Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çeteleci - Tetikçi...
Hukukun çiğnendiği bir ülkede demokrasiden,
özgürlüklerden, insan haklarından, eşitlikten
söz edilebilir mi?
İnsanlar korku ve yılgınlık içinde...
Herkes birbirine soruyor:
“Ben dinleniyorum, ya sen?”
Gazeteciler haber kaynaklarıyla telefonla ko-
nuşurken tedirgin:
“Teknik takipteyim haberin olsun!”
AKP iktidarına muhalif gazeteciler, aydınlar, bi-
lim insanları sindirilmek isteniyor... AKP yandaşı
medya, Fethullahçı takımı “çetele” tutup, Erge-
nekon tetikçiliği yapan, Zaman gazetesinin ya-
zarları gazetecilere gözdağı veriyor:
“Bizimle birlikte hareket edin!”
Uyarıyı Zaman yazarı Hüseyin Gülerce yapıyor!
Kimlere mi?
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Öz-
kök’le Milliyet’in Genel Yayın Yönetmeni Sedat
Ergin’e.
Her sabah değişik saatlerde çıkarım evden. Yo-
lum Bedrettin Dalan’ın “İstek Vakfı”nın önünden
geçer...
Ergenekon’un onuncu dalgası yapıldığı gün
televizyonda olup bitenleri izlemiş, saat 11.00’de
evden çıkmıştık şoförüm ve koruma polisimle...
İstek Vakfı’nın önünde durduk. Koruma poli-
simle birlikte olan biteni izlemek için habercilerin
toplandığı yere gittik. Çevremi haberciler çevirdi
ve konuştum.
Fethullahçı Samanyolu akşam haberlerinde
her zamanki gibi beni hedef gösterdi. Hüseyin Gü-
lerce ise şunları yazdı: (9 Ocak 2009)
“....Dalan Vakfı aranırken Cumhuriyet gazetesi
yazarı Hikmet Çetinkaya neden koşup geliyor, eli
ayağına dolanmış vaziyette?”
Ben köşe yazarlığına paraşütle inmedim.
Fethullahçı Gülerce benim gazeteci olduğumu,
bu mesleğe muhabirlikten başladığımı bilmiyor
mu? Ya da beni Yeditepe Üniversitesi’nde öğ-
retim üyesi mi sanıyor?
43 yıldır Cumhuriyet’teyim. Gazeteciliğimin ilk
23 yılı muhabirlik ve yöneticilikle geçti.
İşte bunların hukuk, demokrasi, özgürlük anlayışı
budur!
Benim Fethullahçıların maskesini düşürdüğü-
mü çok iyi bilirler...
Devlet içindeki çetelerle, darbecilerle, darbe
özlemcileriyle nasıl mücadele ettiğimi de.
Ergenekon’u sulandıran, bu çok önemli dava-
yı kendi çıkarları için kullanıp, Hüsamettin Cin-
doruk’tan Mesut Yılmaz’a; Sabih Kanadoğ-
lu’ndan YARSAV Başkanı Ömer Faruk Emina-
ğaoğlu’na değin kendileri gibi düşünmeyen her-
kesi ihbar eden Fethullahçıların amacı nedir?
Ne diyor Serdar Akinan Akşam’daki yazısın-
da:
“Muhalif basın çeşitli yöntemlerle tehdit edilip
sindiriliyor ve susturuluyor.
Emniyetteki ‘F’ tipi yapılanma artık bilinen bir
gerçek.
AKP sadece izliyor.”
Ergenekon işin başında belli bir yörüngede gi-
diyordu. İş dönüp dolaştı “28 Şubat’ın rövanşı-
na” dönüştü...
Elbet toprak altından çıkarılan bombalar, si-
lahlar, C-4’ler çok önemlidir.
Peki kimler toprak altına gömmüştür bunları,
parmak izleri alınmış mıdır? Binlerce merminin si-
lahları nerededir?
Birinci iddianamede sanıkların özel telefon gö-
rüşmeleri hangi amaçla yer almıştır? Özel gö-
rüşmeler suç öğesi oluşturmadığı halde niçin id-
dianameye konulmuştur?
Türkiye bu nedenle ileride Avrupa İnsan Hak-
ları Mahkemesi’nden gelecek yüklü tazminatla-
rı ödemek zorunda kalmayacak mıdır?
Sedat Ergin’in deyişiyle gözaltında bir hoyrat-
lık söz konusudur... AKP’ye muhalefet eden pek
çok kişinin evlerine baskın yapılıp gözaltına alın-
maları ise kamuoyunun gözünden kaçmamakta-
dır.
Bilmem Washington Temsilcimiz Elçin Poy-
razlar’ın haberini okudunuz mu?
Uluslararası saygın savunma dergisi Jane’s De-
fence Weekly’in çatı kuruluşu Jane’s Informati-
on Group sitesinde yayımlanan analizde şöyle de-
niliyor:
“Gülen hareketi Türkiye’nin üçüncü gücü.”
Yapılan analizde, Fethullahçıların Türk Silahlı
Kuvvetleri’nde etkinlik kazanana dek saldırıları-
nı sürdüreceği öne sürülüyor.
Fethullahçılar Türkiye’de en iyi örgütlenmiş
“taban hareketi” olarak gösteriliyor analizde. Ay-
rıca kurduğu örgüler ve ağlarla milyarlarca do-
ları denetliyor Fethullahçılar.
Analizden önemli bir bölümü aktararak yazıma
noktayı koyuyorum:
“Öyle görülüyor ki Gülen cemaati Türkiye’de da-
ha fazla paya sahip olmak istiyor. Hareket kendi üye-
lerini ve yandaşlarını orduya sokana kadar TSK’ye
güçlü bir biçimde karşı koymayı sürdürecek.”
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Unakıtan’ın
sağlığı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Hacettepe
Üniversitesi (HÜ)
Rektörü Prof. Dr. Uğur
Erdener, Maliye
Bakanõ Kemal
Unakõtan’õn sağlõk
durumunun “gayet iyi”
olduğunu belirterek
“Henüz gündemimizde
kõsa vadede bir
ameliyat yok” dedi.
Erdener, Unakõtan’õn
beyin damarlarõnda
tõkanõklõk
bulunmadõğõnõ ve kalp
krizi geçirmediğini
kaydetti. Unakõtan’a
tamamen tanõ amaçlõ
bir kroner anjiyo
yapõldõğõnõ kaydeden
Erdener, “Bunun
sonuçlarõyla ilgili,
genel kan değerleriyle
ilgili değerlendirmeleri
hekim arkadaşlarõmõzla
birlikte yapõyoruz. Şu
anda sayõn Bakan’õn
sağlõk durumu gayet
iyi” diye konuştu.
Öğretmenlerin
mitingi
ANKARA
(ANKA) - Atama
bekleyen 200 bine
yakõn öğretmen
adayõnõn Milli Eğitim
Bakanlõğõ önünde
yapmayõ planladõğõ dev
mitingin tarihi
belirlendi. YÖK,
Hükümet, Milli Eğitim
Bakanlõğõ ve siyasi
partilerin protesto
edileceği miting 6
Şubat 2009 tarihinde
yapõlacak. Yapõlan
açõklamada, 200 bine
yakõn öğretmen
adayõnõn mitingde
“sorunlara çözüm
üretemeyen” YÖK,
hükümet, Milli Eğitim
Bakanlõğõ ve
“öğretmen adaylarõnõn
sesine kulak
vermeyen” siyasi
partileri protesto
edeceği belirtildi.
AKP’nin seçim
şarkıları
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- AKP Merkez
Yürütme Kurulu’nun
(MYK), önceki gün
yapõlan toplantõsõnda
yerel seçimde
kullanõlacak afiş,
slogan ve seçim
şarkõlarõ
değerlendirildi.
“Durmak yok hizmete
devam” sloganlardan
biri oldu. Özhan Eren
tarafõndan bestelenen
“bir ve beraberiz” adlõ
şarkõ ile Uğur Işõlak ve
bir müzik grubu
tarafõndan bestelenen
şarkõlarõn seçimde
kullanõlmasõ
benimsendi.
İthal seçmen
kavgası
MUĞLA
(Cumhuriyet) -
Muğla’nõn Fethiye
ilçesinde ithal seçmen
yüzünden iki muhtar
adayõ ve taraflarõ
arasõnda çõkan kavgada
8 kişi yaralandõ. Seki
beldesi Kayabaş
köyünde muhtar
Durmuş Uzunoğlu’nun
yakõnlarõyla muhtar
adayõ Alim Okka’nõn
yakõnlarõ arasõnda, 50
kişinin seçmen olarak
kayõt edildiği savõyla
tartõşma çõktõ. Kavgaya
dönen tartõşmada 8 kişi
yaralandõ.
CHP lideri Baykal, Başbakan’õn Davos’ta susturulmak istenmesini kõnadõklarõnõ söyledi
‘İstismar edilmemeli’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, “Davos’ta
Başbakan Erdoğan’ın itilip
kakılarak susturulmak is-
tendiğini, bunu şiddetle kı-
nadıklarını” vurgularken ko-
nunun iç politika malzemesi
olarak “istismar edilmemesi-
ni” istedi.
Baykal, grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmada Davos’ta
yaşananlarõ değerlendirdi. Bay-
kal, “Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı’na kabul edilme-
si mümkün olmayan bir üs-
lupla, parmakla hedef göste-
rilerek yüksek sesle ithamlar
yöneltildiğini, azarlarcasına,
ders verircesine bir üslupla
konuşulduğunu, cevap hak-
kına saygı gösterilmediğini,
itilerek, kakılarak susturul-
mak istendiğini, bu haksızlı-
ğı şiddetle reddettiklerini, kı-
nadıklarını” bildirdi.
Bölgedeki sorunlar karşõsõn-
da Türkiye’nin Hamas’õn söz-
cüsü gibi görünmesini eleştiren
Baykal, “Kıbrıs sorunumuz
ne ölçüde komşularımızın da
sorunu haline dönüşmüştür?
KKTC’yi tanıyan var mı?
PKK sorunu karşısına ne di-
yor bu arkadaşlar, senin so-
runun, kolay gelsin, diyorlar.
Uluslararası ilişkilerde her
ülke öncelikle kendi çıkarla-
rını gözeterek, başkasının so-
runlarına sahip çıkma he-
veslerine dizgin vurarak ulu-
sal çıkarlarını gözetmeye ça-
lışıyor. Bölgedeki sorunun
tarafı haline gelirseniz, so-
runun parçası olursunuz. İs-
rail ile bu konuyu tartışacak
muhatap Türkiye olmamalı-
dır. Davos’un temel yanlışı,
Perez’in karşısına onunla he-
saplaşmak üzere Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı’nın
çıkmaya talip olmasıdır” gö-
rüşünü dile getirdi. Konunun iç
politika malzemesi olarak kul-
lanõlmamasõ gerektiğini kay-
deden Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“İsrail ile ilişkilerin en yo-
ğun olduğu dönem bu dö-
nem. Gazze’de o çocukların
üzerine bomba atan pilotlar
Konya’da eğitilmektedir. As-
keri projeler yürütülmekte-
dir, en ileri işbirliği içindeyiz
İsrail ile. Biz elbette Gaz-
ze’de olanlara üzülüyoruz
ama sadece Gazze’de olanla-
ra üzülmüyoruz, Irak’ta öl-
dürülen 1 milyon Müslüman
için de ağlıyoruz. 1 Mart tez-
keresinin geçmesinin önlen-
mesi CHP’nin katkısıyla oldu.
Ortadoğu’da Bush modeli
BOP düzeninin dayatılması-
na karşı biz mücadele ettik.
Birileri de Bush düzeni için-
de başkan yardımcılığı yap-
makla iftihar ediyordu.”
CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal, Başbakan Erdoğan’õn
“monşer” sözleriyle diplo-
matlarõ hedef almasõnõ da eleş-
tirdi. Baykal, “Üç kuruşluk si-
yasi destek adına bu insanla-
ra hakaret etmek bir başba-
kana yakışmaz” derken, “Ar-
tık bu konunun istismar edil-
diği yeter. Türkiye gerçek
gündemine dönsün” mesajõnõ
verdi.
BAHÇELİ’DEN ERDOĞAN’A TEPKİ
‘Oy avcılığı
çabası içinde’
MHP lideri Bahçeli, Erdoğan’õn Gazze
mağdurlarõnõn yanõnda dik durarak, yeni bir
siyasi duygu istismarõndan medet
umduğunu belirtti.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - MHP
Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn Da-
vos’ta gösterdiği tepkiyi,
iç siyasette “oy avcılığı-
na” döndürme çabasõ
içine girdiğini belirte-
rek, “Bu tavrı, 6 yılı aş-
kın süredir sergilediği
ilkesiz, omurgasız, tes-
limiyetçi ve daha da
önemlisi taşeron siya-
setini örtemeyecek, yal-
nızca bir doğrusu sayı-
sız yanlışlarını silme-
mize yeterli olmaya-
caktır” dedi.
Bahçeli, partisinin
grup toplantõsõnda Erdo-
ğan’õn Davos’taki İsrail
tepkisiyle ilgili değer-
lendirmelerde bulundu.
Erdoğan’õn ekonomik
önlemler açõsõndan ya-
rarlõ olabilecek bir top-
lantõ sürecini siyasal kay-
gõlarõ ve ihtiraslarõyla
“başka mecralara kay-
dırdığını” belirten Bah-
çeli, Başbakan’õn tepki-
sinin haklõ ve meşru ol-
duğunu yineledi. Bah-
çeli, ancak bu tutumun,
Başbakan’õn 6 yõldõr iz-
lediği omurgasõz, tesli-
miyetçi, taşeron siyaset
anlayõşõnõ örtemeyece-
ğini söyledi. Başbakan
Erdoğan’õn Türk basõnõ
ve Dõşişleri Bakanlõğõ
mensuplarõnõ hedef alan
suçlamalarõnõn, kendisi-
ne hâkim olan niyetler
hakkõnda kuşkularõn
doğmasõna yol açtõğõnõ
belirten Bahçeli, “Yan-
daş basın vasıtasıyla
başlatılan ve mizah ve
magazin ölçülerini zor-
layan kahramanlık
kampanyaları, bu ko-
nunun seçim malzeme-
si olarak kullanılmak
istendiğine işaret eden
gelişmeler olarak kar-
şımıza çıkmıştır. Bu-
güne kadar sahte mağ-
dur ve mazlum rolü
oynayarak bunun ucuz
istismarıyla yol alan
Başbakan’ın şimdi de
Gazze mağdurlarının
yanında dik durarak
İsrail’e meydan oku-
yan, sessizlerin sesi ve
kimsesizlerin kimsesi
kartvizitiyle yeni bir
siyasi duygu istisma-
rından medet umduğu
anlaşılmaktadır” dedi.
Erdoğan’õn tavrõnõn dõş
politikada da iyimserlik
yarattõğõnõ kaydeden
Bahçeli, o nedenle, “Ha-
mas’ın avukatı ve söz-
cüsü olarak görüşlerini
savunmada” gösterdi-
ği heyecan ve kararlõlõğõ
AB ve ABD karşõsõnda
da göstermesi, benzer
çõkõşlarõ Ermenistan,
Kõbrõs, Irak konularõnda
da yapmasõnõ istedi. Er-
doğan’õn Türkiye’ye dö-
nünce iç politikada “şi-
şirdiği sanal kahra-
manlık” ile gerçek dün-
yadaki hesaplar arasõnda
bocalamaya başladõğõnõ,
Davos’ta söylediklerin-
den aşama aşama çark
ederek konuyu kapat-
manõn arayõşõna düştü-
ğünü savunan Bahçeli,
“Arkasına düşüp al-
kışlanan Başbakan
hangisidir; Başba-
kan’ın açıklamalarında
belirttiği gibi gösterdi-
ği tepki İsrail’e değilse
İsrail Cumhurbaşka-
nı’na değilse kime kar-
şı olmuştur? Kime kah-
ramanlık yapmıştır”
diye sordu.
Temel yanlõşõn, Erdoğan’õn Perez’le hesaplaşmaya kalkõşmasõ
olduğuna dikkat çeken Baykal, “Gazze’ye bomba atan İsrailli
pilotlar Konya’da eğitiliyor” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan, Davos’ta terkettiği
panelin yöneticisini “edepsiz-
likle” suçlarken “Hiç kimse
bir başbakanın omzuna eli-
ni atamaz. Eğer diplomatik
davranmasaydım orada baş-
ka bir şey yapardım, yap-
madım” dedi.
Erdoğan, partisinin grup top-
lantõsõnda Davos zirvesi başta
olmak üzere gündemdeki ko-
nulara ilişkin değerlendirme-
lerde bulundu. MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli’nin
doğalgaz indirimine yönelik
eleştirilerine tepki gösteren
Erdoğan, nükleer santral iha-
lesinde tek kalan Rus firmasõ-
nõn yöneticileriyle Davos’ta
bir görüşme yaptõğõnõ açõkladõ.
Davos Dünya Ekonomik Fo-
rumu’nda yaşanan olaylarõ de-
ğerlendiren Erdoğan, kimsenin
Türkiye Cumhuriyeti başba-
kanõna saygõsõzlõk yapmasõna
fõrsat vermeyeceklerini kay-
detti. Oturumda yöneticinin
tavrõna karşõ gösterdiği tepki-
yi diplomatik bulmayanlar ol-
duğunu anlatan Erdoğan, “Ben
bir diplomat değil, siyasetçi-
yim. Ama eğer diplomatlar,
bu anlayışla gevşek, yuma-
şak ‘aman ha kõrmayalõm’
mantığıyla ülkemin menfa-
atlerine halel getiriyorsa ben
böyle bir diplomasiyi de ka-
bul etmiyorum” dedi.
Oturumda son derece diplo-
matik bir üslup kullandõğõnõ
ileri süren Erdoğan, “Biz hak-
kımızı nasıl kullanacağımızı,
kiminle nasıl konuşacağımı-
zı da iyi biliriz. İsrail’in böl-
gede belki de bizim kadar
uyumlu olduğu, menfaat
paylaşımı içinde olduğu baş-
ka ülke yoktur” dedi.
Kendisini destekleyen CHP
ve MHP liderlerine teşekkür
eden Erdoğan, “Başbakan,
milletinin kalbinden ne ge-
çiyorsa onu orada ortamın
nezaketine uygun bir şekilde
yansıtmıştır. Bir moderatör,
uluslararası bir toplantıda
bir başbakanın omuzuna eli-
ni atamaz. Bu edepsizliktir.
Eğer ben orada diplomatik
davranmamış olsaydım, be-
nim daha farklı bir şey yap-
mam gerekirdi, yapmadım.
Türkiye’nin itibarını, onu-
runu, haysiyetini savunmak
orada bana düşerdi ve ben
onu yaptım. Hiç kimse, Tür-
kiye’nin küçük düşürülme-
sine, haksız eleştirilere kar-
şı yutkunmamızı, alttan al-
mamızı, söylenenlere göz
yummamızı beklememeli”
görüşünü dile getirdi.
Diplomat kökenli milletve-
killeri ile emekli diplomatlarõn
Davos’taki tavrõna yönelik
eleştirilerine yanõt veren Er-
doğan, “Diplomasideyken
monşer gibi davranan bu
kişiler, siyasette de monşer
olarak davranmaya devam
ediyorlar” dedi.
Başbakan, Davos’taki tavrõnõ savunurken, oturumun yöneticisine ‘edepsiz’ dedi
‘Diplomat değil siyasetçiyim’
Erdoğan grup toplantısında gündemi değerlendirdi. (AA)
DTP GENEL BAŞKANI TÜRK’TEN ERDOĞAN’IN GAZZE ÇIKIŞINA YANIT
‘Barış’ınöncülüğüDiyarbakır’dangeçer’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn Davos’taki
Gazze tepkisinin ve Ortado-
ğu’da barõş turlarõ atmasõnõn
ne Türkiye ne de uluslararasõ
toplum açõsõndan inandõrõcõlõğõ
olmadõğõnõ belirterek “Tür-
kiye Ortadoğu’daki bölgesel
barış girişimlerine öncü ol-
mak istiyorsa bunun yolu
Diyarbakır’dan geçer” dedi.
DTP Genel Başkanõ Türk,
partisinin grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmada, Erdo-
ğan’õn geçen hafta Davos’ta
“diplomatik teamülleri dış-
layarak esip gürleyerek” sa-
lonu terk ettiğine dikkat çek-
ti. Türk, “ Toplumsal barı-
şın, iç barışın önündeki en
büyük engel AKP’nin izle-
diği inkâr politikalarıdır.
Bir kez daha şunun altını
çizmek istiyorum: Türkiye
Ortadoğu’daki bölgesel ba-
rış girişimlerine öncü ol-
mak istiyorsa bunun yolu
Diyarbakır’dan geçer” dedi.
Davos’taki panel
yöneticisini suçlayan
Erdoğan, “Hiç kimse bir
başbakanõn omzuna elini
atamaz” dedi.