Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
9 KASIM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
İç Temeller
Yerleştirilirken…
GAZİOSMANPAŞA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009/405 Tal
Satõşõ yapõlacak gayrimenkulun
TAPU KAYDI: İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi Küçükköy Mahallesi 462 cilt, 45641 sayfa, 3438 ada, 3 parselde kayõtlõ 138.00 m2 lik arsa üze-
rinde kurulu binanõn 2 . bodrum katõndaki 15/138 arsa paylõ 1 nolu bağõmsõz bölümün tamamõ,
İMAR DURUMU: Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlõğõ İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 19.02.2009 tarih ve 883478 sayõlõ yazõlarõna göre Ga-
ziosmanpaşa ilçesi Küçükköy Fevziçakmak mahallesi 3438 ada,3 parsel 07.08.2006 tasdik tarihli ve 1/1000 ölçekli TEM güneyi revizyon uygulama
İmar planõnda bitişik nizam 4 katlõ ( H :12.50 M ) konut alanõnda kalmakta olduğu belirtilmiştir.
HALİ HAZIR DURUMU: Satõşõ yapõlacak bağõmsõz bölümün bulunduğu ana bina Gaziosmanpaşa ilçesi Küçükköy, Fevziçakmak mahallesi 3438
ada, 3 parsel 765 No:12 Kapõ sayõlõ yer olup parselin üzerinde B.A.K. sistemde inşa edilmiş bir binanõn olduğu anlaşõlmõştõr. Parselin tamamõnõn top-
lam 138.00 m2 olduğu,parsel üzerinde bulunan binanõn iki bodrum, zemin kat, üç normal katlõ olduğu her katõnda birer daire olduğu, elektrik,su ve
doğalgaz tesisatõ olduğu, cephesi BTB cam mozaik kaplamalõ olduğu, merdiven basamaklarõ mermer kaplamalõ olduğu anlaşõlmõştõr. Borçlu adõna ka-
yõtlõ bölümün 2. bodrum kat 1) nolu bağõmsõz bölüm daire olduğu elektrik ,su,ve doğalgaz tesisatõnõn bulunduğu,Salon, üç oda, mutfak,banyo ve wc
den ibaret dairenin giriş kapõsõ çelik kapõ, pencereleri pvc doğramalõ ve demir korkuluklu, iç doğramalarõ ahşap, oda döşemeleri laminat parke, õslak
zeminleri seramik kaplamalõ olduğu, inşaat kullanõm alanõnõn 85.00 m2 olduğu anlaşõlmõştõr.
TAKDİR OLUNAN KIYMET: Taşõnmazõn bulunduğu yer ve mevkisi imar durumu, inşaat kalitesi , civardaki emsal alõm ve satõm rayiç bedelleri
ve tüm etkenler nazara alõnarak satõşõ yapõlacak bağõmsõz bölüme bilirkişi tarafõndan 65.000,00 TL (atmõş beş bin Türk Lirasõ) kõymet takdir edilmiş-
tir.
SATIŞ ŞARTLARI: 1.satõşõ 21.12.2009 Pazartesi günü saat 11.00 ile 11.10 arasõnda Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğünde yapõlacaktõr bu artõrmada
Tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar var ise alacaklarõ mecmunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur böyle bir be-
delle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile taşõnmaz 31.12.2009 Perşembe günü aynõ yer ve aynõ saatler arasõnda ikinci artõr-
maya çõkartõlacaktõr. Şu kadarki artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacak-
larõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş
talebi düşecektir.
Artõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankadan kesin teminat mektubu
vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para ile yapõlacaktõr. Alõcõ istediğinde satõş bedelinin ödenmesi için 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV,İha-
le damga remsinin tamamõ,tapu harç ve masraflarõnõn yarõsõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve Tellaliye ücreti satõş bedelinden ödenir.
İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler
ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaştõrmadan hariç bõrakõlacaklardõr.
İhaleye kalõpta daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri telif ettikleri bedel ile son ihale
arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca %10 temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme
hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacaktõr bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, masraf verildiğinde isteyene bir sureti gönderilecektir.
Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin. 2009/405 Tal.sayõlõ dosya
numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ gerekmektedir.
Tapudan gelen son durumunda belirtilen ilişkiler dõşõnda başka ilişkililer varsa bu ilişkililere de satõş ilanõnõn tebliğ edilmiş sayõlmasõna ve adresinde
bulunmayarak tebligat yapõlamayan diğer tüm ilgililere tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 30.10.2009
(*)İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 62848)
Son haftalarda yabancı basında Türkiye’nin
uluslararası sahadaki yerinin değişmekte olup olmadığı
yoğun olarak tartışılıyor.
Yerli basın, bunu AKP iktidarına yakınlığına göre
yorumluyor. Ancak konunun, önemi ölçüsünde doğru
değerlendirildiği söylenemez.
Adına eksen kayması da denilen Türkiye’nin
uluslararası yerinin değişimi konusu ele alınırken,
önemli bir yöntem yanlışı yapılıyor. AKP, sadece dış
politikasının kimi “noktalarına” bakılarak
değerlendiriliyor.
Bu yaklaşım, yanlıştır.
Türkiye’nin uluslararası yeri yalnızca dış ilişkilere
bakarak açıklanamaz. Dış politika ile ülke içi
devingenlikler iç içedir; bunlar birbirini besler. Bu
“politika bütünlüğü” yaklaşımıyla asıl bakılması gereken
AKP’nin ülke içi uygulamalarıdır.
Türkiye’nin eksen değiştirme yönündeki “gidişi”
İslam dininin siyasetin bir dayanağı olarak
kullanılmasıyla başlar. Aslında o gelişmelerin bir
devamı olan AKP, Kasım 2002 genel seçimlerinden bu
yana, tam yedi yıl, tek başına iktidardadır.
Uygulamaya bakalım. Ekonomi politikasının ana
dayanakları, IMF ve Dünya Bankası önerileri;
özelleştirme, devletin ekonomideki yerinin
küçültülmesi, sosyal devlet anlayışından daha da
uzaklaşma ve piyasaya tam bağlılıktır.
Ancak, ekonomideki gidişin bu genel çizgilerini, özel,
“çok özel” bir uygulama tamamlıyor: sermayenin, kamu
ihale, mal ve hizmet alımları, krediler, teşvikler ve kimi
kez yolsuzluklar dahil, tüm olanaklar kullanılarak,
İslamcı kesime aktarılması. Özellikle medya, bankacılık,
enerji ve iletişim kesimleri önde gelmek üzere, sermaye
birikiminin İslamcı boyutunun güçlendirilmesi,
ekonominin “ana aksı” konumuna getirilmiş bulunuyor.
İç politikada, ikinci çok önemli uygulama alanı
“kurumların” yaşadığı ve giderek kalıcılaşan İslamcı
kadrolaşmadır.
AKP, devlette İslamcı bir bürokrasi oluşturuyor.
Kadrolaşma, bürokrasinin yalnız “tepe” noktalarında
yaşanmıyor; tüm hücreleri sarıyor. İslamcı
kadrolaşmanın iki çok olumsuz sonucu var; birincisi,
bürokrasi, etkin ve verimli çalışmıyor, hızla nitelik
kaybına uğruyor; teknolojik olanakların varlığına karşın
“iş üretemiyor”. İkincisi bürokrasi yapısı ve işleyişiyle
yalnız “çağdaş yaşamın değerlerinden” değil,
“bilimsellikten” hızla uzaklaşıyor.
Bürokrasideki bu “kurumsal yıkım fırtınası”, sivil-
asker, yargı-eğitim ayrımı yapmıyor. Özellikle
TÜBİTAK, YÖK ve pek çoğuyla üniversiteler dahil,
eğitim ve bilim kurumlarının çok ileri aşamalarına
taşınmış bulunuyor. Bağımsız kurum ve kurul
bırakılmıyor; o kadar ki, iç ve dış sermaye kesimlerinin
başarısını alkışladığı TC Merkez Bankası’nın
bağımsızlığını, Başbakan, kendi deyimiyle “bir türlü
kabul edemiyor.”
Yargı bağımsızlığı konusunda adım atmayan AKP,
kurumları ele geçirme girişimlerini, küçüklü-büyüklü
tüm alanlarda sergiliyor; sendikalara, derneklere,
birliklere de uzanıyor.
Üçüncü ve uzun dönemli etkileriyle çok daha
olumsuz olabilecek süreç, “eğitimin” baştan sona, çok
planlı ve programlı bir İslamcı uygulamaya konu
olmasıdır. Eğitimin tüm basamaklarında program ve
içerik değişimleri buna tanıktır. Son örnekler olarak,
hukuk fakültelerinde Roma hukuku, AB hukuku, Çevre
hukuku gibi temel alanların ana bilim olmaktan
çıkarılması; okullarda da, beden eğitimi, resim ve
müzik derslerinin “haftada bir saate” indirilmesi
gösterilebilir.
Bütünüyle eğitim düzeni ve buna bağlı olarak
toplumsal yapı, aslında çok yetersiz olan, çocukların ve
gençlerin yaratıcı yeteneklerini geliştirebilecekleri
“özgürlükçü” ve “bilimsel” ortam ve çağdaş
değerlerden, AKP uygulamalarıyla daha da
uzaklaştırılmaktadır. Asıl kalıcı ve yıkıcı olabilecek
eksen kayması budur. Çünkü günümüzde, “bilimsel
ilerleme” ve “teknolojik yenilikler” toplumsal ve
ekonomik gelişmeyi belirliyor.
Yıllardır, kamuoyunu oluşturan iç ve dış çevreler,
sürekli olarak AKP’nin “önünü” açtı; AKP “rakipsiz”
kılındı. Siyasette, “merkez sağ” nedenleri kamuoyuna
açıklanmayan oyunlarla yok edildi; şimdi de
dirilmemesi için her yola başvuruluyor. Merkez sol ise
esas olarak kendi üst yönetimlerinin beceriksizliklerinin
kurbanı oldu; olmaya da devam ediyor. O kadar ki,
“AKP eriyor” denildiğinde bile güçlü bir seçenek
oluşamıyor.
ABD ve AB basınında yeni görülmeye başlanan
Türkiye’nin dış ilişkilerinde eksen değiştirmesinin
“altyapısı” içeride yıllardır oluşturuluyor; dış politikada
eksen değişimi doğal bir uzantıdır. Kamuoyu oluşturan
çevrelerin görmedikleri ve ısrarla görmek istemedikleri
gerçek budur.
yakupkepenek06@hotmail.com
AÇLIK SINIRI 870 TL’YE YÜKSELDİ
Memur-Sen, eylül ayõnda 859 TL olan açõklõk sõnõrõnõn ekim-
de 869.6 TL’ye yükseldiğini açõkladõ. Memur-Sen’in yap-
tõğõ araştõrmaya göre, yaz sebze ve meyvelerinin fi-
yatlarõnõn arttõğõ ekim ayõnda, kõşa hazõrlõk ola-
rak alõnan giyim ürünlerinin fiyatlarõ da artõş gös-
terdi. Eylül ayõnda 856 TL olan aç-
lõk sõnõrõ, ekim ayõnda 869.6 TL
olarak tespit edildi. Ekim ayõnda
Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin as-
gari şartlarda geçinebilmesi için
harcamasõ gereken tutar ise 2
bin 333 TL olarak belirlendi.
ÖĞRETMENLERE MAAŞI YETMİYOR
Öğretmenlerin yüzde 75.1’inin aylõk gelirinin
harcamalarõnõ karşõlamaya yetmediği, yüzde 67.8’inin
ise son bir yõl içinde banka kredisi çekmiş olduğu
belirlendi. Türk Eğitim-Sen, 24 Kasõm Öğretmenler Günü
dolayõsõyla 3 bin 65 öğretmene anket düzenledi. Anket
sonuçlarõna göre ankete katõlan öğretmenlerin yüzde
41.5’inin geliri aile ve çocuk yardõmõ dahil maaşõ ve ek
ders ücretleri ile birlikte 1501-2000 TL olarak belirlendi.
Çoğunluğunun maddi konular nedeniyle eşiyle
tartõştõğõnõn ortaya çõktõğõ anket sonucuna göre
öğretmenlerin yüzde 93.1’i öğretmenlik mesleğinin
saygõnlõğõnõ kaybettiği görüşünde olduğunu dile getirdi.
ASKERDEKİ BİLGİYLE ZİRVEYE ULAŞTI
Eti markasõyla 1962’de Eskişehir’de kurulan bisküvi te-
sisleri, bugün 4 bin kişiyi istihdam eden, 50 ülkeye ihracat
yapan dünyanõn ilk 10 bisküvi ve çikolata üre-
ticisi haline geldi. Eskişehir’de çok sayõda okul
yaptõran 77 yaşõndaki Eti Grubu’nun Onursal
Başkanõ Firuz Kanatlõ’ya, bu yõl TBMM üstün
hizmet ödülü de verildi. Askerlikte edindiği iz-
lenimlerine dayanarak elindeki imkânlarõ de-
ğerlendirmek üzere harekete geçen Kanatlõ, as-
kerliği süresince bisküvi satõşlarõnõn yüksek
olduğunu gözlemledi ve bu izleniminden yo-
la çõkarak Eti’nin temellerini attõ.
ÇAĞLAYAN AÇIKLADI
Dışticareteyarı
özelleştirmegetiriliyor
Mobilya sektöründe istihdam edilen 260 bin kişinin büyük bölümü krizden etkilendi
25 bin çalışan kriz kurbanı
AKP hükümeti, hazõrladõğõ 2010 Programõ’nda kamu işçisini enflasyon karşõsõnda korumadõğõnõ ortaya koydu
Devletişçisinekazandõrmõyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dõş Ticaretten Sorumlu Devlet Baka-
nõ Zafer Çağlayan, dõş ticaret müşa-
virlikleri ile ataşeliklerinin çok kõsa sü-
re içerisinde yarõ özelleştirileceğini
belirterek, “Bunlar, gerekirse ihra-
catçıya o ülkede tercümanlık, gere-
kirse uçak ve otel rezervasyonları ya-
pacak bir yapıya gelmeli” dedi.
Çağlayan, Ankara Sanayi Odasõ’nca
(ASO) Kõzõlcahamam’da Patalya
Otel’de düzenlenen, “Kurumsal Stra-
tejik Planlama ve Meslek Komitele-
ri Ortak Toplantısı”nõn kapanõş otu-
rumuna katõldõ. Çağlayan dõş ticarette
yeniden yapõlanma konusunda çalõş-
malara ağõrlõk verdiklerini, programõ kõ-
sa bir süre sonra kamuoyuyla paylaşa-
caklarõnõ söyledi. Çağlayan, AKP hü-
kümetinin Merkez Bankasõ’nõn ba-
ğõmsõzlõğõna karõştõğõna yönelik eleşti-
rilere ise, “Allah’a havale ediyorum.
Böyle bir şey yok. Maalesef Türki-
ye’nin ihracatında Merkez Bankası
Türk ihracatçısına destek olmak ye-
rine köstek oldu. Kur konusunda
yüksek faizler konusunda Türkiye
çok ciddi imkânları kaçırdı” dedi.
ŞEHRİBAN KIRAÇ
Türkiye’de 260 bin kişinin ça-
lõştõğõ mobilya sektöründe ekono-
mik kriz nedeniyle 25 bin kişi işi-
ni kaybetti. Türkiye Mobilya Sa-
nayicileri Derneği (MOSDER)
Başkanõ Nazif Türkoğlu, mobilya
sektöründe uygulanan yüzde 8’lik
KDV indirimi sayesinde bu işçile-
rin büyük kõsmõnõn işlerine geri
döndüğünü belirterek, firmalarõn
ayakta kalabilmesi için markalaş-
maya ağõrlõk vermesi gerektiğine
dikkat çekti.
Türkoğlu, Türkiye’de 60 bin ci-
varõnda mobilya firmasõnõn faaliyet
gösterdiğini belirterek, sektörün
geçen yõlki cirosunun 7.5 milyar do-
lar olduğunu, bu yõl da bu rakamõ
yakalamayõ hedeflediklerini söyledi.
Türkoğlu, özellikle ihracatõ daha
fazla geliştirmeyi amaçladõklarõnõ
kaydederek, uluslararasõ pazarlar-
da söz sahibi olmak için yalnõzca
ucuz fiyatõn avantaj sağlamadõğõnõ,
tasarõmõn mobilya sektörünün vaz-
geçilmez unsuru olduğunu vurgu-
ladõ. Mobilya sanayicisinin hem
yurtiçi hem de yurtdõşõ pazarlarda
varlõğõnõ güçlendirmesi için tasarõm
ve markalaşma faaliyetlerine ağõr-
lõk vermesi gerektiğini aktaran
Türkoğlu, “MOSDER olarak,
dünyada ‘Türk mobilyasõ’ vizyo-
nunu oluşturmak için çalışmala-
rımızı sürdürüyoruz” dedi. Tür-
kiye’de mobilyanõn değişim süre-
leri ile ilgili de bilgi veren Türkoğlu,
oturma gruplarõnõn 3 yõl, yatak
odalarõnõn 8 yõl ve mutfak mobil-
yalarõnõn ise 5 yõlda bir değiştiril-
diğini bildirdi.
Ekonomi Servisi - Devletin resmi
verileri, memurlarõn bu yõl enflas-
yonun üzerinde maaş artõşõ aldõğõnõ,
kamu işçilerinin ise enflasyona yenik
düştüğünü ortaya koydu.
AA’nõn 2010 Programõ’ndan der-
lediği bilgilere göre bu yõlõn ilk ya-
rõsõnda yüzde 4, ikinci yarõsõnda ise
yüzde 4.5 oranõnda zam alan devlet
memurlarõ, tahmini enflasyona gö-
re 2009’u yüzde 8.3’lük reel maaş ar-
tõşõyla geride bõrakacak.
Resmi verilere göre devlet me-
murlarõ, 2001-2009 döneminde 9 yõ-
lõn 7’sinde enflasyonun üzerinde
maaş artõşõ aldõ. Maaşlarda reel ar-
tõş sağlanan yõllar; 2002, 2004, 2005,
2006, 2007, 2008 ve 2009 olarak sõ-
ralandõ. Bu yõllarda, memur maaş-
larõnda yüzde 2.6 ile yüzde 8.3 ara-
sõnda reel artõş meydana geldi.
2009’dan sonra maaşlarõn enflasyon
karşõsõnda en fazla artõş gösterdiği
yõllar da 2008 ve 2006 yõllarõ oldu.
Söz konusu 2 yõlda memur maaşla-
rõnda sõrasõyla yüzde 6.5 ve yüzde
6.2 oranõnda reel artõş yaşandõ.
Memur maaşlarõ bu yõl reel olarak yüzde
8.3 oranõnda arttõ. Kamu işçisinin
ücretlerinde ise reel anlamda yüzde 0.5 gerileme yaşandõ.
Yüzde 0.5 gerileme Devlet memurlarõ, son 9 yõlõn 7’sinde
enflasyonun üzerinde maaş artõşõ aldõ,
kamu işçisi ise 9 yõlõn 6’sõnda enflasyon karşõsõnda kaybetti.
Enflasyona yenildi
9 YILIN 6’SI KAYIPLA GEÇTİ
Kamu işçisi ise 2009 dahil,
son 9 yõlõn 6’sõnda enflasyon
karşõsõnda kaybetti. İşçi
ücretlerinde en fazla aşõnma
da 2001 yõlõnda yaşandõ. 2001
yõlõnda ücretler, enflasyon
karşõsõnda yüzde 11.5
oranõnda gerilerken,
ücretlerdeki reel düşüş
2002’de de yüzde 9.2
seviyesinde gerçekleşti. 2003,
2006, 2008 ve 2009 yõllarõnda
da, kamu işçileri enflasyona
yenik düştü. Kamu işçisinin
2009’daki enflasyon kaybõ da
yüzde 0.5 olarak hesaplandõ.
Kamuda çalõşan işçiler,
sadece 2004, 2005 ve 2007
yõllarõnõ yüzde 1.7 ile yüzde
3.1 arasõnda değişen reel
ücret artõşlarõyla kapadõ. Özel
sektörde çalõşan işçiler ise
2001-2008 yõllarõ arasõnda 4
yõl enflasyonun altõnda ücret
artõşõ aldõ. Özel sektördeki işçi
ücretlerinin reel anlamda
gerilediği yõllar 2001, 2002,
2003 ve 2006 olarak
belirlendi. Bu arada, asgari
ücretli de 9 yõlõn 6’sõnda
enflasyonun üstünde, 3’ünde
enflasyonun altõnda ücret
artõşõ aldõ. Bu süreçte asgari
ücretli, en kötü yõlõnõ
ücretlerin yüzde 14.1 oranõnda
gerilediği 2001’de yaşadõ.
MOSDER Başkanõ
Türkoğlu, krizde firmalarõn
ayakta kalabilmesi için
markalaşmaya ağõrlõk
vermesi gerektiğini söyledi.
Nazif
Türkoğlu