Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2009 PERŞEMBE 18 SPOR İşbakan ödülünü Yılmaz Tokatlı’dan aldı. Spor Servisi - Türkiye Spor Yazarlarõ Derneği’nin (TSYD), Ülker sponsorluğunda yaptõğõ, TSYD-Ülker Spor Yazarlarõ Armağanõ Yarõşmasõ’nda müsabaka yazõsõ dalõnda ikinci olan arkadaşõmõz Can İşbakan ödülünü aldõ. İşbakan’a ödülünü Eski TFF Başkanõ Yılmaz Tokatlı verdi. Swiss Otel’de düzenlenen ödül törenine UEFA Asbaşkanõ Şenes Erzik, Futbol Federasyonu Başkanõ Mahmut Özgener ve yönetim kurulu üyeleri, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanõ ve Kayserispor Kulübü Onursal Başkanõ Mehmet Özhaseki, Voleybol Federasyonu Başkanõ Erol Ünal Karabıyık, TMOK Başkanõ Togay Bayatlı, Beşiktaş Belediye Başkanõ İsmail Ünal, Uluslararasõ Olimpiyat Komitesi Üyesi ve Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanõ Uğur Erdener, Gençlik Spor Genel Müdür Vekili Yunus Akgül, Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar, Ülker Kurumsal İletişim Koordinatörü Ali Doğan ve Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker ile Ülker yetkilileri ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nõn yanõ sõra çok sayõda gazeteci katõldõ. 1.KOŞU:F:Cemboy(2),P:BoğazõnBoğasõ(7),PP:Yel- põnarõ (6), S: Sear Factor (3). 2. KOŞU: F: Waikato War- rior (8), P: Genta (1), PP: Oğlum Umut (4), S: Okcihan (5). 3. KOŞU: F: Emetli (6), P: Perican (5), PP: Tuğçe- naz (7), S: Ferzan (3). 4. KOŞU: F: Zeşoka Necip (8), P: OkayDusty(4),PP:Sager(5),S:KingOfTheHorses(3). 5. KOŞU: F: Peksoy (8), P: Ödemiş Efesi (4), PP: Er- soyhan (3), S: Şero (9). 6. KOŞU: F: Black Tulip (6), P: Wicked World (8), PP: Berraksu (5), S: Santa Eva (4). 7. KOŞU: F: Miramis (6), P: Deniz Kurdu (3), PP: Adonise (1), S: Big Brother (2). 8. KOŞU: F: Ayberk (7), P: Üseyid (2), PP: Mertağa (10), S: Işõkbey (9). GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL - TFF 3. Lig/Yükselme Grubu (Buca/14.30) İzmir-Ankara Demirspor, (Bağlum Bld./14.30) Pursaklar-Göztepe, (Bafra/14.30) Bafra B.-K.Maraş, (8 Kasım/14.30) Lüleburgaz-Tavşanlõ B., (Atatürk/14.30) Hatay-Tepecik B. VOLEYBOL - Aroma Erkekler Ligi (play - off finali) (Haldun Alagaş/18.00) İstanbul B.-F.Bahçe. TV’DE SPOR D Spor/18.00 İstanbul B.-F.Bahçe, Eurosport/15.00 Cumhurbaşkanlõğõ Bisiklet Turu, TRT1/15.00 Cumhurbaşkanlõğõ Bisiklet Turu. A L T I L I G A N Y A N 6 8 8 6 6 7 5 4 8 2 7 5 5 10 3-8 3-6 4 9-1 GÜNÜN İÇİNDEN HAFTANIN hakemleri: Trabzon-G.Birli- ği: M.Kâmil Abitoğlu, Konya-Sõvas: Bünya- min Gezer, Ankara-F.Bahçe: Suat Arslanbo- ğa, Denizli-Kocaeli: Aytekin Durmaz, Antal- ya-Kayseri: Halis Özkâhya, G.Antep-Hacet- tepe: Abdullah Yõlmaz, A.Gücü-Eskişehir: Tol- ga Özkalfa, İstanbul B.-G.Saray: Hüseyin Göçek, Beşiktaş-Bursa: Deniz Çoban. BEŞİKTAŞ’õn efsane isimlerinden ‘Baba Hakkõ’ lakaplõ Hakkõ Yeten, ölümünün 20. yõ- lõnda bugün Zincirlikuyu Mezarlõğõ’ndaki (11.00) kabri başõnda anõlacak. ABD Başkanõ Barack Obama, ülkesinin 2018 veya 2022 dünya kupalarõna ev sahibi adaylõğõna destek vermek için FIFA Başkanõ Sepp Blatter’a mektup gönderdi. ESKİŞEHİR Teknik Direktörü Rõza Ça- lõmbay, yönetimce 150 bin TL ceza verilen Ba- tuhan’õn süresiz kadro dõşõ bõrakõlma cezasõ- nõn affedildiğini söyledi. F.BAHÇE Ülker’le 2.5 yõllõğõna anlaşan ABD’li Willie Solomon, İstanbul’a geldi. 24. Uluslararasõ Ahmet Cömert Boks Turnuvasõ’nda Türkiye; 4 galibiyet, 3 ye- nilgi aldõ. 6’LI SONUÇLARI: 7-1-2-2-3-3 (Bursa: 717.99 TL.) Görüntü var, ‘ses’ yok!ERSİN ÖZTEKİN “Milat olacak adım” diye duyurusu yapõlan Futbol Federasyonu’nun önceki günkü toplantõsõ ve derbiyle ilgili alõnan kararlar futbol dünyasõnõ memnun etmedi. Sadece kõrmõzõ kart görenlerle, çirkin tavõrlarõ gazetelere yansõyan Sabri Sarıoğlu ile Volkan Demirel’in ceza kuruluna sevk edilmesi, buna karşõlõk kavgaya karõşan en az 5 futbolcunun ‘es’ geçilmesi, “federasyon fincancının katırlarını ürkütmedi” diye yorumlandõ. Uzun bir aradan sonra İstanbul Mövenpick Otel’de tam kadro toplanan Federasyon Yönetim Kurulu, görüntüler eşliğinde G.Saray-F.Bahçe maçõnõ masaya yatõrdõ. Hakem, gözlemci ve temsilci raporlarõnõ da inceleyen TFF yönetimi, ilk olarak ‘tarihi cezalar’ verilmesi konusunda görüş birliği yaptõ. Ceza verilecek futbolcu sayõsõnõn 6 ile kõsõtlõ kalmadõğõ bu ilk görüşmede 11-12 futbolcunun adõ ceza kurulu için geçti. Ne var ki TV görüntülerinde olan ancak raporlarda yer almayan bazõ eylemler bir grup yönetici tarafõndan, “Yönetmeliklerin dışına taşmayalım, sezon başından beri millet birbirini dövüyor sesimiz çıkmadı, şimdi mi aklımız başımıza geldi, sırf görüntüye ceza verirsek başımız ağrır” şeklinde değerlendirildi. Özellikle Lugano’nun attõğõ kafanõn, ne gözlemci ne de temsilci raporlarõnda yer almasõ, yine Arda, Semih, Emre Aşık ve Lugano arasõndaki kavgalarõn gözlemci raporlarõnda ‘vurma’, ‘itip kakma’ biçiminde yorumlanmasõ da TFF yönetimi içindeki ceza tartõşmasõnõn uzamasõna neden oldu. Adõnõ açõklamak istemediğimiz bir yöneticinin, “Kavgacılara milli takım kapılarını da kapayalım” önerisi ise, “Fatih Terim’in haberi olmadan bu kararı alamayız” karşõlõğõnõ buldu. Görüntülerin izlendiği toplantõda, bir yöneticinin, “Lincoln ve Carlos dışında hepsi ceza alır” sözü ise salonda buz gibi hava estirdiyse de birçok yönetici, “Doğru” ifadesini kullandõ. Toplantõ süresinin 3 saati geçtiği dakikalarda ise birçok yöneticinin katõlmadõğõ ancak zaman darlõğõ nedeniyle ‘olur’ dediği kararlar alõndõ. Bu karara göre, Başkan Özgener, çõkacak, isim vermeden G.Saray Başkanõ Adnan Polat’õ eleştirecek, kõrmõzõ kart gören futbolcular ‘tedbirli’, kavgaya ve olaylara karõşõp kart görmeyen futbolcular da tedbirsiz olarak ceza kuruluna sevk edilecekti. Başkan Özgener ve 3 yöneticinin tüm õsrarlara karşõn TV görüntülerinde en az birer maç ceza almasõna kesin gözüyle bakõlan De Sanctis, Güiza, Emre Belözoğlu ve Kâzım’õn hareketlerini ‘dosya dışı’ bõraktõrmasõ ise toplantõnõn havasõnõ kaçõrdõ. Demokrat tavrõ ile bilinen bazõ yöneticilerin kendi aralarõndaki, “Cezalar hafifletildi” sözleri ise dikkate alõnmadõ. TFF Başkanõ’nõn bu tavrõ, “Federasyon zaten Trabzon, Galatasaray, Eskişehir, Kocaeli ve birçok 2. lig takımı tarafından istenmiyor. Daha da kötü olmamak için olayı geçiştirdiler” biçiminde yorumlandõ. Federasyonun ‘olağanüstü’ toplantısına ‘ıskalanan’ kareler damgasını vurdu N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN G Ö R Ü Ş DOĞAN HASOL Tencere Yuvarlanõr Kapağõnõ Bulur 100. Yõla Hiç Yakõşmadõ Geçen pazar akşamı oynanan Galatasaray-Fenerbahçe futbol derbisi ilk karşılaşmanın 100. yıldönümüne rastlaması nedeniyle çok önemliydi. Ne var ki bir şölen gibi kutlanma- sı gereken buluşma kavgayla noktalandı. Çok yazık! İki takım arasındaki ilk maç 17 Ocak 1909’da Kadı- köy’de yapılmıştı; pazar günü Mecidiyeköy’deki karşı- laşma 362. buluşma oluyordu. Keyifle, coşkuyla kut- lanması gerekirdi… Olmadı. Galatasaray 1905’te kurulmuş, onu 1907’de Fenerbah- çe izlemişti. Galatasaray’ın kurucu başkanı Ali Sami Yen’in, 1939’da bir gazeteye verdiği demeçte belirttiği gibi Fener- bahçe’nin kuruluşu Galatasaray’ı sevindirmişti. İstanbul’da yabancıların egemenliğinde olan futbola ikinci bir Türk ta- kımı gelmişti. Yen’e göre Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler, ade- ta “yabancı bir memlekette rastlanan vatandaşlar” gibiydi. Dostluk gelişti… O kadar ki, 1913’te Galatasaray-Fe- nerbahçe Bayramı’na karar verildi: Her yıl sportif organi- zasyonlarla kutlanması tasarlanan bayram sürdürülemediyse de niyet önemliydi. Yine o yıllarda Galatasaray’dan Fener- bahçe’ye futbolcu geçişleri oldu. Bu olgu bile büyük tepki- ler yaratmadı. Ali Sami Yen, “Fenerbahçe bizim ilk yoldaşı- mızdı. Ona maddeten ve manen ihtiyacımız vardı” diyecek ve ayrılan futbolculara gücenmediklerini dile getirecekti. O yıllarda maçlar Kadıköy’de bugünkü Şükrü Saracoğlu Stadı’nın yerinde bulunan ve Papazın Çayırı olarak anı- lan yerde Kadıköy Union Club tarafından yaptırılan ilkel bir statta oynanmaktaydı. Başlangıçta iki kulüp arasındaki maçlar hep Galatasaray’ın galibiyetiyle sonuçlanmıştı. 17 Ocak 1909’da oynanan ilk maç özel bir maçtı ve 2-0 bit- mişti. İkinci maç bir yıl sonra, 9 Ocak 1910’da oynanan ilk lig karşılaşmasıydı ve 3-0 sonuçlanmıştı. Üçüncü maç 12 Şubat 1911 günü oynanmıştı. Bu da bir lig karşılaş- masıydı. 7-0 Galatasaray’ın lehine sonuçlanan maç Ga- latasaray’a lig şampiyonluğunu getirmişti. Soğuk, fırtınalı bir kış günü, Şirket-i Hayriye vapurları çalışamadığı için Avrupa yakasında oturan seyirciler gibi Galatasaraylı oyun- cuların bir bölümü de Kadıköy’e geçememiş ve maça ge- lememişti. Galatasaray takımı bu nedenle, maça ancak 7 kişiyle çıkabilmişti. İzleyen yıllarda Fenerbahçe takımı da güçlenecek ve 4 Ocak 1914 günü yapılan 8. derbide Galatasaray’ı yenmeyi başaracaktı. İki kulübün ortak geçmişiyle ilgili olarak anlatılabilecek öy- külerin sonu gelmez. İlginç bir saptama, bunların çoğunun dostluk öyküleri olduğudur. Yazık ki son yıllarda, tatlı reka- bet içinde süregelen bu uyum azalıyor ve dostluğun yerini sevimsiz çekişmeler alıyor. 100. yıldaki derbide yaşanan tatsızlıklar giderek sev- gisizleşen ortamı açıkça sergiliyor. Kötü gidişin çeşitli ne- denleri olduğu kuşkusuzdur. Nedenlerin kaynağını ön- celikle yöneticilerde, onların tutum ve yaklaşımlarında ara- mak gerekiyor. Onların, rekabeti düşmanlığa dönüştü- ren davranışları, oyuncuları da, seyircileri de, yandaş- ları da etkiliyor. Zincirleme kötü etkilerden ulusal takı- mın bile pay aldığını söyleyebiliriz. Tam 100 yıl sonra bir derbi… Spor yok, skor yok… Kavga var… Soralım: Tırmandırılan, medet umulan gerginlik kime ya- radı? Galatasaray’a mı, Fenerbahçe’ye mi? Toplum zaten yeteri kadar gergin. Politikadan spora ve yaşamın her ala- nına uzanan bir gerginlik… Bize neler oluyor? Yazıma nereden başlamalıyım diye düşünüyorum da ola- yın neresinden bakarsam bakayım çirkin. Sonuçtan başa gitsem daha iyi galiba. Bir derbi ki evlere şenlik. “Dünyanın ilk üçü arasına gire- cek bir derbi” diyorduk ya, artık onu “dünyanın en çirkin üç derbisinden biri” diye adlandıracağız. Önce bunu bilelim. Her derbinin kuşkusuz havası başkadır, tansiyonu yüksektir. Hatta çoğu zaman medyamız, “Kalbi olan bu maçı izlemesin” başlıkları atmıyor mu? Daha bir hafta öncesinden her gün füzeleri patlatmaya, laf düellosu ve masa üstü senaryolar- la yöneticileri de, taraftarları da, futbolcuları da germiyor- lar, bunları birbirleri ile kapıştırmıyorlar mı? Bu tip spor med- yasını dünyanın her yerinde görmek olasıdır. Tiraj ve rey- ting bunu gerektiriyor nedense... Ama yöneticilerin ve fut- bolcuların bu akıntıya kapılmalarına ne demeli? Son derbide keskin sirkeler tribünlerde ve sahada öylesine çoktu ki... Derbide pimi çekilmiş patlamaya hazır bombalar daha ilk dakikalardan teker teker patlamaya başladı. Emre Aşık, Em- re Belözoğlu, Lugano, Sabri her an kapışmaya hazırdı. Ka- pıştılar da... Hakem çaresizdi. Tansiyonu düşürmek için oyu- nu sık sık kesti ama dakikalar ilerledikçe ne tansiyon kal- dı ne mansiyon... İş zıvanadan çıktı. Yorumcular, “Hakem kart göstermede geç kaldı” diyorlar, ben o düşüncede de- ğilim. Erken verse bu kez “Neden erken verdin?” diye- ceklerdi. Ama o zaman da maç yarıda kalırdı. Hele saha- ya yabancı maddeler atılmaya başlayınca hakem maçı ta- til edebilirdi. Ama bana göre maçın selameti açısından ken- dini rezil etti. Aslında sahaya çıkmış art niyetliler hakem ne yaparsa yapsın zaten birbirine gireceklerdi. Açıkca beni Lugano, Sabri ve Emre’ler şaşırtmadı. On- lar zaten tescilli... Ama Arda ile Semih de eğer olaylara ka- tılmışsa, bu maç çok daha önceden başka yerlerde baş- lamıştı demek ki... “Bu hale neden geldik?” derseniz bana göre futbolumuzu yönetenler baş suçludur. Kulüpleri yö- netenlerin ağızları nedense hiç durmaz. Diledikleri gibi ko- nuşurlar, birbirlerini şikâyet ederler, yorumcular da ‘laf ol- sun torba dolsun’ gibilerden, espri yapacağım diye orta ye- re laf sokarsa ezeli rekabetin anlamını bile anlamayanlar der- bi maçta olduğu gibi molotofkokteylleriyle ortaya çıkar. Daha geçenlerde Deniz Feneri’nden sorgulanan RTÜK Ge- nel Başkanı Zahid Akman’ın kendi dosyasını kaybedip fut- bolun sorunlarına soyunmasının nedeni neydi? Ona mı kal- mıştı futbolun sorununu tartışmak? Ama başta Federasyon Başkanı olmak üzere, 3 büyüklerin başkanlarını, spor medyasının müdürlerini çağırıp onlara diskur çekmenin ma- nası ne olabilir? Bu ülkede Basın Ahlak Yasası vardır. TRT’nin spor programlarıyla ilgili bir sorunu varsa bu ülke- de hukukçular vardır. Zahid Akman efendi sık sık kesilen ek- ranları ve RTÜK’ün kapatma cezalarına karşı ne yapacaksa yapsın ama futbol adına şov yapmak ona kalmadı. Hele bir kısım seyicinin derme çatma bir çatıda maç iz- lemesinin getireceği felaketi düşünmek bile istemiyorum... Buna nasıl izin verilmiştir, kim vermiştir? Ali Sami Yen Sta- dı’nın açılışında Bulgaristan ile oynadığımız maçta çöken tribünün altında kaç kişi yaşamını yitirmişti, anımsıyalım. Pa- zar günü böyle bir facia yaşanmamışsa şükretmeliyiz. Şimdi bütün bunlar bir film şeridi gibi sıralandığında son karedeki itişme, kavga, küfür ve yumruklaşmaların nereden başladığını anlamak pek de zor değil. Yani gerçek suçlu- lar aranıyorsa sahada olay çıkaranlardan çok saha dışın- dakiler sorgulanmalıdır. Atalarımızın, “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” dediği gibi pazar günkü derbide sadece tencerelerle kapaklar buluşmuştur. e-posta: [email protected] Togay Bayatlı (TMOK Başkanı): Önemli olan olaylara karõşan futbolcularõn yaptõklarõndan utanmalarõdõr. Zaten futbolcular cezalarõ kendi kendilerine verdiler. Toplum içine çõkacak halleri yok. Kemal Ulusu (Eski TFF Başkanı): Durum idare edildi. 29. ve 32. maddelerden ötürü en fazla 2-3 maçla cezaladõrõlacak bir olay var. Eğer 33. maddeden, yani rakibe saldõrmaktan sevk edilseler en az 5 maç ceza gelirdi. Ayhan Bermek (Eski TFF Yöneticisi): Federasyon her olayda otoritesini belli etmelidir. Otorite boşluğu oluşursa anarşi doğar. Fair-play her şeyden önce gelir, yaşananlar centilmenlik dõşõ. Liverpool’un dinmeyen acõsõ Çeviri Servisi - İngiliz Prömiyer Ligi takõmlarõ Liverpool ve Nottingham Forest’in Federasyon Kupasõ yarõ final maçõnõ izlemeye gittiler. Maçõn oynandõğõ Sheffield kentindeki Hillsborough Stadyumu mezarlarõ oldu. Bir kapõya yüklenilmesi nedeniyle yaşanan izdiham sonucunda turnikeler ve tünelde sõkõşan, çoğu Liverpool taraftarõ 96 kişi öldü. Maç, altõncõ dakikada tatil edildi. Yakõnlarõ, giriştikleri hukuk savaşõndan somut bir sonuç elde edemedi. İngiliz ve dünya futbolunun en karanlõk günlerinden biri olan 15 Nisan 1989’un 20’nci yõldönümü olan dün Liverpool’un stadõ Anfield’de ölenlerin isimlerinin yazõlõ olduğu anõta çiçek yağdõ. Diğer takõm taraftarlarõ da çiçek ve atkõlarõnõ bõrakarak onlarõ unutmadõklarõnõ ifade etti. Ayin düzenlendi; maçõn tatil edildiği 15.06’da kiliselerin çanlarõ çalõndõ, kentte trafik ve yaşam durdu. Salõ akşamõ Chelsea’yle oynadõğõ ve 4-4 berabere kalarak elendiği Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçõnda açõlan bez afişte de onlarõn ismi ve “Her zaman aklõmõzdasõnõz” ifadesi vardõ. Başbakan Gordon Brown dün kulübün TV kanalõna yaptõğõ açõklamada “İngiliz halkõ bugünü hiç unutmayacak” diyerek duygularõnõ dile getirdi. Facianõn en küçük kurbanõ olan 10 yaşõndaki Jon-Paul Gilhooley’nin kuzeni olan takõm kaptanõ Steven Gerrard ise “Dokuz yaşõndaydõm. Kuzenimi kaybedince bir süre futbolcu olma hayalimi gerçekleştiremeyeceğimi sandõm ancak ailemin, özellikle de kuzenimin anne- babasõnõn cesaretlendirmesiyle bugüne ulaştõm” dedi. Uzun lafõn kõsasõ, dün, başta Liverpoollular olmak üzere İngiltere Hillsborough’da kaybettiklerine ağladõ. BİRAZ GEÇ KALMADIN MI! Spor Servisi - Futbol Federasyonu’nun olay- lõ derbideki tavrõ tartõşõlõrken Mahmut Özgener yönetiminin son 1 yõldõr yaşa- nanlara ses çõkaramayõşõnõn da gerginliği kö- rüklediği ortaya çõktõ. İşte sessiz kalõnan ve- ya ufak cezalarla geçiştirilen olaylar: F.Bahçe-G.Saraylı yöneticiler atıştı: Kadõköy’de 4-1 F.Bahçe’nin üstünlüğü ile biten derbi maç sonrasõ G.Saraylõ yö- netici Haldun Üstünel ve F.Bahçeli yö- netici Mahmut Uslu arasõnda “Seni evin- den aldõrõrõm” türünde konuşmalar geç- ti. Federasyon sessiz kaldõ. Trabzon Başkanı’nın isyanı: Trabzons- por Başkanõ Sadri Şener’in, “İnsanlarõ so- kağa dökmeyin” sözleri, taraftarõ tahrik olarak değerlendirilse de TFF’nin kurulu- şunda önemli rol oynayan Şener, neredey- se tamamõ devre arasõ tatiline gelen 30 gün- lük hak mahrumiyeti cezasõ aldõ. Beşiktaş Başkanı’nın hakareti ve barkovizyon gösterisi: Beşiktaş Başkanõ Yõldõrõm Demirören, G.Saray derbisinin sonunda MHK Başkanõ Oğuz Sarvan’a ‘sinkaflõ’ küfür etti, 2 yõl ceza endişesi üzerine TFF olayõ, ‘ufak bir hakarete’ çe- virdi. Demirören’e sadece 3 ay hak mah- rumiyeti cezasõ geldi. G.Saray Başkanı’nın çıkışı: G.Saray Başkanõ Adnan Polat, barkovizyon göste- risi ile TFF ve MHK’yi 2 kez eleştirip, “MHK’ye güvenmiyoruz, böyle sürerse TFF ile yan yana gelemeyiz” dedi. Fede- rasyon kurullarõnõn sesi çõkmadõ. Polat ay- rõca, “İlk 6 hafta doğranacağõz” iddiasõnõ or- taya attõ. Federasyon yine yanõt vermedi. Ümit Karan: Sõvas maçõnõn hakemleri için, ‘yalan söylüyor, gözümün içine nasıl bakacak” dedi. TFF ses çõkarmadõ. Roberto Carlos: F.Bahçeli Carlos, yar- dõmcõ hakemin üzerine su döktü, Kayseri maçõnda hakem Bünyamin Gezer’e, ‘aklını mı kaçırdın’ hareketi yaptõ ceza almadõ. ALEX’TEN İYİ HABER GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig’in 28. haftasõnda Ankaraspor ile deplasmanda yapacağõ maçõn hazõrlõklarõnõ bir günlük iznin ardõndan sürdürdü. Dünkü antren- manda takõmdan ayrõ koşu yapan kaptan Alex’in durumunun iyiye gittiği ve sağlõk heyetinin vereceği karara göre bugün takõmla çalõşmalara baş- layabileceği öğrenildi. Antrenmanda oyuncularõna çift kale maç yaptõran teknik direktör Aragones, as takõmõ Volkan Demirel, Ali Bilgin, Önder, Yasin, R.Car- los, Kazım, Selçuk, Emre, Uğur, Deivid ve Güi- za’dan oluştururken sakatlanan Yasin çalõşmayõ ta- mamlayamayarak yerini Can’a bõraktõ. Gökhan Gönül’ünse liflerinde oluşan zedelenme nedeniyle ağ- rõlarõnõn sürdüğü, ancak akupunktur tedavisiyle An- kara maçõna yetiştirilebileceği ifade edildi. Bu ara- da F.Bahçe’nin sözleşme yenilemek istediği Lugano, Globo Esporte’ye yaptõğõ açõklamada kendisiyle il- gilenen İtalyan kulüplerinden gelecek ciddi bir teklifle Serie A’ya gidebileceğinin sinyalini verdi. F.Bahçe itiraz etmeyecek F.Bahçe, 12 Nisan’da oynanan G.Saray - F.Bah- çe derbisi sonrasõ olaylara karõşan ve PFDK’ye sevk edilen Semih, Lugano ve kaleci Volkan’la ilgili TFF Tahkim Kurulu’na itirazda bulunma- yacaklarõnõ belirtti S A B R İ : E M R E Ö L D Ü R Ü R Ü M D E D İ Spor Servisi - Galatasaraylõ futbolcu Sabri Sarıoğlu, Fenerbahçe maçõndaki olaylarda mağdur olanõn kendisi olduğunu ifade ederek, “Emre Belözoğlu bana saha içinde küfür etti, ‘Seni öldürürüm’ dedi. Mağdur olan benim. Benden özür dilenmeli” dedi. Galatasaray TV’de yer alan röportajõnda, Sabri, “Milli takımdan hepimiz arkadaşız. Hiçbir zaman birbirimize karşı terbiyesizliğimiz olmadı. Maç içinde de bunu herkes gördü. Yaptığım şey doğru değildi ama bir futbolcuya bu kadar ağır şekilde galiz küfür edilirse çileden çıkar. Ben de dayanamıyorum, ben de insanım. Belki yapmamam gerekirdi ama kendimi tutamadım” dedi. TURDA HEYECAN ARTIYOR 45.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Tu- ru’nun Bodrum - Marmaris etabını, Güney Afrikalı Darly Impey kazandı. Kıyasıya bir mücadelenin yaşandığı parkurda yağmur sporcuları zorlarken İtalyan Finetto’dan sarı mayoyu David Loosli aldı. Böylece Fi- netto’nun 3 gün üst üste giydiği sarı mayo el değiştirmiş oldu. Bu arada dünkü etapta meydana gelen 5 ayrı kazada 14 bisikletçi ya- ralandı. Yarışın bitimine 20 kilometre kala Akyaka yakınlarındaki Sakar Geçidi vi- rajlarındaki kazada ise 5 bisikletçi hasta- nelik oldu. Janek Tombak’ın sol bileği çatladı ve parmağı kırıldı. Janek, doktorun uyarısına karşın yarışı sürdürdü ve kırık parmakla bitiş çizgisini geçti. Darko Blaz- evic (Hırvatistan), Dimitri Grabovsky (Uk- rayna), Simone Ponzi (İtalya) ve Robert Hunter (İtalya) de Muğla Devlet Hastane- si’nde tedavi altına alındı. (SAMİ GÜREL) YurttaşlartakımımızıAta- türkposteriyledestekliyor. Bursa’ya İnönü için izin çõkmadõ Spor Servisi - İl Spor Güvenlik Kurulu, Beşiktaş-Bursaspor maçõna misafir takõm taraftarlarõnõn alõnmamasõna karar verdi. Vali Yardõmcõsõ Ali Bakoğlu başkanlõğõnda İstanbul Valiliği’nde gerçekleştirilen İl Spor Güvenlik Kurulu toplantõsõna Beşiktaş Kulübü adõna asbaşkan Hüseyin Yücel, Bursaspor adõna da kulüp ikinci başkanõ Osman Çelik katõldõ. Bursa Başkanõ İbrahim Yazõcõ ise karara tepki gösterdi. B E Ş İ K T A Ş M A Ç I Can İşbakan ödülünü aldõ SABRİ