Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
DARPHANE’DE TOPLUSÖZLEŞME
Türk-İş’e bağlõ Basõn-İş Sendikasõ’nõn,
işveren sendikasõ Kamu-İş ile 224 işçi adõna
yürüttüğü toplusözleşme görüşmelerinde
uzlaşma sağlandõ. Anlaşmaya göre, işçi
ücretleri, hükümet ile Türk-İş arasõnda
imzalanan çerçeve protokolü doğrultusunda
arttõrõlacak. Anlaşmanõn sağlanmasõyla
sendikanõn, 30 Kasõm’da başlamak üzere
aldõğõ grev kararõ kaldõrõldõ.
Zonguldak’õn Ereğli ilçesinde maaşlarõnõ
alamadõklarõ için 8 kilometre yürüyen tersane işçileri,
firma yetkilileri hakkõnda savcõlõğa şikâyet dilekçesi
verdi. Ereğli Gemi Sanayi İşletmesi’nde faaliyet
gösteren taşeron firma bünyesinde çalõşan yaklaşõk
300 işçiye, trafik akõşõnõ engellememeleri
koşuluyla yürümelerine izin verilen işçiler,
“Tersane işçisi köle değildir”, “İşçiyiz,
hakkõmõzõ istiyoruz” şeklinde slogan attõ.
PATRON DAYAĞI YARGIYA TAKILDI
Yargõtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin manevi varlõğõnõn yasalarca korunduğunu
vurgulayarak amiri tarafõndan dövülen işçinin manevi tazminat talebinin
reddedilmesi kararõnõ bozdu. Amiri tarafõndan dövülen ve daha sonra iş akdi
feshedilen bir işçi, kõdem ve manevi tazminat talebiyle dava açtõ. Yerel
mahkeme, işçinin talebini kõsmen kabul etti. Taraflarõn kararõ
temyiz etmesi üzerine dosya, Yargõtay 9. Hukuk Dairesi’ne
geldi. Alõnan kararda “Hiçbir gerekçe, işçinin dövülmesini
haklõ kõlmaz. İşçinin yalnõz maddi varlõğõ değil manevi varlõğõ
da yasalarca koruma altõndadõr” denildi.
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER
Memur Atağa Kalktı
İşçi Ne Yapıyor?
Kamu çalışanlarının 25 Kasım’daki eylemi,
emek kesiminin mücadele azmini ve moralini
yükseltti. Başbakan Erdoğan’ın “Grev
yasadışıdır, sonuçlarına katlanırlar” şeklindeki
sözleri memurları etkilemedi. Bu eylem, son
yılların gerek yaygınlık gerekse de etkinlik
açısından en başarılı eylemi niteliğini taşıyordu.
Ülkenin hemen hemen büyük bir bölümünde
kamu hizmetleri aksadı, emekçiler alanları
doldurdu. Greve halkın da belli bir desteği vardı.
AKP’nin yasaklayıcı ve cezacı tavrı da, ne
kadar demokrat olduklarını somut bir biçimde
gösterdi. Memur örgütleri, grevli toplusözleşme
hakkının gerekliliğini çok net bir biçimde ortaya
koydu. Kamu çalışanları şimdi hükümetten net
bir yanıt bekliyorlar, belli bir süre sonra,
muhtemelen Mart 2010’a kadar yasal bir
düzenleme yapılmaması halinde daha geniş çaplı
eylemlere başvuracaklarını açıkladılar.
Hükümet ise, bu durum karşısında şöyle bir
tavır takınabilir: “Madem grev hakkı istiyorsunuz,
bu hakkı veririz ama sizleri de sözleşmeli statüye
sokarız, memur teminatınız (iş güvenceniz) de
ortadan kalkar.” Bu konu ciddi bir tartışma
yaratacaktır.
Aslında hükümetin Kamu Personel Reformu
adı altında yapmak istediği de memuru güvenceli
istihdam hakkından mahrum edip rahatlıkla işten
çıkarabileceği bir statüye sokmaktır. Avrupa’nın
kimi ülkelerinde kamu hizmetinde çalışanlar işçi
statüsünde olup grevli toplusözleşme hakkına
sahip bulunduğu gibi İtalya ve Avusturya’daki
memurlar ise, hem grev hakkına hem iş
güvencesine sahipler. Keza Bulgaristan ve
Romanya’daki memurlar da bu iki hakka birden
sahip bulunuyorlar.
Evet memurları böyle bir eylemden sonra
böyle bir gündem beklerken acaba işçi
sendikaları ne yapıyor? 25 Kasım’da İstanbul’da
yapılan eyleme Petrol-İş, Deri-İş, Birleşik Metal-
İş gibi sendikaların başkanları ve Tek Gıda-İş’in
Genel Sekreteri de katılıp destek verdi. Tek
Gıda-İş’in Genel Sekreteri Mecit Amaç’a, “Türk-
İş’in bu eyleme desteği nedir” diye
sorduğumuzda, Amaç, esprili bir biçimde
“Manevi olarak destekliyor” dedi.
Emek kesimi, önümüzdeki dönem, çok daha
ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. İşsizlik
çığ gibi büyürken yoksulluk had safhaya
varacak, işten çıkarılanların kıdem tazminatları
bitecek, kısa çalışma ödeneklerinin sonuna
gelinecek, ulaşım, doğalgaz, elektrik başta olmak
üzere zamlar üst üste gelecek, dolaylı vergiler
artacak, sağlıkta ilaç ve muayene katkı payları
daha da yükselecek…
İşte bu süreçte işçi ve memur başta olmak
üzere tüm emek kesiminin birleşik bir
mücadeleye hazırlanması gerekiyor. 25 Kasım’ın
moraliyle ya böyle bir mücadele örgütlenecek ya
da sendikalar tabela örgütü olarak kalacaklar…
atillaozsever@ttmail.com
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Minare Sorunu...
Emekçilerden eczacı eylemine destek
Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ, yürürlüğe girecek fiyat
ayarlamalarõnõn sağlõk emekçisini zor durumda bõrakacağõ uyarõsõnda bulundu
ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye genelinde eczacõlar, yarõn sa-
at 11.45’te illerindeki sosyal güvenlik ku-
rumlarõnõn önüne eşzamanlõ anahtar bõraka-
caklar. Türk Eczacõlarõ Birliği (TEB) Merkez
Heyeti Üyeleri aynõ saatte Ankara Eczacõ Oda-
sõ ve Ankaralõ eczacõ meslektaşlarõyla birlik-
te Sosyal Güvenlik Kurumu önünde buluşa-
rak eczanelerinin anahtarlarõnõ bõrakacak.
Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ
(SES), yaptõğõ açõklamayla, yürürlüğe girecek
ayarlamanõn sağlõk emekçisini zor durumda
bõrakacağõnõ dile getirdi.
4 Aralõk’ta yürürlüğe girecek ilaç uygu-
lamasõnõ protesto etmek amacõyla uygula-
manõn başlayacağõ perşembe günü de yurt
genelinde eczacõlar kepenkleri kapatacak. 25
bin eczacõyõ temsil eden TEB, yeni uygu-
lamanõn 7 bin eczanenin kapanmasõna ne-
den olacağõnõ ileri sürerek Başbakan Erdo-
ğan’a mektup yazmõş ve uygulamanõn dur-
durulmasõnõ istemişti.
Eczacõlar Birliği (TEB) Başkanõ Erdoğan
Çolak, uygulamayla SGK’nin kendisini
rahatlatmayõ amaçladõğõnõ, yurttaşlarõ dü-
şünmediğini savundu. Çolak, SGK’nin po-
pülist davranarak sigortalõ olmasõ gerekir-
ken sigortasõz çalõştõranlardan ötürü 10-15
milyar TL gelir kaybõ yaşarken ilaç fiyat dü-
şüşüyle 1-2 milyar TL’lik tasarruf yapma-
yõ amaçladõğõnõ savundu.
SES Merkez Yönetim Kurulu da yaptõğõ
yazõlõ açõklamada, yarõn yürürlülüğe girecek
ilaç fiyatlarõndaki ayarlamayla birlikte ec-
zacõlarõn ve eczanelerde çalõşan sağlõk
emekçilerinin zor durumda kalacağõ belir-
tildi. Açõklamada, muayene ücretlerini art-
tõran, birinci basamak sağlõk hizmetlerini pa-
ralõ hale getiren bir yaklaşõmõn sağlõkta ta-
sarruf değil, yõkõm yarattõğõ belirtildi.
Şeker işçisinden Başbakan’a açõk mektup
Türk-İş’e bağlõ Şeker-İş sendikasõna üye;
Türkiye’nin dünyada sayõlõ üreticilerden bi-
risinin olmasõnõ isteyen ve bu doğrultuda her
türlü fedakârlõğõ yapmaya hazõr olduklarõnõ di-
le getiren şeker sanayisi işçileri Başbakan Tay-
yip Erdoğan’a açõk bir mektup yazdõ.
Türkiye’nin şeker sektöründe dünyanõn
yõldõz ülkesi olmasõ mümkün iken şeker sa-
nayinin özelleştirme çalõşmalarõnõn õsrarla
devam ettiğinin hatõrlatõldõğõ mektupta, şeker
fabrikalarõnõn satõlmasõ halinde; 20 civarõnda
fabrikanõn kapatõlacağõ ve bölgesel kalkõn-
manõn sekteye uğrayacağõ, ülkenin üretimden
tamamen çekilerek yalnõz ve büyük bir pazar
haline geleceği, dõşa bağõmlõlõk ve borçlan-
manõn daha da artacağõna dikkat çekildi.
Pancar üretiminin yüzde 50, istihdamõn
yüzde 60 azalacağõna, ülke ekonomisinde
1.5 milyon liradan fazla katma değer kaybõ ya-
şanacağõna ve 9 binden fazla çalõşanõn işsiz ka-
lacağõna, yan sektörler göz önüne alõndõğõn-
da 6 milyon insanõn etkileneceğine vurgu ya-
põlan mektupta, fabrikalarõn kapasite kullanõm
oranlarõnõn arttõrõlmasõ gerektiğinin altõ çizil-
di. Şeker sanayinin varlõğõnõ sürdürmesi için
özelleştirmelerin mutlaka durdurulmasõ ge-
rektiği belirtildi.
Türk-İş’e bağlõ Hava-İş sen-
dikasõ, Ocak 2009’da toplu iş
sözleşmesi yapmasõ gerekirken işverenin ve Hak-İş’e bağ-
lõ Çelik-İş sendikasõnõn; Teknik AŞ’nin havacõlõk işko-
lundan metal işkoluna geçirilmesi için itirazda bulun-
masõyla süreç durmuştu. Karar, Hava-İş lehine çõkma-
sõnõn ardõndan son kararõn işveren tarafõndan Yargõtay’a
taşõnmasõ üzerine görüşmeler yapõlamõyor.
Süreç bekleniyor
Gökkuşağı: Check off kaldırılsın
Bulgaristan’da açlık grevi
Sofya yakõnõndaki 19 kilometrelik “Lyülin” otoyo-
lu inşaatõnõ yapan Türk Mapa Cengiz konsorsi-
yumunun çalõştõrdõğõ Türk ve Bulgar işçiler ara-
sõndaki ücret farkõ sorun yarattõ.
Otoyolda çalõşan 340 Bulgar işçisini temsil eden sen-
dika yetkilileri, Türk ve Bulgar işçilerin ücretle-
rinin eşitlenmesi talebiyle süresiz açlõk grevine
başladõklarõnõ açõkladõ.
Bulgaristan Bağõmsõz Sendikalar Birliği’nin (KNSB)
şantiyedeki temsilcisi İliyana Gogeva, Mapa
Cengiz’in Türk işçilere 1350 Avro, Bulgarlara 700
leva (350 Avro) ödediğini ve toplusözleşme im-
zalamayõ reddettiğini söyledi. Gogeva, Türk iş-
çilerine ayrõca aylõk 300 leva (150 Avro) “cep pa-
rasõ” verildiğini öne sürdü. Mapa Cengiz’in
“ayrõmcõ politikasõnõ” protesto ettiklerini ve iki
sekreteriyle birlikte süresiz açlõk grevine girdik-
lerini açõklayan Gogeva, otoyol inşaat çalõşma-
larõnõ sabote etmemek amacõyla işçilerin şimdi-
lik açlõk grevine katõlmayacaklarõnõ belirtti.
TTK’de 668 işçi emekli oldu
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlõ
müessese müdürlüklerinden Kozlu, Karadon,
Üzülmez, Amasra ve Armutçuk’taki işyerle-
rinden, kasõm ayõ sonuna kadar yer altõndan
535, yer üstünden de 133 olmak üzere 668 iş-
çi emekliye ayrõldõ.
Yetkililer, “TTK’de kasõm ayõ itibarõyla yer üs-
tünde 2 bin 123, yer altõnda 9 bin 730 olmak
üzere 11 bin 853 işçi ile kadrolu 213, sözleşmeli
1638, toplam 1851 memur çalõşõyor. Emekli-
liklerin yerine yeni işçiler alõnarak üretim
oranõnõn öncelikle korunmasõ, daha sonra da
arttõrõlmasõ temel hedefimizdir. Ocak ayõnda ye-
ni istihdam edilen 3 bin işçi verimliliğe önem-
li katkõ sağladõ” diye konuştu.
Alternatif hareket olarak tanõnan Gökku-
şağõ’nõn isteklerini şöyle özetlemek müm-
kün:
Amatör yöneticilik olmalõ. Temel karar or-
ganõ işçi meclisi olmalõ. İşçi meclisi 9 kişi-
lik yönetim kurulu üyesi, seçimle gelen
temsilciler, genel kurul delegeleri ve yürüt-
me kurulundan oluşmalõ ama bütün işçilerin
katõlõmõ mümkün kõlõnmalõ. Toplusözleşme
görüşmeleri son aşamaya kadar işçinin ka-
tõlõmõyla yapõlmalõ. Havacõlõkta sen-
dika aidatlarõ yüksek, ai-
datlarõn nerelere harcandõğõnõ merak ediyorlar.
Check off sistemi; yani işçinin ücretinden oto-
matik kesme uygulamasõ da kaldõrõlmalõ, gö-
nüllülük esasõyla aidat ödenmesiyle aktif ka-
tõlõm sağlanõr. Önümüzdeki süreçte yasal yol-
larõnõ da oluşturarak hayata geçireceğiz. Ar-
tõk bilgisayar ortamõnda sicil kaydõ veya şif-
re vererek yönetimi oylama oluşturma imkânõ
var. Genel kurul sürecinde işçilerin sendikal
konulara ilgisi arttõ. Bu ilgiyi genel kurul son-
rasõ yapacağõmõz temsilci seçimi, işçi mec-
lisi toplantõlarõyla doruğa taşõyacağõz.
“Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü” özdeyişinin
doğruluğunu bir kez daha kanıtlayan günler
yaşıyoruz.
İsviçre, minare yasağına onayla sonuçlanan
halkoylamasından ne kadar yakınsa yeridir.
İslam korkusuyla sınırlandırarak
halkoylamasında yüzde 57.8 oya ulaşılmasını
değerlendirmek yanıltıcı olabilir.
Çünkü demokrasinin bir kurallar yönetimi
olduğu gerçeğini de yadsıyabiliriz.
Özellikle imar konusundaki gelenekselleşmiş
kuralcılığın da evet oylarının artmasında etkili
olduğunu söyleyenler var.
İsviçre’nin geçmişinde benzer halkoylamaları da
yaşanmış.
Değerli meslektaşım dış politika uzmanı Zafer
Atay’ın arşivinden yararlanma olanağını bulunca
zorunlu olarak geçmişten bugüne gelme gereğini
duydum.
Zafer Atay, Dünya gazetesindeki “Burası Dünya”
köşesinde 4 Mayıs 2005 günü “Bir İsviçre Masalı”
başlığı ile ilerici İsviçre’nin Ermeni soykırımını
reddini yasaklayan yasasından başlayarak şunları
yazmış:
“Önce 2004’ün Şubat ayında İsviçre’de yapılan
referanduma bakalım. Aralarında üç kuşaktan beri
İsviçre’de yaşayan yabancıların da bulunduğu on
binlerce kişinin otomatik olarak vatandaşlığa alınıp
alınmayacakları halka soruldu.
Genel seçimlerde büyük bir oy patlaması yapan
aşırı sağcı, yabancı düşmanı, siz isterseniz ‘faşist’
deyin, İsviçre Halkının Partisi’nin çabaları sonucu
referandumdan ‘hayır’ çıktı.
İsviçre şehirlerinde sokaklar, üzerine Usame bin
Ladin’in fotoğraflarının gözüktüğü afişlerle
donatılmıştı. Ayrıca ırkçılığı, yabancı düşmanlığını
körükleyen kampanya konuşmaları da yapıldı.”
Atay aynı yazıda, İsveç’teki bir gazetenin 1936 -
1973 yılları arasında 60 bin kadının ırkı bozacak
çocuk doğuracakları gerekçesi ile zorla
kısırlaştırıldığının açıklanmasının ardından,
1930’larda İsviçre ve Avusturya’da “üstün ırk, saf
ırk” oluşturmak amacıyla zihinsel ve bedensel
özürlü kadınların zorla kısırlaştırıldığının ortaya
çıktığı bilgisi de var...
Bu yayınların ortaya çıkardığı başka gerçekler
de var.
Birincisi, Hitler’in 1933’te Almanya’da iktidara
geldiği zaman İsviçre’deki “Saf Irk Yasası”nı örnek
olarak alması.
İkincisi de 60 yıldan fazla kamuoyuna
yansıtılmayan bu yasaların konu gazetelerin diline
düştüğü güne kadar yürürlükte olduğunun
anlaşılması.
Kendisini demokrasinin yıkılmaz kalesi olarak
tanıtmayı başarmış bir ülkede, demokrasinin
özünün ne kadar geçerli olduğunu anlamanın yolu
gazetecilerin kaleminden geçiyor.
Yöneticilerin özellikle ülkemizde gazetecilere ve
köşe yazarlarına niçin kızmakta olduklarının
ipuçları da galiba böylece açıklığa kavuşuyor.
Konu cami olunca, doğal olarak din uleması da
devreye giriyor.
Minare yapımının kaçıncı hicri yılda başladığını
bir yana koyup “Minareler Tanrı’nın tekliğine işaret
eder” diyenler de var.
Ağzınıza geleni söylerseniz “Öyleyse
Sultanahmet Camisi niye altı minareli” sorusuna
da yanıt bulmakta zorlanırsınız.
Minare yasağına evet oylarının çıkması
Türkiye’nin hayrına olmuştur demek sanırım yanlış
olmaz.
Çünkü ağzını açan her yetkilimiz, inançla ilgili
konuların halkoylamasına konu olamayacağını
vurguladılar.
Bu sözleri senet sayılabilir mi? Anayasa
değişikliği çalışmaları ve sonucun halkoylamasına
sunulması sırasında hep birlikte öğreneceğiz.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Eczacılar daha önce de
sorunlarını çeşitli eylemlerle
gündeme getirmişlerdi.
EREĞLİ’DE EYLEM
Bahadır Altan
Gökkuşağı Hareketi’nin
temsilciliğini yapıyor.
İşten atõlan 236 sendikalõ
personelin direnişi devam
ederken Hava-İş sendikasõ 12 Aralõk’ta yapõlacak genel ku-
rula sendika içi muhalefetle birlikte gidiyor. Sendika yö-
netimi baskõnõn yoğun olduğu dönemde muhalefetin ha-
vacõlõk çalõşanõna fayda getirmeyeceğini savunurken de-
lege seçimlerinde çoğunluk sağlayan ‘Gökkuşağõ Hare-
keti’ muhalefet her zaman olmalõdõr diyor.
Direniş sürüyor
10 bin üyesi bulunan Hava-İş sendikasõnda gelecek hafta yapõlacak genel kurul için hummalõ bir çalõşma söz konusu
Havada genel kurul heyecanõ
BAŞAK KORAMAZ
İşverenin karşõsõna hiç çõkmamõş, toplu pazarlõğõ,
yasalarõ bilmeyen bir amatör yönetici, yõllarca özel
yöneticilik eğitimi görmüş yönetici ve uzmanlar
karşõsõnda ne yapacaktõr? Toplu görüşmeler zaten
üyemize açõk yapõlõr. Ortalama 300-400 kişinin ka-
tõldõğõ toplantõlarda üyeler söz alarak sorunlarõ ör-
nekleyerek anlatabiliyor. İşyerlerinde yapõlan de-
lege seçimleri tüm üyelerimizin seçme ve seçilme
haklarõnõ kullanmalarõ esasõna uygun olarak dü-
zenlenmiş olmakla birlikte, muhalif guruplarõn tek-
nik bilgi ve belge olarak ihtiyaç duyduklarõ ko-
nularda da sendikamõzca kolaylõk sağlanõyor. Biz
Hava-İş sendikasõ olarak sõnõf ve kitle sendikacõ-
lõğõnõn ilkelerine uygun düşünmeye ve durmaya ça-
lõşõyoruz. Bunun bedelinin ağõr olduğunun bilin-
cindeyiz. İki büyük şirkette sözleşmesi yargõda olan,
bir yõldõr üyelik aidatõ alamayan konumda. THY
yer işletme başkanlõğõnda verilen hizmetler, TGS
olarak kurulan yeni şirkete devredilirken bu işye-
rinde çalõşan üyelerimiz yeni işyerine sendikadan
istifa ettirilerek sendikasõz ve toplusözleşmesiz bõ-
rakõlarak aktarõlmaya çalõşõlõyor.
Mevcut yönetim: Sınıf ve kitle sendikacılığı esas
Atilay
Ayçin
yeniden
başkanlığa
aday.
SGK
eczanelere
gözdağı
verdi
SGK’den yapõlan açõklamada “İlaç Fiyat Kararnamesi”yle
ilaç fiyatlarõnda indirim sağlandõğõ belirtildi. İndirimin hem yurt-
taşlarõn giderlerini hem de kamu sağlõk harcamalarõnõ azaltacağõ
öne sürülen açõklamada, “Bu durum eczanelerin kârlarında
küçük bir azalmaya neden olacak” denildi. SGK açõklamasõn-
da, “Vatandaşlarımızın ilaca erişimine engel teşkil edecek ec-
zanelerle çalışma prensiplerimizi kurum olarak yeniden göz-
den geçireceğimizi belirtiyoruz” uyarõsõ yapõldõ.