Katalog

CMYB C M Y B 11 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Homeros’un Işık Sahili... Mavi bir ışık süzülür ilkyaz çiçeklendiğinde İda Dağları’ndan (Kaz Dağları) Edremit Körfezi’nin üzerine... O ışık yağmuru Homeros’un “Işık Sahili”nin ateşli bağrında uykusuzca bekleyen ölümsüz ka- dınların çığlıklarıyla buluşur. Ne zaman yolum düşşe oralara, binlerce yıllık tarihin ve kültürün içinde güneşin batışını sey- rederim Ören kıyılarından. İzmirli Homeros’un “Işık Sahili”dir oraları... Odisseus Elitis’in “Küçük Yeşil Deniz”i ya da “Çılgın Nar Ağacı” uykunun sınırlarında dolaştı- rır beni. Ölümsüz güneşin binbir rengine büründüğü gün başımı alıp giderim. Pelinlerle, üzüm bağlarıyla, mandalinalarla ve zeytin ağaçlarıyla çevrili İyonya Denizi, ufuktan doğan bir umudu anlatır bana... Azra Erhat’ı, Cevat Şakir’i, Melih Cevdet An- day’ı, Sabahattin ve Bedri Rahmi Eyüboğ- lu’nu... O mavi yolculukları, Troya’yı, İyonya’yı, tüm Ana- dolu’yu... Homeros’un ölümsüz yapıtları İlyada’sı ve Odysseia’sı benim masalımsı evrenimde, aşkı, nef- reti, sevgiyi, umudu, savaşı ve barışı çağrıştırır. Bu coğrafyada yaşayan insanlarımızın tümlü- ğünü... Barışı, kardeşliği... Sevgiyi ve paylaşımı... Mustafa Erdoğan “Anadolu Ateşi”yle aydın yo- lunu açmıştı benim o masalımsı evrenimde... O ateş tüm dünya insanının yüreğinde, beyninde tari- hin derinliklerinde Anadolu kültürüyle buluştu. Şimdi daha güç bir iş yapmış,“dünyayı sarsa- cak” bir kültür ve tarih mirası “Troya”yı tarih sah- nesine çıkarmış. Müzik, giysiler, danslar, koreografi ve ışıklandırma beni Homeros’la buluşturup doğduğum toprak- lara götürdü. Tüm uygarlıkların boy verdiği bir coğrafyada din, dil, ırk, mezhep ve renk ayrımı gözetmeksizin Mezopotamya uygarlığından İyonya’ya uza- nan masal kahramanlarıyla buluşturdu. Mustafa Erdoğan’la üç yıl önce bir Kahire ak- şamında otelin lobisinde konuşurken ezan ve çan sesleri birbirine karışıyordu... Güneş Nil Irmağı’nın üzerinden sahraya gö- mülüyordu... O akşam Troya’dan söz etmişti Mustafa bana. Çok heyecanlanmıştım. O da benim mitolojiye tut- kumu yazılarımdan ve kitaplarımdan biliyordu. Erdoğan’a yanıtım şu oldu: “Mutlaka bu işe soyun, başaracaksın!” Homeros’un başyapıtından Troya’yı sahnele- mek yürek işidir. Öyle her babayiğidin yapacağı bir iş değildir. Başımız döndü gösteriyi izlerken. Müzik ve dansçılar olağanüstüydü. Bir buçuk saatin nasıl geçtiğini anlayamadık. Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığı tüm okullara bir genelge göndererek öğrencilerin “Troya”yı izle- melerini sağlamalı. Tüm belediyeler “Troya”ya sa- hip çıkmalı, özellikle öğrencilerin izleyebilmesi için katkı sağlamalı. Troya, bir dönem Grek ve Roma’nın simgesiy- di. Bizans’taki Hagia Sophia kilisesinin öne çık- masıyla uzun bir süre unutulmuştur. Fatih Sultan Mehmet Bizans’ı aldıktan sonra Troya’ya gelmiştir. Fatih’in İmrozlu (Gökçeada) ta- rihçisi Kritovulos şunları yazmıştır: “Fatih, Homeros’u göklere çıkardı. Tarihe ve kül- türe sahip çıktı. Şehrin düşmanlarını yendik, As- yalılara karşı yapılan kötülüklerin öcünü aldık. Biz bu tarih ve kültür mirasını koruyacağız.” Evet, Anadolu’yu dans diliyle anlatan Troya, tüm kültürlerin, tüm uygarlıkların insanlık tarihindeki önemini dansla anlatıyor... Edirne’den Hakkâri’ye, Aydın’dan Artvin’e dek binlerce yıllık tarihi ve kültürü danslarla gü- nümüze taşıyor Troya. Mavi, duru, soğuk bir günün sabahında Elitis’in dizelerinde Çoban Paris’le konuşuyor gibiyim İda Dağı eteklerinde... Körpe kollarıyla Helene beyaz badanalı evin önünde belirgin çizgileriyle şarap dolduruyor Meryem’e... Dansların dilinde, şiirin müziğinde Halikarnas Ba- lıkçısı’nı, Anday’ı, Ezra Erhat’ı, Eyüboğlu kardeş- leri görür gibi oluyorum. Homeros’un “Işık Sahili”ne bir selam gönderi- yorum, mavi bir sabahın buz kesmiş yapraklarıy- la... Heraklitos’un kırık taşlarında öfkelenmiş dal- galara kafa tutuyorum... Troya’yı mutlaka izleyin! Şeytanın fırtınasını ışıkla parçalayan halkların tümlüğünü, kardeşliğini görün! Ben bu büyük masalla sarsıldım! Alkışlar Mustafa Erdoğan, alkışlar dansçılar, al- kışlar tüm emeği geçenlere!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Baykal, Ergenekon operasyonlarõnõn her dalgasõnda aydõnlar ve çetecilerin yan yana getirildiğine dikkat çekti ‘Saygõnisimlerikirletmetezgâhõ’ CHP’Lİ KART ‘Trampaniçin gerçekleşti?’ BARIŞ YAMAN KONYA - CHP Konya Millet- vekili Atilla Kart, Anayasa Mah- kemesi Başkanõ Haşim Kılıç’õn damadõ Mustafa Çubuk hakkõn- daki iddialarõ Meclis gündemine taşõdõ. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn yanõtlamasõ istemiyle bir soru önergesi veren Kart, Çu- buk’un mülkiyeti Ankara Büyük- şehir Belediyesi’ne ait bir arsa ala- rak karşõlõğõnda bina verdiğini anõmsattõ. Bu tür işlemlerde kamu yararõ ve ciddi bir gereksinimin karşõlanmasõ gerektiğini vurgu- layan Kart, “Hangi somut kamu yararı ve ihtiyacı için bu tram- pa işlemi gerçekleştirilmiştir? Bu oluş ve satış şekli, takdir yet- kisinin kötüye kullanıldığı, özel amaç ve ilişkilere yönelik olarak kullanıldığı anlamına gelmez mi?” diye sordu. İşlemin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 26 Kasõm 2007’de aldõğõ kararla yapõldõğõnõ belirten Kart, işlemle- rin 18 Temmuz 2008’de tamam- landõğõna dikkat çekti. İSTANBUL/ANKARA (Cum- huriyet) CHP lideri Deniz Baykal, tüm “Ergenekon” operasyonlarõnda iki boyutlu bir senaryo uygulandõğõ- na dikkat çekti. “Her dalgada” ay- dõnlar ve çetecilerin yan yana geti- rildiğini vurgulayan Baykal, “Amaç düzgün ve saygın isimleri kirletme tezgâhıdır” dedi. Bursa’da partisinin 7 belediye baş- kan adayõnõ açõklayan Baykal İstan- bul’a dönerken gazetecilere değer- lendirmelerde bulundu. Baykal Er- genekon operasyonlarõna ilişkin şu de- ğerlendirmede bulundu: “Bir tiyatro oynanıyor. Her dalganın iki boyu- tu var. Aydınlar ve çeteler... Her dalgada bu senaryo uygulanıyor, hukuk böyle bir ayarlama yapar mı? Bu otoriter, totaliter rejimler- de olabilecek bir durumdur. Amaç düzgün ve saygın isimleri kirletme tezgâhıdır. Bu insanlar neyle suç- landıklarını dahi bilmiyorlar. İd- dianame yolda kurulur anlayışı hukuk düzenine uymaz. Bir tiyat- ro oynanıyor. İntikam alınmak is- tenen kişileri çetecilerle karıştırıp kamuoyuna sunuyorlar. Biz 1995’te hükümeti bozmuş bir partiyiz. ‘Bu devlet kuşatma altõnda’ dedik. Su- surluk’a giden süreci tespit ettik, devlet içindeki çeteler temizlensin diye mücadele verdik. Hâlâ da ve- riyoruz. Bu olaya geçmişte ‘fasa fi- so’ dediler. Şimdi bakıyoruz, Su- surluk döndü dolaştı, Sabih Kana- doğlu’ların, İlhan Selçuk’ların ve Kemal Gürüz’lerin marifetine dö- nüştü. Her operasyonda her aydın ya da asker gibi isimlerin yanına bir çeteci isim de getiriyorlar. Eline si- lah alandan, çeteciden hesap sor- mayan namerttir. Öyle anlaşılı- yor ki Susurluk şapkasından Er- genekon tavşanı çıkaracaklar. Amaçları halkı korkutmak, sin- dirmek, AKP karşıtlarını töhmet altında bırakmaktır.” CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Susurluk’un başaktör- lerinden, eski özel harekâtçõ İbrahim Şahin ile aralarõnda Yargõtay Onur- sal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun da bulunduğu, Cumhuriyet değerlerini savunan say- gõn isimlerin yan yana getirilmesinin, siyasal iktidarõn polis marifetiyle yürüttüğü “organize bir senaryo” olduğunu söyledi. CHP lideri Baykal, “Öyle anlaşõlõyor ki Susurluk şapkasõndan Ergenekon tavşanõ çõkaracaklar. Amaçlarõ halkõ korkutmak, AKP karşõtlarõnõ töhmet altõnda bõrakmak” dedi. Kõlõçdaroğlu, Amasya’da verdiği konferansta Ergenekon soruşturmasõnõ değerlendirdi ‘Masum insanların hakları korunmalı’ MEHMET MENEKŞE AMASYA - CHP Grup Başkanveki- li Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’lilerin CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn da Ergenekon’la bağlantõlõ olduğunu ima eden açõklamalarõna, “Bu süreç içeri- sinde baskıcı rejim, dikta heveslileri eğer bizi gözaltına alma yönünde bir çaba harcarlarsa bu çaba bizim için bir onur olur” sözleriyle yanõt verdi. CHP Amasya Merkez İlçe Örgü- tü’nün daveti üzerine Özel İdare Sa- lonu’nda “Türkiye’de Yolsuzluklar” konulu bir konferans veren Kõlõçda- roğlu, partisinin il örgütünde de açõk- lamalarda bulundu. Ergenekon gözal- tõlarõyla ilgili değerlendirmeler yapan Kõlõçdaroğlu, “Masum insanlar bir şekliyle bazı suçlularla beraber göz- altına alınmamalı, onlar yargılan- mamalı, onların hakları hukukları korunmalı. Yani biz Avrupa’nın ön- gördüğü hukuk normları ne ise o normlar içinde kalarak mücadele- mizi sürdürmeliyiz. Hukuk hukuku zorlamamalı. Hukuk insan hakları- na saygılı olmalı” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Amasya’daki konferansını çok sayıda kişi izledi. ERGENEKON OPERASYONU Tümgeneral Şenel emniyete teşekkür etti İstanbul Haber Servi- si - Ergenekon operasyo- nu kapsamõnda gözaltõna alõnan Tümgeneral Er- dal Şenel’in avukatõ Ab- dullah Kaya, nezaret ko- ğuşlarõnõn õsõtõlmasõ ne- deniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti. Avukat Kaya, emekli hâkim Tümgeneral Şenel ile Organize Suçlarla Mü- cadele Şube Müdürlüğü nezaretinde görüştükleri- ni ifade etti. Kaya, “Ne- zaretin çok soğuk ol- ması nedeniyle kalori- ferlerin yakılması tale- bimizin yerine getiril- diğini görerek 9 Ocak’ta bu konuda sözlü bir açıklama yaptık. Mü- vekkilim Sayın Erdal Şenel şu anda (dün) Or- ganize Suçlarla Müca- dele Şubesi’nde nezare- tinde olup, nezaretha- nenin kaloriferleri yan- maktadır. Ayrıca teda- rik edilen taşınabilir ısı- tıcılarla da nezaret ko- ğuşları ısıtılmaktadır. Nezaret aydınlatma lambaları da değiştiril- miştir” dedi.