23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 EKİM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET HABERLER ‘İleri Derecede Bir Amerikan Zengini’ Al Capone! Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Aydın Doğan’a “Al Capone” benzetmesi geçen hafta boyunca tartışıldı. Bu benzetmeyle ilgili en ilginç yorumu da Başbakan Erdoğan’ın eski “sözcüsü” Akif Beki yaptı. Radikal gazetesindeki köşesinde yayımlanan yazısından öğrendiğimize göre, meğer Erdoğan’ın “Al Capone” benzetmesinden muradı şuymuş: “Al Capone, namlı bir gangster ama Başbakan bu kısmıyla ilgili görünmüyor. Al Capone’u ‘en ileri derecede bir Amerikan zengini’ olarak tarif etmesinden çıkarıyorum bunu. Güç, nüfuz, imkân ve büyüklük açısından Doğan Grubu’nu Al Capone’la kıyas ettiği aşikâr. Peşine Asil Nadir örneğini takması da, beni doğruluyor. Başbakan ‘Büyükler de vergi sorunu yaşar’ mesajını vermek istiyor.” Meğer Al Capone “ileri derecede bir Amerikan zengini”ymiş. Biz onu “Sevgililer Günü katliamı” müsebbibi, içki kaçakçısı, polisi ve bazı politikacıları maaşa bağlamış mafya babası, beysbol sopası ile insanların kafasını kıran bir suç makinesi olarak bilirdik. Al Capone’u daha iyi tanıtmak için ünlü sözlerinden bir demet sunalım: “Bir adamı sabah gördüğümde tesadüf olarak kabul ederim, öğlen aynı adamı bir daha görürsem kuşkulanırım. Akşam karşılaştığımızda tereddütsüz silahımı çekip vururum. Tesadüflere inanmam.” “Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı’ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı’nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim, kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı’ya günahlarımı affetmesi için dua ettim.” “Tatlı dil ve bir tabanca, yalnızca tatlı dilden daha etkilidir...” Biz de Akif Beki’den esinlenerek biraz daha anlayışlı (!) bir yorum yapalım: Belki de Sayın Başbakan, felsefi olarak zenginliği sorgulamış olabilir... Proudhon’un “Mülkiyet hırsızlıktır”, Balzac’ın “Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir” sözlerine, ya da “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” atasözüne göndermede bulunarak “ileri derecede zengin” bir medya patronu için “kriminal” çağrışımları olan bir yorum yapmış olabilir!.. ‘Magazinci terörü’ne son Medyanın “4. kuvvet” olmakla yetinmeyip sınırlarını zorlamasının örnekleri az değil. Medya-iktidar ilişkileri, bu ilişkinin sınırları çok tartışmalı konular. Öte yandan, medyanın insanların hayatını doğrudan etkileyen teşhir, suçlama ve saldırılarının örnekleri de az değil. Özellikle “Ergenekon” diye anılan dava sürecinde medya önemli bir rol üstlendi. “Yargısız infaz”lar yapıldı, “özel hayat” “mahremiyet” kavramları unutuldu... Son olarak da, değerli tiyatro ve sinema oyuncuları Uğur Yücel, Levent Kırca ve Timuçin Esen’in maruz kaldığı “magazinci terörü”ne tanık olduk. Yaşananlar, Heinrich Böll’ün Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru kitabını anımsatıyor. Bu kitapta, Katharina’nın bir partide tanıştığı kişinin ertesi gün bir örgüt zanlısı olarak tutuklanması üzerine magazin basınının kendisine uyguladığı “infaz” anlatılır. Kitaptaki en çarpıcı bölümlerden biri; Katharina’nın bir komşusuyla konuşan gazetecinin “akıllı ve soğukkanlı” sözlerini, okurlarına “buz gibi ve içinden pazarlıklı” diye çarpıtarak aktardığı ve “suç işleyebilecek bir tip” sözlerini de ekleyiverdiği bölümdür. Artık anlaşılan haberlerdeki “çarpıtma” yetmiyor, fiziksel saldırı dönemi de başlamış!.. Pes doğrusu! Milletvekilleri sık sık ilginç taleplerle karşılaşıyor. AKP Bursa Milletvekili Sedat Kızılcıklı, kendisine “pes dedirten” iki olayı anlattı. Bir yurttaş Kızılcıklı’yı arar ve eşinin uzun süredir öğretmen olarak atanmayı beklediğini, bu konuda kendisine yardımcı olup olamayacağını sorar. Kızılcıklı da, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin KPSS sonuçlarına göre ve bilgisayarla atamasının yapıldığını, bu konuda bir şey yapamayacağını, ancak ücretli öğretmenlik konusunda yapılabilecek bir şey varsa yardımcı olabileceğini söyler. Kızılcıklı, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruda bulunup bulunmadıklarını sorunca, karşı taraftan ilginç bir yanıt gelir: “Henüz başvurmadık, sizden gelecek yanıta göre başvuracağız.” Şaşıran Kızılcıklı, süreyi geçirmeden başvurmalarını ister. Çok geçmeden bu kez vatandaşın eşi Kızılcıklı’yı arar. Uzun uzun yakınır, 7 yıldır evde olduğunu, atamasının bir türlü yapılmadığını, çok sıkıldığını, çalışmak istediğini söyler. Kızılcıklı da, KPSS’den kaç puan aldığını sorar. “39.8” yanıtını alınca çok şaşırır: “İyi de bu puanla nasıl öğretmen olarak atanmayı bekliyorsunuz? Bu kadar düşük puan alan biri öğretmen olabilir mi?” Verilen yanıt inanılmazdır: “Yüksek puan alsam niye size ihtiyaç duyayım, neden sizi arayayım?” Bir gün, yine bir vatandaş Kızılcıklı’yı arar, bir hastası olduğunu söyler. “Annemin ameliyat sırasını değiştirmenizi istiyorum” der. Kızılcıklı, “İyi de bunu nasıl yaparım? Hadi ameliyat sırasını 5. sıradan 1. sıraya aldık. Ya bu değişiklik nedeniyle ameliyat sırası ertelenen kişilerden birisi ameliyat olmadan ölürse bunun vebalini üstlenebilir misiniz” sorusunu yöneltir. Vatandaşın bu durum pek umurunda değildir: “Ben bunun vebalini üstleniyorum. Siz yeter ki sırayı değiştirin.” Kızılcıklı, böyle bir sorumluluğu alamayacağını söyler ve talebi reddeder... Soyadı kavgası Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, adıyla ilgili uzun tartışmanın ardından kuruldu. Her ne kadar komisyon “Kadın- erkek fırsat eşitliği” adını taşıyorsa da, başvurucular sadece mağdur kadınlar... - Bugüne dek tek bir erkeğin bile başvuruda bulunmaması, fırsatları kimlerin “eşit” olarak kullandığını gösteriyor.- Komisyon, geçtiğimiz yasama yılında “Erkek eleman alınacak” ilanı veren ve böylece “ayrımcılık” yapıldığını belirten bir kadının şikâyeti üzerine MİT’ten açıklama istedi. MİT, son dönemde alınan elemanların hep Güneydoğu’ya gönderildiğini, bu nedenle “cesur, baskıya ve strese dayanıklı olmaları, tepkilerini kontrol edebilme özelliği” arandığını bildirdi... Komisyonun önünde şimdi bir dilekçe daha var. Bu dilekçede, kadınların evlendiklerinde kızlık soyadlarını kullanmaya devam etmeleri gerektiği vurgulanırken “Kadınlar kocalarının soyadlarını alıyorsa, erkekler de eşlerinin soyadlarını alabilmeliler” talebine yer veriliyor. Şu andaki mevzuata göre ise kadınlar evlendiklerinde kendi soyadlarını, ancak eşlerinin soyadı ile birlikte kullanabiliyor. Komisyon Başkanı Güldal Akşit, başvurunun hukuki ve uygulama pratiği açısından enine boyuna incelenmesi gerektiğini belirtiyor. Gözler, komisyonun, “soyadına özgürlük” isteyen kadınlara vereceği yanıtta... Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com Erdoğan yeni MYK’yi belirledi, 3 ismi çizdi Costner, Sözen’i yedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, kabine ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun (MKYK) ardõndan Merkez Yürütme Kurulu’nda da (MYK) değişiklik yaptõ. Erdoğan, ABD’li aktör Kevin Cost- ner’õn halkla ilişkiler şirketi tarafõndan yalanlanan “demokratik açılımı des- teklediği” iddiasõnõ ortaya atan Edibe Sö- zen’i tanõtõm ve medyadan sorumlu ge- nel başkan yardõmcõlõğõ görevinden aldõ. Sözen, tüm okullara mescit açõlmasõ önerisiyle de tepki çekmişti. Erdoğan, se- çim işlerinden sorumlu genel başkan yardõmcõsõ Necati Çe- tinkaya ile önceki hafta sonu DTP kongresini terk eden halk- la ilişkilerden sorumlu genel başkan yardõmcõsõ Şükrü Aya- lan’õ MYK dõşõnda bõraktõ. Er- doğan’õn, MYK’ye aldõğõ yeni isimler ise Ekrem Erdem, Hü- seyin Çelik, Kürşad Tüzmen ile Salih Kapusuz oldu. Erdoğan, önceki hafta sonu yapõlan kongrede yeniden oluşturduğu MKYK’yi dün topladõ. Toplantõda, genel başkan yar- dõmcõlarõndan oluşan MYK’yi yeniden belirledi. 12 kişilik MYK’de üç kişi lis- te dõşõ kalõrken Şaban Dişli’nin istifasõyla boşalan genel başkan yardõmcõlõğõ da ol- mak üzere kurula dört yeni isim girdi. Er- doğan, seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardõmcõsõ Çetinkaya, halkla iliş- kilerden sorumlu genel başkan yardõm- cõsõ ile tanõtõm ve medyadan sorumlu ge- nel başkan yardõmcõsõ Sözen’i görevden aldõ. Sözen, kongre sürecinde ABD’li ak- tör Costner’õn Kürt açõlõmõnõ destekle- diğini açõklamõş, ancak daha sonra ak- törün halkla ilişkilerini yürüten şirket bu- nu yalanlamõştõ. Sözen, daha önce de ana- okullarõndan üniversitelere kadar tüm eği- tim kurumlarõnda mescit açõlmasõna iliş- kin yasa önerisi hazõrlamõş, parti içinde tepkiyle karşõlaşmõştõ. İlk kez AKP MYK, Sözen’in önerisinin parti kurul- larõnda görüşülmediğini, partiyle ilgisi- nin olmadõğõnõ açõklamõştõ. Erdoğan, teşkilat işlerinden sorumlu ge- nel başkan yardõmcõlõğõna Erdem, tanõtõm ve medyadan sorumlu genel başkan yar- dõmcõlõğõna Çelik, halkla ilişki- lerden sorumlu genel başkan yardõmcõlõğõna Kapusuz, dõş iliş- kilerden sorumlu genel başkan yardõmcõlõğõna ise Tüzmen’i ge- tirdi. Şaban Dişli’nin istifasõ- nõn ardõndan dõş ilişkilerden so- rumlu genel başkan yardõmcõlõ- ğõna atama yapõlmamõş, boş bõ- rakõlmõştõ. Erdoğan, Haluk İpek’i ise seçim işlerinden so- rumlu genel başkan yardõmcõlõğõna getirdi. 3KİŞİ İHRAÇ İSTEMİYLE DİSİPLİNE SEVK EDİLDİ Toplantõda Başbakan Erdoğan’õn de- mokratik açõlõmõ anlatmak üzere yapacağõ yurtiçi gezilerin planlamasõ da yapõldõ. Er- doğan’õn yaklaşõk 50 ile gitmesi bekle- niyor. Toplantõda Erzurum Valisi Sami Bulut ile uygunsuz yakalandõklarõ iddia edilen AKP’li Erzurum İl Genel Mecli- si Başkanõ Selcan Karagöl ile yine meclis üyeleri Mustafa Macit, Demih Yürekseven partiden ihraç istemiyle disipline sevk edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta 649 maddelik Borçlar Yasa Tasarõsõ’nõn gö- rüşmelerine devam edilecek. TBMM, bu haftaya sakin bir gün- demle giriyor. Genel kurulda “temel yasa” kapsamõnda görüşmelerine de- vam edilecek Borçlar Yasa Tasarõsõ, mevzuatta temel değişiklikler içeriyor. Yasaya göre, sözleşmelerde, “güvenli elektronik imza” kullanõlabilecek. Tü- ketici; banka, sigorta ve seyahat şirket- lerince “tek yanlı” hazõrlanan sözleş- melere karşõ korunacak. Hâkim, haksõz fiilden doğan bedensel zararlarda, he- saplanan tazminat miktarõna müdahale edemeyecek. Ağõr bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakõnlarõ tazminat isteyebilecek. Ola- ğanüstü faiz oranlarõ karşõsõnda borçlu ko- runacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler de- ğişen koşullara göre uyarlanabilecek. Tasarõdaki en önemli düzenlemelerden bi- ri de kira bedellerinde yapõlacak artõş, bir önceki yõlõn üretici fiyat endeksini (ÜFE) geçmeyecek. Kiracõlarõn elektrik ve su borcunu ödememesi de tahliye sebebi ola- cak. Çatõ onarõmõ ve dõş cephe boyasõ gi- bi giderler, ev sahibi tarafõndan karşõla- nacak. “Yeniden kiralama yasağına” aykõrõ hareket eden ev sahipleri için ön- görülen hapis cezasõ kalkacak. Aile ko- nutu olarak kullanõlmak üzere kiralanan taşõnmazlarda kiracõ, eşinin açõk rõzasõ ol- madõkça kira sözleşmesini feshedeme- yecek. Konut ve işyeri kiralarõnda de- pozito, 3 aylõk kira bedelini aşamayacak. Getirilen yeniliklerden biri ise işverenin, psikolojik ve cinsel tacizi önlemekle yükümlü olmasõ. Eşler birbirlerinin rõ- zasõyla kefil olabilecek, kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmesi dõşõndaki sözleşmelere de uygulanacak. BAĞIŞ’TAN AB KOMİSYONUNA BRİFİNG AB Uyum Komisyonu, yarõn Silah Ka- nunu Tasarõsõnõ görüşecek. Devlet Bakanõ Egemen Bağış, 15 Ekim Perşembe gü- nü AB uyum Komisyonu toplantõsõna ka- tõlarak AB’ye katõlõm sürecine ilişkin ge- lişmeleri değerlendirecek. TBMM Kadõn Erkek Fõrsat Eşitliği Komisyonu, 14 Ekim Çarşamba günü toplanarak yeni dö- nemde ele alacağõ konular üzerinde de- ğerlendirmede bulunacak. TBMM İçtüzüğü uyarõnca, ihtisas ko- misyonlarõnõn üyeleri yeniden belirle- necek. Gruplarõn komisyonlar için be- lirledikleri üyeler, bu hafta genel kurul- da okunacak. Erdoğan, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, “Ekibimizi ta- zeleyerek, bayrak değişimi yaparak yolumuza devam ediyoruz. MYK’de yaptığımız değişiklikler, görevi devralan arkadaşlarımız açı- sından asla bir başarısızlık, uzaklaştırma olarak algılanmamalıdır. Böyle bir düşünce, arkadaşlarımıza haksızlık olur. Bu sadece bir görevi değişimidir. Bu bir tazelenme, yenilenmedir” dedi. Erdoğan, MYK’yi belirlerken açılım sürecini dikkate aldığını söyledi. (AA) ‘MYK’Yİ BELİRLERKEN AÇILIM SÜRECİNİ DİKKATE ALDIK’ Meclis’te sakin hafta BORÇLAR YASASI GÖRÜŞMELERİNE DEVAM EDİLECEK Başbakan Erdoğan, MYK’de, aktör Kevin Costner’õn demokratik açõlõmõ desteklediğini ileri süren ve tüm eğitim kurumlarõna mescit açõlmasõ önerisini getiren Edibe Sözen ile Necati Çetinkaya ve Şükrü Ayalan’õ çizdi. Eski Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Kürşad Tüzmen ve Ekrem Erdem MYK’ye giren isimler oldu. EDİBE SÖZEN. ERDOĞAN TİMUÇİN ESEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle