Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Mutabakatı Baştan
Aşağı Değiştirmek
DTP’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde
yapılan konuşmalar, Başbakan’a yaptırılmaya ça-
lışılan Kürt açılımının pek kolay olmayacağını gös-
teriyor.
Kürt sorununun çözümü için, bütün temel hak
ve özgürlüklerin kişisel tabanda, en kâmil şekliy-
le uygulanmasını önerenler için son derecede ko-
laydır.
Herkesin etnik hassasiyetlerine, diline, kültürü-
ne saygı zaten demokrasinin temel koşuludur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan Re-
nancı ulus kavramı da, etnik milliyetçiliği, ırkçılığı
dışladığı için burada da önemli bir sorun yoktur.
Bu noktada son zamanlarda çokça sözü edilen
“anayasal vatandaşlık” kavramına bile gerek ol-
madığı, bu sütunda sık sık dile getirildi. Çünkü za-
ten ulus birliğini oluşturan dil, din, etnik köken ol-
mayıp, birlikte yaşama arzu ve iradesiydi. Yani öz-
de aynı durum söz konusuydu.
Nitekim Türkiye’de kendini nasıl tanımlıyor olur-
sa olsun, çok ama gerçekten çok az kişi etnik kö-
ken vurgusu yapıyordu, zaten Anadolu’da da
başka türlü olması düşünülemezdi.
Kendilerini “Türk” olarak tanımlayanların da
“Türklükleri”nde sübjektif etken, yani birlikte yaşama
ve bir amaca yönelik olma iradesi esas olduğuna
göre, ırk vurgusu yapmaları beklenemezdi.
Öte yandan, Kürt kökenli yurttaşların, dil ve kül-
türel taleplerini karşılamak da demokrasinin doğal
bir sonucu olacaktı.
Bu taleplerin bu çerçeve içinde kalmaları ko-
şuluyla, başka odaklardan gelebilecek, yeni ba-
zı isteklere yol açacak olması da bu mozaik için-
deki birlikte yaşama iradesine de aykırı düşme-
yeceği için telaşlanılacak bir nokta olmayacaktı.
Görülüyor ki, sorunun çözümü bu noktalarda
arandığı takdirde aşılması güç engeller yoktu önü-
müzde.
Zaten kamuoyunun büyük çoğunluğunun bu
noktada mutabakat halinde olduğu da görül-
mekteydi. Ne TRT Şeş toplumda tepki yaratmış-
tı ne de yeni özel kanalların açılacak olması tep-
ki doğurmuştu.
Ülkedeki Kürt kardeşlerin, Cumhuriyetin te-
melindeki toplumsal mutabakatın esaslarını ze-
delemeden, demokratik tabanda tam ve eşit bir-
likte yaşama iradesini ortaya koymaları halinde pek
bir sonuç doğmayacak gibi görünüyordu.
Ama yine çok açıkça görülmese bile fark edil-
mekte olan bir şey vardı ki, çözüm pek o nokta-
larda aranmayacaktı.
Hiç değilse, kendilerini, doğru ya da yanlış, ül-
kenin Kürt kökenli yurttaşlarının temsilcileri olarak
görenlerin tavrı bu tür çağrışımlara yol açmaktaydı.
DTP bunların birincisiydi ve nitekim 3. Olağan-
üstü Büyük Kongre’de ileri sürülenler de açılımın
epeyce güç olacağını göstermektedir.
DTP’nin son zamanlarda benimsediği söylem,
Cumhuriyetin toplumsal mutabakatının baştan aşa-
ğı gözden geçirilmesini, değiştirilmesini veya ye-
niden yorumlanmasını istediklerini göstermekte-
dir.
Kongre sırasında ileri sürülen anayasa değişik-
liği taleplerini bu şekilde anlamak pek yanlış olmasa
gerek.
Tabii bu isteğin kabul görmesi, ancak Türki-
ye’deki insanların çoğunluğunun onayına bağlıdır.
Hatta diyebiliriz ki, çoğunluk onayı bile böyle ya-
şamsal bir konuda yeterli olmaz, genel bir muta-
bakatın sağlanması elzemdir.
Bugün için böyle bir ortamın var olduğunu söy-
leyemeyiz.
Dikkat edilirse, PKK eylemlerinin dorukta oldu-
ğu dönemlerde bile tanık olmadığımız bir toplumsal
gerginlik ile karşı karşıya bulunuyoruz.
Bursaspor-Diyarbakırspor maçında çıkan ve ak-
lı başında hiç kimsenin onaylamasına, daha da ile-
ri giderek kınamamazlık etmesine imkân olmayan
olaylar, bu toplumsal gerginliğin bir tezahürüdür.
Bir olayı kınamakla birlikte toplumsal gerginli-
ğin tezahürü olduğunu görmek ve ona yol açan et-
kenleri irdelemek gerekebilir.
Adına ne derseniz deyin, son açılım, havayı yu-
muşatmıyor, geriyor.
Acaba bunun nedeni, taraflardan birini temsil et-
tiğini ileri sürenlerin, çözüm olarak toplumsal
mutabakatı tepeden tırnağa değiştirmeye yöne-
lik talepleri mi dersiniz?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Türkiye BM 2009 İnsani Gelişme Endeksi’nde 182 ülke arasõnda 79. sõrada yer aldõ
‘İnsani’ gelişemedikDış Haberler Servisi - Ge-
lişmiş ekonomiler arasõnda
önemli ülkeler arasõnda yer al-
masõyla övünen, özellikle G20
ülkeleri arasõnda yer almaktan
büyük memnuniyet duyan
Türkiye, konu insani geliş-
meye gelince nal topladõ. Tür-
kiye BM’nin 2009 İnsani Ge-
lişme Endeksi’nde oldukça
gerilerde kaldõ.
UNDP’den yapõlan açõkla-
mada, Türkiye’de ilköğretim,
ikinci öğretim ve üçüncü öğ-
retime kayõt olma ve yetiş-
kinlerde okuryazarlõk oranla-
rõnõn sõrasõyla yüzde 71.1 ve
yüzde 88.7, ortalama ömrün
ise 71.7 yõl olduğu kaydedil-
di. Kişi başõna düşen gayri sa-
fi yurtiçi hasõlanõn (GSYH) 12
bin 955 Amerikan Dolarõ ol-
duğu belirtilen açõklamada şu
ifadeler yer aldõ: “Bununla
beraber, daha düşük GSYH
değerlerine rağmen sırala-
mada Türkiye’nin üzerinde
yer alan ülkeler var. Örne-
ğin Bosna Hersek’te kişi ba-
şına düşen GSYH 7.764
Amerikan Doları ile Türki-
ye’ninkinden daha düşük
olsa da, bu ülke endekste
Türkiye’nin üç sıra üstünde
yer alıyor. Sıralamanın bu
şekilde olması büyük ölçüde
Bosna Hersek’te yetişkin-
lerde okuryazarlık oranı-
nın yüzde 96.7 ile Türki-
ye’deki orandan daha yük-
sek olmasına dayanıyor. Bu
durum Türkiye’nin insana
yatırım yapmaya devam et-
mesi gerektiğine işaret edi-
yor.”
Bulgaristan, Romanya ve
Makedonya gibi aynõ kate-
goride sõralanan 18 ülkenin,
daha düşük gelir seviyelerine
rağmen Türkiye’den üst sõra-
larda yer aldõğõ kaydedilen
açõklamada, Türkiye’nin yük-
sek gelir düzeyine rağmen
hâlâ eğitim ve sağlõk hizmet-
leri alanlarõnda yapmasõ ge-
rekenler olduğuna dikkati çe-
kildi.
İnsani Gelişim Endeksi
(İGE), “Sağlıklı ve uzun bir
yaşam, bilgiye erişim ve iyi
bir yaşam standardı” olmak
üzere üç temel etkene daya-
nõyor. Bu üç temel etken, sõ-
rasõyla ortalama ömür, yetiş-
kinlerde okuryazarlõk ve ilk-
öğretim, ikinci öğretim ve
üçüncü öğretime brüt kayõt
olma oranõ ve kişi başõna dü-
şen GSYH ile ölçülüyor
Cinsiyet endeksinde
sondan 8.
UNDP’nin İGE’nin yanõ sõ-
ra “Küresel İnsani Gelişim
Raporu” kapsamõnda açõk-
ladõğõ yoksulluk ve cinsiyet
endekslerindeyse Türkiye, İn-
sani Yoksulluk Endeksi’nde
135 ülke arasõnda 40. olurken,
Cinsiyet Güçlendirme En-
deksi’nde sondan 8. olabildi.
Kadõnlarõn ekonomik ve poli-
tik hayata aktif katõlõmõnõ öl-
çen endekse göre, Türkiye
109 ülke arasõnda 101. sõrada.
Bu sonucun “Türkiye’de cin-
siyet eşitliğinin güçlendiril-
mesi için daha fazla çaba
harcanması gerektiğini gös-
terdiği” belirtilen açõklamada
ayrõca, Türkiye’nin temel in-
sani gelişme göstergelerinde
son 27 yõldõr tutarlõ bir şekil-
de ilerlediği kaydedildi.
Yaşamak için en iyi
ülke Norveç
UNDP’nin yõllõk İnsani Ge-
lişme Endeksi’nde birinci sõ-
rada Norveç yer aldõ. Norveç
“dünyanın yaşamak için en
iyi ülke” kategorisini korur-
ken, bu ülkeyi Avustralya ve
İzlanda takip ediyor. Nijerya
182 ülke arasõnda sonuncu
oldu. Endekse göre, Nijer-
ya’da ortalama yaşam süresi-
nin 50 olduğu, bunun Nor-
veç’ten 30 yõl daha kõsa oldu-
ğu, Japonlarõn, 82.7 ortalama
ile diğer ülkelerdekilerden
uzun yaşadõğõ, savaşa sahne
DIŞİŞLERİ İYİMSER
PASOK’un seçim zaferi
Ankara’yõ memnun etti
BAHADIR SELİM
DİLEK
ANKARA - Yuna-
nistan’da yapõlan erken
seçimden Yorgo Pa-
pandreu liderliğinde-
ki ana muhalefet partisi
PASOK’un zaferle
çõkmasõ Ankara’yõ
memnun etti. Diplo-
matik kaynaklarõn ilk
değerlendirmesi, “Viz-
yon sahibi, gelecek
için umut vaat eden
bir isim” şeklinde ol-
du.
Papandreu’nun Baş-
bakanlõk koltuğuna
oturmasõnõn ardõndan
yeni hükümetin dõş po-
litikada özellikle Tür-
kiye’yi de ilgilendiren
konularda nasõl bir
yaklaşõm benimseye-
ceği tam olarak bilin-
miyor. Ankara’da Pa-
pandreu’nun Dõşişleri
Bakanlõğõ koltuğunu,
Teodoros Panga-
los’tan devralmasõ son-
rasõnda Türk-Yunan
ilişkilerinde başlatõlan
yumuşama sürecinin
bir benzerinin yeni
PASOK iktidarõnda
yaşanmamasõ için bir
engel bulunmadõğõ gö-
rüşü öne çõktõ.
PASOK’un tek ba-
şõna hükümeti kura-
cak sayõya ulaşmasõ-
nõn, yeni hükümetin
elini dõş politikada da-
ha da rahatlatacağõ be-
lirtiliyor. Diplomatik
kaynaklar, “Seçim dö-
neminde biraz sert
çıktı, bunu yerel ko-
şullara bağlamak la-
zım. Vizyon sahibi,
gelecek için umut va-
at eden bir isim” de-
ğerlendirmesini yaptõ.
Canikli: Gül’ün
görevi 5 yıl
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - AKP Grup
Başkanvekili Nurettin
Canikli,
Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün
görev süresini 5 yõl
olarak
değerlendirdiklerini
söyledi. DTP Genel
Başkanõ Ahmet
Türk’ün partisinin
kongresinde yaptõğõ
konuşmayõ eleştiren
Canikli, DTP’nin
kimin temsilciliğini
yapacağõna karar
vermesi gerektiğini
belirtirken MHP’nin
gerçek anlamda
bölücülük yaptõğõnõ
savundu.
Korumalara
suç duyurusu
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Halkõn
Kurtuluş Partisi
(HKP) İzmir İl
Başkanõ avukat
Tacettin Çolak,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn
geçen haftaki İzmir
ziyareti sõrasõnda
“koruma terörü”
yaşandõğõ
gerekçesiyle
cumhuriyet
savcõlõğõna suç
duyurusunda
bulundu. Çolak,
Erdoğan’õn partisinin
il binasõna geldiği
sõrada koruma
polislerinin, çevrede
bulunanlarõn
işyerlerine girmesini
engellediği, buna
itiraz ettiği
gerekçesiyle zor
kullanõldõğõnõ
vurguladõ. Çolak,
“Tepki gösterdiğimiz
için saldõrõya uğradõk,
büromuz basõldõ.
Darp edildik ve bu
doktor raporuyla
sabitlenmiştir” diye
konuştu.
Emin Arslan’ın
itirazına ret
İstanbul Haber
Servisi- İstanbul’daki
uyuşturucu
operasyonu
kapsamõnda
tutuklanan Emniyet
Genel Müdür
Yardõmcõsõ Emin
Arslan’õn, avukatõ
Zuhal Çakõroğlu
tarafõndan 30
Eylül’de İstanbul 14.
Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne
verilen “tutukluluğa
itiraz” dilekçesini
değerlendiren
mahkeme heyeti,
“Arslan’õn serbest
bõrakõlmasõ talebini”
reddetti.
Mezunlar atama
bekliyor!
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Eğitim-Sen
İzmir 1 No’lu Şube
Başkanõ Ali Rõza
Özer, 5 Ekim Dünya
Öğretmenler Günü
kutlanõrken 200 bini
aşkõn işsiz mezunun
öğretmen olarak
atanmayõ beklediğini
anõmsattõ. Dünya
Öğretmenler Günü
nedeniyle sendika
İzmir şubeleri adõna
açõklama yapan Özer,
eğitimde güvencesiz
ve esnek çalõşmanõn
yoğunlaştõğõnõ, iş
yükünün arttõğõnõ,
nitelik sorunu ortaya
çõktõğõnõ vurguladõ.
olan Afganistan’daysa or-
talama yaşam süresinin
43.6 yõl olduğu belirtili-
yor. Çin, Venezüella, Peru,
Kolombiya ve Fransa’nõn
daha fazla gelir ve uzun ya-
şam süresiyle önceki yõla
göre listede 3-4 sõra üste
çõktõğõ, Çin, Kolombiya ve
Venezüella’nõn ayrõca eği-
timde daha da geliştiği kay-
dedildi. Yõllõk kişi başõ ge-
lirin ortalama 298 dolar ol-
duğu Demokratik Kongo
Cumhuriyeti halkõnõnsa en
fakir insanlar olduğu ifade
edildi.
İnsani gelişim raporunda,
vasõfsõz göçmenlere erişim
ve daha iyi muamele ön-
gören politikalarõn gelişti-
rilmesi çağrõsõnda bulunu-
lurken, göçten en büyük
kazanõmlarõ elde edebilecek
kesimlerin en yoksullar ve
vasõfsõz işçiler olduğu, an-
cak aynõ gruplarõn, göçün
önündeki hukuki, finansal
ve toplumsal engellerle de
karşõlaştõğõ kaydediliyor.
1990 yõlõndan bu yana
yõllõk insani gelişim indek-
si yayõmlayan UNDP, 1980
yõlõndan bu yana insani ge-
lişimin küresel olarak yüz-
de 15 oranõnda ilerlediğine
dikkati çekiyor.
SUUDİARABİSTAN
Demirel’den Erdoğan’a gönderme
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin 9. akademik
yılı açılışında öğrencilere ilk dersi verdi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da
katıldığı törende Demirel, Başbakan
Erdoğan’ın geçen hafta Dokuz Eylül
Üniversitesi’nin açılışında yaptığı
konuşmaya gönderme yaparak şunları
söyledi: “Üniversite mezunu olmuşlara iş
veremeyeceksek, okumanın manası var mı?
Var. Netice itibarıyla çocuklarımızı cahil
bırakmamak, okumuş yapmak, hiç
olmazsa bir şans olacaktır önlerinde. Eğitim
görmüş, bilhassa 19-29 yaş arasındaki
gençliğimizi işsiz bırakırsanız, büyük bir
sosyal sıkıntıya sebep olursunuz. Öyleyse
okutmakla birlikte istihdamı da beraber
götürebilmek lazım.” (Fotoğraf: AA)
Karma
eğitim
ulemayı
yendi
Dış Haberler Servisi -
Suudi Arabistan Kralõ
Abdullah, ülkenin 2
hafta önce açõlan ilk
karma üniversitesini
eleştiren ve
uygulamanõn gözden
geçirilmesi yönünde
çağrõlar yapan üst düzey
bir din adamõnõ
görevden aldõ.
Resmi haber ajansõ
SPA’da önceki gün yer
alan habere göre Kral
Abdullah’õn talimatõyla,
Şeyh Saad bin Nasır el
Şethri’nin Yüksek
Ulema Konseyi’ndeki
görevine son verildiği
bildirildi. Haberde, El
Şethri’nin istifasõnõn
istenmesinin nedeni
belirtilmedi. Ancak
yapõlan yorumlarda, El
Şethri’yi koltuğundan
eden olayõn ardõnda Kral
Abdullah Bilim ve
Teknoloji
Üniversitesi’nin
(KAUST) karma eğitim
uygulamasõna karşõ
basõnda yer alan sert
açõklamalarõnõn olduğu
belirtiliyor.
El Şethri, kadõn ve erkek
öğrencilerin bir arada
eğitim almasõnõn “İslam
dininde büyük bir
günah” olduğunu
söylemiş ve
uygulamanõn erkeklerin
dikkatini dağõtacağõnõ
öne sürmüştü. Din
âlimlerine “evrim gibi
yabancı ideolojileri
engellemek amacıyla”
üniversitedeki müfredatõ
gözden geçirmeleri
çağrõsõnda bulunan El
Şethri, karma eğitimin
şeriat yasalarõnõ
çiğneyip çiğnemediğini
araştõrmak üzere bir
komite kurulmasõnõ da
istemişti. Suudi
basõnõndaki kimi
yorumlarda El
Şethri’nin çõkõşõna tepki
gösterilerek din
adamõnõn “Kral
Abdullah’ın
reformlarını
zayıflatmaya çalıştığı”
görüşü yer almõştõ.
KAUST’un geçen ay
sonu gerçekleşen
açõlõşõna Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül de
katõlmõştõ. Üniversite,
Kral Abdullah’õn ülkede
yapmayõ planladõğõ
reformlarla ilgili uzun
dönemli projelerinden
birinin hayata geçmesi
olarak değerlendiriliyor.
Birleşmiş Milletler Kalkõnma Programõ’nõn “2009 İnsani Gelişim Endeksi”nde
182 ülke arasõnda 79. sõrada yer alan Türkiye’nin ekonomik olarak daha ileri
olduğu bazõ ülkelerin gerisinde kaldõğõ, bu nedenle “yüksek gelir düzeyini insani
gelişime dönüştürmek için daha fazla çaba harcamasõ gerektiği” belirtildi.
Ergenekon’da cinayet sorgusu
DHKP’nin üstlendiği bir cinayette sorguya katõlmakla suçlanan Serhan Bolluk, iddialarõn
gerçekdõşõ olduğunu belirterek, ‘İP her zaman DHKP-C’nin hedefinde olmuştur’ dedi
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda,
İşçi Partisi Merkez Karar Yürüt-
me Kurulu üyesi ve Ulusal Kanal
Haber Dairesi Başkanõ Serhan
Bolluk’un, Hakan Saraylıoğlu
adlõ bir kişinin DHKP-C örgütü
tarafõndan sorgulanõp öldürül-
mesi dosyasõna ilişkin sorgusu ve
savunmasõ alõndõ. Saraylõoğlu’nun
DHKP-C tarafõndan yapõlan sor-
gusuna katõldõğõ iddia edilen Bol-
luk, “İP her zaman DHKP-
C’nin hedefinde olmuştur. Sav-
cıların amacı bu cinayeti Erge-
nekon’a eklemektir” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah-
kemesi tarafõndan Silivri Cezaevi
Kampusu yanõndaki duruşma sa-
lonunda görülen Birinci Ergene-
kon davasõnõn 114. duruşmasõ
görüldü. Ergenekon davasõyla
birleştirilen Hakan Saraylõoğ-
lu’nun öldürülmesi davasõnõn sa-
nõğõ Serhan Bolluk’un gecikme-
si nedeniyle duruşma saat 11.00’i
geçtikten sonra başladõ.
DHKP-C örgütünün, Önder
Babat’õn 3 Mart 2004 tarihinde
Beyoğlu’nda başõndan vurularak
öldürülmesinden sorumlu tuttuğu
Hakan Saraylõoğlu’nun cesedi 1
Şubat 2006 tarihinde Küçükçek-
mece’de bulunmuştu. Örgüt Sa-
raylõoğlu cinayetini üstlenmişti.
Davanõn iddianamesinde, Ulusal
Kanal’da yapõlan aramalarda Ser-
han Bolluk’a ait ajandada Sa-
raylõoğlu’nun öldürülmesine iliş-
kin notlar olduğu ve Bolluk’un
DHKP-C militanlarõ ile birlikte
Saraylõoğlu’nun sorgusuna ka-
tõldõğõ öne sürülmüştü. Saraylõoğlu
davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi, dosyayõ Erge-
nekon davasõyla birleştirmeye
karar vermişti.
‘Gazeteciyim’
Davalarõn birleştirilmesi nede-
niyle savunmasõ alõnmak üzere sa-
nõk kürsüsüne çağrõlan Serhan
Bolluk, ajandasõndaki notlara iliş-
kin olarak “Ben gazeteciyim.
Bana bir kaynak tarafından
verilmiş bilgilerdir. Terör ör-
gütünün açıklaması doğruysa
sorgusuna katıldığım iddiası
gerçekdışıdır” diye konuştu.
Tutuklu sanõk Emin Gürses ve
Danõştay’a saldõrõ davasõndan
tahliye edilen Aykut Mete Şük-
re’nin avukatõ Mehmet Taşde-
len, Alparslan Arslan’õn on yõ-
lõ aşkõn süre Ülkü Ocaklarõ bün-
yesinde olduğunu anõmsatarak
bir ülkücünün devlet kurumlarõ-
na saldõrmayacağõnõ savundu.
Taşdelen, Arslan’õn haber elemanõ
olarak çalõşõp çalõşmadõğõnõn
MİT’ten sorulmasõnõ istedi. Sav-
cõ Mehmet Ali Pekgüzel, Taş-
delen’in talebinin kabul edilme-
si yönünde görüş bildirdi. Du-
ruşma, 8 Ekim’e ertelendi.
ANKARA’DA BOMBALI SALDIRIDA KATLEDİLİŞİNİN ÜZERİNDEN 19 YIL GEÇTİ
Bahriye Üçok’u anıyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bombalõ saldõrõ sonucu 6
Ekim 1990 yõlõnda katledilen ga-
zetemiz yazarõ ve Ankara Üni-
versitesi İlahiyat Fakültesi Öğre-
tim Üyesi Doç. Dr. Bahriye
Üçok, Cumhuriyet Kadõnlarõ Der-
neği, CHP Ankara İl Örgütü, An-
kara Cumhuriyet Gazetesi Okur-
larõ (CUMOK) ve Atatürkçü Dü-
şünce Derneği’nin de (ADD) ara-
larõnda bulunduğu pek çok sivil
toplum örgütünce, ölümünün 19.
yõldönümü olan bugün çeşitli tö-
renlerle anõlacak.
Üçok için ilk tören saat 11.00’de,
Karşõyaka Mezarlõğõ’ndaki gömü-
tü başõnda düzenlenecek. Katõlõm-
cõ kuruluşlar burada Üçok’un gö-
mütüne karanfiller bõrakarak basõn
açõklamasõ yapacaklar. Ardõndan
saat 14.00’te, “Bahriye Üçok Ne-
den Öldürüldü?” başlõklõ panel
düzenlenecek. Kõbrõs Türk Kültür
Derneği’nde gerçekleştirilecek pa-
nelde, Cumhuriyet Kadõnlarõ Der-
neği Genel Başkanõ Şenal Sarıhan
ve Hüseyin Avni Güler konuş-
macõ olarak yer alacak. Bugün sa-
at 18.00’de de Beşevler’deki Bah-
riye Üçok Parkõ’nda, mum ve çi-
çekler eşliğinde õşõklõ anma top-
lantõsõ gerçekleştirilecek.
Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği
Genel Başkanõ Şenal Sarõhan,
Cumhuriyet devrimlerinin son 50
yõldõr tehditlerle karşõ karşõya kal-
dõğõnõ söyledi. Sarõhan, “Cumhu-
riyet devrimlerini savunan bir-
çok aydın canından oldu. Bun-
ların arasında ilk kadın şehidi-
mizdir Bahriye Üçok. Devrim-
lerin savunuculuğunu büyük bir
kararlılıkla yapmıştır” diye ko-
nuştu.Bahriye Üçok.