16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER Sevgili Balbay, Salı günü Cumhuriyet’te yayımlanan mektubunu bü- yük bir sevinç, aynı zaman- da da karışık duygular için- de okudum. Sevincimin nedeni senden haber alabilmekti. İçinde bulunduğun koşullara kar- şın, ruh ve beden sağlığının yerinde olması beni hiç şa- şırtmadı. O konuda zaten senin için endişelenmem söz konusu değil. Sanıyo- rum çevrendeki hemen her- kes için aynı durum söz ko- nusu. İnsanlar sana güveni- yorlar ve “ona bir şey olmaz” diyorlar. Kuşkusuz böyle bir duygu uyandırmak iyi bir şey. Ama bu gibi insanlar her- kesten daha fazla kendi gö- beklerini kendileri kesmek zorunda kalıyorlar. Karışık duygularıma ge- lince: Her şeyden önce, orada olmanı içime sindiremiyo- rum. İkincisi, oradaki yaşam koşullarına da isyan ediyo- rum. Bana, hukukumuzda zaten bir infaz türü olarak al- gılanan tutukluluğun baş- lar başlamaz, başka infazlar da deneniyor gibi geliyor. Böylece senin şahsında, bir hukuk ihlali daha ger- çekleşiyor. Bu uygulamadan doğru- dan Adalet Bakanlığı so- rumlu, mahkemeler değil; ama hukuk ile ilgili olan ne- yi, nereye anlatabileceksin ki?.. Aslında sen veya bir baş- ka biri, seninle aynı neden- lerle ve koşullarda orada yattığı sürece, hiç kimsenin evinde rahat uyumaması gerekir. Bu salt bir kişiye ya- pılan haksızlığa bile tepki göstermenin zorunluluğun- dan değil, aynı zamanda aynı şeyin, her an, herkesin başına gelebileceği gerçe- ğinden kaynaklanıyor. Erol Manisalı Hoca ile yan yana koğuşlara kon- manıza, görüşebilmenize sevindim. Önümüzdeki günlerde izin alabilirsem ikinizin de ziya- retinize gelmek istiyorum. Erol Hoca’ya da söyle! O da mektup yazsın. Mektup türü, geçtiğimiz yüzyıllarda Fransız yazının- da çok revaçtaydı, edebiyat kitaplarında bunların güzel örnekleri yer alır. 21. yüzyıl Türkiye’sinde ise, belki de siz iki Cumhu- riyet yazarı, “hapishane mektupları” türünü parlatır- sınız. Sanıyorum biliyorsun, 12 Eylül döneminde, ben de 15 ay süreyle Cumhuriyet’e haftada üç gün, Samim Lütfü imzasıyla yazılar gön- deriyordum. Ama benimki- ler mektup değil, düpedüz köşe yazılarıydı. Aslında kendi adımla yazmam da mümkündü, ama ne de ol- sa askeri darbe dönemiydi. Onun için başka adla yazma yolunu tuttum, ama hiç de- ğilse, güya gizli olan bu ey- lemi, engellemediler. O zamanlar bu tür uygu- lamalardan kurtulmak için, ara dönem veya geçiş dö- nemi denilen dönemlerin geçmesini demokrasiye ka- vuşmayı beklememiz gere- kirdi. Tabii ki, bir gün gelip de darbe dönemi yazgıları ve uygulamalarını, darbeyi ön- lemek bahanesiyle, normal dönem ya da demokrasi döneminde yaşayacağımızı daha o günlerden bilemez- dik. Sevgili Mustafa, görüyor musun, içinde bulunduğu- muz koşullar sözcüklerin ve kavramların içlerini de nasıl boşalttı? Nitekim şu içinde bulun- duğumuz döneme “normal” ya da “demokratik” diyebi- lip, diyemeyeceğimizi uzun uzun düşünüyorum. Eğer bu “dönem” normal ise, “anormal”i nasıl olur ki? Bu içinde yaşadığımız de- mokrasi ise, neden darbe dönemlerinden farksız uy- gulamalar olabiliyor? Neyse, kafayı bunlara yor- mamak gerek. Sen orada, beslenmene, sağlığına dikkat et! Eğer kantinden bir şeyler alına- biliyorsa, peynir, yumurta, yoğurt gibi şeyleri ihmal et- me. Bizim bulunduğumuz koşullarda, öyle pek sebze- ye falan ulaşılmazdı. Neyse ki, o sayede, değil yemeye, evde pişmesine bile ta- hammül edemediğim ka- puskaya alışmıştım, ki o da 15 günde bir falan ancak ge- lirdi. Sen de, Erol Hoca da, spor olanaklarını sonuna kadar kullanın, hem vücu- dunuzu, hem de moralinizi sağlam tutarsınız böylece. Özellikle de yazın bol bol yazın. Oktay Akbal’ın da dediği gibi, yazarlar için yaz- mak yaşamaktır. Bilhassa içinde bulunduğunuz ko- şullarda. Yakınlarda mutlaka gö- rüşürüz, ama bilemem artık bizim buralarda mı yoksa si- zin oralarda mı?.. Kalın sağlıcakla. Tekrar ediyorum, unut- ma Balbay, yazmak yaşa- maktır. [email protected] DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yazmak Yaşamaktır... KARAYALÇIN ‘Çevre Sokak’ta devam’ kararı A N K A R A ( C u m h u r i y e t Bürosu) - SHP genel başkanlõ- ğõndan istifa ede- rek CHP’nin An- kara belediye baş- kan adayõ olan Murat Karayal- çın, seçimlerden sonra SHP’ye dönmeyeceğini, siyasete CHP’de devam edeceğini bildirdi. Bu sü- reçte, Karayal- çõn’õn CHP Ge- nel Başkanõ De- niz Baykal’õn başdanõşmanõ ola- cağõ haberleri yaygõnlaştõ. Karayalçõn, ön- ceki gün akşam üzeri Baykal’la bir görüşme yaptõ. Bu görüşmede da- nõşmanlõk konu- sunun gündeme gelmediği, ancak Baykal’õn Kara- yalçõn’õn seçim kampanyasõ süre- since kullandõğõ Çevre Sokak’taki eski genel merkez binasõnõ kullan- maya devam et- mesini istediği kaydedildi. Karayalçõn, gö- rüşmede “parti siyaset okulu” ve “Türkiye gönül- lüleri” projeleri hakkõnda bilgi verdi. Karayalçõn, Çevre Sokak’taki eski genel merkez binasõnõn parti si- yaset okulu ola- rak kullanõlabile- ceğini bildirdi. Akman’a yargıya direnme davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK Başkanõ Zahid Akman ile 1’i eski 8 kurul üyesi ve 5 bürokrat hakkõnda, idari yargõ kararlarõnõ uy- gulamamak suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan, 1 yõldan 5 yõl 3 aya kadar hapisle cezalandõrõlma- larõ istemiyle dava açõldõ. Memur Suçlarõ Soruşturma Bürosu Savcõsõ Mehmet Bozkurt tarafõndan açõlan davanõn iddianamesinde, görevden alõnmasõnõn ardõndan göreve iade davasõ açan eski RTÜK Daire Baş- kanõ Cengiz Özdiker’in, açtõğõ da- valardaki yargõ kararlarõnõn uygu- lanmadõğõ gerekçesiyle RTÜK yö- neticileri hakkõnda suç duyurusunda bulunduğu anõmsatõldõ. İddianamede, sonuç olarak RTÜK Başkanõ ve kurul üyeleri ile diğer so- rumlularõn, şikâyetçi Özdiker’in, Di- yarbakõr Bölge Müdür Yardõmcõlõ- ğõ’na, daha sonra Adana Bölge Mü- dür Yardõmcõlõğõ’na, bunu takiben Adana Bölge Müdür Vekilliği’ne ve uzman denetçiliğe atanmalarõnda idari yargõ kararlarõnõ yerine getir- mediklerinin anlaşõldõğõ kaydedildi. Dava konusu eylemin, aynõ kasõt altõnda birkaç kez işlenmiş olmasõ ne- deniyle tüm şüpheliler hakkõnda, “belli hakları kullanmaktan yok- sun bırakılmayı” düzenleyen TCY’nin 53. maddesinin uygulan- masõ talep edildi. Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddia- namenin kabul edilmesi halinde, bu kişilerin yargõlanmasõna gelecek günlerde başlanacak. Bu arada Akman’õn, 17 Nisan’da 9 günlük ABD gezisine çõktõğõ öğ- renildi. Akman’õn, dünyanõn en bü- yük yayõn teknolojileri fuarõ olarak bilinen Las Vegas’taki “Nabshow 2009”a katõlacağõ bildirildi. Geziye Akman ile birlikte, RTÜK üyelerin- den Taha Yücel, Mehmet Dadak ve Hülya Alp de katõlõyor. Eski RTÜK Daire Başkanõ Cengiz Özdiker’in, açtõğõ davalardaki yargõ kararlarõnõn uygulanmadõğõ gerekçesiyle RTÜK Başkanõ Zahid Akman, 8 kurul üyesi ve 5 bürokrat hakkõnda 5 yõla varan hapis istemiyle dava açõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle