25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2009 SALI 6 HABERLER Öcalan gösterilerinde 400 kişi gözaltõna alõndõ. DTP ve İHD polisi suçladõ ‘Orantısız güç’ iddiası ANKARA/ DİYARBAKIR / MERSİN (Cumhuriyet) - PKK li- deri Abdullah Öcalan’õn Ken- ya’da yakalanõp Türkiye’ye geti- rilmesinin 10. yõldönümü nedeniy- le yurdun çeşitli kentlerinde çõkan olaylarda yaklaşõk 400 kişi gözaltõna alõndõ. Diyarbakõr Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ DTP tarafõndan düzenlenen izinsiz gösteriyle ilgili inceleme başlattõ. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Diyarbakõr’daki gösterilerde, polisin “orantısız güç” kullandõğõnõ ve adeta “linç”e yöneldiğini savu- narak, yaşananlarõn sorumlusu olan AKP’ye halkõn 29 Mart’ta sandõk- ta yanõt vereceğini söyledi. Türk, “Son saldırılar da gösterdi ki, AKP’ye verilecek her oy savaşa, halkımızın katline, inkârına onay anlamına gelecektir” dedi. Hafta sonu başlayan olaylar ön- ceki gece de sürdü. Örgüt yandaş- larõ Diyarbakõr, Van, Batman, Hak- kâri, Şõrnak, Şanlõurfa, Tunceli, Si- irt ve Muş’un çeşitli bölgelerinde molotoflu saldõrõlarda bulundu. Di- yarbakõr’da Büyük Postane binasõ, Fethullah Gülen cemaatine ait FEM Dershanesi ve BİM alõşveriş mer- kezine molotof kokteyli atan PKK sempatizanlarõ, ateşler yakarak slo- gan attõ. Gece saatlerinde bazõ böl- gelerde polis ve göstericiler arasõnda küçük çaplõ gerginlikler yaşandõ. Diyarbakõr’da 66 kişi gözaltõna alõnõrken, bunlardan 12’si çocuk ol- duklarõ için serbest bõrakõldõ. 54 ki- şinin ise sorgusunun sürdüğü be- lirtildi. Olaylarda Şõrnak’ta, Cizre ve İdil’de 15, Siirt’te 15, Hakkâri’de 11, Van’da 18, Kõzõltepe’de 20 ve Nusaybin’de ise 15 kişinin gözaltõ- na alõndõğõ, Yüksekova’da gözaltõ- na alõnan 9 kişiden 5’inin çocuk ol- duğu ifade edildi. Şõrnak’taki gös- terilerde gözaltõna alõnanlardan 3’ü mahkemeye sevk edildi. Bir kişi tu- tuklandõ. Türk: Sorumlu AKP Olaylar sonrasõnda yüzlerce ki- şinin yaralandõğõnõ veya gözaltõ- na alõndõğõnõ kaydeden DTP lide- ri Türk, ortamõ sakinleştirmeye ça- lõşan milletvekillerinin de saldõrõ- lara maruz kaldõğõnõ ileri sürdü. Türk, “Bu saldırıların sorumlu- su Davos şovuyla sahte şiddet ve İsrail karşıtlığı yapan, halkların en masum taleplerini bir şova dönüştürerek savunmayı siyasi gelenek haline getirmiş olan Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetidir” dedi. Yaşananlarõn AKP’nin Kürtlere karşõ sürdürdüğü inkâr ve imha si- yasetinin sonucu olduğunu belirten Türk, şu görüşleri savundu: “Kürt halkı onurlu mücadelesinden vaz- geçmeyeceğini, AKP politikala- rına kanmayacağını ortaya koy- dukça Erdoğan çıldırmaktadır. Türkler, Kürtler ve emekçilerin bir bütün olarak AKP’nin bu oyununu bozacağına inanıyoruz.” İHD: 13 ağır yaralı var İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ Muharrem Erbey, Diyarbakõr’da önceki gün yaşanan olaylarda poli- sin orantõsõz güç kullandõğõnõ belirtti. Gözaltõna alõnanlar arasõnda yaralõlar olduğunu ifade eden Erbey şöyle ko- nuştu: “Bunlardan 13’ü ise ağır yaralı. Tabanca dipçiği ile kafa- sına vurulanlar, tekmelenenler var. Yere düşeni tekmelemek ne kadar doğru bilmiyoruz.” Ço- cuklara Adalet Girişimi Sözcüsü Arif Akkaya çocuklarõn eylemle- re katõlmalarõnõ onaylamadõklarõnõ belirterek “Çıkan olaylarda poli- sin çocuklara karşı orantısız güç kullanması kabul edilemez” dedi. Mersin Güneş Mahallesi’nde izin- siz gösteri yapmak isteyen grupla- ra müdahale eden Çevik Kuvvet Şu- be Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Veysel Altınsöz’e oto- mobille çarparak yaralanmasõna neden olduklarõ iddiasõyla Mesut E. ve Fırat Y. gözaltõna alõndõ. Diyarbakır’daki olaylara polis biber gazı, tazyikli su ve boyalı suyla müdahale etmişti. SALI ORHAN BURSALI Şanlıurfa ve Urfalı Urfa’ya, Akademik Bilişim’e Harran Üniver- sitesi’ne gidiyoruz, bir günlüğüne. Bizi kente gö- türen temiz kıyafetli taksi sürücüsüne, kent gi- rişinde yeni yapılmakta olan 5-6 katlı evleri so- ruyorum: 3+1’in fiyatı ne? - 400 bin TL. Biraz da- ha lüksler 500-600 bin... İstanbul’da bu fiyata iki lüks daire alırlar!.. Öğ- reniyoruz ki, AKP ve GAP sürecinde Urfalı zen- ginler servetlerini katmerleştirmiş, büyük kesim de yoksullaşmış... AKP, burada belediye başkanını yeniden aday göstermemiş. O da Saadet Partisi’nden aday- lığını koymuş. Urfa AKP’li, ama Urfalı bağrına taş basacak ve Saadetli belediye başkanını seçecek.. Havaalanına yoksul bir taksi-taksici ile dönü- yoruz. - Na’ber? -İyilik valla.. - Belediyeyi kim alır? - Fakıbaba (Ahmet Eşref), oyum AKP’nin ama belediyede ona vereceğim.. Çok dürüst... - AKP neden aday göstermedi? - Bura milletvekilleri istemedi.. Çünkü Fakıbaba onlara yedirmedi.. - Oyum AKP’nin diyorsun, ama AKP’nin deveyi hamuduyla götürdüğü ayyuka çıkıyor, Urfalı pro- testoda... bu nasıl iş? – (ses yok) - İşler nasıl? –Kötü.. Burada bir sanayi vardı, kapandı, işimi kaybettim. Taksicilik de para ge- tirmiyor! - Peki iş yok diyorsun, oy verdiğin partinin ya- kasına neden yapışmıyor ve oyunun hakkını sor- muyorsun? –(ses yok) - GAP’tan Urfalı yararlanmadı mı, toprak mob- rak? –Zenginler, aşiretler yararlandı, bize toprak yok, lafını ettiler reformun falan. Burası yoksul kal- dı, babamı 15 günde bir Gaziantep’e götürüyo- rum, buradaki hastanede gerekli alet yok... - Antepte mi aşiret fazla, Urfa’da mı? –Urfa’da... - Yani Antep’te aşiret az, ama Urfa’da çok. Ur- fa’da aşiret fazlalığı veya hâkimiyeti, buradaki yok- sulluğun, hastanedeki eksikliklerin nedeni olma- sın? –He olabilir valla.. buranın zengini parayı alıp Urfa dışına götürüyor... Kaymak gibi asfalttan kayıyor araba. Bilenler, 5 yıl içinde Urfa çevre yollarının şehrin havasını değiştirdiğini söylüyor... Sohbet arası suskunluk.. Sonra pırıl pırıl asfaltı gösteriyor bana: - Belki de şu yol gözümüzü boyuyor, kimbilir!.. - 6 yıldır hayatında seni memnun edecek bir de- ğişiklik oldu mu? –Hayır.. - Yol önemli, iyi de yapmışlar, ama önceliğin neye verilmelisini isterdin, acaba şu yolun yapı- mına mı yoksa senin hayat şartlarının iyileştiril- mesine mi? Urfalı zenginleşirse zaten bu yol ar- kadan gelir.. Söyle bakalım yol mu, iyi ve para- lı bir iş mi? Yanıtı duymak için yüzüne bakıyorum, fazla bekletmiyor: - Öncelikle hayat şartlarımın iyi- leştirilmesini tabii.. - İşte asfalt ile ilgili yanıtı sen verdin... İnsanlarımız, “mahallesi”nde akan sele kapıl- mış. Sürücümüz, pek çok şeyin farkında, aşi- retlere nefret içinde, yoksulluklarını biliyor; AKP’nin hayatına bir şey katmadığının bilincin- de.. Acaba şu asfalt mı gözümüzü köreltiyor, di- ye gerçeği keşfedecek kadar da akıllı! Yemek yediğimiz Cevahir Konukevi, eskiden “papaz evi” imiş.. Manastır yani. Güzel bir taş ya- pı! Oda oda sıra akşamlarıyla dolu... Bize müziksiz bir oda açıyorlar, içki yok, yemekler nefis... Servis yapan garsona soruyoruz: “Abi biz 8 ar- kadaş bir ev tuttuk, arada sırada orada toplanır sohbet eder, yeriz içeriz...” Urfa’nın “sıra gece- si”nin kökeni orada! Böyle çok ev var, ama ye- ni nesil pek ilgi göstermiyormuş... Harran Üniversitesi’nin kampusu güzel. Ama Bilgi Üniversitesi kütüphane yöneticileri diyor ki, Rektör Harran’ın kütüphanesine bir ilahiyat- çı atadı!.. Akademik Bilişim’de iyi konuşmaları- sunumları arayıp bulmak gerekir! Hewlet Pac- kard’ın Gaziantep bayisi gelip stand açmış, es- ki bir akademisyen diyor ki, bildirilerin çoğu za- yıf, bu liseli sunumlarıyla akademik puan toplu- yorlar üstelik... Urfa, Urfalı... kolay gelsin. [email protected] İnternet üzerinden bomba ya- pım derslerinin verildiği bir dün- yada yaşıyoruz! Satanistler, te- röristler ve şiddeti özendiren oyunlar; çocukları sanal dünyanın kanlı kuşatmasında cendereye alıyor. Körpe beyinler öfkeyi le- galleştiren psikolojik travmaların yıkımıyla baş başa bırakılıyor... Loş odalarda, adeta kan derya- sında yapılan internet sörfü bir sü- re sonra şiddete ve teröre meyil- li bireyler yaratıyor... Urfa, bu kaygılarla 15 yaşındaki Nihat’ı kimlerin öldürdüğünü konuşu- yor! Akbıyık ailesinin üç çocuğunun en büyüğü olan Nihat, bundan tam 6 gün önce bir akşamüstü kafasındaki karmaşık duygularla dedesine ait boş tutulan apart- man dairesine sığındı... Belli ki orada, henüz başında olduğu yaşamının kimsesiz ve çaresiz he- saplaşmasını yaptı! Kısa süre sonra bir tabanca se- si duyuldu. Ve küçük bir beden, kalleş bir baltanın biçtiği fidanlar gibi karanlık odanın beton zemi- nine devrilip yattı! Komşuların uyarısıyla eve giren polisler Nihat’ı başından kanlar boşalırken bul- dular. Kalem tutması gereken elinde bir tabanca vardı! Aile bi- reyleri olay yerine geldiğinde is- yan ettiler! Kadınların ağıtları, yü- reklerine oturan keskin acıya ka- rıştı. Çığlık, kan göletinin üzerine çaresizliğin imzasını attı!.. Urfa Birikim Lisesi ikinci sınıf öğrencisi olan Nihat’ı körpecik ya- şında böylesine düşündürücü bir ölüme nasıl bir psikoloji sürükle- mişti?.. Sorunun yanıtı, çok ür- kütücü iki gerekçenin ortasında bocalıyor: Aslında aklı başında her birey, evlerin başköşesine yerleştirilen televizyonlardan saçılan şiddet yanlısı dizilerin nasıl bir öfke, teh- dit ve korku atmosferi yarattığını anlayabilir... Şiddetin aksesuvarları! İşte Urfalı Nihat’ın odasına da “Kurtlar Vadisi” “idol”lerinin o ür- kütücü havası hâkimdi!.. Fare öl- dürür gibi insan katliamı yapan “Memati”, tavuk boğazlar gibi kafa kesen “Kılıç”, haşereyle mü- cadele edercesine infaz emirleri veren “Baron”... Nihat’ın odasında bu şiddet tiplemelerinin posterleri vardı. Bilgisayarında sürekli dönen DVD’leri ve kaosun marşına dö- nüşen müzikleri, bir televizyon di- zisinin Nihat’ın beyninde nasıl bir sahte dünya yarattığını gös- teriyordu... Dizinin diyaloglarını ezberle- miş, bazen “Polat Alemdar” ba- zen de “Memati” gibi konuşma- ya başlamıştı... Parmağında “Ba- ron”un yüzüğünün tıpkısı vardı!.. “Kılıç”ın sürekli tırnaklarını tör- pülediği sustalı çakının bir benzeri elinden düşmüyordu!.. Ancak sa- nal yaşamın şiddetiyle şekille- nen küçücük dünyasında onun çok önemli bir eksiği daha vardı; mafyacılığın ve kabadayılığın ak- sesuvarı!.. Babası bundan tam iki yıl ön- ce, henüz 13 yaşındayken ders- lerini aksatmaya başladığını fark etmişti. Sonra küçük Nihat’ın odasında arama yapmış ve oğ- lunun, şiddetin o soğuk enstrü- manına çoktan kavuştuğunu görmüştü!.. Baba o kurusıkı silahı imha et- ti ve Nihat’ı ölüme sürükleyecek psikolojiden kurtarmak için ça- balarını arttırdı. Giderek içine ka- panan çocuğunu devlet okulun- dan alarak özel okula kaydettir- di ve mafya özentiliğinin yarattı- ğı çete gruplaşmalarından uzak tutmaya çalıştı! Ancak babası bir gün açık bı- rakılan MSN yazışmaları ile face- book adresini incelediğinde Ni- hat’ın, Sedat Peker benzeri maf- ya üyeleri adına açılan fan ku- lüplere üye olduğunu gördü!.. Delikanlı ise Urfa’da çığ gibi bü- yüyen ve psikopatlığın pazarlan- dığı denetimsiz internet kafele- rinden zehir almaya devam etti!.. Peki katil kim?.. Nihat’ı hüzünlü bir ölüme yö- nelten çok büyük bir tehlike da- ha vardı. Onu öldüren silahlar ül- kenin tüm kentlerinde olduğu gi- bi Urfa’da da denetimsiz satılı- yordu. 30-50 lira arasında elde edilebilen bu aletler, kentte olu- şan bir sektör tarafından 15-20 li- raya namlusu değiştirilerek ger- çek silaha dönüştürülüyordu!.. Nihat birçok arkadaşının da taşı- dığı o silahlardan biriyle canına kıymıştı!.. Nihat’ın babası Reşat Akbı- yık’ın şu haklı yakınması, ço- cuklarını şiddeti özendirenlerden uzak tutamayan milyonlarca ai- lenin de çığlığını duyuruyordu: “Küçücük çocuklara bu silahlar nasıl satılıyor? Hangi karanlık güçler oyuncak görünümündeki bu silahların namlularını değiştiri- yor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır? Daha kaç çocuk ölecek?.. Ben melek gibi bir evladımı kaybettim.. ama başka ciğerler yanmasın!..” Polis Nihat Akbıyık’ın intiharını soruşturuyor! Ancak üzerinde asıl durulması gereken konu, bir ölümün olay yeri krokisi ya da sahte bir silahın balistiği olma- malıdır!.. Urfa Valisi, Cumhuriyet Baş- savcısı ve Emniyet Müdürü, ku- rusıkı silahları küçücük çocukla- ra yasadışı biçimde satanları tes- pit etmelidir... Daha önemlisi, kurusıkıları, ölüm kusan silahlara dönüştüren çeteyi deşifre edip yargı önüne çıkarmalıdır!.. Ni- hat’ın “katil”leri bir an önce bu- lunmalıdır!.. Fethullah Gülen yanlısı Ga- zeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Selahaddin Üniversitesi işbirli- ğiyle Kuzey Irak’ın Erbil kentin- de bir konferans düzenlendi. Ne ilginçtir ki bu toplantı Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’da ya- kalanmasının yıldönümüne denk getirildi!.. Daha önce programda olmasına karşın Federal Kürdis- tan Bölge Başkanı Ne- çirvan Barzani toplantı- ya katılmadı. Türkiye’den bazı gazeteci ve akade- misyenlerin de bildiri sunduğu toplantının ilk gününde Zaman gaze- tesi yazarı ülkücü Mümtaz’er Türköne bir konuşma yaptı. Fethullahçıların 1994’ten bu yana Güneydoğu’dan Kuzey Irak’a kaydırdıkları çalışmalar uzun süredir DTP ve PKK’nin tepkisini çekiyor. Önce DTP’lile- rin dillendirdiği tepkilere bir süre sonra Kandil Dağı’ndaki örgüt yöneticileri de katıldı. PKK’nin askeri kanadını yöneten Suriyeli Fehman Hüseyin’in cemaate yönelik tehditlerinin ardından ise Diyarbakır ve Adana’da radikal dinci gruplara yönelik saldırılar gerçekleşti! Erbil’de dün de devam eden toplantının sonuç bildirgesi açık- lanmadan, PKK, “cemaat”i yeni- den hedef aldı. Tepkiler bu kez PKK’nin çatı örgütlerinden Koma Civanen Kürdistan (KCK) aracılı- ğıyla yansıtıldı. Örgütün yayın organı ANF’nin “Fethullahçı an- layışa izin verilmemeli” başlığıyla duyurduğu açıklamadaki şu sa- tırlar Güneydoğu’da PKK- Cemaat geriliminin yük- seleceğini gösterdi: “Özellikle Hewler’e (Er- bil) gelerek konferans ter- tiplediğini söyleyen Fet- hullahçı anlayışın tutu- mu uluslararası komplo çizgi- sinde gözü kara bir biçimde ıs- rar anlamına gelmektedir. Hare- ketimize karşı geliştirilen yeni tasfiye konseptinin en önemli ayaklarından biri olarak öne çıkan bu çizginin ulaşmak istediği tek amaç, Kürtler arasına fitne sok- mak ve işbirlikçi Kürt çizgisini oluşturarak aktif bir biçimde devreye sokmaktır. Ümmetçilik adı altında devlet egemenliğini her yere yaymak isteyen bu an- layış sahipleri bilmeli ki Kürt si- yaseti bu oyunlara fırsat ver- meyecektir.” TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Urfalı Nihat’ı Kimler Öldürdü?.. 15 Şubat Tehdidi!.. AKP’ye ihmal suçlaması MAHMUT LICALI ANKARA - AKP Sincan İlçe Başkanlõğõ’nõn, propaganda içeren tişört giydirerek, Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn da katõldõğõ aday tanõtõm toplantõsõna götürdüğü, 21.00’de de ödül olarak, kapalõ olan Anakent Belediyesi Gençlik Merkezi’ni açtõrarak merkezin ha- vuzunda yüzdürdüğü çocuklardan Tolga Taşkın boğularak yaşamõnõ yitirdi. Ölen gencin dayõsõ Murat Taş, 25 çocuğun gece havuza gö- türüldüğünü belirterek “Gece sa- at 21.00’de oranın kapalı olması gerekir, o saatte orada ne bir görevli var ne de cankurtaran. Bu çocukları oraya nasıl aldı- lar?” diyerek isyanõnõ dile getirdi. AKP Sincan İlçe Başkanlõğõ’nõn, yerel seçimler öncesinde AKP Sincan belediye başkan adayõ Mustafa Tuna’nõn propagandasõ- nõ çocuklara yaptõrmasõ ölümle so- nuçlandõ. İlçe başkanlõğõ, 4 Şu- bat’ta ASKİ Spor Salonu’ndaki toplantõya götürdüğü çocuklara “mp3 çalar” sözü vererek Tu- na’nõn isminin yazdõğõ AKP tişört- leri giydirdi. Çocuklar, ödüllendi- rilmek üzere önceki gün de saat 21.00’de Anakent Belediyesi Gençlik Merkezi’ndeki havuza götürüldü. Merkezin kapalõ olma- sõna karşõn içeriye alõnan çocuklar, cankurtaran gözetimi olmadan yüzdü. Yaşlarõ 13 ile 17 arasõnda değişen çocuklardan Sincan Lisesi son sõnõf öğrencisi Tolga Taşkõn (17) boğularak yaşamõnõ yitirdi. ‘Büyük sorumsuzluk’ Savcõlõğa suç duyurusunda bulu- nan ölen çocuğun dayõsõ Murat Taş, “25 çocuğu, kapalı olması- na karşın havuza götürmüşler. 17 yaşındaki yeğenim boğulmuş. O saatte orada ne bir görevli var ne de cankurtaran. Ölen ye- ğenimin kardeşi Tuncay Taşkõn da gitmiş” diye konuştu. CHP’nin Sincan belediye baş- kan adayõ Şenol Ağbaba, AKP’nin 18 yaşõndan küçük ço- cuklarõ siyasi propagandaya alet etmesinin “iğrenç” bir davranõş olduğunu söyledi. Ağbaba, “Bu kadar sorumsuzca davranılabi- lir mi?” dedi. AKP’li yetkililer ise sorularõmõzõ yanõtsõz bõraktõ. Çocuklarla propaganda sevdası ölüm getirdi Haber Merkezi - Terör örgütü PKK’nin, Abdullah Öcalan’õn görüşlerine karşõ çõkanlara gözdağõ vermek amacõyla bazõ muhalif isimler için ölüm kararõ aldõğõ öne sürüldü. İnfaz listesinde eski PKK’li Selim Çürükkaya, sos- yolog İsmail Beşikçi, Kürt siya- setçi Kemal Burkay gibi isimler yer alõyor. NTV’nin internet sitesinde yer alan habere göre, PKK yöneticileri özellikle Avrupa’da yaşayan ve düşüncelerini kamuoyu ile payla- şan kişilerin susturulmasõnõ istedi. PKK’ye muhalif görüşleriyle bi- linen bazõ internet sitelerinin id- diasõna göre, Kandil’deki örgüt kampõnda düzenlenen toplantõda bu kişilerin öldürülmesi kararlaş- tõrõldõ. Listede ismi bulunanlar arasõnda sosyolog İsmail Beşikçi, Kürt siyasetçiler Kemal Burkay ve İbrahim Güçlü ile örgütün mu- halif isimlerinden Selim Çürük- kaya bulunuyor. Bu söylentilerin sõklaşmasõ üzerine bir internet si- tesinde açõklama yapan Selim Çü- rükkaya, bir saldõrõdan son anda kurtulduğunu ileri sürdü. Almanya’da yaşayan Çürükka- ya, “8 Şubat günü saat 15.00’e doğru eşim ve çocuğumla bir- likte evimden çıkarken, bizi iz- leyenleri fark ettik. Durakta im- dadımıza yetişen otobüse atla- yarak tesadüfen kurtulduk. Bir kitap yazdığım ve yayımladı- ğım için öldürülme tehdidi al- tındayım. Kürt, Türk ve Alman aydınlarına, basın yayın organ- larına ve Almanya’nın yetkili ku- rumlarına sesleniyoruz: Ölüm tehlikesi altında bekliyoruz! Se- simizi duyun” diye konuştu. Çürükkaya’nõn ardõndan, PKK muhalifi internet sitelerinden “Nas- name”nin yazarõ Halis Açar da İs- viçre’nin Basel kentinde saldõrõya uğradõğõnõ açõkladõ. PKK’ninölümlistesi İsmail Beşikçi, Kemal Burkay gibi isimleri öldürme kararõ alõndõğõ ileri sürüldü ‘Sesimizi duyun’Ailesiyle birlikte Almanya’da yaşayan örgütün muhalif isimlerinden Selim Çürükkaya, 8 Şubat’ta düzenlenen saldõrõdan son anda kurtulduklarõnõ ileri sürdü. Çürükkaya, “Kürt, Türk ve Alman aydõnlarõna, basõn yayõn organlarõna ve Almanya’nõn yetkili kurumlarõna sesleniyoruz: Ölüm tehlikesi altõnda bekliyoruz! Sesimizi duyun” diye konuştu. Halis Açar da İsviçre’de saldõrõya uğradõğõnõ açõkladõ. MAYIN PATLADI: 15 YAŞINDAKİ ÇOBAN AĞIR YARALI ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Şõrnak’õn Uludere ilçesinde yaşayan bir çoban, PKK’lilerin araziye döşediği mayõnõn patlamasõ sonucu yaralandõ. Şõrnak Valiliği tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, Habur-2 mevkisinin güneybatõsõn- da, Türkiye-Irak sõnõrõna yakõn bölgede hay- van otlatmakta olan Lezgin Sak’õn (15) 15 Şu- bat günü teröristlerce araziye döşenmiş mayõ- na basmasõ sonucu yaralandõğõ belirtildi. Sağ ayağõndan yaralanan Sak’õn askeri helikopterle Şõrnak Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõğõ ve te- davisinin sürdüğü ifade edildi. AKP Sincan İlçe Başkanlõğõ, başkan adayõ Tuna’nõn propa- gandasõnõ “mp3 çalar” karşõlõğõn- da 13-17 yaşõndaki çocuklara yaptõrdõ. Ödül olarak önceki gece 21.00’de cankurtaran gözetimi olmadan havuza yüzmeye götü- rülen çocuklardan 17 yaşõndaki Tolga Taşkõn, boğularak öldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle