Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2009 PAZARTESİ
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Zuuum İn- Zuuum Avt
Zooom in... Zooooom out... Tekrar veya tekrar..
Zuuum in, zuuum avt... Arka planda edepsiz bir
ses... Va va va va... Ka ka ka ka.. Kulak tırmalayan,
saygısız.. Zuuum in-zuuum avt. Ki ki ki ki- ko ko ko
ko.. Müthiş bir kakofoni... Sözcükleri, cümleleri çiğ-
neyen, ezen bir ağız; sonra ooolayan, fiiileyen, gırt-
laklayan, boğazlayan... Ardından, ağzından dışarı
tüküren veya sı..an bir boğaz.. Zum in-zum avt...
Bacağa, memeye, küpeye, kızgınlığa, sallanan
ele... Yere düşene, tekme yiyene ve atana.. Zuuuum
in-zuuum avt... Hele tepki verene...
Kışkırtmalı ki tepki versin... Tepki vermeli zu-
uuumlanan; saldırmalı, çantasını atmalı, tekme
savurmalı, yumruğunu sıkmalı...
Hatta ve hatta kameraları kırmalı.. Zuuuum in-zu-
um avt.
Aptal ve geri zekâlılık sarmalı içinde bir dönme
dolap... Biniyorsun, iniyorsun, çıkıyorsun... İn, çık.
Hepsi aynı sarmalda.. Aptallar ve geri zekâlılar do-
labı.. Bunca kamera cambazlığı, laf salatalığı; za-
man, mekân, insan, para harcaması.. Havaya sa-
lınan bunca pislik görüntü, bunca öğürtü, bunca ca-
yırtı-cuyurtu, bunca çevre kirliliği... Atmosfer kirli-
liği.. Güneş, yıldız, ay kirliliği... Kime ve ne için? Ken-
disinden daha aptala ve embesile mi... Basamak
basamak, aşağı doğru, en dipte ne ve kim var?
Hepsi konuşmuş gazeteye. Müdürler konuşmuş.
Tabii, işini mesleğin namusu ve insanlığın onuruy-
la, zekâyla ve beceriyle yapanlar da var.. Azıcık da
olsa.. Hepsi kravatlı, dolgun maaşlı; masalar, rüt-
beler, kameralar, telefonlar. Kravatlı müdür beyler
konuşmuş.
Hepsi diyor ki: Bu kadar olmaz, fazla ileri gidil-
di, kendimize çeki düzen vermeliyiz, insan onuruyla
fazla oynandı...
Pek çoğu da diyor ki falan filan, zar zurt...
Bir alçaklık sahnelendi. Biraz sarhoş mu, bir in-
sanlık hali mi var ortada... Taciz et, bastır, küstür,
kışkırt, saldırt... Sonra polis getirt.. Şenliğe bak! Zu-
uum in-zuum avt. “İnsanlık hali”ne bir de kelepçe
takılıyor... Veee böylece daha üst bir “insanlık ha-
li” yaratılıyor.
Üstelik kriminal, polisiye... Suç ve suçlu!..
Vavvv.. Yeme de yanında yat!
Kameralar kameralar kameralar, bu koşuşturma...
Habeeeeerrr! Habeeer vaaaar!
Koşuuun olay vaaar! Yangın vaar, der gibi yani.
Derhal telefonlar.. “Müdürüm, flaşşşşşşşş.. İlk ha-
berrrr.. Bombaaa.. Kelepçeee.. Gazetecilere saldırı...
Kafa göz yarılaaa.. Bir iş, bir iş müdürüm, baldan
damla!”
Doğru montaj odasına; kırp, yapıştır, sar sarmala...
Geri al, ileri git... Zuuum in- zuuuum avt... zuuum
in-zuuum avt...
“Kamera” mı “gazeteci”dir, “gazeteci” mi kamera
olmuştur?
Hayır onlar insan değil “kamera”; omza alınan ve
taşınan!
Omuz nedir peki, bir robot mu, içi beyni boşal-
tılmış, kurgulanmış yeniden.
Tekrar düşünelim: Omuzdaki kamera bir “gaze-
teci” midir?
Hayır, bir kameradır!
Kamera mıdır?
“Kamera”nın gazetecilik etiği, sorgulanması, iş-
ten çıkartılması, ceza verilmesi, kızağa çekilmesi ola-
bilir mi?
Magazin müdürü koltuğunda oturan bir gazete-
ci midir, yoksa orada bir kamera mı oturuyor..
Zuuum in- zuum avt.
Alo, müdürüm, pardon sayın kameram, bir iş bir
iş, baldan tatlı, vurdu, yıkıldım, düşerken çektim,
nefis görüntüler...
Zuuum in-zuuum avt..
Ve bir gün... Zuuuum avt...
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Kedi davasında sevgili kardeşim Mehmet Sucu ile birlikte yargılanmıştık...
Anısına saygıyla...
AKAM’õn gerçekleştirdiği Türkiye’nin Siyasi Gündemi Araştõrmasõ’na göre iktidar yargõ üzerinde siyasi baskõ kuruyor
AKP yüzde 8 oy kaybettiİstanbul Haber Servisi - Avrasya Ka-
muoyu Araştõrma Merkezi’nce (AKAM)
gerçekleştirilen “Türkiye’nin Siyasi
Gündemi Ekim 2009” araştõrmasõ, yurt-
taşlarõn yüzde 48.5’inin siyasi iktidarõn
yargõ kurumlarõ üzerinde baskõ kurduğu
yönünde kanaat sahibi olduklarõnõ ortaya
koydu. Araştõrmaya göre AKP’nin oy ora-
nõ yüzde 38’den 30’lara gerilerken yerel
seçimlerde yüzde 23 oy alan CHP’nin oy-
larõ ise yüzde 25.3’e çõktõ.
Katõlõmcõlarõn yüzde 50.2’si Türk Silahlõ
Kuvvetleri’nin (TSK) sistemli olarak yõp-
ratõldõğõna inandõğõnõ belirtti. Araştõrma-
da Ergenekon davasõnõn siyasallaştõrõldõ-
ğõnõ düşünenlerin oranõ ise yüzde 38’leri
buldu. Araştõrma, 4-7 Ekim tarihleri ara-
sõnda İstanbul, Kocaeli, Bursa, Edirne, An-
kara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Sõvas, İz-
mir, Denizli, Kütahya, Adana, Antalya,
Mersin, Hatay, Samsun, Trabzon, Zon-
guldak, Van, Erzurum, Şanlõurfa ve Di-
yarbakõr’da yaşayan 2 bin 150 kişiyle gö-
rüşülerek gerçekleştirildi.
‘TSK yıpratılıyor’
Katõlõmcõlarõn yüzde 48.5’i “Türki-
ye’de ki yargı sistemine siyasi baskı ya-
pıldığını düşünüyor musunuz” sorusu-
na “Evet” yanõtõ verirken yüzde 34’ü
“Hayır” dedi. Fikrini açõklamak iste-
meyenlerin oranõ ise yüzde 17.5 olarak
kaydedildi. Katõlõmcõlarõn yarõsõ TSK’nin
sistemli bir şekilde yõpratõldõğõna inanõr-
ken yüzde 37’si TSK’nin yõpratõldõğõnõ dü-
şünmediğini söyledi.
‘Dokunulmazlık kalsın’
“Ergenekon davasının siyasallaştığı-
nı düşünüyor musunuz” sorusunun so-
rulduğu katõlõmcõlarõn yüzde 38’i “Evet”
derken yüzde 36.7’si “Hayır” yanõtõnõ ver-
di. Yüzde 25.3’ü ise fikir beyan etmedi.
29 Mart yerel seçimlerinde İl Genel
Meclisi verilerine göre yüzde 38 oy alan
AKP’nin oy oranõ yüzde 30’lara geriledi.
Yerel seçimlerde yüzde 23 oy alan
CHP’nin oylarõ yüzde 25.3’e çõkarken,
MHP’nin oy oranõ yüzde 16’dan yüzde
14.5’e geriledi. DTP ise yerel seçimlerde
aldõğõ yüzde 5’lik oy oranõnõ korurken ka-
rarsõzlarõn oranõ yüzde 13.9 çõktõ.
Araştõrmada, “Sizce dokunulmaz-
lıklar kaldırılmalı mı” sorusuna yanõt
verenlerin yüzde 79’u
dokunulmazlõklarõn kal-
dõrõlmasõnõ istedi; “do-
kunulmazlıklar kaldı-
rılmasın” diyenlerin
orasõ ise yüzde 18’de
kaldõ. DTP’li milletve-
killerinin polis zoruyla
ifade vermelerinin en-
gellenmesi için doku-
nulmazlõklarõn genişle-
tilmesi yönündeki gö-
rüşlere ise katõlõmcõlarõn
yüzde 71’i karşõ çõktõ.
Dokunulmazlõklarõn ge-
nişletilmesini olumlu
karşõlayanlarõn oranõ
yüzde 15.9 olarak be-
lirlenirken katõlõmcõlarõn
yüzde 13.1’i fikir be-
lirtmedi.
En büyük
sorun işsizlik
“Size göre Türki-
ye’nin en önemi prob-
lemi nedir” sorusuna
katõlõmcõlarõn yüzde
29’u işsizlik, yüzde
26.9’u ekonomik prob-
lemler yanõtõnõ verdi.
Ülkenin en büyük so-
runun “Kürt sorunu”
olduğunu düşünenlerin
oranõ yüzde 17 iken,
“eğitim” yanõtõnõ ve-
renlerin oranõ ise yüzde
11 olarak belirlendi.
“Ekonomik kriz sizi
nasıl etkiledi” sorusuna
ise katõlõmcõlarõn yüzde
45.4’ü “kısmen etkile-
di”, yüzde 27’si ise
“çok etkiledi” yanõtõnõ
verdi. Krizden etkilen-
mediğini söyleyenlerin
oranõ ise yüzde 16.6.
AKP’NİN YOLSUZLUK DOSYALARI
Laik müfettiş
temizliği
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlõğõ’nda
AKP’nin yolsuzluk dosyalarõnõ soruşturan
müfettişlere baskõ yapõldõğõ iddia ediliyor.
Müfettişler, “Amaçlarõ yaptõklarõ yolsuzluklarõ
soruşturtmamak; bizleri de itibarõmõzõ yerle
bir ederek cezalandõrmak istiyorlar” dedi.
İstanbul Haber Servi-
si - Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlõğõ Teftiş
Kurulu’nda görevli 15
müfettiş hakkõnda, AKP
iktidarõnõn yolsuzluklarõ-
na ilişkin soruşturmalarõ
tarafsõz bir şekilde yürüt-
tükleri, laik ve Atatürkçü
olduklarõ gerekçesiyle so-
ruşturma açõldõğõ iddia
edildi.
Müfettişlerin çalõşma
odalarõnõn da bakanlõk bi-
nasõndan, Elektrik İşleri
Etüt İdaresi Genel Mü-
dürlüğü’nün bulunduğu
binaya alõndõğõ belirtildi.
Emekliliğe
zorluyorlar
Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanõ Taner Yıl-
dız’õn bakan olmasõnõn
ardõndan, birçok teftiş ku-
rulu müfettişi hakkõnda,
baskõ oluşturmak için so-
ruşturma açõldõğõ, bu yol-
la emekliye ayrõlmalarõnõn
sağlandõğõ öne sürüldü.
Laik, demokrat, Atatürk-
çü müfettişlerin üzerinde
yoğunlaşan baskõyla,
emekli edilmek istendiği,
boşalan kadrolara yandaş
atamalar yapõlarak kad-
rolaşmanõn sürdürülğü
belirtildi.
AKP’nin kadrolaşma
çabalarõyla eski teftiş ku-
rulu başkanõ Tuğrul Tur-
han, Necip Dağlı, Mus-
tafa Atik ve Savaş Er-
dem bu dönemde emek-
li edildi.
Adlarõnõn yazõlmasõnõ
istemeyen müfettişler, ba-
kanlõkta yaşanan kadro-
laşmayõ, “Yakın zamana
kadar yaptığımız soruş-
turmalar daha çok eski
koalisyon hükümeti dö-
nemi bürokratları ve iş-
lemleriyle ilgili olduğu
için bu baskılar bugün-
kü kadar dayanılmaz
boyutlara varmamıştı.
Şu an yaptığımız soruş-
turmalar AKP iktida-
rının bürok-ratları ve
işlemleriyle ilgili olduğu
için karşılaşmadığımız
baskı kalmadı. Her tür-
lü hakaret, baskı, ceza
verme gibi yıldırma
yöntemleri uygulandı.
İçimizde ceza almayan
laik, demokrat müfettiş
kalmadı” şeklinde dile
getirdiler.
Müfettişler üzerlerin-
deki baskõyõ özetle şöyle
ifade ettiler:
“Enerji Bakanı Ta-
ner Yıldız ve müsteşar
Metin Kilci, bizi çalış-
tırmamak için yaptıkla-
rı her türlü hukuk dışı
işten sonra şimdi de tef-
tiş kurulunu ve müfett-
işleri bakanlık binasın-
dan sürgün etme kara-
rı aldılar. Bakanlığın
tüm birimleri bakanlık
merkez binasına taşın-
masına rağmen ortada
hiçbir hukuki sebep
yokken ve bakanlık bi-
nasının yarısı boşken
teftiş kurulu, bakanlık-
tan sürgün edilerek
Elektrik İşleri Etüt İda-
resi binasına sürülmüş-
tür. AKP’nin Enerji Ba-
kanı bu sürgünle biz mü-
fettişlerin itibarını yerle
bir ettiği gibi bakanlık
binasından uzaklaştıra-
rak ve bize iş vermeye-
rek yaptıkları tüm yol-
suzlukları sumenaltı et-
mek istiyor. Amaçları
yaptıkları yolsuzlukları
soruşturtmamak bizleri
de itibarımızı yerle bir
ederek cezalandırmak
ve kurumdan ayrılma-
mızı sağlamaya çalış-
maktır.”
108 SANIKLI DAVADA 8. DURUŞMA
2. Ergenekon
davasına devam
İstanbul Haber Ser-
visi - İkinci Ergenekon
davasõna bugün Silivri
Cezaevi Kampusu’nun
yanõndaki duruşma sa-
lonunda devam edile-
cek. Gazetemiz Ankara
temsilcisi ve yazarõ
Mustafa Balbay, eski
Türk Metal Sendikasõ
Başkanõ Mustafa Öz-
bek, Başkent Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Dr.
Mehmet Haberal,
Esenyurt Belediye Baş-
kanõ Gürbüz Çapan’õn
da aralarõnda bulundu-
ğu toplam 108 kişinin
yargõlandõğõ davanõn se-
kizinci duruşmasõ gö-
rülecek.
İddianame
okunuyor
Gazetemiz yazarla-
rõndan ve sanõk Prof.
Dr. Erol Manisalı da-
ha önce sağlõk sorunla-
rõ nedeniyle tahliye
edilmişti. İkinci ve
üçüncü Ergenekon da-
valarõnõn birleştirildiği
davada, henüz iddiana-
menin okunmasõ ta-
mamlanmadõ. Duruş-
mada bugün de iddia
makamõnõn iddianame-
leri okumayõ sürdür-
mesi bekleniyor.
Genelkurmay’
dan bigi
İstanbul 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi tarafõn-
dan görülen davanõn 25
Eylül tarihli duruşma-
sõnda mahkeme heyeti
tutuklu sanõk gazeteci
Tuncay Özkan’õn ta-
lepleri doğrultusunda
2000-2009 yõllarõ ara-
sõnda Türk Silahlõ Kuv-
vetleri’nde (TSK) dar-
beye teşebbüs amacõy-
la bir örgütlenme olup
olmadõğõnõn Genelkur-
may Başkanlõğõ’ndan
sorulmasõnõ kararlaştõr-
mõştõ. Mahkeme, yine
Genelkurmay Başkan-
lõğõ’na yazõ yazõlarak
iddianamede belirtilen
“Sarıkız-Ay Işığı, El-
diven ve Yakamoz”
adlõ darbe senaryola-
rõyla ilgili mevcut ol-
duğu takdirde her türlü
bilgi ve belgenin gön-
derilmesinin istenme-
sine karar vermişti.
AKP’li Domaç’õn Alevi dergâhlarõnõn Kültür Bakanlõğõ’na bağlanmasõ önerisine sert tepki:
Samimiyetsizliğin göstergesi
ALİ AÇAR
Alevi inanç önderlerinin tür-
belerinin yer aldõğõ dergâhlarõn
Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’na
bağlanma talebine Alevi ku-
rumlarõ sert tepki gösterdi. Hub-
yar Sultan Alevi Kültür Derne-
ği Başkanõ Ali Kenanoğlu,
“AKP, sözde açılımlarla sa-
mimiyetsizliğini göstermiştir.
Ziyaret yerlerimizin paralı
hale getirilmesi kabul edile-
mez” dedi.
AKP İstanbul Milletvekili
Mehmet Domaç, 22 Ağustos’ta
Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’na
bağlõ Kültür Varlõklarõ ve Mü-
zeler Genel Müdürlüğü’ne baş-
vurarak Tokat’ta bulunan Hub-
yar Sultan Türbesi’nin bakanlõ-
ğa bağlanmasõnõ talep etti. Baş-
vuru talebi Alevi örgütlerine ile-
tildi.
‘Paralı hale
getirmek istiyorlar’
Domaç’õn isteğine tepki gös-
teren Kenanoğlu, “Hacı Bekta-
şı Veli Dergâhı başta olmak
üzere Anadolu’nun çeşitli böl-
gelerinde bulunan ziyaret yer-
leri müze adı altında paralı ha-
le getirilmek isteniyor. Buna
karşı tepkimizi Alevi Çalışta-
yı’nda da gündeme getirmiştik.
Şimdi ise Hubyar Sultan Der-
gâhı’nın Kültür Bakanlığı’na
tahsisi ve müzeye çevrilmesinin
talep edildiğini öğrendik. Bu-
rada AKP zihniyetinin sami-
miyetsizliğini bir kez daha gör-
müş bulunuyoruz” dedi.
Birinci Alevi Çalõştayõ’na
katõlan 35 Alevi temsilcisinin 5
ortak talebinden birisinin de
“Alevi inanç merkezlerinin
Alevi kurumlarına teslim edil-
mesi” olduğunu vurgulayan
Kenanoğlu şöyle devam etti:
‘Bizi yok sayıyor’
“Çalıştay devam ederken
AKP vekilince taleplerimizin
aksine bir girişimde bulunul-
ması, taleplerimizin kabul gör-
meyeceğinin ve bu çalıştaylar-
la kamuoyunun oyalandığının
göstergesidir. Hacı Bektaş der-
gâhımıza biletle girmek iste-
miyoruz, Şahkulu dergâhımıza,
Karacaahmet dergâhımıza ki-
ra ödemek istemiyoruz. Biz bu-
nun mücadelesini verirken bir
taraftan da Hubyar Sultan Der-
gâhı’nın müzeye dönüştürüle-
rek Kültür Bakanlığı’nın kont-
rolüne girmesini istemiyoruz.
Mehmet Domaç bizleri yok sa-
yarak, bizim adımıza karar
verme ve talepte bulunma yet-
kisini kendisinde nasıl görm-
üştür? Bu kabul edilemez bir
yaklaşımdır.”
İstanbul Haber Servisi - Türkiye sosyalist ha-
reketinin önderlerinden Dr. Hikmet Kıvılcım-
lı, ölümünün 38.’nci yõlõnda Topkapõ’daki me-
zarõ başõnda düzenlenen törenlerle anõldõ. Yazar
Vedat Türkali’nin girişimi ve çok sayõda ku-
rumun desteği ile düzenlenen törenlerde, Kõvõl-
cõmlõ’nõn eserleriyle halen yaşadõğõ vurgulandõ.
İlk olarak Halkõn Kurtuluş Partisi tarafõndan
düzenlenen törende konuşan, Halkõn Kurtuluş
Partisi Başkanlõk Kurulu Üyesi Gürdal Çıngı,
Kõvõlcõmlõ’nõn yaşamõnõn 50 yõlõnõ emperyaliz-
me karşõ, işçi mücadelesine adadõğõnõ söyledi. Ar-
dõndan aralarõnda DTP, EHP, Halkevleri, İşçi
Kardeşliği Partisi, ÖDP, SP, TKP gibi çok sayõda
siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün tem-
silcisinin yer aldõğõ topluluk, “Sosyalizm mü-
cadelemiz yaşıyor” pankartõ açtõlar, “Kıvılcımlı
yaşıyor, yaşatacağız”, “Kıvılcımlı Usta Ölüm-
süzdür” sloganlarõ attõlar. Törende konuşan
Türkali, “Kıvılcımlı, Marksist dünya görüşü-
nü toplumsal görüşle inceleyerek günümüze
ışık tutan buluşlar yapmıştır. Burada bugün
törensel olarak toplandık ama asıl olan onun
düşüncelerini oturtmak, konuşmak, hangi
tarafının bize yol gösterici olduğunu anlamak,
sahip çıkmaktır” dedi.
Sosyalist Dayanõşma Platformu (SODAP)
üyeleri adõna Muzaffer Kaya da bir açõklama
yaptõ. Topluluklar, anmanõn ardõndan Kõvõl-
cõmlõ’nõn öğrencilerinden Yapõ İşçileri Sendikasõ
Başkanõ İsmet Demir’in mezarõ başõnda da bir
anma töreni gerçekleştirdiler.
‘Dr. Kõvõlcõmlõ eserleriyle yaşõyor’
Anma, ünlü edebiyatçı Vedat Türkali’nin (sağdan ikinci) öncülüğünde yapıldı.
(SİBELBAHÇETEPE)
Devrimci önder, ölümünün 38. yõlõnda kitle örgütlerince anõldõ
obursali@cumhuriyet.com.tr