22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER Sansür ve baskõ yöntemi, Türk basõn tarihinde büyüyen bir kara leke olarak varlõğõnõ sürdürüyor 17 yõlda çõkan toplam 18 gazetenin ta- mamõ yayõn durdurma, toplatma, el ko- nulma, sansür, kapatma gibi çeşitli baskõ- larla karşõlaştõ. ? Ankara DGM Cumhuriyet Savcõsõ Nuh Mete Yüksel’in görevden alõnmasõ ve Ankara Cumhuriyet Savcõlõğõ’na atanma- sõyla ilgili haberlere yayõn yasağõ getiril- di.Yüksel ile ilgili haberlere yer veren Hür- riyet gazetesinin 24 Ekim 2002 tarihli sa- yõsõnõn toplatõlmasõna karar verildi ? Ekim 2002’de Milli Gazete için 3 gün- lük kapatma kararõ verildi. Gazeteci Meh- met Şevket Eygi ile gazetenin sorumlu ya- zõişleri müdürü Selami Çalışkan, 1 yõl 8’er ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. ? 9 Mayõs 2004 tarihli Cumhuriyet ga- zetesinde karikatürist Musa Kart’õn Tür- kiye’deki imam hatip liselerini ip yumağõ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ da ip yumağõna dolanmõş olarak tasvir edip çiz- diği karikatürü nedeniyle Erdoğan, Cum- huriyet gazetesi ve yazõişleri müdürü Meh- met Sucu hakkõnda açtõğõ tazminat dava- sõnõ kazandõ. Karar, Yargõtay’dan döndü. ? Fethullah Gülen, 2005 Mart ayõnda Cumhuriyet gazetesinde Hikmet Çetin- kaya’nõn kaleme aldõğõ “Fethullah Gü- len’in 40 Yıllık Arkadaşı Nurettin Veren Anlatıyor” yazõ dizisi için “kişilik hak- larını ihlal ettiği” iddiasõyla ihtiyati ted- bir kararõ aldõrdõ. Gülen’in avukatõ Orhan Erdemli tarafõndan Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Hikmet Çetinka- ya ve Nurettin Veren hakkõnda dava açõldõ. H ükümetin basõn kuruluşla- rõ üzerindeki baskõsõ AB çevrelerinin de dikkatini çekmiş; yayõmlanan son AB İlerleme Raporu’nda buna yö- nelik eleştiriler yer almõştõ. Ra- porda, “Türk basınında, top- lumda ‘hassas’ olarak algıla- nan konular dahil, geniş bir alanda açık tartışma devam ediyor” denmişti. “Üst düzey yetkililer, özellikle yolsuzluk iddialarıyla ve terörle müca- deleyle ilgili haberlerin ar- dından basını şiddetle eleşti- ren açıklamalar yaptı” tespi- tinin yer aldõğõ raporda, bu eleştirilerin medya üzerinde baskõ unsuru oluşturduğunun altõ çizilmişti. Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nin “hâlâ bazı gazete- ci ve medya kuruluşlarının re- sepsiyonlara ve brifinglere katılmasına izin vermeme- si”nin de eleştirildiği raporda, “Basın özgürlüğüne tam say- gı gösterilmesi” istenmişti. AB ‘basõna saygõ’ istiyor Gazeteciler, basına karşı uygulanan sansür ve baskıyı protesto etmek için pek çok kez yürüdüler... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemizin, AKP hükümetinin basõna yönelik baskõsõna dikkat çek- mek üzere gerçekleştirdiği “beyaz sayfa” uygulamasõ ses getirdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, gazete- miz Genel Yayõn Yönetmeni İbrahim Yıldız’õ ve An- kara Temsilcisi Mustafa Balbay’õ ayrõ ayrõ arayarak Cumhuriyet’i kutladõ. “Biz susarsak, kim konuşacak?” sorusunun Türkiye’nin bugün karşõ karşõya kaldõğõ duru- mu özetlediğini vurgulayan Baykal, “Türkiye’de bası- na yönelik tutum beraberinde çok ciddi bir rejim so- runu yaratmaya doğru gitmektedir” dedi. CHP lideri Baykal, İbrahim Yõldõz ve Mustafa Bal- bay’õ arayarak basõn özgürlüğü konusundaki duyarlõlõk- larõ nedeniyle kutladõ. “Çok sorumlu bir davranış. Keşke tüm yayın organları basın özgürlüğüne bu kadar özen gösterse” diyen Baykal, Cumhuriyet’in dünkü sayõsõnõ eline alõnca kendisini çok ciddi bir tablo ile karşõ karşõya hissettiğini söyledi. ‘SUSMAYACAĞIZ, TÜRKİYE BİZİM’ Baykal, “Susmayacağız. Türkiye bizim” mesajõ ve- rerek şu değerlendirmeyi yaptõ: “Cumhuriyet gazetesi- ni bu duruşu nedeniyle yürekten kutluyorum. Bem- beyaz birinci sayfa ve alt bölümdeki, ‘Biz susarsak.. Kim konuşacak’, sorusu Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı durumun özetidir. Türkiye’de ba- sına yönelik tutum, beraberinde çok ciddi bir rejim sorunu yaratmaya doğru gitmektedir. Umarım hü- kümet bu yanlıştan döner. Umarım, Türkiye’deki tüm yayın organları hükümete karşı bağımsız bir ya- yın anlayışı sergileme çabası içinde olur.” Cumhuriyet’in Ankara Bürosu’nu arayan pek çok okur da gazeteyi ellerine aldõklarõnda önce şaşõrdõklarõ- nõ belirterek, “Ama başyazıyı okuyunca elimizde çok ciddi bir yayın organı tuttuğumuzun bir kez daha bilincine vardık” diye konuştular. İstanbul Haber Servisi - Gazetemizin dün AKP hükümetinin medyaya yönelik sansür politikasõnõ protesto etmek amacõyla ön ve arka sayfalarõnda sadece “Biz susarsak... Kim konuşacak?..” ibaresi kullanarak bembeyaz çõkmasõ medyada da haber oldu. Günlük gazetelerin internet siteleri ve haber portallarõ Cumhuriyet gazetesinin protestosuna geniş yer ayõrdõ. Televizyon kanallarõnda sabah saatlerinde günlük gazetelerin okunduğu programlarda sansür protestosu yankõ bulurken, TRT, gazetemizin boş sayfa protestosunu görmezden geldi. ntvmsnbc.com haber portalõnda “Cumhuriyet’ten beyaz sayfa” başlõğõ ile kullanõlan haberde “Cumhuriyet gazetesi bugün AKP’nin ‘basõndaki muhalefeti sindirmeye çalõştõğõnõ ve bu yolda geniş bir saldõrõ cephesi oluşturduğunu’ belirterek beyaz sayfa çıktı” denildi. Haberde gazetenin birinci sayfasõnda yer alan “Biz susarsak... Kim konuşacak?” başlõklõ yazõnõn tamamõna yer verildi. Milliyet gazetesinin internet sitesinde haber, “Cumhuriyet’ten beyaz tepki” başlõğõyla verilerek AKP hükümetinin basõna karşõ uyguladõğõ sansüre dikkat çekmek için okuyucularõnõn karşõsõna bembeyaz çõktõğõ belirtildi. Haberde, “Cumhuriyet gazetesi bugün sansüre ilginç bir tepki gösterdi. Bembeyaz bir kapakla çıkan gazete ‘iktidarõn medyayõ boykot çağrõlarõ geçmiş dönemlerin dikta özlemlerini hatõrlatõyor’ üst başlığını kullandı. Gazete, kapakta ise sadece ‘Biz susarsak kim konuşacak?’ başlıklı tek sütun bir yazıya yer verdi” ifadelerini kullandõ. Milliyet de başyazõya sitesinde yer verdi. “Cumhuriyet’ten beyaz tepki” başlõğõnõ kullanan Vatan’õn internet sitesinde birinci sayfadaki yazõdan bölümler de kullanõldõ. Radikal’in sitesinde “Cumhuriyet’ten beyaz protesto” başlõğõnõn altõnda verilen haberde, “Cumhuriyet gazetesi hükümetin sansür girişimlerine ilginç bir tepki gösterdi. Cumhuriyet gazetesi hükümetin basına karşı olan tutumunu protesto etmek için boş sayfayla çıktı” denildi. “gazeteport” sitesinde ise “Cumhuriyet’ten sansüre ilginç protesto” başlõğõ kullanõlarak “Cumhuriyet, basına karşı sansürü protesto etmek için bugün bembeyaz çıktı” denilerek birinci sayfadaki yazõdan alõntõlar yapõldõ. Gazetemizin dün medyaya yönelik sansür politikasõnõ protesto etmek amacõyla ‘Biz susarsak... Kim konuşacak?..’ ibaresini kullanarak başlattõğõ sansür protestosuna basõndan destek geliyor Haber Merkezi - Namık Kemal’in “Hokkamı dilenci çanağı, kalemimi ikti- dar değneği yapmayacağım” sözüyle baş kaldõrdõğõ sansür ve baskõ yöntemi, Türk ba- sõn tarihinde büyüyen bir kara leke olarak varlõğõnõ sürdürüyor. Hükümetlerin “ken- dilerine benzemeyeni” cezalandõrma yön- temi olarak seçtiği sansürün ilk kez uygu- landõğõ 1867’den günümüze değin bazõ ör- nekler şöyle: ? 5 Mart 1867’de Sadrazam Âli Paşa’nõn hazõrladõğõ “Âli Kararnamesi”si gereği bir ön denetim kurumu oluşturuldu. ? II. Abdülhamit döneminde de başya- zarlõğõnõ Namõk Kemal’in yaptõğõ İbret gazetesi, yönetime karşõ eleştirilerinden dolayõ önce dört ay, daha sonra 1872 yõlõn- da süresiz kapatõldõ. Yazarlar Ebüzziya Tev- fik ve Ahmet Mithat Efendi, Rodos Ada- sõ’na, Namõk Kemal Kõbrõs’a sürgün edil- di. Ali Suavi’nin çõkardõğõ Muhbir gaze- tesi de hükümete yönelik eleştirilerinden ve Suavi’nin eğitim konusundaki yazõsõndan dolayõ kapatõldõ. Suavi Kastamonu’ya sü- rüldü. Kapatõlan diğer gazeteler Ayin-i Vatan, Utarit, Diyojen, İbretname-i Âlem, Hadika, Hülasat-ül Efkar, Şark ve Hayal olarak tarihe geçti. ? İmparatorluğun durumunun kötülüğü- nü anlatan ve yöneticileri eleştiren yazõlar yayõmlanmasõ ve Ziya Bey’in, eğitim ko- nusundaki bir yazõsõ dolayõsõyla Tercü- man-ı Ahval gazetesi 43. sayõsõndan son- ra Mayõs 1861’de iki hafta süreyle kapatõl- dõ. ? Mahmut Nedim Paşa 11 Mayõs 1876’da matbuata ön denetim zorunluluğu getirdi. Bu olaydan sonra Şemsettin Sami öndenetimin çõkardõğõ yerleri boş bõrakarak yayõmladõ. ? Cumhuriyet gazetesinin yayõnõ 28 Ekim- 6 Kasõm 1934’te “devletin genel si- yasetine aykırı yayın” gerekçesiyle 10 gün, 11 Ağustos-8 Kasõm 1940’ta aynõ ge- rekçeyle 90 gün, 7 Aralõk 1941’de 1 gün dur- duruldu. ? 1959 Aralõk ayõnda Kim dergisi, Vatan gazetesi ve Nazilli’de yayõmlanan Kervan gazetesi 1 ay süre ile kapatõldõ. ? 30 Nisan-9 Mayõs 1960’ta Cumhuriyet gazetesi Ali Ulvi’nin “Uçtu uçtu” karika- türü nedeniyle 10 gün yayõmlanamadõ. ? 30 Nisan 1971 tarihinde Akşam, Cum- huriyet, İşçi-Köylü, Devrim, Proleter Dev- rimci Aydõnlõk gazetesi, Türkiye Solu ve Ay- dõnlõk dergisi ile Bugün gazetesinin dağõtõ- mõ ve satõlmasõ yasaklandõ. ? 3 Mayõs 1972’de Son Havadis gazete- sinin yayõnõ 10 gün süreyle durduruldu. ? 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte basõn üzerindeki baskõlar daha da arttõ. ? 11-15 Ocak 1981’de Cumhuriyet ga- zetesi Adana, İçel, Kahramanmaraş, Gazi- antep ve Hatay’da 5 gün durduruldu. ? Cumhuriyet gazetesi 3 Nisan 1981’de Ankara, Kastamonu ve Çankõrõ’da 2 gün ya- saklandõ. ? Cumhuriyet gazetesinin 24 Ocak 1983’te 1. Ordu ve Sõkõyönetim Bölgesi’nde basõmõ, yayõmõ, dağõtõmõ, bulundurulmasõ ve taşõnmasõ yasaklandõ. Yasak 24 gün sürdü. ? 400 gazeteci için toplam 4 bin yõl ha- pis cezasõ istendi. ? Gazetecilere 3 bin 315 yõl 6 ay hapis ce- zasõ verildi. ? 31 gazeteci cezaevine girdi. ? 300 gazeteci saldõrõya uğradõ. ? 3 gazeteci silahla öldürüldü. ? Gazeteler 300 gün yayõn yapamadõ. ? 13 büyük gazete için 303 dava açõldõ. ? 39 ton gazete ve dergi imha edildi. 1990’lõ ve 2000’li yõllara gelindiğinde de sansür konusunda çok büyük bir ilerleme kaydedilmedi. ? ’90’larda yayõn hayatõna başlayan Gündem gazetesi baskõlarla karõşlaştõ. İstanbul Haber Servisi - Dünya Ba- sõn Konseyleri Birliği (WAPC) Doğan Medya Grubu’na verilen 490 milyon dolar tutarõndaki vergi cezasõnõ protesto etti. Basõn Konseyi tarafõndan yapõlan açõklamada, Dünya Basõn Kon- seyleri Birliği Genel Sekreteri Chris Conybeare’nin Doğan Medya Grubu’na verilen cezaya ilişkin bir açõklama yaptõğõ kay- dedildi. Basõn Konseyi, Cony- beare’nin, “Para cezasının hak- lı olup olmadığından kuşku duyan Uluslararası Basın Ens- titüsü’nü ve öteki uluslarara- sı kuruluşları destekliyoruz” sözlerine dikkat çekti. Basõn Konseyi’nin verdiği bilgiye gö- re, Conybeare şu açõklamada bulundu: “Başbakan Erdoğan’ın medya or- ganlarını kamuoyu önünde azarlama kampanyasıyla bir- likte gelen bu büyüklükteki vergi cezasının aslında med- yayı boğma teşebbüsü olduğu aşikârdır. Bu meselenin tam bir şeffaflık içinde ve süratle sonuçlandırılması son derece önemlidir. Geciken adalet, adaletin inkârıdır ve iletişim (ifade) özgürlüğünü tehlike- ye atar. Dünya Basın Konsey- leri Birliği, aşırı büyüklükteki para cezaları hükümetler ta- rafından genellikle eleştirileri önlemek amacıyla uygulandı- ğı için bu konuyla ilgilenmek- tedir. Türk halkı her çeşit gö- rüşü ifade etme hakkına sa- hiptir. Hükümetin açıkça eleş- tirilmesi, kamuoyunun ilgi duyduğu konula- rın aydınlatılmasını sağlar.” Basõn Konseyi’nin açõkla- masõn- da Conybea- re’nin ayrõca “WAPC’nin gazete- ciliğin daha yüksek etik standartlara ta- şınmasına ve tüm bi- reylerin özgürce ileti- şimde bulunma hakkı- na kendisini adamış bir kuruluş olduğunun” da altõnõ çizdiği kaydedildi. Dünya Basõn Konseyi’nden protesto ‘Biz susarsak... Kim konuşacak?..’ Baykal: Cumhuriyet’i kutluyorum ‘Kendilerine benzemeyene’ sansür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle