Katalog

CMYB C M Y B 11 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK [email protected] A nadolu Müzik, müzik piyasasõnõn zor koşullarõna karşõn üç genç müzisyenin ilk solo albümlerini yayõmlarken Grup Tohum’un çok sevilen “Oğul” albümünü CD formatõnda yeniden yayõmladõ. Mikail Aslan, Kemal Dinç ve Ergin’den oluşan Grup Tohum’un 1995 yõlõnda yayõmladõğõ albüm çoktandõr piyasada bulunmuyordu. Grup Eylül’ün kurucularõndan ve halen İsviçre’de yaşayan Çağdaş, ilk solo albümü “Asi Sevdalar”õ anlatõrken “Farklı kültürlerin buluşması için mütevazı bir adım da denebilir. Burada hoşgörüye, kardeşliğe, barışa, farklılığın zenginleştirdiğine inanan herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceğini umut ediyorum” diyor. Diljen Roni Türkçe “Aşka Dair Birkaç Söz” anlamõna gelen Kürtçe albümünde etnik tõnõlar ile rock ve cazõ buluşturuyor. 2006’da Tõp Fakültesi’nden mezun olan Diljen Roni doktorluk görevi ile müziği bir arada sürdürüyor. Erkan Aydar ise ilk albümü “Adın”da çoğu kendisine ait 10 parça seslendiriyor. Ağrõ’dan İzmir’e göç eden bir ailenin çocuğu olan Aydar, 10 yõldõr profesyonel olarak müzik çalõşmalarõ yapõyor. İzmir’de Konak ilçesinde Nağme türküevinde program yapan Erkan Aydar, albümün çõkõş parçasõ “Adın”a İzmir’in değişik mekânlarõnda, balõkçõ barõnaklarõnda, teknelerde video klip çektirdi. 3’Ü YENİ 1’İ YENİDEN Anadolu Müzik’ten ilkalbümler Müziği, sahneyi ve anneliği bir arada yürüten Erzincan, ‘geleneğin kapõsõndan girmek isteyen bir misafir’ Gönüllere mihman olayõmHATİCE TUNCER Mercan Erzincan, müziği, sahne çalõşmalarõnõ ve anneliği bir arada yü- rütürken sanatõnõ geliştirmeye, sürekli kendini aşmaya çalõşan bir sanatçõ. Uzun bir aradan sonra çõkardõğõ al- bümüne Mihman adõnõ veren Mercan Erzincan, geleneğin kapõsõndan gir- mek isteyen bir misafir olduğunu anlatmak istemiş. Sõvas’õn Divriği il- çesinde doğan Mercan Erzincan, 9 ya- şõndayken ailesiyle İstanbul’a taşõn- mõş. “Babamın, ‘kõzõmõ konserva- tuvara göndereceğim, oğlum da üni- versiteye gidecek’ diye ısrarıyla İs- tanbul’a geldik. İlkokulu bitirdik- ten sonra Nida Tüfekçi döneminde İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’na girdim. Konservatuvarın ortaokul ve lise kısımlarını da bitirdikten sonra Temel Bilimler Bölümü’ne girdim.” Mercan Erzincan, aslõnda kaval çalmak istiyormuş ama hocasõ Nida Tüfekçi “Sen Sıvaslısın.. kesin bağ- lama çalarsın” deyince itiraz et- memiş ve bağlamasõnõ elinden dü- şürmemiş. 12 yõldõr Erdal Erzincan Müzik Merkezi’nde bağlama öğret- menliği yapõyor: “Elime sazı çok küçük yaşta verdikleri için öyle bir bağ oluştu ki aramızda.. hiçbir za- man kopamadık. Çalıp söyleme geleneğinde Güler Duman, Nuray Hafiftaş gibi çok güzel çalışmalar yapanlar dışında pek fazla kadın sanatçı olmadığı için program için gittiğim yerlerde ‘sazla mõ çõka- caksõnõz’ diye şaşıranlar oluyor. Ustalık iddiam yok ama.. sazı elim- den aldıklarında türkü söyleyemi- yorum.” ALİCAN’A AĞIT İlk albümü “Alican’a Ağıt”ı 1998 yõlõnda henüz öğrenciyken çõkaran Er- zincan, biraz acele ettiğini düşünüyor: “Her zaman Belkõs Akkale gibi ol- mayı hedeflemiştim. Sabahat Akki- raz’ı dinleyerek büyüdüm. Tam albüm çalışmasına gireceğim sıra- da eşim Erdal Erzincan ile tanıştım ve albümün yönetmeni oldu. İlk al- bümde ‘Nasõl yorum yapõlõr, nasõl esere hâkim olunur, eserle nasõl bü- tünleşilir’ diye hiç düşünmeden, repertuvar dersinde türkü söyleyen öğrenci gibi düzgün bir şekilde okuyup bitirmiştim.” Kurstaki öğretmenliği ve yurtiçi ve yurtdõşõ konserleriyle geçen yoğun bir süreç yaşayan Mercan Erzincan, Ha- liç Üniversitesi’nde Melih Duygu- lu’nun danõşmanlõğõnda Erzincan zeybekleriyle ilgili bir tez hazõrlayõp yüksek lisans eğitimini tamamlar: “İngilizce hazırlık sınıfını geçe- mediğim için İTÜ’de mastırımı tamamlayamamıştım. Hamileyken Haliç Üniversitesi’nde mastıra baş- ladım. 2005 yılında okulun bittiği son gün Ali dünyaya geldi.” SES EĞİTİMİ Ali biraz büyüyene kadar sahne- lerden ve dershaneden uzak kalan Mercan Erzincan Radyo Barõş’ta, Cem Radyo’da ve Düzgün TV’de programlar hazõrlayõp sundu. Bu ara- da sesini daha iyi kullanma ihtiyacõ- nõ hisseden Erzincan, halen İranlõ sa- natçõ ve ses terapisti Perisa Arsala- ni’den nefes ve ses eğitimi dersleri alõyor. ÇALIŞMA AŞKI Güvercin Müzik tarafõndan ya- yõmlanan Mihman albümü, Mercan Erzincan’õn annelik için verdiği ara- dan sonra yeniden dönüş olarak sa- yõlabilir. Ses ve nefes derslerinin olumlu so- nuçlarõ albüme de yansõmõş ama.. tam istediği gibi olmadõğõnõ söylüyor: “Aslında çalışma azmini, disip- linini, aşkını eşim Erdal Ezin- can’dan öğrendim. ‘Bu işte piştim, oldum’ diye bir şey yok. Hocaları- mızın ‘Müziği bir gün bõraksanõz o si- zi bir hafta bõrakõr’ sözünün ne ka- dar doğru olduğunu Ali’yi büyü- türken gördüm.” NECEF DERYASI Mercan Erzincan, Mihman albü- münde kendini en iyi ifade edeceği- ni düşündüğü kendi yöresi Sõvas’a ağõrlõk vermiş. “Levh-i Kalem” ad- lõ bir deyişle başlayan albüm Hacõ bektaş yöresinden “Uy Nazlım” tür- küsü ve Davut Sulari’nin “Necef Deryası” semahõ ile devam ediyor. Müslüm Gündüz’ün “Hal Böyle” adlõ uzun havasõnõ canlõ okuyan Mer- can Erzincan, daha sonra Sõvas’ta Ma- dõmak Otel’de yitirdiğimiz Muhlis Akarsu’nun “Aşk” ve “Sevgi İnsa- na Yakışır” eserlerini seslendirmiş: “Akarsu’yu ağlayarak, içim tit- reyerek dinlerim.. hatta dinleye- meyip teybi kapattığım olmuştur. Nasıl güzel bir yürek, nasıl güzel bir söz.. ‘Niye böyle insanlarõ yitiriyoruz’ duygusuyla söyledim.” ÇAMŞIH AĞZI Uzun havalarõ çok seven Mercan Erzincan, Abdullah Papur’un “Ağarmış Arpası” adlõ Çamşõh ağ- zõ uzun havasõnõ okumuş. Albümü ta- mamlayan Erzurum halaylarõnõ ise ka- yõnpederi Yaşar Erzincan’dan öğ- renmiş: “Ben Alevi Bektaşi geleneği için- de büyüdüm ve başka bir müzik düşünemezdim. Lise döneminde bir pop kasedi aldığım için ailem bana çok kızmıştı. Bizim evimize halk müziğinden başka albüm gir- medi. Artık bütün dünya müzik- lerini dinliyoruz ama bu deyişler, benim için nefes alıp vermek gibi bir şey. Deyişlerdeki o şifreleri çözmeye çalışırken gizemli bir dün- yaya kapıyı açıp mihman olduğu- mu hissettim.” KADIN PROJESİ Kardeş Türküler’in kadõn mü- zisyenlerinin oluşturduğu “Sözü- müz Var Şarkılarda” adlõ proje- ye bağlamasõyla katõlan Mercan Erzincan, zamanla enstrümanlarõnõ çoğaltmõş. Dünyanõn her yöresinden kadõn eserlerinin okunduğu toplu- luğa Mercan Erzincan lavta, buzu- ki ve elektrobağlama ile katkõda bu- lunuyor. Erzincan’õn bu kadar iş arasõnda bir de resim kursuna gittiğini öğre- niyoruz: “Resim kursunda bütün sanat dallarının birbirleriyle bağ- lantısını gördüm. Diğer sanat dallarını bilmenin, akımları araş- tırmanın ufkumu açtığını hisse- diyorum.” Düşlerim Yol Alır İlk albümünde beklediği ilgiyi bulamasa da sahne ve konser çalõşmalarõnõ sürdüren Mercan Erzincan, 2000 yõlõn- da Erdal Erzincan ile evlendi. 2002 yõlõnda adõnõ Erdal Er- zincan’õn bir mõsrasõndan alan “Düşlerim Yol Alır” albü- münü çõkardõ: “Kendimi keşfetmeye başladım, eksiklerimi gördüm. Arif Sağ’ın stüdyoda nasıl çalıştığını, Erdal’ın nasıl çal- dığını, Gülcan Koç’un nasıl albüm yaptığını, Sabahat Ak- kiraz’ın çalışmalarını gördüm. Ustaları yakından takip etmek gibi bir şansım oldu.”