16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Yargıç Teknik Takip Altında Olursa Sabih Kanadoğlu’nun, İzmir’de bir panelde “25 savcı ve yargıcın teknik izlemeye alındığı” yolun- daki sözleri, Batı demokrasisinin geçerli olduğu bir ülkenin eski başsavcılarından birisi tarafından söylenmiş olsaydı… Tümceyi tamamlamamı beklemeden, okurları- mın çoğunun “kıyamet kopardı” yanıtını verece- ğini biliyorum. Ama onlar bile, bir yargıcın şayet yasadışı bir eylemden dolayı, kuvvetli kanıtlar altındaysa, o ka- nıtları daha da somut hale getirebilmek için, yine elbette yargı kararı ile telefonlarının izlenebilece- ğini anlayışla karşılayabilirler. Ancak Sayın Kanadoğlu’nun ortaya attığı sav, kısa bir süre önce bir dizi yazı ve söyleşisini der- lediği “Unuttuk” adlı kitabında yazılanlarla kısıtlı değil.(*) Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcımızın sö- zünü ettiği o teknik izlemeye alınan 25 hâkim ve savcının İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkeme- si’nden alınmış bir karara dayanılarak dinlenildi- ği anlaşılıyor. İlgili mahkemeden istekte bulunan makam, elbette yine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın görevli bürosu. Ancak sıkı durun. 11 Nisan gün- lü Milliyet gazetesinde Türker Karapınar imza- sı ile yayımlanan ve bugüne kadar yalanlanmayan bir habere göre, istek o 25 adalet mensubunun somut yasadışı eylemleri ile ilgili olarak herhan- gi bir güvenlik biriminden de gelmemiş savcılık bü- rosuna. Müfettişler gerekli görürseymiş Yargıç güvencesinin özerk ve bağımsız Hâkim ve Savcılar Kurulu’nun güvencesi altına alın- masının zorunlu olduğunun Avrupa Birliği öl- çütlerine dayanarak ısrarla savunanlara karşı Adalet Bakanlığımızın bazı düzeltme hazırlıkları yaptığını düşünenleri fena halde yanıltacak bir ha- beri veriyor meslektaşımız. Adalet Bakanlığımız AKP iktidarının isteklerine uygun olacak bir düzenleme yaparak Bakanlık ma- kamına bağlı olarak çalışan Teftiş Kurulu Yönet- meliği’nde değişiklik yapmış, Müfettişlerine istekleri halinde savcı ve yargıçların telefonlarını dinleme yetkisini vermiş. Müfettişler de, İstanbul ve Ankara’da araların- da bu illerin cumhuriyet başsavcılarının da bu- lunduğu 25 hâkim ve savcının adlarından söz et- meden, GSM telefonlarının numaralarını vererek, yine bir yargıçtan 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nden Kanadoğlu’nun belirttiği dinleme kararını almışlar. Ünlü Ergenekon Davası’na bakan 13. Ağır Ce- za Mahkemesi Başkanı, daha ilk duruşmada sa- vunma avukatlarının kimi itirazları üzerine, yarı ima, yarı serzenişli bir şekilde kendisinin de telefon ko- nuşmalarının izlenebileceği kuşkusunu açığa vur- muş değil miydi? Söz konusu taleplerin, “faili meçhul” bir suçun kanıtlarını belirtmek için yapılmış olması da sadece Adalet Bakanlığı müfettişlerinin yargıyı aldat- maktan kaçınmadığını ortaya koymuyor mu? Kanadoğlu, 25 hâkim ve savcının Adalet Bakanı adına onun emrindeki müfettişlerce dinlendiğini saptamış. Bu 25 sayısını daha da arttırabilir ve bir siyasi iktidarın Adalet Bakanı’nın gerekli gördü- ğü yargıç ve savcının yatak odasına bile kulak ve- receğini düşünerek sorabilirsiniz: Böyle bir ülkenin yargıç ve savcıları özgür ve bağımsız karar verebilirler mi? Rastlantının böylesi Yazı, özellikle dün çeşitli kentlerimizde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği şubelerinin yöneti- cileri ile beş eski ve yeni rektörün gözaltına alın- masının neden olduğu tepkileri yumuşatmak amacıyla AKP sözcülerinin, olup bitenleri bağımsız adaletin sorumluluğu altına sokma çabalarına ya- nıt olsun diye yazılmadı. Ama o türlü değerlendirmede bulunanlara da “önce bu satırları okuyun, ondan sonra ko- nuşalım” diyen bir yazı oldu. (*) Unuttuk. Sabih Kanadoğlu, Doğan Kitap Yayınları Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Ergenekon soruşturmasõnõn son dalgasõ ile birlikte yandaş medya ve dinci basõn bayram ediyor Sevinç çõğlõklarõ manşetlerde İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõnõn son dalgasõ, AKP yandaşõ med- yada ve dinci basõnda büyük bir sevinçle kar- şõlandõ. Dinci basõnõn sevinç çõğlõklarõ man- şetlere atõlan başlõklara yansõrken gözaltõna alõ- nan rektörlerin üniversitelerinde anayasada be- lirtilen türban yasağõ uygulamalarõ üzerinde õs- rarla durulmasõ dikkat çekti. Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan’õn kanser tedavisi sõ- rasõnda saçlarõnõn dökülmesi nedeniyle başõnõ örtmesi, annesinin Katolik olmasõ bile yandaş medyada haber konusu yapõldõ. Anadolu’da Vakit gazetesi, “Hukuksuzlar hukukla tanıştı” manşetiyle verdiği operas- yon haberlerinde gözaltõna alõnan herkesi suçlu ilan et- ti. Gözaltõna alõnan rektör- lerin hukuk dõşõ çõkõşlarõ ve yasakçõ uygula- malarõ ile tanõndõğõnõ savunan gazete, profe- sörleri darbeci olarak niteledi. ÇYDD’nin “örgüt evinden farksız” olduğunu öne süren Vakit, gazetelerde günlerce haberi yapõlan AKP’nin kapatõlma davasõnõn dosyasõnõ da “suç unsuru” olarak gördü. Dosyanõn Saylan’õn evinde “ele geçirildiğini” yazan dinci gazetenin Saylan’õn evinden alõnan evrak arasõnda Er- genekon iddianamesinin bulunmasõna değin- mediği görüldü. Kõzõnõn doğum yapacak olmasõ nedeniyle ABD’de bulunan Çağdaş Eğitim Vakfõ (ÇEV) Başkanõ Gülseven Yaşer’in kaçtõğõnõ savunan dinci gazetenin haberinde Ya- şer’in torununun ABD vatandaşõ olacağõ bil- gisine de yer verildi. Gazetenin yazarlarõndan Serdar Arseven ise “Örtülü Türkan, Bir Bilen Süleyman” baş- lõklõ yazõsõnda Prof. Saylan hakkõnda çirkin ifa- deler kullandõ. Saylan’õn türban karşõtõ olduğuna atõfta bulunan Arseven, Saylan’õn kameralar karşõsõna rahatsõzlõğõndan dolayõ başörtüsü ile çõktõğõnõ yazdõ. Vakit 16. sayfasõnda ise “Cumhuriyet’te 8 Ergenekoncu” başlõğõ ile verdiği haberde ise yine gazetemizi hedef gösterdi. İktidar destekçisi Star gazetesi ise “Sarı- kız’ın rektörleri” manşeti ile verdiği ha- berde, “askeri mü- dahaleye zemin yaratmak için öğrencileri so- kağa dökmeyi hedefleyen Sarıkız darbe planını uygulayan rektörler sorgulanıyor” diye yazdõ. Gözaltõna alõnanlarõ “darbesever” ilan eden Star, gözaltõndaki isimlerin “suçla- rının” bilançosunu çõkardõ. Star’a göre “ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer, PKK’li öğrencilere burs vermiş, Prof. Dr. Ferit Bernay, OMÜ’deki işçileri zorla DİSK’e üye yapmış, Saylan üstü örtülü darbe tehdidinde” bu- lunmuş. “Akademik Dalga” manşeti ile çõkan ikti- dar yandaşõ Ye- ni Şafak gazete- si, Cumhuriyet mitinglerinde etkin rol oynayan isimlerin göz- altõna alõndõğõnõ yazdõ. ÇEV Başkanõ Yaşer’in yurtdõşõnda olmasõnõn “operasyonun sızmış olabileceği” kuşkusu yarattõğõnõ savunan ga- zete, akademisyenlerin gözaltõna alõnmasõna CHP’li milletvekillerinin tepki göstermesini ise “Ergenekon zanlıları nerede CHP orada” başlõğõyla haberleştirmesi dikkat çekti. Yeni Şafak ile aynõ manşeti kullanan Er- doğan’õn damadõnõn genel müdürlüğünü yap- tõğõ Sabah gazetesinin yazarõ Emre Aköz kö- şesinde tüm darbecilerin Kemalist olduğunu öne sürdü. “Son dalga rektörleri aldı” manşetini kul- lanan Zaman ga- zetesi de haberle- rinde gözaltõna alõnanlarõ darbeyi zemin ha- zõrlamakla suçladõğõ cumhuriyet mitinglerini düzenlemek veya mitinge katõlmakla suçladõ. Taraf gazetesi “Postallı hocalar gözaltın- da” manşetiyle gözaltõna alõ- nanlarõ yargõdan önce yargõla- mayõ tercih etti. Taraf gazete- sinin haberinde Ergenekon’un 12. dalgasõnda üçü eski beş rektör ile gazetemiz yazarõ Erol Manisalı’nõn da sorgulandõğõnõ yazdõ. Radikal gazetesi “Ergenekon şaşırdı”, Hürriyet gazetesi “Ergenekon’da Prof. dal- gası”, Milliyet gazetesi “Bu kez hedef çağ- daş yaşam”, Vatan gazetesi “Çağdaş Ya- şam’a baskın”, Akşam gazetesi “Dalga dal- ga alıyor”, Birgün gazetesi “Ergenekoncu- lar konuşturmamıştı” manşeti ile çõktõ. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda düzenlenen operas- yonlarla, AKP’ye muhalefet eden televizyon kanallarõ, gazeteciler, bilim insanlarõ, yazar- lar bir bir susturuluyor. Bugüne dek gerçek- leştirilen operasyonlarla başta gazetemize yönelik olmak üzere Kanaltürk, Avrasya TV (ART), Ulusal Kanal, Aydınlık dergisi, Milli Çözüm dergisi ve Kanal B gibi birçok muhalif yayõn organõnõn yayõnlarõ engellendi, bazõlarõ ise iktidarõn “mali baskılarıyla” ik- tidar yandaşõ gruplarõn eline geçti. Gazeteci Tuncay Özkan’õn sahibi olduğu muhalif kimliğiyle tanõnan Kanaltürk, AKP ik- tidarõ tarafõndan önce “mali kıskaca” alõndõ. Kanala yönelik üstü örtülü bir reklam am- bargosu da uygulandõ. Zor duruma düşürülen Kanaltürk, sessiz bir operasyonla Bugün ga- zetesinin sahibi olan Koza İpek Grubu tara- fõndan satõn alõnarak “devre dışı” bõrakõldõ. ATV ve Sabah’õ almaktan ümidini kesen Koza İpek Grubu’nun, Kanaltürk’ü almasõy- la muhalif bir televizyon kanalõ da “sustu- ruldu”. Kanalõn eski sahibi Özkan da Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklandõ. Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mus- tafa Özbek’in de soruşturma kapsamõnda tu- tuklanmasõyla, sahibi olduğu Avrasya TV’de susturulmuş oldu. Gazetemizin Ankara Tem- silcisi Mustafa Balbay ile gazeteci Emin Çö- laşan’õn 2004 yõlõndan bu yana her pazar “Ankara Rüzgârı” adõyla Türkiye günde- mine ilişkin yaptõklarõ değerlendirmeler en- gellenmiş oldu. İktidar partisine sert muhalefet yapan Ulu- sal Kanal ve Aydõnlõk dergisinin çok sayõda yöneticisi ve yazarõ da operasyon kapsamõn- da tutuklandõ. Atatürkçü ve çağdaş muhalif kimliklerin ya- nõ sõra, benzer ideolojik akõmlardan beslenen ancak AKP politikalarõnõ eleştiren muhalif gruplar da Ergenekon soruşturmasõnõn “elin- den kurtulamadı”. Ergenekon’un 7. dalga- sõnda Saadet Partisi’nden ayrõlarak Milli Çö- züm dergisinde birleşen gruba yönelik dü- zenlenen operasyonla derginin genel yayõn yö- netmeni Ahmet Akgül gözaltõna alõnmõştõ. Derginin Bağcõlar’daki merkezine düzenlenen operasyonda “Ergenekon”a ait belgelere ulaşõldõğõ öne sürülmüştü. 12. dalgada da Ankara’da Başkent Üniver- sitesi’nin kurucusu ve rektörü, Başkent Has- tanesi’nin ve Kanal B televizyonunun sahibi Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn evinde ve Kanal B televizyonunda arama yapõldõ. Kanal B televizyonu da AKP iktidarõna yönelik sert muhalefet yapmasõyla dikkat çekiyordu. HATİCE TUNCER Ergenekon davasõnda yargõlanan tutuklu sanõk avukat Kemal Kerinçsiz, Ergenekon iddianamesinde Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) içinde bir terör örgütü bulunduğu id- dialarõnõn yer aldõğõna dikkat çekerek, id- dianamenin “TSK’yi ve orduyu terör ör- gütü ile eşdeğer gören bütün sözcüklerin çıkarılması için” savcõlõğa iade edilmesi- ni istedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce Si- livri Cezaevi Kampusu’ndaki salonda gö- rülen Ergenekon davasõnõn 75. duruşma- sõnda, sanõk Kemal Kerinçsiz savunmasõn- da 9. gününü doldurdu. İddianamede “suç ve delil” olmamasõna karşõn sözde bir örgüt yaratõldõğõnõ belirten Kerinçsiz mahkeme he- yetine “Danıştay saldırısının, Cumhuri- yet’in bombalanmasının bu davayla ilgisi olmadığını en az benim kadar biliyorsu- nuz” diye konuştu. Mahkeme başkanı da şaşırdı İP Genel Başkanõ ve diğer İP’li sanõklarõn avukatõ Hasan Basri Özbey duruşmanõn öğ- leden sonraki bölümünde söz alarak, son ope- rasyonda İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi hâkimi Ömer Diken’in arama ve el koyma kararõna dikkat çekti. Özbey “Biz burada bir yargılama yapılıyor sanıyorduk. Oysa üyeniz cezamızı kesmiş.” diye eleştiriler yö- neltti. Mahkeme heyeti başkanõ Şengün’ün arama kararõnõn tarihini sormasõ üzerine Özbey “12 Nisan 2009. Sizi üzmek iste- miyoruz. Sayın heyetinizin bu karardan haberi var mı bilemiyoruz” şeklinde ko- nuştu. Başkan Köksal Şengün, “Heyetimi- zin haberi yok. Şu anda haberimiz oldu. Kararı veren hâkim, o tarihte nöbetçi olan bir arkadaşımızdır” dedi. Özbey’in sav- cõlõk tarafõndan emniyete gönderilen arama ve el koymaya ilişkin kararõn sayõ hanesinin nokta işaretleriyle boş bõrakõldõğõnõ da söy- lemesi üzerine Başkan Şengün, “Olur mu öyle şey” diyerek şaşkõnlõğõnõ ifade etti. Mahkeme heyeti daha sonra açõkladõğõ ara kararõnda İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na yeniden yazõlarak “Ergenekon terör örgütü” ifadesini kullanmakta õsrar eden- ler hakkõnda yasal işlem yapõlmasõnõ istedi. Dış Haberler Servisi - İngiltere’de polisin, bir termik santrala yönelik saldõrõ planladõklarõ id- diasõndan yola çõkarak düzenlediği bir baskõnda aynõ anda 100’ü aşkõn çevreciyi gözaltõna al- masõ, ülkede birçok ke- sim tarafõndan “sivil haklara yönelik bir teh- dit olarak” değerlendi- rilirken “demokratik ül- kelerde toplu tutukla- malara yer olmayaca- ğına” dikkat çekildi. İngiltere’de polisin “henüz suç gerçekleş- meden sadece iddia- lardan yola çıkarak” tutuklamalar yapmasõ ül- kede tartõşmalara neden oldu. Nottingham kenti yakõnlarõndaki bir ter- mik santrala karşõ pro- testo hazõrlõğõnda olan 114 kişi, henüz eyleme geçmeden polis tarafõn- dan “santrala saldırı planladıkları” iddiasõy- la gözaltõna alõndõ. Ön- ceki gece yarõsõ çevre bölgelerden güvenlik güçlerinin katõlõmõyla yaklaşõk 200 polis bir okulda toplanan çevreci gruba müdahale etmek üzere binaya baskõn dü- zenledi. İçeride bulunan 114 kişiyi santrala saldõrmak üzere planlar yapmak için okul binasõnda bu- luşmakla suçlayan po- lis, santral karşõtõ olduk- larõ bilinen grubu dõşar- daki polis minibüslerine bindirerek karakollara götürdü. Polis, baskõn sõrasõnda santrala saldõrõ planlarõ yapõldõğõna dair kanõtlar bulunduğunu sa- vunurken dün gözaltõna alõnanlar ifadelerine baş- vurulduktan sonra kefa- letle serbest bõrakõldõ. İn- giliz Independent gaze- tesi dünkü “Demokratik ülkelerde toplu tutuk- lamalar olmaz” başlõk- lõ başyazõsõnda, polisin “önleyici gücünü” kul- lanõrken çok dikkatli ol- masõ gerektiğini yazdõ. MAHMUT LICALI ANKARA - Organ nakli bekleyen has- talarõ, Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda gözaltõna alõnan Başkent Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn bir an önce serbest bõrakõl- masõnõ istiyor. Karaciğer nakli yapõlacak olan 11 yaşõndaki Halime Sert, “Sağlı- ğıma kavuşmak istiyorum” derken, bugün böbrek nakli yapõlmasõ planlanan Elif Sert adlõ hasta da “Özgürlüğüme kavuşacaktım. 3 aydır bu ameliyatı bekliyordum” diye konuştu. Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde Haberal’õn ekibinde yer alan Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, iptal edilen ameli- yatlarõn bir karaciğer, iki böbrek nakli ile iki karaciğer tümörü ameliyatõ olduğunu söyledi. Karakayalõ, hastanede tüm sağ- lõk hizmetlerinin herhangi bir aksama ol- madan devam ettiğini belirterek “Organ nakli bekleyen hastalarımızla konuş- tuk. Gözaltı süreci cuma günü ta- mamlanacak. Cuma gününe kadar bekleyeceğiz. Hastalarımızın isteği de bu yönde. Olası bir aksilik ve bu sü- recin uzaması durumunda biz hasta- larımıza gereken tedavileri uygulaya- cağız” diye konuştu. ‘Çok üzüldük’ Karaciğer nakli dün yapõlmasõ gereken, fakat ameliyatõ iptal edilen 11 yaşõnda- ki kõz çocuğu Halime Sert’in annesi Gülten Sert, yaklaşõk 3 aydõr kõzõnõn ka- raciğer naklini beklediğini kaydetti. An- ne Sert, “Haberal’ın gözaltına alınması çok kötü bir durum oldu bizim için. Çok üzüldük. Haberal’ın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Böyle bir bilim adamının gözaltına alınma- sına anlam veremiyorum” dedi. ‘Sağlığıma kavuşacaktım’ Organ nakli ameliyatõ iptal edilen 11 yaşõndaki Halime Sert de çok üzüldüğünü ifade ederek “Sağlığıma kavuşacaktım” dedi. Haberal’õn en son geçen cumarte- si günü yanõna uğradõğõnõ anlatan Hali- me Sert, “Benimle sürekli ilgileniyor- du. Ben sağlığıma kavuşmak istiyo- rum. Doktorumun bırakılmasını isti- yorum” açõklamasõnõ yaptõ. Haberal’õn bugün böbrek nakli yap- mayõ planladõğõ Elif Yiğit adlõ hasta da çok üzgün olduğunu söyledi. “Özgür- lüğüme kavuşacaktım, yeniden doğ- muş gibi olacaktım” diyen Yiğit, 3 ay- dõr böbrek naklini beklediğini kaydetti. Haberal’õn hastalarõyla yakõndan ilgi- lenen bir doktor ve çok iyi bir insan ol- duğunu belirten Yiğit, “Hocamızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Bırakılsın ve hastalarının yanına gel- sin. Burada kendisini bekleyen çok in- san var” diye konuştu. Yiğit, gözaltõ nedeniyle pek çok has- tanõn mağdur olduğunu ifade ederek “Kınıyorum” dedi. E R G E N E K O N AKP muhalifi medya kıskaçta Birçok hasta Haberal’õ bekliyor ERGENEKON DAVASINDA YARGILANAN KERİNÇSİZ 9. KEZ SAVUNMA YAPTI ‘Savcılar TSK’den özür dilemeli’ İngiltere’de ‘niyete’ tutuklama tartõşõlõyor Halime Sert. Elif Yiğit. Prof. Dr. Karakayalı, hastanede tüm sağlık hizmetlerinin her- hangi bir aksama olmadan devam ettiğini belirtti. (Fotoğraflar:NECATİSAVAŞ) “Terör örgütü” ifadesi Ergenekon davasına ba- kan mahkemenin kendi kararıyla da çelişiyor. Mahkeme kararı yok saydı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon dava- sõnda yargõlanan İşçi Partililerin (İP) avukat- larõ, Ergenekon soruşturmasõnõn 12. dalgasõn- da, İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin ara- ma ve gözaltõlar için verdiği kararda “Erge- kenon Terör Örgütü” ifadesini kullanmasõ- nõ “hukuk skandalı” olarak değerlendirdiler. Avukatlar, kararõ imzalayan hâkimin halen gö- rülmekte olan ve iddianamesi tamamlanan da- valarda kesin mahkûmiyet kararõ çõkmõş gibi bir dil kullanarak “kanunsuzluk” yaptõğõnõ sa- vundular. Doğu Perinçek ve diğer İP’li sanõklarõn avukatlarõ Mehmet Cengiz ve Hasan Basri Özbey, dün Ergenekon duruşmasõna ara ve- rildiği sõrada açõklama yaparak 12. Ergenekon operasyonunu değerlendirdiler. Avukatlar, arama ve gözaltõlarda tüm kişiler için aynõ şab- lonun uygulandõğõ hâkim kararõna dikkat çe- kerek “Ergenekon davası kovuşturmasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme- si hâkimlerinden biri devam eden yargıla- maya aldırmadan, temel hukuk kuralları- nı hiçe sayarak kendisini mahkeme yerine koymuş ve mahkûmiyet kararı yazmış” diye konuştular. Ergenekon davasõna bakan İs- tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi “terör ör- gütü” ifadesinin ancak yargõlama sonunda kul- lanõlabileceğine hükmetmiş, bu karar basõn ya- yõn organlarõna tebliğ edilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle