18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 ŞUBAT 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Düşlerin İzdüşümü... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kenan Evren taburcu oldu İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Soğuk algõnlõğõ nedeniyle Gülhane Askeri Tõp Akademisi’nde (GATA) tedavi altõnda bulunan 7. Cumhurbaşkanõ Kenan Evren’in genel sağlõk taramasõnõn ardõndan taburcu edilerek İzmir’e döndüğü bildirildi. Alõnan bilgiye göre, Evren, soğuk algõnlõğõ nedeniyle İzmir’deki Hatay Askeri Hastanesi’nde tedavisinin ardõndan sevk edildiği GATA’da yapõlan sağlõk kontrolünün ardõndan taburcu edildi. Önceki gün akşam saatlerinde askeri uçakla geldiği İzmir’de ilgililer tarafõndan karşõlanan Evren’in istirahat etmek üzere Üçkuyular semtinde bulunan Hava Eğitim Komutanlõğõ lojmanlarõndaki konutuna gittiği öğrenildi. Havada mis gibi toprak ve çam kokusu... Sahil kendi yalnızlığının içine gömülmüş derin bir uykudaydı. Ahşap iskeleden denize baktım, sağımda Gökova Körfezi.. Birkaç balıkçı teknesi. Unutulmaya yüz tutmuş anılar, insan yaşamını altüst eden hüzünler... Akyaka’nın aşağıları ve Köyceğiz.. Portakal ve mandalina ağaçları... Yarım bir sesle, düşsüz uykular içindeyim sanki. Omurgasız liberalleri, AKP kayığına binmiş dö- nekleri anımsadım bir an- da... Gazetelerdeki köşele- rinde CHP’li gazetecilerin çetelesini tutup, “ulusalcı” ve “Ergenekon”cu yafta- sı yapıştırıp, “şunları şun- ları gözaltına alın” diye lis- te hazırlayanları düşün- düm. Tarikatçı yapılanmanın ülkeyi nasıl kuşattığını! Dev- letin en duyarlı birimlerine nasıl sızdıklarını! Fethullahçı Zaman ga- zetesinin paniklemesinin nedenini! Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun İstan- bul’daki “özel yetkili savcı- lığa” üç atama yapmasını nasıl değerlendiriyor Fet- hullahçılar: “Hukukçular endişeli: Er- genekon soruşturmasına müdahale edilmesin.” Üç yeni savcının atan- masını niçin böyle değer- lendiriyor Fethullahçı Za- man? Fethullahçılar so- ruşturmanın daha hızlı yü- rütülmesinden kaygı mı duyuyorlar? Yoksa! Soruşturma ağır ağır git- sin, sanıklar suçlarının ne olduğunu bilmeden bir yıl içeride yatsın, sonra id- dianame hazırlanıp dava başlasın mı, demek isti- yorlar? Serdar Turgut “CHP il- legal örgüt mü” başlıklı ya- zısında Marksist bir bakış açısını sergilerken kuşku- larını dile getiriyordu. Haklıydı Serdar Turgut! Sosyalistler ülkenin son 40 yılında neler görmüştü neler!.. Yıllarca süren sa- vaşım, çekilen acılar, iş- kenceler, hapislik ve sür- gün günleri... Dağılan aile- ler, babasız büyüyen be- beler... Faşizm kimi zaman as- keri darbelerle gelir, kimi zaman sandıktan çıkıp “ah- tapotun kolları” gibi ülkeyi kuşatır. Dünyada örnekle- ri çok!.. Tarikatçı ve dinci med- yayı anladım! Peki şu dönek Mark- sistlere ne oluyor? Kemal Kılıçdaroğlu, İs- tanbul Büyükşehir Beledi- ye başkan adayı olunca AKP panikledi. AKP panikleyince de bi- zim liberal tosuncuklara bir hal oldu. Tayyip Bey’den daha AKP’li olmak için birbirleriyle yarışa gir- diler. Sabih Kanadoğlu’na sabah akşam hakaret et- meyi görev bilen aymazlar, Fethullahçı desteğiyle Za- man’ın birinci sayfasına kuruluyorlar: “40 savcı da yetmez, 367 olsun!” Hazırlanan senaryo, gün gün değişik yöntemlerle çekilmeye başlanıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na rest çe- kiliyor. Deniz Baykal’a yapılan saldırı, “İstanbul gider mi” korkusuyla atılan manşet- ler: “Kılıçdaroğlu İstanbul’da yolunu kaybetti...” Kılıçdaroğlu yanıtı ge- cikmeden veriyor: “Yolumu bulmaya değil, yolunu bulanlardan hesap sormaya geldim.” Saldırı, planlı ve prog- ramlı... Aslında CHP’nin üzerin- den “sosyalistlere” vu- rulmak isteniyor. ÖDP’yi bölüp parçalayan güçler, Türkiye’de sosyalist hare- ketin önünü kesmek için çabalıyor. Ne yazık ki Türk ve Kürt Marksistler bu olup bi- tenleri salt izlemekle yeti- niyor. Havada mis gibi toprak ve çam kokusu... Yağmur dinmiş, mavi gökyüzü görünmüştü. Bir balıkçı meyhanesi aradım öğle vakti. Elimde Tuna Kiremitçi’nin son kitabı “Küçüğe Bir Don- durma” (Doğan Kitap)... Çocukluk günlerim ve delişmen gençlik yıllarım. Yatılı okullar, bitmeyen yol- culuklar. Kiremitçi’nin kendine öz- gü dili... Kitabı yarıladım bile. Sahile yöneldim yeni- den. Deniz durgun. Bulut- lar geçiyor başımın üstün- den. Herbert’in dizelerini oku- dum denize karşı: “Savaşlardan konuşu- yordum/zindanlardan, ge- milerden/öldüren/öldürü- len kahramanlardan/ve unuttum onu Deniz fırtınasından ko- nuşuyordum/çöken duvar- lardan/yanan buğdaylar- dan/devrilen tepelerden/ve unuttum ılgını” Sahil kendi yalnızlığı için- de uyanmıştı... Güneşlerle bağlanmış, sevgiyle yoğrulmuş eski fotoğraflara baktım bir ara. Bir düş görmüştüm... İnsan öğrenmeli düşler- le yaşamayı, değil mi?.. CHP’nin Antalya’daki adayõ Akaydõn, şeşfaf belediyeciliğin gerekliliğine dikkat çekti ‘AKPyolsuzlukbatağõnda’ ÇAĞLAYAN ‘Girişimci bilgi sistemi kurduk’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - Sanayi ve Ti- caret Bakanõ Zafer Çağlayan, Yeni Teş- vik Sistemi’nin, böl- geler arasõ farklõlõk- larõ yüzünden sektö- rel, bölgesel ve pro- je bazlõ olacağõnõ açõkladõ. Diyarbakõr’da Ta- rõma Dayalõ Organi- ze Sanayi Bölge- si’nin temel atma tö- renine katõlan Bakan Çağlayan, gazeteci- lerin teşvik siste- miyle ilgili sorularõ- nõ yanõtladõ. Kendi- lerinin girişimci bil- gi sistemi kurdukla- rõnõ ve şu anda elle- rinde tüm illerin sa- nayi, ticaret ve hiz- metlerin em-ar’õnõn bulunduğunu belir- ten Çağlayan, bu kapsamda hangi sek- törlerin teşvike ge- reksinimi bulundu- ğunun bilindiğini söyledi. Yeni teşvik siste- minin öncelikle böl- geler arasõ farklõlõk- larõ ortadan kaldõr- maya dönük olduğu- nu anlatan Bakan Çağlayan, bunun ay- nõ zamanda sektörel, bölgesel ve proje bazlõ olduğunu be- lirtti. Örneğin Diyarba- kõr ve diğer illerde hangi sektörler ba- şarõlõ ise, rekabet edebilir ise onun tes- pit edileceğini ve teş- vik verileceğini an- latan Bakan Çağla- yan, yöresel, bölge- sel ve il bazõnda alt- yapõ yatõrõmlarõ, pa- zara yakõnlõk, lojistik destek gibi konularõn da ele alõnacağõnõ ifa- de etti. Her sektöre teşvik vermek gibi bir sis- temin söz konusu ol- madõğõnõ vurgulayan Çağlayan, yüksek katma değer, yüksek istihdam, teknoloji, uluslararasõ güce sa- hip sektörlerin teşvi- kin özünü oluştur- duğunu anlattõ. GÜRSU KUNT ANTALYA - CHP’nin An- talya Büyükşehir Belediyesi başkan adayõ olan Prof. Dr. Mustafa Akaydın, “yolsuz- luklara son vereceğiz” di- yen AKP’nin yolsuzluk bata- ğõnda olduğunu vurguladõ. Akaydõn, AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin “Antalya’nın çehresini darmadağın etti- ğini” söyledi. Hekimlik, rektörlük, Üni- versitelerarasõ Kurul Başkan- lõğõ’nõn ardõndan Antalya Bü- yükşehir Belediye Başkanlõ- ğõ’na aday olan Prof. Mustafa Akaydõn, “Rektördür, sırça köşkte oturur. Ulaşamayız” önyargõlarõnõn aksine Döşe- mealtõ’na bağlõ Ekşili köyün- deki çiftlik evinde, inekleri, tavşanlarõ, kedileri, köpekleri, güvercinleriyle uğraşõyor. Bü- yükşehir belediye başkanõ ola- cağõna ilişkin inancõnõn tam ol- duğunu vurgulayan Akaydõn, Antalya rüyasõnõ, “Portakal çiçeği kokusu duyabildiği- miz; emeklilerin, engellilerin bariyerlere takılmadığı; cad- de, sokakları temiz, sahili temiz; eskiden olduğu gibi kent içinde su sesinin du- yulduğu; birbirine günay- dın diyebilen insanların ol- duğu bir kent” diye tanõmla- dõ. Bu rüyanõn gerçekleştiril- mesi için katõlõmcõ, şeffaf bir belediye yönetiminin şart ol- duğuna işaret eden Akaydõn, “Ben vitrinde duran bir be- lediye başkanı olmayaca- ğım” dedi. AKP’li Büyükşe- hir Belediyesi’nin kente ciddi borç yükü bõraktõğõnõ ifade eden Akaydõn, bugüne kadar yapõlanlar arasõnda bir tek, adliye kavşağõna dikilen asõr- lõk zeytin ağaçlarõnõ beğendi- ğini söyledi. Planlõ bir kent modeli yarat- mak istediğini belirten Akay- dõn, “Maalesef merkezi yö- netimlerin turizm gelişim alanı diyerek ve TOKİ’leş- tirme modasıyla el koyduğu modelin önüne set çekmek la- zım. Boğaçayı’na, Doku- ma’ya özgün proje kazan- dırmak gerekiyor. Lara Kent Parkı, Sarısu, Acısu’yu kur- tarmalıyız” diye konuştu. Dü- şük yoğunluklu yapõlanmayla, halkõn nefes alacağõ, su spor- larõ, amatör balõkçõlõk yapabi- leceği alanlar yaratmak istedi- ğini anlatan Akaydõn, “Halkın mutlu edilmesi değil, rantın mutlu edilmesi planlarının üstüne set çekmemiz gereki- yor” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, “Antalya’nın çehresini değiştirdik” sözünü anõmsatan Akaydõn, “Haki- katen Antalya’nın çehresini darmadağın ettiler. Benim bu çehreyi plastik cerrah in- celiğiyle toparlamak gibi bir misyonum olacak. Kente çok ciddi borç bıraktılar. Ama bundan hiçbir ürküntüm, korkum yok. Borç yüküne rağmen Antalya’yı kurtara- cağıma inanıyorum” dedi. AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin “Antalya’nõn çehresini darmadağõn ettiğini” söyleyen Akaydõn, “Ben vitrinde duran bir belediye başkanõ olmayacağõm” dedi. Prof. Dr. Mustafa Akaydın, çiftlik evinde inekleri, kedileri ve tavşanlarıyla uğraşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle