18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2009 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Türk isimlerini değiştiren Bulgaristan’õn eski diktatörü Todor Jivkov’un torunu modacõ - milletvekili Evgenia Jivkova’dan sõcak mesajlar: Türkiye kesinlikle AB üyesi olmalõ Sofya’nõn alõşveriş ve eğlence merkezi Patriarh Eftimi Caddesi üzerinde kapõ numarasõ 12 olan bir butik. Vitrinde çok şõk kadõn giysileri. Burasõ Bulgaristan’õn eski diktatörü Todor Jivkov’un torunu Evgenia Jivkova’ya ait. Moda dünyasõnda Jeni adõyla tanõnan Jivkova, Balkanlar ve Doğu Avrupa’nõn en ünlü kadõn giyim tasarõmcõlarõndan. Ufak tefek bir kadõn. Pek de şõk. Kendi tasarõmõ kõyafetleri giyiyor. Evgenia Jivkova aynõ zamanda Bulgaristan Koalisyonu’ndan milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi’nde de Bulgaristan heyeti üyesi. Dört yõl önce tanõştõğõmõzda dedesi Todor Jivkov’un iktidardan devrilmesi ve onun evinde geçirdiği ev hapsi günlerinin travmasõnõ hâlâ üzerinden atamamõş görünüyordu. Bu kez ise karşõmda bambaşka bir Evgenia Jivkova buldum. Üzerindeki gerginlikleri atmõş, dünyaya daha iyimser gözlerle bakan bir kadõn vardõ. Evgenia Jivkova’yla kendi el emeği giysilere baktõktan sonra butikteki ayrõ bir bölmede konuşuyoruz. Sorularõma son derece politik yanõtlar veriyor. Geçmişle ilgili herhangi bir söz söylemekten özenle kaçõnõyor. - Soğuk Savaş döneminin Bulgaristan’ıyla bugün AB ve NATO’ya tam üye olan Bulgaristan arasında bir kıyaslama yapar mısınız? - Bulgaristan’õn 1970’li yõllarda Avrupalõ turistler için çok gözde bir tatil ülkesi haline geldiğini anõmsõyorum. Ülkem son yõllarda da bu özelliğini koruduğu gibi geliştiriyor da. Bulgar halkõnõn sanat ve müzik öğrenmedeki yeteneği, spor alanõnda sağladõğõ başarõlar çok önemli özellikleri olarak ortaya çõkmõştõr. Siyasi olarak konuşmam gerekirse Varşova Paktõ dönemindeki Bulgaristan’la bugün NATO ve AB üyesi olan Bulgaristan, Bulgar Devleti’nin yaşamõnda birbirinden apayrõ iki dönemdir. - Bulgaristan bir zamanlar NATO’nun hasmı olan Varşova Paktı üyesiydi. Bugün ise NATO’ya üye olması ülkeniz için çelişkili bir durum yaratmıyor mu? - Varşova Paktõ’ndan NATO üyeliğine geçiş ulusal doktrin, uygulama, savunma siyasetinde yeniden yapõlanma, becerilerimizi geliştirmede çok radikal değişimler gerektirdi. O nedenle de çelişkili bir durum yaşamadõk. Biz sonuçta eskisinden çok farklõ bir demokratik değerler ve ilkeler sistemini seçtik. Bulgaristan’da yolsuzluklar artıyor - Bulgaristan’da, özellikle de demokratik sisteme geçildikten sonra yolsuzlukların arttığı haberleri var. Bunların doğruluk derecesi nedir? - Yolsuzluklar, İkinci Dünya Savaşõ sonrasõ dönemde çoğulcu demokratik sistemlerin olgunlaşamadõğõ ülkelerde sorun olarak ortaya çõkmõştõr. Bir sistemden, tamamõyla farklõ bir sisteme geçen Bulgaristan da aynõ deneyimi yaşamak zorunda kaldõ. Bizi en çok şaşõrtan bu kabul edilemez yolsuzluklarõn bu denli yaygõnlaşmasõdõr. Ama ben Bulgar halkõnõn gelenek ve görenekleri ve temel değerlerinin bu kötülüklerin üstesinden gelmemize yardõmcõ olacağõna inanõyorum. Bizler de bu ülkenin siyasetçileri olarak bu mücadelede yardõmcõ olabilmek için doğru bir hukuksal ve toplumsal çerçeve hazõrlamamõz gerektiğini düşünüyorum. - Biraz da ülkenizin iç siyasetinden söz edersek… Burada aşırı milliyetçi Ataka adlı bir parti var. Özellikle Bulgar Türklerine karşı tutumları katı. Hatta Türklerin Bulgaristan’dan temizlenmesi gerektiğini söylemeye kadar vardırıyorlar işi. Bu Ataka’nın neler yapmayı hedeflediğini düşünüyorsunuz? - Evet. Zaman zaman siyasi söylemleri çok sert. Ama kurulduklarõ ilk zamanlara kõyasla biraz daha söylemlerini farklõlaştõrdõlar. Biraz daha õlõmlõ oldular. Ama hâlâ onlara aşõrõ milliyetçi diyebiliriz. Evet. Türkler hakkõnda söyledikleri çok kötü. Ama bunlarõn kuruluş ve siyaset yapma nedenlerini görebiliyorum. Öbür siyasi partilerden farklõ olmak için bu tür bir siyasi çizgi izliyorlar. - İyi de AB kriterleri bu tür aşırı milliyetçi söylemlerle çelişiyor. AB çokkültürlülüğe özen gösteriyor. O zaman Bulgaristan gibi AB üyesi olan bir ülkede böyle aşırı milliyetçi bir siyasi parti nasıl yaşamını sürdürebiliyor? - Bu demokrasi. Ama şunu belirteyim ki 1980’li yõllarda Türk azõnlõğõyla yaşanan sorunlar 1990’larõn başõndan sonra bitti. 1990’larõn başõnda bir grup azõnlõk Türk tarafõndan kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) şu anda hükümet ortağõ. Üstelik sadece azõnlõk Türklerden değil, bütün Bulgar seçmeninden de oy alõyor. Evet, Türklerin Ataka’yla sorunlarõ var. Sofya’da pek değil, ama öbür küçük kentlerde zaman zaman sorunlar olduğunu duyuyoruz. Ama bunlar fiili saldõrõ değil, sözlü saldõrõ biçiminde oluyor. Son olarak da Ataka’nõn lideri Sofya’ya yeni bir cami yapõlmasõna karşõ çõktõ. Hep konuşuyor. Ama yine söylüyorum. Bu Ataka’nõn siyaseti. Farklõ bir siyaset izlemek zorunda olduklarõnõ düşünüyorlar. Dediğiniz gibi, siyasetleri AB kriterlerine aykõrõ. Ama bütün Avrupa ülkelerinde benzer aşõrõ milliyetçi partiler de var. Ama Bulgaristan’da çok iyi bir model geliştirdik. HÖH Partisi koalisyon hükümetinin ortağõ. Bu yapõyõ yok etmeye çalõşmak çok tehlikelidir. İkili ilişkilerimiz mükemmel - Bulgaristan’da oldukça kalabalık bir Roman toplumu yaşadığını biliyoruz. Ataka bunları da hedef alıyor mu? - Açõkça söylemek gerekirse aslõnda Ataka azõnlõklarõ hedef almõyor. Hedef aldõklarõ HÖH gibi siyasi partiler. Ama Bulgaristan’da Roman azõnlõkla ilgili kimi sorunlar var. Kimi Romanlar çocuklarõnõ okula göndermek istemiyorlar. Bunun da nedeni çocuklarõ sokağa salmak ve dilencilik ettirmek. Bir de Roman ailelerinin çok sayõda çocuğu oluyor. Bunlara bakacak güçleri yok. Ama bu sadece Bulgaristan’õn sorunu değil. Bütün Avrupa’da bu sorun var. Avrupa Komisyonu’nun Roman azõnlõğa yardõm için geliştirdiği bir proje var. Bizim hükümet çocuklarõn okula gitmelerini sağlamak için ailelere para, gõda ve giyecek yardõmõ önerdi. Sanõyorum yavaş yavaş bu sorunu halletmeyi başaracağõz. Ayrõca azõnlõklarõn refah durumlarõnõ geliştirmek için sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa sosyal programlar da yürütülüyor. -Balkan bölgesinde son 20 yıla yakın süredir meydana gelen değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? - AB değerleri ve standartlarõnõ temel alan bölgesel birlik çalõşmalarõ zaman içinde gelişecektir. Ancak AB’nin Balkanlar’la daha stratejik bir yaklaşõmla ilgilenmesi arzu edilir. Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya bölgenin siyasi süreçlerini ortaklaşa etkileyebilme potansiyeline sahip olduklarõnõ er ya da geç algõlayacaklardõr. Sõrbistan ve Türkiye’nin de bu çalõşmalara katõlmalarõ gerekecektir. - Kosova’nın bağımsızlık ilanı konusunda neler düşünüyorsunuz? - Bulgaristan açõsõndan bakarsak, istikrarlõ, barõşçõ, demokratik ve çokkültürlü bir Kosova Batõ Balkanlar’õn ve Avrupa’nõn güvenlik yapõsõ için yaşamsal önemdedir. Kosova’nõn karşõ karşõya bulunduğu ekonomik ve toplumsal sorunlarõn ele alõnmasõna öncelik verilmelidir. Avrupa Komisyonu’nun 4 Kasõm 2008 tarihli Kosova İlerleme Raporu, “İstikrar ve Ortaklık Süreci” Kosova’nõn yerini garantileyecek ve Batõ Balkanlar’a Avrupa’nõn yolunu açacaktõr. Bulgaristan 20 Mart 2008 tarihli bakanlar kurulu kararõyla Kosova’nõn bağõmsõzlõğõnõ tanõmõştõr. Kosova’nõn bağõmsõzlõğõ bugüne kadar BM üyesi 53 ülke tarafõndan tanõndõ. Ayrõca da BM Genel Sekreteri’nin Kosova’daki uluslararasõ sivil varlõğõnõ yeniden yapõlandõrma planõnõ da destekliyoruz. - Türkiye-Bulgaristan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Son yõllarda ikili ilişkilerimiz hem güç kazandõ hem de karşõlõklõ anlayõş arttõ. İki ülke de çok iyi komşuluk ilişkilerini sürdürüyor ve uluslararasõ alanda birbirlerine yardõmcõ oluyorlar. Her iki ülke başbakanõnõn birbirlerini ziyaretleri, özellikle de Cumhurbaşkanõmõz Georgi Paravanov’un bir süre önce Türkiye’ye yaptõğõ resmi gezi ilişkilerin verimliliğinin en iyi kanõtlarõdõr. - Bulgaristan’ın bakış açısına göre Türkiye günün birinde AB’ye tam üye olabilir mi? - Evet. Bulgaristan buna inanmaktadõr. Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasõ Bulgar halkõ tarafõndan sevinçle karşõlanacaktõr. AB’ye tam üyelik sürecinin onuruna düşkün ve hõrslõ Türk halkõna zaman zaman zor geleceğinin farkõndayõm. Ama bizler de o süreçlerden geçtik. Ama şunu özellikle belirtmeden geçmek istemiyorum. AB’yle bütünleşme modeli ve Avrupa değerleri Güney Doğu Avrupa ülkeleri için en iyi tarihsel seçeneklerdir. - Ama özellikle Fransa ve Almanya, Türkiye’nin Avrupalı kültürü olmadığını dolayısıyla Avrupa’nın içinde yer almasının söz konusu olmadığını beyan ettiler. AB’nin bu iki lider ülkesinin Türkiye’yi tam üyeliğe istemediğine göre ne olacak? - Raportörün ve İzleme Komitesi Başkanõ’nõn bana söylediğine göre Türkiye AB üyeliğine hazõrlõk konusunda yükümlülüklerini doğru biçimde yerine getiriyor. Hatta öbür aday ülkelerden daha iyi durumda olduğunu anlattõlar. Almanya ve Fransa’nõn Türkiye’nin Avrupalõ geleneği olmadõğõ için tam üye olamayacağõnda õsrar ettiğini söylediniz. Evet bunu söylüyorlar. Ama Türkiye’nin sadece bir bölümü onlarõn söyledikleri gibi. Öbür bölgelerinde böyle bir şey söz konusu değil. Laik sisteminizi mutlaka koruyun - Dışardan bakan birisi olarak Türkiye’de gü- nün birinde laik sistem çöküp İslam köktendin- ciliği yerleşebilir mi? - Laiklik çok önemli. Bulgaristan da laik bir ül- ke. Laiklikten neden vaz- geçilsin ki? Ben Türki- ye’de herkesin İslam köktendinciliğine prim verdiğini düşünmüyo- rum. Böyle olmayanlarõn Türkiye’nin laik sistemi- ni sonuna kadar koruya- caklarõndan kuşkum yok. Ayrõca 21. yüzyõlda laik sistemle yaşamak hiç de kötü bir durum değil. Hõ- ristiyanlõkta, Müslüman- lõkta ya da başka bir din- de köktendincilik kabul edilebilir bir durum değil. Bizim okullarda zorunlu ders değil. Ama başka dinleri de öğrenme seçe- neğiniz var. Böylece baş- ka dinler hakkõnda da bil- gi sahibi olabiliyorsunuz. - Bulgaristan’ın AB’ye üyelik sürecini anlatır mısınız? Zor bir süreç mi oldu? - Kolay olmadõ. Fiyatlar aniden arttõ. İnsanlar eko- nomik sõkõntõlar çektiler. Ama tam üyeliğin artõla- rõ eksilerinden fazla. Bir kere tam üye olduktan sonra Avrupa içinde ser- best dolaşõmõmõz sağlan- dõ. AB ülkeleriyle ticare- timiz büyük ölçüde arttõ. İhracatõmõz yükseldi. Ama tabii ki şu anda kü- resel bir ekonomik kriz AB ülkelerini de sõkõntõya soktuğu için bizim de on- dan etkilenmememiz mümkün değil. Bizim mallarõ satõn alan çeşitli Avrupa ülkelerinin şirketleri mal alõmlarõnõ durdurdular. Bu olunca bizim Bulgar şirketleri de zorlanmaya başladõ. Yeni çõkõş yollarõ aranõyor. - Bütünüyle siyasi bir ai- lenin üyesi olmanıza rağmen kadın giyim ta- sarımcısı olmayı seçtiniz. Neden? - Sanatçõ ruhu ve yaratõ- cõlõk ailemizde var. Ül- kemde farklõ kültürler ve geleneklerle bir arada ya- şayan bir insan olarak ge- leneksel Bulgar giysileri- ni uluslararasõ modaya uyarladõm. Böylece orta- ya ülkenin en popüler ka- dõn giyim butiklerinden birisi çõktõ. Politikaya de- vam etsem de etmesem de giysi tasarõmõ konu- sunda gelecek için geliş- tirdiğim projelerim var. Modayla uğraşmak ve ta- sarõmcõlõk bana özgüven ve canlõlõk sağlõyor. P O R T R E EVGENİA JİVKOVA Bulgaristan’õn komünist diktatörü Todor Jivkov’un torunu. Annesi Jivkov’un kõzõ ve Bulgaristan’õn bir dönem Kültür Bakanlõğõ’nõ yapan, Türk azõnlõğõn isminin değiştirilip asimile edilmesi politikasõnõn ikinci mimarõ Ludmilla Jivkova. Sofya Üniversitesi’nde tarih ve ekonomi okuduktan sonra Kültür Bakanlõğõ’nda çalõşmaya başladõ. Bakanlõğõn çeşitli kademelerinde görev aldõ. 1990’da ülkede rejim değişikliği olunca moda tasarõmcõlõğõ yapmaya karar verdi. Çünkü kendi deyimiyle “yaptõğõ işten fena halde sõkõlmõştõ”. 1991’de Jeni Style adõnõ verdiği butiğini kurdu. Kõsa zamanda Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerinin en ünlü moda tasarõmcõlarõndan birisi oldu. 2001 seçimlerinde Bulgaristan Koalisyonu’ndan milletvekili seçildi. İki dönemdir milletvekili. Ayrõca Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’ndeki Bulgaristan heyeti üyesi. Asamblede Azerbaycan raportörü. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Laiklik çok önemli. Bulgaristan da laik bir ülke. Laiklikten neden vazgeçilsin. Ben Türkiyede insanlarõn İslam köktendinciliğine fazla prim vermediklerini düşünüyorum. 1980’li yõllarda Türk azõnlõğõyla yaşanan sorunlar 1990’larõn başõyla birlikte bitti. Şimdi Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) hükümet ortağõ, üstelik sadece Türklerden değil Bulgarlardan da oy alõyor. [email protected] T.C. KADIKÖY 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN SATIŞ İLANI Dosya No: 2007/4 Satõş İZALE-İ ŞÜYU SURETİ İLE SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN GAYRİMENKULLERİN TAPU KAYDI: Kadõköy İlçesi İbrahimağa Mahallesi 1302 ada, 2 parsel, 1752 m2 miktarlõ kârgir apartmanda 76/12000 arsa paylõ Bodrum kat 29 No’lu dükkân olup, Nurattin Ada adõna tapuda kayõtlõdõr. GAYRİMENKULÜN İMAR DURUMU: Dosyada mevcut Kadõköy Belediye Başkanlõğõ Plan ve Piroje Müdürlüğü’nün 06.10.2006 tarih ve 2006/721444 sayõlõ imar durumu yazõsõnda söz konusu İbrahimağa Mahallesi 1302 ada, 2 parsel sayõlõ parselin 11.05. 14.04.1999 t.t.li 1/1000 ölçekli imar planõnda konut alanõnda kalmakta olup, yapõlanma şartlarõ ayrõk nizam Max H=Serbest irtifa TAKS (Taban alanõ kat sayõsõ) 0.30 KAKS: 1.20 konut alanõnda kaldõğõ belirtilmektedir. GAYRİMENKULÜN EVSAFI: Kadõköy İlçesi Acõbadem İbrahimağa Mahallesi Faruk Yõldõz Sokak Numara 16’daki Anadolu Apartmanõ olarak isimlendirilen binanõn ana giriş kapõsõndaki sağ tarafõndaki, bodrum kat, 29 No’lu 16EdÜKKAN nitelikli bağõmsõz bölümdür. Bina mimarlõk hiz- metlerine esas III. Sõnõf A grubu yapõlardan olan bir bodrum kat, zemin kat, altõ normal katlõ betonarme kârgir olarak, yaklaşõk otuz dört yõl önce inşa edilen binadõr. Bahse konu bodrum kat (29) No’lu bağõmsõz bölüm bina giriş cephesinde olup, keşif anõnda kapalõ olduğundan dõşarõdan yapõlan öl- çüm ve daha önce bahse konu dükkânda kiracõ olarak iskân eden şahsõn vermiş olduğu şifai bilgilere göre tek mahalden oluşan yaklaşõk 20 m2 kullanõm alanlõ, zemin döşemesi mozaik parke kaplõ, bağõmsõz bölümdür. Giriş cephesi renkli alüminyum profil malzemeden yapõlmõş kapõ ve pencere doğramalõdõr, üzerinde demir lama malzemelerden kepenk vardõr. Bağõmsõz bölümün inşasõnda standart olduğu kabul edilen vasat malzemeler kullanõlmõştõr. Belediye altyapõ hizmetlerinin bulunduğu ve ulaşõm imkânõ olumlu özellikte olan bölgedeki parseldir. GAYRİMENKULLERİN KIYMETİ: Bulunduğu semt içinde yeri, imar durumu, inşa tarzõ, halihazõr vaziyeti, bu civardaki gayrimenkul alõm satõm rayiçleri, hisseli oluşu, kullanõlan malzeme ve işçilik kalitesi, binanõn yõpranma paylarõ da hesaba katõlarak günün koşullarõna göre yapõlan incele- me ve araştõrma neticesinde, Kadõköy İlçesi Acõbadem İbrahimağa Mahallesi 1302 ada, 2 parsel, 58 paftada bodrum kat (29) numaralõ bağõmsõz bölümün toplam bedelinin 30.000,00 YTL. (Otuzbin YTL) edebileceği kanaatine varõlmõştõr. SATIŞ ŞARTLARI: 1. Satõş: 17.02.2009 gnüü saat 11.00-11.15 arasõnda Kadõköy 2. İcra İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir be- delle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla 27.02.2009 günü, aynõ yer ve saatlerde ikinci arttõrmaya çõkartõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklõlarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz- sa satõş talebi düşecektir . 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetlerin % 20’si nispetinde nakdi “YTL” veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale kararõ damga vergisi, Katma Değer Vergisi’nin tamamõ ve tapu harcõnõn 1/2’si ve tahliye masraflarõ alõcõya ait olup. Tapu harcõnõn 1/2’si ve birikmiş vergiler ile tellaliye resmi satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde Dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmada hariç bõrakõlacaklardõr. 4- İhaleye katõlõp, daha sonra ihale bedelinin yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõ- cõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya num- arasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ İİK. 127. maddesi uyarõnca adresi tapuda kayõtlõ olmayan ilgililere bu ilanõn tebligat yerine geçeceği ilan olunur. 05.01.2009 (İc.İf.K.126) (*) İlgiliIer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 1159
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle