16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Devlet Bakanı Nazım Ekren hafta başında yayım- lanan “Katılım Öncesi Ekonomik Program” aracılığıy- la Türkiye ekonomisinin 2009’da yüzde 3.6’lık bir da- ralma yaşayacağını; ancak bunun ardından 2010’da yüzde 3.3, 2011’de de yüzde 4.5’lik kazanımlarla bü- yüme patikasına yeniden döneceğine ilişkin tahmin- lerini duyurdu. Böylelikle krizin Türkiye ekonomisini ne şiddette etkileyeceği, “teğet geçip geçmeyeceği” gi- bi söylentiler artık resmi ağızdan netliğe kavuşmuş ol- du: Türkiye yüzde 15’e yaklaşan “açık” işsizlik raka- mıyla (resmi tahmin yüzde 13.5) ve eksi büyüme tah- minleriyle 2009’da daralan bir ekonomi olacaktır. Ancak 2010 ve sonrasına ilişkin öngörüler Türkiye’nin artık kriz günlerini geride bırakacağı müjdesini de ka- muoyuna sunmaktadır. Beklenen “dip noktası tespit edilmiş” ve “kriz sonrası toparlanma” süreci ufukta gö- rünmüş durumdadır. Söz konusu “revize” öngörülerin sunulduğu günlerde bir yandan da IMF ile olası anlaşmanın imzalanmak üze- re olduğu haberleri iktisat gündeminde yerini koru- maktaydı. Dahası, söz konusu anlaşma sonucunda Tür- kiye’ye sunulması olası “yardım paketinin” beklentilerin üzerinde olacağı ve 40 milyar dolara kadar çıkabile- ceği söylentileri de “piyasa oyuncuları” arasında hız- la yayılmaktaydı. Bütün bu “temennilerin” doğru çıkmasını gönülden arzu ediyoruz. Ancak, soğukkanlılıkla şu temel soru- yu sormadan edemiyoruz: Kriz sonrası büyüme nasıl olacaktır? Toparlanma hangi iktisadi süreçlerden ge- çerek gerçekleştirilecektir? Ulusal ekonominin yeni den- geleri nasıl sağlanacaktır? Bu soruları daha da genişletebiliriz. Burada temel olgu şudur: Türkiye’nin küresel krizi geride bırakıp to- parlanma aşamasına geçişi sürecinde karşılanması ge- reken intibak maliyetlerinin bedelini kimler, hangi sınıflar ödeyecektir? Bu köşede sık sık vurgulandığı üzere, IMF progra- mının temel unsuru “yüksek faiz aracılığıyla speküla- tif sermaye girişlerine dayanan, ucuz ithalata bağımlı bir taşeron ekonomi” yaratma projesine dayandırıl- maktadır. “Yüksek faiz-düşük kur” diye de anılan bu programın çerçevesi daha 1998’de IMF ile imzalanan “Yakın İzleme Anlaşması”yla çizilmiştir. Bu tasarım so- nucunda Türkiye ekonomisinin performansı doğrudan doğruya uluslararası finans kapitalin kaprislerine ve spe- külatif tercihlerine bağımlı hale getirilmiştir. Ve gene bu tasarım sonucunda Türkiye’nin dış borç stoku AKP hükümetinin işbaşına geldiği 2003’ten bu yana dolar bazında iki buçuk misline çıkmış ve 130 milyar dolardan 285 milyar dolara ulaşmıştır. Şimdi daralan küresel finans akımlarının kısıtları al- tında söz konusu borçların yüklerini ödemek ve yeni borçlanma dalgaları için gerekli faiz bedellerini finans dünyasının kumarhane masasında sunabilmek için emekçilerin çok daha yoğun sömürüsü gerekli olacaktır. Türkiye ekonomisinin 2009’da yüzde 3.6 daralma son- rasında, tekrardan yüzde 3.3 oranında pozitif yönlü bü- yüme sürecine dönüştürülmesi için IMF’ye çıkarılan da- vetin esas gerekçesi burada yatmaktadır. EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Kriz Sonrası Türkiye [email protected] “En büyük cezaevi cahil bir insanın kafasının içidir” der Montaigne. Tür- kiye’yi dev bir cezaevine dönüştürme çabalarına önceki gün Çağdaş Yaşa- mı Destekleme Derneği’nin merkez ve şubelerine, üniversitelerin eski ve ye- ni rektörleri ile akademisyenlerin ev- lerine yapılan baskınlar ve gözaltılar ile geniş bir halka daha eklendi. Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr Ayşe Yüksel, Prof. Dr. Filiz Meriç ve ÇYDD’nin di- ğer yöneticileri ve kimi şube başkan- ları da kaynayan, sapla samanın bir- birine karıştığı Ergenekon kazanının içi- ne atılıverdiler. Sevgili Türkel Minibaş’ı yitirmemiş olsaydık, büyük olasılıkla onun da evinde saatler süren arama- lar yapılacak ve o da şu sıralar gözal- tında olacaktı. Bugüne kadar 36 bin kız öğrenciyi okullu yapan, 29 bin üniver- site öğrencisine burs sağlayan ÇYDD’yi geliştiren, Türkiye’nin dört bir yanına yayarak çağdaş bir dünyanın kapıları- nı aralayan bu güzel insanları yıldırma ve yıpratma girişimlerine bakalım ne- reye kadar gidecek? Halka genişle- dikçe genişliyor... 2007 yılında Birleş- miş Milletler Özel Ödülü’nü kazanan 7 bin kız öğrenciye burs kazandıran “Baba Beni Okula Gönder” projesi- nin yürütücüsü Doğan Gazetecilik İc- ra Kurulu Üyesi Tijen Mergen’in de gözaltına alınanlar arasında olması AKP’nin adeta savaş açtığı Doğan Medya Grubu’na verilen gözdağla- rından biri daha. Yandaş medyada al- kışlar coşkulu... ÇYDD’yi cemaat ya- pılanmasının içine bile oturtabiliyorlar... Yeni Şafak yazarı Özlem Albayrak yorumluyor: “İlginç olan bir şey daha var: (Ayşe Arman’ın röportajındaki) Giden koca, Gülen Cemaati’ne değil de, sözgelimi Türkan Saylan’ın kızlara bursla birlikte ‘bekâretinizden kurtulun’ tavsiyele- ri verdiği Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, Nur Serter’in de bir za- manlar üyesi olduğunu hayretle öğ- rendiğimiz, parapsikoloji, manyetizma ve ruh çağırma gibi etkinliklerle iştigal edilen Sevgi Birliği gibi tarikatlere ‘kaptırılmış’ olsa bu kadar tantana ko- parılır mıydı, emin değilim. Cemaatse cemaat, tek tip insan yetiştirme suç- lamasıysa ÇYDD’nin fazlası bile var Al- lah için, mesele dini gösterenler ve iba- det pratikleriyse, ÇYDD ve Sevgi Bir- liği’nde de yönelimi farklı olsa bile, bir tür inanma biçiminin ayak izlerini gör- mek pekâlâ mümkündür...” Peki, bundan sonra ne olacak? Hiç olmadığı kadar zor bir dönem- den geçiyor Türkiye’nin çağdaş yüzü. Her gün karanlık bir sabaha uyanmak, nasıl bir geleceğin bizi ve çocuklarımızı beklediğini kestirememenin huzur- suzluğu içinde yaşamak... Herkes bir- birini arayıp, “Bir şeyler yapmak isti- yorum, ama ne” diye sorup duruyor. Zor dönemler farklı çabaları da zo- runlu kılar. En önemlisi korkup sin- memek, sessiz kalmamak... Bu ülke yüz binlerce insanı Cumhuriyet Mi- tingleri’nde bir araya getirebildi. Neden benzerleri yapılmasın ki? Bu ülkede “aydınlık bir gelecek” için farklı kul- varlarda faaliyet gösteren son derece başarılı sivil toplum kuruluşları var. Ne- den ortak bir metin altında birleşip, kit- leleri harekete geçirmesinler ki... Her “AKP’nin politikalarına karşı- yım” diyenin “demokratik iradeye kar- şı darbe girişimcisi” olarak damga- landığı bu sistematik operasyonlara karşı birleşmek bu kadar zor olma- malı... Türkan Hocamızın dediği gibi “Ne darbe, ne şeriat” sloganının altında sağ- lam duracak çok sayıda insanın oldu- ğuna inanıyorum... Yeter ki harekete geçelim.... “Çağdaş Yaşam”a Baskıya Karşı Ne Yapabiliriz? B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK Cep telefonunda da KDV düşüyor Ekonomi Servisi - İç talebi canlandõrmak amacõyla satõşlarõnda KDV indirimi uygulanacak mallarõn kapsamõ genişletildi. KDV’si indirilen mallar arasõnda telefon cihazlarõ da yer aldõ. Resmi Gazete’de ya- yõnlanan karar uyarõnca, kararnamede yer alan mal- larõn teslimlerinde, yüzde 18 yerine, 30 Haziran’a ka- dar yüzde 8 KDV uygulanacak. Yüzde 8 KDV uy- gulanacak mallar arasõnda, kara taşõtlarõna monte edil- mek üzere imal edilmiş vinçler, forkliftler; kaldõrma ve elleşleme tertibatõ olan diğer yük arabalarõ, kesintisiz ve stabilize güç kaynaklarõ, telekomünikasyon ci- hazlarõ, otomatik bilgi işlem makineleri ve bunlarõn birimleri için kullanõlanlar, metallere rezistans kay- nağõ yapmaya mahsus makine ve cihazlar, metalle- re ark kaynağõ yapmaya mahsus makine ve cihazlar. Yüksekliği ayarlanabilen oturmaya mahsus döner koltuk ve sandalyeler, dişçilik veya berber koltukla- rõ veya benzeri koltuklar, Hintkamõşõ veya bambudan olan mobilyalar ve diğer maddelerden mobilyalarõn KDV’si de yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü. Çelebi, Indra Gandhi’yi kazandõ Ekonomi Servisi - Çelebi Hava Servisi, Hindis- tan’õn Yeni Delhi kentinde mukim Delhi Indra Gandhi Uluslararasõ Havalimanõ işletmecisi Delhi In- ternational Airport Private Ltd. (DIAL) tarafõndan açõ- lan kargo terminali ihalesini kazandõ. Çelebi Hava Ser- visi’den İMKB’ye yapõlan açõklamada, Indra Gand- hi Uluslararasõ Havalimanõ İşletmecisi DIAL tara- fõndan, havalimanõnda mevcut kargo terminalinin ge- liştirilmesi, modernizasyonu, finansmanõ ve 25 yõl sü- reyle işletilmesi için açõlan ihalenin Çelebi lehine so- nuçlandõğõnõn ihale makamõ tarafõndan şirkete bil- dirildiği belirtildi. Açõklamada, “Delhi Indra Gand- hi Havalimanı kargo trafiğinin gelecek 10 yılda 1 milyon tona ulaşacağı öngörülmektedir” denildi. THY’de yolcu arttõ, doluluk düştü Ekonomi Servisi - Türk Hava Yollarõ’nõn (THY) ocak-mart aylarõndaki yolcu sayõsõ, yüzde 8.4 ar- tõşla 4.9 milyona çõktõ. THY’den İMKB’ye yapõ- lan açõklamada, şirketin Ocak/Mart 2009 dönemi- ne ilişkin trafik sonuçlarõna yer verildi. Dõş hatlarda business class ve dõştan dõşa transit yolcu sayõlarõ da Ocak/Mart 2008 dönemine kõyasla sõrasõyla yüz- de 6.2 ve yüzde 46 arttõ. Arzedilen koltuk (km) yüz- de 15 artarak 11.4 milyara, ücretli yolcu (km) yüz- de 8.8 artarak 7.5 milyara çõkarken, yolcu doluluk oranõ 3.7 puan düşüş ile yüzde 66.1’e geriledi. Yõllõk hedefi 10 milyar 398 milyon TL’yi ilk çeyrekte aşan bütçe açõğõ, üç ayda 19 milyar 127 milyon TL’ye çõktõ Seçime harcandõ, açõk büyüdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merke- zi Yönetim Bütçesi, mart ayõnda 8 milyar 767 milyon lira açõk verdi. Faiz dõşõ açõk da 4 mil- yar 319 milyon lira oldu. Bu yõlõn ocak-mart dö- neminde ise bütçe açõğõ 19 milyar 127 milyon li- ra olarak gerçekleşti. Bu sonuç ile yõllõk bütçe açõk hedefi olan 10 milyar 398 milyon TL’nin, daha yõlõn ilk üç ayõn- da 8 milyar 729 milyon TL üzerine çõkõldõ. Böy- lece üç ayda yõllõk açõğõn yüzde 184’üne ulaşõl- dõ. Üç ayda faiz dõşõ denge de 1 milyar 37 mil- yon liralõk açõğa düşerken AKP hükümetinin se- çim için yaptõğõ harcamalarõn bütçeye yansõmasõ da belgelenmiş oldu. Maliye Bakanlõğõ, mart ayõ bütçe uygulama so- nuçlarõnõ açõkladõ. Buna göre martta Merkezi Yö- netim Bütçesi gideri 21 milyar 820 milyon lira, geliri ise 13 milyar 53 milyon lira oldu. Mart ayõnda bütçe 8 milyar 767 milyon lira açõk ve- rirken, 4 milyar 449 milyon liralõk faiz gideri- nin ardõndan, faiz dõşõ açõk da 4 milyar 319 mil- yon lira oldu. Mart ayõndaki giderler içinde en büyük harcama kalemi, seçim kalemlerinin de içinde yer aldõğõ cari transfer kalemleri oldu. Cari işlemler kalemi, geçen yõla göre yüzde 22.3 artarak 8 milyar 236 milyon liraya yüksel- di. Personel kaleminden sonra seçime yönelik bir başka kalem olan mal ve hizmet alõmlarõ da ge- çen yõla göre yüzde 45.5 artarak 2 milyar 224 mil- yon liraya çõktõ. Üç ayda, geçen yõlõn aynõ dönemine göre dik- kati çeken harcama kalemleri yüzde 38 artarak 24 milyar 179 milyon liraya çõkan cari transferler ile yüzde 27 artõşla 4 milyar 802 milyon liraya çõkan mal ve hizmet alõmlarõ oldu. 40 bin işçi toplu işten çıkarıldı ANKARA (AA) - Yõlõn ilk 3 ayõnda toplam 40 bin 747 işçi toplu işten çõkarõldõ. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ verilerine göre, ge- çen yõl 98 bin 451 işçinin işine toplu şekilde son verildi. Küresel eko- nomik krizin olumsuz yansõmalarõyla bu yõlõn ilk üç ayõnda yaşanan toplu işten çõkarma sayõlarõ ise geçen yõlõn yarõsõna yaklaştõ. Ocak, şubat ve mart aylarõnda en çok toplu işçi çõkarma 14 bin 100 ile İs- tanbul ve bağlõ bölgelerde yaşandõ. İstanbul’u 6 bin 764 kişiyle İz- mir, 3 bin 590 kişiyle Edirne, 3 bin 306 kişiyle Kocaeli, 3 bin 288 ki- şiyle de Bursa izledi. Türk-İş yaptõğõ değerlendirmede toplu işten çõ- karma rakamlarõnõn endişe verici boyuta ulaştõğõnõ açõkladõ. Mey İçki yöneticileri Mey İçki’nin kuruluşunun 5. yılında Yeni Rakı’nın yeni serisini tanıttılar. Ekonomi Servisi - Türkiye, AB’ye uyum çerçevesinde vis- ki ve votkadan alõnan özel tü- ketim vergisinde indirime gitti, rakõnõn vergisi ise 16 kuruş art- tõ. Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayõmlanarak, yü- rürlüğe giren yeni düzenleme- siyle alkollü içkilerdeki özel tüketim vergisi rejimi değişti. Alkollü içkilerde nispi vergiler sõfõrlandõ, maktu vergiler de yeniden düzenlendi. Buna göre, viskideki asgari maktu özel tüketim vergisi, içerdiği alkolün her bir litresi için 70,92 liradan 60 liraya dü- şürüldü. Cin ve votkada da 41,42 lira olan asgari maktu ver- gi 40 liraya indi. Küsuratlarõn da atõldõğõ yeni düzenlemede, ra- kõnõn daha önce 35,84 lira olan maktu özel tüketim vergisi 36 li- raya yükseltildi. Mey İçki Üst Düzey Yöneti- cisi (CEO) Galip Yorgancıoğlu rakõdaki litre başõna vergi artõ- şõnõn rakõ fiyatlarõna ve rakõ üreticilerinin cirolarõna bir etkisi olmayacağõnõ söyledi. Yorgan- cõoğlu “AB’ye uyum çalışma- ları çerçevesinde rakıdan alı- nan vergilerde bir artış bek- liyorduk. Seçim sonrası büt- çe dinamikleri açısından ar- tışın çok yüksek olacağı şek- linde korkularımız vardı, korktuğumuz artış gerçek- leşmedi” dedi. Mey İçki bün- yesindeki Yeni Rakõ’nõn “yeni seri”sinin tanõtõm toplantõsõnda konuşan Yorgancõoğlu ayrõca alkollü içecek pazarõnõn 2008’de yüzde 4 büyüdüğünü, ancak bu yõl hem Mey İçki’nin hem de pazarõn toplam hac- minde yüzde 2-3’lük gerileme beklediklerini ifade etti. Mey: Pazar küçülecek Yorgancõoğlu “2009’da eko- nomik ürünlerde olmasa da, özellikle 27 lira üzerindeki ürünlerde pazarın küçülece- ğini bekliyoruz. 2009 yılı, top- lam hacimde yüzde 2-3 dü- şüşle kapanır. 2010 senesinde toparlanma olur, ancak 2011’de tekrar büyümeye ge- çeriz” dedi. 2009’da yatõrõmlarõ sürdürme kararõ aldõklarõnõ, ino- vasyon ve Ar-Ge çalõşmalarõ başta olmak üzere 6.5 milyon li- ralõk yatõrõm yapacaklarõnõ söy- leyen Yorgancõoğlu, Mey İç- ki’nin 2008 cirosunun ise 1.2 milyar lira civarõnda gerçek- leştiğini söyledi. Anadolu Grubu’nun bilişim şirketi Anadolu Bilişim Hizmetleri ve Microsoft, yazõlõmda “kullandõğõn ka- dar öde” yöntemini hayata geçirdi. Bu yöntemle fir- malarõn yazõlõm lisansõnõ satõn alma zorunluluğu or- tadan kalkõyor ve firmalar elektrik ve suda olduğu gi- bi kullandõğõ kadar yazõlõm ve hizmet faturasõ ödü- yor. Bu yolla özellikle kriz döneminde KO- Bİ’lerin masraflarõnõ yüzde 35-40 oranõnda azaltabileceklerinin altõnõ çizen Anadolu Bi- lişim Hizmetleri Genel Müdürü Tayyar Ba- cak, artõk firmalarõn yazõlõm lisansõnõ sa- tõn alarak kullanma zorunluluğunun or- tadan kalktõğõnõ söyledi. INDEX , KRİZİ TL İLE AŞACAK Kurdaki dalgalanmalardan etkilenmemek için TL ile ticaret yapmanõn yollarõnõ aradõklarõnõ söyleyen In- dex Grup’un CEO’su Erol Bilecik, “Canon, Ja- ponya’yõ TL ile işlem yapmaya ikna etti. Artõk yurt- dõşõndan getirdiğimiz Canon ürünlerinde Avro veya dolar ile değil TL üzerinden işlem yapabiliyoruz. Sony Vaio ile de TL üzerinden işlem yapmak için çalõşõyo- ruz” dedi. Vadesi 30 ile 60 gün arasõnda olan bilişim ürünlerinde TL ile işlem yapmak için çalõşmalar yü- rüttüklerini belirten Bilecik, “Bilişim sektörünün kim- yasõnõ bozan kur artõşlarõndan dolayõ döviz piya- salarõnda 30 milyon TL’lik vadeli işlem yaptõk. Bu yõl da bu işlemlere devam edeceğiz” diye konuştu. Turkcell, mobil internet kullanõm fiyatlarõnda yeni düzenlemeye gitti. 21 Nisan 2009 itibarõyla, özel iletişim vergisi (ÖİV) indirimi sonrasõ 7.30 lira olan 1 megabayt standart mobil internet tarife- si, yüzde 73 indirimle 1.99 TL’ye çekildi. 100 me- gabaytlõk aylõk paket fiyatõ ise, ÖİV indirimi ile 9.38 TL oldu. Turkcell’in Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardõmcõsõ Lale Saral Develioğ- lu, “Mobil internetteki ÖİV’nin yüzde 25’ten yüzde 5’e çekilmesi, mobil internetin önünü açacak önemli bir adõm oldu” de- di. Develioğlu, son 2 yõlda mobil in- ternet trafiğinin 2.8 kat arttõğõnõ belirtti. TURKCELL’DEN MOBİL İNTERNET İNDİRİMİ Viskiucuzlarken rakınınvergisiartıyor Ülker’in yüzde 50-50 ortaklõk kurduğu Gumlink 1915’te ku- ruldu. Dandy, Stimorol gibi dünyada çok tanõnan birçok markanõn yaratõcõsõ olan Gum- link halen ileri teknoloji ile Da- nimarka’da 36 dönümlük bir alanda üretim yapõyor. Gumlink Ar-Ge’si şu sõra- larda kardeş şirketi Fertin Pharma ile tõbbi sakõz üre- timine odaklanmõş durum- da. Sadece sakõzla ilgile- nen 80 mühendisin yer al- dõğõ bu birim, örneğin soğuk algõnlõklarõnda tü- ketilmek üzere sakõzla ilacõ birleştirecek çalõş- malar yapõyor. Yeni yatõrõmlar ve satõnalmalarla bü- yümesini kriz yõlõ 2008’de de sürdü- ren Yõldõz Holding, Ülker ve diğer şirketleriyle birlikte cirosunu yaklaşõk beşte bir ora- nõnda artõrarak 10.9 milyar dolara çõkardõ. Şir- ketin 2007’de 510 milyon dolar olan ihracatõ 1.3 milyar dolara, 198 milyon dolar olan faaliyet ka- rõ 268 milyon dolara, 25 bin 100 olan çalõşan sa- yõsõ 29 bin 500’e çõktõ. Ekonomi Servisi - 1999’da Karsa’yõ, 2001’de Family Fi- nans’õ, 2002’de Baycan, Çam- lõca Gazoz ve Örgen Gõda’yõ, 2004’te Rozi’yi, 2007’de Vatan Konserve ve dünyanõn en prestijli çikolata markasõ Godiva’yõ, geçen yõl da Uno, Kerevitaş ile Doğa ve Oba Çay’õ bünyesine katan Yõldõz Holding, bu yõla da dünya sakõz ve şekerleme pazarõnda iddialõ bir çõkõş yapacak Continental Confectionery Company’yi (CCC) kurarak adõm atõyor. Holding’in çekirdeğini oluş- turan Ülker ile merkezi Danimarka’da bulunan Gumlink’in yüzde 50-50 ortaklõğõyla kurulan şirket sakõz ve şe- kerlemede Türkiye’yi dünyanõn en önemli üretim ve pazarlama merkezi haline getirmeyi amaçlõyor. Sakız-şekerde yeni tatlar Ülker Grubu (Bisküvi, Çikolata, Şe- kerleme) Başkanõ Ali Ülker, AR-GE ve İş Geliştirme Grubu Başkanõ Zeki Ziya Sö- zen ve Mali Hizmetler Grubu Başkanõ (CFO) Atilla Kurama’nõn dün düzenledi- ği basõn toplantõsõnda verdikleri bilgiye gö- re, Baycan’la ortaklõkta amaçladõğõ hedef- lere ulaşamayan ve Türkiye’de yüzde 12’lik pazar payõnõ aşamayan Ülker, sakõzda ino- vatif çalõşmalarõ ile ünlü Gumlink’ten tek- nolojik destek sağlayacak bir işbirliği için ha- rekete geçti. Müzakereler ilerledikçe iş or- taklõğa dönüştü ve CCC’nin kurulmasõna karar verildi. CCC, Avrupa, Çin dahil Asya’nõn tamamõ, Rusya ve BDT üye- leri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarõnõn tamamõ için Türki- ye’de üretim yapacak. Bunun için Baycan tesisleri ile dün kapa- tõlarak Türkiye’ye taşõnacağõ açõklanan Danimarka’daki fabrika, Tür- kiye’de sõfõrdan kurulacak tek bir merkezde toplanacak. Baycan’daki 400 kişinin dõşõnda 900 kişilik ek istihdam yaratacak yeni fabri- ka, ileri teknoloji ile ürettiği şeker ve sakõzõ tek üründe toplayan yeni tadlarõ dünyaya pazarlayacak. Gumlink’in tüm ihracat pazarlarõ CCC’ye devredilecek. Sa- kõ-şeker bileşimlerindeki yeni tadlarõ da Ülker’in şekerlemedeki bilgi birikimini de değerlendirerek Danimarka’daki Gumlink Ar-Ge’si geliştirecek. AKP’nin yerel seçim yatõrõmlarõ ile artan kamu harcamalarõ, krizin vergi gelirleri başta olmak üzere ekonomiye vurduğu darbe eklenince bütçe açõğõ yõlõn ilk çeyreğinde yüzde 337 arttõ. FATURALI YAZILIM DÖNEMİ BAŞLIYOR Ülker ve Gumlink, Türkiye’yi sakız ve şekerleme üssü yapacak 1915’TE KURULAN TEKNOLOJİ ÖNDERİ ÜLKER’İN CİROSU 10.9 MİLYAR DOLAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle