Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
“Çağdaş ve İlkel”
Köşe yazarlarına bindirmesinden önce,
İsviçre’deki minare referandumunun sonucu üzerine
ne düşündüğünü merak ettim. Gecikmedi, o
konuda da laf etti, biraz gecikmiş de olsa: “Çağdışı,
ilkel bir anlayışın tezahürü...” Niye, diye sormayın.
Bir referandum yapılmış ve İsviçre’de bazı
bölgelerde milli irade, yüzde 57 oranında, yeni
mineralerin yapılmasının yasaklanması yönünde
“tecelli” etmiş!
Milli irade, Başbakan’ın hemen her şeye karşı
kullandığı en büyük silah değil miydi?
Sadece Başbakan’ın mı? Bütün AKP’nin! Ve sürü
sepet köşe yazarlarının!
Erdoğan “buldozer gibi”dir bu konuda! Ne
Anayasa Mahkemesi, ne Danıştay, Ne Yargıtay!
Dahası ne anayasa ne anayasal kurumları yöneten
“atanmışlar”!
Bunların hepsine “ben milli iradeyi temsil
ediyorum, sen de nesin, necisin” biçiminde, “posta
atmış” adamdır Erdoğan!
Şimdi bakıyorum, “liberal” köşe yazarları,
İsviçre’de milli iradenin bu şekilde tecellisi
karşısında milli iradenin her şey demek olmadığını,
salt ona dayanmanın yanlış olduğunu yazıp
çizmeye başladılar. İsviçre’deki sonuçlar karşısında
bir “balans ayarı”. İyi, hukuka ve parlamenter
demokratik sisteme karşı “milli irade” lafazanlıklarını
ve otoriter/diktatoryal yaklaşımlarını hizaya getiren
bir sonuç var şimdi elimizde!
İsviçre’de her şey referanduma sunulabiliyor. Biz
sadece minare kısmını biliyoruz, geriye doğru
araştırırsanız daha nelerle karşılaşırsınız ama onlar
bizimkileri ilgilendirmiyor!
Başbakan’da kalalım: “Çağdışı, ilkel bir anlayışın
tezahürü...” Ne güzel demiş! Demek sandıktan
çıkan sonuç “Çağdışı, ilkel bir anlayışın tezahürü...”
olabiliyormuş!
Olabiliyormuş ama Başbakan’ın bir referandum
konusunda bir sınırlaması var: “Bunlar doğuştan
kazanılmış haklardır, referanduma gitmez” ... Bu ne
demek şimdi?
Şüphesiz ki “artık yeni minare yapılmasın” diye bir
referandum zırvalıktır. Minare aracılığıyla aslında
dine de dokunuyorlar.
Ama İslam dini referanduma götürülmedi! Minare,
ezan vaktini bildirmek amacıyla, saatin olmadığı
devirde herkes duysun diye yüksek yapılan bir yapı!
Bir yazar “artık minare herkesin kolunda” diye
yazmıştı!
Başbakan’ın tarifleri hep din üzerinden! “Çağdışı,
ilkel bir anlayış...” sözcüklerini de din üzerinden sarf
ediyor.
Ama demokrasinin, parlamenter demokrasinin
temel ilkeleri/ güçleri karşısına “milli irade”yi
çıkartırken, “ben seçildim, istediğimi yaparım”
tavrını sürdürürken, hiç de “çağdışı bir anlayış”
sergilemiyordu! Demek, “Çağdışı, ilkel bir anlayış”
Başbakan için değişken bir kavram...
Köşe yazarları konusu!
Mehmet Tezkan bayram günleri için bir
saptamada bulunmuş ve “siyasetçiler az
konuşunca ülke rahatlıyor” demişti...
Durur mu! Hemen karşı saldırıya geçti: “Bu
tezleri ileri sürenler, millet, barış, devlet
düşmanlarıdır... Köşe yazarları ne kadar az yazarsa,
ülke o kadar rahatlar!..”
Hadi bakalım! Başbakan’ın bu sözleriyle,
İsviçre’deki referandum sonuçlarına yönelttiği
“çağdışı ve ilkel anlayış” arasında bir fark var mı
sizce?
Şimdi bir hesap yapalım: Gazete, TV ve internet
siteleri, medyanın yaklaşık yarısı, başbakan ve
iktidar yanlısı.. Orada yazıp çizenlerin hemen
hepsi, iktidar yanlısı. Övgü baba övgü!
İktidar yanlısı olmayan veya ortada olan
medyadaki köşe yazarlarının da en az yarısı
iktidara destekçi veya tarafsız!
Yani köşe yazarlarının yüzde 75’i başbakana
çalışıyor..
Ama o yine de doymuyor! İstiyor ki karşı çıkan
kimse olmasın! Hepsi bana çalışsın!
Demokrasilerde basının görevi eleştirel
durmaktır. Bu Türkiye’de yok! Ama var olan azınlığı
da “millet, barış, devlet düşmanı” ilan ediyor ve
haftada bir kez yazmalarını istiyor! Başbakan
konuşurken, acaba aynada hiç kendisini merak
ediyor mu?
23 Kasım tarihli yazımda demiştim ki:
“Konuş konuş konuş... Yat kalk konuş /Gez
dolaş bağır... Saldır saldır saldır...
Buna nasıl insan dayanır, canlı dayanır, toprak
dayanır, toplum dayanır, kurum dayanır.
Günde bir vakit değil, beş vakit değil, günde 10
vakit!
Buna nasıl ülke nasıl dayanır.”
Tezkan’a katılıyorum: Başbakan, haftada bir
konuşsun, demokrasi ve demokrasinin gereği
için!..
Bütün köşe yazarları aleyhte yazsa, Başbakan’ın
muazzam icra gücünü dengelemek mümkün
değildir!
obursali@cumhuriyet.com.tr
DTP Genel Başkanõ Türk, Abdullah Öcalan’õn koşullarõnõn düzeltilmesini istedi
‘İmralı açılımın aynası’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DTP Genel Başkanõ Ahmet
Türk, İmralõ’da tutuklu bulunan te-
rörist başõ Abdullah Öcalan’õn ko-
şullarõnõn daha da ağõrlaştõrõldõğõnõ sa-
vunarak, “İmralı sistemi halen or-
tadayken, açılımdan söz etmenin
inandırıcılığı olmaz” dedi.
Türk, parti genel merkezinde yap-
tõğõ açõklamada, Kürt sorununun za-
mana yaymadan ciddiyetle ele alõn-
masõ gerektiğini belirterek, “Ne
CHP’nin ne MHP’nin statükoda
ısrarı ile ne de AKP’nin tasfiye
mantığı ile Kürt sorunu gibi kap-
samlı bir sorun çözülebilir” dedi.
İktidar başta olmak üzere muha-
lefet partileri ve tüm kesimlerin
açõlõm sürecinde özenli olmalarõnõ is-
teyen Türk, bu hassas konularõn
başõnda İmralõ’da tutuklu bulunan
Öcalan’õn “gittikçe ağırlaşan ya-
şam koşulları ve işkenceye dön-
üştürülen İmralı sistemi”nin gel-
diğini söyledi.
Türk, “İmralı, hükümetin açılım
olarak savunduğu sürecin adeta
bir aynasıdır. Bu sürecin gerçek
bir demokrasi açılımına dönüş-
mesinin en önemli koşullarından
biri İmralı’ya yaklaşımdır. Çün-
kü Kürtlerin gözü kulağı İmra-
lı’dadır” dedi.
Türk, Öcalan’õn dikkate alõnmadõğõ
bir sürecin Kürt sorununun çözü-
müne hizmet etmeyeceğini savundu.
Konuşmasõnõn ardõndan gazetecile-
rin sorularõnõ da yanõtlayan Türk, İs-
tanbul, Mersin ve Hakkâri’de yaşa-
nan olaylarõn sorulmasõ üzerine,
“Hiçbir insana yönelik bir eylemin,
olayın yaşanmasını istemiyoruz
ama toplumsal bir gerilim çıktığı
zaman bunu bir siyasi partiye, an-
layışa bağlamak doğru değil. Hal-
kın ortaya çıkardığı bir tepkidir
bu” karşõlõğõnõ verdi.
Öte yandan DTP, MYK toplantõ-
sõnda alõnan karar doğrultusunda
Öcalan’õn yerleştirildiği yeni bina-
daki koşullarõnõn incelenmesi iste-
mini TBMM İnsan Haklarõnõ İnce-
leme Komisyonu’na taşõdõ.
DTP Grup Başkanvekilleri Sela-
hattin Demirtaş ile Gültan Kışa-
nak da Adalet Bakanõ Sadullah Er-
gin’le görüşerek, Öcalan’õn cezaevi
koşullarõnõn düzeltilmesini istedi.
DTP’liler, Öcalan’õn taşõndõğõ yeni
cezaevindeki koşullarõn rahatsõzlõk
yarattõğõnõ ve bazõ illerde yaşanan
gerilimin de bu değişiklikten kay-
naklandõğõnõ savunarak, Bakan Er-
gin’den cezaevi koşullarõnõn yeniden
düzenlenmesi için “inceleme baş-
latılmasını” talep etti. Ergin’in ise
“gerek görülürse” inceleme baş-
latõlabileceğini belirterek, “İnsan
haklarına uygun gereken yapıla-
cak” dediği bildirildi.
Türk, Öcalan’õn dikkate alõnmadõğõ bir
sürecin Kürt sorununun çözümüne hizmet
etmeyeceğini savundu. DTP grup
başkanvekilleri de Adalet Bakanõ Sadullah
Ergin’le görüşerek, Öcalan’õn cezaevi
koşullarõnõn düzeltilmesini istedi.
‘Habur’u unutturamazlar’
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - AKP Samsun Gençlik Kollarõ Baş-
kanlõğõ tarafõndan “Asker Uğurlama Şöleni”
düzenlendi. Muhalefet partileri Kürt açõlõmõ süre-
cinde tepki çeken AKP’nin toplumun güvenini bu
uygulamalarla kazanmaya çalõştõğõnõ belirttiler.
Canik Belediyesi Hasan Doğan Spor Salo-
nu’nda 1989/4 tertipler için düzenlenen şölen-
de konuşan AKP Samsun İl Başkanõ Adem
Güney, demokratik açõlõm projesinin büyük ba-
rõşma ve kaynaşma projesi olduğunu savundu.
Şölenin sonunda asker adaylarõna hediye paket-
leri verildi. AKP İl Başkanõ Güney de asker
adaylarõ ile birlikte halay çekti.
AKP’nin asker uğurlama töreni düzenleme-
sine muhalefet partilerinin il başkanlarõ sert
tepki gösterdi. MHP Samsun İl Başkanõ Ab-
dullah Karapıçak, “Askerlerimizi şehit eden
canilere sahip çıkanlar askerlerimizi uğur-
lama şöleni düzenleyemez” dedi.
DP Samsun İl Başkanõ Feraye Keleşoğlu
Kefeli de “Açılım safsatası ile beraber ne
yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bunlar
milletin kafasını karıştırmaya yönelik poli-
tikalar.” diye konuştu. DSP İl Başkanõ Oktay
Ergör ise “Dağdan inen PKK’lilere yapılan
karşılama töreninin, kolay kolay unutulaca-
ğını hiç sanmıyorum. Şehit aileleri ve Türk
halkı, bu görüntüleri affetmeyecektir. Hü-
kümete ve AKP’ye güven kayboldu. Bunu
telafi etmeye çalışıyorlar.” dedi.
AKP örgütünün düzenlediği ‘Asker Uğurlama Şöleni’ muhalefet partilerinin tepkisini çekti.
BAKAN GÜNAY
‘Başbakan
Nobelalabilir’
ORDU (Cumhuriyet) - Kültür ve
Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, mu-
halefet partilerini eleştirerek demokra-
tik açõlõm projesiyle Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn Nobel ödülü alabi-
leceğini söyledi. Günay, “Cumhuriye-
ti balo salonlarında bir avuç tuzu ku-
runun kutladığı bir Cumhuriyet ol-
maktan kurtardıklarını” iddia etti.
Memleketi Ordu’yu ziyaret eden Gü-
nay ilginç açõklamalarda bulundu. De-
mokratikleşme çalõşmalarõna muhalefe-
tin karşõ çõktõğõnõ söyleyen Günay, şöy-
le konuştu: “Türkiye, önümüzdeki bir-
kaç yıl içinde demokrasisini de Avru-
pa’ya dahi ihtiyacı olmadan, AB’nin
standartlarına dahi ihtiyacı olmadan,
kendi içinde kurabilirse Başbakan
Nobel barış ödülü alabilir. Sanıyorum
ki bu ana muhalefet partisinin rüya-
sına giriyor, uykularını kaçırıyor.”
‘Cumhuriyeti kurtarıyoruz’
Cumhuriyet rejiminin çağõn en önem-
li yönetim biçimlerinden biri olduğunu
kaydeden Günay, “Biz bu Cumhuriyeti
halklaştırmaya, seçkinlerin, bir avuç
tuzu kurunun Cumhuriyeti olmaktan,
balo salonlarında kutlanan Cumhu-
riyet olmaktan çıkarıp, halkın pay-
laştığı, gerçekten kimsesizlerin kim-
sesi olan bir içeriğe, halkın yönetimi
haline getirmeye çalışıyoruz” dedi.
2004 yõlõndaki kuvvet komutanlarõnõn
Ergenekon savcõlarõ tarafõndan ifadeye
çağõrõlmalarõnõ da değerlendiren Günay,
“Demokrasiye karşı baş kaldıranlar
şimdiye kadar başarılı oldular, Tür-
kiye zararlı çıktı. İnşallah bu sefer de-
mokrasi kazanır” dedi.
Evindeki bilgisayarda yapõlan incelemede TSK, Emniyet ve MİT’e ait gizli bilgiler bulunmuştu
PKK’nin hacker’õna 6 yõl hapis
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakõr’da hõrsõzlõk
şüphesiyle gözaltõna alõndõktan son-
ra evinde Türk Silahlõ Kuvvetleri
(TSK), İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü ile Milli İstihbarat Teşkilatõ’na
(MİT) ait gizli belgeler tespit edi-
len ve bu bilgileri terör örgütü
PKK’nin yöneticilerinden Murat
Karayılan’a gönderdiğini itiraf
eden Ramazan Çakıl, 6 yõl 8 ay ha-
pise mahkûm edildi.
Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nde görülen duruşmada tu-
tuklu sanõk Ramazan Çakõl ile avu-
katõ Arif Altunkalem hazõr bulun-
du. İddia makamõ, önceki duruşmada
mahkemeye sunduğu mütalaasõnõ
tekrarlayarak, sanõğõn Türk Ceza Ya-
sasõ’nõn (TCY) “Örgüte bilerek ve
isteyerek yardım etmek” suçunu
kapsayan 314/2. maddesi uyarõnca
cezalandõrõlmasõnõ istedi.
Çakõl, son savunmasõnda, mah-
kemeden tahliye talebinde bulundu.
Sanõk avukatõ Altunkalem de mü-
vekkilinin atõlõ suçlamalarla ilgili ay-
rõntõlõ ve samimi beyanlarda bulun-
duğunu, bu nedenle hakkõnda “etkin
pişmanlık” hükümlerinin uygu-
lanmasõnõ talep etti. Mahkeme he-
yeti verdiği aranõn ardõndan sanõk
Çakõl’õ TCY’nin 314/2 mad. uya-
rõnca “Örgüte bilerek ve isteyerek
yardım etmek” 12 yõl hapse mah-
kûm etti. Mahkeme heyeti sanõğõ et-
kin pişmanlõk hükümlerinden ya-
rarlandõrarak cezayõ önce 8 yõla in-
dirdi, sanõğõn yargõlama sõrasõndaki
iyi halini de göz önünde bulundu-
rarak cezanõn 6 yõl 8 ay hapse indi-
rilmesine karar verdi. Heyet, ayrõ-
ca Çakõl’õn evinde ele geçirilen ve
içerisinde TSK, MİT ve polise ait
bilgilerin bulunduğu 924 adet CD ve
57 adet DVD ile çok sayõda hard dis-
kin dava dosyasõnda delil olarak sak-
lanmasõnõ da kararlaştõrdõ.
31 HARFLİ KÜRTÇE KLAVYE PİYASADA
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Diyarbakõrlõ
girişimci Muhammed Ya-
man, Kürtçenin bilgisayar
dünyasõnda yaygõnlaşmasõ
için ilk Kürtçe klavyeyi ta-
sarlayõp piyasaya sundu. İs-
tanbul’da bir işyerinde sergi-
lenen ve 31 harften oluşan
klavyede Türkçedeki Ğ, İ,
Ü, Ö harfleri bulunmuyor,
bunlarõn yerine Kürtçedeki
Ê, Î ve Û harfleri yer alõyor.
Programõ ile birlikte kulla-
nõcõlara sunulan klavyenin
üretimi ise Hong-Kong’da
bilgisayar ve sarf malzemesi
üreten bir Türk firmasõnda
gerçekleştiriliyor.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’a da hediye edilen
klavyenin, 3 yõl içinde bir
milyon satõş rakamõna ulaş-
masõ hedefleniyor. 29
TL’den satõşa sunulan klav-
ye için internette www.cela-
det.com.tr adresinden sipariş
verilebiliyor.
OKULDAN ‘ÇAĞDAŞ YAŞAM’ ADI ÇIKARILDI
KARS (Cumhuriyet) -
Kars’õn Digor ilçesine bağlõ
Dağpõnar beldesindeki “Dağpı-
nar Çağdaş Yaşam İsmet Gü-
resen İlköğretim Okulu”nun
adõ ‘okul birleştirme’ gerekçe-
siyle değiştirilerek “Çağdaş
Yaşam” ismi çõkarõldõ.
Dağpõnar beldesindeki 5
derslikli ilköğretim okulu, 1995
yõlõnda bahçesine yatõlõ bölge
ilköğretim okulu yapõlõnca boş-
altõldõ. Atõl durumdaki okul
Milliyet gazetesinin ÇYDD ile
yürüttüğü “Baba Beni Okula
Gönder” kampanyasõyla yeni-
den eğitime kazandõrõldõ. İşada-
mõ İsmet Güresen’in yeğeni
Deniz Bülbül maddi katkõlarõy-
la yapõlan okula “Çağdaş Ya-
şam İsmet Güresen İlköğre-
tim Okulu” adõ verilmişti. İki
okulun birleştirilmesi sonrasõ
okulun adõ kaymakamlõğõn
önerisiyle Dağpõnar İsmet Gü-
resen İlköğretim Okulu oldu.
ÇYDD yöneticileri yargõya
başvuracaklarõnõ açõkladõ.
Hakkâri’de 9 gözaltı
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) -
Hakkâri ve Yüksekova’da izinsiz
gösterilere katõlan 9 kişinin gözaltõna
alõndõğõ bildirildi. Hakkâri Valisi Mu-
ammer Türker, Hakkâri ve Yükseko-
va ilçesinde terör örgütü PKK’nin
kuruluş yõldönümünü bahane ederek
korsan gösteri düzenleyen gruba yö-
nelik yapõlan çalõşmalar sonucunda 9
kişinin gözaltõna alõndõğõnõ belirtti.
Türker, 9 kişiden 4’ünün Hakkâri,
5’inin de Yüksekova ilçesinde gözal-
tõna alõndõğõnõ kaydetti.
Yakış’a ‘Subay’ rütbesi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu ve Fransa-Türki-
ye Dostluk Grubu Başkanõ Yaşar
Yakõş’õn Legion d’Honneur nişanõ
düzenlenen törenle “Officier (su-
bay)” rütbesi verildi. Fransa’nõn An-
kara Büyükelçiliği’nde yapõlan töre-
ne, Milli Savunma Bakanõ Vecdi
Gönül, Cumhurbaşkanlõğõ Genel
Sekreteri Mustafa İsen, Dõşişleri Ba-
kanlõğõ’ndan Türk büyükelçiler, ya-
bancõ diplomatlar katõldõ. Fransa’nõn
Ankara Büyükelçisi Bernard Emie,
Yakõş’õn “çalõşmalarõ, adanmõşlõğõ,
kişiliği ile Fransa için ve Fransa’nõn
Türkiye Büyükelçisi olarak kendisi
için, iki ülke arasõnda mükemmel bir
pas oyuncusu” olduğunu söyledi.
‘İstanbul 2010 Enerjisi’
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul 2010 Avrupa Kültür Başken-
ti Ajansõ’nõn, proje ve faaliyetlerini
içeren ve aylõk yayõmlanacak olan
“İstanbul 2010 Enerjisi” gazetesi-
nin ilk sayõsõ çõktõ. Yapõlan açõkla-
maya göre, aylõk periyotlarla okur-
lara ulaşacak gazetenin ilk sayõsõ,
15 Kasõm’dan bu yana ajansõn yap-
tõğõ faaliyetleri kapsõyor. Kapağõ,
Fransa’daki Türkiye mevsimi et-
kinliklerine ayrõlan gazetenin ilk
sayõsõnda, İstanbul 2010 AKB
programõ kapsamõnda önceki ay
gerçekleşen proje ve etkinliklere
dair haberlere de yer veriliyor.
Sırrı SIM kart çözecek
TEKİRDAĞ (AA) - Tekir-
dağ’da spor yapmak için araziye çõ-
kan Ferit Yavuz, insan kafatasõ ve
kemiklerine rastladõ. İhbar üzerine
çevrede araştõrma yapan jandarma,
kemiklerin 200 metre yakõnõnda da
kanlõ erkek elbisesi ve bir cep tele-
fonu buldu. İlk incelemede kemikle-
rin üzerinde et parçalarõnõn bulundu-
ğunu tespit eden jandarma ekipleri,
kemiklerine incelemesi için Adli
Tõp Kurumu’na gönderdi. Olayõn ci-
nayet olduğu üzerinde duran jandar-
ma, tahrip edilmiş SIM karttaki nu-
maralarõ çözerek ölen kişinin kimli-
ğini belirlemeye çalõşacak.
Karısından kaçarken...
EDİRNE(AA) - Edirne’de
A.A. isimli bir kişi sevgilisiyle oto-
mobille gezdiği sõrada eşi A.A. ve
çocuğu D.A’ya (5) rastladõ. Karõsõ-
nõn bağõrmasõ üzerine, küçük kõz ba-
basõnõn kullandõğõ otomobilin önüne
geçip durdurmak istedi. Bu sõrada
A.A, trafik uyarõ õşõklarõ kõrmõzõdan
yeşile dönünce, D.A’ya çarparak
olay yerinden uzaklaştõ. Kadõn, ya-
ralõ kõzõ hastaneye götürdü. Vücu-
dunda ezikler bulunan kõzõnõ ertesi
gün görmeyle gelen A.A, eşinin şi-
kâyeti üzerine polisler tarafõndan
gözaltõna alõndõ. D.A, yapõlan teda-
visinin ardõndan taburcu edildi.
Pendik’te cinayet
İstanbul Haber Servisi - Pen-
dik’te birlikte yaşadõğõ annesini bõ-
çaklayarak öldürdüğü öne sürülen
bir genç gözaltõna alõndõ. Esenler
Mahallesi’nde annesi Necla Ç. (42)
ile yaşayan Oğuz Ç. (19), parmağõnõ
kestiği gerekçesiyle Dr. Lütfi Kõrdar
Kartal Eğitim ve Araştõrma Hasta-
nesi’ne gitti. Burada müdahalesi ya-
põldõğõ sõrada durumundan şüphele-
nilen Oğuz Ç, “adli vaka” olarak po-
lise bildirildi. Polisin gözaltõna aldõ-
ğõ Oğuz Ç, “Zikir yaptõğõnõ, annesi-
nin içindeki kötü ruhu çõkardõğõnõ ve
annesinin kendisini evde beklediği-
ni” iddia etti. Bunun üzerine evde
yapõlan incelemede, Necla Ç. çõplak
ve ölü olarak bulundu.
Şans Topu çekildi
1, 3, 6, 24, 28, +4
‘Erasmus’ tanıtımı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) öğrencilerine
Erasmus (Avrupa Birliği ülkeleriyle öğrenci
değişimi) programı kapsamında, işbirliği ya-
pılan ülkeler ve üniversitelerin tanıtımı yapıl-
dı. Mithat Özsan Amfisi’nde düzenlenen tö-
rene Almanya, Polonya, Portekiz, Finlandiya,
Yunanistan, Hollanda, İtalya, İspanya, Bul-
garistan, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Belçika,
Macaristan ve Slovakya’dan gelen öğrenciler
katıldı. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ)