Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
19 EYLÜL 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yüzleşme...
Gecikmiş bir 12 Eylül yazısını yazmaya ha-
zırlanıyorum...
Geçen hafta 12 Eylül’ün yirmi sekizinci yıldö-
nümüydü.
Ankara, İzmir ve öteki kentlerde mitingler ya-
pıldı, kanlı cunta lanetlendi. Demokrasiden, öz-
gürlüklerden hukukun üstünlüğünden söz edildi.
Her şey tekdüzeydi!..
Çözümsüzlük içinde ne yapacağını bilmeyen
bir Türkiye... Askeri darbelerin ürettiği dinci, ta-
rikatçı kuşatma... Devlet içinde örgütlü çeteler...
Gelir dağılımında eşitsizlik... Kürt sorunu... Gü-
neydoğu’yu kuşatan ağalar, şeyhler, şıhlar ve
PKK terörü...
Ekonomik ve siyasal olarak ABD’ye ve Brük-
sel’e olan bağımlılık.
Ufuktan doğan bir umudu andıran, bilinmedik
denizlere uzanan bir yolculuğa çıkmış gibiyim.
Elitis’in dizelerini okurken “yeşil denizi” dü-
şünüyorum.
Güneşin kucağına erik kuşlarını serpen bir ey-
lül sabahında, ölümsüz güneşin bin bir rengine
bürünen Boğaz’ın sularını seyrederken düşler kur-
mak istiyorum.
Topal ördeğe benzeyen demokrasi ve özgür-
lük.
Sovyetler Birliği dağılmadan önce ABD’nin jan-
darması olan Türkiye, bugün dünyaya nasıl ba-
kıyor? Türkiye’yi yönetenler ulusal çıkarlarımıza na-
sıl yaklaşıyor?
Kaz Dağları’ndan Eşme Kışladağı’na; To-
roslar’dan Kaçkarlar’a dek çokuluslu “altın av-
cıları”na peşkeş çekilmiş; dağları, ovaları, gölle-
ri, akarsuları, koyları ve bükleri yabancılara veril-
miş bir Türkiye.
İşkencelerden geçmiş, zindanlarda çürütül-
müş 78 kuşağı ve bizler...
Anayasal düzeni yıkan, çocukları asan kanlı cun-
tacılar bu ülkede hesap vermediği sürece de-
mokrasi ve özgürlüklerden söz edilebilir mi?
Komünizme karşı “yeşil kuşak” üreten Was-
hington, İran’daki “İslam devrimi”yle akıllanmayıp,
2000’li yıllarda Irak’ı işgal edip Saddam rejimini
sonlandırırken bölgeye “demokrasi ve özgürlük”
sözü vermişti!
Bizim liberal tosuncuklar zil takıp oynuyorlardı
o tarihte!
Peki, ne halde bugün Irak?
Anlatmaya gerek yok!
12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi... Orada
yatan gençler... Ölümler... Mamak, Eskişehir-
Aydın hattı... O kanlı sürgün... Açlık grevleri... Fai-
li meçhul cinayetler...
Daldan dala konuyorum yine!
O mor salkımlı eylüller, genç yaşta yitirdiğimiz
arkadaşlar...
Marmaris Armutalan’da eylülün keyfini çıkaran,
Bodrum’da Sezen Aksu konserini dinleyen Ke-
nan Evren Paşa!
Haydi Kasımpaşalı Tayyip Bey, hesap sor 12
Eylül’ün kanlı cuntasından...
Solu karınca gibi ezen, tarikat şeyhleriyle 12 Ey-
lül anayasası için pazarlık yapanlardan hesap so-
rulmadığı sürece “demokrasi-özgürlük” nutku
atmak, “Türkiye laiktir laik kalacaktır” diye ba-
ğırmak neye yarar!
Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu’nu ve
Türk Dil Kurumu’nu kapatıp tüm taşınmazlarına
el koyanları, Nurcuları, Nakşileri, Süleymancı-
ları koruyup kollamadı mı Kenan Paşa ve arka-
daşları?
Dinciliğe ve tarikatçılığa cuntacı paşalar destek
vermedi mi? PKK, Diyarbakır Cezaevi’nde iş-
kencelerden ve ölümlerden sonra doğmadı mı?
Toplum olarak ne zaman yüzleşeceğiz 12 Ey-
lül’le söyler misiniz?
Dövünüp duruyoruz yıllardır, din pazarlamacı-
larından ne zaman kurtulacağız diye...
12 Eylül cuntası, Turgut Özal dönemi.
Özal’ın beyinlerimize kazılan sözü:
“Benim memurum işini bilir! Kır şişeyi dön
köşeyi!”
Vurgun, soygun, talan! Hayali ihracat!
Kürtçe konuşmak, yazmak yasak!
Tarikat şeyhlerine özel okul açtırmak, tarikat
müritlerini devletin parasıyla yurtdışında okut-
mak özgürlük!
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Bağımsız Mil-
letvekili Ufuk Uras, Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül’e, aralarında Erol Zavar’ın da bulunduğu ce-
zaevlerinde hükümlü ve tutuklu elli kişinin dosyasını
verdi...
Elli kişi ölümcül hastalığa tutulmuş!.
Elli hükümlü ve tutuklu... Kanser, şizofren, felç,
siroz...
İnsanlık tarihinde böyle bir olay var mı? Suçla-
rı ne olursa olsun bu genç insanların gözlerinin içi-
ne baka baka “ölün” demek var mı?
Bir eylül sabahında içim üşüdü, içim!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Akçam anılıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eğitimci-
yazar Dursun Akçam,
ölümünün 5. yõldönümün-
de ailesi, yakõnlarõ ve
dostlarõ tarafõndan anõla-
cak. Akçam için bugün
17.30’da Karşõyaka Me-
zarlõğõ’ndaki gömütü ba-
şõnda tören düzenlenecek.
Vural’dan
tutanak sorusu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP Grup
Başkanvekili Oktay Vu-
ral, Adalet Bakanõ Meh-
met Ali Şahin’in yanõtla-
masõ istemiyle TBMM’ye
sunduğu soru önergesin-
de, Şahin’in Almanya’da-
ki Deniz Feneri davasõ sü-
recinde Almanya’nõn An-
kara Büyükelçisi’yle yap-
tõğõ görüşmeye ilişkin
kriptolarõn medyada ya-
yõmlandõğõnõ anõmsattõ.
Vural Şahin’den, Alman-
ya Büyükelçisi’yle yaptõ-
ğõ görüşmenin tutanakla-
rõnõn olup olmadõğõnõ,
varsa açõklamayõ düşünüp
düşünmediğini sordu.
Zana’ya 60 yıl
hapis istemi
DİYARBAKIR (AA)
- Çeşitli tarihlerde yaptõğõ
9 ayrõ konuşma nedeniyle
yargõlanan, kapatõlan
DEP’in eski milletvekili
Leyla Zana Diyarbakõr 5.
Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde hâkim karşõsõna
çõktõ. Cumhuriyet savcõsõ,
Zana’nõn katõldõğõ her mi-
ting ve toplantõda terör
örgütünün istemlerine
uyarak, propaganda kastõ-
nõ aşõp suç işlediğini be-
lirtti. Mütalaada, Zana
hakkõnda, “Terör örgütü-
nün propagandasõnõ yap-
mak” suçunu 9 kez işledi-
ği gerekçesiyle 45 yõl,
“Örgüte üye olmamakla
birlikte örgüt adõna suç iş-
lemek”ten de 15 yõla ka-
dar hapis cezasõ istendi.
Tezkere
8 Ekim’de
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM,
1 Ekim’de yeni yasama
yõlõna başlayacak. Cum-
hurbaşkanõ ile TBMM
Başkanõ’nõn konuşmalarõ-
nõn yapõlacağõ oturumda,
Şeker Bayramõ nedeniyle
çalõşmalara 7 Ekim’e ka-
dar ara verilecek. TBMM
Genel Kurulu, 8 Ekim’de
sõnõr ötesi operasyon tez-
keresinin süresinin 1 yõl
uzatõlmasõna ilişkin tez-
kereyi görüşecek.
Başbuğ’dan
gaziler için mesaj
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Genel-
kurmay Başkanõ Orgene-
ral İlker Başbuğ, gaziler
günü nedeniyle mesaj ya-
yõmladõ. Başbuğ, mesajõn-
da şunlarõ kaydetti: “Ül-
kemizin bağõmsõzlõğõ,
Türk vatanõnõn bölünmez
bütünlüğü, milli birlik ve
beraberliğimizin korun-
masõ uğrunda girişilen
mücadelelerde sergiledi-
ğiniz fedakârlõk ve kahra-
manlõklar hafõzalarõmõz-
dan silinmeyecek.”
Kral Abdullah’a
madalya davası
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Danõştay
İdari Dava Daireleri Ku-
rulu, Suudi Arabistan
Kralõ Abdullah bin Ab-
düllaziz el Suud’a, Devlet
Şeref Madalyasõ verilme-
sine ilişkin Bakanlar Ku-
rulu kararõnõn yürütmesi-
nin durdurulmasõ istemi-
nin reddine yapõlan itirazõ
da reddetti. Danõştay 10.
Dairesi, dava konusu Ba-
kanlar Kurulu kararõnõn
iptal istemini daha sonra
karara bağlayacak.
Cumhurbaşkanõ Gül, New York’ta düzenlenen ‘geleneksel dostluk yemeğine’ katõlacak
‘Gülen’cilerle buluşmaBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül, BM 63.
Genel Kurulu için gideceği
New York’ta, Fethullah Gü-
len’e yakõnlõğõ ile bilinen New
York Türk Kültür Merkezi’nin
(New York Turkish Cultural
Center) düzenlediği 3. “gele-
neksel dostluk yemeğine”
katõlacak.
Edinilen bilgilere göre 25
Eylül akşamõ New York’un
ünlü Waldorf Astoria Ote-
li’nde düzenlenecek olan ye-
mek ramazandan dolayõ “if-
tar” olarak gerçekleştirilecek.
Yemeğe Cumhurbaşkanõ
Gül’ün yanõ sõra Dõşişleri Ba-
kanõ Ali Babacan ve eski
ABD başkanlarõndan Bill
Clinton da katõlacak. İftar ye-
meğine ABD’nin New York
ve New Jersey eyalet senatör-
lerinin yanõ sõra Gülen ce-
maatine yakõn olan akademik
çevrelerden ve sanat dünya-
sõndan isimler de davet edildi.
İftarda Gül ve Clinton’õn birer
konuşma yapmasõ programla-
nõrken, Gül’ün konuşma çer-
çevesinin de, Gülen cemaati-
nin söylemlerine yakõn olarak
“kültürlerarası sevgi, hoş-
görü ve diyalog” şeklinde
belirlendiği öğrenildi. Gül’ün
konuşmasõnda, “Türkiye’nin
uzlaştırıcı yönünü” öne çõ-
karacağõ belirtildi. Gecede
Ömer Faruk Tekbilek&En-
semble konuklara bir dinleti
sunacak.
Gülen Cemaati’nin geçen
yõl da düzenlediği “dostluk if-
tarına” New York Senatörü
Hillary Clinton ve Başba-
kan Erdoğan da katõlmõştõ.
Geçen yõlki yemekte yaklaşõk
bin kişi buluşmuştu. Cemaat,
geçen yõlki yemekte Hillary
Clinton’õn başkanlõk seçim
kampanyasõ için 250 bin dolar
da bağõş toplamõştõ.
Gülen cemaatine yakõnlõğõ ile
bilinen Türk Kültür Merke-
zi’nin içinde, “İşadamları
Merkezi, Türkçe Kurs Mer-
kezi, Kadın Kolları ve Kül-
türlerarası Diyalog Merkezi”
olmak üzere dört ayrõ birim bu-
lunuyor. Kadõn Kollarõ, her yõl
8 Mart’ta Zübeyde Hanõm Sev-
gi Ödülü veriyor. Müslüman,
Hõristiyan ve Musevi din adam-
larõna yönelik aylõk Halil İb-
rahim Sofrasõ yemekli toplan-
tõlarõ yapõlõyor. Geçen sene
Columbia ve Georgetown üni-
versiteleri ile birlikte “Türki-
ye’de din” konulu 2 günlük bir
konferans düzenlenmişti. Tür-
kiye’nin Amerika’daki lobi fa-
liyetlerini de büyük ölçüde bu
kuruluş yürütüyor.
Türkiye’nin 2009-2010 BM
Güvenlik Konseyi Geçici Üye-
liği için yapõlacak oylama ön-
cesinde Gül’ün New York’ta-
ki temaslarõ büyük önem taşõ-
yor. Konsey’in 5 daimi üyesi
(ABD, İngiltere, Fransa, Rus-
ya ve Çin) ve 2 yõllõğõna seçi-
len 10 geçici üyesi bulunu-
yor. BM kulislerinde kararõn
son derece önemli olduğu ko-
nuşulurken pek çok öneri için-
de Konsey’e yaklaşõk 7 yeni
daimi üye seçilmesi teklifi da-
ha fazla rağbet görüyor. Bu
aday ülkeler arasõnda Japonya,
Almanya, Hindistan, Brezilya
ve bir Afrika ülkesinin adlarõ
geçiyor. Türkiye’nin 2009-
2010 yõllarõ için aday olduğu
seçimlerin de ekim ayõ ortala-
rõnda yapõlmasõ bekleniyor.
BM Genel Kurulu’na katõlmak için
ABD’ye gidecek olan Cumhurbaşkanõ Gül
burada Gülen cemaatine yakõnlõğõyla
bilinen kültür merkezinin vereceği iftara da
katõlacak. İftar yemeğine ABD’nin New
York ve New Jersey eyalet senatörlerinin
yanõ sõra Gülen cemaatine yakõn olan
akademik çevrelerden ve sanat
dünyasõndan isimler de davet edildi.
GERİLİMİ TIRMANDIRIYOR
Başbakan
medyaya
savaş açtı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- Alman-
ya’daki Deniz Feneri
davasõnõn gazetelerde
yer almasõ üzerine baş-
ta Doğan Grubu olmak
üzere haber yapan med-
yayõ hedef alan Başba-
kan Tayyip Erdoğan,
yandaşlarõna “gazetele-
ri evinize sokmayın”
çağrõsõnda bulundu.
Partisinin Ankara il
teşkilatõ tarafõndan Bil-
kent Otel’de düzenle-
nen iftar yemeğinde ko-
nuşan Erdoğan, yaptõk-
larõ yatõrõmlara medya-
da yer verilmediğini ile-
ri sürdü. Teşkilatlara da-
ha fazla çalõşmalarõ ha-
linde yüzde 47’nin üze-
rinde oy alõnabileceğini
anlatan Erdoğan, “Ka-
dın kollarımızın men-
supları erzaklarla gi-
diyor. Yazıyorlar, ‘bak
yine erzak dağõtõyorlar’.
Ramazan ayındayız ta-
bii dağıtacağız, hayır
sahipleri çok, yeter ki
siz onları arayın, bu-
lun. Herkes bir şeyler
dağıtır. CHP, MHP
sen de dağıt. Yok mu
sizin içinizde de böyle
hayır sahipleri. İmkâ-
nı olanlar, verebilecek
olanlar yok mu. Dağı-
tın niye yapmıyorsu-
nuz bu işleri?” diye
konuştu.
Eleştiriler
yine kızdırdı
“AKP iktidarı dö-
neminde dolar mil-
yarderleri yaratıldığı”
yönündeki eleştirileri de
yanõtlayan Erdoğan,
“Bugün bir tane maa-
lesef moderatör, ki
kendisine saygım da
olan bir arkadaş, beni
sağ olsun ‘dolar mil-
yarderi’ ifadesiyle suç-
luyor. Yazıklar olsun.
Ya sen hesap bilmi-
yorsun, ya sen hiç ki-
tap okumadın. Dolar
milyarderi ne demek.
Ayıptır, insan utanır,
sıkılır, ama bunlarda
böyle bir şey yok” de-
di. Kendisine yönelik
suçlamalarõn kanõtlana-
madõğõnõ belirten Erdo-
ğan, “Bu ülkede med-
ya güvenilirliğini yi-
tirmiştir, kendini bi-
tirmiştir” ifadelerini
kullanarak “Onun için,
bundan sonra ben de
diyorum ki, partinin
mensupları olarak ya-
lan yanlış bu haberle-
ri yapan medyaya kar-
şı sizler de kampanya-
nızı başlatın, sürdü-
rün ve bu gazeteleri
evinize sokmayın, al-
mayın. Bu kadar açık
konuşuyorum” diye
konuştu.
İHD, GALATASARAY MEYDANI’NDA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
‘Hasta tutuklular serbest bırakılsın’
AKP’nin örtülü içki baskısı
TOBB’ye göre, hükümet vergi oranlarõnõ yüksek tutarken partili belediyeler
de yasalara aykõrõ olarak içki satõşlarõnõ sõnõrlandõrõyor, ruhsat vermiyor
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği’ne (TOBB)
bağlõ içecek sektörü sanayicile-
ri, belediyelerin, alkol ruhsatõ ve-
rilmesinde “mevcut yasaların
da ötesinde hareket ettiğini”
bildirdi. Sanayiciler, sektörün en
önemli sorunlarõ arasõnda “ye-
rel yönetimlerin açık içki sa-
tışlarını sınırlandırmalarını”
gösterdi. Hükümetin alkollü iç-
kilerde vergi oranlarõnõ AB’nin
üstünde tutmasõ ile reklam ve ta-
nõtõm giderlerinin vergiden dü-
şülmesini engellemesi de eleş-
tirildi.
TOBB’ye bağlõ içecek sana-
yicileri, 27 Ağustos Çarşamba
günü yapõlan sektörler toplantõ-
sõnda, Devlet Bakanõ ve Başba-
kan Yardõmcõsõ Nazım Ek-
ren’den yerel yönetimlerin al-
kollü içkilere dönük yasadõşõ uy-
gulamalarõnõ sonlandõrmalarõnõ
istedi. Hükümeti de eleştiren
TOBB İçecek Sanayi Meclisi
üyelerinin, sektöre ilişkin Ek-
ren’e ilettiği sõkõntõlar şöyle:
- Yerel yönetimlerin yasadışı
uygulamaları: Yerel yönetim-
lerin açõk içki satõşõnõ belirli
alanlarla sõnõrlandõrmalarõ ve
içki ruhsatõ verilmesinde karşõ-
laşõlan sorunlar. Alkollü içki
ruhsatlarõ için mevcut yasalarõn
da ötesinde hareket eden yerel
yönetimlerin bu uygulamalarõ-
na son verilmesi gerekir.
- Yüksek vergiler ve harçlar:
Alkollü ve kolalõ içeceklerdeki
ÖTV oranõ yüksektir. ÖTV mev-
zuatõ AB mevzuatõ ile uyumlu ol-
malõ ve ÖTV oranlarõ makul se-
viyelere indirilmelidir.
- Mevzuatta yaşanan so-
runlar: Alkollü içkilerde reklam
ve tanõtõm giderlerinin gelir ver-
gisi matrahõndan düşülmesi en-
gellenmektedir.
- Kayıt dışı faaliyetlerin ka-
yıt altına alınması: Alkollü
içeceklerde bandrol uygulama-
sõna geçilmesine rağmen, bazõ
kayõt dõşõ etkinlikler sürmekte,
gõda güvenliği sorunlarõ doğ-
maktadõr. Sektördeki denetim-
lerin kesintisiz sürdürülmesi ge-
rekir.
İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ
Derneği (İHD), Adõyaman E Tipi Ceza-
evi’nde 15 yõldõr tutuklu bulunan ve ce-
zaevinde “çölyak” hastalõğõ ile mücade-
le eden İsmet Ayaz’õn tedavisinin yapõl-
masõ için serbest bõrakõlmasõnõ istedi.
Galatasaray Meydanõ’nda toplanan
İHD’liler “Hasta tutuklular serbest bı-
rakılsın” pankartõ taşõdõlar. Grup adõna ko-
nuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanõ Gül-
seren Yoleri, Ayaz’õn 1998 yõlõndan iti-
baren çölyak hastalõğõ ile mücadele etti-
ğini belirterek, “Ayaz, on yıldır bu has-
talık ile savaşıyor. Bu süre içinde tek
beslenme kaynağı patates ve bayatlamış
ekmek. Ayaz farklı hiçbir şey yiyemiyor.
Yediği ekmeğin taze, yağlı ya da tuzlu
olması durumunda komaya girip acil
servise kaldırılıyor. Sayısız defa hasta-
neye kaldırılmasına ve birçok tahlil ve
tetkikten geçirilmesine karşın hiçbir so-
nuç alınmadı” dedi.
Hastalõğõn cezaevi koşullarõnda tedavi-
sinin mümkün olmadõğõnõ kaydeden Yo-
leri, “Ayaz’ın sağlıklı tedavi edilebilmesi
için serbest bırakılması gerekiyor” di-
ye konuştu.
İHD’liler, konuşmanõn ardõndan Adõ-
yaman E Tipi Cezaevi’nde bulunan Ayaz’a
destek mektuplarõ gönderdi.
Almanya’da mahkûmiyetle sonuçlanan
Deniz Feneri davasõna hiç değinmeyen
Erdoğan, bu konudaki haberler üzerine
hedef aldõğõ medyaya saldõrmaya devam
ediyor. Kendisi hakkõndaki suçlamalarõn
kanõtlanamadõğõnõ söyleyen Erdoğan,
“Medyaya karşõ kampanya başlatõn, bu
gazeteleri evinize sokmayõn” diye konuştu.