23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Saylan’ın Suçu: ‘Laikçilik’ “Prof. Saylan ve arkadaşlarıyla laikliğe bakı- şımda derin farklılıklar bulunuyor. Onları kabaca ‘laikçi’ bulurum” diyor Ruşen Çakır dün “Vatan” daki yazısında ve lafın gerisini -çok özetle- şöy- le getiriyor: “Bununla birlikte onların laikliği ve çağdaş yaşa- mı güçlendirmek için sivil toplum faaliyetlerini… eği- tim alanındaki başarılarını hep takdir etmişimdir. Ba- zıları her ‘laikçiyi’ ulusalcı, hatta darbeci olarak gö- rüyor, göstermek istiyor. Doğrudur, her ulusalcı, la- iklik konularını öne çıkarıyor olabilir, ancak ulusal- cı akımın en belirgin rengi, birilerinin bize ısrarla gös- termeye çalıştığı gibi ‘laikçilik’ değil, demokrasi kar- şıtlığı, otoriterlik, hatta totaliterliktir... Dün itibarıy- la Ergenekon soruşturmasının kapsama alanını ‘ulusalcılık’tan ‘laikçilik’e doğru belirgin şekilde kay- dırmış olan savcılar, Saylan ve arkadaşlarının de- mokrasi dışı yollara tevessül ettiğini, gecikmeden ka- nıtlamak zorunda…” Yaşadığımız süreci çarpıcı biçimde deşifre ve teş- hir eden ifadeler bunlar. Saylan ve ÇYDD bağlamında, çok insan, bariz biçimde kaygıya kapılmış durumda. Bir dönüm nok- tasına gelindiğinin herkes farkında. “Olay şirazesinden çıktı ve başka yerlere sürük- leniyor!” diyen çok da… “Adım adım buraya nasıl gelindi? Nasıl böyle işler şirazesinden çıktı ve bu nok- talara ilerledi? Bu tırmanışın evreleri nedir” i kur- calayan çok yok… “Kabaca” konan işaretler Çakır’ın satırlarında işte bu “tehlikeli ve aşamalı tırmanışın” izdüşümlerini görebiliyoruz… Ruşen Çakır, laikleri -son yıllarda ivme kazanan yaygın pratik mucibince- gönül rahatlığıyla “laik- ler” ve “laikçiler” olaraktan bir defa kafadan kü- melendirmiş. Türkan Hanım ve arkadaşları “kabaca laikçi” ka- tegorisine indirgenmişler… Bir kez böyle “laikçi” etiketi yedikten sonra, an- laşılan artık “dokunulabilir” oluyorsunuz. “Kabaca laikçiliğe” indirgendikten sonra, bir sonraki aşamada “laikçi = darbeci” kümelendir- mesine rahatlıkla sokulabiliyorsunuz. Başka bir ifadeyle üzerinize “kabaca çarpı” yer- leştiriliyor. O “çarpıdan” kurtulabilmeniz için mevcut iktidara ters düşmeyen âlicenap bir “liberal”(!) sesini yük- seltmeye cesaret edecek de adınıza kefil olacak: “Aman ne yapıyorsunuz? Yapmayın. O laikçi ol- masına laikçidir ama darbeci laikçilerden değildir…” Bu mudur arkadaşlar? Ve “Bunlar da mı İnsan?” Eğer buralara dek gelindiyse, bunun tek adı var: “Faşizm.” Faşizm tam da bu türden bir sistematikle yol alı- yor. İlk aşamalarda yoğun bir “propaganda makine- si” işliyor. Bazı fikir, düşünce ya da kesimler olabildiğince kalın çizgiler ve toptancı bir propagandayla önce- leri “küçümseniyor”, “kabaca” kümeleniyor ve sü- reç içinde “meşruiyetlerini yitiriyorlar”. “Meşruiyetini yitiren kişi ya da düşünce”, hukuk devletinin olmadığı ya da yara aldığı ortamlarda ba- rındırılmıyor ve zaman içinde eritilip yok ediliyor. Yok edilmek illa da fiziken yok edilmek anlamı- na gelmiyor. Sindirilmek, susturulmak, pıstırılmak, türlü yön- tem ve uygulamalarla baskı altına almak da bu “yok edilmeye” dahil... Sürecin sistematiğinin aşama aşama nasıl ça- lıştığını merak ederseniz; size Primo Levi’nin “Bunlar da mı İnsan?” adlı otobiyografik romanını önerebilirim. Şu sıra kesinlikle okunması gereken bir eser. “Faşizm” üzerinde aslında yazılmış kütüphane- ler dolusu kitap var. Ama hiçbiri süreci Levi’nin bu romanı denli ya- lın ortaya koyamaz... “Nasıl böyle bir şey olabildi?” sorusuna yanıt ara- dığı kitabında, her şeyin aslında “propaganda me- kanizmasının” abandığı, alttan alta yürütülen bir “küçümseme” ve “aşağılamayla” başladığını söy- ler Levi. Her türlü baskı ve şiddete “müstehak” bir “öte- ki”nin yaratılması; aslında bu denli basittir. “Siyasi bilinç” eksikliği de buna eklendiğinde, ya- zarın “genel bir denetimsiz çılgınlık atmosferi” di- ye tarif ettiği şey ortaya çıkar. “Baskıya boyun eğilmemesi, aksine direnç gös- terilmesi yönündeki kökleşmiş bilinç, faşist Avru- pa’da çok yaygın değildi ve faşist İtalya’da özellik- le zayıftı” der Levi ve ekler: “Siyasal olarak aktif olan sınırlı bir çevre bu bilinci taşıyordu. Ancak o çevreyi de faşizm toplumun ka- lanından ayırmış, sürmüş, teröre maruz bırakmış ve yok etmişti…” Nasıl? Korkutucu değil mi? Daha siz küçümseyin “laikçiler” diye… nilgun@cumhuriyet.com.tr Sevgililere Taliban kurşunu Dış Haberler Servisi - Afga- nistan’da Taliban güçlerinin, ai- lelerinin evlenmelerine izin ver- memesi üzerine çareyi kaçmakta bulan genç bir çifti, halkõn gözü önünde kurşuna dizerek öldürdü- ğü bildirildi. Suçları âşık olmak Köktendinci Taliban’õn son kur- banõ Nimroz eyaletinin Kaş Rud köyünde birbirlerini seven iki genç oldu. Nimroz Valisi Gulam Das- tagir Azad, evlenmelerine ailele- rinin karşõ çõkmasõ üzerine birlik- te kaçmayõ deneyen genç kadõn ve erkeğin, Taliban militanlarõnca katledildiğini söyledi. Azad, Tali- ban’õn güçlü olduğu bölgede her ikisi de yetişkin ve bekâr olan iki gencin kaçmalarõnõn ardõndan peş- lerine Taliban militanlarõnõn düş- tüğünü ardõndan çifti bularak kö- ye geri döndüklerini ifade etti. Zorla köydeki camiye getirilen çift hakkõnda yerel din adamlarõnõn ölüm fetvasõ verdiklerini belirten Azad, daha sonra Taliban militan- larõnõn sevgilileri cami önünde toplanan kalabalõğõn önünde kur- şuna dizdiklerini kaydetti. Ellerinde gençlerin infazlarõna ai- lelerinin de onay vermiş olabileceği yönünde bilgiler olduğunu açõklayan Azad, Taliban’õn katliamõnõ “İslama hakarat” alarak değerlendirdi. Reuters ajansõndaki haberde ise Kaş Rud bölgesi başkanõ Haşim Nurzai’nin katledilen kadõnõn baş- ka bir adamla nişanlõ olduğu, ev- lenmek üzere kaçtõğõ diğer adam- la birlikte yakalanarak köy halkõ- nõn önünde öldürüldüğü yönünde- ki sözlerine yer verildi. İran ile Pa- kistan sõnõrõndaki Nimroz eyaleti, hükümet ve yabancõ askerlerin pek varlõk göstermedikleri bir eya- let olarak biliniyor. Bangkok’ta sular duruldu Tayland’da önceki gün 2 kişinin ölümüne, 113 kişinin yaralanmasına neden olan gösterilerin ardından başkent Bangkok’taki başbakanlık binasını kuşatan hükümet karşıtları, gösterilerine son verme kararı aldı. Göstericilerin liderlerinden Jatuporn Pronpan “Durmak zorundayız, çünkü yandaşlarımızın hayatlarını gözetmeliyiz” diye konuştu. Ülkede eski Başbakan Taksin Şinavatra yanlısı göstericilerin protestoları nedeniyle Başbakan Abhisit Vejjajiva, geçen hafta ülkede olağanüstü hal ilan etmişti. Hükümet sözcüsü, eylemler nedeniyle üç gün süren Songkran tatilini 2 gün uzattıklarını açıkladı. (Fotoğraf: AP) PAKİSTAN Zerdari’den Svat’ta şeriat yasasına onay Dış Haberler Servisi - Pakistan Devlet Başkanõ Asıf Ali Zerdari, Taliban’õn kontrolü ele geçirdiği ülkenin kuzeybatõsõndaki Svat Vadisi’nde şeriat kurallarõnõn uygulanmasõnõ sağlayacak yasayõ onayladõ. Zerdari’nin hükümet güçleriyle Taliban arasõndaki çatõşmalarõn azaltõlmasõnõ amaçlayan yasayõ, mecliste oy birliğiyle kabul edilmesinin ardõndan önceki gece imzaladõğõ bildirildi. Pakistan hükümeti, geçen şubatta Svat Vadisi ve çevresinde Taliban’la ateşkes karşõlõğõnda şeriat yasasõ uygulanmasõna ilişkin bir anlaşma imzalamõştõ. Milletvekilleri, önceki gün düzenlenen oturumda anlaşmanõn ardõndan bölgedeki güvenlik durumunun iyileştiğini belirterek Zerdari’den şeriat yasasõnõ onaylamasõnõ istedi. Başbakan Yusuf Rıza Gilani, oylama öncesinde mecliste yaptõğõ konuşmada halktan yasayõ desteklemesini istedi. Taliban yanlõsõ din adamõ Sufi Muhammed, geçen hafta hükümetle Taliban arasõnda arabuluculuk yapmaya son verdiğini ve Zerdari’nin yasayõ onaylamamasõ halinde olacaklardan hükümetin sorumlu olacağõnõ söylemişti. Yasanõn, bir zamanlar ülkenin turizm merkezi olan, ancak son iki yõldõr şiddetin hüküm sürdüğü Svat Vadisi’nde şeriat mahkemeleri kuran Taliban’õn daha da güçlenmesine yol açacağõndan endişe ediliyor. Pakistan’õ Taliban’la yeterince mücadele etmeyerek Afganistan’daki Taliban militanlarõn elini güçlendirmekle eleştiren ABD, anlaşmadan endişe duyduğunu ifade ediyor. Bu tartõşma, ülkedeki istikrarsõzlõğõ ve güçlü muhalefeti kontrol etmeye çalõşan Pakistan hükümeti üzerindeki baskõyõ da giderek arttõrõyor. Afganistan’da, aileleri evlenmelerine izin vermeyince çareyi kaçmakta bulan genç çift, peşlerine düşen Taliban militanlarõ tarafõndan yakalanarak katledildi ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ RAPORU Kuzey Irak’ta Asayiş kanun tanımıyor Dış Haberler Servisi - Uluslararasõ Af Örgütü, Kuzey Irak’taki Kürt bölgesel yönetiminin, “keyfi tutuklamalar ve işkence yapmakla suçlanan güvenlik güçlerini kontrol altına alması gerektiğini” bildirdi. Örgütün yayõmladõğõ raporda, Irak’õn kuzeyinin, bölgesel yönetimin insan haklarõ konusunda önemli gelişmeler kaydettiğini, bununla birlikte başta kadõnlara yönelik şiddet olmak üzere atõlmasõ gereken pek çok adõm bulunduğunu kaydetti. Bölgede geçen yõl güvenlik güçlerinin (asayiş) keyfi olarak gözaltõna aldõğõ, işkence ettiği kişilerin tanõklõklarõnõn da yer aldõğõ raporda, gözaltõna alõnan bazõ kişilerin “kaybolduğu” belirtiliyor. Raporda, Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtsever Birliği’ne bağlõ güvenlik güçlerinin yolsuzluktan söz eden muhaliflere, yazarlara, akademisyenlere ve gazetecilere kötü muamele ettiğine dikkat çekiliyor. Dış Haberler Servisi - Brüksel merkezli Uluslararasõ Kriz Grubu (ICG) tarafõndan ya- yõmlanan raporda, Türkiye ve Ermenistan arasõnda ilişkilerin normalleştirilmesi ve “bir asırdır kapalı olan bir Avrupa sınırının açıl- ması” fõrsatõnõn kaçõrõlmamasõ çağrõsõ yapõl- dõ. “Türkiye ve Ermenistan: Zihinleri Aç- mak, Sınırları Açmak” başlõklõ raporda, son 10 yõldõr sivil toplum örgütleri aracõlõğõyla ve akademik düzeylerde süren ilişkilerin artõk res- mi kanallardan yürütüldüğü belirtilerek “iki ta- rafın artık diplomatik ilişkileri yeniden kuracak, sınırı açacak ve ihtilaflı konuları ele alacak çift taraflı komisyonların ku- rulmasını içerecek bir anlaşma paketine ya- kın olduğu” vurgulandõ. ‘Kışkırtmalardan kaçınılmalı’ ICG, bu komisyonlardan birinin, Ermenilerin Osmanlõ dönemiyle ilgili soykõrõm iddialarõnõ ele alacağõnõ belirtirken grubun Türkiye/Kõbrõs Pro- jesi Direktörü Hugh Pope, “Türklerin ve Er- menilerin eskiden uzlaşmaya yanaşmaz tarihi görüşleri belirgin olarak birbirine yaklaşarak derin travmaların iyileşebileceğini gösteriyor. Bu hassas zamanda, üçüncü taraflar, soykırı- mın tanınması veya reddiyle ilgili siyasi tar- tışma hakkında, karşı tarafın görüşlerini kış- kırtabilecek olan, açıklama veya kararlardan kaçınmalı” diye konuştu. Ermenistan ile Azerbaycan arasõndaki Yu- karõ Karabağ sorununun, Türkiye ile Erme- nistan ilişkilerinde ilerleme sağlanmasõnõ en- gelleyebileceği belirtilen ICG açõklamasõnda, “Ama Türkiye bu ilerleme şansını harca- mamalı ve müttefiğini, Ermenistan’ı gü- venlikte hissettirecek bir yumuşamanın uzlaşma için daha yararlı olacağına ikna et- meli” denildi. Ermenistan ve Azerbaycan’a ise ABD, Fransa ve Rusya’nõn eşbaşkanlõğõnõ yürüttü- ğü Minsk Grubu’nun kararlarõna uymalarõ çağ- rõsõ yapan ICG, Ermenistan’õn işgal ettiği topraklardan çekilmesini istedi. ICG Avrupa Programõ Direktörü Sabine Freizer de Türkiye ve Ermenistan’õn Yukarõ Karabağ sorununun çözümünü beklememeleri gerektiğini savunarak ABD, AB ve Rus- ya’nõn Güney Kafkasya’daki ender ortak çõ- karõnõn, bu iki sorunun çözülmesi olduğuna dikkat çekti. Türkiye fırsatı kaçırmamalı Uluslararasõ Kriz Grubu, “Türkiye ve Ermenistan: Zihinleri Açmak, Sõnõrlarõ Açmak” başlõklõ raporunda Türkiye ve Ermenistan arasõnda ilişkilerin normalleştirilmesi ve “bir asõrdõr kapalõ olan bir Avrupa sõnõrõnõn açõlmasõ” fõrsatõnõn kaçõrõlmamasõ çağrõsõ yapõyor. Türkiye ve Ermenistan’õn anlaşma paketine yakõn olduğunu bildiren Kriz Grubu’ndan çağrõ: PANEL DEMOKRATİK SOL’DA YENİDEN YAPILANMA SORUNLARI Demokratik Sol Parti içindeki değişimi bir Genel Başkan değişimine indirgemek anlamındaki basit bir tadilat olarak görmeyen, değişimi yukardan aşağı değil aşağıdan yukarı gerçekleştirmeyi dü- şünen, DSP’yi halk içinde, halkla birlikte ve halk tarafından yeniden yapılandırmayı tasarlayan, Ül- kede, Partide ve her yerde tam demokrasiyi şiar edinen, aydın birikimi yüksek bir Demokratik Sol Parti isteyen, ülkesinin ve halkının çıkarlarını her şeyin üstünde tutan demokratik solcuların ve sol- da birlikteliği özleyen emekten, halktan ve gerçek demokrasiden yana olan tüm dostlarımızın katılı- mını bekliyoruz. DEMOKRATİK SOL ATILIM [DSA] KONUŞMACILAR: Orhan BİRGİT, Sait KEKEÇ, Uluç GÜRKAN, Mecit ŞEKERCİOĞLU, Galip ARBAK, Ahmet AŞICI, Mehmet Emin HAZAR, Ahmet ÖZIŞIK TOPLANTI YERİ : Bahariye Sanat Merkezi Bahariye Cad. No: 92 Akyıldız Pasajı Kadıköy / İstanbul Telefon: 216- 345 55 67 TARİH / SAAT: 18 Nisan 2009 Cumartesi / 14.30 www.demokratiksolatilim.org Ülkenin DSP’ye, DSP’nin Değişime İhtiyacı Var TEŞEKKÜR GEÇİRDİĞİM PANKREAS RAHATSIZLIĞINDA BENİ YENİDEN YAŞAMIMA KAVUŞTURAN ÖZEL İNSAN, DOST, CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANA BİLİM DALI SAYIN PROF. DR. SADIK PEREK’E HASTALIĞIM VE AMELİYATIM SÜRECİNDE CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ BÖLÜMÜ SAYIN PROF. DR. FÜRUZAN NUMAN’A, AMELİYAT EKİBİNE, ÖZEL CERRAHİ BÖLÜMÜ HEMŞİRE VE YARDIMCILARINA, HASTALIĞIM SÜRECİNDE GECE VE GÜNDÜZ BENİ YALNIZ BIRAKMAYAN SEVGİLİ ABLAMIZ SAYIN. PROF. DR. MÜZEYYEN ERK’E, TELEFON VE ZİYARETLERİ İLE YALNIZ BIRAKMAYAN DOST VE AKRABALARIMA, SEVGİ VE SAYGILARIMI SUNAR TEŞEKKÜR EDERİM. ECZ. MUZAFFER BAYRAKTAR MALATYA 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Sayõ: 2007/715 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ: Satõlacak olan ta- şõnmaz Malatya ili merkez Hacõabdi Mahallesi, tapunun 653 ada, 265 No’lu parselinde ka- yõtlõ arsa üzerinde bulunan binanõn 31/456 arsa paylõ 2. kat 4 No’lu meskendir. Mülkiyeti- nin tamamõ dosyamõz borçlusu adõna kayõtlõdõr. Taşõnmazõn adresi Malatya ili merkez Za- viye Mahallesi İsmetpaşa Caddesi Yadigar Sitesi C Blok No: 86/4’te bulunmaktadõr. Ta- şõnmaz Malatya Belediyesi imar hudutlarõ içerisindedir. Her türlü alt ve üstyapõ hizmetle- rinden faydalanmaktadõr. Taşõnmaz bodrum+zemin+6 normal katlõ betonarme binanõn 1. katõnda brüt 110.00 m2 alanlõ, 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo, WC, lavabo, antre, hol ve 3 balkondan oluşmaktadõr. Islak alanlar seramik, mutfak dolaplõ, odalar ve salon tabanõ plas- tik parke kaplõ, duvarlar plastik boyalõ, kaloriferli, asansörlü meskendir. Taşõnmazõn mu- hammen bedeli 55.000,00.TL’dir. Satõş Şartlarõ: 1- Satõş 18/05/2009 günü saat 11.30 - 11.40 arasõnda Malatya 3. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böy- le bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 28/05/2009 gü- nü aynõ yerde aynõ saatte ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrõmda da rüçhanlõ alacak- larõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõ ile en çok arttõrana ihale olunur. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin ala- cağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevir- me ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi ve- ya bu miktar kadar banka teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõ- cõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, damga vergisi, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye harcõ satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dai- remize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaş- madan hariç bõrakõlacaktõr. 4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark var- sa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/715 sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze baş- vurmalarõ ilan olunur. 08/04/2009 (İc. İf. K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 20492 Sahibinden kiralık Acõbadem Telekom’a yakõn 96 metrekare, iki artõ bir, merkezi õsõtma. 850 TL Telefon: 0532 712 59 50 Pakistan Devlet Başkanõ, ateşkes karşõlõğõnda şeriata olanak tanõyan yasayõ imzaladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle