06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN “Sol ve Ergenekon” [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Yargõtay: Sosyal şiddetSon zamanlarda, Ergenekon davası bahane edilerek sola saldırılar yoğunlaştı. Türkiye garip bir ülke, ortaya bir görüş atılıyor, bunun daya- nağı olup olmadığına bakıl- maksızın, üzerinde düşünülüp tartışılmaksızın, gerçekmiş gibi kabul edilip, çevresinde gürül- tü koparılıyor. Bunlardan biri de, Ergenekon davasının Türkiye’de solu ikiye böldüğü savıdır. Gerçekten de böyle bir olgu var mı? Yoksa Türkiye’de bir zaman- lar sol diye görülen cephe Er- genekon soruşturmasından ön- ce de parçalanmış mıydı? Olaylara yakından bakınca ikinci şıkkın gerçeği daha iyi yansıttığı görülmektedir. Çünkü Türkiye’de kendilerini solda gören veya öyle oldukla- rını ileri süren kimi kişiler, daha AKP iktidara gelir gelmez, ön- ce gizli, sonra açık gündemi la- iklik karşıtı olan bu partiyi libe- ral demokrasi adına destekle- meyi misyon edinmişlerdir. AKP’nin, sivil darbe yoluyla demokrasinin temel kurumları- na saldırısını da, çeşitli neden- lerle desteklemiş olan bu lum- pen liberaller, taktiklerini, askeri darbe öcüsüyle toplumu kor- kutmak üzerine oturtmuşlar, si- vil darbe tehlikesine dikkati çe- kenleri de darbe yandaşlığı ile suçlamışlardır. Milyonlarca insanın, mey- danlarda “Ne darbe, ne şeriat!” diye açıkça haykırdıkları Cum- huriyet mitinglerini de “darbe- cilik” olarak nitelemeleri bu tak- tiğin bir parçasıdır. Gerçekten solda olanlar, bu- gün Türkiye’nin içinde bulun- duğu durumun çaresinin bir askeri darbe olmadığını gayet iyi bilirler. Solda olan ve Türkiye’nin ya- kın geçmişini iyi okuyanlar, 12 Mart ile 12 Eylül darbesinin bi- zi nasıl bugünlere getirdiğinin farkındadırlar. Solda olanlar, herhangi bir as- keri darbe veya darbe tehdidi ya da imasının işleri nasıl daha da karıştıracağının ve tarikatçı şeriat iktidarını hedefleyenle- rin işine yarayacağının iyice farkındadırlar. Solda olanlar, Türkiye’de de başka ülkelerde de, kaynağını NATO’dan almış olan Gladio ti- pi gizli ve kirli örgütlerin, afişe hedeflerin ardındaki, gerçek hedeflerinin sol olduğunu gayet iyi bilirler. Bu durumda solda olan hiç- bir kişi veya kuruluş, macera- perest subay eskileri ile milliyetçi etiketi ile dolaşan faşist eğilim- lilerin, karanlık emellerini des- teklemez, bunların varsa suç teşkil eden fiillerinin kovuştu- rulmasına karşı çıkmazlar, tam tersine böyle bir örgütün deşif- re edilmesine destek verirler. Bu gerçek böyle biline! Ancak burada dikkat edil- mesi gereken husus, “Bu tür ör- gütleri kovuşturuyoruz” derken, topluma korku salmak, AKP’nin sivil darbesine karşı çıkan bü- tün muhalifleri sindirmek üzere bir kampanya başlatılmışsa, 1950’li yıllarda ABD’de ege- men olmuş olan bu tür McCarthy’st akıma benzer bu girişimlere karşı çıkmaktır. Bugün Ergenekon kovuştur- ması bahanesiyle Türkiye’de, AKP’nin muhaliflerini sindirme harekâtı başlatılmış ve bir kısım sözde basın yayın kuruluşları da bu girişimde başrolü oynar du- ruma girmişlerdir. Bunlara karşı çıkmak, yal- nızca solun değil, aynı zaman- da bütün demokratların göre- vidir. Türkiye’de bugün hâlâ as- keri darbe hayali görenler var ise, onların hedefledikleri ortam ile sivil darbeci AKP’nin Erge- nekon’u bahane ederek yarat- mak istediği ortam, ne yazık ki aynıdır. Her ikisi de, sonunda karşıt düşüncelerin susmak zorunda bırakıldığı bir korku toplumu yaratmayı amaçlamaktadırlar. Ergenekon iddianamesinde, darbe peşinde olanlardan söz edilmektedir. Eğer iddianame- de ileri sürülen bu iddialar hu- kuk çerçevesi içinde, kanıtla- nırsa, bunların ne kovuşturul- masına ne de cezalandırılma- sına karşı çıkmak mümkündür. Ama bu iddia ile yola çıkan- lar, rejimin laik, demokratik, hukuk devleti niteliğini devlet er- kini kullanarak değiştirmeyi amaçlayan sivil darbenin yolu- nu temizlemeye kalkarlarsa, onlara karşı durmak, hem solun hem de bütün demokratların görevidir. “Askeri darbeye hayır, ama ta- rikatçı sivil şeriat darbesine evet!” demek ne solculukla bağdaşır, ne de demokratlıkla. Solcular da demokratlar da darbelerin her türlüsüne “Hayır!” der ve karşı dururlar. Karanfillerle anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalõ saldõrõ sonucu yitirdiğimiz gazetemiz yazarõ Uğur Mumcu, dün doğumunun 66. yõldönümünde Uğur Mumcu Araştõrmacõ Gazetecilik Vakfõ (um:ag) çalõşanlarõ, Cumhuriyet okurlarõ, dostlarõ ve sevenleri tarafõndan Cebeci Mezarlõğõ’ndaki gömütü başõnda anõldõ. Tören, Uğur Mumcu ve tüm devrim şehitleri adõna bir dakikalõk saygõ duruşu ile başladõ. Törende, um:ag adõna konuşan um:ag Yayõn Yönetmeni Orhan Tüleylioğlu, “Mumcu’nun her yazısı bu ülkenin ve halkın bir sorununu yansıtıyordu. Yüreği her zaman demokrasi ve özgürlük için, bu yurt, bu halk ve bu ulus için çarpıyordu. Yazılarında haksızlıkları, sömürüleri, adaletsizlikleri kimseden korkmadan, çekinmeden tek tek sergiledi. Topluma, gerici ve karanlık güçlerin, laiklik ve Atatürk düşmanlarının yön vermesine izin vermedi” dedi. Mumcu’nun “Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz” ilkesini, ülke gündeminden hiç çõkmayacak biçimde yerleştiren bir düşünce adamõ olduğunu vurgulayan Tüleylioğlu, şunlarõ söyledi: “Ülkemizde araştırmacı gazeteciliğin öncüsüydü Uğur Mumcu. Tutuculuğa, sömürüye, yolsuzluğa, teröre karşı akılla ve bilgiyle savaşımın simgesiydi. Uğur Mumcu, aydınlanma devrimini özümsemiş, ödünsüz bir devrimciydi. Düşünce ve davranışları bu değerlerden oluşuyordu. Mumcu, 9 Aralık 1974 tarihli yazısında şunları söylüyordu: ‘Bir kişiye yapõlan haksõzlõk, bütün topluma karşõ işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayõz. Uygarca paylaşõlan sorumluluk bilinci, özgürlüğün de demokrasinin de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadõkça, demokrasinin temeline bir tek taş bile konmuş olamaz. Unutmayalõm ki, cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanõn böyle bir toplumda bir mezar taşõ gibi suskunluk simgesi olmamasõdõr.’ Uğur Mumcu, demokrat, laik, cumhuriyetçi, tam bağımsızlıktan, tüm hak ve özgürlükten yana yazdığı yazılar, yaptığı araştırmalar ve yayımladığı kitaplarda insanca yaşanacak bir Türkiye düşünü anlattı.” Tüleylioğlu’nun konuşmasõnõn ardõndan sevenleri Mumcu’nun gömütüne kõrmõzõ karanfiller bõraktõ. GAZİ REKTÖRÜ Sporun da önüne set çekiyor ANKARA - Yeni atanan rektörler arasõnda yer alan ve dekanlara baskõ yapmasõyla gündeme gelen Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, Gazi Üniversitesi Spor Kulübü’nün basketbol ve hentbol takõmlarõna aktarõlan parayõ “hukuk dışı” olduğu gerekçesiyle kesmeye hazõrlanõyor. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Ayhan şimdi de Gazi Üniversitesi Spor Kulübü içerisinde çalõşmalarõnõ sürdüren “Türkiye Erkekler Basketbol 2. Ligi”nde ve “Türkiye Hentbol Bayanlar Süper Ligi”nde mücadele eden takõmlarõ kapatmaya hazõrlanõyor. Rektör Ayhan’õn, her dönem başõnda öğrencilerden alõnan kayõt parasõnõn bir bölümünün Gazi Üniversitesi Spor Kulübü’ne aktarõlmasõnõ hukuk dõşõ bulduğu için bu kararõ aldõğõ, takõmlarõ da ligden çekeceği savunuldu. Ayhan, ayrõca geçen sezon “Türkiye Aroma Bayanlar 1. Voleybol Ligi”ne çõkmayõ başaran Gazi Üniversitesi Spor Kulübü Bayan Voleybol Takõmõ’ndan da sponsor bulmalarõnõ istedi. Voleybol takõmõ sponsor bulamadõğõ takdirde ilk defa çõktõğõ süper ligden çekilmek zorunda kalacak. Yüksek mahkeme örnek oluşturacak kararõnda örtünmeyi de ‘çağdõşõ kõyafet’ olarak niteledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay 2. Hukuk Dairesi, kocanõn eşini örtünmeye zorlamasõnõn “sosyal şiddet” olduğuna dikkat çekti. Kocanõn karõsõnõ “çağdaş kıyafetlere aykırı giyinmeye zorlayamayacağını” vurgulayan Yargõtay, örnek bir karara imza attõ. Alõnan bilgiye göre eşinin kendisini örtünmeye zorlamasõ nedeniyle boşanma davasõ açan T.L’nin başvurusu yerel mahkeme tarafõndan reddedildi. T.L. kararõ temyiz etti. Dosya, Yargõtay 2. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire, yerel mahkemenin verdiği kararõ bozdu. Bozma gerekçesinde, eşini “çağdaş kıyafetlere aykırı giyinmeye zorlamanın” ortak hayatõ temelinden sarsacak bir davranõş olduğu vurgulandõ. Yargõtay 2. Hukuk Dairesi’nin verdiği emsal kararda şu görüşlere yer verildi: “Eşin örtünmeye zorlanması sosyal şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan davranışlardandır. Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı kocanın karısını çağdaş kıyafetlere aykırı giyinmeye zorladığı ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” Yargõtay 2. Hukuk Dairesi aldõğõ örnek kararda ‘Eşin örtünmeye zorlanmasõ sosyal şiddete yönelik bir davranõş olduğundan evlilik birliğinin sarsõlmasõna neden olan davranõşlardandõr’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği Başkanõ (YARSAV) Ömer Faruk Eminağaoğlu, askerliğe elverişli olmadõğõna ilişkin ra- porunun sahte olduğu iddialarõna, “Gere- kirse yeniden muayeneye hazırım” kar- şõlõğõnõ verdi. Eminağaoğlu, “Askerliği yapmıyor değilim... Sağlık sorunlarım nedeniyle askerlik yapamayan biriyim. Raporlarım da mevcut ve halen sorun- larım devam ettiği için kontrollerim sürüyor” dedi. YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, as- kerliğe elverişli olmadõğõna ilişkin sahte ra- por düzenlendiği iddialarõna belgelerle yanõt verdi. YARSAV’õn 2006 yõlõnda kurulmasõyla birlikte bugüne değin pek çok saldõrõ ve sindirme girişimleriyle karşõ karşõya kaldõğõnõ kaydeden Eminağaoğlu, “Ezberler bozulmuştur. Örgütlenme özgürlüğü yargı tarafından etkin kul- lanılmak istendiğinde rahatsız oldular. İfade özgürlüğüne karar veren yargıç- ların ifade özgürlüğünü tatmamaları ka- bul edilebilir mi? Kurucularımızın pek çoğu veto yedi. Bu yalnızca 12 Eylül dö- neminde yaşanmış bir durumdur. 12 Ey- lül mantığı işlemlerle 2006’da yeniden karşılaştık” dedi. ‘Saldırılar artarak sürüyor’ İlk kez bir yasa tasarõsõ ile YARSAV’õn kapatõlmasõnõn hedeflendiğini vurgulayan Eminağaoğlu, saldõrõlarõn her geçen gün ar- tarak sürdüğünü kaydetti. Eminağaoğlu, as- kerlik konusundaki iddialara ilişkin rapor ve belgelere dayanarak şu bilgileri verdi: “Eğer sağlıklı değilseniz rapor size ve- rilmiyor, yalnızca ‘askerliğe sevk edil- mediniz’ şeklinde bir yazı veriliyor. Ama bende olmayan raporun orijinali- ni basından ediniyorum. Sadece Eti- mesgut Hava Hastanesi’nde olacak ra- porun orijinal hali nasıl sızdırılıyor? Sağ- lığım özel alanımdır, gizlidir. İznim ol- madan sağlık raporum basında yer ala- maz. Milli Savunma Bakanlığı bunu izah edecek. İnsanın özel hayatı bu kadar ba- sit değil. 11 sayfalık sağlık kurulu raporu basının elinde. Bakanlık’tan açıklama bekliyorum. Sızdıranlar hakkında işlem yapılsın, ben de hakkımı arayacağım. Asker kaçağı gibi sunanlardan hukuk yoluyla hesabını soracağım. Askerliği yapmıyor değilim. Sağlık sorunlarım ne- deniyle askerlik yapamayan biriyim.” ‘Yine muayene olurum’ Halen sağlõk sorunlarõ nedeniyle dönem dönem Hacettepe Üniversitesi Hastane- si’nde tedavi olduğunu anlatan Eminağa- oğlu, “Gerekirse yeniden sağlık mua- yenesi de olurum. Kaçmıyorum” dedi. Adalet Bakanlõğõ’nõn iddialar üzerine hak- kõnda inceleme başlattõğõnõn anõmsatõl- masõ üzerine Eminağaoğlu, “Bakanlık önce benim dosyamı incelesin. Benim al- nım ak. O raporu sızdıranlar raporun devamını da sızdırırsa olayın böyle ol- madığını görürsünüz. Benim bütün ta- yinlerim sağlık ve eş durumundandır. Bakanlıkta da bunların bilgileri ve ra- porları mevcuttur” diye konuştu. Kimi gazetelerde “Eminağaoğlu’nun eşinin Genelkurmay’da çalıştığı ortaya çıktı” şeklinde haberler yapõldõğõnõ anõm- satan Eminağaoğlu, şunlarõ söyledi: “Eşim 1990 yılından itibaren Genel- kurmay Adli Müşavirliği’nde görev yapmaya başladı. 1991 yılında evlendik. Genelkurmay’da çalışıyor diye evlen- meyecek miydim? Amcasının oğlu ka- rakol bastı diye haber yapıldı. Oysa am- cam yok. Babam tek erkek. Olmayan amcamın oğlu nasıl karakol basar? Bu haberleri yapanlar İstanbul’da tutuklu insanlarla bana Ankara’da yemek bile yedirdiler.” UĞUR MUMCU’NUN 66. DOĞUM YILDÖNÜMÜ EMİNAĞAOĞLU: ‘Tüm raporlar bakanlıkta’ Katledilen yazarımız Uğur Mumcu doğum gününde Cebeci’deki gömütü başında anıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle