Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2009 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Türk Hizbullahı 1984 öncesi yer-
altındaydı. Zaten 1990’ın başların-
da yeryüzüne çıktığında ortalık kan
gölüne dönmüştü! Hizbullahçılar 17
Ocak 2000’de liderleri Hüseyin Ve-
lioğlu’nun öldürülmesine misille-
me olarak 2001 yılının ocak ayında
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar
Okkan ile 5 polis memu-
runu şehit etmişlerdi.
Bu eylem onların sonu-
nu getirdi. Askeri güçleri
büyük darbe aldı. Örgüt
siyasallaşma yolunda
2003’ten bu yana çaba
harcıyor. Ancak bu çaba
sırasında Hizbullah’ın mol-
laları ile şahin kanadı ara-
sında gizli bir mücadele de
sürüyor.
Örgütün yapılanması, siyasallaş-
ması ve örgütlenmesinde olduğu gi-
bi iki kesim sosyal ve siyasal geliş-
melerle ilgili yaklaşımlarında da fark-
lı düşünüyor. Şahinlerin özellikle
PKK ve Kürt açılımı konusunda sert
açıklamalar yapması iki grup ara-
sındaki fikir ayrılığını derinleştiriyor!
Örgütün “Dar’ül İlim” olarak nite-
lendirilen ilim merkezi bu yüzden
genç kadrolara zaman zaman çe-
kidüzen vermeye çalışıyor. İşte
Dar’ül İlim grubunun gönderdiği
son maildeki şu satırlarda Hizbul-
lah’ın şahinlerine “yavaş gidin” uya-
rısı yapılıyor:
“Son dönemde siyasi irade tara-
fından dile getirilen Kürt sorununun
halline yönelik yaklaşımların faydalı
bir çizgide yürümesini sağlamak
için çaba göstermek, şüp-
hesiz ki Müslüman Kürt
halkının sözcülüğüne so-
yunan cemaate düşen bir
sorumluluktur. Cemaatin
bugün kuruluşları ile gel-
diği nokta gereği, ‘Yes-
rip’teki temsilcilerin açık-
lamalarına dikkat etmesi
zaruridir. Geçmişteki ha-
taların kefaretini cemaat
fazlasıyla ödemiştir. Böyle bir haki-
kat ortadayken geçmiş eylemlere atıf
yapılarak açıklamalar yapılması, Müs-
lüman Kürt halkının umut bağladığı
cemaate zarar verecektir. Kin ve ha-
maset dolu söylemler ile aba altın-
dan sopa gösteren ifadeler, Dar’ül
İlim olarak tasvip edilmemektedir.”
Anlaşılıyor ki Hizbullah yeniden
güçlenme yolunda hata yapmak
istemiyor! Bu yüzden yaşlılar genç-
lere sopaları saklayın derken hafif-
ten ayar çekiyor!..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Cumhurbaşkanı’nın
Konuşması
Cumhurbaşkanı Gül’ün Meclis açılışında yaptığı ko-
nuşmayı ilgiyle okudum. Gecikmiş olmasına rağmen
üzerinde durmaya değer. Önemli gördüğüm bazı nok-
taları alıyorum:
? Gücünü milletten almasına rağmen, çoğunluğun
iradesi ile kurulan hükümetlerin yetkisi sınırsız değildir;
hukukun üstünlüğü onları bağlar. Çağdaş demok-
rasiler anayasal demokrasilerdir.
? Birlik fikrini koruyarak farklılıkları yönetmek de-
mokrasilerin en önemli sınavıdır.
? Etnisite ya da din adına kamplaşarak, birlik fik-
rinden uzaklaşan toplumlar da büyük acılarla yüz-
leşmek durumunda kalıyor.
? Katılımcı demokrasi için Meclis’in ve kamuoyu-
nun verimli bir şekilde ve doğru bilgilendirilmesinin
sağlanması çok önemli...
Gül, bir süre önce tartışılan “Güçlü Ordu” konu-
suna da çok doğru bir yaklaşımda bulunuyor. Bu pa-
ragrafı olduğu gibi alıyorum:
? “Milli güvenlik anlayışı dünyada kaydedilen di-
namik gelişmeler ışığında kapsam ve içerik değiştir-
miştir. Milli güvenlik, kuşkusuz güçlü bir orduyu zo-
runlu kılar. Türkiye’nin güçlü bir ordusu vardır. An-
cak, kapsam ve içerik değiştiren, dinamik milli güvenlik
anlayışı, sadece ordunun imkân ve kabiliyetleriyle sağ-
lanan bir çerçeve olmayı aşmıştır. İmkân ve kabiliyeti
yüksek bir ordunun yanında, bir ülkedeki demokra-
sinin gelişmişliği,
? ekonominin sağlamlığı,
? entelektüel bakımdan ve her açıdan nitelikli in-
san gücü,
? Ar-Ge çalışmaları ve bilgi-teknoloji üretme ye-
teneği bugünün dünyasında milli güvenliğin önem-
li unsurlarıdır.”
? “Türkiye’nin bilgi ve teknoloji transfer eden bir ül-
ke olmaktan, bilgi ve teknoloji üreten bir ülke konu-
muna geçmesi üniversitelerimizin başarıları sayesinde
olacaktır.” (Gül’ün bu cümlesinde anafikir doğru, ama
yan cümle eksik veya yanlış.)
21. yüzyılın bilgiye dayalı ekonomisinde ekonomi
büyümeli...
Gül, “sağlam ekonomik değerlerin de ülkenin ge-
leceğini doğrudan etkileyen sonuçlar doğurduğunu”
belirtiyor. Ayrıca, “derin fay kırıklarından uzak bir top-
lumsal mutabakata sahip olmanın” öneminin altını çi-
ziyor.
? Kimse farklılıkların varlığını, millet içinde yeni mil-
let adacıkları oluşturmak biçiminde anlamamalı.
Böyle anlayanlar, toplum içinde derin fay kırıkları oluş-
turarak, toplumsal mutabakata zarar verir. Bu da hem
milletin bütününe hem de farklılığını korumak iste-
yenlere yıkıcı bir deprem olarak geri döner.
? Bir ülkenin içini kemiren sorunlar varsa, bunlar
kaçınılmaz olarak başka devletlerin müdahalesine açık
alanların ortaya çıkmasına yol açar. Kendi sorunla-
rını kendi iradeleriyle çözemeyen devletler, başka-
larının istismarına açıktır...
Hukuk devleti vurgusu
? Hiç kimse, devleti ve rejimi korumak bahanesiyle
hukuk dışına çıkamaz (Gül, askere gönderme yapı-
yor; ancak Ergenekon davasındaki hukuksuzluklar
da klasik “rejimi, demokrasiyi.. korumak” adına ya-
pılıyor!!!)
? Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartı, bağımsız
ve tarafsız yargıdır. Anayasamız yargı bağımsızlığı-
nı teminat altına almıştır.
? Hukuk devleti, bireyin temel hak ve hürriyetle-
rinin güvenceye alındığı devlettir. Bu haklardan bi-
ri de ‘masumiyet karinesi’dir. Suçluluğu mahkeme-
ce sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu ilan edile-
mez.
? Anayasamızın 15. maddesi uyarınca ola-
ğanüstü hal, sıkıyönetim, hatta savaş durumun-
da dahi ihlal edilemeyecek olan bu hakkın, ya-
şadığımız olağan dönemde sıkça ihlal ediliyor ol-
ması üzücüdür.
? Kişilerin bir mahkeme kararı olmadan medyada
yargılanıp mahkûm edilmeleri hukuk devletiyle bağ-
daşmaz.
(Gül’ün bu saptamalarını, hakları çiğnenen bütün
herkes bir delil olarak kullanmalı!)
Cumhurbaşkanı, önemli bir konuşma yaptı. Cum-
hurbaşkanlığı sitesinde bütünü okunabilir. Bilim ve
teknoloji üretmek, üniversiteler ve ekonomi bağlantılı
görüşleri üzerine, tam ilgi alanım olduğundan, bir ya-
zı yazacağım.
obursali@cumhuriyet.com.tr
Bilgesam’õn, 17 il ve 8 bin 607 kişiyi kapsayan Güneydoğu araştõrmasõ ilginç sonuçlar ortaya koydu:
Ayrõlõktalebiazõnlõktakaldõ
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Hükümet, Kürt açõlõ-
mõ konusunda zemin yoklamayõ sür-
dürürken Bilge Adamlar Stratejik
Araştõrmalar Merkezi’nin, 17 il ve 8
bin 607 kişiyi kapsayan Güneydoğu
raporundan, Kürtlerin bağõmsõzlõktan
yana olmadõğõ, Kürt kökenli vatan-
daşlar arasõnda terör örgütü PKK’ye
ve terörist başõ Abdullah Öcalan’a
güven duyulmadõğõ sonucu çõktõ.
Kürtlerin, DTP’ye Öcalan’dan daha
fazla güvendiğini ortaya koyan araş-
tõrmaya göre, bölgede en önemli so-
run terör değil, işsizlik. İşsizlik aynõ
zamanda terör örgütüne katõlõmõn da
en önemli nedeni.
Bilgesam’õn araştõrmasõ Gazian-
tep, Diyarbakõr, Şanlõurfa, Malatya,
Mardin, Van, Kahramanmaraş, Muş,
Adõyaman, Batman, Elazõğ, Ağrõ,
Erzurum, Bitlis, Siirt, Bingöl, Tun-
celi ile İstanbul ve Mersin gibi göç
alan illeri kapsadõ. 8 bin 607 kişi ile
yüz yüze yapõlan anket çalõşmasõn-
da, çalõşmaya katõlanlarõn yüzde
56.2’si anadilini Kürtçe, yüzde
33.4’ü Türkçe, yüzde 4.7’si Arap-
ça, yüzde 5.4’ü Zazaca olarak beyan
etti. Anket çalõşmasõ da anadil temel
alõnarak gerçekleştirildi.
Yapõlan çalõşmada şu saptamalar
öne çõktõ:
? Bölgede özellikle kadõnlarda eği-
tim problemi önemini ve önceliğini ko-
rumaktadõr. Terörün daha fazla ya-
şandõğõ il grubunda kõrsal kesimde,
anadili Kürtçe-Zazaca olan 56 yaş ve
üzeri kadõnlarda okuma yazma bil-
meyenlerin oranõ yüzde 80’lerin üze-
rine çõkmaktadõr.
? PKK/Öcalan’a güven, bölge
insanında yüzde 10 düzeylerindedir.
Anadili Kürtçe olanlarda ise bu
oran Öcalan için yüzde 20, PKK
için yüzde 15’ler düzeyine çık-
maktadır.
? Anadili Kürtçe-Zazaca olanlar
içerisinde DTP’ye güven oranõ
PKK/Öcalan’a güvenin çok daha üze-
rindedir. Yaklaşõk her altõ kişiden bi-
ri PKK/Öcalan’a güven beyan ederken
DTP’ye her üç kişiden biri güven
beyan etmektedir.
? Dil ayrımı yapılmaksızın ve
araştırma yapılan bölge bir bütün
olarak ele alındığında, devlete du-
yulan güvenin yüzde 67.6 düzeyin-
de olduğu görülmektedir. Dil grup-
larına göre bakıldığında devlete
güven, Türklerde yüzde 77.3, Arap-
larda yüzde 77.2, Kürtlerde yüzde
61.3 ve Zazalarda yüzde 57.3’tür.
Güven değerleri Türkler ve Arap-
larda yüksek, Kürtler ve Zazalarda
ise orta düzeydedir.
? Türkiye’nin temel sorunlarõ ara-
sõnda öncelik sõrasõna göre “İşsizlik-
geçim sıkıntısı (yüzde 74.6)”, “Eği-
tim sistemindeki problemler (yüzde
48.1)” ve “Terör (yüzde 39.1)” en
fazla ifade edilen sorunlardõr. Ülkedeki
temel sorunlar arasõnda en az öncelik
ve önem verilen sorun etnik ayrõmcõ-
lõktõr (yüzde 13.2) Burada önemli
olan nokta, etnik ayrõmcõlõğõn anadi-
li Kürtçe-Arapça ve Zazaca olanlarda
da önemli bir sorun olarak algõlan-
mamasõdõr.
? Bölge halkının öncelikli sorun
olarak gördüğü hususlar Türki-
ye’nin diğer bölgeleri için de aynı de-
recede geçerli genel sorunlardır.
Öncelik sırasına göre “Eğitim ek-
sikliği (yüzde 73.7)”, “Bölgeye yapõ-
lan yatõrõmlarõn yetersizliği (yüzde
57.6)”, “Bölgedeki görevlilerin ye-
tersizliği ve liyakatsizliği (yüzde
39.0)” güneydoğuda geri kalmışlığın
nedenleri olarak ifade edilmektedir.
? PKK’ye katõlma ve destek verme
nedenleri olarak öncelik sõrasõna gö-
re işsizlik (yüzde 71.4), eğitimsizlik
(yüzde 60.6), zor kullanma/zorla gö-
türülme (yüzde 39.2) ve devletin yan-
lõş uygulamalarõ (yüzde 34.3) en çok
ifade edilen faktörlerdir.
Bağımsız Kürt Devleti talebi oranı anadili
Kürtçe olanlarda yüzde 9.9, Zazaca olanlarda
yüzde 7.8, iki dil grubu beraber düşünüldüğünde
ise yüzde 9.7’dir. Federasyon talebindeki oranlar
ise sırasıyla anadili Kürtçe olanlarda yüzde 7.3,
Zazaca olanlarda yüzde 5.9 ve her iki kitle
beraber düşünüldüğünde yüzde 7.2’dir. Bölgede
bazı sorunlar ve bu sorunlara yönelik bazı
radikal ve ayrılıkçı talepler olsa da Kürtlerin ve
Zazaların yüzde 86’sında bağımsızlık veya
federasyon talebi yoktur.
Kendilerini zengin olarak tanõmlayanlarla
kendisini fakir olarak tanõmlayanlarda ayrõlõkçõ
yönde zihinsel değişimin arttõğõ görülmektedir. Bu
bulgular, muhtaç kitle için memnuniyetsizlik ve
arayõş bağlamõnda çaresizliğin bir sonucu olarak
yorumlanabilir. Ancak, daha iyi ekonomik şartlara
sahip olan kitle için, değişimi ve kaymayõ tetikleyen
farklõ faktörlerin araştõrõlmasõnõn gerektiği
değerlendirilmektedir. Bölgede, PKK’nin de desteği
ile yürütülen ticari veya illegal faaliyetlerle
zenginleşen ve örgütün burjuvasõ olarak
adlandõrõlabilecek bir kitlenin varlõğõ nasõl
yadsõnamazsa, varlõğõnõ koruma adõna PKK ile
işbirliği yapmak zorunda kalan bir zengin kesimin
varlõğõnõn da kabul edilmesi gerekmektedir.
YÜZDE 86’LIK KESİM FEDERASYON YA DA BAĞIMSIZLIK İSTEMİYOR
Ölenlerden
biri köy
korucusu
ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Şõrnak
Valiliği, Beytüşşebap ilçesi Laliş
Yaylasõ mevkisinde el yapõmõ mayõ-
nõn patlamasõ sonucu ölenlerden biri-
nin köy korucusu olduğunu açõkladõ.
Valilikten yapõlan yazõlõ açõklama-
da, Beytüşşebap ilçesine bağlõ Laliş
Yaylasõ mevkisinde önceki akşam
saatlerinde özel bir aracõn geçişi sõra-
sõnda terör örgütü mensuplarõnca yo-
la yerleştirilen yüksek infilaklõ mayõ-
nõn patlatõlmasõ sonucu, biri geçici
köy korucusu, 2 kişinin yaşamõnõ yi-
tirdiği belirtildi. Olayla ilgili olarak
Beytüşşebap Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’nca soruşturma başlatõlõrken yaşa-
mõnõ yitiren korucu Vedat Bay-
han’õn (26) askeri birliğe malzeme
taşõdõğõ, yanõndakinin de yeğeni Ci-
hat Durmuş (16) olduğu öğrenildi.
‘Bölgeye sevkiyat başladı’
Patlamanõn ardõndan bölgede ope-
rasyonlar yoğunlaştõrõldõ. Bölgeye as-
ker ve mühimmat sevkõyatõ sürerken
dün sabah erken saatlerde sõnõr ilçe-
leri Cizre ve Silopi’de de hareketli
dakikalar yaşandõ. Cizre’den çok sa-
yõda asker, minibüslerle Silopi’ye
geçti. Askeri sevkõyatõn yanõ sõra as-
keri araçlarla çok sayõda mühimma-
tõn da bölgeye taşõndõğõ ve bölgede
hareketliliğin sürdüğü bildirildi.
MAYIN PATLAMASI
Kamyonlara ateş açıldı
SİİRT (Cumhuriyet) - Siirt’te kimliği belirsiz
5 kişi, yol kesip uzun namlulu silahlarla araç-
lara kurşun yağdırdı. Bir sürücüyü yaralayan
saldırganlar, bir kamyonu da ateşe verip kaç-
tı. Güvenlik güçleri, PKK üyesi olduğu tahmin
edilen saldırganları yakalamak için bölgede
geniş çaplı operasyon başlattı. Siirt- Şirvan ka-
rayolunun 15. kilometresinde PKK’li olduğu
tahmin edilen 5 kişi, uzun namlulu silahlarla
yoldan geçen araçlara ateş etti. Kurşunlardan
biri kamyon şoförü 30 yaşındaki Naim Kızıl’a
isabet etti. Kızıl yaralanırken bir kamyondaki
2 kişi ise yaya olarak kaçtı. Yaklaşık 150 mer-
mi sıkan saldırganlar, sürücüsünün bırakıp
kaçtığı kamyonu da ateşe verip olay yerinden
ayrıldı. Sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine
güvenlik güçleri, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk
edildi. İtfaiye ekipleri yanan kamyonu söndü-
rürken, yaralı Kızıl da ambulansla Siirt Devlet
Hastanesi’ne kaldırıldı. Kızıl, burada ilk mü-
dahalesinin yapılmasının ardından Şanlıur-
fa’ya sevk edildi. Güvenlik güçleri saldırganla-
rı yakalamak için bölgede geniş çaplı operas-
yon başlattı. Jandarma ekipleri, saldırı sıra-
sında araçlarından kaçan 2 kişiyi de bulup ifa-
delerine başvurmak üzere karakola götürdü.
Cemil Bayık, PKK’nin önemli isim-
lerinden biridir. “Kürdistan Topluluklar
Birliği” olarak adlandırılan KCK’nin
Murat Karayılan’dan sonra ikinci ada-
mıdır. Bu militanın eli silahın yanı sıra ka-
lem de tutar! Kendisi Kürtçe yayımla-
nan gazetelere makaleler yazar. Yani ör-
gütün akademik kadrosunda, stratejik
fikirler beyan eden bir militandır.
Elazığlı olan ve Ankara Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi’nde öğrenciyken
örgüte katılan Bayık’ın babası Musta-
fa Bayık ise Elazığ Asker Hastanesi’nde
aşçılıktan emeklidir!
Öcalan’ın kardeşi Osman’la birlikte
PKK’den ayrılan Hıdır Sarıkaya, Ba-
yık’ın örgüt içindeki 300 infazdan so-
rumlu olduğunu söylemiştir!
Abdullah Öcalan’ın yakalandıktan
sonra verdiği ifade ise Bayık’ın ne ka-
dar tehlikeli bir militan olduğunu kanıt-
lamıştır:
“Askeri ve pratik alanda zayıftır. Ge-
nelde cephe gerisinde kalır. 1992’de bir
mağarada 17 militanı yaralı oldukları ve
ele geçmemeleri için öldürtmüştü!”
İşte bu adam önceki gün PKK’nin
ajansına çok geniş bir röportaj verdi.
Bayık’ın “Süreç savaş yönünde geliş-
mekte ve kaçınılmaz gibi görünmekte-
dir” şeklindeki anlatımlarına bakılırsa
PKK, AKP’nin açılım çabalarından
umudunu kesmiş ve büyük çaplı bir sal-
dırı hazırlığındadır. Üstelik bu saldırı sı-
rasında kendi tabanını “Serhildan”a
yani “intifada”ya sürüklemek için de ça-
lışma yürütmektedir.
Cemil Bayık’ın sözlerine bakılırsa
PKK, 2008 yılının aralık ayında siya-
sallaşma kararı aldı. Ona göre Öcalan’ın
yol haritası hazırlığı da PKK’nin
siyasallaşması ve meşruluk
kazanmasına zemin hazırladı!
Üstelik Öcalan da bu şekilde
yarı yarıya muhatap alınması-
nı sağladı!
Yine ona göre siyasallaş-
ma, DTP’nin belediye başkan-
lığı sayısını 50’den 101’e çı-
kardığı 29 Mart seçimlerinden
sonra daha zorunlu hale geldi!
Bayık önceki gün verdiği rö-
portajda devlet istihbaratınca
incelenen Öcalan’ın “yol haritası”nın
önemini şöyle anlatmıştı:
“Yol haritası sadece devlete ve ka-
muoyuna sunulan bir belge değil, aynı
zamanda Kürt sorununun nasıl anlaşıl-
ması, tartışılması ve çözümlenmesi ge-
rektiğine de yön vermeyi amaçlıyor, bu-
na hizmet ediyor. Apo bir yol haritası-
nı hazırlayacağını açıkladıktan sonra
tartışmalar daha çok gelişmiş ve derinlik
kazanmıştır. Bu durum, Apo’nun çö-
zümün muhatabı olması gerektiği biçi-
mindeki düşüncelerinin güçlenmesini
sağlamıştır.”
Bayık’ın bundan sonra söyledikleri ise
tamamen savaş çığırtkanlığına hizmet
ediyor:
“Siyasi mücadele oldukça kızışmıştır.
Bu süreçte siyasi mücadelede hata
yapan kaybeder ve bunu
telafi etme imkânını zor bu-
lur. Hareketimiz, Kürt soru-
nunun demokratik siyasi çö-
zümünde ısrar ediyor. Ama
süreç giderek hızla bir sa-
vaşa doğru gelişmektedir.
Bu savaşın geçmiş yıllar-
daki gibi çok uzun yıllar al-
mayacağı, belki de son ola-
cağı olasılığı çok güçlüdür.
PKK militanlarının görevle-
ri başarması için tam bir
derviş ve azize gibi yaşaması ve
Apo’nun birer çağdaş havarisi gibi ça-
lışması, başarı için şarttır!”
Son bir not daha; PKK önümüzdeki
hafta eylem stratejisiyle ilgili çok önem-
li kararlar açıklayacak. Bunun için Kürt
açılımının Meclis’e gelmesini bekliyor-
lar! Umdukları gibi bir karar çıkmazsa
her zamanki stratejiye başvuracaklar!
Yani şiddeti dayatma yöntemi olarak
kullanacaklar!
Adana’da bir evde 3’ü çocuk, 3’ü kadın, 2’si
erkek olmak üzere 8 kişi başlarından ve vü-
cutlarının çeşitli yerlerinden vurularak öldürül-
müş halde bulundu!..
Tarsus’ta silahlı saldırganlar aynı aileye
mensup 5 kişiyi kahvehanede otururken öl-
dürdü!..
Mardin’de bir köyü basan saldırganlar 44 ki-
şiyi töre uğruna katletti!..
İstanbul Hadımköy’de bir evde dört kişiyi bı-
çakla öldüren saldırganlar binayı ateşe verdi!..
İstanbul Fikirtepe’de üç kişi kız meselesi ne-
deniyle bir otomobilde öldürüldü!..
Kayseri’de üç çocuk gizemli biçimde orta-
dan kayboldu!..
Maraş’ta 4 genç kız toplu olarak intihar et-
ti!..
Yürek yakan bu örnekler 2008 yılında yaşa-
nan kanlı olaylardan sadece birkaçı...
Türkiye işsizlik ve ekonomik bunalımların yol
açtığı travmaların sıkıntılarını yaşıyor. İntihar-
lar, cinayetler ve katliamlar tarihin hiçbir dö-
neminde olmadığı kadar artıyor!..
Ülkeyi işsizlik ve yoksulluk bunalımına sü-
rükleyen AKP’liler giderek derinleşen bu sos-
yal yarada bir sorumlulukları olduğunu düşü-
nüyorlar mı acaba?...
Dahası, depremden su baskınlarına kadar do-
ğa facialarını maneviyatsızlığa bağlayan geri-
ci basın, AKP iktidarı döneminde toplumda ya-
şanan bu sosyoekonomik kaosu nasıl değer-
lendiriyor?.. Yazsalar da okusak!..
Şahinlere Ayar Çekmek!.. Derviş, Azize ve Havari!.. Şiddet Toplumu!..
Cemil Bayık.
Fotoğraf: AA
HAKKÂRİ’DE SALDIRI
Polis memuru
ve kardeşleri
öldürüldü
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri
kent merkezinde bir polisin kullandõğõ
sivil araca uzun namlulu silahlarla ateş
açõlmasõ sonucu polis memuru Engin
Açıkgöz şehit olurken araçta bulunan
2 kardeşi öldü.
Hakkâri kent merkezine 7 kilometre
uzaklõkta bulunan Depin mevkii Helil
Vadisi’nde meydana gelen olayda Al-
manya’dan gelen 2 kardeşi ve eşi ile bir-
likte Depin’deki alabalõk tesislerine ba-
lõk almaya giden Hakkâri Terörle Mü-
cadele Şubesi’nde görevli polis me-
muru, evli 2 çocuk babasõ Engin Açõk-
göz, silahlõ 3 kişinin saldõrõsõna uğradõ.
Uzun namlulu silahlarla açõlan ateş so-
nucu otomobili kullanan polis memuru
Açõkgöz olay yerinde şehit oldu, 2 kar-
deşi de ağõr yaralandõ. Araçta bulunan
polis memurunun eşi yara almadõ.
Ağõr yaralõ olarak hastaneye kaldõ-
rõlan polis memurunun kardeşleri ise
yolda yaşamlarõnõ yitirdi. Hakkâri Va-
lisi Muammer Türker, elde edilen ilk
verilere göre olayõn PKK tarafõndan
gerçekleştirildiğini, incelemenin ar-
dõndan gerekli açõklamanõn yapõlaca-
ğõnõ kaydetti. Türker, saldõrõyõ ger-
çekleştirenlerin yakalanmasõ için böl-
gede geniş çaplõ operasyon başlatõldõ-
ğõnõ söyledi. Depin mevkiindeki ope-
rasyonlara çok sayõda özel harekât
polisi ve özel eğitimli komandolar ka-
tõldõ. Operasyona, Kobra helikopterleri
de havadan destek verdi.