23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Bir süredir bu köşede bir tehli- keye dikkat çekil- meye çalışılıyor. Daha ‘Davos’ fet- hedilmeden baş- layan bu uyarılar, Türkiye’deki Mus- evi yurttaşlara yö- nelik tehditlerle ilgiliydi. İsrail’in Gazze’ye sal- dırısıyle başlayan tehditler… İsrail, üç hafta boyunca bir ‘atış alanı’ ha- line getirdiği Gazze’de çoluk çocuk deme- den yüzlerce sivili öldürüyordu. Dünya adeta seyrediyordu. Vahşete dur diyen yoktu. Birçok ülkede, birçok çevrede İsra- il saldırılarına büyük tepki oluştu. Doğal ola- rak Türkiye’de de… ‘Aman’ dedik, ‘dikkat’… Türkiye’de İsrail saldırılarına tepki, gide- rek amacından sapıyor, çığrından çıkıyor, antisemitizme dönüşüyor ve ülkede yüz- yıllardır yaşayan Musevi vatandaşları tedirgin eden, korkutan bir hal alıyor. Dedik ki İsra- il devletinin Gazze katliamıyla Türkiye’de ya- şayan Musevilerin ne ilgisi var? Onlar da en az Müslümanlar kadar Gazze’de çocukla- rın katledilmesinden üzüntü duyuyor. On- lar da çocukların öldürülmesini nefretle karşılıyorlar. İlgilileri, yetkilileri ve hatta medyayı göreve çağırdık. “Dinleri, inançla- rı farklı da olsa, bu ülke insanlarının arasına yeni bir nifak sokmak yanlıştır, zaten yeteri kadar var’” dedik. Kim dinler? Aksine, Musevi Türkleri hedef alan tavırlar, yazılar, yorumlar, tehditler giderek arttı. Türki- ye’deki Musevilere ‘istenmiyorsunuz’ me- sajları verildi. Türkiye’deki Musevi cemaatinin sözcüleri, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin ta- rafsızlığını yitirdiği görüşünde. Gazze’ye saldırıları yapan İsrailli yetkililer yerine, bir ırkın, bir dinin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu dile getiriyorlar. Hü- kümetin İsrail-Filistin sorunundaki arabu- culuk çabalarının so- kakta başka bir hal aldığını, antisemitiz- me dönüştüğünü düşünüyorlar. Medyadaki haberlerden öğreniyoruz ki Türkiye’deki Musevi yurttaşlar, Diyanet İş- leri Başkanlığı’ndan bile yardım istemişler. Cemaatin son zamanlarda yaşadığı sıkın- tıları anlatmışlar. Diyanet de, “Gazze saldı- rıları sonrasında toplumda oluşan tepkinin Musevi cemaatine yönelmemesi konusun- da üstüne düşen görevleri yerine getirme” sözü vermiş. Milleti sağduyuya çağıran bir ‘Cuma Hutbesi’ hazırlanacağını söylemiş. Vaazlarda Musevi yurttaşların kesinlikle rahatsız ve huzursuz edilmemesi konu- sunda gerekli uyarılar yapılacakmış. Bir Diyanet yetkilisinin, “Allah’a şükür, Musevi vatandaşlarımıza yönelik bir müdahale olmadı” şeklindeki sözleri bile tedirginliğin ne boyutlara ulaştığını göstermeye yetiyor. Hutbenin yararlı olacağına kuşku yok. Ama bu ülkede yaşayan, herkes gibi bu ül- kenin anayasasının güvencesi altında yaşa- yan bir azınlık cemaatinin, dini kurumlardan yardım isteyecek duruma düşmesini nasıl yo- rumlamalı? Yüzyıllardır bu topraklarda kar- deş kardeş yaşayan insanları korkuyla bir- birinden ayırmanın kime ne yararı olur? Bu soruların cevabını vermesi gerekenler kendilerini biliyorlar. Herkesten önce, onların kışkırtıcılıktan vazgeçmeleri gerekiyor. Za- man sağduyu zamanıdır. hikmetbila@ttmail.com GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Sağduyu Zamanı Şişli’de kumar operasyonu İstanbul Haber Servisi - Şiş- li’de kumar oynatõldõğõ belirlenen 3 ayrõ yere düzenlenen operas- yonda, şarkõcõ Mustafa Topa- loğlu’nun da aralarõnda bulun- duğu 151 kişi gözaltõna alõndõ. Şişli’de 3 farklõ yerde kumar oynatõldõğõ bilgisini alan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği ekiple- ri, operasyon düzenledi. İlk operasyonun yapõldõğõ Ha- laskârgazi Caddesi’ndeki işye- rinde 6 adet “Black Jack” masasõ ve çok sayõda kumar gerecine el koyan polis, içerideki 12’si kadõn 30 kişiyi gözaltõna aldõ. Mecidi- yeköy Likör Fabrikasõ Yanõ So- kak’taki bir binanõn bodrum ka- tõnda da 7 “Black Jack” masa- sõ ile bazõ kumar malzemelerine el konuldu. İçerideki 13’ü kadõn 25 kişi, polis minibüsleriyle şubeye gö- türüldü. Cumhuriyet Cadde- si’ndeki bir başka adreste de ara- larõnda şarkõcõ Mustafa Topa- loğlu’nun bulunduğu 96 kişi göz- altõna alõndõ. 47’si kadõn 96 kişi- nin yakalandõğõ operasyonda, 10 adet “Black Jack” ve 2 adet ru- let masasõ ile çok miktarda kumar malzemesine el konuldu. Böbrek hastasõ olan iki kardeş, nakil ile sağlõklarõna kavuştular Kardeşler yaşama tutundu SİBEL BAHÇETEPE Böbrek hastasõ olan ve organ bekleyen 20 yaşõndaki Sultan Dü- venci ile 12 yaşõndaki Sümeyye Dü- venci kardeşler, böbrek nakliyle sağlõğõna kavuştular. Düvenci kardeşlerin aynõ hastalõğõ yaşa- yan 14 yaşõndaki kar- deşleri MD, uygun donör (verici) bulu- namadõğõ için yaşa- mõnõ kaybetti. Tekirdağ’õn Mal- kara ilçcesinden Dü- venci çifti ilk olarak 14 yaşõndaki MD’nin böbrek hastasõ oldu- ğunu öğrendi. Ardõn- dan kõzlarõ Sultan’õ (20) da kontrol etti- rince ikinci kez acõ yaşadõ. Hem Sul- tan’õn hem de MD’nin böbrekleri if- las etmişti. MD’nin diyaliz mücadelesi tam 1 yõl sürdü. Bu süre içinde uygun bir böbrek ve donör bulunamayõnca MD yaşamõnõ yitirdi. Aynõ günler- de Düvenci çifti bu kez 3. çocukla- rõnõn böbrek hastasõ olduğunu öğ- renince kaygõlarõ daha da arttõ. Dü- venci kardeşlerden Sultan 10 yõl, SD ise 3 yõl boyunca diyalize girdi. Ya- põlan tahlil ve tetkiklerin ardõndan baba Fevzi Düvenci’nin böbrekle- rinin Sultan’a yüzde 70 uyumlu olduğu ortaya çõktõ. Sultan, geçen günlerde Gaziosmanpaşa Hastane- si Organ Nakil Merkezi’nde Doç. Dr. Alp Gürkan ve eki- bi tarafõndan gerçekleş- tirilen bir operasyonla; kardeşi SD ise 2 hafta ön- ce yaşamõnõ yitiren bir çocuktan alõnan böbrek- le sağlõğõna kavuştu. Ba- ba Fevzi Düvenci ise “Benim kızım benim böbreğimle yaşıyor. Bu çok büyük bir mutlu- luk. İnsanlar organla- rını bağışlasın’’ dedi. Anne-baba böbrek has- tasõ olmasa da çocuklarda böbrek yetmezliği yaşa- nabileceğine dikkat çe- ken Doç. Dr. Alp Gürkan, organ bağõşlamanõn öne- mini vurgulayarak “2 kardeşin organ nakli sa- yesinde hayatta kalma- ları sağlandı. Türkiye’de organ bağışı kampan- yaları daha çok düzen- lenmeli” diye konuştu. ORGANLARI 3 HASTAYA UMUT OLDU BARIŞ YAMAN KONYA - Konya’nõn Akşehir ilçesinde geçirdiği trafik ka- zasõ sonucu ağõr yaralanan ve kaldõrõldõğõ hastanede hayatõ- nõ kaybeden 11 yaşõndaki Rabia Gür’ün organlarõ, Konya ve Antalya’daki 3 hastaya umut oldu. 5 gün boyunca Sel- çuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tõp Fakültesi Hastanesi’nde ya- şam mücadelesi veren Rabia Gür’ün beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine hastane yetkilileri küçük kõzõn babasõ Mehmet Gür (39) ile görüşerek organ nakli için izin iste- di. Baba Gür’ün organ nakline izin verme- si üzerine Meram Tõp Fakültesi Hastanesi Ge- nel Cerrahi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şakir Tavlı ve Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu ile bir asistandan oluşan ekip yaklaşõk 2 saat süren operasyonla küçük Rabia’nõn 2 böbreği ve karaciğerini aldõ. Böbreklerden birinin 4 yõl- dõr böbrek yetmezliği olan 23 yaşõndaki Kazım Kalkan’a nak- ledileceği öğrenilirken diğer böbreği ve karaciğeri ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gö- ren iki hastaya nakledilmek üzere Antalya’ya gönderildi. Rabia Gür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle