Katalog

CMYB C M Y B 1 ŞUBAT 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] “Sihirli Flüt” olarak adlan- dõrõlan uluslararasõ sa- natçõmõz Şefika Kutluer’e sanat haya- tõndaki başarõlarõ ve ça- lõşmalarõndan dolayõ Ankara Rotary Kulübü tarafõndan “Meslek Hizmetleri Ödülü” ve- rildi. Ankara Hilton Oteli’ndeki törene Şefi- ka-Refik Kutluer çifti- nin yanõ sõra çok sayõda davetli ve yabancõ mis- yon da katõldõ. Kutluer, törende yap- tõğõ konuşmada bir sa- natçõnõn başarõsõnõn ar- dõnda “yoğun ve zorlu bir çalışma” olduğunu belirterek, “Sanatın an- laşılması ve paylaşıl- ması önemlidir. Bu gü- zel duyguları benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim” dedi. Ankara Rotary Kulübü Dönem Başkanõ Haluk Aydemir de ödül verile- cek kişi belirlenirken, “Karakter özellikleri, konusuna verdiği emek ve insanlığa yararı ve ülkemizin tanıtımına katkısı” kriterlerini dik- kate aldõklarõnõ, bu kri- terlerin de Kutluer’de bulunduğunu söyledi. Törende “İyi ki Var- lar” belgeselinin Şefika Kutluer ile ilgili bölümü de gösterildi. ‘Sihirli Flüt’e ödül 15 yõl sonra faaliyete geçebilen İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu şimdi konsere hazõrlanõyor İstanbul’ununutulankorosu HATİCE TUNCER İ stanbul’da 1993 yõlõnda müdürlü- ğü kurulan ancak bir türlü faaliye- te geçirilmeyen Kültür ve Turizm Bakanlõğõ İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nun kadrosu yõllar son- ra oluşturuldu ve koro provalarõna baş- ladõ. Müdürlüğünü Türk halk müziğinin usta isimlerinden Zafer Dalgıç’õn yap- tõğõ, koronun şefliğine Sõvas Devlet Türk Halk Müziği Korosu şefi Uğur Kaya’nõn getirildiği koro önümüzdeki aylarda ilk konseriyle İstanbullu halk müziği sevenlerin karşõsõna çõkacak. Şef Uğur Kaya ve İstanbul’da koro- nun kurulmasõ için bakanlõk düzeyinde adeta kulis çalõşmasõ yürüten Ankara Devlet Halk Müziği Korosu sanatçõsõ Mehmet Kartalkanat ile bu süreci, koronun müzikal anlayõşõnõ ve repertu- varõnõ konuştuk. BÜYÜK MUTLULUK Sõvas’tan İstanbul’a atanan Uğur Ka- ya, “İstanbul 2010 yılı kültür başken- ti projesi içinde daha önce 1993 yılın- da kurulan ama aradan geçen 15 se- nedir hayata geçirilemeyen, birçok sanatçı arkadaşımızın girişimine rağ- men asla kurulamayan bu koroyu hayata geçirmenin mutluluğu içeri- sindeyiz” diye söze başladõ. Uğur Kaya, İstanbul’da Kültür Ba- kanlõğõ’na bağlõ senfoni orkestrasõ, opera, sanat müziği korolarõ olduğunu anlatõyor ve devam ediyor: “Böyle bü- yük bir metropolde, sanat merkezi sayılan bir şehirde geleneksel müziği temsil eden halk müziği korosunun olmayışı bizim camiamız içinde bü- yük bir sızıydı aslında. 1990’da da Sıvas ve Şanlıurfa’da birer koro açıl- ması uygun görüldü. Muzaffer Sarõsö- zen’in, Âşõk Veysel’in, Pirsultan Ab- dal’ın, Ali İzzet’in birçok âşığın Sı- vas’ta yaşamış olması nedeniyle böy- le bir kaynakta koronun kurulması isabetli bir karardı. 1990 yılından be- ri Sıvas’ta koro şefi olarak görev ya- pıyordum. İstanbul’da bu koronun kurulmasında Mehmet Kartalka- nat’ın da geçen haziran ayındaki gi- rişimlerinin çok büyük rolü var.” Mehmet Kartalkanat, sanatçõ arka- daşlarõyla 1993’ten bu yana İstan- bul’daki koronun faaliyete geçmesi için bakanlõkta imza toplayarak, dilekçeler yazarak girişimlerde bulunduklarõnõ an- latõyor: “Geçen yıl şubat ayında An- kara’da Resim Heykel Müzesi’nde Yahya Kemal’i anma konserimiz var- dı. Bakan Ertuğrul Günay’a ulaşıp, gerekli belgeleri verdim. Sanat çalış- maları bizim ülkemizde belirli bir sistemle kararlılık içerisinde yol al- mıyor. Tesadüflerin bir araya gelme- siyle, 15 yıl önce kurulan topluluğu bakan beye hatırlattık, Kültür Ba- kanlığı’nın İstanbul’da halk müziği korosu olmadığını anlattık. ‘Türküle- rimiz bizim öz müziğimiz, Anadolu halkõnõn gerçeğidir. Koca İstanbul’da böyle bir topluluğun olmamasõ büyük bir eksikliktir. Devletin halk müziğine bakõş açõsõ bu mu’ dedik. Bakan ‘Eğer durum böyle ise bir an önce İzmir ve İstanbul’da hayata geçsin’ dedi.” Sõvas 1962 doğumlu olan Uğur Kaya, ortaöğretimini tamamla- dõktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarõ Ses Eği- timi Bölümü’nde okudu, mastõrõnõ tamamladõ. Ni- da Tüfekçi, Neriman Altındağ Tüfekçi, Yü- cel Paşmakçı gibi usta- lardan ders alma şansõnõ yaşadõğõnõ anlatõyor. “Eğitim aldım, şimdi memleketime hizmetim olsun” düşüncesiyle Sõ- vas’a dönen Kaya, 1989 yõlõnda Cumhuriyet Üni- versitesi’nde müzik okutmanõ olarak çalõş- maya başladõ. 1990’da sõnavla girdiği Sõvas Devlet Halk Müziği Ko- rusu’na 1997 yõlõnda şef olarak atandõ. Kaya, bir- çok belgeselin yanõ sõra TRT’de yeni yayõmla- nan “Acıyı Bal Eyle- dik” belgeselinin mü- ziklerini yaptõ, çok sayõ- da sanatçõnõn albümleri- ne katkõda bulundu. Sõvas’ta bin eserlik ar- şivin oluşturulmasõna öncülük eden “Sıvas Halay Ezgileri” ve “Şiirleri ve Türküleriy- le Âşık Sefil Selimi” ad- lõ iki kitap yazdõ. Memlekete hizmet Ankara’dan sonra İstanbul Devlet Halk Müziği Koro- su’nda göreve başlayan Mehmet Kartalkanat (üstte sağda), hem Âşık Kul Ahmet’in oğlu olarak hem de albümleriyle tanõnan bir halk müziği sanatçõsõ. Ankara do- ğumlu olan Kartalkanat, lise yõlla- rõndan sonra Ankara Radyosu Gençlik Korosu’na girdi. 1986 yõ- lõnda Ankara Devlet Halk Müziği Korosu’na giren Kartalkanat 2003 yõlõnda “Yıldızlar” isimli beste- lerden oluşan bir albüm çõkardõ. Kartalkanat şu anda Kul Ah- met’in deyişlerinden oluşan bir al- büm üzerinde çalõşõyor: “Ağırlık- lı olarak beslendiğim değerler dışında Kul Ahmet’in müzik okulunda büyüdüm. Babam Âşık Kul Ahmet, Maraş Pazar- cıklı, Alevi-Bektaşi ozan olduğu için nefesler, semahlar, deyişler, güzellemeler içinde yetiştim. 22 yıl boyunca da koroda ruzba dediğimiz bizim yöreye ait saz ile çaldım söyledim.” Âşık Kul Ahmet’in oğlu AKM’deki tadilat nedeniyle diğer kurumlar gibi koroya da Üsküdar’daki eski Tekel binasõn- da yer verilmiş. Ancak en son geldikleri için küçük ve bir kale- min bile bulunmadõğõ odada ça- lõşmalarõ mümkün olmayan ko- roya, Kadõköy Halk Eğitim Mer- kezi Müdürü Serpil Güleçyüz yardõmcõ olmuş. Uğur Kaya zor- luklara karşõn hiç yakõnmõyor ve “Bu zorluklarõ yenmek için bura- dayõz. 20 yõl sonra yeniden gel- diğim İstanbul’da sudan çõkmõş balõk gibiyim ama başaracağõmõ- zõ biliyorum” diyor. İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nda şu anda 12 erkek, 5 kadõn ve bağlama, kaval, ritim ve di- ğer sazlardan oluşan 7 sanatçõ ile 25 kişilik kadro oluşturuldu. Koro şefi Suat Kaya, ideallerinin 97 kişilik bir orkestra olduğunu anlatõyor: “Mart ya da nisan ayında planladığımız ilk konserimizde bu açığı İstan- bul’daki değerli müzisyenleri koro- muza davet ederek gidermeye çalı- şacağız. Geleneksel tarzları bozma- dan tavırsal okuyuşları, çalışlarıyla senfonik anlamda mümkün olacak bir orkestra kuracağız. Şu anda eserler Cihan Sezer, Cengiz Özde- mir, Eylem Pelit gibi değerli müzis- yenler tarafından yazılıyor.” Sentez anlayõşõ Koroda ses sanatçõsõ olarak gö- rev alan ve dede sazõndaki us- talõğõyla da bilinen Mehmet Kartal- kanat, koronun Urfa, Sõvas ve Anka- ra’dan istekli gelen sanatçõlarla oluş- turulduğunu anlatõrken ağõrlõklõ ola- rak TRT repertuvarõnõn temel alõna- cağõnõ ancak bestelere de açõk olduk- larõnõ söylüyor: “Türkülerin icra biçimi geleneksel çalgılarımızın yanında tamamen senfonik ölçek- te düzenlenmiş şekilde olacak. Klasik Yurttan Sesler Korosu ge- leneksel sunum anlayışının yanı sı- ra geleneksel halk müziğindeki çalgımıza Batı sazları da ilave edi- lecek. Doğru bir sentez anlayışını yakalamaya çalışıyoruz.” Yanlõş icra Uğur Kaya, halk müziğinin ic- rasõ konusunda bazõ çekince- lerini özellikle dile getiriyor: “Bu- gün Türkiye genelinde halk müzi- ğini icra edenler, Batı sazları kul- lanırken yanlış okuyorlar. Tavır- sal okuyuşları yok, hançereyi kul- lanamıyorlar ve bu işe çok zarar veriyorlar. ‘Devlet halk müziği ko- rolarõnda radyolarda yüzlerce sanatçõ doğru okumalarõyla bugüne kadar rağbet görmedi mi’ diye bir tezat akla geliyor. Biz sahnede bu eksik- liği gidereceğiz. Kendi bakanlığı- mızın sanatçılarını da doğru oku- yuşlarla, doğru çalışlarla sahneye çıkarmamız gerekiyor.” Senfonikaçõlõm Mehmet Kartalkanat