Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
dinleten kim? Adalet Bakanlığı!
Telekulak olayları ayyuka çıktı. Telefonunun
dinlenmediğini söyleyecek babayiğit yok.
Ayrımcılığa, bölünmeye uzanan kargaşanın adı
açılım.
Laik-laiklik karşıtları… dinciler dinsizler...
AKP’den olanlar olmayanlar diye toplumu
böldüğü yetmiyormuş gibi, yargıyı da birbirine
düşürdü.
Hükümet politikalarının adı ise -tabii yersen
rafta dolma var- “Türkiye’yi muasır medeniyet
seviyesine çıkarmak!”
Sedat Ergin’in dünkü yazısının başlığı
“Türkiye Telekulak Cumhuriyeti”; hükümetin
ülkeyi getirdiği noktayı anlatmakta zayıf kalıyor:
Oysa: “Türkiye, Tımarhane Cumhuriyeti!”
İstiklal Marşı’ndan bir dizeye; “Medeniyet
denilen tek dişi kalmış canavar”a sarıldıkça;
uygar, demokrat, hukuk devleti olmanın bütün
koşullarını yerine getireceği yerde…
anayasaya, yasalara karşı uygulamaları
gerçekleştiren bir ülkeye dönüştü Türkiye.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB)
Fethi Şimşek’in açıklamalarında ilginç bir köşe
var.
Tİ Başkanı; Yargıtay’ın, Ergenekon
soruşturmasını yürüten savcıların başındaki
İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in
Ergenekon şüphelisi olarak telefonlarının
dinlendiğini açıklarken; acaba, neden RTE’nin
de telefonlarının dinlendiğini araya sıkıştırdı?
Açıklama bir başka soruyu akla getiriyor.
Acaba Tİ Başkanı Fethi Şimşek; Başbakan’ın
telefonları bile dinlendiğine göre; Yargıtay’ın,
bakanlık emri ile yargıçların, savcıların… kimi
hukuk adamlarının telefonları da dinlenmiş, ne
var bunda demek mi istiyor?
Fethi Şimşek bu göreve 2005 yılında
atanmış. Başbakan RTE tarafından.
TİB, Temmuz 2006’da resmen faaliyete
geçti. Ocak 2009’da Anayasa Mahkemesi bu
kurumun başına başbakanın atama yapmasına
ilişkin yasayı iptal etti.
RTE, 4 yıl emrindeki TİB’den; 2005’ten
başlayarak 2006’dan 2009’a kadar telekulak
olaylarından… Adalet Bakanlığı’nın Yargıtay
dahil, savcı ve hâkimlerin şüpheli ya da şüpheli
olmaya aday diye savcıların ve hâkimlerin
dinlenmesini sağlayan genelgelerinden ve
bunlara uygun uygulamalardan sorumlu!
Ne çare iktidarın yargıyı birbirine düşüren
uygulamalarını ne kadar hafife aldığını gösteren
ifadeyi, AKP’ye yakınlığıyla, hatta bağlılığı ile
tanınan Star gazetesi dünkü manşetinde
açıkladı:
“...Dinleme oyunu!..”
AKP iktidarının bu ülkeye armağanı güven
duygusunu törpülemek; insanların, kurumların
birbirine güven duymadığı bir ortam yaratmak!
Bu kanıyı doğrulayan son bir örnek fazla ilgi
çekmedi.
Malum belge gerçek mi kopya mı, imza
Albay Dursun Çiçek’e ait mi değil mi
tartışmaları aylardır sürüp gidiyor.
Malum belgenin ve altındaki imzanın Albay
Çiçek’e ait olduğunu söyleyenler kadar tersine
inananlar da var.
Bu, olayların bir yüzü. Fakat Albay Çiçek
Ergenekon savcılığında önceki gün ifade
verirken önüne mühürlü bir çuvaldan çıkarılan
malum belgeyi koydular.
Albay ne yaptı? Yanında getirdiği eldivenleri
çıkardı ve… malum belgeyi ancak eldivenli
eliyle alıp inceledi.
Bu davranışın nedeni gayet açık. Yarın
parmak izleri var diye malum belgenin
kendisine ait olduğunu içerecek açıklamaları
önlemek için eldiven kullanmak zorunda kaldı.
Bu olay insanların devlet kurumlarına güveni
kalmadığını kanıtlayacak bir olay değilse…
...iktidar sahipleri, Albay Çiçek’in malum
belgeyi eldivenle eline almasındaki anlam,
amaç nedir, lütfen söylesinler!
SAYFA 14 KASIM 2009 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Kasım
Oslo K 3
Helsinki K 4
Stockholm K 7
Londra Y 12
AmsterdamY 15
Brüksel Y 13
Paris Y 14
Bonn Y 14
Münih B 14
Berlin Y 14
BudapeştePB 13
Madrid Y 20
Viyana PB 10
Belgrad B 16
Sofya B 15
Roma PB 18
Atina B 19
Zürih PB 19
Moskova PB 8
Aşkabat B 16
Taşkent B 16
Bakû B 16
Bişkek B 3
Tiflis B 12
Kahire PB 21
Şam B 20
İstanbul B 15
Edirne PB 15
Kocaeli B 15
Çanakkale B 15
İzmir PB 17
Manisa PB 17
Denizli PB 15
Zonguldak Y 13
Sinop Y 15
Samsun Y 15
Trabzon Y 12
Giresun Y 12
Ankara B 11
Eskişehir B 9
Konya Y 9
Sıvas Y 7
Antalya PB 22
Adana Y 20
Mersin B 20
Diyarbakır Y 17
Şanlıurfa B 16
Mardin B 14
Siirt Y 17
Hakkâri Y 7
Van Y 9
Kars K 6
Ülkemiz geneli par-
çalı ve çok bulutlu, İç
Anadolu’nun güney ve
doğusu, Batı Karadeniz
kıyıları, Orta ve Doğu
Karadeniz, Doğu Ana-
dolu ile Kastamonu,
Adana, Osmaniye, Kah-
ramanmaraş, Hatay,
Adıyaman, Diyarbakır
ve Siirt çevreleri yağış-
lı geçecek. İç Anado-
lu’nun kuzeydoğusu,
Karadeniz’in iç kesim-
leri, Doğu Anadolu’nun
kuzey ve doğusu ile
Kastamonu çevrelerin-
de karla karışık yağmur
ve kar şeklinde olacak.
Ergenekon davasõnda sanõk Perinçek’ten, yargõya ulaşan telefon dinlemelerine tepki
Karar ‘Beşiktaş Terör Örgütü’nün
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda dün
Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cum-
huriyet gazetesinin bombalanmasõ
dosyasõ sanõğõ Osman Yıldırım’õn
çapraz sorgusuna devam edilirken
Cumhuriyet Savcõsõ Nihat Taş-
kın’õn, “Bir gazeteye 3 bomba
atılması için 500 bin dolar çok de-
ğil mi?” sorusunu sanõk Yõldõrõm “O
paranın az olduğunu düşünüyo-
rum” diye yanõtladõ.
Birinci Ergenekon davasõnõn dün-
kü duruşmasõnda Yõldõrõm, savcõ
Taşkõn’õn sorularõnõ yanõtlarken sa-
nõk Tekin Irşi’nin “Osman Yıldı-
rım Cumhuriyet’e bomba atıl-
ması konusunda ‘Devlet için ya-
põyoruz’ dedi” ifadelerini anõm-
satmasõ üzerine Yõldõrõm “Öyle bir
şey demedim” diye konuştu.
Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel,
Ankara’da Danõştay’a saldõrõ dava-
sõnõn karar duruşmasõnda, Yõldõ-
rõm’õn o güne kadar dile getirdiği dü-
şüncelerden çok farklõ olarak “Şe-
riatı kuracağım” diye bağõrdõğõnõ
ve Atatürk’e hakaret ettiğini ifade
ederek, bu değişikliğin nedenini
sordu. Yõldõrõm, Atatürk’e küfret-
mediğini, bir medya patronunu kas-
tettiğini savundu.
‘Ergenekon’u biliyorum’
Tutuklu sanõk emekli Yüzbaşõ
Muzaffer Tekin, Yõldõrõm’õn id-
dialarõnõn, dilekçe ve ifadelerinin
çelişkilerle dolu olduğuna dikkat
çekti. Tekin’in sorularõ üzerine Yõl-
dõrõm, Ataşehir’de Tekin’in bulun-
duğu evde masanõn üzerine 3 adet si-
yah renkli parça tesirli el bombasõ-
nõn konulduğunu ve ikisini cebine
koyduğunu söyledi. Tekin, “Bom-
baların neden patlamadığını niye
araştırıyorsunuz? Bombayı kim
verdiyse onu suçlasaydınız. Bom-
balar patlayıp kan gölüne mi dön-
seydi?” diye sordu. Yõldõrõm, “Ge-
ce yarısı insanların olmadığı bah-
çeye atıldı. Üçüncü bombada cam-
lar kırıldı. Bombaların araçlara,
binaya üçüncü bombadakinden
büyük hasar vermesi gerekirdi”
dedi. Tekin, “Sözde Ergenekon ör-
gütünü biliyor musunuz?” sorusu
üzerine Yõldõrõm “Ergenekon’u bi-
liyorum, örgüt olup olmadığını
bilmiyorum. Ergenekon için faa-
liyet gösteren sizsiniz. Alparslan
Arslan seninle hareket eden bir in-
san” dedi. Tekin’in “Ben sizi ilk kez
burada gördüm” sözleri üzerine
Yõldõrõm “Ben seni her yerde gör-
düm” karşõlõğõnõ verdi.
‘Yargıya yönelen terör’
Duruşmada söz alan Doğu Pe-
rinçek, İstanbul Cumhuriyet Baş-
savcõsõ Aykut Cengiz Engin ve
Yargõtay’õn telefonlarõnõn dinlen-
mesine tepki göstererek “Ortaya çı-
kan gerçeklerle Atatürk Cum-
huriyeti’ni yıkmayı hedefleyen
Ergenekon tertibinin, doğal ola-
rak Türk yargısını da hedef tah-
tasına koyduğu kanıtlanmış oldu.
Böylece Yargıtay, İstanbul Adli-
yesi, İstanbul Cumhuriyet Baş-
savcısı da artık bu davanın zan-
lıları arasına katılmıştır” diye ko-
nuştu. Davanõn sanõklarõndan bir ör-
güt oluşturulamayacağõnõ belirten
Perinçek, Ergenekon değil ama Be-
şiktaş Terör Örgütü’nün (BTÖ)
oluştuğunu gördüğünü söyledi.
“Tahliye istemleri hakkında ka-
rar verilirken BTÖ etkili ol-
maktadır” diyen Perinçek, mah-
keme heyetine “İhtimal vermeyiz
ama telefonlarınızın dinlenmiş ol-
masından mı korkmaktasınız?
Kararlarınıza bu korku mu yön
veriyor? Korkmayın, yargıya yö-
nelen bu terör onların yıkımla-
rının ilanıdır” diye seslendi. Pe-
rinçek mahkeme heyetine “Beşik-
taş Terör Örgütü İşlevsel Şema”
başlõğõyla bir çizelge sundu.
GenelkurmayBaşkanlõğõ,‘õslakimzalõ’belgeyesõnõrlõincelemeyapõldõğõnõ,parmakizinebakõlmadõğõnõaçõkladõ
Belgede yalnız imza incelenmiş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge-
nelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı
Çubuklu, “ıslak imzalı” İrticayla Mücade-
le Eylem Planõ’nõn orijinalinin henüz Genel-
kurmay Askeri Savcõlõğõ’na gönderilmediği-
ni, belge için düzenlenen Adli Tõp raporuna
göre yalnõzca imza incelemesinin yapõldõğõ-
nõn anlaşõldõğõnõ söyledi.
Genelkurmay Başkanlõğõ’nda yapõlan basõn
toplantõsõnda, gündemdeki gelişmeler değer-
lendirildi, sorulara yanõtlar verildi. İç güven-
lik olaylarõ hakkõnda bilgi veren Genelkurmay
İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü-
rak, 10 ve 11 Kasõm günlerinde toplam 9 te-
rör örgütü mensubunun Şõrnak’õn Silopi ilçe-
sinde güvenlik güçlerine teslim olduklarõnõ, ad-
li işlemlerinin sürdüğünü bildirdi.
Açõklamalarõn ardõndan gazetecilerin soru-
larõna yanõt verildi. Yoğun olarak “Ergenekon”
soruşturmasõ kapsamõnda sorulan sorularõ Hõf-
zõ Çubuklu yanõtladõ. Çubuklu, Genelkurmay
Askeri Savcõlõğõ’nca açõlan soruşturmanõn sür-
düğünü, dördüncü kez istenmesine karşõn õslak
imzalõ belgenin henüz gelmediğini söyledi. Bel-
ge için hazõrlanan Adli Tõp raporunda parmak
izi, kâğõdõn Genelkurmay’a ait olup olmadõğõ,
hangi yazõcõda basõldõğõ, bu yazõcõnõn kime ait
olduğu yönünde bir araştõrma olup olmadõğõ ve
raporun Genelkurmay’a ulaşõp ulaşmadõğõ yö-
nündeki soru üzerine Çubuklu, şu yanõtõ verdi:
“Parmak izi, diğer şeyler bildiğim ka-
darıyla yok ama bu da gizlilik kapsamın-
da olduğu için çok fazla açıklama yapmam
zor olacak bu konuda. Ancak bilebildiği-
miz kadarıyla sadece imza üzerinde bir in-
celeme var. Rapor askeri savcılığa gönde-
rildi. Burada sadece imza tetkiki üzerinde;
yani parmak izi ya da hangi yerden çıkmış
teferruatlı bir inceleme yok. Sadece imza
üzerine bir inceleme var.”
Çubuklu, belge orijinalinin Genelkurmay As-
keri Savcõlõğõ’na gönderilmemesi nedeniyle il-
gililer hakkõnda suç duyurusu yapõlõp yapõl-
madõğõ yönündeki soru üzerine, “Suç duyu-
rusunda bulunuldu mu, o askeri savcının ta-
kip ettiği bir konu. Bir şey söylemek uygun
olmayacaktır. Yasaların el verdiği çerçeve-
de gereğini yapacaktır” dedi. Sivil savcõlõğõn
istediği 3 bin sayfalõk andõcõn gönderilmeme-
si nedeniyle belgenin orijinalinin gönderilme-
diği yönündeki yorumlarõn anõmsatõlmasõ üze-
rine Çubuklu şu değerlendirmeyi yaptõ:
3 bin sayfa söz konusu değil
“Genelkurmay Başkanlığı’na intikal
eden, cumhuriyet savcılıklarından veya
mahkemelerden, sadece bununla ilgili söy-
lemiyorum, yasaların öngördüğü çerçeve-
de, ki bu bize yükümlülük veriyor. Her ku-
ruma veriyor. Bunu geçen hafta da söyle-
miştim. Bütün taleplere anında, tabii iste-
nen talepler kapsamlıysa bunlar incelen-
mek, ilgili yerlerden sorulmak suretiyle
anında cevap veriliyor. Bazı medya kuru-
luşlarında yer aldığı gibi gönderilmeyen 3
bin yüz sayfa, bin sayfa kesinlikle söz ko-
nusu değildir. Onu özellikle belirtmek is-
tiyorum. Personel isteniyorsa o da aynı şe-
kilde gönderilmektedir.”
Basõnda yer alan medya andõcõna yönelik
Başbakanlõk’ta bir bilgi olmadõğõ yönündeki ha-
berlerin anõmsatõlmasõ üzerine Çubuklu, “Ya-
pılan açıklamada net olarak cevaz veren
2000 yılına ait belgenin olduğunu söylemiş-
tik. Onda bir değişiklik yok, aynı şeyi tek-
rar ediyoruz” dedi. Çubuklu, Genelkurmay
Başkanõ’nõn görevden alõnmasõ yönünde gö-
rüşler olduğu belirtilerek bu konuda yasal du-
rumun sorulmasõ üzerine, “Her kamu perso-
nelinin görevden alınmasına ilişkin, usulde
paralellik ilkesi, nasıl atanıyorsa ona ilişkin
hükümler var. Kamu personeli bu idari iş-
lemden dolayı haksızlığa uğradığını düşü-
nüyorsu bu konuda yargı mercii idari yar-
gıdır biliyorsunuz. Askeri personelse aske-
ri idare mahkemesi, sivil personelse genel
idari yargıda hakkını arama, her kamu
personelinin hakkıdır” yanõtõnõ verdi.
Çiçek
serbest
bõrakõldõ
İstanbul Haber Servisi - “İrticay-
la Mücadele Eylem Planı” adlõ bel-
genin altõnda imzasõ bulunduğu iddia
edilen ve Ergenekon savcõlarõnca sor-
gulandõktan sonra “Hükümeti orta-
dan kaldırmaya teşebbüs etmek” ve
“Örgüt üyesi olmak” iddiasõyla ön-
ceki gün ikinci kez tutuklanan Kur-
may Albay Dursun Çiçek, avukatla-
rõnõn itirazõ üzerine serbest kaldõ.
Tutuklama kararõ veren Nöbetçi 9.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nin asõl üyesi
İdris Hasan, itiraz değerlendirmesi-
ne, tutuklama kararõnõ verdiği için ka-
tõlmadõ. Ancak mahkemenin yedek
üyesinin bulunmamasõ nedeniyle hâ-
kim Hasan’õn yerine 12. Ağõr Ceza
Mahkemesi üyesi Oktay Kuban gö-
rev aldõ. Mahkeme Başkanõ Nurettin
Ak, üyeler Tuncay Arslan, Oktay
Kuban oybirliği ile tahliye kararõ aldõ.
Çiçek hakkõnda herhangi bir adli
kontrol uygulamasõnõn da işletilmedi-
ği belirtildi. Çiçek, kaçma şüphesi ol-
mamasõ ve sabit adresi olmasõ nede-
niyle tahliye edildi. Kararõn Hasdal
Cezaevi’ne ulaşmasõyla Çiçek, saat
20.10 sõralarõnda cezaevinden tahliye
edildi. İmzasõnõn bulunduğu İrticay-
la Mücadele belgesinin Taraf gazete-
sinde 12 Haziran’da yer almasõnõn
ardõndan 1 Temmuz’da nöbetçi mah-
keme tarafõndan tutuklanan Çiçek,
avukatõnõn yaptõğõ itirazõnõn ardõn-
dan yaklaşõk 20 saat kaldõğõ ceza-
evinden serbest bõrakõlmõştõ. Çiçek,
ikinci kez tutukluluğunda ise ceza-
evinde yaklaşõk 43 saat kaldõ.
Sorguya eldivenle gitmiş
Çiçek’in ikinci kez tutuklandõğõ çar-
şamba günü savcõlara verdiği ifadenin
ayrõntõlarõ da ortaya çõktõ. Çiçek’in
kendisine ait imza bulunduğu iddia
edilen belgeyi görmek istediği ve bel-
gede parmak izlerini bõrakmamak için
de eldiven giydiği öğrenildi. Eldiven
giymesinin nedenini soran savcõlara
Çiçek’in, “Çünkü size güvenmiyo-
rum, daha önce size defalarca baş-
vurdum. Belgenin üzerindeki par-
mak izlerinin alınmasını istedik
ama siz taleplerimizi reddettiniz,
şimdi ben bu belgeyi tutsam ve par-
mak izlerim geçse bunu aleyhime
kullanabilirsiniz” dediği öğrenildi.
Albay Çiçek’in avukatõ Mustafa
Çevik, müvekkilinin ifadesi sürerken
TRT2’nin Çiçek’in “mahkemeye
sevk edildiği” yönünde haber geçtiği-
ni söyledi. Çevik, “Savcılara TRT
üzerinden talimat verildi” dedi.
43 SAAT TUTUKLU KALDI
Bir kişi
daha
tutuklandı
İstanbul Haber Servisi - Ergene-
kon soruşturmasõ kapsamõnda İstan-
bul Poyrazköy’de ele geçirilen çok
sayõda silah ve mühimmata ilişkin
dün 4 askeri personel adliyede ifade
verdi. Personelden 3’ü serbest bõra-
kõlõrken 1’i sevk edildiği nöbetçi
mahkeme tarafõndan tutuklandõ.
Beşiktaş’taki adliyeye sivil plaka-
lõ bir araçla getirilen 4 askeri perso-
nel, Ergenekon soruşturmasõnõ yü-
rüten cumhuriyet savcõlarõndan Mu-
rat Yönder’e ifade verdi. Savcõlõk
sorgusunun ardõndan söz konusu ki-
şilerden bir sivil memur tutuklan-
masõ istemiyle İstanbul Nöbetçi 9.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edil-
di. Diğer 3 kişi serbest bõrakõldõ.
Serbest bõrakõlan 3 askeri personel,
gazetecilerin görüntü almasõ engel-
lenerek kendilerini getiren araçla
adliyeden ayrõldõ. Mahkemeye sevk
edilen sivil memur tutuklandõ.
Tutuklanan yarbay serbest
Poyrazköy’deki kazõlarla ilgili 9
Kasõm’da tanõk ve şüpheli olarak 8
askeri personelin ifadeleri alõnmõştõ.
İfadeleri alõnanlardan Yarbay Meh-
met Emre Sezenler tutuklanmõştõ.
Sezenler dün serbest bõrakõldõ.
POYRAZKÖY
Greenpeace üyeleri, Beyoğlu Tü-
nel Meydanı’nda yüzlerinde gaz
maskeleri ve varillerle gerçek-
leştirdikleri eylemle hükümetin nükleer santral projelerini protesto etti. Abarjazz Müzik Gru-
bu’nun “anti nükleer performans” sergilediği protesto gösterisinde nükleer santral projeleri-
nin iptal edilmesi istendi. Tünel Meydanı’nda açıklama yapan Greenpeace Akdeniz İklim ve
Enerji Kampanyası Sorumlusu Korol Diker, ihale zarfları açıldığı günden itibaren nükleer sant-
ral ihalesinin hukuka aykırı süreçlerle yürütüldüğüne dikkat çekti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Greenpeace’ten nükleer eylemi
‘Zirve Ergenekon’la bağlantılı’
MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya’daki
Zirve Yayõnevi’nde 3 kişinin öldürülmesiyle il-
gili davanõn Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ndeki dünkü duruşmasõnda müdahil avukat-
lardan Erdal Doğan, Ergenekon davasõ ile bağ-
lantõ olduğuna dair ciddi şüphelerin olduğunu
söyledi. Duruşma, 25 Aralõk’a ertelendi.
Sürücüler cumaya gidince
ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlõur-
fa’da Abdülsamet Kurt (13), Halil Arslan yöne-
timindeki kamyonun çarpmasõ sonucu yaşamõnõ
yitirdi. Kurt’un cesedine otopsi yapõlmasõ ama-
cõyla hastaneye götürülmesi için belediyeden
istenen cenaze aracõna sürücüleri cuma namazõ-
na gittiği için ulaşõlamadõ. Yaklaşõk 1 saat yerde
bekletilen küçük çocuğun cesedi daha sonra ai-
lesine ait otomobille morga kaldõrõldõ.
Fikret Hakan’a onursal doktora
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişehir
Osmangazi Üniversitesi, devlet sanatçõsõ Fikret
Hakan’a onursal doktora unvanõ verdi. Hakan, tö-
rende yaptõğõ konuşmada “Yoksulluk, yalan, ifti-
ra ve kõskançlõklarla karşõlaştõm ama asla bir küs-
künlük veya düşmanlõk içine girmedim” dedi.