20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 KASIM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sanal ve Gerçek Kameralar ağır işkence görerek öldürüldüğü kesin 13 yaşındaki Musa’nın büyük olasılıkla celladı ile ağlaya ağlaya ölümüne gidişini yakalıyor. Okulda derse girecekken ölüm yolculuğuna çıkışına arkadaşları da tanık olmuşlar. Ancak Erzurum’da metruk bir binada başı taşla ezilerek öldürülmüş Musa’nın cesedi günler-geceler sonra bulunabildi. Seyyar satıcılıkla ailesini geçindirmeye çalışan bir babanın oğlunun kumar türü bilgisayar oyunlarındaki başarısını bilmeyen yok. Henüz katili, katilleri yakalanmamış cinayetin gerçeği bilinmemekle birlikte, Musa’nın bir bilgisayar kumar çetesi tarafından çalıştırıldığının kanıtları da ortada... Dün ister istemez medya, dünya çapında çocukların kullanıldığı sanal dünyadaki bu dehşet saçan kumar oyunları üzerinde yayına ağırlık verdi. Gerçek yaşamdaki yoksunluk, çaresizlik ile sanal dünyadaki çocukların da kolayca ulaşabildikleri krallıklar, sanal kahramanlıklar, başarılar arasındaki uçurum çok çarpıcı biçimde gözler önüne serildi. Bilgisayar oyunu oynarken ekran önünde çıldırma hallerini yaşayan çocuk görüntülerinden, bu sanal kumar oyunlarındaki aylar, yıllar süren çalışmanın başarılarını satın alan kumarbazlara uzanan çete- mafya düzeni üzerinde bilgilenmiş olduk... Çetelerin para kazanmak üzere bilgisayarda yetenekli çocukları çalıştırarak kurdukları ürkütücü mafya düzeninden, kumar oyununda başarıya takılmış bireylerin çocuğun ulaştığı kahramanı satın almak üzere ödeyebilecekleri büyük paralara, pek çok acı gerçek ortalığa saçıldı... Aslında hepimiz bir biçimde yakın çevremizden yaşadıklarımızla, bu konulara ilişkin yine çocukların argo söylemleri ile Fransız kalmış değiliz. Çocuk gibi büyüyemeyen, yaşam sevincini unutmuş, sanal dünyanın tutsağı ekranların önüne kilitlenmiş çocuklar, aynı zamanda en yetenekli, en zekilerin arasından çıktıkça, insanlığın geleceği daha bir hızla kararıyor... Bilimsel teknolojik devrim çağında, küreselleşen dünyada, dünya nimetlerinden otomatik bütün dünyalılara insanca pay düşmesi beklenirken.. tam tersini yaşıyor olmamız, işte bu gerçekle sanal arasındaki uçurumun giderek büyümesinden, üstüne üstlük en yetenekli beyinlerin çocukluktan başlanarak her yaşta çarpık bir düzen adına, sanal dünya yaratılmasında kullanılmasından değil mi? Kapitalist düzende işçisini sömüren göbekli patron tiplemesi çok insani kaldı. Günümüzde bilgisayar başında piyasalar düzeni için kumar oynayan, oynatan yupi tiplemesi sanal dünyada şirketinde kazandırdıklarından pay alırken, milyarlarca dünyalıdan çaldıklarının algılamasına, bilincine bile varamıyor... Sonunda sanal dünyanın getirilerinin kaçınılmaz krizlerinde, bankalar, dev emperyal şirketler batarken milyarlarca işsiz, yeni yoksul, yoksun ortaya çıkıyor... Normal bir insan aklı, 13 yaşında gözlerinden zekâ fışkıran bir çocuğun, metruk bir yerde işkence yapılarak, öldürülmesini almıyor. Babalar-anaların çok yoksul ve yoksun olarak, aşiret, tarikat, cemaat sarmalında yaşamaya mahkûm oldukları Erzurum gerçeğinde, Musa’nın yaşadıklarını yaşarken algılamayan, seyirci kalan toplumun, cesedinin bulunmasından sonra ürettiği şiddet tepkilerini, linç kültürünü de insan aklı ile açıklamak zor... Sanalla gerçeğin yer değiştirmesi, sanalla gerçek arasındaki uçurumlar her alanda her gün öylesine ağır boyutlarda yaşanmakta ki... Yine iki gündür sabahtan akşama izlediğimiz, tartıştığımız, üzerinde durduğumuz, 10 Kasım ve Kürt açılımı üzerinden Meclis’te yaşananlara bir bakmak bile, siyasetimiz, demokrasimiz gerçeği üzerinde karamsar olmaya yetip de artıyor... Siyasi iktidar karşısında Meclis’in sıfırlanmış iradesi gözler önüne serilse de, sanal olarak pazarlananlar tam tersi... Başbakan Erdoğan’ın, AKP’nin emrinde Meclis, bağımsız olamamış Meclis Başkanlığı yetmezmiş gibi, gözlerimizle görüp duyduklarımız, yaşadıklarımız, gerçeklerin tam tersine algılatılabiliyor... AB Parlamentosu’nda Türkiye lehine oylamada kullanılan her dilden “evet” pankartları demokrasinin simgesi değiller miydi? Beğenin beğenmeyin, gerekçesine katılın katılmayın, CHP’lilerin ellerindeki dövizler nasıl oluyor da demokratik parlamento düzeninin cezalandırılması gereken yüz karası eylemine dönüşüveriyor? Gerçi kelime kelime haberleştirilen Başbakan Erdoğan’ın demokratik düzende olamayacak, CHP’lilerin cezalandırılmalarına formül bulunmadığı için, Meclis Başkanı’nı azarlaması eylemi, sonradan bizzat Meclis Başkanı’nın açıklaması ile yalanlandı. Ancak Erdoğan’ın öfkeli basın açıklamasında da aynı suçlama, yargıyı duymamış mıydık? Ya her gün şok yeni gelişmelerle, yargı bağımsızlığı üzerinden oynanan büyük oyunlara, hak-hukuk-adalet üzerinden insanların kafaları üzerinde pişirilmekte olunan adalet gerçeğinin tam tersi bozaya ne demeli?.. Sanal ihbarcıların, sayısız suç işlemiş sabıkalıların tanıklıkları üzerinden senaryolarla... [email protected] Kapasite kullanõmõ arttõ, sanayide toparlanma umudu güçlendi Ekonomi Servisi - Sanayi üreti- minin öncü göstergesi niteliğinde- ki kapasite kullanõmõ ekim ayõnda da toparlanmaya devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜ- İK) verilerine göre ekimde kapasi- te kullanõm oranõ (KKO) geçen yõ- lõn aynõ ayõna göre 4.9 puan azalõr- ken geçen aya göre 1.7 puan arta- rak 71.8 seviyesine yükseldi. Bu ar- tõşõn ekim ayõnda sanayi üretimini de olumlu etkilediği tahmin ediliyor. KKO 2008 yõlõnõn Haziran ayõn- da yüzde 82.3 ile son iki yõlõn en yüksek seviyesine ulaşmõş, 2009 yõ- lõnõn Ocak ve Şubat aylarõnda ise yüzde 63.8 ile en düşük seviyeleri- ni görmüştü. Kapasite kullanõmõ ağustos ayõnda yüzde 69.7, eylülde yüzde 70.1 olmuştu. TUİK açõklamasõnda iç pazarda- ki talep yetersizliğinin, işyerlerinin tam kapasite ile çalõşmamasõnõn en önemli nedeni olduğu belirtildi. Ekimde iç pazarda talep yetersizli- ğinin yüzde 56.5 ve dõş pazarda ta- lep yetersizliği yüzde 28.5 oranõn- da etkili oldu. İmalat sanayinde kapasite kullanõmõ, ekimde de yükseldi. Bir önceki aya göre 1.7 puan artarak yüzde 71.8’e yükselen kapasite kullanõmõ sanayi üretiminin öncü göstergesi. BÜYÜMEDE HÂLÂ RİSK VAR Dünya Bankasõ Başkanõ Robert Zoellick, 2010 yõlõnda küresel eko- nomik büyümede aşağõ yönlü riskler olduğunu söyledi. Asya- Pasifik İşbirliği Örgütü (APEC) toplantõsõ için Singapur’da bulunan Zoellick, Doğu Asya ekonomilerinde varlõk balo- nunun güvene zarar verebileceği uyarõsõnda bulundu. Hü- kümetlerin teşvik önlemlerini gelecek yõl kal- dõrmamasõ önerisinde bulunan Zoellick, Çin’e para birimi yuanõ güçlendirmesi için bazõ baskõlar olduğunu da sözlerine ekledi. Çin’de dõş ticaret geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 10.7 daraldõ. Uzmanlar daralmanõn sürmesine rağmen, düşüş hõzõnõn yavaşladõğõnõ belirterek; Çin’in ihracatõnõn son dört ayda 100 milyar dolarõ geçtiğine işaret etti. Sanayi üretiminin geçen yõ- lõn aynõ dönemine göre yüzde 16.1, şehirlerdeki sabit serma- ye yatõrõmlarõnõn yüzde 33.1, perakende satõşlarõn yüzde 16.1 arttõğõ kaydedilirken; ülkenin merkez bankasõ olan Çin Halk Ban- kasõ, ekim ayõnda verilen kredilerin eylül ayõna göre yüzde 51 azalarak, 37 milyar ABD Dolarõ’na indiğini açõkladõ. Frankfurt Otomobil Fuarõ’nda tanõtõlan Peugeot 5008, ocak ayõnda Tür- kiye pazarõna girecek. Türkiye Pazarlama Direktörü Vincent Ricoux, Peu- geot’nun yüzde 3,5 olan pazar payõnõ 2010’da yüzde 6, orta vadede yüz- de 8 gibi bir pazar payõna ulaştõrmayõ hedeflediklerini belirtti. Ricoux, ge- lecek yõl otomotiv sektörünü destekleyici tedbirlerin alõnmamasõ durumunda, sektörün yüzde 6 ile yüzde 10 arasõnda bir daralma yaşayabileceğini belirterek; “ 2010 yõlõnda, bin adet Peugeot 5008 satmayõ hedefliyoruz, tabii bunu çok temkinli söylüyoruz” dedi. ARBEL, KANADA’DA AÇILDI Mersinli bakliyat ihracatçõsõ Arbel Grubu’nun hisselerinin yüzde 100’ü Kanada’da halka arz edildi. Alliance Grain Traders Income Fund şir- ketiyle birleşen grup, hisse satõşõndan 100 mil- yon dolar gelir elde ettiğini belirterek, yõllõk 1 milyon tonluk bakliyat ihracatõ gerçekleştirme- yi planladõğõnõ; bakliyatta fiyat değişikliklerine bağlõ olarak yõllõk 800 milyon dolar ile 1 mil- yar dolar arasõnda ciro beklediklerini açõkladõ. ÇİN DIŞ TİCARETİNDE DARALMA SÜRÜYOR PEUGEOT 5008 YENİ YILDA PAZARA SUNULUYOR Mavi Akım’da AKP zararı MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP Grup Başkan- vekili Suat Kılıç’õn önceki gün TBMM Genel Kurulu’ndaki oturum- da arbede çõkmasõna neden olan ko- nuşmasõnda, DSP-MHP-ANAP koa- lisyonunu Mavi Akõm’da “O kapalı oturumlarda milletin menfaatleri- ni kime, kaça sattınız?” diye suçla- masõna karşõn, Başbakanlõğa bağlõ Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) BOTAŞ raporu, Türkiye’nin menfaatinin, AKP döneminde yapõlan Mavi Akõm anlaşmasõyla bozulduğunu ortaya koydu. Raporda AKP döne- minde yapõlan anlaşmayla “gaz fi- yatlarının 16 milyar m3’lük alım an- laşmasında (Mavi Akım) yükseldi- ği, aradaki farkın 30.496 dolar/bin m3 olarak hesaplanmış olduğu, petrol fiyatlarının artmasıyla farkın da yükseldiği” belirlendi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun BOTAŞ raporundaki ifadeler şöyle: Mavi Akım’da anlaşmazlık: 2003’te gaz alõmõna başlanmõştõr. Ancak ilk faturanõn BOTAŞ’a gön- derilmesi ile fiyat konusunda anlaş- mazlõğa düşülmüştür. AKP yeni anlaşma yapıyor: BO- TAŞ Yönetim Kurulu’nun 19.11.2003 tarih, 2003/55-506 sayõlõ kararõ EPDK’nin 21.11.2003 tarihli onayõ- nõn ardõndan uygulamaya konuldu. ‘Tutanaklar açıklansın’ Suat Kõlõç’õn 2000’de TBMM Ge- nel Kurulu’nda Mavi Akõm’la ilgili kapalõ oturum yapõldõğõnõ vurgula- yarak “Türk milletinin hangi men- faatlerini, kaç paraya, kime sattı- nız” dediğine dikkat çeken DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, bu otu- rumun tutanaklarõnõn yayõmlanmasõ için TBMM Başkanlõğõ’na başvurdu. Yõlmaz, Kõlõç’õn görevde bulundu- ğu döneme ait ağõr ithamlarda bu- lunduğunun altõnõ çizdi. PELİN ÜNKER DENİZLİ - Yüksek üretim ve iş- çilik maliyetlerinin yanõnda küre- sel krizin de etkisiyle ihracatõ dü- şüşe geçen ve çok sayõda işletme- si kapanan tekstil ve hazõrgiyim sektörü, ayakta kalmak için ihtiyacõ olan destekleri artõk “tek ses” ola- rak söylemeye hazõrlanõyor. Son dö- nemde intihar ve dev işletmelerin kapanmasõyla gündeme gelen De- nizli’de bir araya gelen sektörün ön- de gelen temsilcileri, Ulusal Teks- til, Hazõrgiyim ve Deri Konseyi oluşturarak ortak hedeflerini “tek söylemli ulusal strateji” şeklinde açõklama kararõ aldõ. İstanbul Ha- zõrgiyim ve Konfeksiyon İhracat- çõlarõ Birliği (İHKİB) Başkanõ Hik- met Tanrıverdi, “Sektörde yeni iş fırsatlarının yaratılması tek ve or- tak bir söylemle mümkün. Sek- tör böylece, bundan böyle sür- dürülebilir istihdam, üretim ve ihracat hedeflerine samimi ve gerçekçi dayanışmayla odakla- nabilecek” dedi. İHKİB ve Türkiye Giyim Sana- yicileri Derneği (TGSD) temsilci- leri, son dönemde yaşadõğõ drama- tik olaylarla gündeme gelen De- nizli’de dün yaptõğõ “ortak akıl” toplantõsõnda sektör sorunlarõnõ masaya yatõrdõ. Sektörün duayen şirketlerinden Deba’nõn üretimi durdurmasõ ve Funika Tekstil Yö- netim Kurulu Başkanõ Nuri Söz- kesen’in intiharõ ile gündeme gelen Denizli’de toplanan sektör temsil- cileri, bundan böyle tek söylemli ulusal strateji geliştirme kararõ al- dõ. Bunun için Ulusal Tekstil, Ha- zõrgiyim ve Deri Konseyi oluştu- racak olan sektör, 2010’da yapacağõ çalõşmalara da bu oluşumla yön ver- meyi planlõyor. Tanrõverdi, ortak akõl toplantõ- sõndan sonra düzenlenen basõn top- lantõsõnda Atatürk’ün 1937 yõlõn- da Nazilli Basma Fabrikasõ’nda söylediği “Her fabrika bir kale- dir” sözünü hatõrlatarak sektörde fabrikalarõn bacasõnõn tütmesinin öncelikli hedef olduğunu söyledi. Tanrõverdi, “Toplantıda kamu yönetimi ve sektörün kendi içe- risinde yapması gerekenleri tes- pit ettik. Bu konudaki çalışma- larla oluşturulacak ulusal kon- seyde tüm tarafların yer almasını hedefliyoruz. Bugüne kadar enerji, işçilik maliyetleri gibi konularda sorunlarımız teker teker dile getirdik fakat bir so- nuç alamadık. Bu yüzden bun- dan sonraki süreçte konsey ara- cılığıyla sesimizi duyuracağız ve 2023’te hedeflenen 100 milyar do- larlık sektör ihracatına ulaşaca- ğız” dedi. Bürokratik ve siyasi otoritenin de sektöre sahip çõkmasõ gerektiğini di- le getiren Tanrõverdi, “Denizli gi- bi tekstil kültürü, geleneği ve becerisi olan bölgeler mutlaka ya- şamlarını sürdürebilecekleri des- teklerle kısa zamanda beslen- meli, yatırım ve iş yapma hevesi yeniden canlandırılmalıdır” açõk- lamasõnda bulundu. Krizle birlikte sürekli kan kaybeden tekstil sektörü ‘tek söylemli ulusal strateji’ oluşturacak Ayakta kalanlar için ‘tek ses’ oldular Ekonomi Servisi - Migros Genel Müdürü Özgür Tort, Migros’ta satõlan ve “garantisi olmayan tüketim mallarının” ömür boyu Migros garantisi altõnda tutulacağõ bir dizi yenilikler açõkladõ. Migros’un 55. yõlõ dolayõsõyla düzenlenen toplantõda konuşan Tort, “Migros’ta satılan tüm tüketim mallarının ömür boyu Migros garantisi altında olacağını, son kullanma tarihi geçen açılmamış ürünlerin ömür boyu iade olarak alınacağını, Migros mağaza ve mağaza otoparklarında müşteri eşyalarının artık Migros güvencesinde olacağını” duyuran Tort, bu yeniliklerin Migros’un müşterilerine teşekkürü olduğunu söyledi. Migros’un mağaza ve mağaza otoparklarõnda hõrsõzlõğa karşõ da Migros Club müşterilerini güvence altõna aldõğõnõ, mağaza ve otoparkta tespit edilen eşya ve araç hõrsõzlõğõna karşõ, Migros Club müşterilerinin son bir yõlda kartõnda kayõtlõ alõşveriş tutarõnõn 2 katõna kadar Migros güvencesi altõna alõnacağõnõ belirten Özgür Tort, “Bu miktar 3 bin liraya kadar geçerli olacak” dedi. Özgür Tort, 55 Migros yõlõnda müşterilere ayrõcalõklõ bir dünya sunduklarõnõ belirterek, kasõm ayõ boyunca kampanyalarla müşterilerini kucaklayacaklarõnõ, Migros’ta 55 kuruşlu alõşveriş günlerinin başladõğõnõ duyurdu. 55’inci yõl için, müşterilerin en çok istedikleri ve katõldõklarõ kampanyalarla kutlama yapacaklarõnõ belirten Özgür Tort, “En çok talep gören ürünleri bedavaya yakın fiyatlarla sadık müşterilerimize sunacağız. 12 Kasım Perşembe, 50 liralık alışveriş yapan müşterilerimiz 4 litrelik sütü 55 kuruştan alabilirken, arkasından bir kilogram tavuğun kilosu 55 kuruşa satılacak” diye konuştu. Tort, “Müşteri sayımızı yüzde 15 oranında arttırdık. 370 milyon müşteriye ulaşacağız. 2009 yılında kârlılığımızı koruyarak düşen enflasyon ortamında biz müşterilerimize pazar ortalamasından yüzde 10 daha da az enflasyon yaşattık. Bu yıl sonunda ciromuz hedefimize paralel gerçekleşecek” dedi. Migros Genel Müdürü, yõl sonunda hedefledikleri ciro ve 400 yeni mağaza sayõsõna ulaşmayõ beklediklerini, 2010 yõlõ için ise daha yüksek ciro büyümesi hedeflediklerini belirtti. Tort, “Ciro ve müşteri sayısı anlamında 2009 ile ilgili olarak yüzde 15 mertebesinde bir büyüme yakalıyoruz... Gelecek yıl için bu senekinin ötesinde bir büyüme hedefleyeceğiz” dedi. İntihar ve dev işletmelerin kapanmasõyla gündeme gelen Denizli’de bir araya gelen sektör temsilcileri, ortak söylem ve eylemle çare aramaya karar verdi. YDK RAPORU İstanbul Tekstil ve Hammad- de İhracatçõlarõ Birliği (İT- HİB) Başkanõ İsmail Gülle, 2001 krizinden sonra sektör tem- silcileriyle hükümetin sektör sorunlarõ üzerine pek çok defa bir araya geldiğini belirtti. TGSD Başkanõ Ahmet Nakkaş da sek- tör içinde teksesliliği ortaya koyacak bir konseyin hedefe dö- nük etkili olabileceğinin altõnõ çizerek “Dünya şartları Türki- ye’yi buna mecbur ediyor. Yeni değişimdeki rolümüzü, ba- kış açılarımızı yenilemek zorundayız” dedi. TGSD Yönetim Kurulu üyesi Umut Oran da Türkiye’nin ekonomik verilerinin ortada olduğunu belirterek “Türkiye ve dünyadaki gelişmeler çerçevesinde ortak akıldan yeni bir akıl çıkartarak sektö- rün ülkeye istihdam, yatırım, ihracat ve kalkınma katkıla- rının artması için çalışacağız” dedi. Ciddi adõm yok Garantisi olmayan ürüne ömür boyu iade 55’inci yõlõnõ kutlayan Migros, otoparkta güvenlik hizmeti başta olmak üzere müşterilerine bir dizi kolaylõk sağlayacak 55. yılda 55 kuruşlu alışveriş Ekonomi Servisi - Geçen ay ve- fat eden, ekonomi gazetecilerinin ağabeyi Milliyet gazetesi muhabiri Bülent Yardımcı, Ekonomi Ga- zetecileri Derneği (EGD) tarafõn- dan düzenlenen törenle anõldõ. Ekonomi gazeteciliğinin duayeni Yardõmcõ’nõn anõsõna düzenlenen gecede dostlarõ Yardõmcõ ile ilgi- li anõlar anlattõ. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali’nde yapõlan buluş- maya Yardõmcõ’nõn eşi Mine Yar- dımcı da katõldõ. Mine Yardõm- cõ’ya EGD tarafõndan ge- cenin anõsõna eşinin çer- çeveli bir fotoğrafõ su- nuldu. Geceye, Bülent Yardõmcõ’nõn medyanõn hemen bütün kesimlerin- den sevenleri, sendika- lardan ve Marmara Belediyeler Birli- ği’nden çok sayõda arkadaşõ katõldõ. Dostları Bülent Yardımcı’yı andı Ekonomi Servisi - Cari açõk, 2009 Ocak-Eylül döneminde 2008’in aynõ dönemine göre yüzde 75.9 oranõnda azalarak 8 milyar 644 milyon dolar oldu. Merkez Bankasõ’nõn Eylül ayõ Ödemeler Dengesi verilerine göre cari açõk, geçen yõlõn aynõ ayõna gö- re yüzde 8.7 azalarak 869 milyon dolara düştü. Bu gelişmede, ödemeler dengesindeki dõş ticaret açõ- ğõnõn bir önceki yõlõn eylül ayõna göre yüzde 21.3 oranõnda gerilemesi etkili oldu. Öte yandan, eylül ayõnda hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirler bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 12.5 oranõnda azalarak 2.468 milyon ABD Dola- rõ’na düşerken, gelir dengesi kaleminden kaynak- lanan net giderler yüzde 17.9 artarak 817 milyon ABD Dolarõ’na yükseldi. Cari açık geriledi Denizli’de bir araya gelen İsmail Gülle, Hikmet Tanrıverdi, Raşit Güntaş, Ahmet Nakkaş ve Umut Oran ortak hareket etme- nin önemini vurguladı. Fotoğraf: Pelin ÜNKER Migros yıl sonuna kadar 400 mağazaya ulaşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle