Katalog

CMYB C M Y B 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üç Komutan... 2002-2004 döneminin kuvvet komutanları Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve Aytaç Yalman tanık mı yoksa şüpheli mi? Mustafa Balbay, 273 gündür tutuklu... Balbay, Ergenekon davasında savunmasını yaparken sormuştu: “Ben günlüklerim nedeniyle buradayım, Örnek Amiral nerede?” Ben, Balbay’ın sorgusu başlamadan üç ay önce aynı soruyu sormuştum. En son haberlere göre, üç komutan Ergenekon savcılarına ifade vermek için gelecekler... Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, üç komutana ne soracaklar? Büyük olasılıkla, Yakamoz, Ayışığı, Sarıkız darbe planlarını... Peki, komutanlar ne yanıt verecekler? İşte düğüm burada... O dönemi anımsamaya çalışıyorum. Böyle bir darbe olasılığından, AKP hükümetinin haberi var. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, “darbe tabanı” oluşturmayı amaçlayan komutanları oyalıyor. Bir başka deyişle darbenin önünü kesiyor. Şu anda dönemin Jandarma Komutanı Şener Eruygur, hükümeti devirmek için örgüt kurduğu savıyla yargılanıyor. Yine aynı davada tutuklu ve tutuksuz bazı askerler var, sivillerle birlikte. Milliyet’ten Aslı Aydıntaşbaş’ın aynı dönemde ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’la yaptığı söyleşi bence çok önemliydi. Edelman, Aydıntaşbaş’a şöyle diyordu: “2004 kışı ve 2005 ilkbaharında AKP liderliğine yakın isimler birkaç kez darbe olabileceği kaygılarını iletti. Ancak ne olduğuna ilişkin somut bir veri ve kanıt yoktu.” Edelman, 2004-2005 yııllarında kendisiyle görüşen AKP’lilere “ABD olarak darbeyi desteklemeyecekleri garantisi verdiğini” söyleyip rahatlatıyor. Edelman devam ediyor: “Darbe planladığı iddia edilen kuvvet komutanları benimle görüşmediler... Eğer gelselerdi, ABD’nin hükümetlerin devrilmesi için anayasa dışı yollara başvurmasına karşı olduğunu söylerdim.” Seçimle gelmiş bir siyasal iktidar, darbe duyumları üzerine ABD Büyükelçisi’ne gidiyor... ABD Büyükelçisi Edelman da sömürge valisi gibi konuşuyor. Darbe duyumları alan bir hükümet ne yapar? Başta Genelkurmay Başkanı Özkök olmak üzere tüm komutanları görevden alır! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakın adlar “oh” çekip ayrılıyorlar Edelman’ın yanından... O gece mışıl mışıl uyuyorlar ABD Büyükelçisi’nin “İçiniz rahat olsun” demesi üzerine... Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu önceki akşam HaberTürk’te Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlıyordu. Altaylı sordu: “Diyelim ki siz başbakandınız ve o muhtırayı Büyükanıt size vermişti, ne yapardınız?” Emekli bir asker olan Pamukoğlu’nun yanıtı şu oldu: “Bir saat sonra onu evinden aldırıp karşıma getirtirdim. Ben ‘Hemen istifanı ver, yoksa tart ederim’ derdim. Bu kadar. Artık darbe marbe işlerini bıraksınlar. Biz çekirdekten yetiştik. Ordu konuşmaz. Atatürk’ün ‘Elde tüfek üstte üniforma siyaset yapılmaz’ sözünü aynen aktarıyorum.” Öteden beri söylüyorum, asker askerliğini yapacak, siyasetçi ise siyasetini! Seçimle gelen iktidar seçimle gider! Askeri darbelere de karşıyım, sivil baskıcı iktidarlara da... Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görüyorum... Pamukoğlu, AKP’lilerin “darbe hazırlığı” duyumları üzerine, ABD Büyükelçisi Edelman’a gitmelerini ise şöyle yorumladı HaberTürk’teki “Teke Tek” programında: “Türkiye sanki ABD’nin sömürgesi, Edelman da sömürge valisi!” Mustafa Balbay’ın elinde ne top, ne tüfek vardı... Sadece 1999 yılından beri yazdığı günlükleri. Balbay’ın sorguda anlattığı gibi, günlüklerin üzerinde oynanmıştı. Balbay içeride, komutanlar dışarıda! Özden Örnek’in günlükleri çok önemli. Emekli komutan, günlükler “benim değil” dese de bana pek inandırıcı gelmiyor. Özden Örnek, kendisini savunurken ne diyecek? Adım gibi biliyorum, şöyle yanıt verecek: “Günlükler benim değil!” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Tekin’den Erdoğan’a tepki İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin, köşe yazarlarõnõ eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Herkese gözdağõ veren Başbakan kendini bu ülkenin sicil amiri sanõyor. Biat kültürüne alõşkõn olan Başbakan, tek tip vatandaş yaratmaya çalõşõyor” sözleri ile tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan’õn medya ve toplum üzerinde yarattõğõ baskõnõn had safhaya ulaştõğõnõ belirten Tekin, “Başbakan unutmasõn ki bu dünya hiçbir zalime kalmadõ. Astõğõm astõk, kestiğim kestik diyen nice başbakanlar, hiç ummadõklarõ bir anda tarihin tozlu sayfalarõ arasõnda kaybolup gittiler” dedi. CHP’den TKB sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mersin Milletvekili Ali Rõza Öztürk, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde Türkiye Kalkõnma Bankasõ (TKB) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanõ’nõn aynõ kişi olmasõnõn hukuki ve ahlaki olup olmadõğõnõ sordu. Öztürk, önergesinde Türkiye Kalkõnma Bankasõ’nõn Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlõğõ görevlerini 2005 yõlõndan bu yana Abdullah Çelik’in yürüttüğüne dikkat çekti. ÇGD’den Başbakan’a yanıt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanõ Ahmet Abakay, köşe yazarlarõnõ eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Abakay, “Konuşan, okuyan ve yazan bir Türkiye’yi tehlike gören bir Başbakan’õn demokrasi, insan haklarõ gibi konulardaki söylemlerinin inandõrõcõ olmasõ beklenemez” dedi. Abakay, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Erdoğan’õn gazeteciler hakkõnda dava açma rekorunu elinde bulundurduğuna işaret ederek “Başbakan’õn, kimin ne kadar ve ne yazacağõna karõşmadõğõ kalmõştõ onu da yaptõ” dedi. Jandarmanın statüsü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ, Jandarma Genel Komutanlõğõ’nõn statüsünde değişiklik yapõlmasõna yönelik bir mevzuat çalõşmasõ yapõldõğõna ilişkin bazõ basõn yayõn organlarõnda çõkan haberlerin gerçeği yansõtmadõğõnõ bildirdi. Bakanlõk açõklamasõnda, “Bakanlõğõmõzõn bağlõ kuruluşlarõ olan ve ülkemizin iç güvenlik hizmetlerini yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlõğõ ve Sahil Güvenlik Komutanlõğõ ilgili kanunlar ve yönetmeliklerin belirlediği esaslar çerçevesinde çalõşmalarõnõ başarõ ile yürütmektedirler” denildi. CHP’li Kemal Anadol, AKP’ye ‘Geçici 15. maddeyi kaldõrõn’ çağrõsõ yaptõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkan- vekili Kemal Anadol, “İktidar partisi, darbe edebiyatıyla Türkiye kamuoyunu meşgul edeceğine, geçici 15. madde- yi kaldırma konusunda CHP’nin önerisine destek versin” dedi. Anadol, Ergenekon soruş- turmasõ kapsamõnda eski kuv- vet komutanlarõnõn ifade ver- meye çağrõlmasõna ilişkin so- rularõ yanõtladõ. 12 Eylül dar- besini yapanlarõn belli oldu- ğunu vurgulayan Anadol, bun- larõn yargõlanmasõ için yaklaşõk 6 ay önce anayasanõn geçici 15. maddesinin kaldõrõlmasõna yö- nelik değişiklik önerisinde bu- lunduklarõnõ anõmsattõ. Ana- dol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbe girişiminde bulu- nan, darbe yaptığı sabit olan Türkiye’yi yüz yıl geri götü- ren 12 Eylül darbesinin so- rumluları var. Kim bunlar? 12 Eylül’ün başında Kenan Evren, Milli Güvenlik Konseyi üyeleri... CHP bunlarla ilgili anayasanın geçici 15. mad- desinin kaldırılması için giri- şimde bulundu. Sayın Baş- bakan, ‘Eğer CHP sulu bir şa- ka yapmõyorsa hemen hazõrõz’ dedi. Hemen CHP grup baş- kanvekilleri, AKP grup baş- kanvekillerini ziyaret ettiler. Anayasanın geçici 15. mad- desinin kaldırılması önerisini götürdüler. Aradan 6 ay geç- ti. Sulu şaka yapmadık. Cid- di olarak 12 Eylül sorumlu- larının yargılanmasını istedik. Dikkatinizi çekerim, sadece 5 konsey üyesi değil, onların emirlerini yerine getiren bü- tün kamu görevlileri de bu 15. geçici madde kapsamı için- dedir. Ne oldu, hiç ses çık- madı. Çeşitli siyasi parti grup- ları, darbe girişimleriyle ilgi- li komisyon kurulması için araştırma önergesi verdiler. AKP karşı çıktı, AKP oyla- rıyla reddedildi, CHP olum- lu oy kullandı. Lütfen, biraz ciddi olsun iktidar partisi. Böyle darbe edebiyatıyla Tür- kiye kamuoyunu meşgul ede- ceğine geçici 15. maddeyi kal- dırma konusunda CHP’nin önerisine destek versin.” CHP’nin yaklaşõk altõ ay önce 12 Eylül darbesini yapanlarõn yargõlanabilmesi için geçici 15. maddenin kaldõrõlmasõ çağrõsõ yaptõğõnõ hatõrlatan Kemal Anadol, “Çeşitli siyasi parti gruplarõ, darbe girişimleriyle ilgili komisyon kurulmasõ için araştõrma önergesi verdiler. AKP karşõ çõktõ, AKP oylarõyla reddedildi, CHP olumlu oy kullandõ. Lütfen, biraz ciddi olsun iktidar partisi” dedi. ‘Darbecileri yargõlayalõm’ Baykal: Bu kadar söylentiden sonra doğal ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, emekli kuvvet komutanlarõnõn Ergene- kon soruşturmasõ kap- samõnda ifade vermeye çağrõlmasõyla ilgili ola- rak, “Komutanların, bu kadar söylenti, de- dikodu ortaya atıldık- tan sonra ifade verme- leri kadar doğal bir şey yoktur” dedi. Baykal, dün KKTC Meclis Başkanõ Hasan Bozer ve beraberindeki heyetle parti genel mer- kezinde görüştü. Bay- kal, görüşme öncesin- de gazetecilerin sorula- rõnõ yanõtlarken emekli kuvvet komutanlarõnõn ifade vermeye çağrõl- malarõyla ilgili soru üze- rine “Çok doğal. Bir hukuk devletinde her- kes ortaya bir iddia atılmışsa bu iddianın incelenmesi, soruştu- rulması sürecine tabi olmak durumundadır. Bu konuda Türkiye’de bir tereddüt yoktur. Yeter ki süreç doğru işlesin. Hukuk ilkele- riyle işlesin, gerçekler ortaya çıkarılsın” açõk- lamasõnõ yaptõ. “Devlet sorumluluğunu belli bir zamanda taşımış ve hatta hâlâ taşımak- ta olan bazı kişilerin bir araya gelerek hu- kuk ötesi etkinlik ser- gileme çabaları; terör- le mücadele sırasında hukuk dışı yollara baş- vurulması ve darbe id- diaları”nõn irdelenmesi ve açõğa kavuşturulma- sõ gereği üzerinde duran Baykal, “Darbeyle kim ilgiliyse soruşturulma- lıdır, hesabı verilmeli- dir” dedi. Aydınlatılsın, Türkiye ferahlasın Baykal, “Bir süre ön- ce Genelkurmay ve darbe iddialarına iliş- kin bir belgenin ortaya atıldığını ancak bu id- dianın hâlâ hukuki açı- dan sonuçlanmadığı- nı” vurgularken de “İd- dia ortada duruyor, çözüm bekliyor” dedi. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: “Komutan- ların çağrılmasıyla il- gili olarak, bir anı def- teri var. Öyle olduğu iddia edilen. Var mıdır, yok mudur? Önce bu aydınlatılmalı. Sonra eğer gerçekten onun ifadeleri ise bunun dar- be suçu çerçevesinde ne anlama geldiğini, darbe teşebbüsü aşa- masına girip girmedi- ği elbette incelenecek- tir. Türkiye’de belli suç alanları var. Bu alanlara ciddiyetle gi- rilsin. Onları birbiriy- le bağlamaya kalktı- ğınızda aydınlatma şansını kaybedersiniz. Her birisini ortaya koysunlar, gereğini yapsınlar. Türkiye bu konuda ferahlasın, ay- dınlığa kavuşsun.” CHP lideri Baykal, emekli kuvvet komutanla- rõnõn darbe girişimi iddialarõna ilişkin ifadeye ça- rõlmasõ konusunda “Hukuk devletinde iddialarõn soruşturulmasõ doğal. Yeter ki süreç hukuk ilke- leriyle işlesin, gerçekler ortaya çõkarõlsõn” dedi. YÖK karara itiraz etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - YÖK, Danõştay’õn katsa- yõ kararõna dün itiraz etti. YÖK Başkanõ Prof. Yusuf Ziya Öz- can, Danõştay’a itirazdan önce Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir araya gelirken AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Reha Dene- meç de YÖK’e giderek yetkili- lerle görüştü. İtirazda Danõştay kararõnõn usul ve esastan hukuka aykõrõ olduğu ileri sürüldü. Prof. Özcan, önceki gün Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül ile görüşmesinin ardõndan dün de YÖK’ün itiraz dilekçesi Danõş- tay’a verilmeden önce Erdoğan’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Edinilen bilgiye göre yaklaşõk 1.5 saat süren görüşmede Erdoğan ile Özcan, katsayõ kararõnõ en ince ayrõntõsõna kadar ele aldõ. Gö- rüşmede, Erdoğan’õn daha önce “ideolojik” olarak nite- lendirdiği karara yapõla- cak itiraz da değerlendi- rilirken Milli Eğitim Ba- kanõ Nimet Çubuk- çu’nun gündeme getir- diği 2547 sayõlõ Yük- seköğretim Yasasõ’nõn 45. maddesinin yeniden düzenlenmesi de günde- me geldi. Özcan-Erdo- ğan görüşmesinin de- vam ettiği sõralarda AKP’li De- nemeç de YÖK’e giderek kurul yetkilileriyle görüştü. Özcan, gö- rüşmesinin ardõndan YÖK’e dö- nerek YÖK Yürütme Kurulu’nu topladõ. Daha sonra itiraz dilek- çesi Danõştay’a sunuldu. Özcan, kurulun Danõştay’a iti- raz etmesinin ardõndan yaptõğõ açõklamada her ihtimale karşõ alternatif geliştirdiklerini kay- detti. Özcan, öğrenci- lerin mağdur edilmesi gibi bir durumun ke- sinlikle söz konusu ol- mayacağõnõ ifade etti. Türk-Alman üniversi- tesi konusunda Erdo- ğan’a bilgi verdiğini kaydeden Özcan, “O üniversiteye yer bul- mak gibi ciddi so- runlarımız var. Ken- disinden yardım istedik” diye konuştu. ‘İptal edilen sisteme yakın’ YÖK’ün katsayõ konusunda çalõştõğõnõ belirten Özcan alõnacak kararõn mümkün olduğu kadar yürütmesi durdurulan sisteme yakõn bir sistem olacağõnõ dile ge- tirdi. Sõnav takviminin biraz ile- riye atõlabileceğini belirten Öz- can, çözüm için Danõştay’õn ka- rarõnõ beklemeyeceklerini dile getirerek, “Biz bunu yapmak zo- rundayız” dedi. YÖK’ün itiraz dilekçesinde İstanbul Barosu’nun dava açma ehliyetinin bulunmadõğõ ileri sü- rüldü ve dava dilekçesinin red- dedilmesi gerektiği savunuldu. Dilekçede, Danõştay’õn kararõ- nõn usul açõsõndan da hukuka aykõrõ olduğu ifade edildi. Dilekçede, katsayõ eşitliği dü- zenlemesiyle yapay puan fark- laştõrmasõ uygulamasõndan vaz- geçildiği ve gerçek başarõyõ esas alan bir puanlama sistemi getiri- lerek eşitlik ve adalet ilkesine uy- gun davranõldõğõ ifade edildi. Di- lekçede, klasik lisede okuyanla- rõn kazanõlmõş haklarõnõn elinden alõndõğõ iddiasõnõn da hukuka ay- kõrõ olduğu ileri sürüldü. YÖK’ÜN KATSAYI ORANLARINI BELİRLEME YETKİSİNE SAHİP OLDUĞU VURGULANMIŞTI Danõştay kararlarõ çarpõtõlõyor MAHMUT LICALI ANKARA - Danõştay’õn imam hatiplile- rin üniversiteye girişini kolaylaştõrmayõ amaçlayan katsayõ düzenlemesini iptal et- mesinin ardõndan hükümet ve AKP’ye ya- kõn yayõn organlarõ yüksek mahkemeyi he- def alan açõklamalar, yayõnlar yapõyorlar. Oy- sa Danõştay’õn son kararõ önceki kararlarõ ile çelişmiyor, tersine uyuşuyor. Danõştay 2005 yõlõnda Ankara Aydõnlõ- kevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlk- nur Öztürk’ün katsayõ farkõ düzenlemesi- nin iptali için başvurduğu davada Milli Eğitim Temel Yasasõ’na atõf yaparak orta- öğretim kurumlarõnõ bitirenlerin yüksek- öğretim kurumlarõna nasõl geçeceğinin Mil- li Eğitim Bakanlõğõ ile işbirliği yapõlarak YÖK tarafõndan belirleneceğine dikkat çe- kilmişti. Danõştay 8. Dairesi, yine meslek li- seli bir öğrencinin 2008 yõlõnda katsayõ far- kõ uygulamasõnõn kaldõrõlmasõ için açtõğõ da- vada da “katsayı oranlarını belirleme” yet- kisinin YÖK’te olduğuna işaret ederek baş- vuruyu reddetmişti. Danõştay’õn 2005 ve 2008 kararlarõnda YÖK’ün katsayõ oranlarõnõ belirleme yetki- si olduğu belirtiliyor. Kararlarda, YÖK’ün farklõ katsayõ oranlarõnõ ortadan kaldõracak bir sistemi getirme yetkisi olduğu yönünde bir değerlendirme yapõlmõyor. Eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, 2005’te ÖSS’de yapõlan yeni düzenleme kapsamõn- da Anadolu öğretmen liselerinden mezun olan adaylara verilen ek puanõn 0.06’ya dü- şürüldüğünü anõmsattõ. Bir öğrenci velisinin başvurusu üzerine yerel bir mahkemenin ka- rarõ bozduğunu ve konunun daha sonra Da- nõştay’a taşõndõğõnõ kaydeden Eşme, şunla- rõ dile getirdi: “Danıştay, YÖK’ün bu ka- rarını iptal etti. Bu davada ‘Yetki YÖK’ün- dür’ denmedi. Ben bu gerçeği bildiğimden YÖK üyeliğim sırasında katsayı ile ilgili değişikliğin yargı tarafından durdurula- bileceği uyarısında bulunmuştum.” Yusuf Ziya Özcan, önce Başbakan Erdoğan’a sürpriz bir ziyaret yaparak ‘fikir’ aldõ, ardõndan Danõştay’a katsayõ düzenlemesine ilişkin başvuru yapõldõ Komutanların ifadeye çağrılması Yusuf Ziya Özcan. CHP MYK’nin Çiğli kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel Başkan Deniz Baykal’õn başkanlõğõnda topla- nan CHP Merkez Yönetim Kurulu, İzmir’in Çiğli ilçesi Belediye Başkanõ Metin Solak’õ tedbirli olarak yüksek disiplin kuruluna sevk etti. Solak, CHP’li belediye meclis üyelerinin karşõ çõkmasõna rağmen başkanlõğa aday olmuş ve belediye meclisindeki seçimi kazanmõştõ. Hizbullah davasında 2 tahliye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen üçü tutuklu 11 sanõklõ Hizbullah davasõna dün devam edildi. Savcõ esas hakkõndaki görüşü- nü hazõrlamasõ için dosyanõn gönderilmesini ve tutuklu sanõklarõn tutukluluklarõnõn deva- mõnõ istedi. 2 sanõğõn tahliyesine karar veren mahkeme duruşmayõ erteledi.