Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Büyük Sessizlik AKP iktidarı seçime doğru yol alırken, hukuka ve medyaya “tam markaj” politikasını tırmandırıyor... Doğan Medya’ya görülmemiş saldırganlıktaki atak sürerken, şimdi hukukun iki önemli savunucusunu, Sincan Ağır Ceza Yargıcı Osman Kaçmaz’ı ve YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu “Vayyy yemek yedin-su içtin- Cumhuriyet mitingine katıldın” gibi sudan nedenlerle meslekten attırmaya ve cezaevine koymaya çalışıyor... İktidar her iki alanda “seçilmiş hedefler” politikasını uyguluyor. Bu hedefleri hallederse, temsil ettikleri güçleri ve kurumları da hizaya getirmiş olacaklar... “Büyük sessizlik” ve biat sağlanacak! Doğan Grubu hem medyadaki etkileme gücü hem de arka planda TÜSİAD’ın(*) olması nedeniyle, bir taşla iki kuş vurmak için en iyi hedeftir. AKP, elleri kolları ve çizmeleriyle adalet mekanizması içine dalmış durumdadır ve Doğan’a karşı tam saha pres uyguluyor: Maliye Bakanlığı, görülmemiş bir reddi hâkim isteğiyle mahkemeye müdahale etti ve karar verilmesini önledi. Erdoğan’ın Doğan davasının da savcısı rolünü üstlendiği yakıştırması rahatça yapılabilir. İktidar hukuku, adaleti ve yasaları eğiyor, büküyor ve “hedeflerini” vuruyor! Hakkında, Hatay’da Ali Dibo adı konan ihale yolsuzluğu ile yoğun iddialar olan bir siyasetçinin getirilip Adalet Bakanlığı koltuğuna oturtulması demek boşuna değildi! Kısa sürede anlaşıldı ki, Sadullah Ergin kıymeti harbiyesi çok yüksek bir şahsiyettir; Erdoğan onun işe yararlılık katsayısının çok yüksek olduğunu bilmektedir. Ayrıca Adalet Bakanlığı’nın, yargıyı, hukuku acilen emir kuluna dönüştürmesi gerekmekteydi ve bu işe en layık kimse de aranıp bulunmuştu: Dünkü Cumhuriyet’in manşeti, İlhan Taşcı’nın haberi, Bakanlığın hukuk üzerinde siyasi denetimde sınır tanımaz bir yetki kullanmaya başladığını gösteriyordu: Bakanlığın, müfettişlerine, “suçlama ve isim belirtmeksizin tüm başsavcı, savcı ve hâkimleri de içine alabilecek şekilde ‘ucu açık soruşturma’ izni verdiği ortaya çıktı.” Binlerce yargı mensubu hakkında, “ikinci bir izin isteği gerekmeden” soruşturma açılabilecek! Hukuk, iktidarın elinde, her şeyi halledebileceği, her şeye boyun eğdirebileceği ana araç veya ana maniveladır. Medyaya, patrona, sivil toplum örgütlerine ve tabii ki orduya!.. Bunun bütün örneklerini, hem de gaddarca uygulamalarıyla seyrediyoruz! AKP ne mi yapıyor? Seçime hazırlanıyor! Önümüzdeki seçimler, belki de son 60 yılın en büyük meydan muharebelerine sahne olmaya adaydır! Her türden ve kılıktan dinci, Cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidarı hemen hemen her alanda ele geçirmiş ve şimdi tam bir totaliterlik savaşı veriyor! Bu dinci ekip, iktidarı öyle kolay bırakmaz! Bütün hazırlıkları buna yönelik. Medyanın ana seslerini yok edecekler, patronları susturacaklar, kurumları kendilerine benzetecekler ve orduyu en azından “bölüp” yönetecekler! İstek budur... Önümüzde her türlü alavere-dalaverenin döneceği, en büyük yolsuzlukların gerçekleşeceği bir seçim dönemi var... Muhalefet bu tarihi dönemin ayırdında mı, buna hazır mı? (*) TÜSİAD tarihi krizini yaşıyor. Bir zamanların “iktidarlar deviren” (siyasi) gücü şimdi kendine bir başkan seçecek yetenekte bile değil. “İktidar korkusu” para babalarını iyice pıstırmış görünmekte; hepsi sipere yatmış, bu şiddetli top ateşinin susacağı günlerin bekleyişi içinde. Doğan’a karşı acımasız saldırıya ancak cılız sesli destekler çıkabildi! “Koyun can derdinde” mi? Çok ayıp! TÜSİAD’ın kısmen de olsa iktidar muhalifliğini temsil edecek bir patron bulunamıyor! O zaman bir “iktidar yandaşı”na mı yol verecekler? Bu açıdan Ethem Sancak çok iyi bir adaydı, eğer onu iki yıl önce “vitrinden” düşürmeselerdi! Ama hâlâ, niye olmasın?! ‘Siyanürcülerle mücadelemiz sürecek’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dikili’deki jeotermalle ilgili bilgilendirme toplantõsõ düzenleyen Belediye Başkanõ Osman Özgüven, yaklaşõk 500 yurttaşa seslendi. Özgüven toplantõda, kendisini karalayan yayõnlarõ anõmsatarak “Osman Özgüven daha önce olduğu gibi bundan sonraki yaşamõ boyunca da siyanürle altõn çõkarõlmasõna karşõ çõkacak” dedi. Öldürülen gazeteciler anılacak İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) öldürülen gazetecileri 100. yõlõnda düzenleyeceği toplantõ ile anacak. 17 Kasõm günü saat 17.00’de düzenlenecek olan toplantõya Abdi İpekçi’nin kõzõ Nükhet İpekçi, Ümit Kaftancõoğlu’nun oğlu Ali Naki Kaftancõoğlu ve gelini Dr. Canan Kaftancõoğlu ile Metin Göktepe’nin kõz kardeşi Meryem Türkmen katõlacak. Hikmet Şahin yaşamını yitirdi BURSA (AA) - Yalova Yolu’ndaki işyerinde geçen çarşamba günü silahlõ saldõrõya uğrayan ve bacaklarõndan ağõr yaralanan eski Bursa Büyükşehir Belediye Başkanõ Hikmet Şahin yaşamõnõ yitirdi. Olay sonrasõ aşõrõ kan kaybeden ve bir haftadõr hastanede yatan 6 çocuk babasõ Hikmet Şahin’i vuran kişinin birçok suçtan sabõka kaydõ olan Hüseyin Ş. olduğu belirlenmişti. Şahin, 28 Mart 2004 seçimlerinde AKP’den Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na seçilmişti. Şahin bir süre Bursapor Kulübü başkanlõğõ da yapmõştõ. Termik santral karşıtı protesto SİNOP (Cumhuriyet) - Sinop Çevre Platformu üyeleri, Gerze ilçesinin Yaykõl köyünde termik santral yapõlmasõnõn planlanmasõnõ protesto etti. Uğur Mumcu Meydanõ’nda toplanan Platform üyeleri, Anadolu Enerji Grubu’nca yapõlmasõ planlanan 1020 megavatlõk termik santralõ istemediklerini belirtti. FIRAT KOZOK ANKARA - AKP’ye yakõnlõğõyla bi- linen Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştõrma’nõn yaptõğõ çalõşma, iktidarõn demokratik açõlõm sürecinden bekledi- ği “siyasi rantı kazanamadığını” ortaya koydu. Araştõrmaya göre yurttaşlarõn yüzde 51.6’sõ açõlõm sürecine karşõ; yüzde 59.1’i ise hükümetin süreci iyi yö- netemediğini düşünüyor. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’a duyulan güven bir yõlda yüzde 17.2 gerilerken, CHP Ge- nel Başkanõ Deniz Baykal’a duyulan gü- ven yüzde 9.6, MHP lideri Devlet Bah- çeli’ye duyulan güven de yüzde 7 ora- nõnda arttõ. Yurttaşlarõn yüzde 63.2’si ise Türkiye’nin her geçen gün daha kötüye gittiğini düşünüyor. Metropoll’ün “Demokratik Açılım ve Darbe Belgesi” başlõklõ araştõrmasõ, 31 ilde toplam 1253 kişinin katõlõmõyla yapõldõ. Araştõrmadan dikkat çeken nok- talar şöyle:  Ankette, “Yaşadığınız Tüm Şart- ları Dikkate Aldığınızda Hayatınızdan Ne Kadar Memnunsunuz” sorusuna katõlõmcõlarõn yüzde 49.9’u “Memnun değilim”, yüzde 43.1’i ise “Memnu- num” yanõtõnõ verdi. Yaşamõndan “çok memnun” olduğunu söyleyenlerin ora- nõ yalnõzca yüzde 6.2’de kaldõ. Şirketin Ağustos 2009’daki araştõrmasõna göre memnuniyet oranõnda yüzde 11.5 düşüş olurken, memnuniyetsizlik oranõ ise yüzde 15.5 arttõ. Araştõrmaya göre yurttaşlarõn 63.2’si Türkiye’nin “kötüye gittiğini” düşünüyor. Buna karşõn ülkenin iyiye gittiğini düşünenlerin oranõ yüzde 31.2’de kalõyor. Yüzde 5.6’lõk kesim ise bu konuda kararsõz. Şirketin ağustos ayõnda yaptõğõ araştõrmada Türkiye’nin genel gidişatõnõ iyi görenlerin oranõ yüzde 37.6 olarak belirlenmişti. Ülkenin geleceğinden en fazla endişe duyan bölge yüzde 78.6’lõk oranla Ege Bölgesi olurken, onu yüzde 74.9’la Akdeniz Bölgesi izliyor. Demokratik açõlõm sü- reciyle ön plana çõkan Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise yurt- taşlarõn yarõdan fazlasõ ülkenin “iyiye gittiğini” düşünüyor. Yüzde 51.6 açılıma karşı  Anket çalõşmasõ AKP’nin demok- ratik açõlõm sürecinden beklediği “ran- tı” da yakalayamadõğõnõ ortaya koydu. “Demokratik açılım sürecini destek- liyor musunuz, karşı mısınız” soru- suna, katõlõmcõlarõn yüzde 51.6’sõ “Kar- şıyım” yanõtõnõ verirken, süreci destek- lediğini söyleyenlerin oranõ yüzde 35.4’te kaldõ. Katõlõmcõlarõn yüzde 8.5’i soruya “Fikrim yok”, yüzde 4.6’sõ da “Kısmen destekliyorum” yanõtõnõ ver- di. Süreci destekleyen ve kõsmen des- teklediğini açõklayanlarõn oranõ bir ön- ceki araştõrmada yüzde 52.9 olarak be- lirlenmişti. Aradan geçen 2 ayda özel- likle PKK’lilerin dağdan teslim olma sü- recinde yaşanan görüntüler bu oranõ 12.9 puan geriletti. ‘Süreci yönetemedi’  Araştõrma, hükümetin açõlõm sü- recini yönetmekte de başarõsõz olduğu- nu gözler önüne serdi. Hükümeti bu ko- nuda başarõsõz bulanlarõn oranõ yüzde 59.1 olarak belirlenirken, başarõlõ bu- lanlar yüzde 28.3, kõsmen başarõlõ bu- lanlar da yüzde 6.6 olarak saptandõ. Ankete göre süreç Başbakan’õn imajõnõ da zedeledi. “Demokratik açı- lım süreci, hükümete ve Başbakan’a bakışınızı olumlu yönde mi etkiliyor, olumsuz yönde mi etkiliyor” sorusu- na, katõlõmcõlarõn yüzde 56.6’sõ “Olum- suz etkiliyor” yanõtõnõ verdi. Aynõ so- ruya “Olumlu etkiliyor” diye yanõt verenlerin oranõ ise yüzde 38.2 oldu. An- kete katõlanlarõn yarõdan fazlasõ bu ko- nuda CHP ve MHP liderlerinin söy- lemlerini de desteklemediklerini söyle- melerine karşõn, iki lidere olan destek- te 2 ayda önemli artõşlarõn olduğu orta- ya çõktõ. Deniz Baykal’õn söylemlerini destekleyenlerin oranõ ağustostan bu yana yüzde 25.6’dan 31.5’e çõkarken, Devlet Bahçeli’ye olan destek de 29.9’dan 33’e yükseldi.  Anketten DTP’ye de büyük oran- da “tepki” çõktõ. DTP’nin söylemlerinin süreci olumsuz etkilediğini düşünenle- rin oranõ yüzde 76.7, PKK’lilerin teslim olma sürecindeki tavrõ eleştirenlerin oranõ da yüzde 93.9 oldu. Islak imza güveni değiştirmedi!  Anketten çõkan bir diğer çarpõcõ so- nuç da Albay Dursun Çiçek’e ait ol- duğu ileri sürülen belgenin TSK’nin imajõnõ nasõl etkilediği konusunda oldu. “Albay Dursun Çiçek tarafından ha- zırlandığı söylenen belgenin gerçek çıkması, sizin Genelkurmay Başka- nı’na ve TSK’ye güveninizi nasıl et- kiledi” sorusuna, katõlõmcõlarõn yüzde 42.9’u “Güvenim değişmedi” yanõtõ- nõ verirken, yüzde 33.7’si “Olumsuz et- kiledi” dedi. Olayõn ardõndan TSK’ye güveninin arttõğõnõ belirtenlerin oranõ ise yüzde 9 oldu.  Belge çerçevesinde yaşanan tar- tõşmalar sonucunda Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un istifa edip etmemesi ile ilgili sorudan da Başbuğ’a destek çõktõ. Katõlõmcõlarõn yüzde 50’si Başbuğ’un görevde kalmasõ gerektiğini belirtirken, yüzde 31.7’si gö- revden ayrõlmasõnõn daha doğru olaca- ğõ yönünde görüş belirtti.  Ankette “Ordu içerisindeki de- mokrasi karşıtı ve hukuk dışı faali- yetlerin yargılanma yeri sivil mah- kemeler mi yoksa askeri mahkeme- ler mi olmalıdır” sorusuna katõlõmcõ- larõn yüzde 51.6’sõ “askeri mahkeme”, yüzde 39.3’ü de “sivil mahkeme” ya- nõtõnõ verdi. Araştõrma şirketi Metropoll’ün son çalõşmasõ çarpõcõ sonuçlar ortaya koyuyor Hükümetin rant planõ ters tepti  Anketin en çarpõcõ sonuçlarõndan biri de si- yasilere duyulan güven konusunda çõktõ. Baş- bakan Erdoğan’a duyulan güven, Eylül 2008’de yüzde 51.9 iken, bu oran Kasõm 2009’da yüzde 34.7’ye geriledi. Deniz Baykal’a duyulan gü- ven Eylül 2008’de 4.2 iken Kasõm 2009’da 13.8’e, Devlet Bahçeli’ye olan güven de Eylül 2008’de yine 4.2 iken, Kasõm 2009’da yüzde 11.2’ye yükseldi. Yurttaşlarõn yüzde 29.7’si güvendiği bir lider olmamasõndan yakõndõ.  “Yaşayan Türk siyaset ve devlet adam- ları arasında en beğendiğiniz kişi kimdir” so- rusuna verilen yanõtlar da Başbakan Erdoğan için hüsran oldu. Erdoğan’a bu konuda verilen des- tek Eylül 2008’de 33.3 iken, Kasõm 2009’da 18.8’e düştü. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e verilen destek Eylül 2008’de 14.7 iken, Ka- sõm 2009’da 9.6’ya geriledi. Oysa aynõ dö- nemler arasõnda Baykal’a yönelik desteğin oranõ yüzde 2.2’den 7.1’e, Bahçeli’ye yönelik destek de 2.4’ten 6.4’te yükseldi. ERDOĞAN’A GÜVEN AZALDI İstanbul Haber Servisi - “Kürt açı- lımı” ve “ekonomik kriz” AKP’nin oy oranõnõ yüzde 32’ye düşürdü. Avrasya Kamuoyu Araştõrmalarõ Merkezi’nin (AKAM) 26 il, 73 ilçe ve 274 köy ve ma- hallede 2 bin 894 kişi ile yapõlan araş- tõrmaya göre, 2007 seçimlerinde AKP’ye oy verdiğini ancak şimdi başka partiye oy vereceğini belirtenlere yöneltilen “Neden vazgeçtiniz” sorusuna yüzde 42.5 oranõnda “Açılım süreci ve bu sü- reçte yaşananlar”, yüzde 41.2 oranõn- da ise “ekonomik kriz” yanõtõnõ verdi. AKAM Mehmet Sefa Pösteki da- nõşmanlõğõnda İbrahim Çakır ve Mu- hammet Kocaman koordinatörlüğün- de 3-6 Kasõm tarihlerinde gerçekleşti- rilen araştõrmada, katõlõmcõlarõn yüzde 59.8’i “Hükümet Türkiye’yi iyi yö- netiyor mu” sorusuna “hayır” yanõtõ- nõ verirken yalnõzca yüzde 28.09’u “evet” yanõtõnõ verdi. Araştõrmaya katõlanlarõn yüzde 59.5’i erken seçim yapõlmasõ gerektiğini dü- şünürken yüzde 26.7’si erken seçim ya- põlmamasõ gerektiğini belirtti. “Erken seçim yapılırsa hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz” sorusunun yöneltildiği katõlõmcõlarõn yüzde 26.8’i AKP’ye, yüzde 22.4’ü CHP’ye, yüz- de 18.3’ü MHP’ye yanõtõnõ verdi. Ka- tõlõmcõlarõn yüzde 16.2’si ise kararsõz olduğunu belirtti. Araştõrmada, kararsõzlarõn oy oranõ dağõlõmõ yapõldõğõnda ise AKP’nin oyu yüzde 32, CHP’nin oyu yüzde 26.7, MHP’nin oyu yüzde 21.9 olarak ortaya çõktõ. 2007 Temmuz seçimle- rinde AKP’ye oy verdiğini ancak bir seçim yapõlõrsa, başka partiye oy ve- receğini söyleyenlere yöneltilen “AKP’ye oy vermekten neden vaz- geçtiniz” sorusu yüzde 42.5 oranõnda “Açılım süreci ve bu süreçte yaşa- nanlar” yüzde 41.2 oranõnda ise “eko- nomik kriz” yanõtõnõ aldõ. AKP’ye oy vermekten vazgeçenlerin, yüzde 6.4’ü bu kararlarõnda “yolsuz- lukların”, yüzde 5.5’i de “kötü yöne- timin” rol oynadõğõnõ ifade etti. PKK’lileri karşılama meydan okuma Araştõrmayõ katõlanlara yöneltilen “Demokratik açılımı destekliyor mu- sunuz” sorusu ise yüzde 53.7 oranõnda kişiden “hayır” yanõtõnõ aldõ. Kuzey Irak’tan gelen PKK’li grubun karşõ- lanmasõna ilişkin sorulara bakõldõğõnda ise katõlõmcõlarõn, olayõ “meydan okuma” ve “pro- vokasyon” olarak nitelendirdiği gö- rülüyor. Katõlõmcõlarõn yüzde 77.7’si “PKK’nin Tür- kiye’ye meydan okumasıdır, hoş karşılanmaz” gö- rüşüne katõldõğõnõ belirtirken yüzde 81.5’i, “Türk insanını kışkırtmaya yönelik bir provokasyondur, hoş kar- şılanmaz” görüşüne katõldõğõnõ söyledi. Demokratik açõlõm süreciyle ilgili olarak “Bu süreç sonunda ülke bütünlüğü bo- zulacaktır” düşüncesine katõlanlarõn oranõ yüzde 55.9 oranõnda çõktõ. “Demokratik açılım gereklidir destekliyorum” düşüncesine katõlan- larõn oranõ yüzde 24.8’de kalõrken “Demok-ratik açılım başarısız ola- caktır” ifadesine katõlanlarõn oranõ yüzde 84 olarak belirlendi. Araştõrmaya katõlanlarõn yüzde 54.1’i Türkiye’nin en önemli sorununun “iş- sizlik” olduğunu belirtirken yüzde 15.6’sõ “Kürt sorunu”nun, yüzde 13’ü “ekonomik kriz”in, yüzde 10.2’si “bölünme tehlikesi”nin Tür- kiye’nin en önemli sorunu olduğunu düşünüyor. Araştõrmaya katõlanlarõn yüzde 78.8’i “İşsizlik sorununun çö- züleceğine inanıyor musunuz” so- rusuna “hayır” yanõtõnõ verdi. Ekonomik krizin ne kadar etkile- diğine dair yöneltilen soruya ise ka- tõlõmcõlarõn yüzde 39.9’u “çok fazla etkiledi”, yüzde 51.2’si “biraz etki- ledi” yanõtõnõ verdi. AKAM’IN ARAŞTIRMASINA KATILANLARIN YÜZDE 59.8’İ AKP’NİN ÜLKEYİ İYİ YÖNETEMEDİĞİ KANISINDA AKP’nin düşüşü sürüyor İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ Faruk Çelik, “kimi Alevi örgütlerinin, gösterdikleri bu hassasiyeti yeterli düzeyde kavramak ve takdir etmek yerine, vatandaşları meydanla- ra davet etmeyi tercih ettiklerini” söyleyerek hükümetin politikalarõnõ onaylamayan Alevile- ri, süreci baltalamakla suçladõ. The Marmara Otel’de dün düzenlenen 5. Al- evi Çalõştayõ’nda hükümeti Devlet Bakanõ Fa- ruk Çelik temsil etti. Açõlõş konuşmasõnõ Bakan Çelik’in yaptõğõ çalõştayõn moderatörlüğünü ise Yrd. Doç. Dr. Necdet Subaşı yaptõ. Bakan Çelik, hükümetin, demokratik açõlõm süreci çerçevesinde, Alevilerin taleplerini masa- ya yatõrmak ve devleti doğru, objektif bilgiyle buluşturmak amacõyla Alevi çalõştaylarõ başlat- tõğõnõ belirtti. Bakan Çelik şöyle devam etti: “Kimi Alevi yurttaşların sorunu radikal bir siyaset lehçesine bağlı kalarak ele almasını üstlendiğimiz sorumluluk gereği saygıyla karşılasak da bu dil iflah olmaz bir dil olma özelliği taşıyor, toplumsal barış ve vicdani huzur açısından hiç kimseye asla şifa getir- meyeceğini vurgulamak istiyorum. En büyük endişemiz, Alevi taleplerinin çözümsüzlüğe mahkûm edilmesi, özensiz ve iyi düşünülme- miş adımlarla bir çıkmaza süreklenmesi ve istismarın gündelikleşmesidir.” ‘SÜRECİ BALTALIYORLAR’ Bakan Çelik’ten Alevilere suçlama obursali@cumhuriyet.com.tr