Katalog

İstanbul Haber Servisi - DSP Kadõköy Belediye Başkan adayõ ve Mimarlar Odasõ eski Kadõköy Şube Başkanõ Arif Atılgan, Kadõ- köy’deki tarihi ve endüstriyel mi- rasõn korunmasõ ve turizme açõlmasõ için “Kent Müze- si” projesini hayata geçir- mek istediklerini belirte- rek, “Kadıköy’ün tama- mı Haydarpaşa Limanı, tren garı, istasyonlarıy- la birlikte büyük bir açık hava müzesi ola- cak” dedi. DSP’li Atõlgan, Ka- dõköy’ün binalarõ- nõ, doğasõnõ ve insanõnõ koru- mak istedik- lerini belir- terek, “Ka- d ı k ö y , Anado- lu’ya açı- lan kapıdır. Burada halen sayfiye kültürü de- vam ediyor. Bu kültürün her yö- nüyle korunması gerekir” dedi. Atõlgan, Kadõköy’deki son boş alanlarõn da imara açõlmasõ eleşti- rerek “Kuşdili Çayırı olarak bili- nen arazide artık çayır yok diye alışveriş merkezi yapmak isti- yorlar. Önemli olan, alanların korunmasıdır. Biz burayı yeniden yeşil alan haline getirip, bir bö- lümünü Sanat Pazarı’na dönüş- türeceğiz” diye konuştu. Kadõ- köy’ün endüstriyel tarihi miraslara sahip olduğuna da dikkat çeken Atõlgan, Haydarpaşa Limanõ ve tren garõnõn kapatõlmayacağõnõ söy- ledi. Atõlgan, “Liman ve gar, dünyada çalışır durumda- ki sayılı endüstriyel mi- raslardandır. Bu alan 100 yıllık bir tarihe sa- hiptir. Burası yeterli değil diye taşınması doğru değildir” şeklinde konuştu. Atõlgan, inşaatõ devam eden Marmaray projesi- nin de Kadõköy’ün tarihi dokusuna ciddi zarar ver- diği uyarõsõnda bulunarak “İs- tasyon inşaatla- rı nedeniyle Ay- rılık Çeşme’nin de yıkılması gündemde. Bu çeşme Osmanlı padişahlarının sefere çıktığı noktadır. Üskü- dar’dan Kadıköy’e uzun bir yü- rüyüş yolunun son noktasıdır. Bunların korunması ve turizme kazandırılması için çalışacağız” dedi. Atõlgan, Yeldeğirmeni’nin Kadõköy’ün elde kalan tek tarihi böl- gesi olduğunu da ifade ederek, bu bölgedeki tarihi evlerin restore edi- lerek öğrenci pansiyonlarõna da dönüştürülebileceğini kaydetti. CMYB C M Y B SAYFA 8 27 MART 2009 CUMA “Üç büyük”lerimizin üçüncüsü İzmir, tarihsel mirasa büt- çesinden “en büyük” payõn ayrõldõğõ kentimiz... “Büyük düşünen”lerin geçmiş için harcadõklarõ ise bütçeleri- nin en “küçük” dilimi... İstanbul, Ankara ve İzmir’in bül- tenlerine bakõn. Restorasyonlar bir ya- na, antik “Smyrna”nõn gün õşõğõna çõk- masõ için arkeolojik alanlardaki bina- larõ “kamulaştırarak” yõkan tek be- lediye İzmir... Ankara’yõ yönetenler, kent düşmanõ kavşaklarõyla övünürlerken tarihi çev- reye ilgisizlikte Türkiye şampiyonu ol- dular... Bütçesi birçok bakanlõktan fazla olan İstanbul’da da Suriçi ve Beyoğ- lu’ndaki eski semtlerde “çöküntü sü- reci” 15 yõldõr devam ederken, tarihe duyarsõzlõk yüzünden UNESCO her yõl azarlõyor... İzmir’de ise Piriştina’nõn başlattõğõ ve Aziz Kocaoğlu’nun yaygõnlaştõra- rak sürdürdüğü “tarihi ve kültürel mi- rasın belediye bütçesiyle kurtarılması ve yaşatılması” projelerine ayrõlan kaynaklar rekor düzeylere tõrmandõ. Kentin binlerce yõllõk geçmişini ba- rõndõran Agora’daki kazõ çalõşmalarõ- na destek olmak; arkeolojik alanõ da- ha da genişletmek ve uygunsuz bina- larõn kaldõrõlarak “antik dönemi algı- lanabilir kılmak” için, planlama ve dü- zenleme giderlerinden ayrõ sadece ka- mulaştõrmalara yaklaşõk 20 trilyon ödendi. Tarihi Kemeraltı’nõn kentin yeniden en çekici alõşveriş ve yaşam merkezi ol- masõ için gerekli düzenlemeler mi- mari proje yarõşmasõyla belirlendi. Es- ki havagazõ fabrikasõnõn endüstri mirasõ olarak kente kazandõrõlmasõ da Koca- oğlu’nun İzmir’e armağanlarõ arasõnda... Seçime doğru propaganda yayõnla- rõna da yansõyan işte bu fark, Ege’nin kahraman metropolünde oylarõn sade- ce aydõnlanmaya değil “kimlikli kent- leşme”ye ve “geçmişle kucaklaşarak çağdaşlaşma”ya da verileceğini gös- teriyor... İnsan merak ediyor; Ankara ve İs- tanbul’daki “muhafazakâr” yerel yö- netimler, tarih ve kültür zenginlikleri- nin “muhafaza edilmesi”nde neden İz- mir’den daha geriler, hatta isteksizler? Sorunun yanõtõnõ, Fransa’daki ilk tarihi eserleri koruma yasasõnõ yazan Victor Hugo daha 1850 yõlõnda bakõn nasõl vermiş: “Kültürel miras aklın ve yaratıcılığın belgeselidir. Korumak ve yaşatmak, aydınlanma bilincinin kuşaktan kuşağa güvencesi olacak- tır...” Atatürk de demiş ki; “Tarih, gele- ceği kurgulamak için en büyük öğ- retmendir...” İzmir, aydõnlanmanõn işte bu “ev- rensel bilinci”ni yaşama geçiriyor; seçimlere de aynõ “uygarlık önderli- ği”yle hazõrlanõyor. İstanbul ve Anka- ra ise “muhafazakâr tahribatın” elinden kurtulmak için 29 Mart’õ bek- liyor... TARİHİNE EN ‘BÜYÜK’ BAKAN İZMİR... O K T A Y EKİNCİ Eğitim-İş, bazõ okul yöneticilerinin kapõ kapõ gezerek seçim çalõşmalarõna katõldõğõnõ belirtti AKP’ye ‘eğitimci’ desteği İstanbul Haber Servisi - Eğitim- İş Sendikasõ Hatay Şube Başkanõ Şe- nol Eyüboğlu, “Hatay’daki bazı okul yöneticilerinin AKP adayları- nın seçim çalışmalarına katılarak kapı kapı gezdiğini, bir ilköğretim okuluna AKP afişi asıldığını” belirtti. Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okul yöneticilerinin çalõşmalarõna “göz yumduğunu, MEB’in de mü- dürlüğün şişirilen kadrosuna ses çı- karmadığını” belirten Eyüboğlu, çar- põcõ rakamlar da verdi. Eğitim-İş Sen- dikasõ Genel Başkanõ Yüksel Adıbelli ise söz konusu şikâyetin birçok ilden geldiğini vurgulayarak, “Kariyer ve liyakata göre atanmayanlar, AKP’ye borcunu böyle ödüyor” dedi. Eğitim-İş Hatay Şube Başkanõ Şenol Eyüboğlu, kentteki İnönü İlk- öğretim Okulu’nun duvarõna AKP afişi asõldõğõnõ belirterek “Okulun duvarı işlek bir yola bakıyor. Afiş- te AKP adayının tanıtımı, parti lo- gosu ve sloganı vardı. Okul yöneti- minin ses çıkarmadığı bu olay, ye- relde meydana gelen huzursuzluk üzerine çıkarılmak zorunda kal- dı” diye konuştu. ‘AKP ADAYLARIYLA SEÇİM ÇALIŞMALARI’ Eyüboğlu, çarpõcõ bir başka örnek daha vererek bazõ okul yöneticilerinin AKP adaylarõyla işbirliği yaparak se- çim çalõşmalarõna destek verdiğini savundu. Eyüboğlu, yaşananlara ses çõkarmamakla eleştirdiği Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç’e, “Afişe göz yuman okul yönetimi hakkında ya da AKP belediye baş- kan adayının arkasından ev ev ge- zen okul idarecileri için herhangi bir soruşturma yapıldı mı” diye sordu. Hatay İl Milli Eğitim’de ciddi bir kadrolaşma yaşandõğõnõ ve buna mü- dahale edilmediğini belirterek bir baş- ka kanayan yaraya dikkat çeken Eyü- boğlu, oluşan personel fazlalõğõnõ şu ra- kamlarla gözler önüne serdi: “İstanbul İl Milli Eğitim Müdür- lüğü’nde 188, Hatay’da ise 163 per- sonel görev yapıyor. Bu durum ‘Hatay İstanbul kadar büyük mü’ di- ye sorduruyor. Hatay’daki 200 ci- varındaki eğitim kurumunda yak- laşık 100 hizmetli görev yaparken sadece müdürlük bünyesinde 30’a yakın hizmetli çalışıyor. Okullar kendi imkânlarıyla dışarıdan si- gortasız hizmetli çalıştırırken bu ka- dar çok hizmetli müdürlükte neden tutuluyor? Okullardaki toplam me- mur sayısı 50 iken, müdürlükteki memur sayısı 90; diğer personelle birlikte de sayı 120. Bu adil mi?” ‘BİRÇOK İLDEN BENZER ŞİKÂYETLER GELİYOR’ Yüksel Adõbelli de sadece Ha- tay’dan değil birçok ilden benzer şi- kâyetler aldõklarõnõ belirterek “AKP valileri, milli eğitim müdürlerini, okul yöneticilerini, öğretmenleri, öğrencileri kullanıyor. Üstelik bu gizli saklı değil, açıkça ortada. Ka- riyer ve liyakata göre atanmayan- lar da AKP’ye minnet borcunu destek olacak çalışmalar yaparak ödüyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Hayati Yazı- cı, Tunceli’de 3 bin 45 aileye da- ğõtõlan ev eşyasõnõn değerinin, 4 milyon 428 bin lira olduğunu bil- dirdi. MHP Mersin Milletvekili Ka- dir Ural’õn yazõlõ soru önergesi- ni Sosyal Yardõmlaşma ve Da- yanõşma Genel Müdür Vekili İs- lam Emiroğlu’nun bilgi notuy- la yanõtlayan Yazõcõ, yardõmlarõn, vatandaşlarõn tercihleri doğrul- tusunda belirlendiğine işaret et- ti. Bu kapsamda, buzdolabõ, ça- maşõr makinesi, kanepe, ocaklõ fõ- rõn, televizyon, elektrikli süpür- ge, halõ, şofben ile 5 adet bulaşõk makinesi dağõtõldõğõnõ belirten Yazõcõ, şöyle devam etti: “Bu projeyle birçok eve ilk defa bu çeşit bir ürün girmiştir. Bilgi ve teknoloji çağı olarak tanımla- yabileceğimiz 21. yüzyılın ba- şında Tunceli’de ‘Benim evim- de buzdolabõ yok’ ya da ‘Evime televizyon alamadõm’ şeklinde- ki haklı serzenişleri ortadan kaldırarak günümüzde lüks olmaktan ziyade temel yaşam destek ürünleri haline gelen bu tür eşyalar, muhtaç vatan- daşlara ulaştırılmıştır.” Seçimyardımı4.5milyonTL DSP’NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI ATILGAN ‘Kadõköy açõk hava müzesi olacak’ İstanbul Haber Servisi - DSP İstanbul Büyükşehir Bele- diye (İBB) Başkan adayõ Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, önceki akşam TRT 2’de katõldõğõ “Se- çenler ve Seçilenler” adlõ prog- ramõnõ haksõz sõralama ve za- man paylaşõmõnda adaletsiz davranõldõğõ gerekçesiyle terk etti. Alp, yayõndan çõkõşõ sõra- sõnda da TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’i yapõlan ayrõm- cõlõk nedeniyle istifaya çağõrdõ. Alp tarafõndan dün yapõlan yazõ- lõ açõklamada, programõn ilk bö- lümününe AKP ve CHP adayla- rõnõn yer aldõğõ soru-cevaplõ bir forum akabinde, bekleyen diğer adaylarõn tek tek alõnmasõnõn adil olmadõğõ kaydedildi. DSP’NİN ADAYI TRT’DEKİ PROGRAMI TERK ETTİ Alp, Şahin’i istifaya çağõrdõ Yazıcı Tunceli’de 3 bin 45 aileye ev eşyası dağıtıldığını açıkladı. DSP’nin Be- şiktaş adayı Ayfer Atay, AKP’nin ilçede şansı olmadığını söylüyor. Atay, “Kılıçdaroğ- lu’nun burada oyları bölünme- yecek belki ama ilçe belediyesin- de bu oylar el- bette bölünecek ancak kazanan yine sol olacak” diyor. ‘Beşiktaş yine solun’ MİYASE İLKNUR Ayfer Atay ismi hem Beşiktaş hem de CHP için sembol isimlerden biri. CHP’nin en eski üyelerinden. Belediyecilik konusunda da duayen isimlerden biri. Ancak Ayfer Atay, bu kez CHP’den değil DSP’den aday olarak herkesi şaşõrttõ. Ayfer Atay’la kõrk yõllõk partisinden ko- puşun öyküsünü ve on yõl aradan sonra neden belediye başkanlõğõna aday olduğunu konuştuk. - Başkanlık görevini daha önce yaptığınız iki dönemden sonra ni- ye yeniden aday olma gereği duy- dunuz? Atay - On yõl önce parti yöneti- minden bazõ üyeler, “Biz burada DSP-CHP çekişmesi dolayısıyla geçen dönem ANAP’a belediye başkanlığını kaptırdık. Tekrar se- çimi alabilmek için şahsi oyu da olabilen bir arkadaş bulduk. O da Beşiktaş Kulübü’nde genel sekre- ter olan bir arkadaşımız. Beşik- taş’ta kulübün oylarını partinin oylarının üzerine ekleyerek biz bu seçimi alabiliriz” dediler. Ben ör- gütten bir aday olmasõnõ istediğim için karşõ çõktõm. O kişiyi aday yap- tõlar. Beşiktaş Kulübü’nde Demirö- ren’e mağlup olan takõm meslek de- ğiştirdi. Kalktõlar müteahhitliğe baş- ladõlar, inşaatçõ oldular ve Beşiktaş Belediyesi adeta Beşiktaş Kulübü mensuplarõnca parsellendi. Beledi- yenin rantõnõ yemeye başladõlar. Bu- nun üzerine ilçede kavgalar başladõ. Uyardõk ama dinletemedik. Algan Hacaloğlu başta olmak üzere birçok parti yöneticisine “Mevcut beledi- ye başkanı aday olursa, karşısın- da aday olurum” dedim. DSP Ge- nel Başkanõ Zeki Sezer, “Adayımız ol” dedi. DSP’den aday olduk. Hem Beşiktaş’õ hem CHP’yi kurtarmak için aday olduk. ‘YÜZDE 36 KAZANDIRIR’ - İki sosyal demokrat partinin yarışması AKP’ye yaramaz mı? Atay - Oylar bölünmez. En güç- lü zamanõnda bu AKP yüzde 47 al- dõ. Beşiktaş’ta da yüzde 20.2 aldõ. Türkiye’de yüzde 47 iken Beşiktaş’ta yüzde 20.2. Bu tarafta ise CHP artõ DSP, ikisinin toplamõ da yüzde 63. Bir de Baskın Oran’õn yüzde 7 oyu var. O oylar da hiçbir koşulda AKP’ye gitmeyecek sol oylar. Yani bir tarafta yüzde 70, diğer tarafta yüz- de 20. Gelelim iki yõl sonrasõna. Tür- kiye batmõş. Kriz teğet geçecek der- ken binlerce insan işini kaybediyor, işyerleri kapanõyor. Artõ AKP bura- ya bir devşirme aday bulmuş. O ta- ban bu adayõ hiç beğenmedi. O ge- lenekçi taban oylarõnõ çekti bunlar- dan ve SP’ye kaymaya başladõ. Marksist sol burada aday çõkarmadõ. Bu nedenle yüzde 70 iki parti ara- sõnda daha doğrusu iki aday arasõn- da bölünecek, İsmail Ünal’la benim aramda. Netice 35’e 35. Otuz altõyõ alan belediye başkanõ olacak. - O zaman sizinki biraz tepki adaylığı? Atay - Tepki adaylõğõ. Tepkimiz yalnõz partiyi işgal etmelerinden de- ğil Beşiktaş’õ işgal ettiler. İki gündür televizyonlarda, gazetelerde var, mezarlõklar gitti, futbol sahalarõ git- ti, yeşil alanlar gitti, yollar gitti, deprem toplanma bölgesi gitti, itfaiye alanõ gitti. Burada yaptõğõmõz ka- muoyu araştõrmasõnda en büyük so- runun işsizlik olduğu, ikincisinin de otopark ve ulaşõm sorunu olduğu or- taya çõkõyor. Daha çok da varlõklõ in- sanlarõn oturduğu yukarõ mahalle- lerde. Beşiktaş’taki altgeçit projesini uygulamak zorundayõz. Ortaköy’de bir iki tõkanõklõk var... Bir de Zin- cirlikuyu’ya çõkõşõmõzda bir otopark yapõlmõş iki tarafta. O otoparkõn ye- rinin değiştirilmesi lazõm. O otopark kaldõrõlõrsa iki şeritten çõkõş imkânõ doğuyor. - Sokağa çıktığınızda size karşı ilgiyi nasıl gördünüz? Genç seç- menler sizi hatırlıyor mu? Atay - Seçmeni 11 binin üstünde olan ve seçimi etkileyecek olan as- keri lojmanlara giremiyoruz. Ama geçmişte oralara yaptõğõmõz hiz- metler var. Onlar bizi çok iyi tanõyor. O bakõmdan yukarõdan yani askeri lojmanlardan beklediğimiz destek geldiği takdirde ipi göğüsleyeceğimiz kanõsõndayõm. Sokakta yürüyen, kahveye giden, fõrõna giden, araba- ya binen kim varsa belediye başka- nõnõn notunu vermiş. Beşiktaş’taki talanõ öğrendiler. Zannediyorum ki bu seçimi götüreceğiz. KILIÇDAROĞLU ‘Oyunuza sahipçõkõn’ İstanbul Haber Servisi- Kartal’da seçim çalõşmalarõnõ sürdüren CHP İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en büyük eksikliğinin dü- rüst yönetici eksikliği olduğuna dik- kat çekerek, “Bu yöneticiler değiş- mezse Kartal değişmez, Kartal de- ğişmezse İstanbul hatta Türkiye de- ğişmez” dedi. Kartal Meydanõ’nda dün düzenle- nen mitingde konuşan Kõlõçdaroğlu, Kartal’õn sorunlarõnõ sorunlarõnõ bil- diğini, değişimin Kartal’dan başlaya- caklarõnõ belirterek, “Kartal’ı kartal gibi yapacağız” dedi. İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn Kartal’õn sorunlarõ- nõ çözmek için bir çaba göstermediği- ni savunarak, 29 Mart’ta bunun hesa- bõnõn sorulmasõ gerektiğini de söyle- yen Kõlõçdaroğlu, “Sorunlarınızı çözmeyenleri sandığa gömmelisi- niz. İstanbul’un rantının yandaşla- ra peşkeş çekiliyor. Buradaki gençler iş bulabiliyor mu? Başbakan hâlâ kri- zin teğet geçtiğini söylüyor. Doğru, o ve yandaşları için te- ğet geçmiştir. Çün- kü rantı onlar yiyor. AKP’ye ‘hayõr’ de- mek için Kartallıları oylarına sahip çıkmaya çağırıyo- rum. 22 Temmuz’da 2 milyon seç- men sandığa gitmedi. Siz bu seç- menlerden birini sandığa götürün. Bu işbirliği yapıldığı takdirde AKP sandığa gömülecektir” diye konuş- tu. Daha sonra Küçükçekmece Mi- tingi için Halkalõ Meydanõ’na gelen Kõlõçdaroğlu burada yurttaşlarõn bü- yük coşkusuyla karşõlandõ. Yurttaşlar, “Bugün Birlik Günüdür”, “Takke Düştü Kel Göründü, AKP’ye Yol Göründü”, “Edison’un Kemikleri Sızladı”, “Anamızı Kovan Parti” pankart ve dövizleri açtõ. Seçmenlere seslenen Kõlõçdaroğlu dürüst, namus- lu ve kul hakkõ yemeyen bir yönetim için CHP’ye oy verilmesini isteyerek, “12 milyon yurttaşın yaşadığı İs- tanbul’da tek bir yurttaş yatağa aç girerse biz onu sorun bileceğiz” de- di. Kõlõçdaroğlu daha sonra Sarõ- yer’de seçmenlerle bir araya geldi.