25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 NİSAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Afganistan’a ek asker Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, Afganistan’õn gü- venliğinin 2006’dan itiba- ren NATO sorumluluğuna geçtiğini hatõrlattõ. Komu- tanlõk bünyesinde Türki- ye’nin muharip bir piyade taburu bulunduğunu be- lirtten Başbuğ, buradaki birliğin görevinin kõsõtlõ olduğunu söyledi. Başbuğ, “Nedir bu kısıtlama? Biz diyoruz ki ‘Bizim kuvvetleri- mizi çatõşan taraflarõn ayrõlma- sõnda kullanamazsõnõz, terörle mücadelede kullanamazsõnõz, uyuşturucu ile mücadelede kul- lanamazsõnõz,’. Kısıtlamaları- mız bu” dedi. Başbuğ, şunlarõ kaydetti: “Normal olarak biz Kâbil Bölge Komutanlığı so- rumluluğunu, önümüzdeki ağustostan itibaren sıra bize geldi, al- mak durumundayız. Seçim olacağı için bize dendi ki ‘Siz bunu kasõmda alõn’, ‘Olabilir, kasõmda alõrõz’. Kasımda böyle bir niyetimiz var. Zaten normalde sıra bize geldi. Dolayısıyla ağustos yerine ka- sım ayında Kâbil Bölge Komutanlığı görevini alma durumumuz söz konusu. Burada sorun şu, bu sektörde görev yapan İtalyanlar ve Fransızlar buradaki taburlarını çekmek istiyorlar. Kendi bölgelerine götürecekler, doğu ve güne- ye. Onlar bu kuvvetleri çektiği takdirde onların boşalttığı yerleri bizim doldur- mamız lazım. Nasıl dolduracağız? Bir kuvvet yapılandırma konferansı NA- TO’da yapılacak, diğer ülkelerden yar- dım istenecek. Diğer ülkelerden ne ka- dar talep gelecek, onu zaman göstere- cek. Karşılamada bazı zorluklar olabi- lirse şu anda orada olan 800 mevcutlu birliğimizin mevcudu artabilir. Görev ve sorumlulukları aynı kalmak koşuluy- la. Biz özellikle Afganistan’daki eğitime, okul ve kuruluşlara yardımcı oluyoruz, onlara personel gönderiyoruz ve onlara da daha fazla personel göndermeyi de düşünüyoruz.” ‘TSK’nin kendine güveni tam’ Başbuğ, toplantõnõn sonunda, TSK ola- rak demokrasiye ve demokratik rejime bağlõ ve saygõlõ olduklarõnõ vurgulayarak “Yasalara hürmetliyiz, yasalara saygılı- yız, TSK’nin her türlü faaliyeti mevcut anayasa ve yasalar çerçevesinde yürütü- lür, yürütülmektedir, yürütülecektir. Bunun için çok açık olarak, her zaman açığız. Her türlü olabilecek, soru, dü- şünceye, burada olduğu gibi çok açık bir biçimde alıp cevaplandırmamız da bir noktada, ne derseniz deyin, TSK’nin kendine olan güveninin de bir gösterge- sidir” diye konuştu. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, iletişim toplantılarının ikincisini dün Genelkurmay Karargâhı’nda gerçekleştirdi ve Ergenekon soruşturması, bulunan silah ve mühimmat, darbe tartışmaları, terör örgütünün dağ kadrosunun topluma kazandırılması, GATA ile ilgili iddialar, Irak, Afganistan ve Suriye ile sınırda yapılan tatbikatlar konusunda mesajlar verdi. (AA/NECATİ SAVAŞ) Başbuğ, tutuklu askerlerin hastanelere sevkinin Adalet Bakanlõğõ’nõn gözetiminde yapõldõğõnõ vurguladõ ‘GATA iddiaları ahlaksız’ Başbuğ, gazetecilerin sorularõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan kendi- sinin ilave etmek istediği noktalar olduğunu ifade etti. Başbuğ, şöyle devam etti: “Bu süreçle ilgili ola- rak deniliyor ki ‘bu soruşturma sürecine Silahlõ Kuvvetler, Genel- kurmay Başkanlõğõ destek veriyor’, ‘izin veriyor’, ‘bu soruş- turma Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’nõn desteği arkasõnda ve izniyle oluyor’. Bir hukuk devletinde herhangi bir kurumun yürütül- mekte olan bir yargı sürecine destek vermesini veya vermemesini düşün- mek kadar ayıp bir şey yoktur. Ben de bunu burada sizinle paylaşma ge- reği duyuyorum. Önemli olan bu sü- recin yasalar çerçevesinde yürütülüp yürütülmemesidir. Önemli olan bu süreç yasalar çerçevesinde yürütülü- yor mu yürütülmüyor mu?” Gizli tanık ne kadar güvenilir? Türkiye’den özel bir şey istemediler Orgeneral İlker Başbuğ iletişim toplantõsõnda bir gazetecinin sorusu üzerine yakõn za- manda ABD Genelkurmay Başkanõ Ami- ral Mike Mullen ve ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Ulusal Güvenlik Danõşmanõ emekli General James Jones ile görüştü- ğünü anlattõ. Başbuğ, şunlarõ kaydetti: “Türkiye’de bir şey var. İlla, ‘birisi Türkiye’ye geldiği zaman Türkiye’den bir şey ister.’ Niçin böyle görüyoruz? Türki- ye illa bir şey istenecek bir ülke midir? Bunu silelim artık. Türkiye gerçekten büyük bir ülke. Büyüklüğümüzün biz farkında değiliz. Sadece bir şey isten- mek için gelinen bir ülke değil. Çeşitli konularda ‘Türkiye ne düşünür, olaylarõ nasõl değerlendiriyor? Ayrõca Türkiye bu konulara ne gibi katkõlarda bulunabilir?’ Bunların arandığı bir ülke. Benim gö- rüştüğüm iki Amerikalı, önemli görevle- ri olan bu kişilerin Türkiye’den ne Af- ganistan ne Irak’la ilgili hiçbir somut is- teği olmamıştır. Türkiye’den ne Irak bağlamında ne Afganistan bağlamında özel bir talep olmamıştır.” Pakistan’ın durumu endişe verici ABD Genelkurmay Başkanõ Mullen’in Mõsõr, Pakistan, Afganistan ve Irak’a yap- tõğõ gezinin ardõndan Türkiye’ye gelişinde yaptõklarõ 4 saatlik görüşmede bu ülkeler- deki gelişmelere ilişkin fikir alõşverişinde bulunduklarõnõ anlatan Başbuğ, Pakis- tan’da çok ciddi gelişmeler olduğunu, baş- ta ABD olmak üzere Türkiye’nin de Pakis- tan’daki gelişmelerden endişe duyduğunu belirtti. Başbuğ, Pakistan’daki gelişmele- rin “ciddi ve endişe verici boyutlarda” olduğunu vurgulayarak “kardeş ve dost ülke Pakistan’ın” sorunlarõnõ çözüme ka- vuşturmasõnõ istediklerini dile getirdi. Bu yıl içinde sonuç almalıyız Afganistan’da ağustosta yapõlacak se- çimler öncesinde ABD’nin bölgeyi askeri güçlerle desteklemeyi düşündüğünü ifade eden Başbuğ, Irak konusunda şunlarõ söy- ledi: “Türkiye 2009 yılında, 84 yılından beri sahip olamadığı bir şans, bir an ya- kaladı. Bölücü terör örgütünün elimine edilmesi, tasfiye edilmesi açısından bir şans, bir fırsat yakaladı. Burada sorum- luluk kime ait? Irak’ın kuzeyindeki PKK’nin varlığıyla ilgili, merkezi Irak yönetimine aittir. BM, bu görevi onlara vermiş. Güç olarak Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetime ait peşmerge gücü var. Onların da bu işe dahil olması lazım. TSK olarak biz bunun farkındayız. Irak’ın kuzeyindeki terör örgütünün varlığının ortadan kaldırılması için Irak kuzeyindeki yerel yönetiminin de bu işe aktif olarak dahil olması zorunludur. Bu yıl içinde bu konuda artık somut so- nuçlar almak mecburiyetindeyiz.” İsrail’in tepkisi bizi ilgilendirmez Başbuğ, Suriye ile Türkiye arasõndaki askeri tatbikatla ilgili olarak İsrail’in tepki- sine ilişkin bir soru üzerine, “İsrail’in tep- kisi bizi ilgilendirmez” karşõlõğõnõ verdi. Ergenekon soruşturmasõ sürecinde or- taya çõkarõlan ses kayõtlarõna de deği- nen Orgeneral İlker Başbuğ, “Türki- ye artık her sabah kalktığı zaman, acaba kimin ses bandıyla karşılaşa- cağız dediği bir ortama geldi. Ses bantları legal, kanuni yollarla mı ol- muş? Hayır. O ses bantları gerçek- ten doğru mu? Hayır, bir kısmı bel- ki doğru, bir kısmı belki ilave edil- miş. Bu da bizi çok rahatsız ediyor. İddianamede yer alan öyle konular var ki. Ben bir tanesini örnek vere- ceğim, Silahlı Kuvvetler’i ilgilendir- diği için. İkinci iddianamede 1993 yılında Bingöl’de meydana gelen olayla ilgili bir gizli tanığın ifadesi var. Gizli tanık kimdir, ne kadar güvenilir! Bunun beyanı iddianame- de yer almış. Alabilir. Bu gizli tanı- ğın vermiş olduğu ifadeyi siz o id- dianamede geçen kişilerle bağ kur- manız lazım. Olay var, iddianamede suçlanan kişilerle olayın organik ilişkisi yok. O zaman niçin koydu- nuz? Sormaya hakkımız yok mu? Sadece gizli tanık.. onu destekleyen delil de yok. Neticede bir şey kon- muşsa iddianameye, o iddianame kapsamında ismi geçen kişilerle, olaylarla onların bir ilişkisi olmalı ki bir anlam ifade etsin” dedi. ‘Görüşlerimizi gerekli yerlerde ilgililere ilettik’ Başbuğ, bir başka soruyu yanõtlarken de “İstanbul Cumhuriyet Başsavcı- lığı’nın yürütmekte olduğu soruş- turma”yla ilgili olarak sürecin ka- muoyuna yansõmasõna ilişkin bazõ tes- pit ve düşünceleri gerekli yerlerde il- gililerle paylaştõklarõnõ söyledi. “İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürütmekte olduğu soruşturma”ya konu olan örgütle PKK terör örgütü arasõndaki ilişki iddialarõna yönelik soru üzerine de Başbuğ, şunlarõ kay- detti: “Bu, tamamen iddianameler- de genellikle gizli tanıkların ve iti- rafçıların konuşmalarına dayanıla- rak yapılan beyanlar şeklinde. Do- layısıyla o konu üzerinde benim yo- rum yapmam zor. Ancak yeri gel- mişken ifade etmek isterim. 1993 yı- lında olan bir iç güvenlik harekâtı tarzında olan bir olayı bu olayla na- sıl bağlayacaksınız? Ben şahsen an- lamakta çok zorluk çekerim.” Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Haydarpa- şa GATA Hastanesi ile ilgili ha- berlere de sert tepki gösterdi. Tu- tuklu statüsünde olan muvazzaf veya emekli askerlerin askeri has- tanelere sevkinin mevcut mevzuat çerçevesinde ve Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn gözetiminde yapõldõğõnõ vur- gulayan Başbuğ, “Bu süreçle ilgili olarak bizim askeri makamlar olarak hiçbir ilgimiz, hiçbir dah- limiz yoktur” dedi. Konuya ilişkin Adalet Bakanõ’nõn açõklamalarda bulunarak sevklerin mevcut mev- zuata uygun yapõldõğõnõ bildirdiği- ni belirten Başbuğ, şöyle konuştu: “Sanki GATA İstanbul Aske- ri Hastanesi’ne sevkleri biz ya- pıyoruz. Cezaevinden biz alıyo- ruz kişileri... Bu yalan ve iftira. Açık söylüyorum, gerçekten ya- lan ve çirkin bir iftira. Bizim bu süreçle ilgili ne yetkimiz var ne de bu olayların içinde bulunan bir kurumuz. ‘Bu kişiler hasta de- ğil, GATA’ya usulsüz olarak sevk edildiler’... Hangi usulsüzlük? Adalet Bakanlığı gözetiminde oluyor. ‘GATA’da yapõlan teda- viler asõlsõz!’ Nereden biliyorsu- nuz? En çirkini, deniliyor ki ‘Ba- zõ tutuklu durumda olan kişilerin tahliyeleri asker kanalõyla yapõldõ.’ Açık söylüyorum, GATA tara- fından düzenlenen bir rapora istinaden bugün tutukluluktan tahliye durumuna geçen bir ki- şi bana söyleyin. Bu kadar yazı- lıyor, çiziliyor. Özet olarak şunu ifade edebilirim: GATA İstanbul Haydarpaşa Hastanesi’nde ya- pılan her şey hukuk, kanun, mevzuat neyse ona göre yapıl- maktadır. Bu konuyu bu kadar çirkin şekilde yalan ve iftiralara dayalı olarak gündeme getir- mek ahlaksızlıktır.” ‘Teslim olmayı cazip kılmamız lazım’ Başbuğ, terör örgütünün dağ kadrosunun topluma kazandõrõl- masõ konusundaki önerisine ilişkin soru üzerine, “Devlet, dağ kad- rosunun örgütten ayrılmasını sağlayacak şekilde mevcut yasal düzenlemelerin daha iyi şekilde uygulanabilmesini sağlamak için bazı değişiklikler yapmalı” ifa- desini kullandõğõnõ söyledi. Başbuğ, Türk Ceza Kanunu’nun 221. mad- desinin ikinci fõkrasõ ile Ceza Mu- hakemeleri Kanunu’nun 171. mad- desinin daha etkin şekilde uygu- lanmasõ halinde, özellikle “dağdan çözülmelerde daha iyi sonuçlar alabileceğine inandıklarını” kay- detti. Başbuğ, şöyle konuştu: “Bu- rada önemli olan bu 221. madde yazılım olarak biraz da zor bir madde. Yani birkaç defa okusa- nız bile anlamakta zorlanıyor- sunuz. Bu madde daha iyi nasıl işleyebilir, daha anlaşılabilir tarz- da çalışmalar yapıyoruz. Kitap- çıklar haline getirmemiz lazım. Bunları her vesileyle sivil toplum örgütleri, barolar, aileler aracı- lığıyla yansıtmamız lazım. Bu kapsamda belki diğer bir ilave tedbir de düşünülebilir. Bunlar- dan bir tanesi de teslim olmayı bi- raz daha cazip kılmamız lazım, biraz daha psikolojik olarak gü- ven hissi vermemiz lazım. Bundan evvelki yasayı hatır- larsanız ‘Eve Dönüş Yasasõ’ idi. Bu yasa kapsamında mesela her- halde alınması gereken tedbir- lerden bir tanesi de mutlaka top- luma kazandırma merkezlerini de kurmamız lazım. Altını çiz- mek istediğimiz konu, yasa as- lında iyi yasa. Önemli olan bu ya- sanın etkin şekilde ve dağdaki te- röriste daha cazip kılacak şekil- de uygulanmasıdır. Bunun üze- rinde çalışıyoruz, çalışılıyor.” Atatürk’ün düşünceleri Başbuğ, Harp Akademileri’nde yaptõğõ konuşmada, Atatürk’ün sözlerine yaptõğõ atõf ile ilgili ola- rak da “Benim yapmış olduğum konuşmadaki Atatürk’ün sözü- dür, Atatürk’ün düşüncesidir. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkõna Türk milleti denir.’ İlave edeceğim hiçbir şey yok” di- ye konuştu. ‘Bunlarla bir arada bulunmamı beklemeyin’ Bir gazetecinin, “ABD Başkanı Barack Obama’nın ziyareti sıra- sında TBMM’de locadaki yeri- nizi almanız eleştirildi ya da ba- zı farklı yorumlar yapıldı. ABD Başkanı için komuta kademesi Meclis’e gitti ama başka za- manlarda gelinmiyor, diye. Bu konuya açıklık getirir misiniz” sorusuna Başbuğ şu yanõtõ verdi: “Bizim terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan ve bunu da açıkça ifade edemeyen bir grup- la aynı yerde bulunmamaya özen göstermemizi bütün Türk hal- kının anlayışla karşılayacağına yürekten inanıyorum. Ayrıca ben Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanıyım. İşte bu grup, par- ti, terör örgütüyle hâlâ bir mesafe koyamıyor ve bugün bir terör ör- gütü 9 personelimizin canını al- dı. Şimdi benden bunlarla bir arada bulunmamı beklemeniz şık değil. Kimse de beklemesin.” Atatürk’ten alıntı Başbuğ, “cemaatler” konusun- da, Harp Akademileri’nde yaptõğõ konuşmaya ilave edeceği bir şeyin olmadõğõnõ belirterek “Şu anda yargıya intikal etmiş bazı konu- lar var. Bu konularda açıklama yapmamı bekleyemezsiniz. Yar- gı sürecinde olan konulardır, so- nuçlarını bekleyeceğiz” dedi. Baş- buğ, büyük önder Atatürk’ün Nu- tuk’ta yer alan, “Daha önce oldu- ğu gibi bugün de milletlerin bil- gisizliğinden ve bağnazlığından yararlanarak, binbir türlü siya- si ve kişisel amaç ve çıkar sağla- mak için dini alet ve araç olarak kullanma girişiminde bulunan- ların içeride ve dışarıda varlığı bizi bu konuda söz söylemekten ne yazık ki henüz uzak bulun- duruyor” ifadesini okudu. Başbuğ, TSK akreditasyon ola- yõnõ koz olarak kullanma düşün- cesinin olmadõğõnõ, bu konuda de- ğişiklik olabileceğini söyledi. “Ola- nak olsa da akreditasyonu daha da genişletebilsek” diyen Baş- buğ, ordunun bu konudaki düşün- cesine saygõ duyulmasõ gerektiği- ni belirtti. Başbuğ, “TSK olarak hiçbir şeyden çekincemiz yok. Her şeyi yasa ve emirler neyse ona göre yapıyoruz. Her konuda açık ve samimiyiz. Karşıdan da açıklık bekliyoruz” dedi. Bedelli askerlik ile ilgili soru üzerine Başbuğ, yöntemin “fazla yükümlü” olması halinde uygulandığına işaret etti. 2008’den iti- baren TSK’nin asker ihtiyacını karşılama yüzdesinin düştüğünü bildiren Başbuğ, şunları söyledi: “Bu sabah 9 tane vatan evladı- nı kaybettik. Terörle mücadele devam ettiği zaman kimse bedel- li askerliğe evet diyemez. Biz bunu insanımıza nasıl anlatırız. 9 tane vatan evladı şehit oluyor, öbür tarafta 7 bin 500 dolar, 10 bin dolar ödeyerek diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da as- kerlik yapmayacak. Bunu biz izah edemeyiz.” BEDELLİ ASKERLİĞİ ANLATAMAYIZ ABD’NİN ‘ANKARA İLGİSİ’ Sınır kararı işgale bağlı Başbuğ, Ermenistan’la ilişkiler konusundaki bir soru üzerine, Türkiye ile Ermenistan arasõndaki ana sorunlarõn, “1921 Kars Antlaşması’ndan kaynaklanan sınırla- rın tanınması, Ermenistan anayasasında ve bazı belgelerindeki Türkiye’den top- rak talepleri ve sözde soykırım iddiala- rından vazgeçme” konularõ olduğunu söyledi. Soykõrõmõn hukuksal olarak “özel kasta dayalı” bir olay olduğunu belirten Orgeneral Başbuğ, “genel kasıt”la bu suç- lamanõn yapõlamayacağõna dikkati çekti. Başbuğ, hukuksal olarak özel kastõn, “Bir ulusun, etnik grubun, ırksal gru- bun, dinsel grubun, sırf o gruba ait ol- duğu için planlı, programlı ortadan yok edilmesi” anlamõna geldiğini belirtti. Azerbaycan ve Ermenistan arasõndaki sorunlarõn bazõlarõna da değinen Orgeneral Başbuğ, “Sorun nasıl çözülebilir? Erme- nistan’ın özellikle işgal ettiği Azerbay- can topraklarından geri çekilmesi, bir- liklerini geri çekmesi önemli bir konu” diye konuştu. Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn bu konuyla ilgili Türkiye’nin görüş- lerini bir iki defa açõkladõğõnõ, bu açõkla- malarda Ermenistan’õn Azerbaycan top- raklarõndan geri çekilmesi ile Türkiye-Er- menistan sõnõr kapõsõnõn açõlmasõnõn eşza- manlõ olmasõ gerektiğini belirttiğine dikka- ti çekti. Orgeneral Başbuğ, “Biz de bu ifa- deye aynen katılıyoruz” dedi. Ermenistan-Azerbaycan Önemli olan yasal çerçeve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle