25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada zırlığının göstergesi değil mi? Kazanın 9 cana kıydığı ortaya çıkınca… Bakan Yıldırım dedi ki: “Biz ne dedik: Şu an herhangi bir can kaybı yok, dedik… Bu ne demek? Olabilir, demek… İlla can kaybını arttırmaya yönelik özel bir gayret mi gös- termeliyiz?” İktidar mantığı bu... Sanki “illa can kaybını art- tırmaya yönelik özel gayret göstermelerini isteyen olmuş gibi”... basını suçluyor. Doğrulanmayan ölü yok haberini kamuoyuna bir telaş açıklayan gazeteciler sanki! Bir zaman RTE’nin yalanlama müdürlüğünü ya- pan Akif Beki, hükümet (AKP) mantığını pek gü- zel ifade ediyor. Bir gazetecinin doğruluğu kanıtlanan bir habe- ri yalanladığı için kendisine açtığı tazminat dava- sındaki savunusunda; “Yapılan bir haber gerçek dahi olsa, kişi ve kuruluşlarca yalan olduğu ileri sü- rülebilir. Bu bir kanaat açıklamasıdır” diyor. Binali Yıldırım da açıklamasında bir çelişki, bir abartı veya yalan yok derken aslında Beki man- tığıyla şöyle demek istiyor: “…Uçak kazasıyla ilgili yapılan bir açıklama ya- lan, yanlış da olsa, kişi ve kuruluşlarca doğru ol- duğu ileri sürülebilir.” İşte bu kadar! AKP’ye mantık kuralları geçersiz. Gerçeklere ay- kırı hareketler geçerli. Örneğin bu partinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayının yasalara, halka karşı icraatı bel- gelerle kanıtlanır. Ankara Belediyesi’nin kurduğu bir futbol takı- mına yasadışı işlemlerle 6 trilyon kaydırdığı Sa- yıştay raporu ile belgelenir. Doğalgaz, su, kent hizmetlerinde ayrımcılıkta- ki rezaletler ayyuka çıkar. AKP bu adamı yine beş yıllığına başkent bele- diyesinin başına oturtmaktan çekinmez. 800 bin dolara villa alır, beyan etmez, saklar. Halktan, hukuktan, doğruluktan yana olduğu- nu iddia eden Müslüman AKP; Ankara Belediye- si’ni kaybetme pahasına Melih Gökçek adında- ki adamı adaylıktan çektiğini ilan edebilir mi? Güldürmeyin insanı! Öyle insanlar aday olarak TV’lerde görünüyor ki; gözlerinden… yüz hatlarından… gülümsemesin- den yalan ve ikiyüzlülük akıyor. İsme ne hacet. Şu kısa tanım yeter de artar bi- le. İzleyici yüzünden yalan ve ikiyüzlülük akanın kim olduğunu biliyor. Ama medyanın kimi yıldız, devlet umuru görmüş yazarlarıyla, yalakaları ve gazeteleri, TV’leriyle ne yapılabilir ki?.. “…Başbakan’ın bu enerjisinin arkasında bir iti- ci güç olmalı diye düşünüyorum. Çorum mitingi- ni TV’de izlerken Başbakan’ın ardındaki itici güç gözüme ilişiyor. Kar kış demeden eşi ile birlikte mi- ting meydanlarında dolaşan kişi Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan… Boşuna dememişler, ‘Her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir eş var’ di- ye…” (Aydın Ayaydın-Vatan-26.2.09) Bu kalemler oldukça… İçerideki eleştiriler, uya- rılar… Dışarıdaki, içerideki eleştirilere koşut örneğin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı insan hakları raporunda altı çizilen çarpıcı vurgulama- lar… Bir şey yazmaz! SAYFA 28 ŞUBAT 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 7 Edirne Y 9 Kocaeli Y 6 Çanakkale Y 8 İzmir B 11 Manisa B 9 Aydın B 11 Denizli K 7 Zonguldak Y 5 Sinop Y 7 Samsun Y 7 Trabzon K 8 Giresun Y 8 Ankara K 4 Eskişehir K 2 Konya K 3 Sıvas K 3 Antalya B 15 Adana Y 13 Mersin Y 14 Diyarbakır K 8 Şanlıurfa Y 9 Mardin K 8 Siirt K 8 Hakkâri K 1 Van K 3 Kars K 1 Oslo K - 2 Helsinki K - 1 Stockholm B 0 Londra Y 10 Amsterdam B 9 Brüksel Y 11 Paris Y 12 Bonn Y 9 Münih K 7 Berlin K 7 Budapeşte K 8 Madrid Y 17 Viyana Y 9 Belgrad B 7 Sofya K 7 Roma B 14 Atina Y 14 Zürih B 11 Moskova K 0 Aşkabat B 19 Astana PB - 8 Taşkent B 14 Bakû Y 12 Bişkek B 5 Tiflis Y 12 Kahire B 19 Şam B 10 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Marmara’nın gü- ney ve doğusu, İç Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Batı Ka- radeniz, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu böl- geleri ile sabah saatle- rinde Ege kıyıları yağışlı geçecek. İç ve doğu ke- simlerde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı görülecek. ‘Uçak türbülansa takıldı’ İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Hava Yollarõ Pilotlarõ Der- neği (TALPA), İstanbul-Ams- terdam seferini yaparken Schipol Havaalanõ’na inişe geçtiği sõrada kaza geçiren THY uçağõnõn, bü- yük uçaklarõn yarattõğõ tehlikeli türbülans olarak tabir edilen “wa- ke” türbülansõ dolayasõyla düşme olasõlõğõnõ gündeme getirdi. Der- nek Genel Sekreteri Savaş Şen, THY uçağõnõn inişinden 2 daki- ka önce türbülansõ en tehlikeli uçaklardan biri olan Boeing 757 tipi uçağõn iniş yaptõğõnõ belirte- rek böyle bir durumun gerçek- leşmiş olmasõ durumunda bundan Hollanda havacõlõk otoriteleri- nin sorumlu olacağõnõ vurguladõ. TALPA Başkanõ Ali Ziya Yıl- maz, dernek merkezinde 2. Baş- kan Mete Dane ve Genel Sekre- ter Savaş Şen ile basõn toplantõ- sõ düzenledi. Şen, edindikleri bil- gilere göre Amsterdam Schipol Havaalanõ’na THY uçağõnõn ini- şinden 2 dakika önce türbülansõ en tehlikeli uçaklardan biri olan Boeing 757 tipi uçağõn iniş yap- tõğõnõ belirterek “Eğer ardın- dan bizim THY uçağı yeterli ayrım yapılmadan geldiyse, bu hava akımının içine girdiyse o an olan tek şey vardır; uçak üzerinde uçulabilirlik özellik- lerinin tükenmesi. Buna sebep olan bu durumda nedir? Bizim pilotlarımız mı? Hayır. Bizim pilotlarımız böylesi bir du- rumda dahi uçağı en uygun şe- kilde yerle temas ettirmişlerdir. Pilotlarımız başarılıdır” dedi. Uçağõn düşüş nedeni arasõnda gösterilen “motor durması” de- ğerlendirmesine de tepki göste- ren Şen, “Motor durmasında böylesi bir sürat düşüşü ol- maz. Olsa bile böylesi bir alça- lış olmaz” dedi. TALPA Başka- nõ Ali Ziya Yõlmaz kazanõn wa- ke türbülans nedeniyle meydana geldiğinin ortaya çõkmasõ duru- munda bundan Hollanda havacõ- lõk otoritelerinin sorumlu olaca- ğõnõ vurguladõ. ‘Wake türbülans’ Wake türbülans, bir uçağõn hõzõna bağlõ olarak kanatlarõn üstünden hõzla akan havanõn, uçağõn son kõsmõnda, birden faz- la girdaplar oluşturmasõdõr. Bu türbülans özellikle iniş ve kal- kõşlarda, diğer inmekte olan uçaklara zarar veriyor. Bu tür- bülansõ yapabilecek uçaklara karşõ kontrol kulelerinin uçakla- rõ uyarmalarõ gerekiyor. Karlıtekin, Gül’ün ‘dava arkadaşı’ ‘Kazaya denetimsiz büyüme yol açtõ’ İstanbul Haber Servisi - Hava-İş Sendi- kasõ Genel Başkanõ Atilay Ayçin, THY’ye ait Tekirdağ isimli uçağõn Amsterdam’da düş- mesini, THY’nin denetimsiz büyüme politi- kasõna ve kadrolaşmaya bağladõ. Ayçin “Ka- zada sorumlulukları bulunan Ulaştırma Bakanı, Sivil Havacılık Genel Müdürü, THY Genel Müdürü ve ‘biz biliriz, biz ya- parõz mantõğõnõ yerleştiren, kaza sonrasõ kri- zi bile yönetmekten aciz üç kişilik icra ko- mitesini’ istifa etmeye çağırıyorum” dedi. Türk-İş’e bağlõ Hava-İş Sendikasõ’nõn İn- cirli’de bulunan merkez binasõnda açõklama yapan Ayçin, THY’nin özelleştirme ve ta- şeronlaştõrma ile parça parça yok edildiğini ifade ederek “Uçağın neden ve nasıl düş- tüğü konusunda açıklayıcı bir bilgi olma- dan, içgüdüsel bir savunma mekanizma- sıyla, kaderci bir mantıkla açıklama ya- pılmıştır. ‘Hafif kõrõm’ denilen kazada uçak üçe bölünmüş, çamura gömülmüş, 9 kişi ölmüş. Bu nasıl bir hafif kazadır. Bu mantık yönetse yönetse İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nin İkitelli Halk Ekmek Fabrikası’nı yönetir” dedi. Gazetelere verdikleri “Önce uçuş emniyeti” başlõklõ ga- zete ilanõna THY ve Atlas Jet’in dava açtõ- ğõnõ dile getiren Ayçin, “Cumhuriyet sav- cılığına, THY yönetimini şikâyet ediyoruz, onları çağırıp soracakken savcılık takip- sizlik kararı vermeden önce, suç duyuru- sunda bulunan başkanı çağırıp ‘neden suç duyurusunda bulunuyorsunuz’ diyor, üs- tü kapalı olarak bizi tehdit ediyorlar” de- di. THY yönetiminin çalõşanlarõn sendikal haklarõnõ yok etmeye çalõştõğõna dikkat çeken Ayçin, “Uyarılara kulak tıkanmaya devam edilirse yaşanacaklar için kâhin olmaya ge- rek yoktur” dedi. Düşen uçakta THY tarafõndan mürettebat dahil 134 yolcu bulunduğu açõklamasõna Hollandalõlardan “uçaktan 135 kişi çıktı” ya- nõtõ geldi. Açõklanan uçuş listesinde ismi yer almayan fazla yolcu üzerinde çeşitli spekü- lasyonlar yapõlõrken Hava-İş Sendikasõ Baş- kanõ Atilay Ayçin, “Adam gibi bir açıkla- ma yapılması gerekiyor” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA - THY’nin Hollanda’nõn Ams- terdam kentinde düşen uçağõnda yaşamõnõ yi- tirenler olmasõna karşõn can kaybõ olmadõğõ yönünde açõklama yapan THY Yönetim Kurulu Başkanõ Candan Karlıtekin, Ab- dullah Gül’ün “devlet parasını özel har- camasında kullanmaktan” hüküm giydiği davadan tam 7 yõl sonra Gül’ü savunmasõy- la dikkatleri üzerine çekmişti. Refahyol hükümeti döneminde devlet ba- kanlõğõ görevini üstlenen Abdullah Gül hak- kõnda, “özel harcamalarını” kendisine bağ- lõ olan ve Karlõtekin’in başõnda bulunduğu Türkiye Kalkõnma Bankasõ tarafõndan kar- şõlanmasõnõ sağladõğõ iddiasõyla alacak davasõ açõlmõştõ. Kalkõnma Bankasõ Teftiş Kurulu ta- rafõndan düzenlenen 25 Aralõk 1998 tarihli in- celeme raporunda, Gül’ün bankaya ödettiği harcamanõn bir bölümünün “görev gereği ya- pılan resmi harcama” sayõlabileceği; ancak bir bölümünün “görev gereği olmayan şah- si ve keyfi harcama niteliğinde” olduğu be- lirlemesine yer verilmişti. Yargõtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararõnõ onadõ. Abdullah Gül’ün kişisel harcamalarõnõ ban- kaya ödettiği yargõ kararõyla kesinleşirken har- camanõn yapõldõğõ dönemin Türkiye Kalkõnma Bankasõ Yönetim Kurulu Başkanõ, şimdinin THY yöneticisi Candan Karlõtekin, Abdul- lah Gül’ün Cumhurbaşkanlõğõ’na aday olduğu günlerde, tüm harcamalarõn “kendisince yapıldığını” iddia ederek “Ödemeleri yapan Sayın Abdullah Gül değildir” demişti. Karlõtekin’in savõna göre, dava yanlõş kişiye açõlmõştõ, oysa kendisine açõlmasõ gereki- yordu. Kalkõnma Bankasõ’ndan ayrõldõktan sonra bir süre ticaretle uğraşan Karlõtekin, AKP iktidarõyla THY Yönetim Kurulu’na se- çilmişti. Karlõtekin 2004 yõlõnda THY Yö- netim Kurulu Başkanlõğõ’na getirildi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Son 7 yılda yaşananlar Türkiye’de tek parti ik- tidarının hızla “sınırsız güç kullanma” arzusuna dö- nüştüğünü ortaya koydu. 29 Mart yerel seçimle- rine bir ay kala, yelpazenin biraz daha açılacağı görülüyor. Hangi rengin ne kadar temsil edilece- ğini öngörmek elbette olanaksız. Ancak AKP ve CHP’nin yanı sıra MHP ve SP’nin de bu seçim- leri “varlıkları ortaya koyma” zemini olarak gör- düklerini söyleyebiliriz. DSP başta Eskişehir ve Şiş- li olmak üzere kimi yerlerde varlığını koruyacak. Saadet Partisi, Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığa getirilmesinin ardından ciddi bir tır- manışa geçti. SP’nin alacağı oy, AKP’nin herhangi bir yerinden değil, çekirdeğinden olacak! SP İstanbul adayı Mehmet Bekaroğlu’nun, AKP adayı Kadir Topbaş’ı adeta topa tutması, çekir- dekteki ayrışmanın bir yansıması. AKP her ne ka- dar Milli Görüş gömleğini çıkardığını iddia etse de SP’nin Milli Gazete üzerinde yaptığı anımsatma- lar, iktidar partisinin kadroları arasında iç deprem yaratacaktır. MHP, geleneksel oylarını bu seçimde de alacak. Bunun üstüne çıkma mücadelesinin içinde görü- nüyor. Oktay Vural’ın Ankara’da Melih Gökçek’e ilişkin açıklamaları, AKP’nin ezberini bozan bir baş- ka durum. AKP’li adaylar CHP’den eleştiri ya da herhangi bir suçlama geldiğinde şu karşılığı veri- yorlardı: “Canım CHP bizi zaten hep eleştirir. Onlar bizim yaptığımız bir şeye kötü diyorsa, bilin ki o iyidir.” MHP ve SP’nin de CHP kadar AKP’yi eleştir- mesi, iktidarın bu savunma kolaycılığını elinden aldı. MHP İstanbul’da pek görünmüyor. Ankara’da Mansur Yavaş’la birlikte yavaştan hızlıya doğru bir rüzgâr estirdiği kesin. Gökçek’in de başlıca te- laşı bu. Bugüne kadar sadece temsil ettiği parti- nin değil, tüm sağ partilerin oylarını alarak başkanlık koltuğuna oturan Gökçek’i daha farklı bir seçim ortamı bekliyor. Keçiören’de Turgut Altınok’un son anda oyundan çıkmak durumunda kalması da Gökçek’in lehine görünmüyor. Siyasetteki yelpaze yayılmasının CHP açısından avantajları ve dezavantajları var. AKP-CHP ikile- minde CHP’nin temel çizgisi şuydu: “Bakın karşıda AKP var. Neyi temsil ettikleri bel- li, herkes tercihini ona göre yapsın!” CHP bu stratejiyle, barajı geçecek oranda oyun sandıkta keklik olduğunu düşünüyor. Bun- da da bir ölçüde haklı. Devreye SP ve MHP’nin de girmesi ilk bakışta CHP’nin lehine görünüyor. SP, AKP’nin çekirde- ğinde erozyona neden olacak. Bu kesin. Ancak MHP’nin sadece AKP’ye eğilimli seçmenden oy alacağı söylenemez. O nedenle CHP’nin “karşı- da AKP var, bu tarafta ben” siyaseti istenen ve- rimliliği getirmeyebilir. Yerel seçimler doğal olarak genel siyaseti de et- kileyecek. AKP’nin oy oranını koruması ya da üs- tüne çıkması halinde bir doz daha ileri gideceği şimdiden anlaşılıyor. Öteki partilerin ağırlıklarını art- tırması ise siyasetteki çok kutupluluğu netleştirecek ve yeni seçenek arayışlarını cesaretlendirecek. Ne olursa olsun siyaset seçeneksizliği kaldırmaz. ankcum@cumhuriyet.com.tr İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollarõ (THY), Hollanda’daki kazada ölenlerden 5 Türk’ün kimliğini açõkladõ. Kazada, pilotlar Hasan Tahsin Arısan, Murat Sezer ve Olgay Özgür ile kabin ekibinden Ulvi Murat Keskin ve Bülent İçgören yaşamõnõ yitirdi. THY’den yapõlan açõklamada kazada hayatõnõ kaybeden mürettebat ve yolcularõn yakõnlarõna ilk etapta 50 bin Avro, hastanede yatarak tedavi görenler için ise 5 bin ila 10 bin Avro ödeme yapõlacağõ belirtildi. Kazada ölen yardõmcõ pilot Murat Sezer’in eşi Selda Sezer, uçak kazasõnõn oldu- ğu günden bu yana THY yetkililerinden cena- zeyle ilgili bir bilgi alamadõğõnõ söyledi. CHP’Lİ SELVİ VE SÜNER Bakan Yıldırım’a ‘istifa edecek misiniz’ sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Kocaeli Mil- letvekili Cevdet Selvi ve An- talya Milletvekili Tayfur Sü- ner verdikleri soru önergele- riyle uçak kazasõnõ TBMM gündemine taşõdõ. Cevdet Selvi, soru öner- gesinde THY yetkililerinin uçak kazasõyla ilgili kesin bilgiler vermemesini eleşti- rirken Ulaştõrma Bakanõ Bi- nali Yıldırım’a “Bu tür skandallar ciddi yöneticiler tarafından yönetilen ülke- lerde istifa nedenidir. Bu skandal nedeniyle, 39 kişi- nin öldüğü hızlandırılmış tren kazasındaki tutumu- nuzun aksine davranarak istifa etmeyi düşünüyor mu- sunuz?” sorusunu yöneltti. Süner de, THY’nin Uçuş Em- niyet ve Kalite Güvence Baş- kanõ Ercihan Bayır’õn yeri- ne Form-4 belgesi alamaya- cak olan Cemal Öksüz’ün atandõğõna dikkat çekti. İDDİALAR HAVADA UÇUŞUYOR Uçak kazasıyla ilgili soru işaretleri sürüyor Amsterdam’daki uçak ka- zasõyla ilgili olarak soru işaretleri sürerken uçağõn neden zorunlu iniş yaptõğõ konusunda çeşitli spekü- lasyonlar bulunuyor. Kimi iddialara göre uçağõn düşme nedeni olarak “iki motorun da durması” gösterilirken bir diğer iddiaya göre ise uçağõn yakõtõnõn bitmesi sonucu düştüğü belirtili- yor. İddialar arasõnda Ams- terdam’daki hava şartlarõ nedeniyle uçağõn iniş sõra- sõnda mesafe sorunu yaşa- yabileceğine ilişkin görüş- ler yer alõrken uçağõn kuş sürüsüne çarpmõş olabile- ceği iddialarõ da bulunuyor. Bazõ uzmanlar ise alçalma sõrasõnda hõzõn az kalmasõ ihtimali üzerinde dururken kimi uzmanlar da pilotun “teknik sorunlar nede- niyle tarlaya acil iniş yap- mak istemesi” ihtimali üzerinde duruyor. Türkiye’ye getirilen kazazedelerin tedavisine İstanbul’da devam ediliyor. Cumhurbaşkanõ’nõ ‘devlet parasõnõ harcamaktan’ hüküm giydiği davada savunmuştu ÖLEN BEŞ TÜRK’ÜN KİMLİĞİ AÇIKLANDI Hava-İş, THY’nin özelleştirme ve taşeronlaştõrma ile parça parça yok edildiğini ifade etti UYGULAMA YARIN BAŞLIYOR İç hatlarda da sõvõ ürünlere kõsõtlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõş hatlarda yürürlükte olan, yolcularõn el bagajlarõndaki sõvõlara ilişkin sõnõrlama, iç hat uçuşlarda da 1 Mart’tan itibaren geçerli olacak. Uygulamaya göre, içindeki miktara bakõlmaksõzõn kabõ 100 mililitreden büyük ürünlerin güvenlik nokta- sõndan geçirilmesine izin verilmeyecek. Kõsõt- lamaya dahil olan ürünler arasõnda makyaj malzemeleri ve şuruplar da var. Ulaştõrma Bakanlõğõ’na bağlõ Sivil Havacõ- lõk Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) hava meydanlarõna gönderdiği genelgeye göre, 1 Mart’tan itibaren Uluslararasõ Sivil Havacõlõk Teşkilatõ (ICAO) ve Avrupa Sivil Havacõlõk Konferansõ (ECAC) kurallarõ gereğince, yol- cularõn uçak içinde yanlarõnda bulunduracak- larõ el veya kabin çantalarõnda taşõyabilecek- leri sõvõlarda kõsõtlamaya gidilecek. Şeffaf poşette 100 mililitre sınırı Her yolcu, 20x20 santimetre boyutlarõnda ağzõ kilitli şeffaf plastik poşet içerisinde, her birinin hacmi 100 mililitreyi geçmemek üze- re sõvõ, jel veya sprey bulundurabilecek. Uy- gulama şöyle olacak:“Her yolcu 1 adet plas- tik poşet taşıyabilecek. Poşet içerisinde ko- nulan her bir ürün maksimum 100 mililitre olacak. İçindeki miktara bakılmaksızın kabı 100 mililitreden büyük ürünlerin güvenlik noktasından geçirilmesine izin verilmeye- cek. Yolcuların el çantalarındaki sıvı ürün- leri son güvenlik kontrol noktasında göster- meleri ve x-ray cihazına ayrı olarak koyma- ları gerekecek. Uçak altı bagajlarda her- hangi bir sıvı kısıtlaması uygulanmayacak.” Bebek ile seyahat eden yolcularla hasta yol- culara durumlarõ göz önünde bulundurularak kõsõtlamada birtakõm istisnalar uygulanacak. TALPA: Kaza 2 dakika önce iniş yapan başka bir uçak nedeniyle gerçekleşmiş olabilir İstanbul’da 1 Çeçen daha öldürüldü BOTAŞ’taki ölüm kuyularõ açõlacak İstanbul Haber Servisi- Zeytinburnu’nda Çeçe- nistan uyruklu Ali Osaev (48), kimliği belirsiz kişilerce başõna sõkõlan üç kurşunla öldürüldü. Önceki gün, akşam saatlerinde Zeytinbur- nu’nda eşiyle birlikte yaşadõğõ eve gelen Osaev, apartman girişinde mavi BMW marka bir araç- tan inen kimliği belirsiz kişiler tarafõndan vurul- du. Osaev, açõlan ateş sonucu olay yerinde ya- şamõnõ yitirirken polis çevrede önlem alarak so- kak giriş ve çõkõşlarõnõ kapattõ. Yaklaşõk 1 saat- lik incelemenin ardõndan Osaev’in cesedi Adli Tõp Kurumu’na götürüldü. Son 5 ay içerisinde 3 Çeçen uyruklu kişinin öldürüldüğünü belirten polis yetkilileri, olayõn daha önce Başakşehir’de öldürülen Çeçen Albay Gazhi Edilsutanov, Ümraniye’de öldürülen Çeçen İslam Conibe- fov cinayetleriyle bağlantõlõ olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Daha önce öldürülen Çeçen uyruklu kişilerin toplanan yardõm paralarõnõ sui- istimal ettikleri ileri sürülmüştü. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr- nak Silopi Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Şõrnak Barosu ve kayõp yakõnlarõnõn başvurusu üzeri- ne BOTAŞ tesisleri ve Sinan Lokantasõ’ndaki ölüm kuyularõnõn açõlmasõna karar verdi. Şõr- nak’õn Silopi ilçesinde 1990’lõ yõllarda, Jİ- TEM tarafõndan öldürülen bazõ kişilerin ce- setlerinin BOTAŞ tesisleri ve Cizre-Silopi güzergâhõnda açõlan kuyulara atõldõğõ yönün- deki iddialarõn gündeme gelmesi üzerine Şõr- nak Barosu ve 70 kayõp yakõnõ suç duyuru- sunda bulundu. Geçen günlerde yapõlan ince- lemeye Silopi Cumhuriyet Savcõsõ Öztürk, Baro Başkanõ Elçi ve baroya kayõtlõ yedi avu- kat katõldõ. BOTAŞ’õn 80 dönümlük arazisi üzerinde yapõlan incelemenin ardõndan Elçi, BOTAŞ tesislerinde bir, Sinan Lokantasõ’nda da iki kuyudan şüphelendiklerini açõkladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle