06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 EYLÜL 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yüzleşme... Gecikmiş bir 12 Eylül yazısını yazmaya ha- zırlanıyorum... Geçen hafta 12 Eylül’ün yirmi sekizinci yıldö- nümüydü. Ankara, İzmir ve öteki kentlerde mitingler ya- pıldı, kanlı cunta lanetlendi. Demokrasiden, öz- gürlüklerden hukukun üstünlüğünden söz edildi. Her şey tekdüzeydi!.. Çözümsüzlük içinde ne yapacağını bilmeyen bir Türkiye... Askeri darbelerin ürettiği dinci, ta- rikatçı kuşatma... Devlet içinde örgütlü çeteler... Gelir dağılımında eşitsizlik... Kürt sorunu... Gü- neydoğu’yu kuşatan ağalar, şeyhler, şıhlar ve PKK terörü... Ekonomik ve siyasal olarak ABD’ye ve Brük- sel’e olan bağımlılık. Ufuktan doğan bir umudu andıran, bilinmedik denizlere uzanan bir yolculuğa çıkmış gibiyim. Elitis’in dizelerini okurken “yeşil denizi” dü- şünüyorum. Güneşin kucağına erik kuşlarını serpen bir ey- lül sabahında, ölümsüz güneşin bin bir rengine bürünen Boğaz’ın sularını seyrederken düşler kur- mak istiyorum. Topal ördeğe benzeyen demokrasi ve özgür- lük. Sovyetler Birliği dağılmadan önce ABD’nin jan- darması olan Türkiye, bugün dünyaya nasıl ba- kıyor? Türkiye’yi yönetenler ulusal çıkarlarımıza na- sıl yaklaşıyor? Kaz Dağları’ndan Eşme Kışladağı’na; To- roslar’dan Kaçkarlar’a dek çokuluslu “altın av- cıları”na peşkeş çekilmiş; dağları, ovaları, gölle- ri, akarsuları, koyları ve bükleri yabancılara veril- miş bir Türkiye. İşkencelerden geçmiş, zindanlarda çürütül- müş 78 kuşağı ve bizler... Anayasal düzeni yıkan, çocukları asan kanlı cun- tacılar bu ülkede hesap vermediği sürece de- mokrasi ve özgürlüklerden söz edilebilir mi? Komünizme karşı “yeşil kuşak” üreten Was- hington, İran’daki “İslam devrimi”yle akıllanmayıp, 2000’li yıllarda Irak’ı işgal edip Saddam rejimini sonlandırırken bölgeye “demokrasi ve özgürlük” sözü vermişti! Bizim liberal tosuncuklar zil takıp oynuyorlardı o tarihte! Peki, ne halde bugün Irak? Anlatmaya gerek yok! 12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi... Orada yatan gençler... Ölümler... Mamak, Eskişehir- Aydın hattı... O kanlı sürgün... Açlık grevleri... Fai- li meçhul cinayetler... Daldan dala konuyorum yine! O mor salkımlı eylüller, genç yaşta yitirdiğimiz arkadaşlar... Marmaris Armutalan’da eylülün keyfini çıkaran, Bodrum’da Sezen Aksu konserini dinleyen Ke- nan Evren Paşa! Haydi Kasımpaşalı Tayyip Bey, hesap sor 12 Eylül’ün kanlı cuntasından... Solu karınca gibi ezen, tarikat şeyhleriyle 12 Ey- lül anayasası için pazarlık yapanlardan hesap so- rulmadığı sürece “demokrasi-özgürlük” nutku atmak, “Türkiye laiktir laik kalacaktır” diye ba- ğırmak neye yarar! Atatürk’ün kurduğu Türk Tarih Kurumu’nu ve Türk Dil Kurumu’nu kapatıp tüm taşınmazlarına el koyanları, Nurcuları, Nakşileri, Süleymancı- ları koruyup kollamadı mı Kenan Paşa ve arka- daşları? Dinciliğe ve tarikatçılığa cuntacı paşalar destek vermedi mi? PKK, Diyarbakır Cezaevi’nde iş- kencelerden ve ölümlerden sonra doğmadı mı? Toplum olarak ne zaman yüzleşeceğiz 12 Ey- lül’le söyler misiniz? Dövünüp duruyoruz yıllardır, din pazarlamacı- larından ne zaman kurtulacağız diye... 12 Eylül cuntası, Turgut Özal dönemi. Özal’ın beyinlerimize kazılan sözü: “Benim memurum işini bilir! Kır şişeyi dön köşeyi!” Vurgun, soygun, talan! Hayali ihracat! Kürtçe konuşmak, yazmak yasak! Tarikat şeyhlerine özel okul açtırmak, tarikat müritlerini devletin parasıyla yurtdışında okut- mak özgürlük! ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Bağımsız Mil- letvekili Ufuk Uras, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, aralarında Erol Zavar’ın da bulunduğu ce- zaevlerinde hükümlü ve tutuklu elli kişinin dosyasını verdi... Elli kişi ölümcül hastalığa tutulmuş!. Elli hükümlü ve tutuklu... Kanser, şizofren, felç, siroz... İnsanlık tarihinde böyle bir olay var mı? Suçla- rı ne olursa olsun bu genç insanların gözlerinin içi- ne baka baka “ölün” demek var mı? Bir eylül sabahında içim üşüdü, içim! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Akçam anılıyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eğitimci- yazar Dursun Akçam, ölümünün 5. yõldönümün- de ailesi, yakõnlarõ ve dostlarõ tarafõndan anõla- cak. Akçam için bugün 17.30’da Karşõyaka Me- zarlõğõ’ndaki gömütü ba- şõnda tören düzenlenecek. Vural’dan tutanak sorusu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vu- ral, Adalet Bakanõ Meh- met Ali Şahin’in yanõtla- masõ istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesin- de, Şahin’in Almanya’da- ki Deniz Feneri davasõ sü- recinde Almanya’nõn An- kara Büyükelçisi’yle yap- tõğõ görüşmeye ilişkin kriptolarõn medyada ya- yõmlandõğõnõ anõmsattõ. Vural Şahin’den, Alman- ya Büyükelçisi’yle yaptõ- ğõ görüşmenin tutanakla- rõnõn olup olmadõğõnõ, varsa açõklamayõ düşünüp düşünmediğini sordu. Zana’ya 60 yıl hapis istemi DİYARBAKIR (AA) - Çeşitli tarihlerde yaptõğõ 9 ayrõ konuşma nedeniyle yargõlanan, kapatõlan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde hâkim karşõsõna çõktõ. Cumhuriyet savcõsõ, Zana’nõn katõldõğõ her mi- ting ve toplantõda terör örgütünün istemlerine uyarak, propaganda kastõ- nõ aşõp suç işlediğini be- lirtti. Mütalaada, Zana hakkõnda, “Terör örgütü- nün propagandasõnõ yap- mak” suçunu 9 kez işledi- ği gerekçesiyle 45 yõl, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adõna suç iş- lemek”ten de 15 yõla ka- dar hapis cezasõ istendi. Tezkere 8 Ekim’de ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM, 1 Ekim’de yeni yasama yõlõna başlayacak. Cum- hurbaşkanõ ile TBMM Başkanõ’nõn konuşmalarõ- nõn yapõlacağõ oturumda, Şeker Bayramõ nedeniyle çalõşmalara 7 Ekim’e ka- dar ara verilecek. TBMM Genel Kurulu, 8 Ekim’de sõnõr ötesi operasyon tez- keresinin süresinin 1 yõl uzatõlmasõna ilişkin tez- kereyi görüşecek. Başbuğ’dan gaziler için mesaj ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Genel- kurmay Başkanõ Orgene- ral İlker Başbuğ, gaziler günü nedeniyle mesaj ya- yõmladõ. Başbuğ, mesajõn- da şunlarõ kaydetti: “Ül- kemizin bağõmsõzlõğõ, Türk vatanõnõn bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimizin korun- masõ uğrunda girişilen mücadelelerde sergiledi- ğiniz fedakârlõk ve kahra- manlõklar hafõzalarõmõz- dan silinmeyecek.” Kral Abdullah’a madalya davası ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Danõştay İdari Dava Daireleri Ku- rulu, Suudi Arabistan Kralõ Abdullah bin Ab- düllaziz el Suud’a, Devlet Şeref Madalyasõ verilme- sine ilişkin Bakanlar Ku- rulu kararõnõn yürütmesi- nin durdurulmasõ istemi- nin reddine yapõlan itirazõ da reddetti. Danõştay 10. Dairesi, dava konusu Ba- kanlar Kurulu kararõnõn iptal istemini daha sonra karara bağlayacak. Cumhurbaşkanõ Gül, New York’ta düzenlenen ‘geleneksel dostluk yemeğine’ katõlacak ‘Gülen’cilerle buluşmaBAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül, BM 63. Genel Kurulu için gideceği New York’ta, Fethullah Gü- len’e yakõnlõğõ ile bilinen New York Türk Kültür Merkezi’nin (New York Turkish Cultural Center) düzenlediği 3. “gele- neksel dostluk yemeğine” katõlacak. Edinilen bilgilere göre 25 Eylül akşamõ New York’un ünlü Waldorf Astoria Ote- li’nde düzenlenecek olan ye- mek ramazandan dolayõ “if- tar” olarak gerçekleştirilecek. Yemeğe Cumhurbaşkanõ Gül’ün yanõ sõra Dõşişleri Ba- kanõ Ali Babacan ve eski ABD başkanlarõndan Bill Clinton da katõlacak. İftar ye- meğine ABD’nin New York ve New Jersey eyalet senatör- lerinin yanõ sõra Gülen ce- maatine yakõn olan akademik çevrelerden ve sanat dünya- sõndan isimler de davet edildi. İftarda Gül ve Clinton’õn birer konuşma yapmasõ programla- nõrken, Gül’ün konuşma çer- çevesinin de, Gülen cemaati- nin söylemlerine yakõn olarak “kültürlerarası sevgi, hoş- görü ve diyalog” şeklinde belirlendiği öğrenildi. Gül’ün konuşmasõnda, “Türkiye’nin uzlaştırıcı yönünü” öne çõ- karacağõ belirtildi. Gecede Ömer Faruk Tekbilek&En- semble konuklara bir dinleti sunacak. Gülen Cemaati’nin geçen yõl da düzenlediği “dostluk if- tarına” New York Senatörü Hillary Clinton ve Başba- kan Erdoğan da katõlmõştõ. Geçen yõlki yemekte yaklaşõk bin kişi buluşmuştu. Cemaat, geçen yõlki yemekte Hillary Clinton’õn başkanlõk seçim kampanyasõ için 250 bin dolar da bağõş toplamõştõ. Gülen cemaatine yakõnlõğõ ile bilinen Türk Kültür Merke- zi’nin içinde, “İşadamları Merkezi, Türkçe Kurs Mer- kezi, Kadın Kolları ve Kül- türlerarası Diyalog Merkezi” olmak üzere dört ayrõ birim bu- lunuyor. Kadõn Kollarõ, her yõl 8 Mart’ta Zübeyde Hanõm Sev- gi Ödülü veriyor. Müslüman, Hõristiyan ve Musevi din adam- larõna yönelik aylõk Halil İb- rahim Sofrasõ yemekli toplan- tõlarõ yapõlõyor. Geçen sene Columbia ve Georgetown üni- versiteleri ile birlikte “Türki- ye’de din” konulu 2 günlük bir konferans düzenlenmişti. Tür- kiye’nin Amerika’daki lobi fa- liyetlerini de büyük ölçüde bu kuruluş yürütüyor. Türkiye’nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi Geçici Üye- liği için yapõlacak oylama ön- cesinde Gül’ün New York’ta- ki temaslarõ büyük önem taşõ- yor. Konsey’in 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Fransa, Rus- ya ve Çin) ve 2 yõllõğõna seçi- len 10 geçici üyesi bulunu- yor. BM kulislerinde kararõn son derece önemli olduğu ko- nuşulurken pek çok öneri için- de Konsey’e yaklaşõk 7 yeni daimi üye seçilmesi teklifi da- ha fazla rağbet görüyor. Bu aday ülkeler arasõnda Japonya, Almanya, Hindistan, Brezilya ve bir Afrika ülkesinin adlarõ geçiyor. Türkiye’nin 2009- 2010 yõllarõ için aday olduğu seçimlerin de ekim ayõ ortala- rõnda yapõlmasõ bekleniyor. BM Genel Kurulu’na katõlmak için ABD’ye gidecek olan Cumhurbaşkanõ Gül burada Gülen cemaatine yakõnlõğõyla bilinen kültür merkezinin vereceği iftara da katõlacak. İftar yemeğine ABD’nin New York ve New Jersey eyalet senatörlerinin yanõ sõra Gülen cemaatine yakõn olan akademik çevrelerden ve sanat dünyasõndan isimler de davet edildi. GERİLİMİ TIRMANDIRIYOR Başbakan medyaya savaş açtı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)- Alman- ya’daki Deniz Feneri davasõnõn gazetelerde yer almasõ üzerine baş- ta Doğan Grubu olmak üzere haber yapan med- yayõ hedef alan Başba- kan Tayyip Erdoğan, yandaşlarõna “gazetele- ri evinize sokmayın” çağrõsõnda bulundu. Partisinin Ankara il teşkilatõ tarafõndan Bil- kent Otel’de düzenle- nen iftar yemeğinde ko- nuşan Erdoğan, yaptõk- larõ yatõrõmlara medya- da yer verilmediğini ile- ri sürdü. Teşkilatlara da- ha fazla çalõşmalarõ ha- linde yüzde 47’nin üze- rinde oy alõnabileceğini anlatan Erdoğan, “Ka- dın kollarımızın men- supları erzaklarla gi- diyor. Yazıyorlar, ‘bak yine erzak dağõtõyorlar’. Ramazan ayındayız ta- bii dağıtacağız, hayır sahipleri çok, yeter ki siz onları arayın, bu- lun. Herkes bir şeyler dağıtır. CHP, MHP sen de dağıt. Yok mu sizin içinizde de böyle hayır sahipleri. İmkâ- nı olanlar, verebilecek olanlar yok mu. Dağı- tın niye yapmıyorsu- nuz bu işleri?” diye konuştu. Eleştiriler yine kızdırdı “AKP iktidarı dö- neminde dolar mil- yarderleri yaratıldığı” yönündeki eleştirileri de yanõtlayan Erdoğan, “Bugün bir tane maa- lesef moderatör, ki kendisine saygım da olan bir arkadaş, beni sağ olsun ‘dolar mil- yarderi’ ifadesiyle suç- luyor. Yazıklar olsun. Ya sen hesap bilmi- yorsun, ya sen hiç ki- tap okumadın. Dolar milyarderi ne demek. Ayıptır, insan utanır, sıkılır, ama bunlarda böyle bir şey yok” de- di. Kendisine yönelik suçlamalarõn kanõtlana- madõğõnõ belirten Erdo- ğan, “Bu ülkede med- ya güvenilirliğini yi- tirmiştir, kendini bi- tirmiştir” ifadelerini kullanarak “Onun için, bundan sonra ben de diyorum ki, partinin mensupları olarak ya- lan yanlış bu haberle- ri yapan medyaya kar- şı sizler de kampanya- nızı başlatın, sürdü- rün ve bu gazeteleri evinize sokmayın, al- mayın. Bu kadar açık konuşuyorum” diye konuştu. İHD, GALATASARAY MEYDANI’NDA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI ‘Hasta tutuklular serbest bırakılsın’ AKP’nin örtülü içki baskısı TOBB’ye göre, hükümet vergi oranlarõnõ yüksek tutarken partili belediyeler de yasalara aykõrõ olarak içki satõşlarõnõ sõnõrlandõrõyor, ruhsat vermiyor MURAT KIŞLALI ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlõ içecek sektörü sanayicile- ri, belediyelerin, alkol ruhsatõ ve- rilmesinde “mevcut yasaların da ötesinde hareket ettiğini” bildirdi. Sanayiciler, sektörün en önemli sorunlarõ arasõnda “ye- rel yönetimlerin açık içki sa- tışlarını sınırlandırmalarını” gösterdi. Hükümetin alkollü iç- kilerde vergi oranlarõnõ AB’nin üstünde tutmasõ ile reklam ve ta- nõtõm giderlerinin vergiden dü- şülmesini engellemesi de eleş- tirildi. TOBB’ye bağlõ içecek sana- yicileri, 27 Ağustos Çarşamba günü yapõlan sektörler toplantõ- sõnda, Devlet Bakanõ ve Başba- kan Yardõmcõsõ Nazım Ek- ren’den yerel yönetimlerin al- kollü içkilere dönük yasadõşõ uy- gulamalarõnõ sonlandõrmalarõnõ istedi. Hükümeti de eleştiren TOBB İçecek Sanayi Meclisi üyelerinin, sektöre ilişkin Ek- ren’e ilettiği sõkõntõlar şöyle: - Yerel yönetimlerin yasadışı uygulamaları: Yerel yönetim- lerin açõk içki satõşõnõ belirli alanlarla sõnõrlandõrmalarõ ve içki ruhsatõ verilmesinde karşõ- laşõlan sorunlar. Alkollü içki ruhsatlarõ için mevcut yasalarõn da ötesinde hareket eden yerel yönetimlerin bu uygulamalarõ- na son verilmesi gerekir. - Yüksek vergiler ve harçlar: Alkollü ve kolalõ içeceklerdeki ÖTV oranõ yüksektir. ÖTV mev- zuatõ AB mevzuatõ ile uyumlu ol- malõ ve ÖTV oranlarõ makul se- viyelere indirilmelidir. - Mevzuatta yaşanan so- runlar: Alkollü içkilerde reklam ve tanõtõm giderlerinin gelir ver- gisi matrahõndan düşülmesi en- gellenmektedir. - Kayıt dışı faaliyetlerin ka- yıt altına alınması: Alkollü içeceklerde bandrol uygulama- sõna geçilmesine rağmen, bazõ kayõt dõşõ etkinlikler sürmekte, gõda güvenliği sorunlarõ doğ- maktadõr. Sektördeki denetim- lerin kesintisiz sürdürülmesi ge- rekir. İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklarõ Derneği (İHD), Adõyaman E Tipi Ceza- evi’nde 15 yõldõr tutuklu bulunan ve ce- zaevinde “çölyak” hastalõğõ ile mücade- le eden İsmet Ayaz’õn tedavisinin yapõl- masõ için serbest bõrakõlmasõnõ istedi. Galatasaray Meydanõ’nda toplanan İHD’liler “Hasta tutuklular serbest bı- rakılsın” pankartõ taşõdõlar. Grup adõna ko- nuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanõ Gül- seren Yoleri, Ayaz’õn 1998 yõlõndan iti- baren çölyak hastalõğõ ile mücadele etti- ğini belirterek, “Ayaz, on yıldır bu has- talık ile savaşıyor. Bu süre içinde tek beslenme kaynağı patates ve bayatlamış ekmek. Ayaz farklı hiçbir şey yiyemiyor. Yediği ekmeğin taze, yağlı ya da tuzlu olması durumunda komaya girip acil servise kaldırılıyor. Sayısız defa hasta- neye kaldırılmasına ve birçok tahlil ve tetkikten geçirilmesine karşın hiçbir so- nuç alınmadı” dedi. Hastalõğõn cezaevi koşullarõnda tedavi- sinin mümkün olmadõğõnõ kaydeden Yo- leri, “Ayaz’ın sağlıklı tedavi edilebilmesi için serbest bırakılması gerekiyor” di- ye konuştu. İHD’liler, konuşmanõn ardõndan Adõ- yaman E Tipi Cezaevi’nde bulunan Ayaz’a destek mektuplarõ gönderdi. Almanya’da mahkûmiyetle sonuçlanan Deniz Feneri davasõna hiç değinmeyen Erdoğan, bu konudaki haberler üzerine hedef aldõğõ medyaya saldõrmaya devam ediyor. Kendisi hakkõndaki suçlamalarõn kanõtlanamadõğõnõ söyleyen Erdoğan, “Medyaya karşõ kampanya başlatõn, bu gazeteleri evinize sokmayõn” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle