21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 ARALIK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Adaletin Bu mu Dünya!.. Yağmurlu ve sisli havalar beni hüzünlendirir... Umutlarım dağılır, umutsuzluklar sarar her yanımı. Yaşamın derin karanlık anı gelip karşıma oturur. Sanki yeryüzünün kabuğu çatlamıştır. İşte böyle bir günün öğle saatlerinde, kurşun rengindeki gökyüzüne bakıyorum. Bugün ne Obama’nın füze kalkanı projesini yazacağım, ne de Mustafakemalpaşa’daki 19 işçinin öldüğü grizu katliamını. Güneydoğu’da patlayan silahları, sokak eylemlerini. Hayatlarımız başka yerlerde... Kış bahçelerinde de dolaşmayacağım, yaz bahçelerinde de. O arka bahçe ikindilerinde akan suyun ardından giden şeftali çiçeklerini de anlatmayacağım, nar ağaçlarını da. Bir aşağı bir yukarı dolaşıyoruz yeryüzünde. Yağmurlarda ıslanıyoruz, delikanlılık günlerimizi özlüyoruz. Anlatmayacağım günlerimi! Mustafa Balbay’ın son sorgusunda söyledikleri, beynime mıh gibi çakılmış, bir türlü çıkmıyor. Savunmasının bir bölümünde şöyle diyor Mustafa: “Ben buradayım, darbe günlüklerini yazanlar nerede?” Gerçekten neredeydi darbe günlüklerini yazan emekli paşalar? Savcılara ifade verip evlerine gitmişlerdi! Balbay ise 10 aydır tutukluydu Silivri’de... Nail Güreli’nin yazdığı gibi onurun ve demokratik direncin saygın örneklerini sergilemişti Balbay çapraz sorgusu sırasında. Gerçekten Ergenekon projesine bir çomak sokmuştu: “Darbeyi yapacak olan asker, darbe yapılacak hükümet üyeleri değil miydi? Peki onlar nerede?” Balbay gazeteciydi... Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Balbay, yaşamı boyunca darbelere karşı çıkmıştı. Ben, Balbay’ı öğrencilik yıllarından beri tanıyordum, Türey Köse’yle birlikte. Ege Üniversitesi’nde okurlarken “haber tekniği” derslerine giriyordum. 10 aydır demir parmaklıklar ardındaydı... İlkyazı, yazı, güzü ve kışı yaşamıştı, gökyüzünü, yıldızları, ayın batışını, güneşin doğuşunu seyretmeden. Benim, Ergenekon davasını yürüten savcılara ve yargıçlara bir sözüm yok. Bağımsız yargı elbet kararını verecek. Aklımın ermediği, darbeyi yapacak olanlarla darbeye maruz kalanların davanın dışında kalmalarıydı. Pazar günü İlhan Selçuk’la sohbet ederken, Cüneyt Arcayürek’in ve Balbay’ın kulaklarını çınlatmıştık. İlhan Ağabey, “Bir gazeteci günlük not tutar” deyip eklemişti: “Hele o gazeteci Ankara’da çalışıyorsa, bal gibi not tutar. Çünkü gazeteci çağının tanığıdır. Bizim derdimiz, Türkiye’nin Aydınlanma Devrimi’nin ışığında demokrasiyi ve özgürlükleri geliştirmesidir. Tam bağımsız, laik, demokratik bir Türkiye’dir.” Ardından devam etmişti İlhan Ağabey: “Mustafa er geç çıkacak. Ben bağımsız yargıya güveniyorum. Balbay’ın demokrasi bilincini kamuoyu biliyor. Ankara büromuzda ikinci bir Mustafamız (Mustafa Çakır) var. Bir de yılların deneyimli gazetecisi Cüneyt Arcayürek. Cüneyt, hem ağabeylik yapıyor hem de çocuklara yol gösteriyor. Gözüm arkada değil!” 2003-2004 yılları arasında Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız adı verilen darbe planlarından Ankaralı gazetecilerin, siyasetçilerin haberi yok muydu? Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan 2 Aralık 2009 tarihindeki yazısında şöyle demişti: “2003-2004 tarihindeki darbe hazırlıklarından haberim vardı.” AKP’li kimi bakanların da böyle bir hazırlık ya da ordu içindeki rahatsızlıklardan haberi olduğu mahkeme tutanaklarına geçti. Sık sık yazdığım tümceleri yineleyeyim: “Paşalar dışarıda, Balbay içeride!” Dedim ya, yağmurlu ve sisli havalar beni hüzünlendirir. Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve diğerleri... Kimisi bir yılı aşkın süredir, kimisi daha da uzun zamandır tutuklu... Sayısını anımsamadığım teğmenler var tutuklu olan! Öcalan’ın talimatıyla gelen ve Silopi’de kurulan çadırda sorgulanıp “Ben PKK üyesiyim” diyenler dışarıda... Darbe günlüklerini yazan, darbe yapacakları öne sürülen komutanlar dışarıda... Ne diyeyim? Adaletin bu mu dünya!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘23 Nisan’da koltuğa otursun’ SAMSUN (Cumhuriyet) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Tanõtõm Medya Başkanõ Hüseyin Çelik, Samsun’da CHP lideri Deniz Baykal’a yüklendi. Çelik, “Sayõn Baykal’õn iktidara gelmesi, Başbakan olmasõ hayal mahsulüdür. Bana Van’daki programda, ‘Sayõn Baykal kõsa süre Başbakan olsa belki hõrçõnlõğõ geçer’ dediler. Ben onun formülünü biliyorum, dedim. Ankara’ya gider gitmez Sayõn Başbakan’a arz edeceğim, 23 Nisan’da Başbakan’õn koltuğuna kõsa bir süre Baykal’õ oturtalõm. Bundan başka çaresi yok bu işin” dedi. Akın Özdemir anılıyor ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP’li olduklarõ belirlenen saldõrganlarõn kurşunlarõyla 18 Aralõk 1978’de yaşamõnõ yitiren, Ziraat Mühendisleri Odasõ Adana Şubesi kurucusu ve ilk başkanõ Akõn Özdemir, dün saat 09.30’da öldürüldüğü yere karanfil bõrakõlarak anõldõ. Bugün saat 14.00’te ZMO’da, “Akõn Özdemir Makale Yarõşmasõ” ve “Akõn Özdemir Korusu Peyzaj Tasarõmõ Proje Yarõşmasõ”nda derece alanlara ödülleri verilecek. Özelleştirme protestosu İstanbul Haber Servisi - Tez-Koop İş Sendikasõ, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu üyelerinin, üniversitenin kantin ve otoparklar bölümünü satõşa çõkarmasõnõ protesto etmek için İstanbul Tõp Fakültesi önünde bir gösteri düzenledi. Üniversite ana kapõsõ önünde toplanan grup adõna açõklama yapan Tez-Koop İş Sendikasõ Şube Sekreteri Selahattin Karakurt, “Yüz milyonluk vurgunun altõndan başhekimler, müdürler, doktorlar çõkõyor. Vurgunla hem cepler dolduruluyor hemde halk sağlõğõ tehlikeye atõlõyor” diye konuştu. Çalılıkta mühimmat VAN (Cumhuriyet) - Van’a 5 kilometre uzaklõktaki Kevenli köyü yakõnõnda inşaatõ süren TOKİ konutlarõ yakõnlarõnda oynayan çocuklar, yol kenarõndaki çalõlõklarda 3 torba buldu. Daha sonra polisin incelemesinde MKE yapõmõ 4 adet el bombasõ, 300 adet G-3, 60 adet aydõnlatma, Bixi ve uçaksavar mermileri ile 4 adet boş şarjör ele geçirildi. Gazeteciler için ölümcül yıl 2009 NEW YORK (AA) - Gazetecilerin Korunmasõ Komitesi’nin (CPJ) yayõmladõğõ 2009 raporunda, bu yõlõn, basõn mensuplarõ açõsõndan “en ölümcül yõl” olduğu ifade edildi. Filipinler’de kasõmdaki katliamda 30 gazetecinin öldürülmesinin etkisiyle, dünyada bu yõl toplam 68 gazetecinin öldürüldüğü, bunun, 42 gazetecinin öldürüldüğü önceki yõla göre yüzde 60’lõk bir artõşa işaret ettiğine dikkat çekildi. Erdoğan açõlõmda kararlõ olduklarõnõ söyledi, muhalefete ve medyaya çattõ ‘Geri adõm yok’BARIŞ YAMAN KONYA - Şebi arus törenine katõlmak üzere Konya’yõ ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür Park’ta toplu açõlõş töreninde konuştu. Yõllardõr süren terör olaylarõndan silah ve uyuşturucu satanlarla şehitle- ri istismar edenlerin kazandõğõnõ be- lirten Erdoğan, “Sen kaybettin, ben kaybettim, ülke kaybetti, millet kay- betti. Bu durum böyle devam edebilir mi? Gençlerin ölümüne ne kadar katlanacağız” dedi. Terörle mücadele için tüm olanakla- rõn seferber edildiğini ifade eden Erdo- ğan şunlarõ söyledi: “Ancak terörle mü- cadelede, farklı yönlerden de müca- dele etme zorunluluğu çıkmıştır. Siz orada binlerce değil, milyonlarca Mehmetçikle mücadele verin, yok- sulluğu tüketemiyorsanız, terörü de tüketemezsiniz. Bu işin kültürel aya- ğı var. Bölge insanının talebini din- ledik, bu işin psikolojik boyutu var, sosyal boyutu var. Oradaki insanımızı kazanmak için 7 yıl boyunca çalıştık ve somut adımlar atmaya başladık. Son derece samimiyiz, son derece hasbiyiz. Milli birlikten ve kardeş- likten başka hiçbir kastımız yok.” Başını kuma gömmüş Ülkeyi kardeşliğe, birlik iklimine ka- vuşturmak istemeyen siyasilerin oldu- ğunu ileri süren Erdoğan, muhalefete yüklendi: “30 yıldır 300 milyar dolar kaynağımız terör yüzünden heba ol- du. Bu yola çıkarken birlik ruhuyla çıktık. Böyle bir milli-ulvi meseleye herkes destek vermeli, omuz verme- li. Ama CHP ve MHP bu işe yanaş- madı. Süreci baltalamak, zihinleri bulandırmak için ellerinden geleni yaptılar. Milli birlik, beraberlik, kar- deşlik projesine nasıl karşı çıkılabilir. Bu proje, bir siyasi partinin projesi de- ğildir, bir devlet projesidir, muhata- bı millet olan bir projedir.” 1989’da hazõrlanan Güneydoğu ra- poruna değinen Erdoğan şöyle konuştu: “Bizim bu raporlarda kabul edeme- yeceğimiz şeyler var. CHP’nin ra- porları bunlar, şimdi bunları inkâr ediyorlar. Anadilde eğitimi bile o ra- porlarda tavsiye ediyorlar. Tabii bi- ze kızıyorlar, ‘CHP’nin böyle bir raporu yok’ diyorlar. Dedim ki arkadaşlara ‘CHP’nin web sitesini bir açõn’ ve bak- tık ki orada öyle duruyor. Kendi partisinin web adresini bilmiyorsa ben şimdi Konya’dan hatırlatıyorum. Chp.org.tr açsın baksın. Kendi ken- dini neden inkâr ediyorsun. İşte mu- halefet gözünü kapatmış, başını kuma gömmüş, ülkeyi de, milleti de göre- miyoruz; bu milletin, ülkenin mese- lelerini de göremiyor.” Bazõ medya kuruluşlarõnõ da teröre destek vermekle suçlayan Erdoğan söz- lerini şöyle sürdürdü: “Ülkede sanki bir kaos varmış gibi her gün bazı lokal olayları evire çevire tekrar tekrar yaymak suretiyle bakıyorsunuz Tür- kiye’nin her yerini bir kan gölü almış götürmüş gibi gösteriyorlar. Bakı- yorsun, Adana, İzmir, İstanbul kan gölüne dönmüş. Medyaya söylüyo- rum, bakın yanlış yapıyorsunuz, bun- ları döne döne anlatmanın bir anla- mı yok. Arşivden bazı bilgiler alarak bunları yayınlıyorlar. Yazıktır, kime hizmet ediyorsunuz, teröre hizmet ediyorsun. Siz ücretsiz propaganda yapıyorsunuz.” Kirli tezgâhtarlar Erdoğan, açõlõm sürecinin durduğu yolundaki yorumlara da sert tepki gös- terdi: “Açılım kapandı, durdu di- yenler, bu hükümetin bu milletin ka- rarlılığını görmüyorlar. Meclis’te söyledim. İlla demokrasi dedim, illa demokratik açılım dedim, illa kar- deşlik dedim. Bu yola böyle yürüye- ceğiz. Çünkü bu meydanı milletim- le paylaşıyoruz. Bu kirli tezgâhtar- lara asla bu meydanları bırakma- yacağız. Milli birlikten, kardeşlikten geriye dönüş asla ve asla olmayacak.” Kışanak kafaları karıştırdı Diyarbakõr milletvekili, kapatõlan DTP’li milletvekillerinin istifalarõnõ bugün TBMM’ye vereceklerine ilişkin haberlerin medya yakõştõrmasõ olduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kapatõlan DTP’nin “si- ne-i millet” kararõ alan bağõm- sõz 19 milletvekilinin istifalarõ- nõ bugün TBMM’ye vermeleri beklenirken Diyarbakõr Millet- vekili Gültan Kışanak, “Cuma, medyanın yakıştırmasıdır. Bi- zim vurgulamak istediğimiz kararlılıktı ve bu duyuruldu. İstifanın bir saat önce, 2 saat sonra, 2 gün sonra verilmesi önemli değildir” dedi. İstifala- rõn verileceği zamanõn medyaya bildirileceğini belirten Kõşanak, verilme tarihi ile ilgili netleşen bir durum olmadõğõnõ savundu. DTP’nin kapatõldõğõ geçen cu- ma akşamõ açõklama yapan Ah- met Türk, milletvekillerinin is- tifasõnõ ertesi gün Meclis’e su- nabileceğini belirtmişti. Partili milletvekilleri de hafta sonu ta- til olduğu için istifayõ geçen pa- zartesi sunabileceklerini ifade etmişlerdi. Ancak topluca Di- yarbakõr’a gidilmesi gerekçe- siyle istifalar bir türlü Meclis’e sunulamamõştõ. Eski DTP’liler, istifalarõ sunmak için de Gültan Kõşanak ile Selahattin Demir- taş’õ görevlendirmiş, istifalarõn da bugün (cuma) için Meclis’e iletilebileceği belirtilmişti. Ancak Kõşanak’õn istifalarõn cuma gü- nü verileceğinin “medyanın ya- kıştırması” olduğunu söyleme- si kafalarõ yine karõştõrdõ. Eski DTP milletvekili Sırrı Sakık dün TEKEL işçilerine destek ziyaretinde yaptõğõ açõklamada, “Biz hepimiz Türkiyeliyiz. Ama bunu bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Halkı birbir- lerine vurdurmaya çalışıyor- lar” dedi. Devlet güçleriyle hal- ka zulüm uygulandõğõnõ iddia eden Sakõk, “1994’te aynı süreç yaşandığında bize gelip ‘mil- letvekilliğinizi kurtaralõm’ de- diler. Ama biz Türkiye’yi öz- gürleştirmek adına cezaevini tercih ettik. Bugün yine biz bu- nu tercih ediyoruz. Parla- mentoyu asla tercih etmeye- ceğiz” diye konuştu. YAZICIOĞLU’NUN ÖLÜMÜ Kazada helikopter pilotuhatalıbulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu ve berabe- rindeki 5 kişinin yaşamõnõ yitirdiği helikopter kazasõna ilişkin Ulaştõrma Bakanlõğõ’nca hazõrla- nan raporda, kazanõn muhtemel nedeninin, “Pi- lotun, meteorolojik bilgileri incelemeden kal- kış yapması ve görüş mesafesi 300-500 metre olan yoğun kar yağışlı kontrolsüz sahada VFR uçuşa ısrarla devam ederek oryantas- yon kaybına uğraması nedeniyle, hava aracı- nın dağlık alanda araziyle temas etmesini en- gelleyemediği” olduğunun düşünüldüğü kayde- dildi. Pilotun cep telefonuyla konuşarak ağõr meteorolojik koşullarda dikkatini dağõttõğõ belir- tilen raporun Resmi Gazete’de yayõmlanmak üzere Başbakanlõk’a gönderildiği ifade edildi. Açõlõm sürecinden geri adõm atmayacaklarõnõ belirten Erdoğan, yine muhalefete yüklendi. “CHP ve MHP süreci baltalamak, zihinleri bulandõrmak için ellerinden geleni yaptõlar. Milli birlik, beraberlik, kardeşlik projesine nasõl karşõ çõkõlabilir? Bu proje, bir siyasi partinin projesi değildir, bir devlet projesidir” diyen Erdoğan, medyayõ da teröre hizmet etmekle suçladõ. BAHÇELİ ‘AKP, DTP’yi çatõsõna alsõn’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, eski DTP milletvekillerinin istifasõnõn Meclis’e gel- mesi halinde “kabul” oyu kullanacaklarõnõ belirtti. Bahçeli, gelenekselle- şen yõllõk basõn buluşma- sõnõ Sheraton Oteli’nde verdiği kahvaltõlõ sohbet toplantõsõyla gerçekleştir- di. MHP’nin koalisyon or- tağõ olduğu dönemle ilgi- li yolsuzluk suçlamasõnda bulunan Başbakan Tay- yip Erdoğan’a “Bir şüp- hesi varsa, karar alıp bi- zi Yüce Divan’a gönder- sin. Kendi göndermezse, inanın ki, ben kendisini göndereceğim” diyerek rest çekti. Bahçeli’nin ba- sõnla sohbetindeki değer- lendirmeleri özetle şöyle: DTP’lilerin istifa ka- rarına saygılıyız, kabul ederiz: Yargõ kararõna say- gõ duymalõyõz. Bu tek yön- lü istifa tasarrufunu bir tercih olarak görüyor ve kararlarõna saygõ duyuyo- ruz. Bu istifalar Genel Ku- rul’a gelirse, MHP istifa- larõn kabulü yolunda oy kullanacaktõr. Zirve fayda sağlamadı: Cumhurbaşkanõ da açõlõm projesinin bir tarafõdõr. İlk görüşmede olumlu bir so- nuç olmadõ. Cumhurbaş- kanõ’nõn açõlõmõ olumlu yöne döndürmeye dönük bir gayreti de olmamõştõr. Artõk çok geç kalõnmõştõr. Başbakan bölünme ha- ritası çiziyor: MHP’yi Güneydoğu’ya gitmeyen bir parti olarak takdim et- mek en azõndan internet sayfalarõndan Kürdistan haritasõna baktõğõnõzda alõnmak istenen toprak parçasõnõn Hatay üzerin- den Sõvas’õn ötesine bir çizgiyle talip olduklarõnõ görürsünüz. Başbakan her- halde şuur altõnda ‘Tür- kiye bölünürse buradan bölünür’ diye bir bölünme haritasõ çizmeye çalõşõyor. DTP’lileri AKP’ye al- sın: Başbakan da inadõna açõlõm diyorsa ve AKP olarak istifalarõ kabul et- meyecekse, kurda kuşa yem etmeye gerek yok. AKP’nin, bünyesine alarak açõlõmõ birlikte yapmala- rõnda fayda vardõr. Şebi arusta ‘birlik’ vurgusu BARIŞ YAMAN KONYA - Mevlana’nõn 736. vuslat yõldönümü etkinliklerinin son gününde düzenlenen şebi arus töreninde konuşan CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Türk milletinin içinden yeni bir milletin çı- kartılmasını teşvik etmemeliyiz” diye konuştu. Şebi arus törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Bay- kal, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, yabancõ misafirler ve yurttaşlar ka- tõldõ. Programõn açõlõş konuşmasõnõ Kon- ya Büyükşehir Belediye Başkanõ Tahir Akyürek ve Vali Aydın Nezih Doğan’õn konuşmasõnõn ardõndan söz alan Baykal, “Bugün Mevlana’nın 736. vuslat yıldö- nümünde, Mevlana’nın manevi ikli- minde bir kez daha birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. ‘Yeni millet çıkarılıyor’ “Kerbela’nın yaşandığı, Irak, Filistin ve Lübnan’da facialar yaşanan bir dün- yadayız” diyen Baykal, şöyle konuştu: “Böyle bir coğrafyada, barışımızı, hu- zurumuzu ve kardeşliğimizi koruya- bilmemizin iki temel taşı var. Bunlardan birincisi din ve inanç anlayışımızın Mevlana’nın söylediği gibi sevgi ve hoş- görü temelinde geliştirilmesidir. Bir di- ğeri ise siyaset anlayışımızın etnik ay- rıştırma ve çatıştırma zemininden çı- karılıp, Türk milleti temelinde açıklığa kavuşturulmasıdır. Milli kimliği etnik kimliğe indirgeyip, milleti yok saymak- tan vazgeçeceğiz. Atatürk’ün işaret etti- ği gibi ‘Diyarbakõrlõsõ, Adanalõsõ, Trakyalõsõ aynõ cevherin damarlarõyõz’ diyerek, ‘Tür- kiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkõ- na Türk milleti denilir’ diyebilmeliyiz. Et- nik kimliği ne olursa olsun her kişinin Türk, Arap, Çerkez ayırmadan Türk milletinin birer eşit parçası olduğunu söyleyebilmeliyiz. Milleti yok sayarak, Türk milletinin içinden yeni bir millet çı- karılmasını teşvik etmemeliyiz.” dedi. Erdoğan da şebi arus gecesinin “Hazreti Mevlana’nın Hakk’a yürüdüğü, ebedi sevgiliye kavuştuğu gece olduğunu” kay- detti. Bu yõlkõ şebi arusun hicri yõlbaşõna denk geldiğini kaydeden Erdoğan, “Yeni hicri yılın tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum” dedi. Mevlana’nın 736. vus- lat yıldönümü et- kinliklerine Baş- bakan Erdoğan, çok sayıda bakan ve CHP Genel Başkanı Baykal da katıldı. Tören- de konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakan- lığı İstanbul Tari- hi Türk Müziği Topluluğu, Ahmet Özhan solistliğin- de tasavvuf müzi- ğinden örnekler sunarken, Konya Sema Topluluğu sema ayini ger- çekleştirdi. ERDOĞAN’DAN BÜYÜKELÇİLERE YEMEK Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya Dedeman Otel’de Bosna-Her- sek Cumhurbaşkanlõğõ Konseyi Üyesi Haris Slajdziç, Avrupa Birliği üyesi bazõ ülkelerin kültür bakanlarõ ve Ankara büyükelçileriyle yemekte bir araya geldi. Konya’da bir araya gelişlerinin Mevlana’nõn bir eseri olduğunu belirten Erdoğan, böyle bir günde gerçekleşen bu buluşmayõ Türkiye’nin Av- rupa Birliği üyelik süreci açõsõndan son derece anlamlõ bulduğunu ifade etti. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda üzerine düşen sorumluluklarõ yeri- ne getirirken, bu yönde kararlõ siyasi bir irade gösterirken, Avrupa Birliği ta- rafõndan verilen taahhütlerin yerine getirilmesini de beklediklerini vurgula- yan Erdoğan, Türkiye ile Avrupa Birliği arasõndaki yapõcõ ve kazan kazan an- layõşõna dayalõ sürecin hiçbir gerekçesi, hiçbir engeli olamayacağõnõ söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle