18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2009 PAZAR 20 KÜLTÜR [email protected] Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE SAAT: 18.00 (EROL GEYRAN’IN ANISINA) BİR ARAYA GELİŞİMİZİN 14. YILDÖNÜMÜNDE BÜTÜN CUMOK’LARI GAZETELERİ İLE BİRLİKTE İLK BULUŞMA YERİMİZ ROMANTİKA’YA BEKLİYORUZ. GAZETEMİZ YAZAR VE ÇALIŞANLARI DA DAVETLİDİR. YER: ROMANTİKA (Fenerbahçe Parkı içi-Kadıköy) TARİH: 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE SAAT: 18.00 - 21.30 İLETİŞİM: 0216 337 57 97 - 0533 438 50 22 0537 871 82 34 - 0532 275 21 42 LÜTFEN YER AYIRTINIZ İSTANBUL CUMOK DAVETİ www.cumok.org ‘Mavi Senfoni’yi rekor fiyata satan Oktay Duran, Burhan Doğançay’õ dünya çapõnda tanõtmak istiyor ‘Şimdi sõra yurtdõşõnda’ÖZLEM ALTUNOK Duran Ofset’in sahibi Oktay Du- ran’õn adõ, son haftalarda Antik AŞ’nin müzayedesinde satõşa çõkardõğõ rekor fiyatlõ ‘Mavi Senfoni’ ile gün- deme geldi. 1 milyon TL açõlõş fiyatõ ile satõşa sunulan eserin 2 milyon 200 bin TL’ye alõcõ bulmasõ ise Bur- han Doğançay’õ yaşayan en pahalõ Türk ressamõ konumuna getirdi. Böy- lece çağdaş Türk sanatõ piyasasõnda belki de bir dönüm noktasõ yaşanõrken ‘Mavi Senfoni’nin Duran’õn iş orta- ğõ Murat Ülker tarafõndan alõnmasõ bir tartõşma ortamõ yarattõ. Müzayede evinin sahibi Turgay Artam’a göre, bu durum sanat piyasasõ için şaşõrtõcõ değil, aile içi satõşlar bile müzayedeyle yapõlõyor. Duran ise 3 yõllõk bir prog- ramõn başlangõcõ olarak yorumladõğõ bu çekişmeli ve rekor müzayedede di- ğer katõlõmcõlarõn hakkõnõn yendiğini düşünüyor. Duran’la ‘Mavi Senfo- ni’nin öyküsünü, müzayedeyi ve son- rasõndaki planlarõnõ konuştuk. - Adınızı çok ön plana çıkarma- yan bir koleksiyonersiniz. Sanatla ilişkiniz ne zaman, nasıl kuruldu? Önce 90’larda eşim Resim ve Hey- kel Müzeleri Derneği’nde çalõşmaya başlamõştõ, sonra İstanbul Sanat Mü- zesi Vakfõ’nõn çalõşmalarõna katõl- dõm, bir süre de vakfõn başkanlõğõnõ yaptõm. Amaç İstanbul’a çağdaş bir sa- nat müzesi kazandõrmaktõ, ama onca çabadan sonra anladõk ki, bu iş bizi aşan bir olay ve yarõ amatörce yapõ- lacak bir şey değil. Para yerine hayal gücü - Sonra yolunuz koleksiyonerliğe mi evrildi? Bu işler 300-500 milyon dolarlõk ya- tõrõmlarla olur. Memlekette bu kadar aç varken eğitim sorunu yaşanõrken ne gerek var deniliyor. Oysa ülkeye çok para kazandõran bir iş. Bilbao Gug- genheim 1998’de açõldõğõnda bunu çok net ölçtük. O zamana kadar yõlda 300 bin turiste karşõlõk ilk yõl 1 milyon 800 bin turist kazandõrdõlar ülkeye. 220 milyon dolar yatõrõm karşõlõğõnda 1.5 milyar dolar topladõlar. Tabii beledi- yeyle işbirliği yapõlmõştõ orada. - Sizin de benzer girişimleriniz ol- du mu burada? Kadir Topbaş, henüz Beyoğlu be- lediye başkanõyken görüşmüş, bele- diyenin kimi mekânlarõnõ değerlen- dirmek ve vakõf olarak öncülük yap- mak istemiştim. Tepebaşõ’ndaki eski TÜYAP binasõnõ önermiştik. Bu tür durumlarda ‘para’ yerine ‘hayal gü- cü’ diyenlerdenim. Bizde kimsede böyle bir öncelik yok. - Koleksiyonunuzda 40’tan fazla Burhan Doğançay resmi bulundu- ğunu, Burhan Doğançay Müze- si’nin kurucu ve yöneticilerinden ol- duğunuzu biliyoruz. Nedir sizin için Doğançay’ın önemi? Koleksiyonerlikte konu, dönem, kişi ya da akõm belirleyip koleksiyo- nunuzu ona göre şekillendirmeniz ve ilgilendiğiniz konuya hâkim olmanõz gerekir. Böyle bir arayõş içindeyken Burhan Doğançay’õn sanatõnõ anlamaya baş- ladõkça faaliyetlerimle ona verdiğim değeri gösterdim. Çünkü bu benim onu değerli bulmamla olacak bir iş değil- di. Bu yüzden birçok sergisinin orga- nizasyonunda görev aldõm, yurtdõşõ sergilerinde ve kataloglarõnõn oluş- masõnda çalõştõm. 2001’de Eczacõba- şõ Vakfõ’nõn üstlendiği retrospektif ser- gide de beraber çalõştõk. Müze gerek- liliğini anlatma yolunda ömrümün yetmeyeceğini de anlayarak yakõn olduğum bir sanatçõyla, Burhan Do- ğançay’la yola devam etmeyi, en azõndan bir sanatçõmõzõ dünya çapõn- da tanõtmayõ sağlamak istedim. - Bu rekor müzayedeyle isteğini- ze ne kadar ulaştınız? Bu, 3 yõllõk bir programõn başlan- gõcõ; ateşleme ‘Mavi Senfoni’yle ya- põldõ, ardõndan FIAC, Basel fuarlarõ ve Fransa’da mayõs ayõnda Doğançay resimlerinden oluşacak bir satõş sergisi gelecek. Ayrõca bir Doğançay sergi- si için de Avrupa’nõn önemli müze- lerine müracaat edeceğiz. Çünkü es- kiden sorulan “Senin resmin kaç para ediyor” sorusuna “1 milyon Av- ro ediyor” deme rahatlõğõna sahibiz. - Peki, müzayedenin öncesine dö- nersek ‘Mavi Senfoni’yi satma fik- ri nasıl ortaya çıktı? Yapıtı siz mi Antik AŞ’ye önerdiniz, onlar mı siz- den istedi? Müzayede evinin sahibi Turgay Artam önerdi, açõkçasõ tablonun iler- ki senelerde daha da değerleneceğini bildiğim için önce karşõ çõktõm. Artam niyetimi, çağdaş sanatõn yurtdõşõnda ses getirmesini istediğimi anlayõnca beni ikna etti. Daha sonra da birçok ko- leksiyonerle konuşarak neden bu tab- loya sahip olmalarõ gerektiğini, de- ğerini anlattõm, sonunda da gördüğü- nüz yüksek katõlõm oldu. ‘Psikolojik sınırı geçtik’ - ‘Mavi Senfoni’nin başlı başına dikkat çekici fiyatı nasıl belirlendi? Ekonomi piyasalarõnda psikolojik bir sõnõr vardõr, sanat piyasasõnda da ülke bazõnda baktõğõnõzda yaşayan bir sanatçõnõn eserinin 1 milyon dolarõn üzerine çõkma sõnõrõ şartõ var. “Bunu aşabilir miyiz” diye yola çõktõk. - Elinizde pek çok Burhan Do- ğançay varken neden ‘Mavi Senfo- ni’yi seçtiniz? Bugün Türkiye’de yaşayan res- samlardan eseri 1 milyon TL’nin üze- rinde satõlabilecek sadece Doğançay var ve onun da bu sõnõrõ aşacak eli- mizdeki tek eseri ‘Mavi Senfoni’ydi. - ‘Mavi Senfoni’yi ortaklık ilişki- nizin olduğu Ülker Grubu’nun baş- kanı Murat Ülker’in alması birta- kım eleştirilere yol açtı? Bunda etik olarak bir sorun görüyor mu- sunuz? Bir müzayedede nasõl danõşõklõ dö- vüş yapõlabilir ki? Orada eseri satõn al- mak için fiyat öne süren onlarca kişi vardõ, bu diğer katõlõmcõlarõn figüran yerine konulmasõ demek. Onlarõn da hepsi hakiki alõcõydõ. Temennim, Mu- rat Bey’in bu eserle birlikte çağdaş Türk sanatõ adõna bu başlangõçla yo- lunu devam ettirmesi. Beatles üyeleri bir arada Kültür Servisi - Efsane Beatles grubunun davulcusu Ringo Starr yeni solo albümü için eski grup arkadaşõ Paul McCartney ile birlikte çalõşmaya başladõğõnõ açõkladõ. Starr, “Y Not” isimli albümde McCartney’in “Walk With Me” şarkõsõna eşlik edecek, “Peace Dream” isimli şarkõda da bas çalacak. Yeni yõlda yayõmlanacak albümde Starr’õn Ben Harper ve Joss Stone ile birlikte yaptõğõ şarkõlar da yer alacak. Vatikan’ın sanat açılımı Kültür Servisi - Papa Benedict, Katolik kilisesi ve sanat dünyasõ arasõnda yeni bir diyalog başlatabilmek adõna, dünya çapõndaki 500 sanatçõyõ Sistine Şapeli’ne davet etti. Aralarõnda heykeltõraş Anish Kapoor, mimar Zaha Hadid, opera sanatçõsõ Andrea Bocelli ve Oscar ödüllü aktör F. Murray Abraham gibi 250’den fazla sanatçõnõn gelmeyi kabul ettiği toplantõ, 28 Kasõm’da yapõlacak. ‘Soul Kitchen’ festival gözdesi Kültür Servisi - İspanya’nõn Gijon Film Festivali’nin açõlõşõ, Fatih Akõn’õn son filmi “Soul Kitchen” ile yapõldõ. Akõn’õn “Farklõ bir şey yapmaya ihtiyacõm vardõ, komedi istiyordum ve ilk defa filmin beni değil, benim onu kontrol edebildiğim bir film oldu” dediği “Soul Kitchen” mart ayõnda İspanya’da gösterime girecek. Kültür Servisi - Yõl- dõz Teknik Üniversite- si Sanat ve Tasarõm Fa- kültesi’nin Davutpa- şa’daki kampusa gön- derilmesine karşõlõk dü- zenlenen des- tek etkinlikle- rine Sarkis’ten sonra fotoğraf sanatçõsõ Ara Güler de dahil oldu. Ara Güler’in İs- tanbul’u yansõtan 40 adet siyah-beyaz fotoğ- raf seçkisi ile diğer ya- põtlarõndan başlõca ör- nekleri içeren “Ara Güler Yıldız’da” adlõ sergi önceki gün Yüksel Sabancõ Sanat Merke- zi’nde üniversitenin öğ- retim görevlileri ve öğ- rencilerinin yoğun ka- tõlõmõyla açõldõ. Küçük bir müzik dinletisi ile başla- yan açõlõşta Ara Güler, fakültenin taşõnmasõna yö- nelik olarak, “Bu, gençlere eziyet demek. Beni şehrin içinde mekte- be göndermeselerdi, mektebe gitmezdim” dedi. YTÜ Sanat ve Ta- sarõm Fakültesi’nin de- kanõ Prof. Ruhi Ayan- gil de destek etkinlikle- rinin süreceğini söyledi. Sergi, 31 Aralõk’a dek görülebilir. Oktay Duran, ‘Mavi Senfoni’yi ortaklõk ilişkisi olan Yõldõz Holding adõna Murat Ülker’in almasõna karşõlõk “Bir müzayedede nasõl danõşõklõ dövüş yapõlabilir ki? Orada eseri satõn almak için fiyat öne süren onlarca kişi vardõ, bu diğer katõlõmcõlarõn figüran yerine konulmasõ demek. Onlarõn da hepsi hakiki alõcõydõ. Temennim, Murat Bey’in bu eserle birlikte çağdaş Türk sanatõ adõna bu başlangõçla yolunu devam ettirmesi” diyor. DURAN’IN KOLEKSİYONERLİĞE UZANAN YOLU ‘Sanat kadar duruş da önemli’ İ lk resim almaya başladõğõm dönem, 30 yõl öncesine dayanõyor. O zamanlar Ali Çelebi’ler, Cevat Dereli’leri toplarken “Ben ne yapıyorum” dedim kendi kendime. Yetersizliğimi görüp koleksiyonerliğin ne olduğunu öğrenmeye, araştõrmaya başladõm. Büyük değil, ama konsantre bir koleksiyonerim. Koleksiyonunda 2000 resim olan arkadaşlar da var ama bence bu işin doğasõnda resim almak kadar, satmayõ bilmek de var. Bunu ticari anlamda da söylemiyorum. İyi bir koleksiyoner, koleksiyonunu oluştururken bir yandan da yön verir, gruplaştõrõr, değiştirir. Ben sanatçõnõn sanatõyla beraber kişisel kimliğine, sanatõnõn ardõndaki duruşunun sağlamlõğõna da bakõyorum. Koleksiyonumda Hamit Görele, Mehmet Ali Laga, Zeki Faik, Mithat Şen, İrfan Önürmen ve elbette Burhan Doğançay eserleri var. Haluk Akakçe, Leyla Gediz, Taner Ceylan da beğendiğim genç kuşak sanatçõlar arasõnda. Ara Güler Yıldız’da (Fotoğaraf:VEDATARIK) (Fotoğaraflar:VEDATARIK) Mavi Senfoni
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle