Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2008 PAZAR
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Poyraz
Sevgili,
Evde olduğum zamanlar akşamüstleri, balkon
kapısının önüne oturuyor, karşı kıyıda batmakta
olan güneşin vehminin kısa bir süre için camlar-
da yarattığı saraylara dalıyorum.
Geçen gün, karşıya bakarken, dehşet içinde fark
ettim ki, Büyük ve Küçük Çamlıca tepeleri beto-
nun içine doğru gömülmekte, yakında yeşilin esa-
misi okunmaz olacak, iki Çamlıca tepesinin do-
ruklarındaki antenler, betona boğulmuş ilkel
kavmin, teknolojik totemleri gibi kalacaklar.
Arada karşı kıyının eski görünümünü gözümün
önüne getirmeye çalışıyorum, olmuyor, Boğaz’ın
tek tük ahşap evlerle bezenmiş yeşil görüntüsü-
nü bir türlü canlandıramıyorum belleğimde.
Dehşet içinde fark ediyorum ki, doğamızınki ile
birlikte anılarımızın yeşilini de çalıp götürmüşler.
Oysa Çamlıca’ya karşıdan bakış, çocukluğu-
mun unutulmaz anıları arasındaydı. O görüntü ile
ilk kez, 62 yıl önce, o zamanlar Galatasaray’ın ilk-
okulu olan (şimdi G.S. Üniversitesi) feriye sara-
yında tanışmış, çocukluk yıllarımın büyük bir bö-
lümünü, özgürlük günlerimi düşlerken, orayı
seyrederek geçirmiştim.
Ama şimdi, geçmişin görüntüsünü geri getir-
meye nafile uğraşıyordum. “Her şey o kadar de-
ğişti ki, eskinin görüntüsünü geri getirebilecek bir
ipucu bile kalmadı” diye düşündüm.
İşte o tam o sırada, yarin okşayışı gibi, bağrı-
mı serinleterek geldi eski dost.
Çocukluğumdan beri tanırım onu; benim ken-
disiyle tanışlığım, büyükbabam ile birlikte, yaz sa-
bahları erkence, Kurbağalıdere’nin ağzındaki
Karadenizli kayıkçı Mehmet Ali’den bir liraya san-
dal kiralayıp, Moda Koyu’nda balık tutmaya, yüz-
meye gittiğimiz yıllara kadar uzanır.
Kurbağalıdere’den Moda’ya, kimi zaman Fe-
nerbahçe’nin önünden geçerek, Dalyan’a doğ-
ru kürek çekmeye başladığımızda o henüz orta-
larda olmazdı, deniz ya çarşaf gibi dümdüz ya da
hafif kıpırtılı, ama hep uysal kalırdı.
Güneş iyice yükselip, artık dipten izmarit çek-
me umudu kalmadığında, biraz daha küreklere
asılır, sonra da yün mayolarla kendimizi serin su-
lara bırakırdık.
Bir türlü kendimizi oralardan çekip alamayın-
ca, öğleni bulduk mu, hiç şaşmaz biçimde birden
ortaya çıkıverirdi, kadim dostum poyraz. Çamlı-
ca tepesinden kopar koyda patlar, denizi hırçın-
laştırır, dönüşümüzü mihnetli hale sokardı.
Hele hele, gelişinde bizi Dalyan’da yakalamış-
sa, ona karşı çıkıp tekrar Dereağzı’na dönmemiz
bayağı mesele olurdu.
Sekizli, dokuzlu, onlu yaşlarımda böyle tanış-
tım poyrazla.
Aslında onu daha önceleri dört beş yaşlarından
tanımam gerekirdi. O zaman gücünü bilmezdim.
Yalnızca o günlerde İstanbul’un asude ve uzak
bir sayfiye semti olan Göztepe’de “Perihan Ab-
la”ların evinde, mızmızlanarak yattığım, ve göz-
lerimi kapamamak için direnirken, çamların uğul-
tusunun karşı konulmaz ninnisine yenildiğim
öğlen uykularımın ninnici başısı yine o poyrazdı.
Çocuklar için, yaz aylarında poyraz, büyükler
açısından olduğu kadar önemli bir işlevselliğe sa-
hip değildir.
Bunalmazlar ki onlar, serinlemek ihtiyacını
duysunlar.
Oysa kentleriyle çok iftihar eden yetişkin İs-
tanbullular için pek ender istisnalar dışında, her
gün öğleden sonra beklendiği anda çıkan poy-
raz, güzel deniz kentinin eşsiz yazlarının can si-
mididir.
Şişe ya da kutu kolaların yerine buz gibi şer-
bet ayran ya da ucuna dut yaprağı bağlanmış
musluklardan akan suların içildiği dönemin ak-
şamüstleri, japone kollu, emprime elbiselerinin
içinde yanınızdan geçerken, içinizi ürperten ko-
kularını havaya asılı bırakan hanımlar, poyrazın se-
rinlettiği yaz günlerinin güzelliğini, kendilerine has
edalarıyla,
- Ooooh ne güzel limonata gibi bir hava! Di-
yerek, överlerdi.
Zaman zaman ona kızdığım da olmaz değildi.
Ömrümün oldukça sınırlı bir bölümünde bana re-
fakat etmiş olan, ilkgençlik yıllarımda bir türlü ya-
tırmaya muvaffak olamadığım, Necip Bey bri-
yantinini bolca kullanarak, direncini kırmak için
uzun süre ayna önünde uğraştığım saçlarımı bir-
den darmadağan ettiğinde bayağı canımı sıkmaz
değildi, hoyrat poyraz.
Geçen gün balkonun önünde otururken, bağ-
rımı serinleten kadim dost beni aldı, o demlere gö-
türüverdi.
Öylesine dalmışım ki, onunla yarenliğe ve anı-
larla haşır neşir olmaya, bir ara elimi başıma gö-
türdüm ve dağıttığı saçlarımı düzelttim!
Sonra bir kahkaha ile anılarımın içinden sıyrı-
lıp, günümüze döndüm ve sırtıma ihtiyarlığımın
hırkasını geçiriverdim...
asirmen@cumhuriyet.com.tr
PKK’LİLER PUSUYA DÜŞÜRDÜ
Şırnak’ta 3’ü kardeş
5 korucu şehit oldu
Yurt Haberleri Ser-
visi - Şõrnak’ta operas-
yona giden korucular
PKK’liler tarafõndan pu-
suya düşürüldü. Açõlan
çõkan çatõşmada 3’ü kar-
deş 5 korucu şehit oldu.
Şõrnak’õn Bestler De-
reler bölgesinde önceki
gece operasyona giden
köy korucularõna PKK’li
teröristler pusu kurdu.
Çõkan çatõşmada Reşat
Güngör, Selahattin
Güngör ile Hüseyin
Güngör ile Refik Altun
ve Kasım Altun şehit
düştü.
Saldõrõnõn ardõndan
Şõrnak’taki 23. Seyyar
Jandarma Tümen Ko-
mutanlõğõ’ndan timler
bölgeye gönderildi. Ko-
rucular 23. Sõnõr Jandar-
ma Tümen Komutanlõ-
ğõ’nda düzenlenen töre-
nin ardõndan toprağa ve-
rildi. Hakkâri’nin Şem-
dinli ilçesine bağlõ Or-
taklar köyündeki Jan-
darma karakoluna git-
mekte olan askeri kon-
voya önceki gece terö-
ristlerce ateş açõldõ. Çõ-
kan çatõşmada ölen ya da
yaralanan olmadõ.
İddianamenin eklerinde şüpheliler tarafõndan kaleme alõndõğõ iddia edilen bir belge önemli yer tutuyor
Lobi’ye sistem karşõtõ elemanİstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon soruşturmasõ iddianamesin-
de mahkemeye sunulan 441 kla-
sörden oluşan ve 3 DVD’ye aktarõ-
lan ekler arasõnda şüpheliler tara-
fõndan kaleme alõndõğõ iddia edilen
“Lobi” belgesi de bulunuyor. Türk
Silahlõ Kuvvetleri içerisinde örgüt-
lü olduğu iddia edilen Ergenekon
yapõlanmasõnõn sivil örgütlenme
şemasõ olduğu savunulan Lobi bel-
gesi şüpheliler Muzaffer Tekin,
Oktay Yıldırım ve Sevgi Erene-
rol’un ev ve işyerlerinde, bilgisayar
ile taşõnabilir belleklerinde bulundu.
“Lobi Çok Gizli Aralık 1999”
başlõğõnõ taşõyan belgede örgütün
“Merkez, Araştırma ve Bilgi Top-
lama, Analiz ve Değerlendirme,
Finanse ve Ticaret, Kültür ve Bi-
lim, Teoori ve Senaryo, İletişim-
Propaganda, Hukuk, Uluslar-
arası İlişkiler” olmak üzere 9 de-
partman olarak yapõlandõrõlmasõ
öngörülüyor. Belgede Lobi örgüt-
lenmesinin zorunluluğu “Geleceğin
dünyasında sanal ortam büyük
önem ifade edecek olmakla bir-
likte katı gerçekler belirleyici ve
sonuçlandırıcı unsurlar olmaya
devam edecektir. Bu nedenle TSK
bünyesinde faaliyet gösteren Er-
genekon Lobi adını verdiğimiz ör-
gütsel organizasyonun faaliyetle-
rine önümüzdeki zaman dilimi
içinde çok daha fazla gereksinim
olacağı görüşünde haddimizin sı-
nırlarını zorlayan ısrarcılıktaki
ifade ve işaretlerimizin amacı ko-
nunun öneminden kaynaklan-
maktadır” ifadeleriyle anlatõlõyor.
7 bölümlük belge
Lobi belgesi “Amaç, Politika,
Hedef ve Yöntemler, Organizas-
yon Planı, Kadro, Finans, Genel
Değerlendirme, Sonuç ve Öneri-
ler” olmak üzere 7 bölüm halinde
kaleme alõnmõş. Sivil toplum ör-
gütleri oluşturma, kültürel alanda et-
kinliklerde bulunma ve finans kay-
naklarõ yaratmanõn gerekliliğinin
vurgulandõğõ belgede şu ifadeler
dikkat çekiyor: “Lobi prensip ola-
rak hiçbir zaman doğrudan doğ-
ruya toplumsal eylemler içinde
yer almamalı, oluşturacağı sivil
toplum kuruluşlarının etkinlik
ve eylemler düzenlemesini orga-
nize ve kontrol eden güçlü bir me-
kanizma olarak kalmalıdır. Aynı
şekilde ticari ve kültürel faaliyet
alanlarında organizasyon çatısı al-
tında oluşturduğu kuruluş ve ör-
gütlerini, amaçları doğrultusun-
da harekete geçiren bir meka-
nizma olarak kalmaya özen gös-
termelidir.”
Örgütünün yapõlanma şemasõ ol-
duğu iddia edilen Lobi belgesinin
hedef bölümünde mafya grupla-
rõyla ilişkilere de dikkat çekilerek,
“Mafya grupları tümüyle yeniden
gözden geçirilmeli, deneyimli
mevcut grupların karşısında ye-
ni ve güçlü bir grup oluşturarak
denetim ve kontrol altına alın-
maları sağlanmalıdır” deniliyor.
Lobi çalõşmalarõnda medya ku-
ruluşlarõyla doğrudan değil, sivil
toplum örgütleri ve vakõflar aracõ-
lõğõyla ilişki kurulmasõnõn gereğinin
altõ çiziliyor.
Yönetim şeması
İddianamede delil olarak sunulan
belgeye göre Lobi’nin merkezine
‘Lobi Çok Gizli Aralõk 1999’ başlõğõnõ taşõyan belgede örgütün ‘Merkez, Araştõrma
ve Bilgi Toplama, Analiz ve Değerlendirme, Finanse ve Ticaret, Kültür ve Bilim,
Teori ve Senaryo, İletişim-Propaganda, Hukuk, Uluslararasõ İlişkiler’ olmak üzere 9
departman olarak yapõlandõrõlmasõ öngörülüyor.
YAŞ’TA İKİNCİ GÜN
Erdoğan
toplantılara
katılmıyor
YAŞ toplantõlarõna ilk gün
öğleden sonra, hükümet
kanadõndan yalnõzca Milli
Savunma Bakanõ Vecdi
Gönül katõldõ.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yüksek Askeri Şûra (YAŞ)
toplantõlarõnõn ikinci günkü
bölümü de dün tamamlandõ.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
önceki günkü toplantõnõn öğleden
sonraki bölümüne katõlmamõştõ.
Başbakan dünkü toplantõda da yer
almadõ. Erdoğan’õn ilk gün 18
kişinin yaşamõnõ yitirdiği
Konya’ya gitmek için toplantõdan
ayrõldõğõ belirtilirken, Başbakan
önceki gün ve dün evinden
çõkmadõ. Erdoğan’õn belindeki
rahatsõzlõğõnõn nüksettiği, bu
nedenle evde dinlendiği savunuldu.
YAŞ toplantõlarõna ilk gün
öğlenden sonra, hükümet
kanadõndan yalnõzca Milli
Savunma Bakanõ Vecdi Gönül
katõldõ. Gönül dün de toplantõda
yer aldõ.
YAŞ’ta terfi, emeklilik, rütbede
beklemenin yanõ sõra TSK’nin
teçhizat, personel, malzeme
ihtiyaçlarõ da değerlendiriliyor.
Silahlõ Kuvvetler’in caydõrõcõlõğõnõ
korumasõ için planlanan savunma
araçlarõnõn mevcut durumu,
modernizasyonlar ve yeni alõnacak
sistemler de YAŞ’ta tartõşõlõyor.
Her YAŞ toplantõsõnda Türkiye’ye
yönelik iç ve dõş tehdit
değerlendirmesi, buna yönelik
TSK’nin konuşlanmasõ ve alõnmasõ
gereken önlemleri içeren bir sunum
yapõlõyor.
İşçi Partisi Basõn Bürosu’nda ele geçen şaşõrtõcõ belge
Yeşil Veli Küçük mü?
İstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon iddianamesinin önceki gün
avukatlara sunulan ekleri arasõna
konulan bir belgede çok önemli id-
dialar bulunuyor.
Ergenekon operasyonlarõ sõra-
sõnda yapõlan aramalarda İşçi Par-
tisi Basõn Bürosu’nda ele geçirilen
bir belgede çok sayõda faili meçhul
cinayetin sorumlusu olarak tanõnan
ancak şu andaki durumu konu-
sunda hiçbir bilgi edinilemeyen
“Yeşil”in Mahmut Yıldırım ol-
madõğõ anlatõlõyor.
Aramalarda ele geçirilen bel-
gede Yeşil kod adõnõ Veli Kü-
çük’ün kullandõğõ ancak bu kod
adõn deşifre olmasõ üzerine Mah-
mut Yõldõrõm tarafõndan kullandõ-
ğõ savunuluyor.
İşçi Parti Basõn Bürosu Başka-
nõ Hikmet Çiçek’te ele geçirilen
belge “Yeşil-Veli Küçük’tü” baş-
lõğõnõ taşõyor. Veli Küçük’ün 1984
yõlõndan itibaren “Yeşil” kod adõ-
nõ kullandõğõ öne sürülüyor.
Savcõlõk iddianamede aynõ bel-
genin Alaattin Çakıcı kastedilerek
“Yeşil Alaattin’di” başlõğõyla da
bulunduğuna dikkat çekiyor. İşçi
Partisi Genel Başkanõ Doğu Pe-
rinçek’in bilgisayarõndaki deği-
şiklikle Veli Küçük yerine “Ala-
attin” yazõlarak, kimliğinin giz-
lenmeye çalõşõldõğõ öne sürülü-
yor.
Kod adı Yeşil
“Yeşil-Veli Küçük’tü” başlõk-
lõ belgede Veli Küçük’ün 1984’ten
beri “Yeşil” diye anõldõğõ ifade
ediliyor ve şu iddialar yer alõyor:
“JİTEM’in kuruluşundan beri
bu kod adı ile bilinir. Sonra Kü-
çük’ün üzerine varmaya başla-
dılar. Bunun üzerine Veli Küçük,
Cem Ersever’den ‘Yeşil’ kod adı-
nı kullanacak birini bulmasını is-
tedi. Ersever de gitti, Mahmut
Yıldırım’ı buldu. Behçet Can-
türk nerede öldürüldü, kim sor-
guladı Kocaeli’nde? Veli Kü-
çük nereye giderse ölümler olu-
yor, dikkat çekici değil mi?”
Aynõ belgede Veli Küçük’ün
Pentagon’da eğitim gördüğü an-
latõlõyor ve “Üsteğmenken CIA ile
birlikte bir Suriye gemisini ka-
çırmıştı” iddiasõna yer veriliyor.
Mahmut Yõldõrõm’õn Özel Kuv-
vetler Komutanlõğõ’nõn adamõ ol-
duğu ve MİT ile arasõna mesafe
koyduğu ileri sürülen belgede Er-
genekon Terör Örgütü’nün CIA
ajanlarõ tarafõndan kurdurulduğu da
iddia ediliyor.
Ergenekon tarafõndan 5 sivil
yönetici atanacak. “Araştırma
ve Bilgi Toplama” departma-
nõ bir başkan ve on kişilik yar-
dõmcõ kadrodan oluşacak. Bu
departman Lobi’nin amaçlarõ
doğrultusunda istihbarat verileri
toplamak, arşivlemek ve mer-
keze sunmakla görevlendirile-
cek.
Bir başkan ve 5 kişilik yar-
dõmcõ bir kadrodan oluşturula-
cak “Analiz ve Değerlendir-
me” departmanõ ise istihbarat
verilerinin analiz raporlarõnõn
hazõrlanmasõyla görevli olacak.
“Finans ve Ticaret” depart-
manõnõn bir başkan ve 6 kişilik
yardõmcõ personelden oluşaca-
ğõ ve ticaret ve yatõrõm alanla-
rõnõn belirlenmesi çalõşmala-
rõndan sorumlu olacağõ anlatõlan
belgede, “Ülkenin içinde bu-
lunduğu ticari ve ekonomik
koşulların belirlenmesi çalış-
malarını yürütür. Bu biri-
min başkanı örgütün ticari
şirketlerinin kuruluş, orga-
nizasyon ve denetimini kont-
rol eder” şeklinde ifadeler yer
alõyor.
Kim tarafõndan kaleme alõn-
dõğõna ilişkin çeşitli iddialarõn
öne sürüldüğü belgeye göre,
“Kültür ve Bilim Departma-
nı” bir başkan ve altõ yardõmcõ
personelden kurulacak. Kamu-
yoyunu ulusal çõkarlar doğrul-
tusunda aydõnlatõp, yönlendirme
görevi üstlendirileceği anlatõlan
bu birimin “Ülke çıkarlarına
aykırı kültürel faaliyetleri tes-
pit eder ve karşı argümanlar
üreterek kamuoyunu ve sivil
toplum kuruluşlarını karşı
bilinçlendirme ile gereğinde
karşı eylemlere yöneltir” şek-
lindeki işlevleri sõralanõyor.
“Teori ve Senaryo” depart-
manõnõn ise bir başkan ve beş
senaristten oluşmasõ öngürülü-
yor. Bu birimin görevi ise ihti-
yaç duyulmasõ halinde “kont-
ra teori” ve “senaryolar” üret-
mek, medya kuruluşlarõnõ yön-
lendirme çalõşmalarõna katkõda
bulunmak.
“İletişim ve Propaganda”
departmanõnõn ise medya kuru-
luşlarõnõ bilgilendirip yönlen-
direrek bu yolla kontrol altõna
almasõ hedefleniyor.
Bir başkan ve 6 yardõmcõdan
oluşturulacak “Uluslararası
İlişkiler” departmanõna Tür-
kiye’de faaliyet göstermeke
olan uluslararasõ kuruluşlarõn ça-
lõşmalarõnõ analiz etme, bu ku-
ruluşlar ile yakõn ilişki kurul-
masõnõ sağlama ve dõş güç odak-
larõ olan bu kuruluşlarõn amaç-
larõnõn belirlenmesi görevi ve-
riliyor.
Lobi belgesinin “Kadro”
bölümünde sivillerin yer alaca-
ğõ Lobi örgütlenmesinin Erge-
nekon’a bağlõ faaliyet göstere-
cek olan “köprü eleman” ta-
nõmlanõyor. Lobi merkezinde 5
sivil ile köprü personel gör-
evini yürütecek olan iki sivil Er-
genekon tarafõndan atanacak.
Köprü eleman profili ise bel-
gede şöyle çiziliyor: “Özellikle
sistemle barışık olmayan, ara-
dığını bulamamış yapıdaki
kişilikler seçilmelidir. Çünkü
bu türden kişiler sistemin
boşluklarını, mekanizmanın
işleyişini, oyunun kurallarını
ve zaafların çok iyi bilmekte-
diler.”
Örgütün ticari şirket faali-
yetleriyle finanse kaynaklarõna
sahip olabilmesinin öneminin
vurgulandõğõ Lobi belgesinde
holding ve uluslararasõ ticari
faaliyet girişimlerinden söz edi-
liyor.
Ergenekon
operasyonları
sırasında yapılan
aramalarda ele
geçirilen belgede
Yeşil kod adını
Veli Küçük’ün
kullandığı ancak
bu kod adın
deşifre olması
üzerine Mahmut
Yıldırım
tarafından
kullanıldığı
savunuluyor.
Ergenekon iddianamesi ekleri arasõnda MİT ile savcõlõğõn yazõşmalarõ yer alõyor
MİT,Başbakan’õüçkezuyarmõşİstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon iddianamesinin ekleri arasõna
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ
ile Milli İstihbarat Teşkilatõ (MİT)
Müsteşarlõğõ arasõndaki yazõşmalar da
konuldu. MİT Müsteşarõ Emre Ta-
ner imzasõyla savcõlõğa gönderilen
yazõda, Ergenekon yapõlanmasõna
ilişkin ihbarlarõn Başbakanlõk ve
Genelkurmay Başkanlõğõ’na gönde-
rildiğine dikkat çekildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
Ümraniye-Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda gerçekleştirilen operas-
yonlar sõrasõnda şüphelilerin ev ve iş-
yerlerinde yapõlan aramalarda MİT
ile ilgili üzerlerinde “çok gizli” iba-
releri bulunan 2 klasör ve 5 CD’yi in-
celenmesi için MİT Müsteşarlõğõ’na
gönderdi. MİT Müsteşarõ Emre Ta-
ner imzasõyla savcõlõğa gönderilen 9
Mayõs 2008 tarihli cevap yazõsõnda,
MİT’in aldõğõ haber ve duyumlarõn
istihbarata dönüştürülemediği du-
rumda devlet organlarõna sunulma-
dõğõ, ancak ikaz istihbaratõ niteliği ta-
şõyanlarõn istisna oluşturduğu kay-
dedildi. Yazõda 29 Mart 2007 tari-
hinde Genelkurmay Başkanlõğõ’na
verilen “İP/Karargâh Evleri” bel-
gesinin böyle bir bilgi notu olduğu
anlatõldõ.
‘Ergenekon’ bilgisi
MİT Müsteşarlõğõ’nõn yazõsõnda,
Aydõnlõk Dergisi’nin 1 Nisan 2001,
Aksiyon Dergisi’nin 12 Mayõs 2001
tarihli sayõlarõ ve Yeni Şafak gazetesi
yazarõ Fehmi Koru’nun 30 Nisan
2001 ve 1 Mayõs 2001 tarihli köşe ya-
zõlarõnda “Ergenekon” isimli bir
oluşum hakkõnda haberlere yer ve-
rildiğinin gözlendiği kaydedildi.
MİT Müsteşarlõğõ’na 3 Temmuz
2002 tarihinde posta yoluyla ulaşan
2 sayfalõk imzasõz bir mektup ile 6
adet CD’nin postalandõğõ anlatõlan
yazõnõn incelenmesi sonucunda ba-
sõnda “Ergenekon” adõyla yer veri-
len iddialarla paralel bilgiler sap-
tandõğõ belirtildi. Kendisinin polis ol-
duğunu belirten şahsõn ihbar mek-
tubunda “Ülke geleceğine şekil ver-
mek amacıyla Türk Silahlı Kuv-
vetleri (TSK) bünyesinde faaliyet
gösterdiği, askeri kimliğini de kul-
lanarak kendi etrafında sivil men-
faat odakları oluşturduğu, Alevi
kesim ile temasların yanı sıra
Veli Küçük, Sedat Peker ve Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı ile ciddi
diyaloglarının olduğu, Jandar-
ma’nın organize ettiği internette-
ki sitenin Sedat Peker tarafından
sahiplenildiği” gibi iddialara yer
verildiği anlatõldõ.
MİT Müsteşarõ’nõn yazõsõnda iddia
niteliğindeki bilgilerle ilgili olarak İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yü-
rüttüğü bir çalõşma olmasõ ve MİT ile
paylaşõlmamasõ nedeniyle incele-
melerin sõnõrlõ tutulduğu anlatõldõ.
İddianamedeSelçuk’unmeslekibelgeleri
İstanbul Haber Ser-
visi - Ergenekon dava-
sõnda 55 numaralõ şüphe-
li olarak yer alan Gazete-
miz İmtiyaz Sahibi ve
Başyazarõmõz İlhan Sel-
çuk’un bine yakõn özel ve
mesleki belgesi, iddiana-
menin “delilleri” arasõn-
da yer aldõ.
İddianamenin 441 kla-
sörden oluşan deliller kõs-
mõ, ilginç ayrõntõlar içeri-
yor. Buna göre delillerin
985 sayfasõ İlhan Selçuk’a
ayrõldõ. Dokümanlarõn bü-
yük bir çoğunluğu, Sel-
çuk’un kişisel ve çalõş-
ma hayatõnõ ilgilendiri-
yor. Klasörlerde, Sel-
çuk’un, gazetemiz Genel
Yayõn Yönetmeni İbra-
him Yıldız, Ankara Tem-
silcimiz Mustafa Balbay
başta olmak üzere gazete
yöneticilerimiz ve yazar-
larõmõzla yaptõğõ haber
konuşmalarõ, ailesi, dost-
larõ, arkadaşlarõ ve okur-
larõyla yaptõğõ telefon gö-
rüşmeleri, gazetemizin ya-
põsõnõ, Cumhuriyet Okur-
larõ oluşumunu anlatan
belgeler bulunuyor.
Kurumlarõn güncel
olaylara ilişkin basõn açõk-
lamalarõ, araştõrmalarõ, ga-
zete kupürleri gibi bir ga-
zetecinin arşivinde bu-
lunmasõ gerekli olan her
türlü doküman da delil
kapsamõna alõndõ.İlhan Selçuk