22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 ARALIK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ANKARA/İSTANBUL (Cumhu- riyet) - Bir süredir tedavi gördüğü GATA’da solunum yetmezliği nede- niyle dün akşam 89 yaşõnda yaşamõ- nõ yitiren ve ölümüyle sanat dünyasõnõ yasa boğan duayen tiyatro sanatçõsõ Cüneyt Gökçer yarõn törenlerle son yolculuğuna uğurlanõyor. Eski Devlet Tiyatrolarõ (DT) ile Devlet Opera ve Balesi (DOB) ilk ge- nel müdürlerinden de olan Gökçer için bugün 10.00’da uzun yõllar hocalõk yaptõğõ Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlarõ Bölümü’nde; saat 13.00’te ise Ankara Devlet Opera ve Balesi Büyük Tiyatro Sahnesi’nde tö- ren düzenlenecek. Sanatçõnõn cenazesi yarõn İstanbul Zincirlikuyu Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verilecek. Hem oyuncu hem yönetmendi 1920 Malatya doğumlu olan Cüneyt Gökçer, 1942’de Devlet Konserva- tuvarõ Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. Sanat yaşamõna öğrencilik yõl- larõnda atõldõ. Devlet Tiyatrosu’nda uzun yõllar hem oyuncu hem de yö- netmen olarak görev aldõ. 1951’de ‘Vatan ve Namık Kemal’ filmiyle si- nema oyunculuğuna başladõ. 1981’de televizyon için çekilen ‘4. Murat’ ad- lõ dizide rol aldõ. ‘Kral Oidipus’, ‘On- ikinci Gece’, ‘IV. Henry’, ‘Damdaki Kemancı’, ‘Bağdat Hatun, ‘Kral Lear’ gibi oyunlarda başrol oynadõ. Gökçer’in, sinemada rol aldõğõ film- ler arasõnda ‘Vatan ve Namık Ke- mal’, ‘Barbaros Hayreddin’, ‘Lale Devri’, ‘Kara Davut’, ‘Kaldırım Çi- çeği’, ‘Nilgün’, ‘Büyük Sır’, ‘Dam- daki Kemancı’, ‘Mevlana’, ‘Yedi Evlat İki Damat’ yer alõyor. Büyük üzüntü yarattı Cüneyt Gökçer’in ölümü sanat ve siyaset dünyasõnda büyük üzüntü ya- rattõ. Başta kõzõ tiyatro sanatçõsõ De- niz Gökçer olmak üzere siyasiler ve sanatçõlar, üzüntülerini şu sözlerle dile getirdiler: Kızı, tiyatro sanatçısı Deniz Gök- çer: O her şeyden önce çok sevgili ba- bam; ikinci olarak hocam, üçüncü ola- rak genel müdürüm, yönetmenim, partnerim, her şeyim oldu. Ne dene- bilir ki? Dünyaya nadir gelen sanat- çõlardan biriydi. Onu çok özleyece- ğime eminim, ancak hayatõn gerçek- lerinin farkõndayõm. Ölümün önüne geçmek olasõlõksõz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Cüneyt Gökçer, üstün yeteneği, örnek kişiliği ve oynadõğõ unutulmaz rollerle, sanatseverlerin büyük beğenisini ka- zanmõş, sanat dünyamõzda saygõn bir yer edinmiştir. Başarõlarõyla yurti- çinde ve dõşõnda önemli ödüller alan Cüneyt Gökçer, her zaman sevgi ve saygõyla hatõrlana- caktõr. Kültür ve Tu- rizm Bakanı Er- tuğrul Günay: Ti- yatro için gösterdi- ği üstün çaba hafõ- zalardan silinme- yecek. Devlet Tiyatro- ları (DT) Genel Müdürü Lemi Bil- gin: Hocalarõn ho- casõydõ. O sanat dünyasõnõn üzerin- den geçen bir kuy- rukluyõldõz gibi. Gökçer, sadece Türk tiyatrosunun değil, dünya tiyat- rosunun da kaybõdõr. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin: Türk tiyatrosuna yaptõğõ hizmetler ve kişiliğiyle genç ku- şaklara örnek ola- caktõr. Eski Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar: Cüneyt Gökçer’in yaptõğõ emeklerden dolayõ yaşarken anõtõnõ yaptõrmaktan ötürü büyük onur duyuyorum. Tiyatro sanatõ için yeri doldurulamayacak bir insanõ kaybettik. ‘Onun gibi bir aktör dünyaya zor gelir’ DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen: O yalnõzca bir yönetici değildi. Tiyatro dünyasõnõn da en önemli aktörlerinden biriydi. Türk ba- le ve opera sanatõna büyük katkõlarõ olan bir kişiydi. Onun gibi bir aktör dünyaya zor gelir. TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent: Cumhuriyet dönemindeki Cevat Memduh Altar ile başlayan sanatta aydõnlanma sürecinin en önemli adõmlarõndan bir tanesiydi. Muhsin Ertuğrul’dan sonraki en önemli temsilcilerindendi. Erdoğan ve Baykal aradı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Ay- ten Gökçer’i telefonla arayarak, Cüneyt Gökçer’in vefatõndan duyduğu üzün- tüyü ve başsağlõğõ dileğini iletti. Ay- rõca, DSP Genel Başkanõ Masum Tür- ker ve Uluslararasõ Tiyatro Eleştir- menleri Birliği Türkiye Merkezi de Gökçer’in ölümünün ardõndan birer başsağlõğõ mesajõ yayõmladõ. Mehmet Haberal’a ABD’den ödül İstanbul Haber Servisi - ABD’nin en saygõn tõp örgüt- lerinden Amerikan Cerrahlar Birliği (American College of Surgeons), Ergenekon Dava- sõ’nda tutuklu olarak yargõla- nan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’a “Onursal Üyelik” payesi vermeyi kararlaştõrdõ. 1913’te kurulan birliğin di- rektörü Thomas R. Russell, Prof. Haberal’a hitaben yaz- dõğõ 16 Aralõk tarihli mektup- ta, dünyaca ünlü Türk cerra- hõn 3-7 Ekim 2010’da bu un- vanõ almak üzere Washing- ton’da yapõlacak 96’õncõ Kli- nik Kongresi’ne davet edildi- ğini bildirdi. Bir kişi daha gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi - İkinci “Ergenekon” davasõ- nõn tutuklu sanõğõ emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün tedavi gördüğü İÜ İstanbul Tõp Fakültesi Hastanesi bah- çesinde ateş açtõğõ iddiasõyla gözaltõna alõnan ve tutukla- nan Erhan K’nin ifadesi doğ- rultusunda, Sedat D. yaka- landõ. İstanbul Terörle Mü- cadele Şube Müdürlüğü’nde sorgusu süren ve emekli ast- subay olduğu bildirilen Se- dat D’nin bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Protestoya gözaltı ANTALYA (Cumhuri- yet) - Antalya’da bulunan Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu’yu, emekli Tümge- neral Osman Pamukoğlu’nun lideri olduğu Hak ve Eşitlik Partisi’ne (HEPAR) mensup olduklarõnõ söyleyen bir grup genç protesto etti. Bakan Çu- bukçu’nun otomobilinin önü- nü kesmek isteyen gençlere polis müdahalede bulundu. “ABD silahlarõna hayõr”, “Amerikan emperyalizmine hayõr” şeklinde slogan atan 20 genç gözaltõna alõndõ. Başsavcı’dan yanıt Haber Merkezi - Erzu- rum Cumhuriyet Başsavcõsõ Sinan Kuş, CHP Grup Baş- kanvekili İstanbul Milletve- kili Kemal Kõlõçdaroğlu’nun açõkladõğõ, Erzurum 2’nci Ağõr Ceza Mahkemesi tara- fõndan boş bir arama kararõ belgesi hazõrlandõğõnõ, ilgili kõsõmlarõn boş bõrakõldõğõ id- dialarõyla ilgili açõklama yaptõ. Kuş, Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce verilen kararõn usul ve kanuna uy- gun olduğunu bildirdi. 6 kişiye tutuklama İstanbul Haber Servisi - Esenler’de 2006 yõlõnda bir İETT otobüsüne molotof- kokteyli saldõrõ düzenleye- rek, 3 kişinin ölümüne neden olan biri kadõn 8 kişi yaka- landõ. Adliyeye sevk edilen 8 kişiden 6’sõ tutuklandõ. TRT’de bir ilk Haber Merkezi - Hacõ Bektaş-õ Veli Anadolu Kül- tür Vakfõ’nõn düzenlediği “Muharrem Cemi”, dün ak- şam ilk kez TRT ekranlarõn- dan canlõ olarak yayõnlandõ. Erzincan Cemevi’nden canlõ yayõnlanan program, yakla- şõk 20 dakika sürdü. Kalp nakli İstanbul Haber Servisi - Kartal Koşuyolu Yüksek İh- tisas Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde, 34 yaşõnda beyin ölümü gerçekleşen bir kadõn hastanõn kalbi, 46 ya- şõndaki Faik Sakallõoğlu’na başarõlõ bir operasyonla takõl- dõ. Kalp donörünün hastane- ye getirtilerek organ nakli ekibince, “Dilate KMP” teş- hisi konulan aynõ kan gru- bunda ve 46 yaşõndaki Faik Sakallõoğlu’na başarõ ile kalp nakli yapõldõğõ belirtildi. 89 yaşõnda yaşamõnõ yitiren tiyatro sanatçõsõ Gökçer yarõn Zincirlikuyu’da toprağa verilecek Kutupyıldızına son veda Kızı Deniz Gökçer: O her şeyden önce çok sevgili babam; ikinci olarak hocam, üçüncü olarak genel müdürüm, yönetmenim, partnerim her şeyimdi. Tiyatro eleştirmeni, yazar ve akademis- yen Ayşegül Yüksel: Tiyatro dünyamõz, bü- yük aktör, hocalarõn hocasõ, Cüneyt Gökçer’i yitirdi. Gökçer, sahneye hangi yaşõnda çõkõyor olursa olsun, sahne üstünde, bir çekim alanõ oluşturan çarpõcõ bir oyuncuydu. Oyuncu ki- şiliğini, sanat yaşamõ boyunca, üstüne tõpatõp oturmuş zarif ve rahat bir giysi gibi taşõdõ. Sah- neye hep yaraştõ, sahne de ona. Gökçer, role yaklaşõrken, ‘doğru’yu, ses ile bedenin hiç zor- lanmadan bütünleşebileceği yorumlarda ara- mayõ başarmõştõr. Aklõ, sezgiyle ve duyguyla her an dengeleyebilmiştir. Ne abartmalõ bir mimik, ne sesin gereksiz- ce çõğlõğa dönüşmesi, ne de dozu kaçõrõlmõş bir tonlama... Gökçer, tiyatro edebiyatõnõn büyük kahramanlarõnõ onlarla hemen hemen aynõ yaşta olduğu dönemlerde canlandõrdõ. Ham- let’i, Sirano’yu, Odipus’u, Vanya’yõ, Don Ju- an’õ ve daha nicelerini... Lear’õ ise iki ayrõ ya- şõnda, farklõ iki kral olarak sahneye getirdi. Yal- nõz eğitim gücüyle değil, yetenek seçiminde de kusursuz bir hocaydõ. Türk tiyatrosu, onun var- lõğõyla zenginleşti, yokluğuyla eksilecek. ‘HOCALARIN HOCASIYDI’ Deniz Baykal. Ertuğrul Günay. Lemi Bilgin. EşiKızı Gökçer 89 yaşında yaşama veda etti. Necati’yi anlatan kitap toplatılıyor Kartal Belediyesi’nin öğretmenlerehediyesiydi İstanbul Haber Servisi- Kartal Belediyesi’nin ilçe genelinde görev yapan öğretmenlere hediye ettiği Cumhuriyet döneminin ilk Milli Eğitim Bakanõ Mustafa Necati’nin hizmetlerini ve yaşamõnõ anlatan kitap toplatõldõ. Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafõndan veri- len toplatma kararõnda hediye ola- rak dağõtõlan “Mustafa Necati ve Cumhuriyet Eğitim Devrimi” ki- tabõnõn, Talim Terbiye Kurulu ona- yõnõn bulunmadõğõ ve ideolojik ol- duğu öne sürüldü. Kartal Belediye Başkanlõğõ, 24 Kasõm Öğretmenler Günü’nü kut- lamak için öğretmenlere “Mustafa Necati ve Cumhuriyet Eğitim Devrimi” adlõ kitabõ armağan et- mişti. Kitaplar dağõtõldõktan sonra Eğitim Bir-Sen Şube Başkanõ Ali Yalçın, basõn açõklamasõ yaparak kitabõn ideolojik olduğunu savun- muş bu durumu protesto etmişti. Olay, Vakit Gazetesi’nde “CHP’li başkandan militan kitap” başlõğõ ile geniş olarak yer almõştõ. Kartal Kaymakamlõğõ’nõn onayõ ile kuru- lan komisyonun kararõ ile kitaplar “ivedikle” toplatõlmaya başladõ. Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy imzalõ 18.12.2009 ta- rihli kararda özetle, “Talim Terbi- ye Kurulu onayı olmadığı” belir- tilerek, ‘Mustafa Necati ve Cumhu- riyet Eğitim Devrimi’ isimli kita- bın ivedilikle toplatılarak okul- larda muhafaza edilmesi husu- sunda gereğini önemle rica ede- rim” denildi. Kartal Belediye- si’nce yapõlan açõklamada ise top- latõlan kitabõn yargõ kararõ ile de- ğerlendirilmiş sakõncalõ bir kitap olmadõğõ, Öğretmenler Günü’nü kutlamak için yalnõzca öğretmen- lerin şahsõna dağõtõlan kitapla ilgili de herhangi bir onay ve izne gerek olmadõğõ vurgulandõ. ‘İnönü’nün izi silinmek isteniyor’ Sõvas’taki müzenin kapatõlmasõna tepki MEHMET MENEKŞE SIVAS - Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Sõvas Şube Başkanõ Nur- ten Yanalak, 2. Cumhurbaşkanõ İs- met İnönü’nün çocukluğunu geçir- diği Sõvas’taki müze olarak kullanõ- lan evin kapatõlmasõna tepki göster- di. Yamalak, “İnönü’nün izi Sı- vas’tan silinmek isteniyor” dedi. Yanalak, İsmet İnönü’nün eşya- larõnõn sergilendiği müzenin birkaç yõl önce tadilat yapmak amacõyla boşaltõldõğõnõ, müze evin restorana çevrildiğini belirtti. Yanalak, ancak sivil toplum örgütlerinin tepkisi so- nucu bir odanõn “İsmet İnönü anı odası”na dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Buranõn yeniden müze olma- sõ için Sõvas Valiliği’ne başvurduk- larõnõ ifade eden Yanalak şunlarõ söyledi:“Valilik, Kültür ve Tu- rizm Bakanlığı’nın oluru ile bi- nanın müze statüsünden çıkarıl- dığını bildirdi. Sıvas bir Cumhu- riyet şehri olsun diye uğraşırken, Cumhuriyet’e emek veren insan- ların adlarının silinmeye çalışıl- ması, müzelik vasfının kaldırıl- ması kabul edilemez.” Yazgan’ın yeni kitabı yayımlandı ‘Devlet Tiyatrosu’ İstanbul Haber Servisi - İstan- bul Kültür Üniversitesi (İKÜ) öğre- tim görevlisi, yapõmcõ, sunucu ve gazeteci Teoman Yazgan’õn Dev- let Tiyatrolarõ’nõn tarihine õşõk tutan “Örnek Bir Cumhuriyet Kuru- mu: Devlet Tiyatrosu. ‘Tatbikat Sahnesi’ ve Sonraki Yıllar” adlõ kitabõ çõktõ. Devlet Tiyatrolarõ Ge- nel Müdürlüğü’nün 60’õncõ kuruluş yõldönümü nedeniyle yayõmlanan kitapta, 1936’da Ankara Devlet Konservatuvarõ’nõn kurulmasõyla başlayan ve 1940’ta “Tatbikat Sahnesi”, 10 Haziran 1949’dan sonra ise “Devlet Tiyatroları” adõyla anõlan 1940-1970 dönemini okuyucuya aktarõlõyor. Lepra Deri ve Zührevi Hastalõklarõ Hastanesi’nin kliniğe dönüştürülmek istenmesine tepkiler sürüyor ‘Bõrakõn Türkan Hoca rahat uyusun’ İstanbul Haber Servisi - Sağlõk meslek örgütleri ile sen- dikalarõ, lepralõ (cüzam) hasta- lar, Lepra Deri ve Zührevi Has- talõklarõ Hastanesi’nin Dr. Sadi Konuk Eğitim Cildiye Kliniği olarak bağlanmak istenmesini protesto ederek, “Gerçek ni- yetiniz hastaneyi iyileştir- mekse bunun önünde engel yok. Lepra Hastanesi tüzel ki- şiliğini niçin ortadan kaldırı- yorsunuz?” dediler. İstanbul İl Sağlõk Müdürlüğü ise hastane- nin eğitim verebilir bir pozis- yona geçirmek istendiğini, bu nedenle mevcut yerinde Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesi’ne bağlõ lepra kliniğine dönüştürülmesinin dü- şünüldüğü belirtildi. Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) Bakõrköy Şubesi, İstanbul Tabip Odasõ, Cüzzamla Savaş Derne- ği, ÇYDD üyeleri ve cüzamlõ hastalar dün Bakõrköy’deki Lep- ra Deri ve Zührevi Hastalõkla- rõ Hastanesi başhekimlik bina- sõ önünde bir araya geldiler. “Lepra Hastanesi kapatıla- maz, hastanemize ve hastala- rımıza sahip çıkıyoruz”, “Bı- rakın Türkan Hoca rahat uyusun”, “Kâr hırsı sonunda cüzamlı hastaları da vurdu” pankart ve dövizleri açan grup üyeleri, “Hastaneler halkındır satılamaz”, “Cüzam hastala- rı yalnız değildir” sloganlarõ at- tõlar. Grup adõna açõklama yapan SES Bakõrköy Şube Başkanõ Leyla Koç Üzüm, cüzam has- talõğõnõn mevzuata göre ihbarõ yapõlmasõ zorunlu olan bir has- talõk olduğunu, bu ihbarõ yapan kurumun da özel dal hastaneleri olacağõnõ anõmsatarak “Lepra Hastanesi’nin arazisinin bü- yüklük ve maddi değerini bi- len ama lepra ve lepralı has- tayı tanımayanlar, buranın kapatılmasının getireceği olumsuz sonuçları önceden göremeyebilirler” dedi. ‘Burası evimiz’ Cüzam hastasõ Halil Taşde- mir ise “Burası bizim evimiz, yuvamız. Hastanemiz kapa- tılmasın, geliştirilsin” dedi. İstanbul İl Sağlõk Müdürlüğü ise yaptõğõ yazõlõ açõklamada, hastanenin kapatõlmasõnõn söz konusu olmadõğõ belirtilerek “Hastanenin eğitim ve araş- tırma hastanesi bünyesinde yer almasıyla lepra konusun- da üniversitede çalışmaları olan bir profesör klinik şefi olarak atanacak ve klinikte asistan yetiştirilmesine ola- nak sağlayacaktır. Yeni kli- niğe de Prof. Dr. Saylan’ın is- minin verilmesi planlanmak- tadır” denildi. CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat ise ko- nu ile ilgili Sağlõk Bakanõ Re- cep Akdağ’õn yanõtlamasõ is- temiyle TBMM Başkanlõğõ’na yazõlõ soru önergesi sundu. Ekim Gençliği, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) 3 öğ- rencinin haklarında açılan davalar sonuçlanana kadar üniversi- teye girişinin, üniversite yönetimi tarafından yasaklanmasını bir basın açıklaması ile protesto etti. YTÜ’nün ana giriş kapısı önünde toplanan Ekim Gençliği üyeleri adına basın açıklaması- nı İpek Bozkurt , YTÜ öğrencisi 20 kişi hakkında afiş asmak, masa açmak, bildiri dağıtmak gibi gerekçelerle soruşturma açıl- dığını belirtilerek, 13 Aralık Cuma günü 3 öğrencinin YTÜ’ye girişlerinin, haklarında açılan soruşturmalar sonuçlanıncaya kadar üniversitenin huzurunu ve güvenliğini sağlamak gerekçe- siyle yasaklandığını söyledi. (Fotoğraf: CEM GÜLDEMİR) ‘Öğrencilere üniversite yasağına’ protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle