepkisi bizi ilgilendirmez
Başbuğ, Suriye ile Türkiye arasõndaki
askeri tatbikatla ilgili olarak İsrail’in tepki-
sine ilişkin bir soru üzerine, “İsrail’in tep-
kisi bizi ilgilendirmez” karşõlõğõnõ verdi.
Ergenekon soruşturmasõ sürecinde or-
taya çõkarõlan ses kayõtlarõna de deği-
nen Orgeneral İlker Başbuğ, “Türki-
ye artık her sabah kalktığı zaman,
acaba kimin ses bandıyla karşılaşa-
cağız dediği bir ortama geldi. Ses
bantları legal, kanuni yollarla mı ol-
muş? Hayır. O ses bantları gerçek-
ten doğru mu? Hayır, bir kısmı bel-
ki doğru, bir kısmı belki ilave edil-
miş. Bu da bizi çok rahatsız ediyor.
İddianamede yer alan öyle konular
var ki. Ben bir tanesini örnek vere-
ceğim, Silahlı Kuvvetler’i ilgilendir-
diği için. İkinci iddianamede 1993
yılında Bingöl’de meydana gelen
olayla ilgili bir gizli tanığın ifadesi
var. Gizli tanık kimdir, ne kadar
güvenilir! Bunun beyanı iddianame-
de yer almış. Alabilir. Bu gizli tanı-
ğın vermiş olduğu ifadeyi siz o id-
dianamede geçen kişilerle bağ kur-
manız lazım. Olay var, iddianamede
suçlanan kişilerle olayın organik
ilişkisi yok. O zaman niçin koydu-
nuz? Sormaya hakkımız yok mu?
Sadece gizli tanık.. onu destekleyen
delil de yok. Neticede bir şey kon-
muşsa iddianameye, o iddianame
kapsamında ismi geçen kişilerle,
olaylarla onların bir ilişkisi olmalı
ki bir anlam ifade etsin” dedi.
‘Görüşlerimizi gerekli
yerlerde ilgililere ilettik’
Başbuğ, bir başka soruyu yanõtlarken
de “İstanbul Cumhuriyet Başsavcı-
lığı’nın yürütmekte olduğu soruş-
turma”yla ilgili olarak sürecin ka-
muoyuna yansõmasõna ilişkin bazõ tes-
pit ve düşünceleri gerekli yerlerde il-
gililerle paylaştõklarõnõ söyledi. “İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
yürütmekte olduğu soruşturma”ya
konu olan örgütle PKK terör örgütü
arasõndaki ilişki iddialarõna yönelik
soru üzerine de Başbuğ, şunlarõ kay-
detti: “Bu, tamamen iddianameler-
de genellikle gizli tanıkların ve iti-
rafçıların konuşmalarına dayanıla-
rak yapılan beyanlar şeklinde. Do-
layısıyla o konu üzerinde benim yo-
rum yapmam zor. Ancak yeri gel-
mişken ifade etmek isterim. 1993 yı-
lında olan bir iç güvenlik harekâtı
tarzında olan bir olayı bu olayla na-
sıl bağlayacaksınız? Ben şahsen an-
lamakta çok zorluk çekerim.”
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
İlker Başbuğ, İstanbul Haydarpa-
şa GATA Hastanesi ile ilgili ha-
berlere de sert tepki gösterdi. Tu-
tuklu statüsünde olan muvazzaf
veya emekli askerlerin askeri has-
tanelere sevkinin mevcut mevzuat
çerçevesinde ve Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn gözetiminde yapõldõğõnõ vur-
gulayan Başbuğ, “Bu süreçle ilgili
olarak bizim askeri makamlar
olarak hiçbir ilgimiz, hiçbir dah-
limiz yoktur” dedi. Konuya ilişkin
Adalet Bakanõ’nõn açõklamalarda
bulunarak sevklerin mevcut mev-
zuata uygun yapõldõğõnõ bildirdiği-
ni belirten Başbuğ, şöyle konuştu:
“Sanki GATA İstanbul Aske-
ri Hastanesi’ne sevkleri biz ya-
pıyoruz. Cezaevinden biz alıyo-
ruz kişileri... Bu yalan ve iftira.
Açık söylüyorum, gerçekten ya-
lan ve çirkin bir iftira. Bizim bu
süreçle ilgili ne yetkimiz var ne
de bu olayların içinde bulunan
bir kurumuz. ‘Bu kişiler hasta de-
ğil, GATA’ya usulsüz olarak sevk
edildiler’... Hangi usulsüzlük?
Adalet Bakanlığı gözetiminde
oluyor. ‘GATA’da yapõlan teda-
viler asõlsõz!’ Nereden biliyorsu-
nuz? En çirkini, deniliyor ki ‘Ba-
zõ tutuklu durumda olan kişilerin
tahliyeleri asker kanalõyla yapõldõ.’
Açık söylüyorum, GATA tara-
fından düzenlenen bir rapora
istinaden bugün tutukluluktan
tahliye durumuna geçen bir ki-
şi bana söyleyin. Bu kadar yazı-
lıyor, çiziliyor. Özet olarak şunu
ifade edebilirim: GATA İstanbul
Haydarpaşa Hastanesi’nde ya-
pılan her şey hukuk, kanun,
mevzuat neyse ona göre yapıl-
maktadır. Bu konuyu bu kadar
çirkin şekilde yalan ve iftiralara
dayalı olarak gündeme getir-
mek ahlaksızlıktır.”
‘Teslim olmayı
cazip kılmamız lazım’
Başbuğ, terör örgütünün dağ
kadrosunun topluma kazandõrõl-
masõ konusundaki önerisine ilişkin
soru üzerine, “Devlet, dağ kad-
rosunun örgütten ayrılmasını
sağlayacak şekilde mevcut yasal
düzenlemelerin daha iyi şekilde
uygulanabilmesini sağlamak için
bazı değişiklikler yapmalı” ifa-
desini kullandõğõnõ söyledi. Başbuğ,
Türk Ceza Kanunu’nun 221. mad-
desinin ikinci fõkrasõ ile Ceza Mu-
hakemeleri Kanunu’nun 171. mad-
desinin daha etkin şekilde uygu-
lanmasõ halinde, özellikle “dağdan
çözülmelerde daha iyi sonuçlar
alabileceğine inandıklarını” kay-
detti. Başbuğ, şöyle konuştu: “Bu-
rada önemli olan bu 221. madde
yazılım olarak biraz da zor bir
madde. Yani birkaç defa okusa-
nız bile anlamakta zorlanıyor-
sunuz. Bu madde daha iyi nasıl
işleyebilir, daha anlaşılabilir tarz-
da çalışmalar yapıyoruz. Kitap-
çıklar haline getirmemiz lazım.
Bunları her vesileyle sivil toplum
örgütleri, barolar, aileler aracı-
lığıyla yansıtmamız lazım. Bu
kapsamda belki diğer bir ilave
tedbir de düşünülebilir. Bunlar-
dan bir tanesi de teslim olmayı bi-
raz daha cazip kılmamız lazım,
biraz daha psikolojik olarak gü-
ven hissi vermemiz lazım.
Bundan evvelki yasayı hatır-
larsanız ‘Eve Dönüş Yasasõ’ idi.
Bu yasa kapsamında mesela her-
halde alınması gereken tedbir-
lerden bir tanesi de mutlaka top-
luma kazandırma merkezlerini
de kurmamız lazım. Altını çiz-
mek istediğimiz konu, yasa as-
lında iyi yasa. Önemli olan bu ya-
sanın etkin şekilde ve dağdaki te-
röriste daha cazip kılacak şekil-
de uygulanmasıdır. Bunun üze-
rinde çalışıyoruz, çalışılıyor.”
Atatürk’ün düşünceleri
Başbuğ, Harp Akademileri’nde
yaptõğõ konuşmada, Atatürk’ün
sözlerine yaptõğõ atõf ile ilgili ola-
rak da “Benim yapmış olduğum
konuşmadaki Atatürk’ün sözü-
dür, Atatürk’ün düşüncesidir.
‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran
Türkiye halkõna Türk milleti denir.’
İlave edeceğim hiçbir şey yok” di-
ye konuştu.
‘Bunlarla bir arada
bulunmamı beklemeyin’
Bir gazetecinin, “ABD Başkanı
Barack Obama’nın ziyareti sıra-
sında TBMM’de locadaki yeri-
nizi almanız eleştirildi ya da ba-
zı farklı yorumlar yapıldı. ABD
Başkanı için komuta kademesi
Meclis’e gitti ama başka za-
manlarda gelinmiyor, diye. Bu
konuya açıklık getirir misiniz”
sorusuna Başbuğ şu yanõtõ verdi:
“Bizim terör örgütüyle arasına
mesafe koyamayan ve bunu da
açıkça ifade edemeyen bir grup-
la aynı yerde bulunmamaya özen
göstermemizi bütün Türk hal-
kının anlayışla karşılayacağına
yürekten inanıyorum. Ayrıca
ben Türk Silahlı Kuvvetleri’nin
komutanıyım. İşte bu grup, par-
ti, terör örgütüyle hâlâ bir mesafe
koyamıyor ve bugün bir terör ör-
gütü 9 personelimizin canını al-
dı. Şimdi benden bunlarla bir
arada bulunmamı beklemeniz
şık değil. Kimse de beklemesin.”
Atatürk’ten alıntı
Başbuğ, “cemaatler” konusun-
da, Harp Akademileri’nde yaptõğõ
konuşmaya ilave edeceği bir şeyin
olmadõğõnõ belirterek “Şu anda
yargıya intikal etmiş bazı konu-
lar var. Bu konularda açıklama
yapmamı bekleyemezsiniz. Yar-
gı sürecinde olan konulardır, so-
nuçlarını bekleyeceğiz” dedi. Baş-
buğ, büyük önder Atatürk’ün Nu-
tuk’ta yer alan, “Daha önce oldu-
ğu gibi bugün de milletlerin bil-
gisizliğinden ve bağnazlığından
yararlanarak, binbir türlü siya-
si ve kişisel amaç ve çıkar sağla-
mak için dini alet ve araç olarak
kullanma girişiminde bulunan-
ların içeride ve dışarıda varlığı
bizi bu konuda söz söylemekten
ne yazık ki henüz uzak bulun-
duruyor” ifadesini okudu.
Başbuğ, TSK akreditasyon ola-
yõnõ koz olarak kullanma düşün-
cesinin olmadõğõnõ, bu konuda de-
ğişiklik olabileceğini söyledi. “Ola-
nak olsa da akreditasyonu daha
da genişletebilsek” diyen Baş-
buğ, ordunun bu konudaki düşün-
cesine saygõ duyulmasõ gerektiği-
ni belirtti. Başbuğ, “TSK olarak
hiçbir şeyden çekincemiz yok.
Her şeyi yasa ve emirler neyse
ona göre yapıyoruz. Her konuda
açık ve samimiyiz. Karşıdan da
açıklık bekliyoruz” dedi.
Bedelli askerlik ile ilgili soru üzerine Başbuğ, yöntemin “fazla
yükümlü” olması halinde uygulandığına işaret etti. 2008’den iti-
baren TSK’nin asker ihtiyacını karşılama yüzdesinin düştüğünü
bildiren Başbuğ, şunları söyledi: “Bu sabah 9 tane vatan evladı-
nı kaybettik. Terörle mücadele devam ettiği zaman kimse bedel-
li askerliğe evet diyemez. Biz bunu insanımıza nasıl anlatırız. 9
tane vatan evladı şehit oluyor, öbür tarafta 7 bin 500 dolar, 10
bin dolar ödeyerek diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da as-
kerlik yapmayacak. Bunu biz izah edemeyiz.”
BEDELLİ ASKERLİĞİ ANLATAMAYIZ
ABD’NİN ‘ANKARA İLGİSİ’
Sınır kararı
işgale bağlı
Başbuğ, Ermenistan’la ilişkiler konusundaki
bir soru üzerine, Türkiye ile Ermenistan
arasõndaki ana sorunlarõn, “1921 Kars
Antlaşması’ndan kaynaklanan sınırla-
rın tanınması, Ermenistan anayasasında
ve bazı belgelerindeki Türkiye’den top-
rak talepleri ve sözde soykırım iddiala-
rından vazgeçme” konularõ olduğunu
söyledi. Soykõrõmõn hukuksal olarak “özel
kasta dayalı” bir olay olduğunu belirten
Orgeneral Başbuğ, “genel kasıt”la bu suç-
lamanõn yapõlamayacağõna dikkati çekti.
Başbuğ, hukuksal olarak özel kastõn,
“Bir ulusun, etnik grubun, ırksal gru-
bun, dinsel grubun, sırf o gruba ait ol-
duğu için planlı, programlı ortadan yok
edilmesi” anlamõna geldiğini belirtti.
Azerbaycan ve Ermenistan arasõndaki
sorunlarõn bazõlarõna da değinen Orgeneral
Başbuğ, “Sorun nasıl çözülebilir? Erme-
nistan’ın özellikle işgal ettiği Azerbay-
can topraklarından geri çekilmesi, bir-
liklerini geri çekmesi önemli bir konu”
diye konuştu.
Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn bu konuyla ilgili Türkiye’nin görüş-
lerini bir iki defa açõkladõğõnõ, bu açõkla-
malarda Ermenistan’õn Azerbaycan top-
raklarõndan geri çekilmesi ile Türkiye-Er-
menistan sõnõr kapõsõnõn açõlmasõnõn eşza-
manlõ olmasõ gerektiğini belirttiğine dikka-
ti çekti. Orgeneral Başbuğ, “Biz de bu ifa-
deye aynen katılıyoruz” dedi.
Ermenistan-Azerbaycan
Önemli olan
yasal çerçeve