Katalog

CMYB C M Y B 3 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Dişli Dosyası Bu Kadarla mı Kapanacak? Önceki gece sabahın ilk saatlerine kadar sar- kan AKP Merkez Yönetim Kurulu toplantısın- dan, ünlü Şaban Dişli olayı ile ilgili olarak çıkan sonuç, 1 milyon dolar karşılığında Silivri’de imar değişikliği yapıldığı iddialarının iktidar partisi yönetiminde de ağır bastığının bir işareti olarak mı değerlendirilmelidir? İktidar partisinin en üst karar organının, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı, Deniz Baykal’ın da ana muhalefet li- deri kimliği ile omuz verdiği iddiaların değerlen- dirildiği anlaşılan bu toplantıda, Dişli’nin Partinin Genel Başkan Yardımcılığı ve MKYK üyeliğinden ayrılması ile sona erdiğine göre, sorunun yanıtı “evet” olmalıdır. Ama bu şartlı “evet”, şimdilik İstanbul Millet- vekili Şaban Dişli’nin, son günlerde Ergenekon dosyası için de çok sık kullanılan bir deyim ile o arsa olayında alınmış olan “1” milyon dolar id- dialarında “şüpheli” olması ile noktalanıyor. Ya o iddialar doğru ise, Dişli’nin bir yandan AKP çatısı altında kalıp kalamayacağını, öte yandan da milletvekilliğinin sürdürülüp sürdürülmeye- ceğini tartışanların aradığı asıl sorunun yanıtı ne olacaktır? O yanıtı, yani iktidar partisi liderinin bugüne ka- dar bir cankurtaran simidine sarılır gibi sarıldığı “dokunulmazlık” kurumunun zırhının Şaban Diş- li’nin üstünden çıkartılıp çıkartılmayacağı belli oluncaya kadar, önceki gece ulaşılan sonuç, gö- rüntüyü kurtarmaktır. Bu istifaya zorlama görüşmeleri bile, AKP MKYK’sinde sadece Şaban Dişli’nin değil; Ge- nel Başkan Yardımcısı’nın, aklanmak amacıyla düzenlediği basın toplantısında kendisini koru- ma ve kollama görevini üstlenen Grup Başkan Vekili Bekir Bozdoğan’ın da yenilgisi ile so- nuçlandığını ortaya koyuyor. Ayrıca AKP’nin önünde de iki yol kavşağının bulunduğunu, siyasetin tutanaklarına geçirti- yor: İktidar partisi, yıllardan beri bin dereden su ge- tirerek hiçbir işlem yapmadığı “dokunulmazlık” dosyalarını tozlanmış raflardan indirecek midir? Yoksa, Şaban Dişli’ye “sen bir süre gözlerden uzak kalarak, kendini unuttur; öteki arkadaşları- mıza ve en başta Genel Başkanımıza yönelik ben- zer suçlamaların gündemden düşmesine yardımcı ol” mu denilecektir? TBMM, ekim ayının başında yeni dönem ça- lışmalarına başladığı zaman, bu sorunun yanıtı- nı da öğrenmek olanağını bulacağız Ya Tüzmen Ne Yapacak? Başbakanın, hükümet ve parti yönetimlerinde çok zorlanmadıkça değişiklik yapılmasına ya- naşmadığı bilindiği için, Şaban Dişli’nin Genel Başkan Yardımcılığından istifasını istemenin Erdoğan için zor olduğu söylenebilir. MKYK’deki olay iktidar partisinin vitrininde pat- layan bir yolsuzluk bombası ile ilgili idi. Ya hükümetin içinde, Rusya-Gürcistan ça- tışması nedeni ile Moskova’nın bize uygulamak istediği gümrük denetlemesi yaptırımına, ülke- sinin dış politika stratejisine sırtını çevirerek ta Çin’den verdiği talimatlar ile benzin dökmeye kal- kışan Kürşat Tüzmen’in sorumsuzluğuna ne de- nilecek? Sorunun somut yanıtını Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Rusya Fe- derasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un ziyaretine 24 saat kala yaptığı açıklama ile ver- di. O açıklamayı, kırılan bir diplomatik potun Bakanlar Kurulu adına düzeltilmesi olarak ka- bul etmek gerekiyor... Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı’nın, Rusya’nın gümrüklerden ülkelerine girecek mal- lar için bize uyguladığı bir tür engellemeyi aynen karşılamak istemesi elbette hakkı olmalıdır. An- cak Tüzmen, o isteğini yurtdışında da olsa An- kara’ya Başbakanı’na iletmek yerine, olayı mec- rasından çıkartmaya kalkışmış, bu isteği Bakanlar Kurulu’nun aynı gün yaptığı toplantıda yüz geri edilince de, bu ana kadar hiçbir şey olmamış- çasına görev başında kalmayı sürdürme yolunu seçmiştir. İstiskale Boyun Eğmek mi? Hayır! Tüzmen, üyesi bulunduğu Bakanlar Kurulu tarafından açıktan istiskal edildiğine, ya- ni dışlandığına göre, politik etik gereği istifasını vererek Ankara’ya dönmelidir. Görev gezisi için gittiği Çin’de, porselen ma- ğazasına girmiş bir fil gibi çalım satmaya kal- kışmanın, dış politikada tek başına “dayılık” yap- manın yaptırımını kendisine uygulamaz ise, Baş- bakan bu bakanı hakkında azil işlemini uygula- malıdır. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] İstanbul Haber Servisi - Kadõköy Belediye Başkanõ Selami Öztürk ve Kadõköy Belediye Meclisi’nin 40 üye- sini “ücretsiz ve indirimli sağlık hizmeti” verdikleri gerekçesiyle da- va açan İçişleri Bakanlõğõ, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi’nin (İBB) kentin dört bir yanõnda açtõğõ ve yaklaşõk 200 bin kişiye ücretsiz sağlõk hizmeti sağ- layan tesislerini görmezden gelmesi dikkat çekiyor. İstanbul’un birçok il- çesinde benzer faaliyetler yürüten AKP’li belediyeler için ücretsiz sağ- lõk hizmetleri “ adaletli hizmet an- layışına” örnek olarak sunulurken, CHP’li belediyelerin sosyal hizmetleri AKP hükümeti için “gelir kaybı” olarak nitelendiriliyor. İzmir’in Dikili ilçesinde yurttaşla- ra ücretsiz şebeke suyu tahsis ederek “görevini kötüye kullandığı” öne sü- rülen ve hakkõnda dava açõlan Dikili Belediye Başkanõ Osman Özgüven’le başlayan AKP’nin sosyal belediyeci avõ Kadõköy Belediyesi’yle sürüyor. Kadõköy Belediye Meclisi’nin, 2005 yõlõnda belediye polikliniğinde, bele- diye meclis üyelerine, başhekimin gerekli gördüğü hastalara ve öğrenci- lere ücretsiz sağlõk hizmeti vermesi ile Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyelerinin birinci derece yakõnlarõ ile Kadõköy ile ilgili çalõşan vakõf üyele- ri ile birinci derece yakõnlarõna ve Ka- dõköy taksici esnafõna indirimli sağlõk hizmeti verilmesi karara bağlanmõştõ. Kadõköy Belediyesi’nin AKP’li bir grup üyesinin de destek verdiği uy- gulama İçişleri Bakanlõğõ müfettişle- rinin rutin incelemelerinde “usülsüz” bulundu. Müfettişlerin raporunun İç- işleri Bakanlõğõ’na iletilmesinin ar- dõndan bakanlõk Belediye Başkanõ Öztürk ve 40 meclis üyesi hakkõnda dava açtõ. Davanõn ardõndan Danõştay 1. Dairesi’ne itirazda bulunan Kadõköy Belediyesi’nin itirazõ ise Danõştay ta- rafõndan reddedildi. AKP’lilere soruşturma yok Kadõköy Belediye Başkanõ Öztürk, belediyeyi gelir kaybõna uğrattõğõ ge- rekçesiyle açõlan soruşturma için “Bu davadan yargılanmaktan gurur du- yacağını” belirterek, uygulamanõn belediye meclisinin kararõyla başla- tõldõğõnõ kaydetti. Öztürk, uygulama- ya oy veren AKP’li belediye meclis üyelerinin soruşturma dõşõnda tutul- masõnõ ise “ilkel bir yaklaşım” ola- rak değerlendirdi. Öztürk,“AKP’li meclis üyesi ar- kadaşlarımız da ayrı partiden ol- mamıza rağmen bu kararı destek- lemiş, oy kullanmış. Ancak işin en acı tarafı, bizimle birlikte oy kulla- nan AKP’li meclis üyeleri soruş- turmadan ayrılıyor, yalnızca CHP’li üyeler hakkında soruşturma kara- rı veriliyor” dedi. İBB Sağlõk ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlõ- ğõ’nõn 2007 yõlõ verilerine göre, İBB bünyesinde 30 tane Kadõn ve Aile Sağ- lõğõ Merkezi, 8 tane Sağlõk Danõşma Merkezi, 2 tane de Gezici Sağlõk Hiz- meti Tõr’õ bulunuyor. Kanser tarama hizmetlerinden, ke- mik erimesi analizlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet veren tesislerde, çocuk, dahiliye, KBB ve psikiyatri hiz- metlerinin de yer aldõğõ çok sayõda po- liklinik de bulunuyor. İBB ayrõca, sosyal güvencesi olmayan hastalarõn tedavi ve bakõmõnõ üstlenen Evde Sağlõk Hizmetleri’yle İstanbul’da yaşayan hasta, özürlü ve yaşlõ kişile- re de evlerinde doktor kontrolü, hem- şire bakõmõ, fizyoterapi ve eczane hizmetleri götürüyor. Kadõn ve Aile Sağlõğõ Merkezleri’nden ücretsiz ya- rarlanmak için Beyaz Masa’nõn 153 no’lu telefonundan randevu almak ise yeterli oluyor. Şeriatçõ yayõn organõ, SHP’li Dikili Belediye Başkanõ’nõ ‘ezanõ susturmak’ ve ‘din kaşõtõ olmak’la suçladõ Vakit, Özgüven’i hedef gösterdi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Va- kit gazetesi, son olarak Dikili Belediye Baş- kanõ Osman Özgüven‘i hedef gösterdi. Ezan sesi için izinsiz takõlan hoparlörleri söktür- düğü için din karşõtõ gibi gösterilmeye çalõşõ- lan SHP’li Belediye Başkanõ Özgüven, habe- ri tekzip ettiğini ve Vakit’i mahkemeye ver- mek için hukuki çalõşmalara başladõklarõnõ söyledi. Anadolu’da Vakit gazetesinin önceki gün- kü sayõsõnda, birinci sayfada “Solcu beledi- yelerin ramazan hazımsızlığı”, iç sayfada da “Dikili’de ezan sesini kestiler” başlõğõy- la verilen haberde, “Cami karşıtlıkları tes- cillenen ve dindarlara takındıkları kindar tavırlarla tanınan sol kesime ait belediye- ler, ramazanın gelmesiyle birlikte yine ha- zımsızlakırını gün yüzüne çıkardılar” de- niyor. Özgüven, yurttaşlarõn ezan sesi için si- telerinin yakõnõna taktõğõ hoparlörleri söktür- düğü için din karşõtõ olmakla suçlanõyor ve hedef gösteriliyor. Ayrõca haberde bir yurtta- şõn söylediği ileri sürülen “Ezanı susturan bu zihniyet, yakında bayrağımızı da indir- meye yeltenir” ifadeleri dikkat çekiyor. ‘İşlemler hukuki çerçevede yapıldı’ Haberin açõk bir “hedef gösterme” oldu- ğunu kaydeden Özgüven, işlemlerin hukuki çerçeve içinde yapõldõğõnõ vurguladõ. Her is- teyenin istediği yere hoparlör takamayacağõ- nõ dile getirerek belediyeye gelen şikâyet di- lekçeleri aracõlõğõyla konudan haberdar oldu- ğunu belirtti. Vakit’in haberini tekzip ettiği- ni, ardõndan hukuki yollara da başvuracağõnõ kaydeden Özgüven, kendisiyle birlikte tüm solcularõn din karşõtlõğõyla suçlanmasõnõn da kabul edilemez olduğunu söyledi. Özgüven, olayõn ayrõntõlarõnõ şöyle anlattõ: “Bu olay, ramazan gelmeden çok önce yapılan bir uygulamadır. Bize geçen yıl- dan beri bu hoparlörlerle ilgili gelen şikâ- yet dilekçeleri var. Yoksa belediyeye 10 kilometre uzaklıktaki hoparlörden ben nasıl haberdar olayım? Herkes, her istedi- ği yere izinsiz biçimde hoparlör takamaz. İsteyen evinin tepesine hoparlör koyarak müzik de dinleyemez. Zaten müftü de ‘Sökme veya takma yetkisi bizde değil’ di- yor. Müftülüğün yetkisi olmayan konuda, vatandaş kendini yetkili görüyor ve istedi- ği yere hoparlör takıyor. Son olarak bele- diyemize temmuz ayında gelen şikâyetler doğrultusunda Salihleraltı, Yağmur Site- si’nde elektrik direğine bağlanan hopar- lörle ilgili zabıta ekiplerimiz tarafından tutanak tutuldu. Buna karşın hoparlör sö- külmediği için aldığımız encümen kararı doğrultusunda 1 Ağustos’ta belediye ekip- lerimiz bölgeye gitti ve hoparlörü söktü. Zaten şikâyete konu olan bölgede camiden ezan sesi duyuluyor.” İlçedeki üç camiden birisine ait yerin ilk belediye başkanlõğõ döneminde kendisi tara- fõndan tahsis edildiğini ve yapõmõnõn sağlan- dõğõnõ kaydeden Özgüven, bu caminin açõlõ- şõnda kendisinin de bulunduğunu sözlerine ekledi. 12 Eylül darbesi sonrasõnda yaşanan “ya- saklı günlerde” düzenlediği Dikili Festiva- li’yle adõnõ duyuran Osman Özgüven, son olarak 10 tona kadar suyu ilçe halkõna ücret- siz verdiği için yargõlanõyordu. Belediye Başkanõ Osman Özgüven, ezan sesi için izinsiz takõlan hoparlörleri söktürünce Anadolu’da Vakit gazetesinin hedefi oldu. Gazete Özgüven’i ‘ezanõ susturmak’la suçladõ. DTP’Lİ BAŞKAN Kalkan’a 1 yõl hapis DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - DTP’li Bat- man Belediye Başkanõ Hüse- yin Kalkan, “suçu ve suçlu- yu övmek” suçundan yargõ- landõğõ davada, 1 yõl hapisle cezalandõrõldõ. Geçen mart ayõnda Belçi- ka’ya giden DTP’li Kalkan’õn PKK’nin yanlõsõ yayõn yapan Roj TV’nin kuruluş yõldönü- mü resepsiyonuna katõldõğõ ve burada yaptõğõ konuşmada “Yolum Roj TV’ye düştüğü zaman huzur buluyorum. Nasıl ki Müslümanlar için Mekke, Medine kutsal ise Kürtler için de Roj TV o kadar kutsaldır” dediği id- dia edildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca hazõrlanan iddianamede Kalkan hakkõn- da “terör örgütü propagan- dası yaptığı” gerekçesiyle 5 yõla kadar hapis istendi. Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasõnda, tutuksuz yargõlanan sanõk Kalkan hazõr bulundu. Mahkeme heyeti, Kalkan’a terör örgütü yanlõsõ yayõn yapan Roj TV’yi övücü tarzda konuşma yaptõğõ ge- rekçesiyle 1 yõl hapis cezasõ verdi. Sanõğõn yargõlanma sõrasõn- daki davranõşlarõnõ dikkate alan mahkeme heyeti, verilen cezayõ 10 aya indirdi, ardõn- dan 9 bin YTL para cezasõna çevirdi. Otogar ve üniversite çevresinde öğrencileri yurtlarõna çekiyorlar Ordu’da tarikatlar av peşinde ERDOĞAN ERİŞEN ORDU - YURTKUR’a bağlõ yurtlarõn kapasite- sinin yetersizliği tarikat yurtlarõna fõrsat yaratõyor. Or- du Otogarõ’nõ mesken tutan tarikatçõlar, öğrenci avõ- na çõktõ. Otogarõn yanõ sõra Ordu Üniversitesi’ne bağlõ fa- külte ve yüksekokullarõn önüne de stantlar açan özel yurtlardan ikisinin Milli Eğitim Bakanlõğõ’ndan ruhsatlõ, birinin ise ruhsatsõz olduğu belirlendi. Er- kek öğrenci yurtlarõ tarafõndan gelen öğrencilere da- ğõtõlan broşürlerde yer alan “1-8 Eylül tarihleri ara- sında ilimize kayıt işlemleri için gelenler, yur- dumuzun ücretsiz iftar, sahur ve konaklama im- kânlarından faydalanabilirler” yazõsõ dikkat çe- kiyor. Fethullah Gülen yanlõsõ bu erkek öğrenci yurt- larõndan Zirve ve Ahenk adlõ yurtlar öğrencilere 3 öğün yemek, 24 saat sõcak su hatta Lig TV izleme- yi vaat ediyorlar. Ordu Otogarõ ve Ordu Üniversitesi’ne bağlõ fakülte ve yüksekokullarõn önlerine stant açan Boztepe Kõz Öğrenci Yurdu’nun ise Milli Eğitim Bakanlõğõ’ndan ruhsatõ bulunmuyor. Gülen cemaatine yakõnlõğõyla bilinen bu yurdun stantlarõnda türbanlõ öğrenciler görev yapõyor. Or- du Otogarõ’nda özel büro oluşturan Ordu Üniver- sitesi ise kayõt için gelen öğrencileri karşõlayarak üc- retsiz servislerle kayõtlarõnõ yaptõracaklarõ fakülte ve yüksekokullara ulaştõrõyorlar. Üniversite görevlileri, yeni öğrencileri tarikat yurt- larõnõn görevlilerine kaptõrmamak için de büyük mü- cadele veriyor. Stantlara Ordu Belediyesi’nin izin verdiği belirtiliyor. Herhangi bir tarikatla bağlantõsõ olmayan ve Mil- li Eğitim Bakanlõğõ’ndan izni bulunan Ordu Yüksek Öğrenim Kõz Öğrenci Yurdu ise stant açmak yeri- ne broşürlerle kendini anlatmak istiyor. Bastõrdõğõ bro- şürler için Ordu Belediyesi’ne vergi ödeyen bu yur- dun broşürlerine belediye tarafõndan “İlan ve rek- lam vergisi alınmıştır” damgasõ vuruluyor. Ancak tarikat yurtlarõnõn bastõrdõğõ binlerce broşürde hiç- bir damga bulunmuyor. İftar çadõrlarõ konser alanõna dönüştü İstanbul Haber Servisi - Ramazan ayõnõn gelmesiyle İstanbul’un dört bir ya- nõnda açõlan iftar çadõrlarõ belediyelerin gövde gösterisine dönüştü. Geçen yõllar- da menüleriyle ve çadõrlarõnõn büyüklü- ğüyle gündeme gelen belediyeler bu yõl sa- natçõlõ, ilahili açõlõş törenleriyle gündeme oturdu. Ramazan ayõnõn ilk iftarõnõ belediyele- rin iftar çadõrlarõnda yapan İstanbullular, iftar çadõrõ yerine konser alanlarõyla kar- şõlaştõlar. Küçükçekmece Belediyesi’nin 5 yõldõr sürdürdüğü ramazan etkinlikleri bu yõl türkücü Alişan’õn ilahi konseriyle baş- ladõ. Sefaköy Meydanõ’nda kurulan iftar ça- dõrõnda iftarõn ardõndan ise tiyatro göste- risi ve mehteran konseri sergilendi. Fatih Belediyesi’nin iftar yemeğine ise sanatçõ Petek Dinçöz katõldõ. Fatih Belediye Baş- kanõ Mustafa Demir, iftardan önce Fatih Belediyesi’nin Vatan Caddesi üzerindeki yeni binasõnõ Dinçöz’e gezdirdi. Kültürpürk Amfi Tiyatro alanõnõ Sultanahmet’e ben- zeten Büyükçekmece Belediyesi’nin et- kinlikleri de sanatçõ Çılgın Sedat konse- rine dönüştü. Beylikdüzü Belediyesi ise ramazan et- kinliklerine Klasik Türk Müziği ve fasõl eş- liğinde başladõ. Sabit ramazan çadõrõ kur- mayan Beylikdüzü Belediyesi, ramazan bo- yunca her gün farklõ bir sitenin bahçesin- de etkinliklerini sürdürecek. Gaziosmanpaşa Belediyesi, iftar çadõrõ yerine açõk hava iftarõ adõ altõnda Bağlar- başõ Caddesi’nde 2 bin 500 kişilik iftar ma- sasõ kurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş- tiraklerinden Kültür AŞ ise “Kandiller Ya- narken Uluslararası İstanbul Rama- zan Etkinlikleri” adõ altõndaki ramazan programlarõna Topkapõ Kültür Parkõ’nda- ki Ahmet Özhan konseriyle başladõlar. Ramazan’da yemek çõkmõyor iddiasõ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Tekel çalõşanlarõ, ramazan ayõnda oruç tutmayan işçilere yemek verilmediğini ileri sürdü. İzmir Tekel Dağõtõm Başmüdürlüğü çalõşanlarõ, üç yõldõr ramazan aylarõnda işçilere yemek verilmediğini belirtti. Kendilerine yemek bedeli olarak 2 YTL verildiğini kaydeden çalõşanlar, konuyla ilgili açõklama yapmalarõnõn da “atama baskõsõyla” engellenmeye çalõşõldõğõnõ vurguladõ. Kurumun Bornova’daki stok depolarõnda çalõşan işçilerin de aynõ sorunla karşõ karşõya olduğu öğrenildi. Oruç tutmayanlara baskõ yapõldõğõnõ savunan işçiler, şikâyetçi olunmasõ durumunda “istemedikleri” yerlere atanma tehdidi aldõklarõnõ kaydetti. T E K E L Ç A L I Ş A N L A R I İstanbul’da belediyelerin iftar rekabeti kızıştı. CHP’li belediyelerin ücretsiz hizmetleri ‘gelir kaybõ’ yorumuyla yargõya taşõnõyor AKP çifte standart uyguluyor