19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2009 SALI 4 HABERLER Ergenekon davası sanıklarından Hur- şit Tolon İstanbul 13. Ağır Ceza Mah- kemesi’nin verdiği kararla yedi ay tu- tuklu kaldıktan sonra, bu kez İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 3 Şubat’ta avukatlarının yaptığı başvuru üzerine, tahliye edildi. 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Hurşit Tolon’un oğlunun evinde bulunan “Er- genekon’un Yeniden Yapılanması” bel- gesinin daha önce internette yayım- landığı, gazetelerde haber olduğu do- layısıyla gizliliği kalmadığı, bunun şüp- helide bulunmasının suç örgütünün yöneticisi veya üyesi olduğunun delili ni- teliğini taşımayacağı, aynı şekilde te- lefon görüşmelerinin de örgüt üyesi ol- duğuna dair delil niteliği taşıyamayacağı gerekçesiyle tahliyeye karar vermiş bulunmaktadır. Şimdi bir kısım insanlar, “Biz size yar- gıya güvenin diyorduk, gördünüz mü adalet yerini buldu, Tolon Paşa tahliye oldu” diyecekler ve yanılgılarına bir ye- nisini daha eklemiş olacaklardır. Onlar bu sözlerinde kısmen haklı olabilirlerdi, eğer Ergenekon Davası normal şekilde cereyan etmiş ve tu- tukluluk kurumu devreye girmemiş ol- saydı. Nitekim Hurşit Tolon için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararı da şu soruyu ortadan kal- dırmıyor: “Peki, mademki durum böy- leydi, o zaman Sayın Tolon’un yattığı yedi ayın hesabını kim verecek?” Ergenekon davası, bundan böyle de devam edecek, davayı, 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin delil kabul etmediği öğeleri delil olarak gören 13. Ağır Ce- za Mahkemesi yürütecek. Pek olasıdır ki mahkeme yeni tahliye taleplerine muhatap olacak. Bu durumda ortada çeşitli olasılıklar söz konusudur. 12. Ağır Ceza Mahke- mesi’nin kararından sonra, 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, delilleri belki bir daha inceleyecek, gazetelerde ve in- ternette yayımlanmış, kamuoyuna mal olmuş belgelerin gizli örgüt üyeliğinin delili olarak kabul edilmeyeceğine ka- rar verecek ve sanıkların bir kısmını da- ha tahliye edecek, ya da eski görüşünde direnerek, o belgeleri yine delil olarak kabul edecek, tutukluluk hallerinin de- vamına karar verecek. Belki de yargı sü- reci sonunda 13. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklardan bir bölümü ve bu arada Hurşit Tolon hakkında mahkûmiyet ka- rarı verecek. Bu durumda tabii ki bir mahkemenin suç delili olarak kabul etmediği delille- re dayanarak verilecek mahkûmiyet kararı kamu vicdanını acıtacak ve in- sanların yargıya güvenleri tümden or- tadan kalkacak. Tabii böyle bir yargıya insanlar, mah- kûmiyet kararı olmadan sadece tutuk- lama ile de varabilirler. Görülüyor ki, Ergenekon soruştur- masının yürütülüş şekli, savcılığın yak- laşımı ve bu ana kadarki uygulama yargıya güveni sarsmış bulunmaktadır. Bu güven sarsılması durumunun da- ha vahim boyutlara varmaması ve baş- ka olaylarla da pekişmemesi için biri bu davaya özgü, biri de genel olarak iki tür önlem almak gerekmektedir. Bu davaya özgü olarak alınması ge- reken önlemler, savcı kadrosunun güç- lendirilerek, soruşturmanın polisten savcılara geçmesi, öte yandan bir ted- bir olan tutukluluk kurumunun kullanıl- masında çok daha özenli davranılma- sıdır. Bu son hususun yalnız Ergenekon davasıyla sınırlı kalmayıp, genel eğilim olduğunu belirtmek ve her alanda özen- li olunmasının gerekliliğinin altını dikkatle çizmek gerekmektedir. Öte yandan, AKP iktidarının son za- manlarda yargıya egemen olma çaba- larının kamuoyunu rahatsız ettiği bir ger- çektir. Buna derhal son verilmesi, HSYK’ye Bakan ve Müsteşar’ın katılmasının en- gellenmesi, bunların yokluğunda olu- şacak kurumun yetkilerinin artırılması, bakanlık müfettişlerinin yürüttüğü kimi soruşturmaların kurulun yetkisine bıra- kılması, hâkim ve savcı stajyerlerinin alı- mındaki idarenin personel yetkisinin kal- dırılması ve bu yetkinin HSYK’ye dev- redilmesi gerekir. Yoksa halk tuzun da koktuğunu dü- şünmeye başlayacak, haksız da olma- yacaktır. [email protected] DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yargıya Güven Ama, 7 Ayın Hesabı Ne Olacak? Seçmene dağõtõlan yardõm, bütçeden belediyelere aktarõlan kaynaklarla finanse ediliyor KaynaklarseçimeTEPAV tarafõndan yapõlan araştõrmaya göre, merkezi bütçeden yerel yönetimlere aktarõlan toplam transferler 2002 yõlõnda 4.7 milyar YTL iken 2008 sonunda 19.6 milyar YTL’ye çõktõ. AKP’nin seçim yatõrõmõna dönüştürdüğü bu transferlerin 2009 sonunda 22 milyar YTL’yi bulacağõ belirtiliyor. Tunceli Başsavcılığı ‘yardım’a inceleme başlattı Haber Merkezi - Tunceli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Vali- liğin yaptõğõ beyaz eşya yardõ- mõyla ilgili inceleme başlattõ. Emek Partisi Tunceli İl Baş- kanõ Hüseyin Tunç, YSK’nin kararõna rağmen yardõmlarõn sürdürülmesi üzerine Tunceli Valiliği ile Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakfõ hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Emek Partisi Mazgirt İlçesi’nden İl Ge- nel Meclis üyesi Salih Gündo- ğan da Vali Mustafa Yaman hakkõnda ayrõ bir suç duyuru- sunda bulundu. Gündoğan, Va- li Yaman’õn İl Özel İdare Genel Sekreterliği’ne güvenlik görev- lisi ve temizlikçi alõmõ için Meclis’e önerge verdiğini, bu önergenin reddedildiğini söyle- di. Gündoğan, “Buna rağmen Yaman, kendi inisifiyatini kul- lanarak yaptığı ihale ile 12 gü- venlik görevlisi ve 10 temiz- likçi eleman alımı yapmıştır. Bu tamamen hukuka aykırı bir durumdur” dedi. Suç du- yurusu üzerine yardõmlarla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ inceleme başlattõ. Siirt valisi hakkında iddia CHP Siirt İl Başkanõ Şakir Sula da Siirt Valisi Necati Şentürk hakkõnda suç duyu- rusunda bulundu. Sula, Şen- türk’ün Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakfõ’nca öğren- cilere verilen 75 TL’lik yar- dõmlarõn 20 katõna çõkarõlacağõ ve 2 bin öğrenciye dershane im- kânõ sağlanacağõ yönünde açõk- lamalarõnõn seçim kanununa aykõrõ olduğunu öne sürdü. MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP’nin iktidara geldiği 2002 so- nundan bu yana Merkezi Yönetim Bütçesi’nden ye- rel yönetimlere aktarõlan kaynak 5 kata yakõn arta- rak 4.8 milyar YTL’den 22.2 milyar TL’ye çõktõ. Türkiye Ekonomi Poli- tikalarõ Araştõrma Vakfõ (TEPAV) Mali İzleme Grubu’ndan Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz tarafõn- dan yapõlan Ocak 2009 çalõşmasõ, hükümetin büt- çe kaynaklarõnõ yerel yö- netimlere nasõl aktardõğõ- nõ şöyle gösterdi: Yerel bütçe hızla bo- zuluyor: Yõl başõnda 256 milyon YTL olarak öngö- rülen konsolide edilmiş yerel yönetimler açõğõ ey- lül sonu itibarõyla özel- likle harcamalardaki artõ- şõn etkisiyle bir önceki yõ- lõn aynõ dönemine göre yüzde 138 artarak 3.2 mil- yar YTL düzeyinde ger- çekleşmiştir. Harcamada çarpıcı ar- tış: Yerel yönetimlerin 2008’in ilk dokuz ayõnda mal ve hizmet alõmlarõ 9.2 milyar YTL’ye, yatõrõmlarõ ise 11.2 milyar YTL’ye çõkmõştõr. Alternatif devlet: Yerel yönetimlerin mal ve hiz- met alõmlarõ toplamõ, 9 ay sonunda sağlõk hariç mer- kezi bütçenin aynõ kap- samdaki harcamalarõnõn yüzde 90’õna ulaşmõştõr. Yerel yönetimlerin yatõrõm kalemi olan sermaye gi- derlerindeki harcamalarõ ise bütçeyi aşmõştõr. Kamu kaynağı yerel yönetim harcamalarına: Merkezi bütçeden yerel yönetimlere aktarõlan top- lam transferler 2002 yõ- lõnda 4.7 milyar YTL’den 2007 yõlõnda 17.6 milyar YTL’ye çõkmõştõr. 2008 sonunda 19.6 milyar YTL’ye ulaştõğõ tahmin edilen bu rakamõn 2009 programõnda 22.2 milyar YTL olacağõ öngörül- müştür. Devletin gölge bütçesi: Bu rakamlarõn anlamõ merkezi bütçeden aktarõlan kaynaklarõn yarattõğõ ma- li kapasite ile birlikte ye- rel yönetimlerin kamu har- camasõ açõsõndan ikinci bir bütçe haline gelmesidir. Kamu kaynaklarõ adalet, güvenlik, savunma, eğitim, sağlõk, çevre gibi merkezi bütçe tarafõndan yürütülen hizmetlerden yerel yöne- timlere kaydõrõlmõştõr. Belediyeler borçlanı- yor: Yerel yönetimlerin faiz giderleri 2008’in 9 ayõnda iç borçlanma faiz- lerinden dolayõ 2007’nin aynõ dönemine göre yüzde 63 oranõnda artmõş, 2006 ve 2007 yõl sonu rakam- larõnõ da geçerek 654 mil- yon YTL’ye çõkmõştõr. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yük- sek Seçim Kurulu (YSK) Başkanõ Muam- mer Aydın, seçim yardõmlarõnõn kurul ka- rarõna karşõn devam etmesi konusunda, “Gerekli işlemler yapılıyor. Bundan son- ra da ilgili savcılar herhalde bu konuda gereğini yapacaklardır” dedi. Aydõn, YSK’ye gelişinde gazetecilerin, “Kurulun kararına rağmen seçim yar- dımları devam ediyor. Bir yaptırımınız olacak mı” sorusu üzerine, YSK’nin bu ko- nuda kararõnõ verdiğini, kararõn belli oldu- ğunu söyledi. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulup bulunulmadõğõ sorusuna Aydõn, “Kararı verdik ve gerekli işlemler yapı- lıyor. Bundan sonra da ilgili savcılar herhalde bu konuda gereğini yapacak- lardır” karşõlõğõnõ verdi. YSK, Tunceli’de beyaz eşya ve mobilya dağõtõlmasõna ilişkin haberlerin ardõndan aldõğõ kararla siyasi partiler, belediyeler ve bağõmsõz adaylarla Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşmayõ Teşvik Kanunu’na göre faa- liyette bulunan vakõflarõn, seçmen oyunu et- kileyebilecek girişimlerde bulunmamalarõ ge- rektiğini belirterek aksine hareket edenler hakkõnda suç duyurusunda bulunulmasõna karar vermişti. Seçim öncesi yardõmlarõn hem anayasaya hem de Seçimler Hakkõndaki Ya- sa’ya aykõrõ olduğuna işaret edilen kurul ka- rarõnda, “Sosyal Yardımlaşma ve Daya- nışma Teşvik Fonu yürütücüsü vakıflar- la belediyeler tarafından, seçmen vatan- daşlara yasada belirlenen amacı aşar ni- telikte mobilya ve beyaz eşya dağıtıldığı, görsel ve yazılı basında yer alan haber- lerden anlaşılmıştır. Bu yardımların, seç- men oyunu etkilemeye yönelik olduğu ve anayasanın 67. maddesinde öngörülen, se- çimlerin serbestliği ve eşitliği ilkelerine uy- gun düşmediği açıktır. Bu bağlamda, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 61. ve 63. maddelerinde yasaklanan fiil- leri işleyenler hakkında aynı kanunun 151 ve devamı maddelerinde öngörülen hapis cezalarının uygulanacağı tabiidir” de- nilmişti. YSK BAŞKANI SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle