03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Küresel Krizin Birinci Yılı Küresel kriz birinci yılını doldurdu. Amerikan ko- nut kredisi piyasalarında geçen yılın yaz ayların- da patlak veren kriz, önce vasıfsız kredi (sub-pri- me credit) daha sonraları da tüm bankacılık sek- törüne yansımış ve hızla tüm Amerikan reel sek- törlerini de etkisi altına almıştı. Veriler Amerikan ekonomisinde geçen aralık ayından bu yana ya- şanan işgücü kayıplarının toplamda 463 bine, özel sektörde ise 665 bine ulaşmakta olduğunu gös- teriyordu. Geçen hafta içinde IMF tarafından yayımlanan tahminlerde de dünya ekonomisinin büyüme ora- nı 2008 için yüzde 4.1’den, 3.9’a; 2009 için ise yüz- de 3.9’dan, 3.7’ye revize edilmiş idi. IMF yetkili- leri, Amerika’dan başlayan krizin Avro bölgesine yayılmakta olduğu uyarılarını yaparken, Avrupa ekonomileri için büyüme öngörülerini de benzer şekilde aşağıya doğru revize etmekteydi. IMF ön- görülerine göre, Avro bölgesinde 2008 için daha önce duyurulmuş olan yüzde 1.7’lik tahmin, 1.4’e; 2009 için de yüzde 1.2 olan geçmiş tahmin, yüz- de 0.9’a geriletilmekteydi. “Piyasalar” 2008’in son- baharına bu tür “tatsız” ve “sıkıcı” haberler ile gir- mek zorunda gözüküyor... Mevcut küresel krizi daha önceleri bu köşede de- ğerlendirirken, bu dönemdeki krizin daha önceki bankacılık krizlerinde yaşamış olduğumuz üzere bir anda ve yoğun bir çöküş biçiminde değil; da- ha yavaş, ancak daha süreli ve kalıcı biçimde te- zahür edebileceğini vurgulamaktaydık. Mevcut kriz dalgasının kaynağında bu sefer bankaların para- sal hesaplarındaki (döviz-faiz) aşırı şişkinlik yanında, özel sektördeki finans-dışı reel kesim şirketlerinin aşırı borçlanması ve aşırı risk alması da yer al- maktadır. Özü itibarıyla bankacılık kesimi finans pi- yasalarındaki çalkantıları bir anlık coşku ve çöküş salınımlarıyla yaşarken; krizin reel sektörlerde çalışan finans dışı şirketlerdeki yansıması farklı ol- maktadır. Finans dışı kesim krizi işlem hacminin daralması, yaygın işsizlik ve yaygın iflaslar olarak zamana yayılmış olarak, süregelen durgunluk ve enflasyon (stagflasyon) biçiminde yaşamaktadır. Dolayısıyla “piyasalar”ın “kriz ne zaman bitecek?” sorusunun yanıtının daha henüz gündemde ol- maması şaşırtıcı değildir. Ülkemiz açısından ise, yüksek cari açıkları ve kı- rılgan dış dengeleriyle Türkiye ekonomisinin kriz tehdidini tüm sıcaklığıyla yaşamakta olduğunu bi- liyoruz. Öncelikle şu tespitin altını çizmeliyiz: Türk finans piyasaları yapısal olarak kırılganlık içinde- dir ve bir ekonomik krizin yapısal koşulları 2003’ten bu yana derinleşmektedir. Şöyle ki, ? Türkiye mevcut IMF programınca ucuz döviz – yüksek faiz politikasına koşullandırılmıştır. Ulu- sal finans piyasaları küresel finans yatırımcılarının spekülatif saldırısı altındadır; ? Bu koşullandırma sonucunda Türkiye yüksek cari işlemler açığı vermekte ve cari açığın finans- manını borç arttırıcı biçimde sürdürmektedir. Tür- kiye son beş yılda toplam 150 milyar dolar net dış borç biriktirerek dış borç stokunu dolar bazında ikiye katlamıştır. Ucuz döviz cinsinden ölçülerek ulusal gelire oranlanan dış borç stokunun “düşük” olduğu savı yanıltıcı ve aldatıcıdır. ? Mevcut program altında Merkez Bankası’nın ekonomiye müdahalede bulunabileceği tüm istikrar politikaları elinden alınmıştır. Finans piyasaların- daki bu tür çözülmeleri sadece seyretmekle yeti- nen Merkez Bankası’nın artık tek görevi, enflas- yon öngörüsü hedeflerini şeffaf olarak kamuoyu ile paylaşan bir rapor yayımlamaktan ibarettir!.. Bu “yapısal” koşullandırmalar altında ekonomik krizlerin hangi şartlarda “tetikleneceği” ve ne bi- çimde tezahür edeceği uluslararası finans ser- mayesinin miyopik hesaplarına ve deyim yerin- deyse, kaprislerine bağlıdır. Finansal akımlar kısa dönemde reel iktisadi veriler bakımından gözle gö- rülür bir neden olmasa dahi çok büyük hacimler- de yer değiştirebilmektedir. “Sürü içgüdüsü” di- ye adlandırılan bu olgu aslında Türkiye gibi finansal sistemleri sığ olan ekonomilerde çok daha büyük tehlikeler yaratmaktadır. DTM ile Bakanlõk arasõnda görüş ayrõlõğõnõn temelinde Moskova’nõn õsrar ettiği yeşil kuşak gümrük anlaşmasõ yatõyor BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Rusya Federasyonu ile Türkiye ara- sõnda yaşanan ticaret krizi öncesinde Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn birçok kez Dõş Ticaret Müsteşarlõ- ğõ’nõ uyardõğõ öğrenildi. Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ (DTM) ile Dõşişleri Bakanlõğõ arasõnda görüş ay- rõlõğõnõn temelinde ise Moskova yönetiminin üze- rinde õsrarla durduğu yeşil kuşak gümrük anlaş- masõnõn olduğu ortaya çõktõ. Edinilen bilgilere göre ilk olarak haziran ayõ ba- şõnda Rusya’nõn Türkiye’den yaş sebze ve meyve ithalatõna getirdiği kõsõtlama sonrasõnda Dõşişleri ile DTM arasõnda, Moskova yönetimine karşõ belir- lenecek tutuma ilişkin görüş ayrõlõklarõ baş gösterdi. Adım adım krize doğru Rusya Federasyonu’nun, yeşil kuşak gümrük an- laşmasõnda ve Türkiye’den ithal edilen ürünlerin belirli bölgelerde kurulacak istasyonlarda Rus uz- manlarca kontrol edilmesi konusunda õsrarcõ olun- ca yeniden sõkõntõ başgösterdi. Bu aşamada Mos- kova yönetimi gümrük kapõlarõna gizli bir genel- ge gönderip Türk TIR’larõna zorluk çõkarmaya baş- ladõ. Bunun üzerine Dõşişleri ve DTM arasõnda bir dizi toplantõ yapõlarak sorunun çözümü için atõla- cak olasõ adõmlar üzerinde duruldu. DTM yetkili- leri, misilleme ve yaptõrõm konularõnõ gündeme ge- tirince Dõşişleri yetkilileri, iki ülke ticaret yapõsõ- nõn Türkiye açõsõndan yaptõrõma ve misillemeye uy- gun olmadõğõnõ belirttiler. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn DTM’ye misilleme kararõnõn erken olduğu yönünde görüş bildirmesine karşõn Tüzmen, Rusya’ya yö- nelik önlem paketini uygulamaya koyacağõnõ, Dõşişleri Bakanlõğõ’na bildirmeden ve son kez gö- rüş almadan açõkladõ. Böylece ipler gerilmiş oldu. Öte yandan kaynaklar, misilleme ve yaptõrõm ka- rarõnõn açõklanmasõnõn basõn toplantõsõ ile yapõl- masõnõn sakõncalõ olduğuna işaret edip, olasõ ön- lemlerin Rusya’nõn yaptõğõ gibi sessiz ama sonuç alõcõ şekilde uygulamaya konulmasõ gerektiğini de dile getirdiler. [email protected] Önce gelin Rusya-Gürcistan krizi çerçevesinde yakın çevremizde ve Türkiye’de son haftalarda yaşanan somut gelişmeleri şöyle bir sıralayalım: - Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırısı ile başlayan süreçte Rusya ödün vermeden ken- di bildiğini okudu. Bu arada Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını da tanıdı. - ABD diplomasi yoluyla karşı çıktı. Ancak Gür- cistan’a da beklediği desteği vermedi. Bu ara- da savaş gemilerini insani yardım gerekçesiy- le Boğazlar’dan Karadeniz’e çıkardı. Gövde gösterisini sürdürüyor. - Avrupa Birliği diplomatik yollardan Rus- ya’yı kınarken, Rus birlikleri Gürcistan’dan ta- mamen çekilene kadar Moskova ile yürütü- len ortaklık anlaşması müzakerelerini ertele- me kararı aldı. Ancak somut yaptırım içeren kararlar veremedi. - Türkiye “kaçak” oyun sürdürme yolunu seç- ti. Ne ABD’yi ne de Rusya’yı karşısına alacak gü- ce sahip olmadığı düşüncesinden hareketle net bir tavır sergileyemedi. Bu yüzden ABD’nin Mon- trö Antlaşması’nı delmesi karşısında sessizliği- ni korurken, Rusya’nın Türk ürünlerine karşı uy- gulamayı ısrarla sürdürdüğü sıkı denetim kar- şısında misillemeyi de göze alamadı... Zbigniev Brzezinski’nin “Geleceğin Büyük Satranç Tahtası” olarak tanımladığı Avrasya’da bugün yaşananlar, küreselleşmenin yeni bir evresine girildiğinin işaretini vermesi açısından önemli. Ulusal güvenlik danışmanı olarak ABD Baş- kanı‘na 1977’den 1981’e kadar hizmet eden Brzezinski’nin kaleme aldığı kitapta Avras- ya’nın ABD için ana jeopolitik ödül olduğu, Ame- rika’nın küresel önceliğinin, Avrasya’daki hâki- miyetin ne kadar süre ile ve nasıl bir etkiyle sür- dürülebileceğine bağlı olduğunun tespiti yapı- lıyordu. Kitapta ayrıca, “Avrasya’nın gücünün ABD’ninkini gölgede bıraktığı; ancak Avras- ya’da siyasi bütünlük oluşturulamadığı, bunun da Amerika’nın yararına olduğu” vurgulanıyor- du. Yine kitaba göre Amerika’nın bu satranç tah- tası üzerindeki öncelikli oyuncu olarak görevi, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’daki anlaşmazlıkla- rı başka herhangi bir rakip süper gücün Ame- rikan çıkarlarını tehdit edecek biçimde ortaya çık- masını engellemek üzere yönlendirmekti. Peki bugün durum ne? Evet, küreselleşmenin yeni bir evresinin baş- langıcında olduğumuzu herkes kabul ediyor. Yeni süreç ABD’nin hâkimiyetindeki tek kutup- lu düzenin artık sürmediğini açıkça gösteriyor. Pe- ki ya bunun ötesinde? Paul Krugman New York Times’daki köşe- sinde “küreselleşmenin bu ikinci dalgasının da ka- deri ilki gibi mi olacak? Yani bir dünya savaşı mı çıkacak” diye soruyor. “Rusya enerji gücünü si- yasi bir silah olarak kullanabildiğini gösterdi. Pe- ki ya Rusya’dan ilham alan Çin bir gün Tayvan’ı işgal etmeye kalkışırsa?” diyen Krugman ayrıca, “küresel ekonomik entegrasyonun bir dünya sa- vaşının çıkmasını ne kadar önleyebileceğinin bir soru işareti olduğunu, ekonominin mantığının sa- vaşları önleyebileceği varsayımının şiddetli bir ya- nılsama olduğunu” vurguluyor. Farklı bir görüş ise Bernard Avishai’den ge- liyor. Günümüz ekonomilerinin artık çok daha fark- lı olduğunu belirten Avishai, küreselleşmenin ya- pısal doğasının artık değiştiğini şöyle anlatıyor: “Tehdit algılamamız geçen 100 yıl içinde cid- di bir evrim geçirdi. Günümüzde tehdit ‘toplum sağlığı’ (kuş gribi, AIDS..) ya da ‘terorizm’ gi- bi konular ve bunların hepsi ulus ötesi. Finansal entegrasyon ise öylesine güçlü ki, bölgesel ça- tışmalar çıksa da bunun bir dünya savaşına dö- nüşebileceğini düşünmüyorum.” Ancak şurası bir gerçek ki Brzezinski’nin Bü- yük Satranç Tahtası üzerinde “enerji ekseninde” büyük hamleler yapılıyor. Putin’in Rusyası uzun bir süreden beri olmadığı kadar güçlü... Eko- nomileri ciddi bir durgunluğun içinde olan ve Rus- ya’ya enerji konusunda bağımlı olan AB ülkele- ri sessiz bekleyişin içinde... Yaklaşan seçimleri, alaşağı olan ekonomisi nedeniyle “atak” ham- leler yapamayan ABD küçük gövde gösterileri ve bölgesel işbirlikleri ile yetiniyor... Ulusal menfaatların fazlasıyla ön plana çıka- cağı bu dönemde Türkiye gibi gücü sınırlı ülke- lerin ise “özgün ve ulusal statejiler” oluşturması ve kendi iç barışlarını tesis etme konusunda da- ha hassas olmaları gerekiyor. Acaba ülkeyi yönetenler bunun ne kadar far- kında? Brzezinski’nin‘BüyükSatrançTahtası’naNeOluyor? B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’na misilleme kararõnõn erken olduğu yönünde görüş bildirmesine karşõn Bakan Tüzmen’in, Rusya’ya yönelik önlem paketini açõklamasõ ipleri gerdi. Çin’de seyahatte bulunan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in önceki gün “mütekabiliyet esası”na göre, Rusya’ya aynı şekilde karşılık vermek üzere bu ülke mallarına yönelik ola- rak gümrüklerde “fiziki kontrol” uygulamasına geçildiğini duyurması Türkiye’de kafa- ları karıştırdı. AKP dağıtıyor, TKİ batıyor Ekonomi Servisi - AKP hü- kümetinin devlet eliyle 2003 yõ- lõndan beri dağõttõğõ kömürler, Türkiye Kömür İşletmeleri’ni (TKİ) batõrma noktasõna getirdi. Kömür yardõmlarõnõn paralarõnõ Hazine’den gecikmeli aldõğõ için borçlanma yoluna giden Türkiye Kömür İşletmeleri’nin 2007 yõ- lõ borcu 529 milyon YTL oldu. TKİ dağõttõğõ kömürlerin be- delini görev zararlarõ çerçeve- sinde Hazine’den alõyor. Ancak 2007 yõlõnda 1.47 milyon ton kömürü ihtiyaç sahiplerine ulaş- tõran TKİ, kömür bedellerini vak- tinde alamayõnca kõsa vadeli ya- bancõ kaynak kullanmak zorunda kaldõ. Hazine’nin “2007 yılı Kamu İşletmeleri Raporu”na göre, borç- lar nedeniyle ciddi faiz yükü altõ- na giren TKİ’nin 2007 yõlõ ticari banka kredi borcu bir önceki yõla göre yüzde 69 artõş göstererek 529 milyon YTL’ye ulaştõ. Bu ra- kam şirketin aktif toplamõnõn üçte biri kadar. Şirketin brüt satõşlarõ 2007 yõ- lõnda yüzde 21 artõş gösterse de, dönem kârõ yüzde 54 düşüşle 18 milyon YTL düzeyinde kaldõ. Dönem kârõndaki düşüşün te- mel sebebi ise kuruluşun finans- man giderinin bir önceki yõla göre yüzde 631 artarak 99 milyon YTL’ye ulaşmasõ. O E C D R A P O R U : Durgunluğa en yakõn İngiltere Ekonomi Servisi - OECD Avrupa eko- nominin beklenenden fazla yavaşlayacağõ, İngiltere’nin ise büyümenin durma nokta- sõna geldiği bölgedeki büyük ekonomiler arasõnda resesyona (durgunluğa) en yakõn ülke olduğu açõklandõ. OECD’nin son tah- minlerini içeren rapora göre gelişmiş ül- kelerdeki yavaşlamanõn başlangõç noktasõ olan ABD’de ikinci çeyreğin daha iyi geç- mesine rağmen hâlâ gelişmeye devam eden konut krizi sebebiyle ekonominin cid- di bir şekilde zayõfladõğõ belirtildi. ABD’nin yõllõk ekonomik büyüme tahminini hazi- randa yayõmlanan raporda açõklanan yüz- de 1.2’den yüzde 1.8’e yükselten OECD, Avro bölgesi için yüzde 1.7 olan büyüme tahminini yüzde 1.3’e, Japonya için tah- minini de yüzde 1.7’den yüzde 1.2’ye çekmişti. İngiltere, G7 ülkeleri arasõnda 2008’in ikinci yarõsõnda hem üçüncü, hem de dördüncü çeyreklerde küçüleceği tahmin edilen tek ülke oldu. Öte yandan İngiltere’de hükümetin, emlak piyasasõnõ canlandõr- mak için ilk kez ev alacak olan ve belli bir gelirin altõnda bulunan kişilere, alacaklarõ evin değerinin yüzde 30’una kadar varan faizsiz kredi vermeye hazõrlandõğõ bildirildi. Rusya’daki savaş çimentoyu vurdu H akan Gürdal, bu yõlki yatõrõm bütçelerinin 60 milyon dolarõn üzerinde olduğunu belirterek, özellikle çevreyle ilgili yatõ- rõmlara yine ağõrlõk verecek- lerini vurguladõ. Çanakkale’deki tesiste atõk sõ- cak gazlardan elektrik üretimi sağlayacak proje 2009’nun sonunda devreye girecek. At- mosfere bõrakõlan gazlardan elektrik üretecek santralõn kapasitesi 15 megavat kapasi- tesi olacak. Şirket ayrõca, yine Çanakka- le’de 10 megavatlõk rüzgâr santralõ projesi için Enerji Pi- yasasõ Düzenleme Kuru- mu’na (EPDK) gerekli başvu- ruyu yaptõ. Her iki santralõn Çanakkale’deki fabrikanõn 50-55 megavatlõk enerji ihti- yacõnõn yarõsõ karşõlanacak. Ekonomi Servisi - Akçansa Çimento Genel Müdürü Hakan Gürdal, sõcak gelişmeler önce- sinde Rusya’da talepte bir yavaş- lama hissettiklerini belirterek, sõ- cak gelişmeler sonrasõnda ise bir durgunluk yaşandõğõnõ ve yüzde 20’nin altõnda olan toplam ihracat içindeki paylarõnõn şu anda yüzde 10 civarõnda olduğunu söyledi. Sorularõ yanõtlayan Gürdal, Rus- ya’nõn ihcarat yapõlan önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Sı- cak gelişmeler öncesinde Rus- ya’da talebin üzerinde arz oluş- tu ve talepte bir yavaşlama his- settik. Bu ülkede sıcak gelişme- ler neticesinde bir durgunluk ya- şanıyor. Burası potansiyeli, gü- cü olan ve çimento ithalatına ih- tiyacı olan bir pazar. Çok kısa vadede politik gelişmelerin so- nuçlanmasına bağlı olarak ih- racat tekrar artacaktır diye dü- şünüyorum. Bu pazarda ihracatçı olan herkesin Rusya’daki gelişme- lerden etkilendiğini düşünüyo- ruz. Yarı yarıya diyebileceğimiz oranda bir yavaşlama yaşandı- ğını tahmin ediyoruz” dedi. Afrika’nõn Akçansa için önem- li bir pazar olduğunu ve Rus- ya’daki gelişmeleri izlediklerinde önlem olarak bu pazara yönelik ha- rekete geçtiklerini dile getiren Gürdal, şu anda ihracat potansi- yelinin yarõsõ civarõndaki bölü- münü Afrika’ya gerçekleştirdik- lerini, özellikle Rusya’daki geliş- meler sonrasõnda bu pazardaki ihracat farkõnõ Afrika ile kapat- maya çalõştõklarõnõ söyledi. Suriye ve Irak bölgesindeki pa- zara ilişkin sorular üzerine de Gürdal, mal göndermenin yanõ sõra lojistik anlamda alternatif oluşturabileceğine ve fayda geti- receğine inandõklarõ projeler üze- rinde çalõştõklarõnõ belirtti. Türkiye’nin 3 milyon tonluk bir çimento pazarõ olduğu bilgisini veren Akçansa Genel Müdürü Gürdal, gelişmelerle bu pazarõn yarõya indiğini ancak kõsa bir süre içinde işlerin normal seyrine kavuşacağõnõ dile getirdi. Piyango için ortak arıyor Alarko Holding AŞ, Milli Piyango ihalesi için ortak arayõşõnõn halen devam ettiğini duyurdu. Shop&Miles ihalesi Garanti’nin Garanti Bankasõ AŞ, THY’nin Shop&Miles kredi kartõ ihalesini kazandõ. Açõklamada, Miles&Smiles üyelerine banka tarafõndan verilmekte olan Shop&Miles kredi kartõnõn, 3 yõl daha Garanti Bankasõ tarafõndan verilmeye devam edeceği kaydedildi. Telekom’a Kırgızistan’da red Kõrgõzistan Özelleştirme İdaresi’ne göre Kõrgõz Telekom’a teklif veren Türk Telekom’un ihaleye katõlma tutarõnõ ödediğine dair belgenin dosya da çõkmamasõ üzerine elendi. Kõrgõz yetkililer, artõk ihaleye devam etmesinin mümkün olmadõğõnõ söyledi. Real’den 699 YTL’ye notebook Real Hipermarket Genel Müdürü Kubilay Özerkan, okullarõn açõldõğõ bu dönemde öğrencilerin eğitimlerine destek olabilmek için 699 YTL’ye sattõklarõ Sunny notebook ile perakende sektöründe bir ilke imza attõklarõnõ söyledi. Enerjinin yarısını üretecek Gürdal’õn verdiği bilgiye göre; * Akçansa’nõn yõllõk cirosu 850 milyon YTL’yi aşacak. * Yõllõk bazda 1-1.5 milyon ton civarõnda ih- racat yapan şirketin ihracat miktarõ ikinci fõrõn ile 2 milyon tona ulaşacak. * Akçansa 6.7 milyon ton klinker, 9 milyon to- na kadar da çimento üretim kapasitesine sahip. * Bu yõl 6-6.5 milyon ton arasõnda çimen- to satõşõ hedefleniyor. * İç pazar payõ yüzde 13-14 ci- varõnda olan şirket pazarda lider konumunda. CİRO 850 MİLYON YTL’Yİ AŞAR Rusya Dõşişleri Bakanõ Sergei Lavrov, ticari gerginlikle ilgili ola- rak ülkesinin gümrüklerinde Türklere karşõ bir ayrõmcõlõk yapõl- madõğõnõ söyledi. Dõşişleri Bakanõ Ali Babacan ile görüşmesinin ardõndan dü- zenlenen basõn toplantõsõnda konuyla il- gili sorularõ yanõtlayan Lavrov, ülkesinin gümrüklerindeki uygulamalarõn, ayrõm gö- zetmeksizin tüm ülke mallarõ için uygulandõ- ğõna dikkat çekerek, sorunun doğmasõna ne- den olan gümrük mevzuatõnõn basitleştiril- mesi için çalõşmalarõn sürdüğünü söyledi. Lavrov, birçok ülkeden yapõlan et ve diğer gõda ürünleri ithalatõnda sorunlar yaşadõk- larõ için denetimlerin sõkõlaştõrõldõğõnõ belirtti ve başta ABD olmak üzere, Po- lonya, Brezilya gibi ülkelerden yapõ- lan et ithalatõ büyük ölçüde durduk- larõna işaret etti. Lavrov, engel- leme yaptõklarõ gõda ürünleri için “Standartlarõmõza uygun değildiler” dedi. Tüzmen uyarõyõ da dinlememiş Lavrov: Ayrımcılık yapmıyoruz Çin’den demeç verdi, Ankara’da işler karıştı Hükümetin 2003’ten beri dağõttõğõ kömürler Türkiye Kömür İşletmeleri’nin belini büktü. Yardõmõn parasõnõ gecikmeli aldõğõ için borçlanma yoluna giden TKİ’nin finansman gideri bir yõlda yüzde 631 arttõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle