21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Mutabakatı Baştan Aşağı Değiştirmek DTP’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde yapılan konuşmalar, Başbakan’a yaptırılmaya ça- lışılan Kürt açılımının pek kolay olmayacağını gös- teriyor. Kürt sorununun çözümü için, bütün temel hak ve özgürlüklerin kişisel tabanda, en kâmil şekliy- le uygulanmasını önerenler için son derecede ko- laydır. Herkesin etnik hassasiyetlerine, diline, kültürü- ne saygı zaten demokrasinin temel koşuludur. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan Re- nancı ulus kavramı da, etnik milliyetçiliği, ırkçılığı dışladığı için burada da önemli bir sorun yoktur. Bu noktada son zamanlarda çokça sözü edilen “anayasal vatandaşlık” kavramına bile gerek ol- madığı, bu sütunda sık sık dile getirildi. Çünkü za- ten ulus birliğini oluşturan dil, din, etnik köken ol- mayıp, birlikte yaşama arzu ve iradesiydi. Yani öz- de aynı durum söz konusuydu. Nitekim Türkiye’de kendini nasıl tanımlıyor olur- sa olsun, çok ama gerçekten çok az kişi etnik kö- ken vurgusu yapıyordu, zaten Anadolu’da da başka türlü olması düşünülemezdi. Kendilerini “Türk” olarak tanımlayanların da “Türklükleri”nde sübjektif etken, yani birlikte yaşama ve bir amaca yönelik olma iradesi esas olduğuna göre, ırk vurgusu yapmaları beklenemezdi. Öte yandan, Kürt kökenli yurttaşların, dil ve kül- türel taleplerini karşılamak da demokrasinin doğal bir sonucu olacaktı. Bu taleplerin bu çerçeve içinde kalmaları ko- şuluyla, başka odaklardan gelebilecek, yeni ba- zı isteklere yol açacak olması da bu mozaik için- deki birlikte yaşama iradesine de aykırı düşme- yeceği için telaşlanılacak bir nokta olmayacaktı. Görülüyor ki, sorunun çözümü bu noktalarda arandığı takdirde aşılması güç engeller yoktu önü- müzde. Zaten kamuoyunun büyük çoğunluğunun bu noktada mutabakat halinde olduğu da görül- mekteydi. Ne TRT Şeş toplumda tepki yaratmış- tı ne de yeni özel kanalların açılacak olması tep- ki doğurmuştu. Ülkedeki Kürt kardeşlerin, Cumhuriyetin te- melindeki toplumsal mutabakatın esaslarını ze- delemeden, demokratik tabanda tam ve eşit bir- likte yaşama iradesini ortaya koymaları halinde pek bir sonuç doğmayacak gibi görünüyordu. Ama yine çok açıkça görülmese bile fark edil- mekte olan bir şey vardı ki, çözüm pek o nokta- larda aranmayacaktı. Hiç değilse, kendilerini, doğru ya da yanlış, ül- kenin Kürt kökenli yurttaşlarının temsilcileri olarak görenlerin tavrı bu tür çağrışımlara yol açmaktaydı. DTP bunların birincisiydi ve nitekim 3. Olağan- üstü Büyük Kongre’de ileri sürülenler de açılımın epeyce güç olacağını göstermektedir. DTP’nin son zamanlarda benimsediği söylem, Cumhuriyetin toplumsal mutabakatının baştan aşa- ğı gözden geçirilmesini, değiştirilmesini veya ye- niden yorumlanmasını istediklerini göstermekte- dir. Kongre sırasında ileri sürülen anayasa değişik- liği taleplerini bu şekilde anlamak pek yanlış olmasa gerek. Tabii bu isteğin kabul görmesi, ancak Türki- ye’deki insanların çoğunluğunun onayına bağlıdır. Hatta diyebiliriz ki, çoğunluk onayı bile böyle ya- şamsal bir konuda yeterli olmaz, genel bir muta- bakatın sağlanması elzemdir. Bugün için böyle bir ortamın var olduğunu söy- leyemeyiz. Dikkat edilirse, PKK eylemlerinin dorukta oldu- ğu dönemlerde bile tanık olmadığımız bir toplumsal gerginlik ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bursaspor-Diyarbakırspor maçında çıkan ve ak- lı başında hiç kimsenin onaylamasına, daha da ile- ri giderek kınamamazlık etmesine imkân olmayan olaylar, bu toplumsal gerginliğin bir tezahürüdür. Bir olayı kınamakla birlikte toplumsal gerginli- ğin tezahürü olduğunu görmek ve ona yol açan et- kenleri irdelemek gerekebilir. Adına ne derseniz deyin, son açılım, havayı yu- muşatmıyor, geriyor. Acaba bunun nedeni, taraflardan birini temsil et- tiğini ileri sürenlerin, çözüm olarak toplumsal mutabakatı tepeden tırnağa değiştirmeye yöne- lik talepleri mi dersiniz? [email protected] Türkiye BM 2009 İnsani Gelişme Endeksi’nde 182 ülke arasõnda 79. sõrada yer aldõ ‘İnsani’ gelişemedikDış Haberler Servisi - Ge- lişmiş ekonomiler arasõnda önemli ülkeler arasõnda yer al- masõyla övünen, özellikle G20 ülkeleri arasõnda yer almaktan büyük memnuniyet duyan Türkiye, konu insani geliş- meye gelince nal topladõ. Tür- kiye BM’nin 2009 İnsani Ge- lişme Endeksi’nde oldukça gerilerde kaldõ. UNDP’den yapõlan açõkla- mada, Türkiye’de ilköğretim, ikinci öğretim ve üçüncü öğ- retime kayõt olma ve yetiş- kinlerde okuryazarlõk oranla- rõnõn sõrasõyla yüzde 71.1 ve yüzde 88.7, ortalama ömrün ise 71.7 yõl olduğu kaydedil- di. Kişi başõna düşen gayri sa- fi yurtiçi hasõlanõn (GSYH) 12 bin 955 Amerikan Dolarõ ol- duğu belirtilen açõklamada şu ifadeler yer aldõ: “Bununla beraber, daha düşük GSYH değerlerine rağmen sırala- mada Türkiye’nin üzerinde yer alan ülkeler var. Örne- ğin Bosna Hersek’te kişi ba- şına düşen GSYH 7.764 Amerikan Doları ile Türki- ye’ninkinden daha düşük olsa da, bu ülke endekste Türkiye’nin üç sıra üstünde yer alıyor. Sıralamanın bu şekilde olması büyük ölçüde Bosna Hersek’te yetişkin- lerde okuryazarlık oranı- nın yüzde 96.7 ile Türki- ye’deki orandan daha yük- sek olmasına dayanıyor. Bu durum Türkiye’nin insana yatırım yapmaya devam et- mesi gerektiğine işaret edi- yor.” Bulgaristan, Romanya ve Makedonya gibi aynõ kate- goride sõralanan 18 ülkenin, daha düşük gelir seviyelerine rağmen Türkiye’den üst sõra- larda yer aldõğõ kaydedilen açõklamada, Türkiye’nin yük- sek gelir düzeyine rağmen hâlâ eğitim ve sağlõk hizmet- leri alanlarõnda yapmasõ ge- rekenler olduğuna dikkati çe- kildi. İnsani Gelişim Endeksi (İGE), “Sağlıklı ve uzun bir yaşam, bilgiye erişim ve iyi bir yaşam standardı” olmak üzere üç temel etkene daya- nõyor. Bu üç temel etken, sõ- rasõyla ortalama ömür, yetiş- kinlerde okuryazarlõk ve ilk- öğretim, ikinci öğretim ve üçüncü öğretime brüt kayõt olma oranõ ve kişi başõna dü- şen GSYH ile ölçülüyor Cinsiyet endeksinde sondan 8. UNDP’nin İGE’nin yanõ sõ- ra “Küresel İnsani Gelişim Raporu” kapsamõnda açõk- ladõğõ yoksulluk ve cinsiyet endekslerindeyse Türkiye, İn- sani Yoksulluk Endeksi’nde 135 ülke arasõnda 40. olurken, Cinsiyet Güçlendirme En- deksi’nde sondan 8. olabildi. Kadõnlarõn ekonomik ve poli- tik hayata aktif katõlõmõnõ öl- çen endekse göre, Türkiye 109 ülke arasõnda 101. sõrada. Bu sonucun “Türkiye’de cin- siyet eşitliğinin güçlendiril- mesi için daha fazla çaba harcanması gerektiğini gös- terdiği” belirtilen açõklamada ayrõca, Türkiye’nin temel in- sani gelişme göstergelerinde son 27 yõldõr tutarlõ bir şekil- de ilerlediği kaydedildi. Yaşamak için en iyi ülke Norveç UNDP’nin yõllõk İnsani Ge- lişme Endeksi’nde birinci sõ- rada Norveç yer aldõ. Norveç “dünyanın yaşamak için en iyi ülke” kategorisini korur- ken, bu ülkeyi Avustralya ve İzlanda takip ediyor. Nijerya 182 ülke arasõnda sonuncu oldu. Endekse göre, Nijer- ya’da ortalama yaşam süresi- nin 50 olduğu, bunun Nor- veç’ten 30 yõl daha kõsa oldu- ğu, Japonlarõn, 82.7 ortalama ile diğer ülkelerdekilerden uzun yaşadõğõ, savaşa sahne DIŞİŞLERİ İYİMSER PASOK’un seçim zaferi Ankara’yõ memnun etti BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Yuna- nistan’da yapõlan erken seçimden Yorgo Pa- pandreu liderliğinde- ki ana muhalefet partisi PASOK’un zaferle çõkmasõ Ankara’yõ memnun etti. Diplo- matik kaynaklarõn ilk değerlendirmesi, “Viz- yon sahibi, gelecek için umut vaat eden bir isim” şeklinde ol- du. Papandreu’nun Baş- bakanlõk koltuğuna oturmasõnõn ardõndan yeni hükümetin dõş po- litikada özellikle Tür- kiye’yi de ilgilendiren konularda nasõl bir yaklaşõm benimseye- ceği tam olarak bilin- miyor. Ankara’da Pa- pandreu’nun Dõşişleri Bakanlõğõ koltuğunu, Teodoros Panga- los’tan devralmasõ son- rasõnda Türk-Yunan ilişkilerinde başlatõlan yumuşama sürecinin bir benzerinin yeni PASOK iktidarõnda yaşanmamasõ için bir engel bulunmadõğõ gö- rüşü öne çõktõ. PASOK’un tek ba- şõna hükümeti kura- cak sayõya ulaşmasõ- nõn, yeni hükümetin elini dõş politikada da- ha da rahatlatacağõ be- lirtiliyor. Diplomatik kaynaklar, “Seçim dö- neminde biraz sert çıktı, bunu yerel ko- şullara bağlamak la- zım. Vizyon sahibi, gelecek için umut va- at eden bir isim” de- ğerlendirmesini yaptõ. Canikli: Gül’ün görevi 5 yıl ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresini 5 yõl olarak değerlendirdiklerini söyledi. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün partisinin kongresinde yaptõğõ konuşmayõ eleştiren Canikli, DTP’nin kimin temsilciliğini yapacağõna karar vermesi gerektiğini belirtirken MHP’nin gerçek anlamda bölücülük yaptõğõnõ savundu. Korumalara suç duyurusu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Halkõn Kurtuluş Partisi (HKP) İzmir İl Başkanõ avukat Tacettin Çolak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn geçen haftaki İzmir ziyareti sõrasõnda “koruma terörü” yaşandõğõ gerekçesiyle cumhuriyet savcõlõğõna suç duyurusunda bulundu. Çolak, Erdoğan’õn partisinin il binasõna geldiği sõrada koruma polislerinin, çevrede bulunanlarõn işyerlerine girmesini engellediği, buna itiraz ettiği gerekçesiyle zor kullanõldõğõnõ vurguladõ. Çolak, “Tepki gösterdiğimiz için saldõrõya uğradõk, büromuz basõldõ. Darp edildik ve bu doktor raporuyla sabitlenmiştir” diye konuştu. Emin Arslan’ın itirazına ret İstanbul Haber Servisi- İstanbul’daki uyuşturucu operasyonu kapsamõnda tutuklanan Emniyet Genel Müdür Yardõmcõsõ Emin Arslan’õn, avukatõ Zuhal Çakõroğlu tarafõndan 30 Eylül’de İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne verilen “tutukluluğa itiraz” dilekçesini değerlendiren mahkeme heyeti, “Arslan’õn serbest bõrakõlmasõ talebini” reddetti. Mezunlar atama bekliyor! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanõ Ali Rõza Özer, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kutlanõrken 200 bini aşkõn işsiz mezunun öğretmen olarak atanmayõ beklediğini anõmsattõ. Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle sendika İzmir şubeleri adõna açõklama yapan Özer, eğitimde güvencesiz ve esnek çalõşmanõn yoğunlaştõğõnõ, iş yükünün arttõğõnõ, nitelik sorunu ortaya çõktõğõnõ vurguladõ. olan Afganistan’daysa or- talama yaşam süresinin 43.6 yõl olduğu belirtili- yor. Çin, Venezüella, Peru, Kolombiya ve Fransa’nõn daha fazla gelir ve uzun ya- şam süresiyle önceki yõla göre listede 3-4 sõra üste çõktõğõ, Çin, Kolombiya ve Venezüella’nõn ayrõca eği- timde daha da geliştiği kay- dedildi. Yõllõk kişi başõ ge- lirin ortalama 298 dolar ol- duğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti halkõnõnsa en fakir insanlar olduğu ifade edildi. İnsani gelişim raporunda, vasõfsõz göçmenlere erişim ve daha iyi muamele ön- gören politikalarõn gelişti- rilmesi çağrõsõnda bulunu- lurken, göçten en büyük kazanõmlarõ elde edebilecek kesimlerin en yoksullar ve vasõfsõz işçiler olduğu, an- cak aynõ gruplarõn, göçün önündeki hukuki, finansal ve toplumsal engellerle de karşõlaştõğõ kaydediliyor. 1990 yõlõndan bu yana yõllõk insani gelişim indek- si yayõmlayan UNDP, 1980 yõlõndan bu yana insani ge- lişimin küresel olarak yüz- de 15 oranõnda ilerlediğine dikkati çekiyor. SUUDİARABİSTAN Demirel’den Erdoğan’a gönderme 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin 9. akademik yılı açılışında öğrencilere ilk dersi verdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katıldığı törende Demirel, Başbakan Erdoğan’ın geçen hafta Dokuz Eylül Üniversitesi’nin açılışında yaptığı konuşmaya gönderme yaparak şunları söyledi: “Üniversite mezunu olmuşlara iş veremeyeceksek, okumanın manası var mı? Var. Netice itibarıyla çocuklarımızı cahil bırakmamak, okumuş yapmak, hiç olmazsa bir şans olacaktır önlerinde. Eğitim görmüş, bilhassa 19-29 yaş arasındaki gençliğimizi işsiz bırakırsanız, büyük bir sosyal sıkıntıya sebep olursunuz. Öyleyse okutmakla birlikte istihdamı da beraber götürebilmek lazım.” (Fotoğraf: AA) Karma eğitim ulemayı yendi Dış Haberler Servisi - Suudi Arabistan Kralõ Abdullah, ülkenin 2 hafta önce açõlan ilk karma üniversitesini eleştiren ve uygulamanõn gözden geçirilmesi yönünde çağrõlar yapan üst düzey bir din adamõnõ görevden aldõ. Resmi haber ajansõ SPA’da önceki gün yer alan habere göre Kral Abdullah’õn talimatõyla, Şeyh Saad bin Nasır el Şethri’nin Yüksek Ulema Konseyi’ndeki görevine son verildiği bildirildi. Haberde, El Şethri’nin istifasõnõn istenmesinin nedeni belirtilmedi. Ancak yapõlan yorumlarda, El Şethri’yi koltuğundan eden olayõn ardõnda Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin (KAUST) karma eğitim uygulamasõna karşõ basõnda yer alan sert açõklamalarõnõn olduğu belirtiliyor. El Şethri, kadõn ve erkek öğrencilerin bir arada eğitim almasõnõn “İslam dininde büyük bir günah” olduğunu söylemiş ve uygulamanõn erkeklerin dikkatini dağõtacağõnõ öne sürmüştü. Din âlimlerine “evrim gibi yabancı ideolojileri engellemek amacıyla” üniversitedeki müfredatõ gözden geçirmeleri çağrõsõnda bulunan El Şethri, karma eğitimin şeriat yasalarõnõ çiğneyip çiğnemediğini araştõrmak üzere bir komite kurulmasõnõ da istemişti. Suudi basõnõndaki kimi yorumlarda El Şethri’nin çõkõşõna tepki gösterilerek din adamõnõn “Kral Abdullah’ın reformlarını zayıflatmaya çalıştığı” görüşü yer almõştõ. KAUST’un geçen ay sonu gerçekleşen açõlõşõna Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül de katõlmõştõ. Üniversite, Kral Abdullah’õn ülkede yapmayõ planladõğõ reformlarla ilgili uzun dönemli projelerinden birinin hayata geçmesi olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler Kalkõnma Programõ’nõn “2009 İnsani Gelişim Endeksi”nde 182 ülke arasõnda 79. sõrada yer alan Türkiye’nin ekonomik olarak daha ileri olduğu bazõ ülkelerin gerisinde kaldõğõ, bu nedenle “yüksek gelir düzeyini insani gelişime dönüştürmek için daha fazla çaba harcamasõ gerektiği” belirtildi. Ergenekon’da cinayet sorgusu DHKP’nin üstlendiği bir cinayette sorguya katõlmakla suçlanan Serhan Bolluk, iddialarõn gerçekdõşõ olduğunu belirterek, ‘İP her zaman DHKP-C’nin hedefinde olmuştur’ dedi HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasõnda, İşçi Partisi Merkez Karar Yürüt- me Kurulu üyesi ve Ulusal Kanal Haber Dairesi Başkanõ Serhan Bolluk’un, Hakan Saraylıoğlu adlõ bir kişinin DHKP-C örgütü tarafõndan sorgulanõp öldürül- mesi dosyasõna ilişkin sorgusu ve savunmasõ alõndõ. Saraylõoğlu’nun DHKP-C tarafõndan yapõlan sor- gusuna katõldõğõ iddia edilen Bol- luk, “İP her zaman DHKP- C’nin hedefinde olmuştur. Sav- cıların amacı bu cinayeti Erge- nekon’a eklemektir” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi tarafõndan Silivri Cezaevi Kampusu yanõndaki duruşma sa- lonunda görülen Birinci Ergene- kon davasõnõn 114. duruşmasõ görüldü. Ergenekon davasõyla birleştirilen Hakan Saraylõoğ- lu’nun öldürülmesi davasõnõn sa- nõğõ Serhan Bolluk’un gecikme- si nedeniyle duruşma saat 11.00’i geçtikten sonra başladõ. DHKP-C örgütünün, Önder Babat’õn 3 Mart 2004 tarihinde Beyoğlu’nda başõndan vurularak öldürülmesinden sorumlu tuttuğu Hakan Saraylõoğlu’nun cesedi 1 Şubat 2006 tarihinde Küçükçek- mece’de bulunmuştu. Örgüt Sa- raylõoğlu cinayetini üstlenmişti. Davanõn iddianamesinde, Ulusal Kanal’da yapõlan aramalarda Ser- han Bolluk’a ait ajandada Sa- raylõoğlu’nun öldürülmesine iliş- kin notlar olduğu ve Bolluk’un DHKP-C militanlarõ ile birlikte Saraylõoğlu’nun sorgusuna ka- tõldõğõ öne sürülmüştü. Saraylõoğlu davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi, dosyayõ Erge- nekon davasõyla birleştirmeye karar vermişti. ‘Gazeteciyim’ Davalarõn birleştirilmesi nede- niyle savunmasõ alõnmak üzere sa- nõk kürsüsüne çağrõlan Serhan Bolluk, ajandasõndaki notlara iliş- kin olarak “Ben gazeteciyim. Bana bir kaynak tarafından verilmiş bilgilerdir. Terör ör- gütünün açıklaması doğruysa sorgusuna katıldığım iddiası gerçekdışıdır” diye konuştu. Tutuklu sanõk Emin Gürses ve Danõştay’a saldõrõ davasõndan tahliye edilen Aykut Mete Şük- re’nin avukatõ Mehmet Taşde- len, Alparslan Arslan’õn on yõ- lõ aşkõn süre Ülkü Ocaklarõ bün- yesinde olduğunu anõmsatarak bir ülkücünün devlet kurumlarõ- na saldõrmayacağõnõ savundu. Taşdelen, Arslan’õn haber elemanõ olarak çalõşõp çalõşmadõğõnõn MİT’ten sorulmasõnõ istedi. Sav- cõ Mehmet Ali Pekgüzel, Taş- delen’in talebinin kabul edilme- si yönünde görüş bildirdi. Du- ruşma, 8 Ekim’e ertelendi. ANKARA’DA BOMBALI SALDIRIDA KATLEDİLİŞİNİN ÜZERİNDEN 19 YIL GEÇTİ Bahriye Üçok’u anıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bombalõ saldõrõ sonucu 6 Ekim 1990 yõlõnda katledilen ga- zetemiz yazarõ ve Ankara Üni- versitesi İlahiyat Fakültesi Öğre- tim Üyesi Doç. Dr. Bahriye Üçok, Cumhuriyet Kadõnlarõ Der- neği, CHP Ankara İl Örgütü, An- kara Cumhuriyet Gazetesi Okur- larõ (CUMOK) ve Atatürkçü Dü- şünce Derneği’nin de (ADD) ara- larõnda bulunduğu pek çok sivil toplum örgütünce, ölümünün 19. yõldönümü olan bugün çeşitli tö- renlerle anõlacak. Üçok için ilk tören saat 11.00’de, Karşõyaka Mezarlõğõ’ndaki gömü- tü başõnda düzenlenecek. Katõlõm- cõ kuruluşlar burada Üçok’un gö- mütüne karanfiller bõrakarak basõn açõklamasõ yapacaklar. Ardõndan saat 14.00’te, “Bahriye Üçok Ne- den Öldürüldü?” başlõklõ panel düzenlenecek. Kõbrõs Türk Kültür Derneği’nde gerçekleştirilecek pa- nelde, Cumhuriyet Kadõnlarõ Der- neği Genel Başkanõ Şenal Sarıhan ve Hüseyin Avni Güler konuş- macõ olarak yer alacak. Bugün sa- at 18.00’de de Beşevler’deki Bah- riye Üçok Parkõ’nda, mum ve çi- çekler eşliğinde õşõklõ anma top- lantõsõ gerçekleştirilecek. Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Genel Başkanõ Şenal Sarõhan, Cumhuriyet devrimlerinin son 50 yõldõr tehditlerle karşõ karşõya kal- dõğõnõ söyledi. Sarõhan, “Cumhu- riyet devrimlerini savunan bir- çok aydın canından oldu. Bun- ların arasında ilk kadın şehidi- mizdir Bahriye Üçok. Devrim- lerin savunuculuğunu büyük bir kararlılıkla yapmıştır” diye ko- nuştu.Bahriye Üçok.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle