Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2009 SALI
6 HABERLER
Öcalan gösterilerinde 400 kişi gözaltõna alõndõ. DTP ve İHD polisi suçladõ
‘Orantısız güç’ iddiası
ANKARA/ DİYARBAKIR /
MERSİN (Cumhuriyet) - PKK li-
deri Abdullah Öcalan’õn Ken-
ya’da yakalanõp Türkiye’ye geti-
rilmesinin 10. yõldönümü nedeniy-
le yurdun çeşitli kentlerinde çõkan
olaylarda yaklaşõk 400 kişi gözaltõna
alõndõ. Diyarbakõr Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ DTP tarafõndan düzenlenen
izinsiz gösteriyle ilgili inceleme
başlattõ. DTP Genel Başkanõ Ahmet
Türk, Diyarbakõr’daki gösterilerde,
polisin “orantısız güç” kullandõğõnõ
ve adeta “linç”e yöneldiğini savu-
narak, yaşananlarõn sorumlusu olan
AKP’ye halkõn 29 Mart’ta sandõk-
ta yanõt vereceğini söyledi. Türk,
“Son saldırılar da gösterdi ki,
AKP’ye verilecek her oy savaşa,
halkımızın katline, inkârına onay
anlamına gelecektir” dedi.
Hafta sonu başlayan olaylar ön-
ceki gece de sürdü. Örgüt yandaş-
larõ Diyarbakõr, Van, Batman, Hak-
kâri, Şõrnak, Şanlõurfa, Tunceli, Si-
irt ve Muş’un çeşitli bölgelerinde
molotoflu saldõrõlarda bulundu. Di-
yarbakõr’da Büyük Postane binasõ,
Fethullah Gülen cemaatine ait FEM
Dershanesi ve BİM alõşveriş mer-
kezine molotof kokteyli atan PKK
sempatizanlarõ, ateşler yakarak slo-
gan attõ. Gece saatlerinde bazõ böl-
gelerde polis ve göstericiler arasõnda
küçük çaplõ gerginlikler yaşandõ.
Diyarbakõr’da 66 kişi gözaltõna
alõnõrken, bunlardan 12’si çocuk ol-
duklarõ için serbest bõrakõldõ. 54 ki-
şinin ise sorgusunun sürdüğü be-
lirtildi. Olaylarda Şõrnak’ta, Cizre ve
İdil’de 15, Siirt’te 15, Hakkâri’de
11, Van’da 18, Kõzõltepe’de 20 ve
Nusaybin’de ise 15 kişinin gözaltõ-
na alõndõğõ, Yüksekova’da gözaltõ-
na alõnan 9 kişiden 5’inin çocuk ol-
duğu ifade edildi. Şõrnak’taki gös-
terilerde gözaltõna alõnanlardan 3’ü
mahkemeye sevk edildi. Bir kişi tu-
tuklandõ.
Türk: Sorumlu AKP
Olaylar sonrasõnda yüzlerce ki-
şinin yaralandõğõnõ veya gözaltõ-
na alõndõğõnõ kaydeden DTP lide-
ri Türk, ortamõ sakinleştirmeye ça-
lõşan milletvekillerinin de saldõrõ-
lara maruz kaldõğõnõ ileri sürdü.
Türk, “Bu saldırıların sorumlu-
su Davos şovuyla sahte şiddet ve
İsrail karşıtlığı yapan, halkların
en masum taleplerini bir şova
dönüştürerek savunmayı siyasi
gelenek haline getirmiş olan
Başbakan Tayyip Erdoğan ve
AKP hükümetidir” dedi.
Yaşananlarõn AKP’nin Kürtlere
karşõ sürdürdüğü inkâr ve imha si-
yasetinin sonucu olduğunu belirten
Türk, şu görüşleri savundu: “Kürt
halkı onurlu mücadelesinden vaz-
geçmeyeceğini, AKP politikala-
rına kanmayacağını ortaya koy-
dukça Erdoğan çıldırmaktadır.
Türkler, Kürtler ve emekçilerin
bir bütün olarak AKP’nin bu
oyununu bozacağına inanıyoruz.”
İHD: 13 ağır yaralı var
İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ
Muharrem Erbey, Diyarbakõr’da
önceki gün yaşanan olaylarda poli-
sin orantõsõz güç kullandõğõnõ belirtti.
Gözaltõna alõnanlar arasõnda yaralõlar
olduğunu ifade eden Erbey şöyle ko-
nuştu: “Bunlardan 13’ü ise ağır
yaralı. Tabanca dipçiği ile kafa-
sına vurulanlar, tekmelenenler
var. Yere düşeni tekmelemek ne
kadar doğru bilmiyoruz.” Ço-
cuklara Adalet Girişimi Sözcüsü
Arif Akkaya çocuklarõn eylemle-
re katõlmalarõnõ onaylamadõklarõnõ
belirterek “Çıkan olaylarda poli-
sin çocuklara karşı orantısız güç
kullanması kabul edilemez” dedi.
Mersin Güneş Mahallesi’nde izin-
siz gösteri yapmak isteyen grupla-
ra müdahale eden Çevik Kuvvet Şu-
be Müdürlüğü’nde görevli polis
memuru Veysel Altınsöz’e oto-
mobille çarparak yaralanmasõna
neden olduklarõ iddiasõyla Mesut E.
ve Fırat Y. gözaltõna alõndõ.
Diyarbakır’daki olaylara polis biber gazı,
tazyikli su ve boyalı suyla müdahale etmişti.
SALI
ORHAN BURSALI
Şanlıurfa ve Urfalı
Urfa’ya, Akademik Bilişim’e Harran Üniver-
sitesi’ne gidiyoruz, bir günlüğüne. Bizi kente gö-
türen temiz kıyafetli taksi sürücüsüne, kent gi-
rişinde yeni yapılmakta olan 5-6 katlı evleri so-
ruyorum: 3+1’in fiyatı ne? - 400 bin TL. Biraz da-
ha lüksler 500-600 bin...
İstanbul’da bu fiyata iki lüks daire alırlar!.. Öğ-
reniyoruz ki, AKP ve GAP sürecinde Urfalı zen-
ginler servetlerini katmerleştirmiş, büyük kesim
de yoksullaşmış...
AKP, burada belediye başkanını yeniden aday
göstermemiş. O da Saadet Partisi’nden aday-
lığını koymuş. Urfa AKP’li, ama Urfalı bağrına taş
basacak ve Saadetli belediye başkanını seçecek..
Havaalanına yoksul bir taksi-taksici ile dönü-
yoruz.
- Na’ber? -İyilik valla..
- Belediyeyi kim alır?
- Fakıbaba (Ahmet Eşref), oyum AKP’nin ama
belediyede ona vereceğim.. Çok dürüst...
- AKP neden aday göstermedi?
- Bura milletvekilleri istemedi.. Çünkü Fakıbaba
onlara yedirmedi..
- Oyum AKP’nin diyorsun, ama AKP’nin deveyi
hamuduyla götürdüğü ayyuka çıkıyor, Urfalı pro-
testoda... bu nasıl iş? – (ses yok)
- İşler nasıl? –Kötü.. Burada bir sanayi vardı,
kapandı, işimi kaybettim. Taksicilik de para ge-
tirmiyor!
- Peki iş yok diyorsun, oy verdiğin partinin ya-
kasına neden yapışmıyor ve oyunun hakkını sor-
muyorsun? –(ses yok)
- GAP’tan Urfalı yararlanmadı mı, toprak mob-
rak? –Zenginler, aşiretler yararlandı, bize toprak
yok, lafını ettiler reformun falan. Burası yoksul kal-
dı, babamı 15 günde bir Gaziantep’e götürüyo-
rum, buradaki hastanede gerekli alet yok...
- Antepte mi aşiret fazla, Urfa’da mı? –Urfa’da...
- Yani Antep’te aşiret az, ama Urfa’da çok. Ur-
fa’da aşiret fazlalığı veya hâkimiyeti, buradaki yok-
sulluğun, hastanedeki eksikliklerin nedeni olma-
sın? –He olabilir valla.. buranın zengini parayı alıp
Urfa dışına götürüyor...
Kaymak gibi asfalttan kayıyor araba. Bilenler,
5 yıl içinde Urfa çevre yollarının şehrin havasını
değiştirdiğini söylüyor... Sohbet arası suskunluk..
Sonra pırıl pırıl asfaltı gösteriyor bana: - Belki de
şu yol gözümüzü boyuyor, kimbilir!..
- 6 yıldır hayatında seni memnun edecek bir de-
ğişiklik oldu mu? –Hayır..
- Yol önemli, iyi de yapmışlar, ama önceliğin
neye verilmelisini isterdin, acaba şu yolun yapı-
mına mı yoksa senin hayat şartlarının iyileştiril-
mesine mi? Urfalı zenginleşirse zaten bu yol ar-
kadan gelir.. Söyle bakalım yol mu, iyi ve para-
lı bir iş mi?
Yanıtı duymak için yüzüne bakıyorum, fazla
bekletmiyor: - Öncelikle hayat şartlarımın iyi-
leştirilmesini tabii..
- İşte asfalt ile ilgili yanıtı sen verdin...
İnsanlarımız, “mahallesi”nde akan sele kapıl-
mış. Sürücümüz, pek çok şeyin farkında, aşi-
retlere nefret içinde, yoksulluklarını biliyor;
AKP’nin hayatına bir şey katmadığının bilincin-
de.. Acaba şu asfalt mı gözümüzü köreltiyor, di-
ye gerçeği keşfedecek kadar da akıllı!
Yemek yediğimiz Cevahir Konukevi, eskiden
“papaz evi” imiş.. Manastır yani. Güzel bir taş ya-
pı! Oda oda sıra akşamlarıyla dolu... Bize müziksiz
bir oda açıyorlar, içki yok, yemekler nefis...
Servis yapan garsona soruyoruz: “Abi biz 8 ar-
kadaş bir ev tuttuk, arada sırada orada toplanır
sohbet eder, yeriz içeriz...” Urfa’nın “sıra gece-
si”nin kökeni orada! Böyle çok ev var, ama ye-
ni nesil pek ilgi göstermiyormuş...
Harran Üniversitesi’nin kampusu güzel. Ama
Bilgi Üniversitesi kütüphane yöneticileri diyor
ki, Rektör Harran’ın kütüphanesine bir ilahiyat-
çı atadı!.. Akademik Bilişim’de iyi konuşmaları-
sunumları arayıp bulmak gerekir! Hewlet Pac-
kard’ın Gaziantep bayisi gelip stand açmış, es-
ki bir akademisyen diyor ki, bildirilerin çoğu za-
yıf, bu liseli sunumlarıyla akademik puan toplu-
yorlar üstelik...
Urfa, Urfalı... kolay gelsin.
obursali@cumhuriyet.com.tr
İnternet üzerinden bomba ya-
pım derslerinin verildiği bir dün-
yada yaşıyoruz! Satanistler, te-
röristler ve şiddeti özendiren
oyunlar; çocukları sanal dünyanın
kanlı kuşatmasında cendereye
alıyor. Körpe beyinler öfkeyi le-
galleştiren psikolojik travmaların
yıkımıyla baş başa bırakılıyor...
Loş odalarda, adeta kan derya-
sında yapılan internet sörfü bir sü-
re sonra şiddete ve teröre meyil-
li bireyler yaratıyor... Urfa, bu
kaygılarla 15 yaşındaki Nihat’ı
kimlerin öldürdüğünü konuşu-
yor!
Akbıyık ailesinin üç çocuğunun
en büyüğü olan Nihat, bundan
tam 6 gün önce bir akşamüstü
kafasındaki karmaşık duygularla
dedesine ait boş tutulan apart-
man dairesine sığındı... Belli ki
orada, henüz başında olduğu
yaşamının kimsesiz ve çaresiz he-
saplaşmasını yaptı!
Kısa süre sonra bir tabanca se-
si duyuldu. Ve küçük bir beden,
kalleş bir baltanın biçtiği fidanlar
gibi karanlık odanın beton zemi-
nine devrilip yattı! Komşuların
uyarısıyla eve giren polisler Nihat’ı
başından kanlar boşalırken bul-
dular. Kalem tutması gereken
elinde bir tabanca vardı! Aile bi-
reyleri olay yerine geldiğinde is-
yan ettiler! Kadınların ağıtları, yü-
reklerine oturan keskin acıya ka-
rıştı. Çığlık, kan göletinin üzerine
çaresizliğin imzasını attı!..
Urfa Birikim Lisesi ikinci sınıf
öğrencisi olan Nihat’ı körpecik ya-
şında böylesine düşündürücü bir
ölüme nasıl bir psikoloji sürükle-
mişti?.. Sorunun yanıtı, çok ür-
kütücü iki gerekçenin ortasında
bocalıyor:
Aslında aklı başında her birey,
evlerin başköşesine yerleştirilen
televizyonlardan saçılan şiddet
yanlısı dizilerin nasıl bir öfke, teh-
dit ve korku atmosferi yarattığını
anlayabilir...
Şiddetin aksesuvarları!
İşte Urfalı Nihat’ın odasına da
“Kurtlar Vadisi” “idol”lerinin o ür-
kütücü havası hâkimdi!.. Fare öl-
dürür gibi insan katliamı yapan
“Memati”, tavuk boğazlar gibi
kafa kesen “Kılıç”, haşereyle mü-
cadele edercesine infaz emirleri
veren “Baron”...
Nihat’ın odasında bu şiddet
tiplemelerinin posterleri vardı.
Bilgisayarında sürekli dönen
DVD’leri ve kaosun marşına dö-
nüşen müzikleri, bir televizyon di-
zisinin Nihat’ın beyninde nasıl
bir sahte dünya yarattığını gös-
teriyordu...
Dizinin diyaloglarını ezberle-
miş, bazen “Polat Alemdar” ba-
zen de “Memati” gibi konuşma-
ya başlamıştı... Parmağında “Ba-
ron”un yüzüğünün tıpkısı vardı!..
“Kılıç”ın sürekli tırnaklarını tör-
pülediği sustalı çakının bir benzeri
elinden düşmüyordu!.. Ancak sa-
nal yaşamın şiddetiyle şekille-
nen küçücük dünyasında onun
çok önemli bir eksiği daha vardı;
mafyacılığın ve kabadayılığın ak-
sesuvarı!..
Babası bundan tam iki yıl ön-
ce, henüz 13 yaşındayken ders-
lerini aksatmaya başladığını fark
etmişti. Sonra küçük Nihat’ın
odasında arama yapmış ve oğ-
lunun, şiddetin o soğuk enstrü-
manına çoktan kavuştuğunu
görmüştü!..
Baba o kurusıkı silahı imha et-
ti ve Nihat’ı ölüme sürükleyecek
psikolojiden kurtarmak için ça-
balarını arttırdı. Giderek içine ka-
panan çocuğunu devlet okulun-
dan alarak özel okula kaydettir-
di ve mafya özentiliğinin yarattı-
ğı çete gruplaşmalarından uzak
tutmaya çalıştı!
Ancak babası bir gün açık bı-
rakılan MSN yazışmaları ile face-
book adresini incelediğinde Ni-
hat’ın, Sedat Peker benzeri maf-
ya üyeleri adına açılan fan ku-
lüplere üye olduğunu gördü!..
Delikanlı ise Urfa’da çığ gibi bü-
yüyen ve psikopatlığın pazarlan-
dığı denetimsiz internet kafele-
rinden zehir almaya devam etti!..
Peki katil kim?..
Nihat’ı hüzünlü bir ölüme yö-
nelten çok büyük bir tehlike da-
ha vardı. Onu öldüren silahlar ül-
kenin tüm kentlerinde olduğu gi-
bi Urfa’da da denetimsiz satılı-
yordu. 30-50 lira arasında elde
edilebilen bu aletler, kentte olu-
şan bir sektör tarafından 15-20 li-
raya namlusu değiştirilerek ger-
çek silaha dönüştürülüyordu!..
Nihat birçok arkadaşının da taşı-
dığı o silahlardan biriyle canına
kıymıştı!..
Nihat’ın babası Reşat Akbı-
yık’ın şu haklı yakınması, ço-
cuklarını şiddeti özendirenlerden
uzak tutamayan milyonlarca ai-
lenin de çığlığını duyuruyordu:
“Küçücük çocuklara bu silahlar
nasıl satılıyor? Hangi karanlık
güçler oyuncak görünümündeki
bu silahların namlularını değiştiri-
yor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır?
Daha kaç çocuk ölecek?.. Ben
melek gibi bir evladımı kaybettim..
ama başka ciğerler yanmasın!..”
Polis Nihat Akbıyık’ın intiharını
soruşturuyor! Ancak üzerinde
asıl durulması gereken konu, bir
ölümün olay yeri krokisi ya da
sahte bir silahın balistiği olma-
malıdır!..
Urfa Valisi, Cumhuriyet Baş-
savcısı ve Emniyet Müdürü, ku-
rusıkı silahları küçücük çocukla-
ra yasadışı biçimde satanları tes-
pit etmelidir... Daha önemlisi,
kurusıkıları, ölüm kusan silahlara
dönüştüren çeteyi deşifre edip
yargı önüne çıkarmalıdır!.. Ni-
hat’ın “katil”leri bir an önce bu-
lunmalıdır!..
Fethullah Gülen yanlısı Ga-
zeteciler ve Yazarlar Vakfı ile
Selahaddin Üniversitesi işbirli-
ğiyle Kuzey Irak’ın Erbil kentin-
de bir konferans düzenlendi. Ne
ilginçtir ki bu toplantı Öcalan’ın
15 Şubat 1999’da Kenya’da ya-
kalanmasının yıldönümüne denk
getirildi!.. Daha önce programda
olmasına karşın Federal Kürdis-
tan Bölge Başkanı Ne-
çirvan Barzani toplantı-
ya katılmadı. Türkiye’den
bazı gazeteci ve akade-
misyenlerin de bildiri
sunduğu toplantının ilk
gününde Zaman gaze-
tesi yazarı ülkücü Mümtaz’er
Türköne bir konuşma yaptı.
Fethullahçıların 1994’ten bu
yana Güneydoğu’dan Kuzey
Irak’a kaydırdıkları çalışmalar
uzun süredir DTP ve PKK’nin
tepkisini çekiyor. Önce DTP’lile-
rin dillendirdiği tepkilere bir süre
sonra Kandil Dağı’ndaki örgüt
yöneticileri de katıldı. PKK’nin
askeri kanadını yöneten Suriyeli
Fehman Hüseyin’in cemaate
yönelik tehditlerinin ardından ise
Diyarbakır ve Adana’da radikal
dinci gruplara yönelik saldırılar
gerçekleşti!
Erbil’de dün de devam eden
toplantının sonuç bildirgesi açık-
lanmadan, PKK, “cemaat”i yeni-
den hedef aldı. Tepkiler bu kez
PKK’nin çatı örgütlerinden Koma
Civanen Kürdistan (KCK) aracılı-
ğıyla yansıtıldı. Örgütün yayın
organı ANF’nin “Fethullahçı an-
layışa izin verilmemeli” başlığıyla
duyurduğu açıklamadaki şu sa-
tırlar Güneydoğu’da PKK-
Cemaat geriliminin yük-
seleceğini gösterdi:
“Özellikle Hewler’e (Er-
bil) gelerek konferans ter-
tiplediğini söyleyen Fet-
hullahçı anlayışın tutu-
mu uluslararası komplo çizgi-
sinde gözü kara bir biçimde ıs-
rar anlamına gelmektedir. Hare-
ketimize karşı geliştirilen yeni
tasfiye konseptinin en önemli
ayaklarından biri olarak öne çıkan
bu çizginin ulaşmak istediği tek
amaç, Kürtler arasına fitne sok-
mak ve işbirlikçi Kürt çizgisini
oluşturarak aktif bir biçimde
devreye sokmaktır. Ümmetçilik
adı altında devlet egemenliğini
her yere yaymak isteyen bu an-
layış sahipleri bilmeli ki Kürt si-
yaseti bu oyunlara fırsat ver-
meyecektir.”
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Urfalı Nihat’ı Kimler Öldürdü?.. 15 Şubat Tehdidi!..
AKP’ye ihmal suçlaması
MAHMUT LICALI
ANKARA - AKP Sincan İlçe
Başkanlõğõ’nõn, propaganda içeren
tişört giydirerek, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn da katõldõğõ aday
tanõtõm toplantõsõna götürdüğü,
21.00’de de ödül olarak, kapalõ
olan Anakent Belediyesi Gençlik
Merkezi’ni açtõrarak merkezin ha-
vuzunda yüzdürdüğü çocuklardan
Tolga Taşkın boğularak yaşamõnõ
yitirdi. Ölen gencin dayõsõ Murat
Taş, 25 çocuğun gece havuza gö-
türüldüğünü belirterek “Gece sa-
at 21.00’de oranın kapalı olması
gerekir, o saatte orada ne bir
görevli var ne de cankurtaran.
Bu çocukları oraya nasıl aldı-
lar?” diyerek isyanõnõ dile getirdi.
AKP Sincan İlçe Başkanlõğõ’nõn,
yerel seçimler öncesinde AKP
Sincan belediye başkan adayõ
Mustafa Tuna’nõn propagandasõ-
nõ çocuklara yaptõrmasõ ölümle so-
nuçlandõ. İlçe başkanlõğõ, 4 Şu-
bat’ta ASKİ Spor Salonu’ndaki
toplantõya götürdüğü çocuklara
“mp3 çalar” sözü vererek Tu-
na’nõn isminin yazdõğõ AKP tişört-
leri giydirdi. Çocuklar, ödüllendi-
rilmek üzere önceki gün de saat
21.00’de Anakent Belediyesi
Gençlik Merkezi’ndeki havuza
götürüldü. Merkezin kapalõ olma-
sõna karşõn içeriye alõnan çocuklar,
cankurtaran gözetimi olmadan
yüzdü. Yaşlarõ 13 ile 17 arasõnda
değişen çocuklardan Sincan Lisesi
son sõnõf öğrencisi Tolga Taşkõn
(17) boğularak yaşamõnõ yitirdi.
‘Büyük sorumsuzluk’
Savcõlõğa suç duyurusunda bulu-
nan ölen çocuğun dayõsõ Murat
Taş, “25 çocuğu, kapalı olması-
na karşın havuza götürmüşler.
17 yaşındaki yeğenim boğulmuş.
O saatte orada ne bir görevli
var ne de cankurtaran. Ölen ye-
ğenimin kardeşi Tuncay Taşkõn
da gitmiş” diye konuştu.
CHP’nin Sincan belediye baş-
kan adayõ Şenol Ağbaba,
AKP’nin 18 yaşõndan küçük ço-
cuklarõ siyasi propagandaya alet
etmesinin “iğrenç” bir davranõş
olduğunu söyledi. Ağbaba, “Bu
kadar sorumsuzca davranılabi-
lir mi?” dedi. AKP’li yetkililer ise
sorularõmõzõ yanõtsõz bõraktõ.
Çocuklarla
propaganda
sevdası
ölüm getirdi
Haber Merkezi - Terör örgütü
PKK’nin, Abdullah Öcalan’õn
görüşlerine karşõ çõkanlara gözdağõ
vermek amacõyla bazõ muhalif
isimler için ölüm kararõ aldõğõ öne
sürüldü. İnfaz listesinde eski
PKK’li Selim Çürükkaya, sos-
yolog İsmail Beşikçi, Kürt siya-
setçi Kemal Burkay gibi isimler
yer alõyor.
NTV’nin internet sitesinde yer
alan habere göre, PKK yöneticileri
özellikle Avrupa’da yaşayan ve
düşüncelerini kamuoyu ile payla-
şan kişilerin susturulmasõnõ istedi.
PKK’ye muhalif görüşleriyle bi-
linen bazõ internet sitelerinin id-
diasõna göre, Kandil’deki örgüt
kampõnda düzenlenen toplantõda
bu kişilerin öldürülmesi kararlaş-
tõrõldõ. Listede ismi bulunanlar
arasõnda sosyolog İsmail Beşikçi,
Kürt siyasetçiler Kemal Burkay ve
İbrahim Güçlü ile örgütün mu-
halif isimlerinden Selim Çürük-
kaya bulunuyor. Bu söylentilerin
sõklaşmasõ üzerine bir internet si-
tesinde açõklama yapan Selim Çü-
rükkaya, bir saldõrõdan son anda
kurtulduğunu ileri sürdü.
Almanya’da yaşayan Çürükka-
ya, “8 Şubat günü saat 15.00’e
doğru eşim ve çocuğumla bir-
likte evimden çıkarken, bizi iz-
leyenleri fark ettik. Durakta im-
dadımıza yetişen otobüse atla-
yarak tesadüfen kurtulduk. Bir
kitap yazdığım ve yayımladı-
ğım için öldürülme tehdidi al-
tındayım. Kürt, Türk ve Alman
aydınlarına, basın yayın organ-
larına ve Almanya’nın yetkili ku-
rumlarına sesleniyoruz: Ölüm
tehlikesi altında bekliyoruz! Se-
simizi duyun” diye konuştu.
Çürükkaya’nõn ardõndan, PKK
muhalifi internet sitelerinden “Nas-
name”nin yazarõ Halis Açar da İs-
viçre’nin Basel kentinde saldõrõya
uğradõğõnõ açõkladõ.
PKK’ninölümlistesi
İsmail Beşikçi, Kemal Burkay gibi isimleri öldürme kararõ alõndõğõ ileri sürüldü
‘Sesimizi duyun’Ailesiyle birlikte Almanya’da yaşayan
örgütün muhalif isimlerinden Selim Çürükkaya, 8 Şubat’ta
düzenlenen saldõrõdan son anda kurtulduklarõnõ ileri sürdü.
Çürükkaya, “Kürt, Türk ve Alman aydõnlarõna, basõn yayõn
organlarõna ve Almanya’nõn yetkili kurumlarõna sesleniyoruz:
Ölüm tehlikesi altõnda bekliyoruz! Sesimizi duyun” diye
konuştu. Halis Açar da İsviçre’de saldõrõya uğradõğõnõ açõkladõ.
MAYIN PATLADI: 15 YAŞINDAKİ ÇOBAN AĞIR YARALI
ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Şõrnak’õn Uludere
ilçesinde yaşayan bir çoban, PKK’lilerin araziye
döşediği mayõnõn patlamasõ sonucu yaralandõ.
Şõrnak Valiliği tarafõndan yapõlan yazõlõ
açõklamada, Habur-2 mevkisinin güneybatõsõn-
da, Türkiye-Irak sõnõrõna yakõn bölgede hay-
van otlatmakta olan Lezgin Sak’õn (15) 15 Şu-
bat günü teröristlerce araziye döşenmiş mayõ-
na basmasõ sonucu yaralandõğõ belirtildi. Sağ
ayağõndan yaralanan Sak’õn askeri helikopterle
Şõrnak Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõğõ ve te-
davisinin sürdüğü ifade edildi.
AKP Sincan İlçe Başkanlõğõ,
başkan adayõ Tuna’nõn propa-
gandasõnõ “mp3 çalar” karşõlõğõn-
da 13-17 yaşõndaki çocuklara
yaptõrdõ. Ödül olarak önceki gece
21.00’de cankurtaran gözetimi
olmadan havuza yüzmeye götü-
rülen çocuklardan 17 yaşõndaki
Tolga Taşkõn, boğularak öldü.