17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HATİCE TUNCER Gazetemiz Ankara Temsilcisi ve yazarõmõz Mustafa Balbay’õn tu- tuklu yargõlandõğõ İkinci Ergenekon davasõnda Tuncay Özkan savun- masõnõ tamamladõ. Savunmasõnda “Cumhuriyet mitinglerini ben yap- tım, ahdım olsun buradan çıkınca yine yaparım” diye konuşan Özkan, “Bu iddianame annemin tuğlaları ters örülmüş sağır soba gibi... Ken- dinden ve yatırım yaptığı siyasetten başka kimseye faydası yok” dedi. 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõn- dan Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde- ki duruşma salonunda görülen dava- nõn 27. duruşmasõnda savunmasõnõ sürdüren Özkan, AKP Diyarbakõr Milletvekili İhsan Arslan’õn kendi- sini öldürtmek istediği iddialarõnõ yi- neleyerek “Kamuoyu ve savcılar Arslan’ın Hizbullah örgütünün ilimcilerinin başı olduğunu bilmi- yor mu? Kendilerinde insan sevgi- si olduğunu söylüyor. Domuz bağ- larıyla betona gömülen insanları herkes bilmiyor mu?” dedi. Sorgusu sõrasõnda 26 Haziran 1992 tarihli Turgut Özal-Talabani gö- rüşmesine ilişkin bilgi ve belgeleri ne- reden aldõğõnõn sorulduğunu belirten Özkan, “Talabani ile görüşmesinin belgelerini Turgut Bey verdi” di- ye konuştu. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum ile görüşmelerinin “S.B.” diye iddianameye girdiğini be- lirten Özkan, “Toplantı yapıyoruz, çağırdım. Bu kadar politikaya he- vesli olduklarını bilsem savcıları da çağırırdım” dedi. Özkan’õn “Göz- altına alınmadan önce Zekeriya Öz’ün odasında pencerenin kena- rında çalışan bir yargıç vardı” söz- leri üzerine Başkan Köksal Şengün, “Kim açıkla” diye sordu. Özkan ise “Herkes biliyor” diye yanõt verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn MİT Müsteşarõ Emre Taner’e “PKK’yi, Hizbullah’ı hallederiz de Tuncay Özkan’ı ne yapacağız” dediğini id- dia eden Özkan, “Taner’i çağırın, dinleyelim. Ben niye buradayım, anlatsın. Bir muhalif nasıl sustu- rulmak istenir, anlatsın” dedi. İddianamede yer alan eski İstanbul Organize Suçlar Müdürü Adil Serdar Saçan ile yaptõklarõ telefon görüşmesi kayõtlarõnõ teatral bir tarzda okuyan Özkan, “Savcı Mehmet Ali Pekgü- zel gibi okuyorum” dedi. Saçan’dan belge aldõğõ iddialarõnõ reddeden Öz- kan, “Ben belge alacaksam mü- dürden, bakandan alırım. Saçan benim arkadaşım” derken Saçan, “Müdürleri, bakanları söylesen de rahat etsek” diye seslendi. Cumhuriyet mitinglerinde Türk bayrağõ dõşõnda bayrak taşõnmasõna izin vermediğini anlatan Özkan, şun- larõ söyledi: “Adım faşiste çıktı. Doğu Perinçek, ‘Avrupa Birlikçi, ABD’nin oyununa alet oldu’ diye yazdı. Mustafa da (Balbay) mi- tinglere katılmadı. Cumhuriyet gazetesinde haber yaptılar sadece. Valiliğe verdiğimiz konuşmacı lis- tesinde Türkan Saylan’ın adı yoktu. Çok istedik ama konuşturama- dık.” İddianamede, “Cumhuriyet mitinglerinde ‘Ordu Göreve’ pan- kartının açıldığı” iddiasõnõn yer ve- rildiğini söyleyen Özkan, “O Cum- huriyet mitingi değildi. Rektörle- rin Cumhuriyet’in 83. yılı yürü- yüşüydü. Türk Solu grubu bu pan- kartı açmıştı. Türk Solu faşist bir grup” diye konuştu. ‘Baykal da dinleniyor’ Savcõnõn, yapõldõğõ öne sürelen gö- rüşme dökümlerine dayanarak “Ali Müfit Gürtuna’nın CHP’den mille- vekili adaylığı konusunda görüşme yaptınız mı” sorusu üzerine Özkan “Deniz Baykal ve Önder Sav ile odalarında görüştüm. Nereden dı- şarı çıktı bunlar? Deniz Baykal ve Önder Sav’ın odalarında dinleme var” diye konuştu. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2009 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Server Tanilli’nin rahatsızlığı nedeniyle bugün- kü yazısını yayımlayamıyoruz. İLHAN TAŞCI ANKARA - İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatle- rine yönelik inceleme sür- dürürken, hakkõnda Adalet Bakanlõğõ’nca soruşturma baş- latõlan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in gözaltõna alõnan cemaat üyele- rinin serbest bõrakõlmasõnõ iste- diğini söyledi. Cihaner, Hâkim- ler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) verdiği savunmasõnda, Çiçek’in bu isteğini, “cezaevle- rinin doluluğunu ve seçimler öncesi kendilerini siyaseten çok zorda bırakacak olması”nõ ge- rekçe gösterdiğini anlattõ. 2 Kasõm 2007’de İsmailağa ce- maatine yönelik başlattõğõ operas- yonlarõn ardõndan Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn hakkõnda soruşturma başlattõ- ğõ Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl- han Cihaner’in 14 Aralõk’ta HSYK’ye sunduğu savunmasõnda, operasyo- nun perde arkasõnda Ankara-Erzincan hattõnda yaşananlara ayrõntõlarõyla yer verdi. 23 Şubat 2009 tarihinde so- ruşturma kapsamõnda ilk operasyo- nu gerçekleştiren Cihaner, cemaatten 9 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ belirt- ti. Şüpheliler gözaltõnda iken, Çi- çek’in kendisini telefonla aradõğõnõ vurguladõ. Cihaner savunmasõnda, Çiçek ile aralarõnda geçen telefon gö- rüşmesinin içeriğini şöyle anlattõ: “Şüpheliler gözaltında iken se- kreterim, Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in görüşmek istediğini söy- leyerek telefonu bağladı. Cemil Çiçek özetle, ‘cezanõn alt ve üst sõ- nõrõnõ, cezaevlerinin doluluğunu ve genel seçimler öncesi kendilerini si- yaseten çok zorda bõrakacağõnõ’ söy- leyerek gözaltındaki şüphelileri salıvermemi istedi. Ben yasal ge- reğini yapacağımı söyleyerek ko- nuşmayı sonlandırdım ve sorguya sevk ettiğim 9 kişi tutuklandı. Se- kreterime söz konusu konuşmanın tarih ve saatini not alması talima- tını verip bir tutanak tuttum.” Cihaner, Çiçek ile aralarõnda geçen konuşmaya ilişkin tutanağõn bir ör- neğini de HSYK’ye savunmasõna ek olarak sundu. Cihaner, Erzurum Özel Yetkili Sav- cõlõğõ’nõn İsmailağa cemaatine yöne- lik kendisinden önce baskõn yaparak şüphelileri salõverdiğini savundu. İkinci Ergenekon davasõnda savunmasõnõ tamamlayan Tuncay Özkan: İddianame sağõr soba gibi ‘BelgeleriTurgutÖzal’danaldõm’ Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda 294 gündür tutuklu bulunan gazetemiz Ankara Temsilcisi, yazarõmõz Musta- fa Balbay ve aydõnlarõn haksõz tutuk- lanmasõna tepkiler aralõksõz sürüyor. Eyleme CHP de destek verdi. Cumhuriyet okurlarõ ve sivil toplum örgütlerinin sözcü ve yö- neticileri, dün gazetemizin Şişli’deki merkez binasõnõn bahçesinde bir ara- ya geldi. Eyleme, CHP Şişli İlçe Baş- kanõ Avukat Hõdõr Tanrõverdi ve bazõ partililer de katõldõ. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) 3 MİT’çi İstanbul’a sevk edilecek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı: Ergenekon’dan yargõlanacaklar İstanbul Haber Servisi - Erzurum Özel Yet- kili Savcõsõ tarafõndan gözaltõna alõnan ve tu- tuklanan 3 MİT mensubu, Ergenekon davasõ kap- samõnda yargõlanmak üzere İstanbul’a getirilecek. Erzincan’da görevli bulunan MİT Teşkilatõ Baş- kanõ Ş.D. (36) ile yine MİT görevlileri S.B.İ. (30) ve K.Ü. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Sav- cõsõ Osman Şanal’õn talimatõyla 4 Aralõk’ta göz- altõna alõnmõştõ. Emniyette yapõlan sorgularõ alõ- nan ek gözaltõ süresiyle uzatõlan MİT mensup- larõ, sorgularõnõn tamamlanmasõnõn ardõndan tu- tuklanarak yoğun güvenlik önlemleri altõnda Erzurum Kapalõ Cezaevi’ne gönderilmişlerdi. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, tutuklanan MİT mensuplarõnõn Alevi olduğunu belirterek “MİT’te mezhepsel bir tasfiyenin sonuçları ağır olur” uyarõsõnda bulunmuştu. Deniz Bay- kal, intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’õn ya- nõ sõra Erzincan’da gözaltõna alõnan MİT görev- lilerinin de Alevi kökenli olduğu bilgisinin ken- disine ulaştõğõnõ vurgulayarak “Birileri, TSK ve MİT’e yönelik mezhepsel tasfiye sürecine mi girdi” diye sormuştu. Tayyar’a hapis cezasõ, Baransu serbest İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Şamil Tay- yar’a, “Operasyon Ergenekon” adlõ kitabõnda “so- ruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “adli yargıyı et- kilemeye teşebbüs” gerekçeleriyle 1 yõl 8 ay ha- pis cezasõ verildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahke- mesi’ndeki görülen duruşma sonunda mahkeme he- yeti sanõğõn yeniden suç işlemeyeceğini göz önün- de bulundurarak hükmün açõklanmasõnõ geri bõra- kõp, sanõğõn 5 yõl denetim süresine tabi tutulmasõ- na karar verdi. Öte yandan Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Ba- ransu, Kafes Eylem Planõ iddiasõyla ilgili “so- ruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği” gerekçesiy- le ifade verdiği Kadõköy Adliyesi’nde savcõlõk sor- gusunun tamamlanmasõnõn ardõndan tutuklanma- sõ istemiyle mahkemeye sevk edildi. Baransu, ya- põlan işlemlerin ardõndan serbest bõrakõldõ. Kadõköy Adliyesi’ne gelerek Cumhuriyet Sav- cõsõ Dursun Yılmaz’a ifade veren ve tutuklanmasõ istemiyle Kadõköy Nöbetçi 5. Sulh Ceza Mahke- mesi’ne sevk edilen Baransu yapõlan işlemlerin ar- dõndan serbest bõrakõldõ. Sakõk ile görüşülmedi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ, Ergenekon savcõsõ Zekeriya Öz ile aynõ soruşturmada görevli iki savcõnõn 1993 yõlõnda Bingöl’de 33 erin şehit edilmesi olayõy- la ilgili olarak Diyarbakõr E Tipi Ceza İnfaz Ku- rumu’nda müebbet hapis cezasõnõ çeken PKK te- rör örgütünün ikinci adamõ olarak tanõnan Şem- din Sakık’õn ifadesine başvurmadõğõnõ açõkla- dõ. Açõklamada ayrõca konuyla ilgili herhangi bir soruşturma yürütülmediği de hatõrlatõldõ. Görüşme dinleme kaydõnda C ihaner, benzer bir konuşmanõn Adalet Bakanlõğõ Ceza İşleri Genel Müdür Yardõmcõsõ Çetin Şen’in cep telefonundan aramasõyla da yapõldõğõnõ belirtti. Başsavcõ Cihaner, bakanlõktan gelen bu telefonda da Şen’in kendisine, “Böyle soruşturmalarõn insanõn başõnõ derde sokacağõnõ, Ankara’da ortalõğõn toz duman olduğunu, yaptõğõ soruşturmanõn Ergenekon soruşturmasõna misilleme olarak algõlanacağõnõ” söylediğini aktardõ. Cihaner de “Ceza İşleri Genel Müdür Yardõmcõsõ’na, bu soruşturmayõ başlattõğõmda ortada Ergenekon diye adlandõrõlan soruşturmanõn olmadõğõnõ, ayrõca öyle denilse bile bu kaygõ ile suç soruşturmasõndan geri dönülemeyeceğini söyledim” dedi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ savunmasõnda ilginç bir ayrõntõya da yer vererek Çetin Şen ile telefon görüşmesi yaptõklarõ tarihte telefonlarõ dinlendiği için bu konuşmanõn kayda alõndõğõna dikkat çekti. İsmailağa ve Gülen cemaatini soruştururken engellenen Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner’den ağõr iddia ‘Bırakın’ talimatı Çiçek’ten TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Polisin dün dördüncü dalga operasyonu yaparak Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) 9’u belediye başkanı 80 üyesini gözaltına almaya gerekçe gösterdiği KCK nedir?.. KCK, aklıevvellerin iddia ettiği gibi PKK’nin şehir yapılanması mı yoksa örgütün bir eylem hücresi mi?.. Bu yapılanma siyasallaşacak PKK’nin altyapısını mı örgütleyecek? İşte KCK gerçeği ve son operasyonun perde arkası... PKK, Öcalan’ın 1999’da Kenya’da CIA eliyle teslim edilmesinin ardından büyük bir şok yaşadı. Örgüt tabandaki sarsıntıyı gidermek için önceleri kanlı eylemlerle gövde gösterisi yapmaya çalışsa da başarılı olamadı. Sonunda Öcalan 2005 yılında olaya el koydu ve Kürt hareketinin tüm legal ve illegal kuruluşlarını bir “çatı partisi” altında toplamaya karar verdi. Kürt hareketini oluşturan kurumlardaki erozyonu ve dağınıklığını gidermeyi amaçlayan Öcalan, KKK (Koma Komalen Kürdistan) yani “Kürdistan Konfederasyon Topluluğu”nun kuruluşunu önerdi! PKK’nin Kandil’deki HPG (Halk Savunma Güçleri) ile Avrupa’daki KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi) birimleri hemen harekete geçti. KKK 2005’te Kandil Dağı’nda kuruldu ve “Yürütme Konseyi Başkanlığı”na Öcalan’ın sağ kolu Urfalı Murat Karayılan getirildi. KONGRA-GEL’in Kandil Dağı’nda 1 Haziran 2007’de yapılan 5. Genel Kurulu’nda KKK’nin ismi KCK (Koma Civaken Kürdistan) yani “Kürdistan Topluluklar Birliği” olarak değiştirildi. 30 üyeden oluşan KCK Yürütme Konseyi’nin başkanlığına Murat Karayılan seçildi. “Ulusal birlik çağrıları” yapılan kongrede, KCK’nin çalışmaları kapsamında “İdeolojik alan, sosyal alan, siyasi alan, askeri alan ve kadın merkezi” biçiminde 5 ayrı örgütlenme sahası oluşturuldu. KCK’nin Türkiye’deki birimine ise “Türkiye Koordinasyonu” adı verildi. KCK içinde en önemli hücre olan “Yasama birimi” KONGRA-GEL kapsamında faaliyet gösteriyor. PKK’nin “propaganda birimi” olarak gösterildiği KCK örgütlenmesinde asıl eylemci kanat olarak Halk Savunma Güçleri (HPG- Hezen Parastine Gel) öne çıkarılıyor. PKK’nin askeri kanadı olan HPG, 41 kişilik meclis, 5 kişilik “ana karargâh komutanlığı” ve 11 kişiden oluşan “komuta konseyi”nce yönlendiriliyor. Entegre örgütlenme... Komutanlıklara bağlı birimler ise “akademiler komutanlığı, öz savunma güçleri, özel kuvvetler ve YJA-STAR (Özgür Kadın Birlikleri)” olarak adlandırılıyor. KCK içinde kadın yapılanması çok önemseniyor. Özellikle propaganda için kullanılan bu birimde YJA (Özgür Kadın Birliği), KJB (Koma Jina Bilind- Yüksek Kadınlar Topluluğu), Jina Civan (Genç Kadınlar Örgütlenmesi), PAJK (Kürdistan Özgür Kadınlar Partisi) ve YJA-STAR adlı gruplar bulunuyor. KCK’nin gençlik örgütlenmesi ise Irak, Suriye ve İran’ın yanı sıra Türkiye’de de öğrenciler arasında yapılanıyor. Türkiye’deki gençlik birimi YDGH (Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi), Avrupa’daki birimi ise Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) olarak faaliyet gösteriyor. PKK’nin “çatı birimi” olan KCK’de siyasi örgütlenme de dikkat çekiyor. “Hukuk, ekoloji ve yerel yönetimler, azınlık ve inanç grupları ile dış ilişkiler komiteleri” bu yapının en önemli birimlerini oluşturuyor. Dış ilişkiler komitesi bünyesinde Kürt Yezidiler Birliği, Kürt Aleviler Birliği, Kürdistan İmamlar Birliği, Avrupa Demokratik Toplum Koordinasyonu (CDK), Kürdistan İşçiler Birliği, Kürdistan Hukukçular Birliği, Kürt Sanatçılar Birliği, Kürdistan Yazarlar Birliği, Kürdistan Kadınlar Birliği ile Avrupa Kürt Dernekleri Federasyonu (KON- KURD) yer alıyor. İran’daki Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Irak’taki Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) de siyasi yapı içinde faaliyet gösteriyor. Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-KOM), İsveç Kürt Dernekleri Federasyonu (FKKS), Avusturya Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KOM), Danimarka Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY- KURD), Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM), Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu (FEYKA), Belçika Kürt Dernekleri Federasyonu (FEK-BEL), Britanya (İngiltere) Kürt Dernekleri Federasyonu (FED-BİR), İsviçre Kürt Dernekleri Çatı Örgütü (FEKAR) ise Avrupa’da örgütlü KON- KURD’e bağlı olarak çalışıyor. Dinci basının iddiaları!.. KCK’nin Anadolu coğrafyasındaki uzantısı “Türkiye Meclisi”ne yönelik geçen yıl gerçekleştirilen ilk operasyonun ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, bir örgütlenme şemasına da yer verilmişti. Tepede Öcalan’ın görüldüğü şemada, Zübeyr Aydar “Yasama”nın sorumlusu olarak anılıyor. Şemada Murat Karayılan “yürütme”den, “Kazi” kod adlı eski İran cumhuriyet savcısı ise “yargı eki”nden sorumlu olarak gösteriliyor. Örgütün Türkiye (PKK), Suriye (PYD), İran (PJAK) ve Irak’taki (PÇDK) yapılanmalarından ise Zübeyr Aydar sorumlu görünüyor. Murat Karayılan başkanlığındaki yürütme konseyi üyeleri ise Bozan Tekin, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Nuriye Kespir’den oluşuyor. Dün dördüncü dalga operasyonuyla 80’den fazla kişinin gözaltına alındığı “KCK-Türkiye Meclisi”nin başında ise PKK’nin Avrupa sorumlusu Sabri Ok’un bulunduğu belirtiliyor. Peki, KCK’nin Türkiye yapılanmasına yönelik dördüncü dalga operasyonu niçin yapıldı?.. Kandil’de Murat Karayılan’ın yardımcılığını yapan Duran Kalkan’ın örgütün ajansına önceki gün, “Ayaklanmalar gündeme gelebilir” diye açıklama yapmasının operasyonu hızlandırdığı belirtiliyor. Ancak 9 Aralık’ta Fethullahçı Zaman gazetesinde yayımlanan “KCK’nin hedefi, bölgeye korku salmak” ve 10 Aralık’ta AKP yanlısı Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan “KCK’nin DTP sonrası planı” başlıklı haberler de son operasyonun gerekçeleri açısından çok dikkat çekiyor! Yeni Şafak’taki haberde şöyle denilmişti: “KCK’nin, DTP’nin kapatılma ihtimaline karşılık bir dizi eylem kararı aldığı ortaya çıktı. KCK’nin 3 ana başlık altında toplanabilecek olan eylem kararları şunlar: Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan eylemler İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlere yayılacak. Bölgede faaliyet gösteren siyasi parti teşkilat binalarına saldırılar yapılacak. DTP dışındaki bölge milletvekillerinin istifa etmesini sağlamak için baskı altına alınacak.” Öcalan’ın ‘Çatı’sı Yıkılıyor mu?.. 9 Aralık 2009 (Zaman Gazetesi) 10 Aralık 2009 (Yeni Şafak) Destek eylemi 294. gününde BUSH İSTEDİ E rgenekon operasyonlarõnõn düğmesine 5 Kasõm 2007’deki Bush-Erdoğan görüşmesinde basõldõğõnõ öne süren Özkan, “Bunu Fehmi Koru yazdõ. Ona niye sormuyorsunuz?” dedi. “Bu iddianame İbrahim Emre adlõ bir polis tarafõndan yazõldõ” di- ye iddiada bulunan Özkan, “Ka- nõtlarõm var. Poliste 26 saat ifade verdim, yoruldum. ‘Sorulara cevap vermek istemedi’ yazmõşlar. İfade- me eklemeler yapmõşlar. Ben sav- cõnõn suç işleyeceğine inanmam” dedi. Özkan, “Cumhuriyet mitingleri- nin şanõ da şöhreti de benim. İd- dianamede ‘Hurşit Tolon Cumhu- riyet mitingleri düzenlemekte’ diyor. Hurşit Tolon, Cumhuriyet Mitingi düzenlemedi” dedi. ÖZÜR DİLEDİ K anal Türk’ü satmasõ nede- niyle Mustafa Balbay’õn çok kõzdõğõnõ ve kendisini ağõr bir dille eleştirdiğini anlatan Özkan, buna karşõlõk kendisinin de telefon görüşmelerinde sarf et- tiği ağõr sözlerin iddianamede yer aldõğõnõ belirtti. Özkan şöyle ko- nuştu: “İlhan Selçuk’un elinde bü- yüdüm. 17 yaşõnda Cumhuriyet’e girmişim. Bazõ fikirlerim uyuşma- sa da Cumhuriyet’le büyümüşüz biz. İlhan Selçuk’a ‘Mustafa beni kõrõ- yor’ demişim. Evin babasõna söy- ler gibi. Birbirimize karşõ bir kö- tülüğümüz yok. Kötü sözlerim için herkesten özür diliyorum.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle