21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B Patrikhane’nin tarihimiz içindeki olumsuz rolünü, Kurtuluş Savaşı sırasındaki tavrını hemen hepimiz biliyoruz. Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Amerikan politikasını da arkasına alarak, siyasal nedenlerle ekümeniklik iddiasında bulunmasının ne gibi anlamlar ve tehlikeler taşıdığı da çoğu kimsenin meçhulü değil. Ayrıca, Lozan’da Patrikhane’nin her türlü siyasi iddiadan vazgeçmesi koşuluyla, Türkiye topraklarında kalmasının kabul edildiği de, antlaşma metninde değilse bile, müzakere kayıtlarında var. Bütün bunlar yadsınamaz gerçekler ve Türkiye’de ulus devletin Patrikhane’ye endişe ile bakmasında haklı nedenler olduğunu düşündüren öğeler. Bu mülahazaları baştan belirttikten sonra, genelde Türkiye’deki azınlıklar, özelde Rum azınlığı, Patrikhane ve azınlık vakıfları konusundaki tavrımızın çağdaş ulus devlet kavramına laik devlet esprisine, çoğulcu demokrasiye ve nihayet uluslararası anlaşmalara uygun olduğunu ileri sürebilir miyiz? Heybeliada Ruhban Okulu’nu bir an için bırakalım bir yana, Büyükada’daki yetimhane konusundaki tutumunuza ne demeli? Azınlık vakıfları hakkındaki yargı kararlarımız yüzümüzü ağartıyor mu, bunlar AİHM tarafından da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun bulunuyorlar mı? Diplomaside, mütekabiliyet ilkesinin geçerliliği yadsınamaz. Hâlâ da her yerde uygulanmaktadır. Lozan Antlaşması’yla özellikle İstanbul’daki Rumlar lehine kabul edilmiş olan ayrıcalıkların karşı hükmü Batı Trakya’daki Türk azınlığın haklarına saygı gösterilmesidir. Bu gerçek yadsınamaz. Lozan’ın Batı Trakya’daki Türk azınlıkla ilgili hükümlerinin Yunan hükümetleri tarafından uygulanmayıp çiğnendiği de bir gerçektir. Şimdi bu gerçekten yola çıkarak, ülkemizde zaten bir avuç kalmış olan Rum azınlığın Lozan’dan doğan haklarını tanıyıp, buna saygı göstermek gerekirken, mütekabiliyet ilkesini ileri sürerek şunu söyleyebilir miyiz: - Onlar Batı Trakya’daki soydaşlarımızın haklarına saygı göstermiyorlar, biz de onların haklarını kabul etmiyoruz. Buradaki Rumlar bizim yurttaşlarımızdır, onlar yabancı değillerdir. Kendi yurttaşlarımızın uluslararası anlaşmalardan doğmuş haklarını tanımak için mütekabiliyet aranır mı? Buradaki azınlıkların hakları, Türkiye’deki demokrasinin mihenk taşı ve devletin onurudur. Bu gerçekleri gördüğümüz ve o doğrultuda davrandığımızı söyleyebilir miyiz? Bir dostum Rum annesinin gayrimenkul işi için gittiği tapuda, nasıl güçlüklerle karşılaştığını anlattıktan sonra, memurun onu yabancı olarak nitelemesinden duyduğu dehşeti anlatırken, şu hatırlatmayı yapmak zorunda kaldığını da eklemişti: - Memur Bey, annem “yabancı” değil, sizin benim gibi bir Türk vatandaşıdır. Memurun bu uyarıyı ne kadar anladığını sorduğumda, bana olumlu ya da olumsuz bir cevap verememişti. Memurun, ham ervah biri olmanın ötesinde, Türkiye’de yerleşmiş bir önyargının yansıması olduğu Bakan Tüzmen’in NTV’den Oğuz Haksever ile yaptığı görüşmede söylediği “Yabancılar konuşurken, daha dikkat etmeliler” sözünden anlaşılıyor. Bakan’ın bu akıl almaz gafına karşı Allah’tan Haksever, düzeltme yapıp, Partik’in yabancı değil, vatandaş olduğunu anımsatmak gereğini duyuyor da, hepimiz ortak bir utancın içine düşmekten kurtuluyoruz. Çok kötü bir dönem yaşıyor, çok kötü bir sınav veriyoruz. Vatandaşın yarıdan çoğu Musevi ya da Hıristiyan ile komşu olmak istemediğini söylerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin koca bakanı Türk vatandaşı bir Ortodoksu yabancı olarak niteleyebiliyor. Ekümeniklik, Heybeliada Ruhban Okulu sorunlarını tartışırız, görüşlerimizi belirtiriz, ama şimdilik bırakalım onları bir yana, yalnızca yukarıda yazdıklarım bile kendisinin ve cemaatinin Türkiye’deki durumundan yakınan Partik’in pek de haksız olmadığını ortaya koymuyor mu? Ben bu konularda devletimin ve toplumumun tutumundan pek fazla onur duymadığımı belirtmek isterim. DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Patrik Haksız mı? [email protected] 25 ARALIK 2009 CUMA KCK operasyonunda 16’sõ BDP’li belediye başkanõ onlarca kişi gözaltõna alõndõ Gözaltı açılımıDİYARBAKIR / VAN (Cum- huriyet) - Diyarbakõr Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõyla 11 ilde düzenlenen baskõnlarda 16’sõ Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) üyesi belediye başkanõ olmak üzere çok sayõda kurum temsilcisi gözaltõna alõndõ. Geçen nisan ayõnda PKK’nin şehir yapõlanmasõ olarak tanõm- lanan KCK’ye yönelik üç ayrõ operasyonun ardõndan dün sabah dördüncü büyük baskõn gerçek- leştirildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõyla Di- yarbakõr, İstanbul, İzmir, Mardin, Siirt, Hakkâri, Tunceli, Batman, Şanlõurfa, Şõrnak ve Van’da eş- zamanlõ operasyonlar düzenlen- di. Operasyonlar kapsamõnda sa- at 05.00 sõralarõnda şüpheli kişi- lerin ev ve işyerlerinde aramalar yapõldõ. İHD Diyarbakõr Şubesi de polis tarafõndan basõldõ. Bas- kõna karşõ çõkan İHD’liler, poli- sin arama izni olmadõğõnõ sa- vundu. Bunun üzerine polis kõsa sürede mahkemeden arama izni alarak dernek binasõnda yeniden arama yaptõ. Gözaltõna alõnanlar Diyarbakõr Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür- lüğü’nde sorguya alõndõ. Gözal- tõna alõnan bazõ kişiler şunlar: Diyarbakõr Büyükşehir Bele- diye Başkanvekili Ali Şimşek, Cizre Belediye Başkanõ Aydın Budak, Siirt Belediye Başkanõ Selim Sadak, Kayapõnar Bele- diye Başkanõ Zülküf Karate- kin, Viranşehir Belediye Başka- nõ Leyla Güven, Suruç Belediye Başkanõ Ethem Şahin, Çõnar Belediye Başkanõ Ahmet Cengiz, Kõzõltepe Belediye Başkanõ Fer- han Türk, Sur Belediye Başka- nõ Abdullah Demirbaş, Batman Belediye Başkanõ Necdet Atalay, eski Tunceli Belediye Başkanõ Songül Erol Abdil, eski Viran- şehir Belediye Başkanõ Emrullah Cin, eski Batman Belediye Baş- kanõ Hüseyin Kalkan, eski Sil- van Belediye Başkanõ Fikret Kaya, eski Dicle Belediye Baş- kanõ Abdullah Akengin, eski DTP Diyarbakõr il başkanõ Fırat Anlı, eski DTP Batman ilçe yö- neticisi Aydın Kılıç, eski DTP Batman il başkanõ İlyas Sağ- lam, eski DTP Altõndağ yöneti- cisi Nurhayat Üstündağ, eski Uludere yöneticisi Abdullah Ürek, eski DTP Uludere İlçe Başkanõ Celil Piranoğlu, Batman Belediye Meclis üyesi Şirin Bağ- lı, İHD Diyarbakõr Şube Başka- nõ Muharrem Erbey, Demo- kratik Özgür Kadõn Hareketi Üyesi Sakine Kayra, Diyarbakõr Yerel Gündem 21 çalõşanlarõndan Fethi Süvari, DİSKİ Başkanõ Yaşar Sarı, Av. Servet Özen, Kadõn Meclisi Çalõşanõ Gülizar Akar, Göç-Der yöneticisi Kerem Çağıl, MEYADER Van Şube Başkanõ Ferzende Abi, Van Ha- cõbekir Mahallesi Özgür Yurttaş Derneği Başkanõ Tevfik Say, Adil Erkek, Bedriye Aydın, Fatma Karaman, Ramazan De- be, M. Sıdık Gün, Yıldız Tekin, Hilmi Karakaya, Cafer Ko- çak, Ferzende Abi, Sabiha Du- man, Ahmet Makas, Zihni Ka- rakaya, Resul Emden, Meh- met Beşaltı, Müslüm Cay- maz, Mehmet Çağlayan, İbrahim Halil Göv, Ab- dürrezzak İpek, Mem- duh Üren, Necip Tokgö- zoğlu, Sami Paksoy, Ömer Yaman, Serbest Paksoy, Mesut Altürk, Hasan Tanğ, Serdar Tanğ, Yusuf Tanğ, Cahit Tanğ, Ekrem Babat, Seg- ban Bulut, Mustafa Tok, Agit Berek. DTP’nin kapatõlmasõnõn ardõndan 5 yõl siyasi yasaklõ olan Siirt Belediye Başka- nõ Selim Sadak, Yenima- halle Gazeteci Ali Çelik Caddesi üzerindeki evine saat 05.00 sõralarõnda ya- põlan baskõnõn ardõnda ka- rakola götürülürken, gaze- tecilere, “Ben halkımı çok seviyorum. Mutlaka ba- rışa ulaşacağız” dedi. Atalay ağladı DTP’nin kapatõlmasõnõn ardõndan siyasi yasaklõ olan Siirt Belediye Başkanõ Selim Sadak, Yenimahal- le’deki evine saat 05.00 sõ- ralarõnda yapõlan baskõnõn ardõnda karakola götürü- lürken, gazetecilere, “Ben halkımı çok seviyorum. Mutlaka barışa ulaşaca- ğız” dedi. Batman Beledi- ye Başkanõ Necdet Atalay da saat 11.00 sõralarõnda makam odasõna gelen po- lisler tarafõndan gözaltõna alõndõ. Makamõnda bulu- nan eşi Devrim Atalay, çocuklarõ 6 yaşõndaki Si- yabend, 5 yaşõndaki Öykü Zin ile vedalaşan Atalay gözyaşlarõna hâkim ola- madõ. Atalay, “Hem açı- lımdan söz ediyorlar, hem gözaltına alıyorlar. Bu nasıl açılım? Bu ço- cuklar bir gün hesap so- racak” dedi. Diyarbakır’da BDP İl Örgütü önünde toplanan yüzlerce kişi PKK lehine sloganlar attı. Eski DTP milletvekilleri ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Daha dün meşenin umut olduğunu paylaştık. Halkımın affına sığınarak, başbakan ve hükümet sesleniyorum; meşe ağacının hangi dalı nerenize battı” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Gözaltõlara tepki gösteren BDP’liler olayõ provokasyon olarak nitelendirdi BaydemirağzõnõbozduDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Çok sayõda belediye baş- kanõ ve sivil toplum örgütü tem- silcisinin gözaltõna alõnmasõ başta Diyarbakõr olmak üzere birçok kentte protesto edildi. Diyarbakõr’da BDP il örgütü önünde toplanan yüzlerce kişi PKK lehine sloganlar attõ. Eski DTP milletvekilleri ve Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Os- man Baydemir de gözaltõna alõnan belediye başkanlarõyla ilgili açõk- lama yaptõ. Demokratik siyasette õs- rarõn ifadesi olarak BDP’ye geç- tiklerini anlatan Baydemir, “He- men ardından aralarında 16 be- lediye başkanımızın bulunduğu 80’i aşkın seçilmişleri gözaltına aldılar. Daha dün meşenin umut olduğunu paylaştık. Halkımın affına sığınarak, başbakan ve hükümete sesleniyorum; meşe ağacının hangi dalı nerenize bat- tı” diye konuştu. Bedel ödemekten korkmadõkla- rõnõ vurgulayan Baydemir, “Bugün yapılan operasyonlarla gözaltına alınanlar hangi hukuku çiğne- mişse, tüm seçilmişler olarak biz de çiğnedik ve çiğnemeye devam edeceğiz” dedi. Bayde- mir halka da şunlarõ söyledi: “Ya- rın (bugün) Diyarbakır Büyük- şehir Belediyesi önünde tüm se- çilmişlerle toplanacağız. Ya bizi de alın ya da arkadaşlarımızı ser- best bırakın diyeceğiz.” Baydemir, partilileri “şahin ve güvercin” diye ayõranlara da küf- rederek “Has...r diyoruz. Kendi- lerine, ihanet edecek tek Kürt bi- le bulamayacaklar” dedi. Bay- demir, akşam saatlerinde yaptõğõ açõklamada küfür ettiği için pişman olmadõğõnõ bunun bir “çığlık” ol- duğunu söyledi. DTP Diyarbakõr Milletvekili Gültan Kışanak da, operasyo- nun “devlet terörü ve provokas- yon” olduğunu ileri sürdü. PKK başkaldırı çağrısı yaptı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - BDP’ye eşzamanlõ operasyonlarda onlarca kişinin gözaltõna alõnmasõ karşõ- sõnda Kuzey Kürdistan Halk İnisiyatifi adõyla açõklama yapan terör örgütü PKK, “serhildan (başkaldırı)” çağrõsõ yaptõ. Örgüt yanlõsõ ANF’de yayõmlanan ha- bere göre, çağrõda “Serhildan ruhunda bu faşist devlet ve AKP’ye gereken der- si verme zamanı gelmiştir” denildi. Topyekûn ayaklanma çağrõsõ yapõlõrken açõklamada, “Değerli yurtsever demok- rat halkımız gün bugündür. Başkan Apo’ya özgürlük, operasyonlara dur deme onurlu barışı geliştirme günüdür. Gün serhildan ve ayaklanma günüdür. Ya özgür önderlik ya da direniş ve is- yan günüdür” ifadelerine yer verildi. PKK’nin şehir yapõlanmasõ olarak tanõmlanan KCK’ye yönelik operasyonlarõn dördüncüsü dün sabah gerçekleştirildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõyla 11 ilde eşzamanlõ operasyonlar düzenlendi. Polis, 16 BDP’li belediye başkanõ ve çok sayõda örgüt temsilcisini gözaltõna aldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle