Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
27 MART 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DİZİ 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Demokrasi Sınavı
18 yaşına girmiş her Türk vatandaşı, iki gün son-
ra sandık başına giderek, büyük şehirlerde bele-
diye başkanları ve belediye olan her yerde de mec-
lis üyeleri için oy kullanacak.
Onun yanı sıra ilin il genel meclis üyeleri ile ma-
halle ve köylerde muhtar ve ihtiyar heyeti dediği-
miz o yörenin en küçük yönetim birimlerini de be-
lirleyecek.
Adına topluca yerel seçim dediğimiz bu oluşum
için düzenlenen kampanyada, partilerin adayları el-
bette kendi seçmenleri ile kurdukları ilişkilerde, hem
kendi programlarını anlatan; hem de en güçlü gör-
dükleri öteki adayların eleştirilecek yanlarını öne çı-
kartan yöntemleri kullanmışlardır.
Ancak geçmiş yıllarda daha çok başvurulan bu
tür siyasi iletişim yöntemi 29 Mart seçimlerinin pro-
paganda kampanyasını neredeyse bir genel seçi-
me döndürdü.
Liderlerin, çok sevdikleri o “tek adam” olma he-
vesi de, ayrıcalıksız her partinin kampanyasında öne
çıktı. İktidar ve muhalefetteki partilerin genel baş-
kanlarının birbirlerine yönelen ağır suçlamaları öne
çıktı.
Öylece gerilim arttı.
Demokrasiye inanıyorsak
Ama halkın büyük çoğunluğunun çok partili de-
mokrasiye olan inancının ağır basması nedeniyle de
eski yıllarda görülen kavgalara heves edilmedi. O
sevimsiz çatışma dönemini geride bırakan yurt-
taşların, öylece ülke yönetiminde tek başvurulacak
yöntemin özgür seçimler olduğuna olan inançları-
nın nasıl pekişmiş olduğu görüldü.
Siyasi partileri, iktidarda ya da muhalefette ol-
maları bir yana, bir de genel seçimlerde aldıkları oy
yüzdelerine bakarak devlet yardımını uygulayan an-
layışın ne ölçüde haksız olduğu da bir kez daha gö-
rüldü bu kampanya sırasında.
Kanun yolu ile hile
İktidar partisi, kanun yolu ile hile uygulayarak, dev-
letin her türlü desteğini kullanmakta sakınca gör-
medi. Bunun yanı sıra, artık hepimizin alıştığı seç-
mene yardım adı altında onların oylarını etkile-
mekten, Yüksek Seçim Kurulu’nun açık kararı-
na karşın vazgeçmedi. Öylece mesela Tunce-
li’de olduğu gibi savcıların elinin kolunun o güç
karşısında bağlı olduğu kanıtlanmış oldu.
Başbakan’ın “benim valim” diye tanımladığı va-
liler arasından Aydın’da olduğu gibi ana muhale-
fet lideri için 86 yıldır en partizan devlet görevlisi-
nin bile kullanmadığı yakışıksız eleştiriler duyuldu.
Daha çok örneği verilecek bu iktidarda olmanın
üstünlüğü, önceki gün Büyük Birlik Partisi Genel
Başkanı Yazıcıoğlu’nun geçirdiği helikopter kazası
ile de öne çıktı. Devletten akçalı yardım alamayan
partinin liderinin ilçelerinde konuşmasını sağlamak
amacıyla, partililerin “üç senden, beş benden” yön-
temi ile topladıkları bağışla kiralanan helikopterin
düşmesi, Başbakan’ın yakın günlerde başlayan se-
çim yasaklarına kadar devletin uçak ve helikop-
terlerini, Başbakanlık otobüsünü nasıl cömertçe par-
tisinin kampanyasında devreye soktuğu için MHP
Genel Başkanı Bahçeli’nin sert eleştirilerine yol aç-
tı. Bahçeli AKP mitingleri ile o belde ya da kentte
bir kamu kuruluşu olan toplu konut törenlerinin dev-
reye sokulduğunu, dahası o mitinglerde Erdoğan’ın
konuşması için gereken kürsünün de aynı kurum
tarafından yapıldığını söylemiş, bu eleştirilerin tü-
mü yanıtsız bırakılmıştı.
Bizi bekleyen görevler
Tüm bu aksaklıklara karşın demokrasinin tek yön-
tem, seçimlerin de o yöntemin tek aracı olduğu yo-
lunda seçmenlerin görüş birliğinde olmasının, bu-
nun için herkesi bu pazar günü bekleyen görevle-
ri bir kez daha anımsayalım.
Ne olursa olsun, sandığa gitmeyi yerine getiril-
mesi gereken bir görev saymalıyız. Sandık başın-
da yapılacak gözlemin hepimiz için görev olduğu-
nu unutmayarak, özellikle oy ayırımı tamamlanıp,
o sandığın sonuçlarının tutanağa geçirilişinde de
yurttaşlık görevimizin sürdüğünü bilmeliyiz.
O sonuçların bir örneğinin, parti temsilcilerine ve-
rilmesini savsaklamak isteyecek sandık kurulları-
na, sorumluluklarını anımsatmalıyız. Sonuçların il-
çe seçim kurullarında birleştirilmesi sırasında, bil-
gisayar yöntemi kullanılırken her sandığın oy ayı-
rımlarını gösteren resmi tutanakların bir örneğinin
de, yine parti temsilcileri ile müşahitlerce alınma-
sı gerektiğini de ilgililere hatırlatmalıyız.
Özellikle seçim kurullarının kullandığı bilgisa-
yarlara, kötü niyetli ellerin isterlerse müdahale
edebileceklerini akıldan çıkartmamalıyız.
Kayseri garnizonunda bu yöntem ile silahlı kuv-
vetlerin kullandığı bilgisayarlara, bir subayın çalı-
nan şifresi kullanılarak yerleştirilen sahte emir
hakkında şüpheli astsubayın, askeri savcıya verdiği
ifadede yer alan itirafı aklımızdan çıkarmayarak, eli-
mizdeki resmi tutanak örnekleri ile karşılaştırma ya-
pılmasının gerekli olduğunu parti temsilcilerine
hatırlatmalıyız.
Beğenmesek de...
Oy vereceğimiz partinin bugünkü yönetimini
beğenmeyebiliriz. O konudaki düşüncelerimizi ko-
rumakla birlikte iktidardaki partinin oylarını arttır-
masının, 29 Mart’tan sonra bir tek parti hege-
monyasına döneceğini unutmamalıyız.
Merak edenler için söyleyeyim.
Böyle bir görüşe sahip olan eski bir siyaset ada-
mı olarak, sandığa o dikkatle gideceğim.
Ve oyumu Büyükşehir için Kemal Kılıçdaroğlu’na
kullanacağım. Şişli’de oturan bir seçmen olsaydım
aynı özeni Mustafa Sarıgül için gösterirdim.
Kampanyanın başından beri Eskişehir Büyük-
şehir başkan adayı Yılmaz Büyükerşen’in sade-
ce kazanmasını değil; kent meclisinde de çoğun-
luğu almasını savunuyorum. Bu görüşümün Bü-
yükerşen’in sadece “Şehir Eskişehir’dir” den-
mesine yol açan başarılarına değil, sosyal demok-
rat seçmenlerin örgütlü gücünü sağlayabilecek bir
umut olduğu inancına da dayandırıyorum. İzmir ve
Ordu’da var olan başkanlar görevlerini sürdürme-
lidirler, başkent seçmeni Murat Karayalçın de-
melidirler.
Son söz: Ülkemizde uygulanan tüm sakıncaları-
na karşın, elbette en doğru ve en iyi yöntem çok
partili parlamenter düzenin uygulandığı sistem
yani demokrasidir.
Demokrasi, özgür ve adil seçimden alır gücünü.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
‘Darbe düşünmek teşebbüs değildir’ diyen YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu
‘Darbe icrasõ gerekir’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği
(YARSAV) Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, darbe yapõlmasõnõ is-
teme ya da düşünmenin suç olama-
yacağõnõ vurgulayarak “Suç kabul
ediliyorsa, biz ceza hukukunda or-
taçağ dönemine gitmişiz demektir”
dedi. Eminağaoğlu, darbeye teşebbüs
suçunun “bunu yapabilecek elverişli
araçları elinde bulundurup, suçun
icrasına başlayıp, icranın bir ne-
denle engellenmesiyle, yani dar-
benin başarılamamasıyla” oluşa-
cağõnõ kaydetti.
Eminağaoğlu, darbe suçunun ne za-
man oluşacağõ, teşebbüsün ve darbe
düşüncesinin suç olup olmadõğõnõ
değerlendirdi. Her suçta hazõrlõk ha-
reketinin suç olmadõğõnõ anlatan Emi-
nağaoğlu şunlarõ söyledi:
“Darbeye teşebbüsü düşünmek,
darbeyi düşünmek, teşebbüs suçu
içerisinde düşünülemez. Bir dü-
şünce hukuk devleti ile bağdaşır ya
da bağdaşmaz, radikal olabilir,
şok edici düşünce de olur. Ama dü-
şünceyi cezalandırmıyorsunuz. Siz
icraya başlayıp bitirilmeyen bir
eylemi cezalandırıyorsunuz. Her
suçun da işlenmeden önce hazırlık
hareketleri dönemi vardır. Bir de
suçun icrasına başlandığı dönem.
Hazırlık hareketi suç değildir. Su-
çun icrasına henüz başlanmamıştır
çünkü. Hazırlık hareketleri ancak
suç öncesi istihbari faaliyetlerin
konusu olabilir. Bunlar delil olarak
kullanılamaz.”
YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu,
iddianamede Yargõtay’a yönelik sui-
kast planõnõn hazõrlõk hareketi olarak
değerlendirildiğini anõmsatarak,
“Ama hukukta hazırlık hareketi ey-
lem içinde değildir. Eylem öncesi-
dir. Hem hazırlık hareketi deyip
hem de örgütün eylemi diyemezsi-
niz. Hazırlık hareketi eylem olarak
nitelendirilerek, yeni bir hukuki ta-
nım çıkartılıyor” dedi. Eminağa-
oğlu, hazõrlõk aşamasõnda henüz suç
oluşmadõğõ için makul şüphe gerek-
çesiyle arama kararlarõ çõkartõlama-
yacağõnõ belirterek, “Eğer arama
izni verirseniz istihbari bir arama
kararı olur bu. Beğenilmeyen dü-
şünceler de olsa hazırlık hareketleri
suç kapsamında değerlendirile-
mez” diye konuştu.
Ömer Faruk Eminağaoğlu, darbe
yapõlmasõnõ istemenin de bir düşün-
ce olduğunu, düşüncenin ise suç ol-
madõğõnõ vurguladõ.
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda hazõrlanan 2. iddianameye tepki gösteren CHP’li Ersin:
Erdoğan ve Özkök neden yok?
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda hazõrlanan 2. iddiana-
meye muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, iddianameye
soruşturmayla ilgisi olmadõğõ halde saygõn kişile-
rin özel yaşamlarõyla ilgili konuşmalarõn ve id-
dialarõn konularak “çamur atıldığını” belirterek,
“Bu iddianameyi onaylayan hâkim bunu gör-
medi mi? Görmediyse ayrı bir sorumsuzluk,
gördüyse daha büyük sorun. Hâkimin bu id-
dianamenin o bölümlerinin çıkarılması için ia-
de etmesi lazım. İade etmeyip kabul ettiğine gö-
re, yargı üzerinde çok ciddi kuşkular doğma-
sına sebep oluyor” dedi. İddianamenin bu haliy-
le “saygın kişilerin ailelerine dönük, çamur ve
iftira belgesi” olmaktan öteye gidemeyeceğini be-
lirten Ersin, 2. iddianamenin darbe iddialarõ üze-
rine kurulduğuna dikkat çekti. Darbeden yargõ-
lanmasõ istenen orgenerallerin böyle bir girişi-
minden dönemin Genelkurmay Başkanõ emekli Or-
general Hilmi Özkök’ün haberinin olduğunun an-
laşõldõğõnõ belirten Ersin, şu görüşleri dile getirdi:
“Bu girişimi bildiği halde Başbakan’a haber ver-
di mi vermedi mi? Vermediyse suç işlemiştir.
Haber verdiyse ve Başbakan gereğini yapma-
dığına göre, yani o komutanları derhal emek-
li etmesi gerekirdi, o da suç işlemiştir. Çünkü
suçu bilip de gereğini yapmamak da suç. O ne-
denle hem Hilmi Özkök, hem de Başbakan bu
soruşturmanın sanıkları arasında yer almalı.
Çünkü bilgisi var. Böyle ağır bir suçun işlen-
diğini bildiği halde önlem almayan herkes so-
rumludur. Bu soruşturma kapsamına hatta
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de girmeliydi.
Çünkü Dışişleri Bakanı’yken ‘darbe girişimin-
den haberimiz var’ diyen ilk kişi Gül’dü.”
EMEKLİ ASKERLERİN GATA’YA SEVKİ
‘Uygulamalar etik açıdan doğru’
İstanbul Haber Servisi - Emekli Orge-
neral Şener Eruygur ve emekli Albay Le-
vent Ersöz’ün Gülhane Askeri Tõp Aka-
demisi’ne sevklerinin usulsüz yapõldõğõna
yönelik iddialar üzerine araştõrma yapan İs-
tanbul Tabip Odasõ (İTO), emekli askerle-
rin yatõş gerekçelerinin “tıbbi ve etik” ku-
rallara uygun olduğunu belirledi.
Prof. Dr. Özdemir Aktan ve Genel
Sekreter Dr. Hüseyin Demirdizen, Cağa-
loğlu’ndaki oda merkezinde düzenledikle-
ri basõn toplantõsõnda hazõrladõklarõ raporu
açõkladõlar. Aktan, Silivri Cezaevi’nde ya-
tarken rahatsõzlanan mahkûmlarõn önce
Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edildiği-
ni, burada ilk tedavi yapõldõktan sonra di-
ğer hastanelere sevk edildiğini anõmsattõ.
Aktan, “Kamuoyu gündemine gelen 3 ki-
şi ön plana çıkıyor: Eruygur, Tolon ve
Levent Ersöz. Eruygur’un tutuk-
luluğu kaldırılmış durumda, evin-
de tedavi görüyor. Şu anda Hurşit
Tolon ve Levent Ersöz hastanede
yatıyor. Bizim de yerinde yaptığı-
mız incelemelerde, hastaların ora-
da (GATA) yatışları ile ilgili her-
hangi bir tıbbi aksaklık olmadığı,
ayrıca hekimlik uygulamaları açı-
sından da herhangi bir etik sorun
olmadığı ortaya çıktı” dedi.
DTP’DEN ERGENEKON DEĞERLENDİRMESİ
‘İddianamede AKP etkisi var’
DİYARBAKIR (Cumuhriyet) - DTP
Milletvekili Selahattin Demirtaş, ikinci Er-
genekon iddianamesinde AKP dõşõndaki
tüm siyasi oluşmalara atõfta bulunulduğu-
na dikkat çekerek, “Ne hikmetse AKP
ve çevresi bu işten muaf, sütten çık-
mış ak kaşık gibi tanımlanıyor. Bu
da iddianame ve soruşturma üze-
rinde AKP’nin ciddi bir etkisinin ol-
duğunu gösteriyor” dedi.
İddianamede gazeteci Uğur Dün-
dar’õn adõnõn da geçmesini, “Savcı,
özellikle bu şekilde magazinel ve
spekülatif şeyleri dosyaya koyarak
Ergenekon soruşturmasını bir an-
lamda sulandırmaya da çalışıyor” söz-
leriyle yorumlayan Demirtaş, “İlk iddia-
nameden biraz daha derinlikli bir id-
dianame olmuş. Güneydoğu’daki faili
meçhul cinayetler, kayıplar yok” dedi. İd-
dianamede AKP dõşõndaki siyasi partilere
göndermede bulunulduğuna dikkat çeken
Demirtaş, “Bu durum çok dikkat çekici-
dir. Hükümet bu soruşturmada siyasi
baskı yönünü mutlaka kaldırmalıdır.
Siyasi irade olarak sadece arkasında
durmalıdır. Ama görünüyor ki siyasi bir
baskı oluşturmuş durumda. Sadece ken-
dini ve AKP’yi temizlemeye çalışan bir
soruşturmaya dönüşüyor” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Deniz Kuv-
vetleri Komutanõ emekli Or-
amiral Özden Örnek’e atfen
kamuoyunda son iki yõldõr
tartõşõlan günlüklere ilişkin
Genelkurmay’da hiçbir kayõt
bulunmadõğõ dönemin ko-
mutanõ emekli Orgeneral Ya-
şar Büyükanıt tarafõndan
açõklanmõştõ. Örnek ise ken-
disine atfen yayõmlanan gün-
lükleri kabul etmemiş ve
mahkemeye başvurmuştu.
Tartışmalar sürüyor
İlk olarak Nokta dergisin-
de yayõmlanan ve ikinci Er-
genekon iddianamesine de
giren Örnek’e ait olduğu id-
dia edilen günlüklerin tartõş-
masõ sürüyor. Söz konusu
günlükler ilk kez yayõmlan-
dõğõ dönemde Örnek, bir ya-
zõlõ açõklama yaparak metin-
lerin kendisine ait olmadõğõ-
nõ dile getirmişti.
Daha sonra yargõya da gi-
den Örnek, “Dosyayı ha-
zırlayan Alper Görmüş ve
Nokta dergisi kamuoyunu
yanıltmaktadır” demişti.
Günlüklerle ilgili gerçek dõ-
şõ yorumlar yapõldõğõnõ ve
kamuoyunun yanlõş bilgi-
lendirildiğini belirten Ör-
nek, avukatõ Dicle Aras ara-
cõlõğõyla ilgili kişiler hak-
kõnda suç duyurusunda bu-
lunmuştu.
Büyükanıt: Arşivde
belge yok
Dönemin Genelkurmay
Başkanõ emekli Orgeneral
Büyükanõt da söz konusu
günlüklerle ilgili Genelkur-
may’da bir bilgi, belge bu-
lunmadõğõnõ söylemişti. Bü-
yükanõt, soru üzerine şu de-
ğerlendirmeyi yapmõştõ: “So-
racağınızı bildiğim için bu
günlük meselesine de gire-
ceğim. Sormayacağınızı bil-
sem hiç değinmeyeceğim
ancak biliyorum ki sora-
caksınız. Geçenlerde haf-
talık bir dergide Emekli
oramiralimize atfen bir
günlük yayımlandı. Bu ilk
yayımlandığı zaman biz de
merak ettik. Aklımıza aca-
ba bu doğru mu sorusu
geldi gerçekten. Daha son-
ra derginin genel yayın yö-
netmeni bir açıklama ya-
parak dedi ki, bilgi ve bel-
geler Genelkurmay’ın ar-
şivinde de var. Ben de bu-
nun üzerine araştırma yap-
tırdım. Bütün arşivleri ta-
rattım. Tamamını tarattır-
mamıza rağmen bir tane
bahsi geçen bilgi belge bu-
lamadık. Bizim elimizde
bu iddiaları destekleyen
bilgi belge yoktur.”
Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay için
okurlarımızın gazetemizde tuttuğu, “Bal-
bay’ın yanı başındayız, nöbetteyiz” eylemi
sürüyor. Ayvalık’tan bir okurumuzun gön-
derdiği “zeytin dalı” ile eyleme destek ver-
mesi dikkat çekerken, Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği (ÇYDD) ise “yargısız infazla
Balbay’ı ‘darbeci’ olarak suçlayanları” kı-
nadı. Okurlarımız; “Balbay’ın yanı başın-
dayız, nöbetteyiz / Balbay çıkacak, yine ya-
zacak / En büyük tehlike geriye gidişin hızı
değil, heyecanı yitirmektir” yazan ve üze-
rinde Balbay’ın fotoğrafının bulunduğu dö-
vizler ile gazetemizin dünkü sayısını taşıdı.
ÇYDD Genel Merkezi ve tüm şubeleri adı-
na hazırlanan açıklama Başkan Yardımcı-
sı Nihal Kızıl tarafından okundu. Kızıl,
açıklamasında, “herkesin hakkaniyete uygun
ve makul süre içinde yargılanma hakkı ile da-
vasının açık görülmesini isteme hakkına
sahip olduğunu” vurguladı. Gazetemiz
bahçesinde Balbay için tutulan nöbete katı-
lan okurumuz Aysel Namlı, oy kullanmak
için gittiği Ayvalık’tan, Kadın Araştırmaları
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Meriç Veli-
dedeoğlu’na postayla zeytin dalı ve bir not
gönderdi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
G Ü N L Ü K L E R
Örnek
suçlamaları
kabul
etmemişti
GAZETECİ UĞUR DÜNDAR
Savcõlar hakkõnda
HSYK’ye başvuru
İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Uğur Dün-
dar, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda 2. id-
dianameyi hazõrlayan savcõlar hakkõnda Hâkim-
ler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikâ-
yet başvurusunda bulundu.
Uğur Dündar’õn avukatõ Vural Ergül tarafõndan
yapõlan yazõlõ açõklamada, HSYK’ye gönderilen
dilekçede, müvekkilinin, İstanbul cumhuriyet
savcõlarõ Ercan Şafak, M. Ali Pekgüzel, Fikret
Seçen, Mehmet Murat Yönder, Zekeriya Öz ve
Nihat Taşkın hakkõnda şikâyette bulunduğu bil-
dirildi. Dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Savcısı bulundukları İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın 2009/188 No’lu iddianame-
sinde; meslek ve ahlak kurallarına aykırı ola-
rak, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bu-
lunmayan, gerçeğe aykırı, mesnetsiz ve ahlak-
sız iftira ve hakaretlere yer vermek suretiyle,
müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve
saygınlığına saldıran, müvekkilimin eş ve ço-
cukları ile aile yaşamına zarar vererek, mü-
vekkilimin namusuna dil uzatan, bağımsız, ta-
rafsız, doğru ve tutarlı, dürüst, eşitlikçi, ehliyet
ve liyakat sahibi olmaktan uzak şikâyetli sav-
cıların haklarında gerçekleştirecek soruşturma
sonucunda, kamu davası açılarak cezalandı-
rılmaları talebimizin takdiminden ibarettir.”
Sarızeybek’ten suç duyurusu
Öte yandan Emekli Kõdemli Albay Erdal Sa-
rızeybek, “Ergenekon” iddianamesinde ifadesi
yer alan Türk Metal Sendikasõ Manisa Şube Baş-
kanõ Mehmet Ali Özaltın hakkõnda, “iftira attı-
ğı” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
ZEYTİN DALIYLA
NÖBETE DESTEK