Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İsviçre’nin kayak merkezi ve egzotik turizm
kenti Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Fo-
rumu günlerce küresel krizin nedenlerini araştıran
ve çözüm önerileri arayan panel ve konferanslara
sahne oldu. Katılım ücretinin 25 bin doları buldu-
ğu bu zenginler kulübünün toplantıları sürerken, bir
yandan da Atlantik’in diğer yakasında, Brezil-
ya’nın Benem kentinde düzenlenen Dünya Sos-
yal Forumu’nda “Başka bir dünya mümkündür”
çağrıları yükselmekteydi.
Davos’ta Ekonomik Forumu’un toplantıları sürer-
ken küresel ekonomiye ait veriler akmaya devam et-
ti. IMF 2009 yılında dünya ekonomisine ilişkin orta-
lama büyüme tahminini yüzde 0.5’e çektiğini açıkla-
dı. Oysa sadece üç ay önce kasım ayında IMF’nin
2009’a ilişkin büyüme tahmini yüzde 2.2 idi. 2008 ba-
şında ise IMF, küresel krizden, başını Çin ve Hindis-
tan’ın çekeceği bir “ayrışma” sayesinde derinleşme-
den çıkılacağını; dünya ekonomisinin ise yüzde 4.4
ile büyümeye devam edeceğini duyurmuştu. Ayrış-
ma kuramı (decoupling) diye adlandırılan bu inanç dün-
yasının beklentileri gerçekleşmedi. Küresel kriz giderek
derinleşerek piyasaların kendi kendisini dengeleye-
ceği beklentisini çökertti.
IMF 2009’a ilişkin tahminlerinde ayrıca dünya
bankacılık ve finans kesiminin zararlarının 2.2 trilyon
dolara ulaşacağını hesaplamaktaydı. Oysa ekimde ya-
pılan tahminler söz konusu kayıpların 1.4 trilyon ola-
cağı yönündeydi.
Dünya ekonomisinin 2009’da yaşayacağı kriz sü-
reci IMF tahminleri doğrultusunda gerçekleştiği tak-
dirde, bunun anlamı İkinci Dünya Savaşı’ndan bu ya-
na dünya üretiminin ilk defa daralması olacaktır. Üre-
timdeki bu daralmaya koşut olarak tüm ülkelerde
emekçileri zor günler beklemektedir. Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre tüm dünya-
da işsiz sayısı en az 18-30 milyon, büyük olasılıkla da
ortalama 50 milyon kişi artış gösterecektir. Böylece
dünyada açık işsizlerin sayısı 230 milyona ulaşacak-
tır. Bu rakam dünya işgücü arzının yüzde 7.1’ine denk
düşmektedir.
Dünya ekonomisine ilişkin bu veriler yayımlanırken,
IMF İcra Direktörleri Başkanı Straus-Kahn ise IMF’nin
krize müdahale edebileceği kaynaklarının kurumak-
ta olduğunu ve 2009’da örgütün en az 150 milyar do-
lar net yeni kaynağa gereksinimi duyduğunu itiraf et-
mekteydi. IMF’nin, diğer kardeş uluslararası örgütler
ve ulus-ötesi şirketlerle ağız birliği ederek, dünya eko-
nomisini serbest (kuralsızlaştırılmış) piyasalara terk et-
meye koşullandırdığı neoliberal küreselleşme masa-
lı, deyim yerindeyse, kendi efendilerini yiyip bitiren bir
Frankeştayn’a dönüşmüş durumdadır.
Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu’nun
bu sene ülkemiz açısından bir başka anlamı daha ol-
du. Başbakan Erdoğan’ın katılmış olduğu bir panel-
de İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e karşı sert çı-
kışı günlerce iç siyaset malzemesi olarak tüketildi. Oy-
sa arka planda “mehter marşı”yla tekrarlana tekrar-
lana hafızalara kazınan bu diplomasi skandalının, Tür-
kiye’nin ne siyasi bağımsızlık savaşımına, ne de
bölgemizde barış mücadelesine herhangi bir yarar ge-
tirmeyeceği ortadaydı.
Türkiye’nin hamasi gövde gösterilerini bir yana bı-
rakıp mevcut krizin baş sorumlusu IMF, Dünya Ban-
kası ve Dünya Ticaret Örgütü üçlüsünün güdümün-
de sürdürülen neoliberal koşullandırma reçetelerine
“artık yeter!” demesinin zamanı gelmiştir. Zira unut-
mayalım ki, iktisadi bağımsızlık olmadan, siyasi ba-
ğımsızlık da olanaklı değildir.
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Davos’tan IMF’ye:
Artık Yeter!
Dünya döneri sevdi, bir de günü oldu
Ekonomi Servisi - Dönerin Türkiye
tarafõndan dünyaya sunulmuş bir mar-
ka olduğunu sürekli vurgulamak adõna
1 Şubat tarihi “Dünya Döner Günü”
olarak kabul edildi.
Türkiye Süt, Et, Gõda Sanayicileri ve
Üreticileri Birliği’nin işbirliği ile bu yõl
Antalya’da ilki düzenlenen 1. Döner
Kongresi’nde, Avrupa’da döner sektö-
rünün piyasadan çektiği et miktarõnõn,
2 büyük fastfood devinin toplam çektiği
et miktarõnõn 2 katõndan fazla olduğu-
na işaret edilerek, döner sektörünün sa-
dece Almanya’da günde yaklaşõk bin ton
döner ürettiği ve yõllõk ortalama 30
milyar Avro ciroya yön verdiği vurgu-
landõ. Kongreye, Almanya Tarõm Ba-
kanlõğõ görevlileri, Amerika, Kanada,
Ukrayna, Rusya, Suriye, Irak, Azer-
baycan ve Avrupa’nõn çeşitli ülkele-
rinden 150 döner imalatçõsõ ve 100’ün
üzerinde yan sanayi işletmecisi katõldõ.
Kongre’de, AB ve Türkiye tarafõndan
üzerinde mutabakat sağlanmõş bir döner
tanõmõnõn sağlanmasõyla ile ilgili çalõş-
ma yapõlmasõna ve denetimlerin ilgili si-
vil toplum kuruluşlarõnõn aktif katõlõ-
mõyla sürdürülmesine karar verildi.
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Kendine özgü diplomatik atağını uluslararası are-
nada da sergileyerek milli ve de dini duyguları(!)
şahlandıran Başbakan Erdoğan Davos dönüşü
milli kahraman olarak karşılanmayı başardı. Bü-
yük olasılıkla açık oturumdaki öfke patlamasını ye-
rel seçimlerde oya da çevirecek.
Ne gam...
Erdoğan’ın Türkiye’sinin öteki yüzünde yer
alan manzaralar kimin umurunda?
Matematik ve fen eğitiminde dünya sıralama-
sında 49 ülke arasında 30’uncu; AB sıralamasın-
dan ise sonuncu sırada olmamız...
Daha okul çağındaki kızların, babalarının öden-
memiş borçlarına karşılık tefecilere kuma olarak
verildiği gerçeği...
200 bin öğretmen adayının aylardır atamaları ya-
pılmadığı için sokaklara dökülmesi...
Ucuz kahramanlıklarla, bedava kömür dağıt-
makla oyların toplandığı bir ülkede eğitime neden
önem verilsin ki?
2009 bütçesinde IMF istedi diye; hem de daha
anlaşma bile ortada yokken yapılan kesintinin için-
de Milli Eğitim Bakanlığı yatırımlarından da 248 mil-
yon lira olduğunu biliyor musunuz?
Peki ya Milli Eğitimi Bakanı Hüseyin Çelik’in,
“Ben istesem de 100 bin öğretmeni işe alamam.
Ayrılan bütçe müsait değil” derken Türkiye’de 140
binin üzerinde, öğretmen açığı olduğunu? Ve kim-
senin de kalkıp kendisine “O zaman neden büt-
çeden eğitime ayrılan paydan kesinti yapılmasına
göz yumuyorsun?” diye hesap sormadığını...
Başbakan Erdoğan, iktidar olmadan önce kür-
sülerden öğretmen adaylarına seslenerek, “Binlerce
işsiz öğretmen bekliyor, KPSS de neymiş. Okulla-
rımızda öğretmen yok, iktidar olduğumuzda öğ-
retmenler KPSS’ye girmeyecek, okulu bitiren gidip
okullarda işe başlayacak” demişti.
Hatırlıyor mu acaba bugün o sözlerini?
Öğretmen açığı Türkiye’nin eğitim sorunları
sarmalının yalnızca bir parçası. Eğitimin niteliği ne
yazık ki ülke gündeminin içinde yer bile alamıyor.
Buna karşın bakanlık valiliklere şok genelge yol-
layarak, “üniversitelerin tanıtım gezilerinde içki iç-
meye teşvik edici eğlenceler düzenlendiğini ve bu
konuda gerekli tedbirin alınması” uyarısında bu-
lunabiliyor.
Türkiye’nin birçok yerinde ilkokul 4’üncü,
hatta 5’inci sınıf öğrencilerinin bir kısmının 3 ke-
re 4 sorusuna bile yanıt veremediğini biliyor-
musunuz? Ben bu soruyu bir ay önce Hasan-
keyf’te bizi karşılayan çocuklara yöneltmiştim. 8
çocuktan sadece 1 tanesi doğru cevabı vermişti.
Çocuklar okul formalarıyla dolaşıyorlardı. Ama
öğretmenleri yoktu. Çünkü daha ataması yapıl-
mamıştı...
Evet, öğretmen adayları, 6 Şubat’ta Ankara’da
bakanlığın önünde toplanarak, sorunlarına çö-
züm üretmeyen, yıllardır yaptıkları çalışmaları gör-
mezden gelen YÖK, hükümet ve Milli Eğitim Ba-
kanlığı’nı protesto edecekler.
En azından duyarlı yurttaşlar olarak onlara bi-
raz destek verelim...
Davos Kahramanına Birkaç Eğitim Sorusu...
Merkezi
sistem geri
geliyor
Nükleerde
ibre
Ruslara
dönüyor
Ekonomi Servisi -
Bayõndõrlõk ve İskân
Bakanlõğõ tarafõndan
hazõrlanan “Bina-
larda Enerji Per-
formansı Yönet-
meliği” ile 2009’un
Aralõk ayõndan iti-
baren bin metrekare
üzerindeki binalar-
da merkezi õsõtma
sistemi kullanma zo-
runluluğu getiriliyor.
Bu uygulama ile
2020’ye kadar ener-
jiden yõllõk yüzde
20, faturalardan da
iki milyar dolarlõk
tasarruf sağlanmasõ
hedefleniyor. Kazan
ve Basõnçlõ Kap Sa-
nayicileri Birliği
Derneği Başkanõ Ali
Eren, merkezi sis-
teme dönüşüm ma-
liyetinin 10 bin TL
olduğunu belirterek
“Bu sayede yurtdı-
şından alınan do-
ğalgaz için fazla-
dan ödenen 4 mil-
yar doların önüne
geçmiş olacağız” di-
ye konuştu.
Nabucco’nun CEO’su Ankara’da hattõn başlamasõ için Türkiye’den fedakârlõk isteyecek
AB’nin Nabucco’da ikna turu
Kriz karşõsõnda piyasa modelini rafa kaldõran ve kamu yatõrõmlarõna yönelen ABD’ye tepki:
Sam Amca korumacılık yapma
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye-AB Doğalgaz Boru Hattõ’nõn
(Nabucco) Genel Müdürü Reinhard
Mitschek Ankara’yõ ikna etmek için
bugün Türkiye’ye gelecek. Mitschek’in
hattõn bir an önce gerçekleşebilmesi için
Türkiye’den fedakârlõk isterken ülkeler
arasõ anlaşmazlõk ile ilgili olarak da şart-
larõn yumuşamasõ için arabuluculuk tek-
lifinde bulunacak.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bil-
gilere göre, Mitschek Ankara’da Başba-
kanlõk, Enerji ve Dõşişleri Bakanlõklarõ ile
BOTAŞ ve Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklõğõ’nda temaslarda bulunacak.
26-27 Şubat tarihlerinde Macaristan’õn
başkenti Budapeşte’de gerçekleştirilen
zirvede AB ve Türkiye uzlaşamamõştõ.
AB Türkiye’nin Nabucco’da sadece ak-
tarõcõ ülke olmasõ teklifini yaparken An-
kara ise yüzde 15’lik bir pay istediğini be-
lirtmiş ve aksi takdirde hattõn gerçekleş-
mesinin zora düşeceğini taraflara du-
yurmuştu.
Bu nedenle bu yõlõn haziran ayõnda Na-
bucco’ya taraf ülkeler, kaynak sağlayõcõ
ülkeler ve AB yetkililerinin katõlõmõyla,
İstanbul’da yeni bir zirve yapõlmasõ ka-
rarlaştõrõlmõştõ. Ülkeler arasõ görüşmeler,
Türkiye ve AB ülkelerinin şartlarõnõ kar-
şõlõklõ olarak yumuşatmasõ için haziran
ayõna kadar sürdürülecek.
AB ülkeler arasõ anlaşmazlõk ile ilgili olarak da şartlarõn
yumuşamasõ için Ankara’ya arabuluculuk teklifinde bulunacak.
Nabucco BOTAŞ ve TPAO yetkililerini ikna etmeye çalõşacak.
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - ABD Senato-
su’nda görüşülen ve 900 milyar dolarõ
bulacağõ belirtilen ekonomiyi teşvik
paketine yönelik eleştiriler ve “ko-
rumacılık uyarıları” giderek yo-
ğunlaşõyor. Özellikle Avrupa Birli-
ği’nden (AB) tepkilerde bu paketin dõ-
şa açõk Amerikan ekonomisini içe ka-
patabileceği yorumlarõ dikkat çekti.
AB çelik üreticileri, AB Komisyo-
nu’na başvurarak, yasayla düzenlenen
yeni paketin, altyapõ yatõrõmlarõnda
Amerikan ürünlerine öncelik verme-
si halinde ABD’nin Dünya Ticaret Ör-
gütü’ne şikâyet edilmesini istediler.
Avrupa otomotiv sektörünün koru-
macõ eğilimler karşõsõnda ciddi endi-
şeler taşõdõğõ belirtilirken, Alman
kimya ve ilaç devi Bayer’in yönetim
kurulu başkanõ Werner Wenning,
yaptõğõ bir açõklamada, “ekonomile-
rin krizle mücadele adına dışarıya
karşı korumacı önlemler almama-
sı” gerektiğini vurguladõ. AB’nin
Washington Büyükelçisi John Bru-
ton, Barack Obama’nõn liderliğini
dünyaya gösterme fõrsatõna sahip ol-
duğunu belirterek altõna imzasõnõ ko-
yacağõ ilk büyük yasanõn diğer ülke-
lerin ekonomilerine zarar vermesi
halinde, bu küresel liderliğin olumsuz
etkileneceğini anõmsattõ.
Bu arada ABD’deki Kanada Bü-
yükelçisi de yaptõğõ açõklamada,
“Amerikan malı satın al!” kararõnõn
sonuçlarõna karşõ uyarõda bulundu.
Beyaz Saray ve Kongre’ye konu
hakkõnda bir mektup gönderen AB,
Amerikan malõ õsrarõnõ içeren öner-
genin geçmesi durumunda tehlikeli
bir emsal yaratõlacağõ uyarõsõnda bu-
lundu. Kanada’nõn Washington Bü-
yükelçisi, Senato’daki liderlere mek-
tup göndererek, söz konusu madde-
nin, Amerika’nõn serbest ticaret tez-
lerini ve ahlaki otoritesini zedeleye-
ceğini de savundu. Beyaz Saray ise
tasarõnõn eleştirilen maddesinin göz-
den geçirildiğini açõkladõ.
Birkaç ay öncesine kadar bir işi olan özellikle gençler, şimdi işsizlik primini almak için Gazi Bulvarı’ndaki
müdürlük binası önünde aynı sırada buluşuyor. Başvuru o denli çok ki aylar sonrasına randevu veriliyor.
‘Gazze’den ne farkımız var’
EMRE DÖKER
İZMİR - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn “teğet” geçtiğini söylediği
küresel krizin mağdurlarõ, Çalõşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanlõğõ Türkiye İş Ku-
rumu Müdürlüğü önünde, işsizlik prim-
lerini almak için 2 ay önce verilen randevu
kapsamõnda, sõranõn kendilerine gelme-
sini bekliyor.
2 ay öncesine dek matbaa işçisi olan
Hasan Akçay, kriz nedeniyle kendi fir-
malarõnõn da 60 kişilik kadrosunu 10 ki-
şiye indirme zorunda kaldõğõnõ anlatõyor.
Biri üç aylõk diğeri 12 yaşõnda iki çocu-
ğu olduğunu söyleyen Akçay, aldõğõ
ödeneği doğrudan ev sahibine verdiğini
vurguluyor.
Bir paket çocuk bezinin 18 lira oldu-
ğunu, çocuklarõna gõda götürecek parasõ
kalmadõğõnõ belirten Akçay, “İşsizlik
ödeneği bittiği zaman sosyal güvence-
miz de ortadan kalkacak. Çocuğum
hastalandığı zaman hastane kapısında
kalacağım. Başbakan Davos’ta ‘kah-
ramanlõk’ yapacağına, buradaki yüz-
lerce insana iş yaratsın. Bizim Gaz-
ze’den ne farkımız var” diyor.
Adõnõn açõklanmasõnõ istemeyen bir baş-
ka yurttaş da, Gazze’de yaşamõnõ yitiren
çocuklara içinin yandõğõnõ, ancak böyle
sürmesi durumunda Türkiye’deki ço-
cuklarõn da açlõktan öleceğini söylüyor.
Filipinler’in başkenti Manila’da işsiz kalanlar sokaklara döküldü.
‘Artõk durdurun işçi kõyõmõnõ’
Ekonomi Servisi - Küresel
ekonomik kriz nedeniyle dün-
yanõn çeşitli yerlerinde işten
çõkarmalar devam ediyor. İs-
kandinav Havayollarõ Şirke-
ti (SAS) 3 bin, ABD’li ma-
ğazalar zinciri Macy’s Macy’s
7 bin çalõşanõnõ işten çõkar-
mayõ planlõyor.
Stockholm merkezli
SAS’õn yaptõğõ açõklamada,
2008’in son çeyreğinde bir
önceki yõlõn aynõ dönemine
göre zararõn artmasõ üzerine
3 bin çalõşanõn işine son
vermeyi planladõğõ belirtil-
di. Macy’s ise açõklamasõn-
da, toplam işgücünün yak-
laşõk yüzde 4’ü olan 7 bin
çalõşanõ işten çõkaracağõnõ
belirtti.
Öte yandan, Filipinler de
kriz nedeniyle işsiz kalanlar
Manila’daki çalõşma ba-
kanlõğõnõn önünde protesto
gösterisi yaptõ. Gösteriye
katõlanlar ‘işten çıkarmaları
durdurun ve iş güvenliği-
mizi istiyoruz’ pankartla-
rõyla hükümeti protesto etti.
KRİZ MANZARALARI
General Motors
kamyon tesisini satıyor
Ekonomi Servisi - ABD’nin en büyük otomobil
firmasõ General Motors (GM), ticari kamyon üretim
tesisini Japonya’nõn önde gelen araç üreticisi Isuzu
Motors’a satõşõ konusunda görüşmelerde bulunuyor.
ABD’de Merkezi Otomobil Çalõşanlarõ Sendi-
kasõ Başkanõ Mark Hawkins yaptõğõ açõklama-
da, GM’nin ticari kamyon üretim tesisi Flint As-
sembly tesisini, Isuzu Motors’a satõşõ konusunda
görüşmelerde bulunduğu belirtildi.
Yeni kurtarma
paketleri yolda
Japonya Merkez Bankasõ (BOJ), küresel finansal
krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacõyla ban-
kalarõn elinde bulunduğu hisse senetlerini almak için
11 milyar dolar harcayacak. BOJ kendi bilançosunda
bir bozulmaya yol açmamak için hisse alõmlarõnõ ya-
tõrõm yapõlabilir şirketler için en düşük kredi notu olan
BBB (eksi) olan şirketlerden yapacak.
Avustralya hükümeti, küresel krizden korunmak
için 26 milyar dolarlõk teşvik paketi hazõrlõyor. Pa-
ketin, 28.8 milyar Avustralya dolarlõk kõsmõnõn
altyapõ yatõrõmlarõ, okullar ve konutlar için kullanõ-
lacağõ, 12.7 milyar Avustralya Dolarõ’nõn ise düşük
ve orta gelirlilere mart ayõnda ödenecek nakitten oluş-
tuğu belirtildi.
İsveç hükümeti, ulusal bankalara 6 milyar do-
lar daha vermeye hazõr olduğunu bildirdi. Bankalara
verilecek parayla, kredi sõkõşõklõğõndan etkilenen İs-
veç şirketlerine kredilerin arttõrõlmasõ hedefleniyor.
Hükümet, söz konusu paranõn daha önce duyurulan
istikrar fonu aracõlõğõyla bankalara kullandõrõlabi-
leceğini belirtti.
Uluslararasõ Para Fonu (IMF), ekonomik kriz-
den ciddi darbe alan Asya ekonomilerinin gelecek
yõl düzelebileceğini, ancak ekonomileri ihracata da-
yalõ kõtanõn bu durumdan kendi başõna çõkamaya-
cağõnõ açõkladõ. IMF Başkanõ Dominique Strauss-
Kahn, Asya’nõn geleneksel olarak ihracata bağõm-
lõlõğõnõ azaltmasõ için hane halkõ talebini arttõrmasõ
gerektiğini ifade ederek ancak bunun bir gecede ola-
mayacağõnõ söyledi.
Ekonomi Servisi-Mer-
sin’de kurulacak olan
Türkiye’nin ilk nük-
leer santral ihalesinde
Atomstroyexport-In-
ter RAO-Park Tek-
nik’ten oluşan ortak
girişim grubu verdiği
fiyatõ aşağõ çekti. Söz-
lü görüşmelerde 13
Sent’e kadar inen
Ruslar’õn 8 Sent ci-
varõnda bir teklif sun-
malarõ halinde ihale
için şansõ artacak.
TETAŞ yönetimi Rus-
larla sözlü olarak bir
mutabakat sağladõk-
tan sonra raporunu
Bakanlar Kurulu’na
sunacak. Sözlü pa-
zarlõkta gelinen fiyat
seviyesinin değerlen-
dirilebilir olmasõ ha-
linde Bakanlar Ku-
rulu’ndan fiyat için
pazarlõk yetkisi alõ-
nacak. Böylece pa-
zarlõğa resmiyet ka-
zandõrõlmõş olacak.
Başbakan Tayyip Er-
doğan, nükleer sant-
ral yapõmõna yönelik
ihalede değerlendir-
menin sürdüğünü,
sonra karar verecek-
lerini söyledi
Amerikan “Yerli malõ
kullan!” eğilimine karşõ, AB ve
Kanada harekete geçti ve
ABD’ye kendisinin yaydõğõ
serbest ticaret tezlerini hatõrlattõ.
İstanbul’daki iş yaşamının
geçmişini, yılların alın terini
siyah beyaz fotoğraflardan,
üstelik Ara Güler gibi bir ustanın objektifinden
görebilmek....
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yal-
çıntaş, büyük ustanın birbirinden nefis ve anlamlı
fotoğraflarını, Enis Batur’un sözleriyle birleştirerek
seçkin bir kitabın ortaya çıkmasına katkıda bu-
lunmuş. Kitabın ilk sayfalarında Doğan Hızlan’ın
hoş bir yazısı bizi karşılıyor: “...Alın terini dökenler
bir arada görüldüklerinde, insanı ezenlere karşı ya-
pılan bütün başkaldırıların görsel isyanını göre-
bilirsiniz. Sessiz ürkütücü
bir duruş. O insanlar ancak
birbirleriyle bir aradayken,
bir güç olduklarını hissederler...”
Kitap geleceğe bakarken geçmişe sahip çık-
manın önemini emeğin resmiyle öyle güzel an-
latıyor ki etkilenmemek mümkün değil.
Bu arada Yalçıntaş’tan, İTO Vakfı’nın bünye-
sinde faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Üniver-
sitesi’nin çok yakında bir teknopark projesi ile kar-
şımıza çıkacağını öğreniyoruz. Teknoloji ve eme-
ğin birleşeceği yeni projenin İstanbul’a yararlı ol-
ması dileğiyle...
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
İstanbul’da Alın teri...