17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B PENCERE Ali Sirmen’e Çok Acıyorum... Vah Ali’ye... Neden derseniz... Anlatayım... Ergenekon üzerine TV’lerde açık oturuma benzer tartışmalar yapılıyor, bunların kimilerine davet üzerine Ali de katılıyor... Kimi tartışmayı izliyorum... Herkes söyleyeceğini söylüyor; kimse de fik- rinden vazgeçmiyor... Sıra Ali’ye gelince özetle diyor ki: - Ergenekon’da büyük bir hukuksuzluk ve zu- lüm gündemde... Ekliyor: - Ceza usulü kuralları çiğneniyor, yargısız in- fazlar sürüyor, insanlar inandırıcı yasal gerekçe- ler olmadan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor... Peki, yanıt?.. Ergenekon davasının hınk deyicileri, Ali Sirmen’e yanıt verirken diyorlar ki: - Ama bunlar darbeci... Hem daha önceki dar- belerde neler de neler yapıldı... 12 Mart’ta, 12 Ey- lül’de ne haksızlıklar, ne zulümler, ne yargısız in- fazlar yaşandı... Bugün Ergenekon’da gerçekleşen ve insanla- rın hayatlarıyla oynayıp yaşamlarını söndüren hu- kuksuzluk, kanunsuzluk, usulsüzlükleri, katılım- cılar, dünkü zulümleri ve haksızlıkları gündeme getirerek Ali Sirmen’e karşı kullanmaya çabalı- yorlar... Peki, bu Ali Sirmen kim?.. 12 Mart, 12 Eylül askeri müdahalelerinde ba- şına gelmedik iş kalmamış bir yazar... 12 Eylül’de 3.5 yıl yargısız infazla yatmış... Dava sonunda aklanmış... Ve bu Ali’ye Ergenekon’un hınk deyicileri ne di- yorlar: - Geçmiş askeri darbelerde neler oldu, neler... Ali de sessiz sakin dinliyor... Ve sanırım içinden ya sabır çekerek diyor ki: - Geçmişi unutalım; geçmişte olanlar bugün- kü hukuksuzluğa ve zulme meşruluk kazandıra- maz... Bu durumda gel de Ali’ye acıma... Ali’ye çok acıyorum... “Bugün benim doğum günüm-Fakat anneme küskünüm”. Çocukluğu- muzda böyle bir şarkı var- dı. Şimdilerde 23 Nisan için hangi şarkı var? Üç gün öncesi de be- nim doğum günümdü. Bir kez yazmıştım Türkiye Cumhuriyeti’nin ağabeyi sayılırım diye. Belki de son Os- manlı, ne derseniz deyin!.. Her 23 Nisan, benim için kutsal bir gündür. Atatürk’ün Türk ulusuna, Türk çocuklarına armağan ettiği bir bayram... Geçen yıllarda yazmıştım. Atatürk Cumhuriyeti’nin getirdiği, yarattığı, ya- şattığı değerlere ilgisiz, hatta karşı duran kişiler iktidarda olduğu sürece, hiçbir ulu- sal bayram gereğince kutlanamaz diye... Belki de Atatürk sevgisinin coşkusu- na kendimi gereğinden çok kaptırdı- ğımdan... Ama içtensizlikle, ilgisizlikle, ya- saksavar bir tutumla 29 Ekim’de, 23 Ni- san’da, 19 Mayıs’ta alanlara çıkıp nutuk atmak sıradan bir gösteriş olmamalı... 23 Nisan, Türk çocuklarının bayra- mıdır. Yaşı kaç olursa olsun tüm ço- cukların!.. Laiklik, insanlık, ulusuna inanç içindeki her yurttaş, en genç yaş- takinden en yaşlı olanına kadar herkes için gerçek bayramdır 23 Nisan.. Say- lan’ların, Haberal’ların, Balbay’ların, Selçuk’ların, Özkan’ların, Eruygur’la- rın, Tolon’ların, durup dururken Silivri’ye kapatılan profesörlerin, rektörlerin, emekçilerin, devrimcilerin, Manisa- lı’ların, aylardır hangi suçu işleyip işle- mediklerini bilmeden hücrelerde yatan insanlarımızın bayramıdır... Geçen akşam aydınların bir toplan- tısını TV’den izledim. Demirtaş Cey- hun, Müjdat Gezen ve tüm Atatürkçü dostların yanı sıra kürsüye çıkıp konu- şan doksan beş yaşındaki genç Mu- azzez Hoca’nın sözleri, söndürülmek is- tenen bir ateşi, bir anda alevlendirdi. 23 Nisan çocuklarıydı hepsi! Atatürk Devrimi’ne inanan, her düşmanlığa karşı ölü- müne direnecek olan 23 Ni- san çocuklarının sesi, ses- lenişi... Sokaklara çıkmak, koş- mak, meydanları dolduran çocukların şarkılarını, konuşmalarını dinlemek, ya- şı kaç olursa olsun o çocukların baba- larının, annelerinin, dedelerinin sevinçli gözyaşlarını görmek hepimize bir güven kaynağı... Bu çocuklar büyüyecek, koskoca insanlar olacak, ama birtakım çeteler, birtakım hainler onların yollarını bozmak, onları yozlaştırmak isteseler de, 23 Nisan’ın çocukları olmanın bilinci her düşmanlığı alt edecektir... Ne olursa olsun 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim halkımızın kutsal bayramları- dır. “Bizi bu yoldan ayırmaya kalkışan hainler”, Atatürk’ün Bursa söylevinde dediği gibi, “Benim inandığım Türk gençleri” görevlerini sonuna dek sür- düreceklerdir. 23 Nisan hepimize kutlu olsun. Ulusal Egemenliğin Bayramõ “23 Nisan Türkiye ulusal tarihinin başlangõcõ ve yeni bir dönüm nokta- sõdõr. Bütün bir düşmanlõk dünyasõ- na karşõ başkaldõran Türkiye halkõ- nõn, Türkiye Büyük Millet Mecli- si’ni meydana getirmek konusunda- ki yamanlõğõnõ belirtir.” M.K. ATATÜRK (23 Nisan 1922) Yeni Türk devletinin kuruluş sü- recinin tamamlandõğõ tarih 23 Nisan 1920’dir. Çünkü 19 Mayõs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çõk- masõ ile başlayan Anadolu ihtilali, 23 Nisan 1920’de Meclis’in açõlmasõ ile tamamlanarak tabanõ ulus olan, ya- ni ulusa dayalõ yeni bir devletin ku- ruluşu ile sonuçlandõrõlmõştõr. Bu Meclis’in temeli, özü onun ulusa dayalõ olmasõdõr ve ulusal ege- menliği temel almasõdõr. 1923’te Mustafa Kemal Eskişehir-İzmit ko- nuşmasõnda nitekim şöyle diyecek- tir: “Ulusun geleceğine yalnız ve an- cak ulus egemen olacaktır. Ulusu temsil eden ulusal irade ulus adı- na sınırlı ve belirli bir zaman için manevi kişiliğini de belirten Millet Meclisi de en sonunda ulusça ye- nilenmekle karşı karşıyadır. Özde olan ulustur. Egemenlik onun ol- duğu gibi, yönetim hakkı da onun- dur.” Türkiye Cumhuriyeti devletinin başlõca iki temel niteliği vardõr. Bun- lardan ilki ulusal egemenlik, diğeri de tam bağõmsõzlõk. Her iki nitelik de egemenliğin kullanõmõ ile ilgilidir. Demokrasilerde egemenlik ulu- sun elindedir. Ve bu nitelik ulusal egemenlik olarak ifadesini bulur ve ulusun kendi kendisini yönetmesi ola- rak ifade edilir. Yani egemenliğin ül- Dr. Handan DİKER Yeditepe Üniv. Öğr. Gör. Arkası 21. Sayfada SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2009 PERŞEMBE 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL 23 Nisan, Bir Devrim Günü...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle