25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada tarıyor, gazeteciler aradığında teknik bilgi veri- yor... Kimi yeni kararlarda gazetecilerin göremedi- ği noktaları çekip uyarıyor... Bürokrat, 4-5 ay önce yakın temas kurduğu ga- zetecileri arayıp şunu söyledi: “Yine telefonlaşalım ama, benim alanımla ilgili so- rular sormayın, telefonda cevap vermeyeceğim.” 2-3 ay kadar önce de uyarısını ağırlaştırarak yi- neledi: “Mümkünse beni artık hiç aramayın, telefon- laşmayalım.” Geçen ay ise, uyarı dozu değişmiş, adeta kır- mızı alarma geçmişti: “Rica etsem telefon rehberinizden benim adımı siler misiniz? Sizde bana ait hiç kayıt bulunmasın.” İşte Anayasa Mahkemesi’nin perşembe günü gündemine aldığı telefon dinlemelerinin somut so- nuçlarından biri. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iletişim ola- nakları da olağanüstü gelişti. Ama işin iki yüzü var. İletişim olanakları aynı zamanda kişinin, George Orwell’in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitabından da öte olağanüstü bir abluka altına alınmasını da beraberinde getirdi. Konunun 4 ana boyutu var: 1 - Suçluların yakalanması. Hukuk diline “tek- nik takip” adı altında giren iletişim dinlemeleri ve izlemeleri elbette suçluların yakalanmasında önemli bir fırsat. Bunu yadırgamak olanaksız. 2 - Ancak bu fırsatın kullanımı sınırsız hale ge- lince bir anlamda ülke nüfusunun tümü şüpheli sı- fatıyla abluka altına alınmış oluyor. 3 - Suçluların yakalanması fırsat bilinerek bu kez kişisel ve kurumsal istekler, hırslar öne çıkıyor. İk- tidar gücünü elinde bulunduranlar kendi aleyhle- rinde olanları saptama ve gereğini yapma heve- sine girişiyor. 4 - Toplum girişte aktardığımız örnekte olduğu gibi dinleniyoruz paranoyasına giriyor ve tamamen içine kapanıyor. Kamuoyunca da duruşu ve dü- şünceleri çok iyi bilinen kimi insanlar bile açık mik- rofon önünde konuşmaktan değil, özel telefonda konuşmaktan korkuyor. Yeniden Anayasa Mahkemesi’ne dönersek... Perşembe günü iki önemli karar verdi. Birincisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na Başbakan’ın tek başına atama yapma yetkisini ip- tal etti. İkincisi telefon dinleme yetkisinin sınırlandırılması istemini esastan görüşme kararı aldı. Başbakan’ın tek başına telefonları da dinleme gücüne sahip kurulun başkanını ataması yaşadı- ğımız olaylar karşısında gerçekten tartışmalı bir du- rum. Ancak bize öyle geliyor ki, Anayasa Mah- kemesi’nin bu kararı hükümetçe dikkate alınma- yacak, Başkan Fethi Şimşek aynen göreve de- vam edecek. Ne diyelim? Durmak yok, dinlemeye devam! Dinleme yetkisi ise daha karmaşık bir konu. Baş- langıçta Jandarma, MİT ve Emniyet üç koldan 70 milyonu dinleme olanağına sahipti. Adalet Bakanlığı bu konulardaki başvuru üzerine sadece Jandar- ma’nın yetkisini iptal etti. Dinleme yöntemiyle suçluların yakalanmasına kimse hayır diyemez. Ama bu yetkiyi kullanarak yu- karıda sıraladığımız sakıncaların önünü açmak da kabul edilemez. Bunun bir dengesi olmalı. Toplumda suçluları sıfıra indireceğim diye yola çı- kan bir iktidarın gideceği yer faşizmdir. Çünkü bu başdöndürücü güç beraberinde şu paranoyayı ge- tirir: Bana karşı çıkan herkes suçludur! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada ABD, Şimon Peres’in RTE’yi telefonla araya- rak olaydan duyduğu üzüntüyü iletmesinden, Tür- kiye ile İsrail arasında gerilen ipin kopmamasın- dan dolayı derin bir nefes aldı, memnun! Asya ülkelerinden ses yok. Bizim medya, kavgaya dün başka bugün başka açıdan bakıyor. Sağdan soldan oradan buradan derlediği ga- zete özetleriyle yetiniyor. Olayın aslını faslını ir- deleyen, kavgayı RTE’nin seçim yatırımı gibi gö- ren yorumlara fazla itibar etmiyor. Medyamızın rüzgâra göre yön değiştirdiğini ka- nıtlayan somut örnek önümüzde. Peres’e -“öl- dürmeyi çok iyi bilirsiniz” diye yüklenerek pane- li öfkeyle terk eden- olağan dışı hareketini bir gün önce eleştiren iri kıyım gazeteler, bir gün önce- ki başyazılarında (örneğin Hürriyet) RTE’yi yer- den yere vuruyordu. Eleştiriler hız kesti. Birden Peres’e yöneldi. Ne- den mi? Zira RTE, “TC Başbakanı’nın yanında de- ğil de başkalarının yanında yer alanlara” veryansın edince: Tarafsız medyamızdaki eleştiriler de o yandan bu yana dönüverdi! AKP dışındaki partilerin RTE’yi eleştirilerine kar- şı iktidar partisi yöneticilerinin, Yeni Şafak gibi Başbakan yalakası, Vakit gibi dinci gazetelerde yazanların ve kimi bakanlarla kimi yazarların öv- güleri hayli gülünç, hayli eğlenceli. Bilmem TV’lerde rast geldiniz mi? Örneğin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “RTE’nin dün- ya liderliğini Obama’nın elinden aldığını” söyle- yerek endazesiz laf etmeye yeni bir örnek ver- di. ANAP’tan kalma eski siyasetçi, roman yazarı Yılmaz Karakoyunlu ise bir TV programında RTE’ye övgülerde daha ileri gitti. “Atatürk’ten sonra en muktedir lider” dedi. Bir zamanlar Atatürk adını bile ağzına almak bir yana onu ve devrimlerini düşman gören bir fik- riyattan gelen biri olan RTE; Mustafa Kemal’e sığınma marifetini gösteriyor. Davos kavgasını haklı göstermek amacıyla onun “yurtta sulh cihanda sulh” sözünden hareket eden bir dış politika izlediğini söyledi. Dünlere kadar, hâlâ laikliğin anayasadaki ye- rini ve tarifini sindirememiş din kökenli bir siya- setçi olan RTE; Mustafa Kemal’in kürsüde “la- iklik ne demek” diye sorana “Adam olmaktır adam” yanıtını acaba yineleyebilir, bu sözü ör- nek aldığını söyleyebilir mi? Gazze’de insanlık dışı cinayetlerden günlerdir söz eden RTE; Amerikan askerleri silahsız, sa- vunmasız Iraklı kadın, erkek, çocukları öldürür- ken neredeydi? Sudan’da 300 bin kişinin ölümüne yol açan devlet reisini Ankara’da kabul eden RTE değil miydi? Bugün Hamas’a terörist örgüt diyen Batı’ya sert çıkan RTE, Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçiren Amerika ve Başkanı Bush’a ben- zer bir çıkış yapmak cesaretini neden göstere- medi? Ünlü The Times, RTE’nin Davos’taki davranı- şını “Huysuz Türk” diye yorumladı. Böylece dillere destan Huysuz Virjin’den son- ra Batı’da Huysuz Türk diye anılacak bir baş- bakanımız oldu. [email protected] IŞIL ÖZGENTÜRK Zenginler Kulübünde BirCanlıBomba sonra siz, ilk kez, şu uygar dünya denilen ve ken- dilerine dokunan olunca insan haklarõ diye bağõ- ran ama dünyanõn öteki yarõsõ ölürken sessiz kalan sözüm ona uygarlara içinde bulunduklarõ durumu anlattõnõz. Şaşkõnlõk bundandõr. Hadi IMF’ye de hayõr deyin! Zenginler kulübü TÜSİAD anlaşma anlaşma diye bağõrõp bir yandan da işçi çõkarõyor. Neden yabancõ ülke bankalarõnda bulunan parala- rõnõ getirip ülkeyi kurtarmõyorlar? Çünkü hep dev- letten yani benden, ondan, çalõşan insanlardan pa- rayõ götürmeye alõşõklar. Asla ve asla kendi para- larõnõ kullanmazlar. Ecevit’i çok zor duruma sok- muşlardõ ama sizin bir şansõnõz var artõk kimse bu ülkeyi yağsõz, tüpsüz bõrakamaz. Köprülerin altõn- dan çok su aktõ. Bakõn Putin yaptõ, Arjantin, Brezilya yaptõ biz de yapabiliriz. IMF’ye olan borcumuzu ödeyecek para bizde de var. Bu bo- yunduruktan kurtulursak, Peres artõk sesini yük- seltemez. Yahudi lobisi bizi korumazsa Ermeni soykõrõmõ Amerikan senatosundan geçermiş, geç- sin allahaşkõna, ne olacak? Bu ne anlam ifade edi- yor? Bütün ülkelerin tarihlerinde soykõrõm var. Bi- zim de olsun, birkaç gün tartõşõlõr sonra unutulur. Ancak ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Baş- bakan’õ olarak Hamas’õn avukatlõğõnõ bõrakõn. Ta- mam seçimle geldiler ama ailece öldürülen önemli liderlerinden birinin dört karõsõ ve on iki çocuğu vardõ. Çocuklar ve kadõnlar canõmõzõ yaktõ ama şu gerçek de bir kadõn olarak gözümüzden kaçmadõ. Ne demek dört kadõn? Bu ürkütücü bir gerçeklik. Hamas’õ geçin, bü- tün mazlum halklar için bir savaş başlatabilirsiniz. Ama bunun için öncelikle Türkiye’deki ABD üs- lerini kapatmanõz gerekecek. Bu yürek bir Türki- ye Cumhuriyeti Başbakanõ’nõn da fazlasõyla olma- lõ. Çünkü bu ülke Mustafa Kemal Atatürk’ün yoktan var ettiği bir ülkedir ve biz gerektiğinde çayõ şeker olmadõğõ için üzümle içen bir ülkenin çocuklarõyõz. isilozgenturk gmail.com SAYFA 1 ŞUBAT 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 6 Edirne B 3 Kocaeli Y 8 Çanakkale B 6 İzmir PB 11 Manisa PB 12 Aydın PB 14 Denizli PB 12 Zonguldak Y 9 Sinop Y 9 Samsun Y 10 Trabzon Y 10 Giresun Y 10 Ankara B 5 Eskişehir Y 6 Konya B 8 Sıvas K 3 Antalya B 14 Adana Y 13 Mersin Y 13 Diyarbakır Y 8 Şanlıurfa K 9 Mardin Y 9 Siirt Y 7 Hakkâri K - 1 Van K 2 Kars K 0 Oslo PB - 4 Helsinki PB - 7 Stockholm PB 0 Londra PB 5 Amsterdam PB 4 Brüksel PB 3 Paris PB 5 Bonn B 7 Münih K - 2 Berlin B - 5 Budapeşte PB 4 Madrid Y 10 Viyana K 2 Belgrad PB 3 Soyfa Y 7 Roma B 13 Atina Y 11 Zürih PB 2 Moskova B - 5 Aşkabat PB 16 Astana PB -14 Taşkent B 12 Bakû PB 8 Bişkek PB 8 Tiflis PB 10 Kahire B 19 Şam Y 14 Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra’nın doğusu, Kara- deniz, iç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akde- niz, Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu ile Eskişe- hir, Çankırı ve Anka- ra’nın kuzey ilçeleri ya- ğışlı geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor. Topbaş’tan usulsüzlük DANIŞTAY, TRT’NİN ALTYAPISI İLE KURULACAK ŞİRKETE ‘DUR’ DEDİ Anten AŞ’ye tasfiye kararı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Danõştay 10. Dairesi, TRT’nin vericilerinden diğer ka- nallarõn da yararlanmasõna olanak sağlayacak Anten AŞ’nin kurul- masõna olanak tanõyan Bakanlar Kurulu kararõnõn yürütmesini dur- durdu. Mahkeme, kararõn TRT’nin ayrõcalõklõ ve özel konumunu ko- ruyacak ilke ve esaslara yer ver- memesi, kuruma ait verici altya- põsõnõn şirkete devredilmeyeceği- nin güvence altõna alõnmamasõ nedeniyle hukuka aykõrõ olduğu- nu vurguladõ. KESK’e bağlõ Haber-Sen, An- ten AŞ’nin kurulmasõna olanak ta- nõyan Bakanlar Kurulu kararõnõn iptali ve yürütmesinin durdurul- masõ istemiyle Danõştay’da dava açmõştõ. Edinilen bilgiye göre, davayõ görüşen Danõştay 10. Dai- resi, söz konusu Bakanlar Kuru- lu kararõnõn yürütmesini oy birli- ğiyle durdurdu. Kararda, “TRT’nin özellikle radyo ve televizyon yayıncılığına ilişkin mal varlığının da anayasada yer alan ilkeler gözetilerek ay- rıca korunması, bu nitelikleri- ni kaybedecek ve kamu hizme- tiyle bağdaşmayacak şekilde ti- cari amaçlarla kurulan tüzel kişilere ya da gerçek kişilere devredilmemesi gerekmekte- dir” denildi. Anayasaya göre oluşturulan TRT’nin özerk ve tarafsõz olma- sõnõn yürütülen kamu yayõncõlõğõ yönünden kaçõnõlmaz olduğu vur- gulanan kararda, kamu kurumla- rõnõn özerkliğe yani kendi irade- lerine göre hareket etme olanağõ- na sahip olduklarõ ifade edildi. Özerkliğin kamu tüzel kişisinin iş- leviyle bağlantõlõ olarak çeşitli biçimlerde ortaya çõktõğõ kayde- dilen kararda, “tarafsız yayın yapmak” şeklinde belirlenen ana- yasal işlevin de TRT’nin özerkli- ğinin içeriğini belirlediği, kapsam ve sõnõrlarõnõ gösterdiği belirtildi. Dava konusu Bakanlar Kurulu kararõnda, TRT’nin özerk ve ta- rafsõz kamu yayõn kuruluşu olarak ilgili yasalarla verici altyapõsõnõ kendi inisiyatifinde kuracağõ şir- ketle işletme hakkõnõn göz ardõ edildiği belirtilen kararda, verici altyapõsõnõ işletecek şirketin esas- larõnõn belirlenmediği, şirketin ana sözleşmesine konulacak bütün hükümlerin saptanmasõnõn TRT Yönetim Kurulu’na bõrakõldõğõ kaydedildi. Kararda, ayrõca TRT’ye ait verici istasyonlarõnõn kurulacak şirkete devredileme- yeceğinin güvenceye kavuşturul- madõğõ ifade edildi. DİYARBAKIR POLİSİNİN 3 AY ÖNCE GÖZALTINA ALDIĞI R.Ç. İLE İLGİLİ SORUŞTURMA TAMAMLANDI DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr’da, 3 ay önce Sur ilçesinde devriye görevi yürüten po- lisin, elindeki dizüstü bilgisayarõnõn hõrsõzlõk malõ olabileceği şüphesiyle durdurup üst ara- masõ yaptõğõ ve bilgisayarõnda kõsa yol olarak şifrelenen “MİT” yazõlõ bir dosya tespit edil- mesiyle gözaltõna alõnan R.Ç. ile ilgili soruş- turma tamamlandõ. R.Ç’nin bilgisayar ve DVD’lerinde özel bir yöntemle şifrelenmiş Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne (TSK) bağlõ bazõ bi- rimlerin harekât planlarõ ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ait personel isim listesi ile ba- zõ terörle mücadele şubelerinin dokümanlarõ çõktõ. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianameye göre, polis, şüphe üzerine durdurduğu R.Ç’nin (19) bilgisayarõnda kõsa yol olarak şifrelenmiş bir belge ile 2 adet DVD tespit etti. Şifrelenmiş dosyalarda bazõ bilgileri gören polis, R.Ç’yi gözaltõna aldõ. Şah- sõn ev ve işyerinde de arama yapan polis, çok sayõdaki CD, DVD ve harddiske el koydu. Ya- põlan incelemede, DVD’lerde bazõ askeri bir- liklere ait harekât planlarõ, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ait personel isim listesi ile ba- zõ terörle mücadele şubelerinin dokümanlarõn yer aldõğõ çok sayõda gizli belge belirlendi. Di- yarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, ele geçiri- len 2 DVD’yi, muhafaza altõna aldõ. Savcõlõk, yargõlama esnasõnda istenmesi halinde 2 DVD’yi mahkemeye sunacak. R.Ç’nin 10 yõla kadar hapis istemiyle yar- gõlanmasõna önümüzdeki günlerde Ağõr Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Abdi İpekçi anılıyor İstanbul Haber Servisi - Şişli Maçka’daki evinin bulunduğu sokakta 30 yõl önce hain bir suikasta kurban giden Milliyet Gazetesi Genel Yayõn Müdürü ve Başyazarõ Abdi İpekçi yarõn mezarõ başõnda anõlacak. İpekçi için yarõn saat 11.00’de Zincirlikuyu’daki kabri başõnda tören düzenlenecek. Anma tö- renine İpekçi’nin ailesi, meslektaşlarõ ve se- venleri katõlacak. Milliyet gazetesinde 1954 yõlõnda genel yayõn müdürü olan ve 1959’da başyazõlarõ yazan Abdi İpekçi, Türkiye Gaze- teciler Sendikasõ Başkanlõğõ da yaptõ. Yurtta kar yağışı Yurt Haberleri Servisi - Yurdun çeşitli yerlerinde etkili olan kar yağõşõ hayatõ olum- suz etkiledi. Yağõşla birlikte hava sõcaklõkla- rõnõn arttõğõnõ ifade eden yetkililer, gece öl- çülen sõcaklõklarõn sõfõrõn altõnda olmak üze- re Ardahan’da 8, Kars ve Ağrõ’da 5, Erzu- rum’da 3, Erzincan’da 2 derece olduğunu belirtti. Yağõşlõ havanõn hafta başõndan itiba- ren bölgeyi terk edeceği, pazartesi gününden sonra hava sõcaklõklarõnda 5-6 derecelik dü- şüş yaşanacağõ vurgulandõ. Vitrini kapatıp soydular KAYSERİ (AA) - Kayseri’nin İncesu ilçe- sinde gece saatlerinde Belediye İşhanõ’nõn altõndaki kuyumcuya gelen hõrsõzlar vitrine siyah bir perde astõktan sonra alarmõ devre dõşõ bõrakõp kapõyõ açarak içeri girdi. İşye- rindeki 2 büyük kasadan birini oksijen kay- nağõyla açan hõrsõzlar, içindeki ziynet eşya- larõnõ aldõ. İkinci kasayõ da oksijen kayna- ğõyla açmak isteyen hõrsõzlar, içinin boş ol- duğunu görünce tezgâhtaki ziynet eşyalarõnõ da alarak olay yerinden ayrõldõ. Hõrsõzlõğa ilişkin soruşturma başlatõldõ. Baştarafı Arka Sayfada DVD’lerdeki askeri harekât planlarõ İLHAN TAŞCI ANKARA - İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nin kendi pro- fesyonel Spor Kulübü’ne mev- zuata aykõrõ biçimde bütçesinden 9 milyon 54 bin TL aktardõğõ or- taya çõktõ. Sayõştay sorgusunda, Büyükşehir Belediyesi Yasasõ ve Belediye Yasasõ’na göre be- lediyelerin ancak amatör spor kulüplerine destek verebilecek- lerinin düzenlendiğine işaret edi- lerek, harcamanõn faturalandõ- rõlmasõ istendi. Sayõştay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2007 yõlõna yö- nelik inceleme ve denetiminde bi- rinci ligdeki Büyükşehir Beledi- yesi Spor Kulübü Derneği’ne mevzuata aykõrõ biçimde “akta- rım” yapõldõğõnõ belirledi. Sa- yõştay sorgusunda, “Profesyonel bir kulüp olarak faaliyet gös- teren İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi Spor Kulubü Derne- ği’ne belediye bütçesinden pa- ra yardımında bulunulduğu tespit edilmiştir” dendi. Bu çer- çevede Büyükşehir Belediyesi Yasasõ’nõn 7. maddesinde, “... ge- rektiğinde amatör spor kulüp- lerine malzeme vermek ve ge- rekli desteği sağlamak, amatör takımlar arasında spor müsa- bakaları düzenlemek, yurtiçi ve yurtdışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye mec- lis kararıyla ödül vermek” hük- münün yer aldõğõ anõmsatõldõ. Tesislere aktarıldı Hem Büyükşehir hem de Be- lediye Yasasõ irdelenirken, ya- salar çerçevesinde profesyonel kulüplere ödemelerin yapõlmasõ- nõn mümkün görülmediğine işa- ret edildi. İncelenen yardõmlara ilişkin Belediye Meclisi kararlarõnda “yapılan yardımın amatör branşlarda kullanılması kay- dıyla” yapõlmasõnõn öngörüldü- ğü belirtildi. Buna karşõn mev- zuata aykõrõ “fonlama” şöyle anlatõldõ: “Ancak İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi Spor Kulubü Başkanı Göksel Gümüşdağ im- zasıyla gönderilen kulüp yev- miye defterinin incelenmesin- den amatör branşlara yapılan yardımların (güreş, voleybol, masa tenisi gibi) dışında kulüp genel giderleri, kulüp merkezi giderleri, Langa Tesis giderle- ri, Balat Tesis giderleri, Bay- rampaşa Tesis giderleri, ödenen vergiler ve ödenen KDV gibi gi- der kalemlerinin de olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu gi- derlerin kanıtlayıcı belgeleri (fatura gibi) tarafımıza gönde- rilmemiştir. Bu nedenle toplam 9 milyon 53 bin 894.89 TL’lik yardımın amatör kulüplerde kullanıldığının belgelendiril- mesi...” Sayõştay, Büyükşehir Beledi- yesi Yasasõ ile Belediye Yasa- sõ’na aykõrõ olarak profesyonel bir kulüp olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’ne para yardõmõnda bulunulmasõnõn ne- denlerinin açõklanmasõnõ istedi. 2007 yõlõ içerisinde dört ayrõ emir belgesiyle aktarõmõn yapõl- dõğõna işaret edilirken, belirlenen 9 milyon 54 bin TL’lik kamu za- rarõnõn sorumlularõ olarak İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanõ ile Ge- nel Sekreter Yardõmcõsõ göste- rildi. Sayıştay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin birinci ligdeki profesyonel spor kulubünü Belediye Yasası’na aykırı biçimde fonladığını, amatörleri kulüplere yardım yaptım beyanının faturularının ise gönderilmediğini vurguladı. Sayıştay, Büyükşehirden İstanbul Spor’a yasaya aykırı yardımın gerekçesini sordu. Sayõştay, İBB’den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’ne yasaya aykõrõ biçimde 9 milyon TL aktarõldõğõnõ saptadõ İBB Başkanı Topbaş. İstanbul Haber Servisi - Davutpaşa’da maytap üretim atölyesinde meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 21 kişi, ölümlerinin birinci yılında anılırken, yakınları olayla ilgili henüz yargılama sürecinin başlamamasına isyan etti. Davutpaşa’da 31 Ocak 2008’deki patlama sonucu yaşamını yi- tiren 21 kişi ile olayda yaralanan 117 yurttaş için dün bir araya gelindi. Patlamanın yaşandığı yerde buluşan mağdur aileler ve destek verenler, “Sorumlular belli, hesap sorulsun / Kaza değil, bu bir cinayet / Sendika, sigorta, 8 saat işgücü” slo- ganları attı. Çalışma Bakanlığı ya da AKP hü- kümetini temsilen hiç kimsenin yer almadığı an- ma programında, aradan geçen bir yılda suçlu- ların cezalandırılması için yargılama sürecinin başlatılmadığından yakınıldı. Mağdur aileler adına konuşan İdris Çabuk, bilirkişi raporunun 9 ay önce teslim edildiğini ama sorumlu gösteri- len kurumların ihmalkâr tutumları nedeniyle hâ- lâ yazışmaların sürdüğünü belirterek, davanın za- manaşımına uğramamasını istedi. Tören, yaşa- mını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu du- vara karanfiller atılmasıyla sona ererken, törene katılanlar duygulu anlar yaşandı. Davutpaşa’da ölen 21 kişi anıldı “Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız / Sorumlular yargılansın, adalet istiyo- ruz” dövizlerinin taşındığı törende, yakınlarını kaybeden çok sayıda çocuk da yer aldı. (Fotoğraf: ZEYNEP ŞAHİN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle