06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2008 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Yeni Bir Yol Açmak... Geçen pazartesi akşamı kaygılar içine düş- müştüm: Televizyonların haber verdiği gibi, Ame- rika’da mali piyasalar dut ağacı örneği sallanıyordu; bir banka batmış, başka iki kuruluş batmanın eşi- ğinden devlet yardımıyla dönmüş, Merryll Lynch da batmak üzereyken Amerika Merkez Banka- sı’nca satın alınmıştı. Lehman Biraderler adlı dev bir banka ise satın alınmak istenmiş, ama geç kalınmış ve iflas etmişti. Şimdi de, Birleşik Amerika’nın en büyük sigor- ta şirketi AIG sırada... Gerçi son günlerde bir rahatsızlık duyuluyordu. Ama şu bir iki gün içinde, dramatik olay patladı. Olaya da “finansal tsunami” deniyor. Yani, mali çevrelerde birden dev dalgaları ko- paran bir fırtına! Batı’da, siyasetçiler, uzman iktisatçılar, doğal olarak patronlar, birden gelip ortalığı birbirine ka- tan olayı inceliyorlar. Bizde de, -sayısı az, dürüst- iktisatçılarımız bu- nalımın üstüne eğilmiş durumdalar. Beni pazartesi akşamından teslim alan kaygı- ların nedeni ise şu: İktisatçı değilim. Dışarıda ve içerde tanıdığım iktisatçıları okur ve yetinirim. Ama 1929 Büyük Bunalımı’nı bilirim ve unut- mam! O yıl, yine Birleşik Amerika’da, birden böyle bir olay patlamıştı; art arda ve zincirleme iflaslar top- lumun soluğunu kesmişti. Bunalım oradan Avru- pa’ya sıçramış, orada daha da korkunç yıkıntıla- ra yol açmıştı. Gelişmelerin sonu da önemlidir: Birleşik Ame- rika’da uzağını gören yöneticiler, “New Deal” de- dikleri bir reforma gidip geleceğe uzanan bir gü- ven ortamı yaratmışlardı. Avrupa’da İngiltere ve Fransa da, ağır yükün altından kurtulurken, Al- manya bunu başaramamıştı. Orada, 1933’te Hit- ler gelip iktidara oturmuş; toplumu giderek tes- lim almış ve faşizme boğmuş, sonra kalkıp dün- yayı ateşe vermişti. Günümüzdeki gelişmeler bizi de yakından ilgi- lendiriyor: Lehman Biraderler, bize dışardan ser- maye bulup gönderen bir kuruluştu; yatırımda ve istihdamda anlamlı bir marifeti olmayan Türkiye ekonomisini, son yıllarda işte bu sermaye çekip çeviriyordu. Şimdi bu sıcak sermaye, bizde de pa- nikleyip kaçmaya başladığı anda, ekonomimiz ne olacaktır? Daha çarpıcı bir soru: Bir ekonomiyi geliştirip yükselten yatırımdır, fabrikalardır, üretimdir. Pe- ki, ülkeyi taşıma suyla ayakta tutan bir ekonomi- ye mahkûm edenler kimlerdir? 1929 Büyük Bunalımı’nın ardından bizde olan bitenleri de hatırlatmanın sırasıdır: 1923 İzmir İk- tisat Kongresi’nden sonra beyinlere kazınan “li- beral” yolla kalkınmanın bir şeyler kazandırma- dığını, ülkenin yazgısını ellerinde tutanlar 1929 Bü- yük Bunalımı çattığında gördüler. O ıssız ortam- da, çare, doğrudan doğruya devletin kollarını sı- vamasıydı: Türkiye’de sanayinin temelleri işte böy- le atıldı ve yükseldi. Kapitalizm de böyle kuruldu ve “üretim”e da- yanıyordu. Ne var ki, 1979’da onun yönü, üretimden alınıp “tüketim”e çevrildi. AKP, bu yanlışın en hayâsız temsilcisidir: Dı- şarıdan tüketim adına gelen sermayeye kapılar ar- dına değin açılırken, içerdeki kurulu üretken sa- nayi “Babalar gibi” satıldı, yok edildi. Düşmanın bile yapmadığını yaptılar... Günümüzde, korkunç alametler belirdiğinde, korktuklarımız -dileriz- gerçekleşmesin: Çünkü olursa, sonu daha da işsizlik, daha beter fukara- lık olur! Ama duyduğumuz korkular, sadece bu kaygı- lar, bizi bir karara da götürmelidir: Türkiye’nin 1950’lerle tıkıldığı kalkınma yolunun yanlış oldu- ğunu; 1979 sonrası saplandığımız “tüketim top- lumu” yolunun ise daha beter bir yanlış olduğu- nu, hemen bir iktisat kongresini toplayıp, eni ko- nu tartışıp yeni bir yola girmemiz gerektiğini ilan etmeliyiz. AKP’nin buna gelip katılacağını sanıyor musu- nuz? Hayır! Çünkü AKP, yalnız “aymaz” değil, aynı za- manda bir “ayvaz” kalabalığıdır. Yeni bir yolu açacak olanlar, Türkiye’nin ulusal, ilerici, solcu ve devrimci güçleridir... AKP’nin Akman õsrarõ FIRAT KOZOK ANKARA - Deniz Feneri e.V. davasõnda hâ- kim Jochen Müller tarafõndan “baş sorum- lular” arasõnda gösterilen RTÜK Başkanõ Za- hid Akman hâlâ görevini sürdürüyor. Akman’õn durumu bugün yapõlacak üst kurul toplantõsõn- da ele alõnacak. Toplantõda Akman’õn yasaya ay- kõrõ hareket ettiği gerekçesiyle “üyelikten çe- kilmiş sayılıp sayılmayacağını” tespit etmek için oylama yapõlacak. Oylamadan bu tespitin çõkmamasõ durumunda CHP’li üyeler yargõya başvuracak. Akman hakkõnda, Almanya’da, kooperatif yöneticiliği nedeniyle bir soruştur- ma da halen sürüyor. AKP hükümeti, Deniz Fe- neri davasõnda “kuryelikle” suçlanan, RTÜK üyesi seçildikten sonra yasaya aykõrõ bir şekil- de 4 ayrõ şirkette ve bir kooperatifte yönetici- lik yaptõğõ ortaya çõkan RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õ õsrarla koruyor. Hükümetten bugüne kadar Akman’a yönelik tek bir eleştiri gel- mezken, Akman da tepkilere sessiz kalõyor. RTÜK’TE KRİTİK TOPLANTI Oysa Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde gö- rülen davada hâkim Jochen Müller, kararõnõ açõklarken, “gerçek 4 suçluyu” şöyle sõrala- mõştõ: “Bütün ipler Kanal 7’nin elindeydi. Gürhan ve Taşkan, Kanal 7’nin özellikle de Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mus- tafa Çelik ve Zahid Akman’dan gelen tali- matlara göre hareket ettiler. Baş sorumlu- lar Türkiye’deydi.” Hâkim Müller, duruşma sonrasõnda “Baş sorumlularla kimi kastetti- niz?” sorusunu yanõtlarken de Zekeriya Ka- raman, Zahid Akman, İsmail Karahan ve Mus- tafa Çelik’in isimlerini yeniden saymõştõ. Hâkim Müller’in bu sözlerinin ardõndan gözler bugün yapõlacak RTÜK toplantõsõna çevrildi. Son anda bir değişiklik olmazsa, bu- günkü toplantõda Zahid Akman’õn RTÜK üye- si olduktan sonra kurum yasasõna aykõrõ olarak 4 ayrõ şirkette yöneticilik yapmasõ nedeniyle “üyelikten çekilmiş sayılıp sayılmayacağı” be- lirlenecek. Bu tespit için kurulun 5 AKP’li, 3 CHP’li üyesi oy kullanacak. Akman ise, olay doğrudan kendisini ilgilendirdiği için oy vere- meyecek. Yapõlacak oylamada eğer Akman’õn üyelikten çekilmiş olduğu tespit edilirse, bu ka- rar TBMM Başkanlõğõ’na iletilecek ve RTÜK’e Akman’õn yerine yeni bir üyenin seçilmesi için süreç başlayacak. Geçen salõ günü yapõlmasõ ge- reken toplantõya son anda “mazeret” bildire- rek katõlmayan AKP’li üyelerin nasõl bir tavõr takõnacağõ da merak konusu oldu. AKP kon- tenjanõndan seçilen üyelerin Akman’õn bağ- lantõlarõndan sõkõntõ duyduğu, ancak net bir ta- võr ortaya koyamadõklarõ belirtiliyor. SEVİNÇ: RTÜK’Ü RAHATLATACAK BİR KARAR BEKLİYORUM Kurulun CHP’li üyesi Şaban Sevinç, “Baş- kanın bu yaşananlar çerçevesinde kendi de- ğerlendirmesini yapıp RTÜK’ü rahatlata- cak bir karar vermesini bekliyorum” dedi. Akman’õn yasaya aykõrõ biçimde Almanya’da kurulu 4 ayrõ şirkette RTÜK üyesiyken genel müdürlük yaptõğõnõn ortaya çõktõğõnõ anõmsa- tan Sevinç, şöyle devam etti: “Birkaç aylık bir süre belki anlayışla karşılanabilir.. ama 1 şir- kette 13 ay boyunca görevde kalmış. Bu ka- bul edilemez. Bu nedenle RTÜK Yasası’nın 9. maddesi çerçevesinde Sayın Akman’ın ku- rul üyeliğinin düştüğünü düşünüyorum. Bugün yapılacak iş sadece üst kurulun bu- nu Meclis Başkanlığı’na bildirmesi. Yani ku- rul, Sayın Akman’ın üyelikten çekilmiş olup olmadığını tespit edecek.” Sevinç, oy- lamadan Akman’õ koruyan bir karar çõkmasõ du- rumunda CHP’li üyelerin bu kararõ yargõya ta- şõyacaklarõnõ da sözlerine ekledi. Deniz Feneri davasõnda Alman hâkimin baş sorumlu gösterdiği RTÜK Başkanõ hâlâ görevini sürdürüyor. RTÜK, bugün Zahid Akman’õn görevden çekilmiş sayõlõp sayõlmayacağõnõ tespit etmek için oylama yapacak ALİ YILDIRIM BERLİN - Deniz Feneri e.V. da- vasõnda “kuryelikle” suçlanan, RTÜK üyesi seçildikten sonra yasaya aykõrõ bir şekilde bazõ şirketlerde ça- lõştõğõ ortaya çõkan RTÜK Başkanõ Zahid Akman, hakkõnda Alman- ya’da yürütülen “kooperatifçilikte yolsuzluk ve dolandırıcılık” suç- lamasõyla karşõ karşõya. Yolsuzlukla suçlanan şirkette yö- netici olmadõğõnõ iddia eden Ak- man’õn ismi kooperatif mağduruna gönderilen yazõda “yönetici” olarak geçiyor. Şirkette Akman’la birlikte yönetici olarak gözüken isimlerden biri de Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõnda 5 yõl 10 ay hapis ce- zasõna çarptõrõlan Mehmet Gür- han. Kooperatif mağduru Ömer Özkan’a şirket tarafõndan 2004 yõ- lõnda gönderilen yanõtta, kendisine para iadesi- nin yapõlacağõ bil- gisi veriliyor. Al- man Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan haberde Akman’õn kooperatif yolsuz- luğu davasõnda yar- gõlanmasõna geniş yer verilmiş, Akman’a, OFWG soruşturma- sõnda “dolandırıcılık ve iflası geciktirme” suçlamasõ- nõn yöneltildiği yazõlmõştõ. Bu belge Akman’ı yalanlıyor RTÜK BAŞKANININ İSMİ KOOPERATİFTE YÖNETİCİ OLARAK YER ALIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Kök- sal Toptan, Almanya’da 3 mahkûmiyetle sonuçlanan Deniz Feneri e.V. davasõyla insanlarõn “dini duygularının kulla- nıldığının da hükme bağlandığına” dikkat çekerek, Türki- ye’nin bunu görmezden gelemeyeceğini söyledi. Toptan, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õ “azletme” yetkilerinin bu- lunmadõğõnõ ve son gelişmeler õşõğõnda “herkesin kendi du- rumuyla ilgili yeniden değerlendirme yapmak zorunda olduğunu” dile getirdi. Toptan, CNN Türk televizyonunda Deniz Feneri davasõna ilişkin çarpõcõ açõklamalarda bulundu. Almanya’daki davanõn Türkiye tarafõndan görmezden geline- meyeceğini ve bir başvuru üzerine de cumhuriyet başsavcõla- rõnõn konuyla ilgili çalõşma başlattõğõnõ anõmsatan Toptan, “Dünkü (önceki günkü) kararın sonunda bizim savcıları- mız da süratle olaya el koyup, süratle sonuçlandırmak için gereken her şeyi yapmalıdır. Burada yanlış yapanın yanına kâr kalmadığının mutlaka Türkiye boyutunda da ortaya çıkarılması gerekiyor” dedi. Toptan, davada adõ geçen RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn da TBMM tarafõndan seçildiği anõmsatõ- larak, görevden el çektirmenin mümkün olup olma- yacağõ yönündeki bir soru üzerine de Meclis’in “azil yetkisi olmadığını” söyledi. Şimdiye kadarki RTÜK üye seçimlerinde Meclis’in hep “çok isabetli” ka- rarlar verdiğini, son seçimlerde de böyle olduğunu savunan Toptan, “Aynı şeyin son RTÜK seçi- minde de gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Ancak, ortaya çıkan son gelişmeler, herkes açısından yeni bir değerlendirme yapma zo- runluluğu ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Herkes kendi sorumluluğunun idraki içeri- sinde hareket ederse süreç daha rahat ve sağlıklı bir şekilde yürür diye düşünüyo- rum” diye konuştu. TOPTAN, RTÜK BAŞKANI ZAHİD AKMAN’I İSTİFAYA ÇAĞIRDI Haber Merkezi - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tõp Fakültesi Araştõrma ve Uygulama Hastanesi Baş- hekimi Prof. Dr. Nâzım Mutlu, önceki gün düşe- rek beyin kanamasõ geçiren emekli Orgeneral Şe- ner Eruygur’un ilk 24 saati normal geçirdiğini, tansiyon, kan şekeri ve kalp değerlerinin iyi oldu- ğunu belirtti. Eruygur’un yoğun bakõm ünitesinde uyutuldu- ğunu ve sürekli kontrol altõnda tutulduğunu açõk- layan Prof. Dr. Nâzõm Mutlu, “Eruygur, geceyi sakin geçirdi. Tansiyon, kan şekeri, kalp değer- leri, idrar normal. Tansiyon değeri 135, şeker değeri 125’lerde” dedi. Birinci boyun kemiğindeki kõrõklarõn hareket etmemesi için boyunluk takõldõğõnõ ancak Eruygur’un bundan rahatsõz olduğunu anlatan Mutlu, “Boyunluğu çıkar- mamızın mümkün olma- masından dolayı hastamız uyutuldu. Olay kontrol al- tında gözüküyor. İlk 24 saati böyle atlattı, umarım ikinci ve üçüncü günü de böyle atlatır. Hastanın kafa içindeki kanaması- nın hasar bırakıp bırakmayacağını, boyun kı- rığının nelere yol açacağını gerekli takip ve tet- kikler sonucu anlayacağız” diye konuştu. Eruygur’un Gülhane Askeri Tõp Akademisi’ne (GATA) sevki konusuna da değinen Mutlu, boy- nundaki kõrõğõn ciddi olduğunu ifade etti. İlk gün başka bir hastaneye nakli düşünmediklerini belir- ten Mutlu, “İkinci ve üçüncü gün yine böyle bir düşüncemiz olacağını zannetmiyorum. Ondan sonraki günler hastanın durumuna göre geliş- meler belirlenecek” dedi. Eruygur, halen solu- num cihazõna bağlõ olarak uyutuluyor. Haber Merkezi - Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu (Avrupa ADD) ve Tüm Öğretim Elemanlarõ Derneği de (TÜMÖD) yaptõklarõ açõklamalarda, Ergene- kon soruşturmasõnõn yürütülme biçimini kõ- nadõlar. Atatürkçü kurumlar, Eruygur’un ser- best bõrakõlmasõnõ istediler.ADD Genel Baş- kanõ Dursun Atılgan yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, Eruygur’un, TSK’nin en üst kademe- sine yükseldiğini, Milli Güvenlik Kurulu üyeliği yaptõğõnõ ve ‘üstün hizmet ödülü’ ile onurlandõrõldõğõnõ anõmsatarak “Uy- gur’un tutuklanma yöntemi ve yargılan- mak üzere tutukluluk halinin sürmesi, in- san onuru ve insan maneviyatı bakımın- dan çok önemli ve kalıcı izler bırakır. Bu- nun böyle olduğu İlhan Selçuk’un, gece yarısı gözaltına alınması ve günlerce ifade vermesi sonrası geçirmiş olduğu kalp ra- hatsızlığı ve ameliyatıyla da apaçık bir kanıt olarak ortadadır’’ dedi. TÜMÖD Genel Başkanõ Prof. Dr. Alpas- lan Işıklı da yaptõğõ yazõlõ açõklamayla, Eyurgur’un sağlõk durumundan endişe ettik- lerini ifade ederek “Daha önce de bu so- ruşturma kapsamında acı örneklere şahit olunmuştu. Eruygur da bu koşulların so- nucunda sağlığını kaybetmiştir. Bu yapı- lan işlemler için ‘zulüm’ kelimesini kul- lanmak doğru bir tanımlamadır. Eruy- gur’un tutukluluk halinin son bulmasını bekliyoruz” diye konuştu. YOĞUN BAKIMDA UYUTULUYOR Eruygur kritik dönemi atlattõ Kavili, Temiz’in “Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla gözaltı- na alındığını, ancak soruşturmanın gizliliği dolayısıyla başka bilgi vere- meyeceğini” kaydetti. Ankara’da askeri personelin gözaltõna alõnmasõna ilişkin açõklama yapan Ge- nelkurmay Başkanlõğõ da 5 teğmen ve 1 de askeri öğrencinin gözaltõna alõndõğõnõ du- yurdu. Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan ya- põlan açõklamada, “Anılan kişilerin tali- mat gereği ifadeleri alınmak üzere as- keri personel nezaretinde İstanbul Mer- kez Komutanlığı’na sevk edildiği” kay- dedildi. Gözaltõna alõnan teğmenlerden Ş.İ’nin İstanbul’da görev yaptõğõ ve geçici görev için gittiği İzmir’in Urla ilçesinde- ki Menteş askeri birliğinden gözaltõna alõ- narak İstanbul’a getirildiği öğrenildi. Ankara’da ayrõca Bayrak Radyosu’nun 17 yaşõnda olduğu bildirilen sahibinin de aralarõnda bulunduğu 8 kişi daha gözaltõ- na alõndõ. Ankara Adalet Sarayõ’na geti- rilen 8 kişi, Adli Tõp Kurumu’nda sağlõk kontrolünden geçirildi. Gözaltõna alõnan ki- şiler, sağlõk kontrolünün ardõndan adli- yeden ayrõldõ. Bu kişilerden bazõlarõ, ga- zetecilerin, “Ergenekon ile bağlantınız var mı? Niçin gözaltına alındınız” şek- lindeki sorularõna “Devletin yanlışlığı” ve “Dağdaki çobanın Ergenekon ile ne bağlantısı var” şeklinde yanõtlar verdi. Yeniden Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 8 kişi haklarõndaki işlemin ar- dõndan karayoluyla İstanbul’a gönderildi. Ankara’da gözaltõna alõnan bazõ kişilerin isimleri şöyle: “K.B, S.S, D.Y, H.D, R.Y, O.K, M.O.” Nurseli İdiz ve Seyhan Soylu’nun ismi, “Cumhuriyet Kadınlar Projesi” ile gündeme geldi. Bu projede mankenler, Halide Edip, Sabiha Gökçen, Latife Ha- nõm gibi Türk tarihinde iz bõrakmõş ka- dõnlarõ defile ile canlandõrõyordu. Erge- nekon iddianamesinin eklerinde de adõ ge- çen Soylu’nun tutuklu Ümit Oğuztan ile Ali Kalkancı’yõ sahte şeyh, barlarda konsomatrislik yapan Fadime Şahin’i de mürit haline getirdiği ileri sürüldü. Oğuz- tan’õn Kalkancõ ile bağlantõsõnõn devam et- tiği iddia edildi. AVRUPA ADD VE TÜMÖD ‘Eruygur serbest bõrakõlsõn’ çağrõsõ Ergenekon’da 8. dalga Soruşturma kapsamõnda İstanbul ve Ankara’da, aralarõnda 5 teğmen, bir askeri öğrenci ve ünlü simalar olmak üzere toplam 17 kişi gözaltõ alõndõ Baştarafı 1. Sayfada Eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı avukat Levent Temiz, sanatçı Nurseli İdiz, ka- muoyunda “Sisi” olarak bilinen organizatör Seyhan Soylu gözaltına alındı. SEYHAN SOYLU Nurseli İdiz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle