22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 23 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Devlet Politikası (!) Biz ABD’nin Boğazlar güvenlik anlaşması- nı delme girişimlerinin satır aralarını kaçırma- maya çalışırken, Boğazlardan geçen Alman, İspanyol savaş gemilerinin görüntüleri ile yüz yüze kalıyoruz.. Biraz amatör olmalarından kay- naklansa da canlı yayında pot kırarak konuşan habercilerin şaşkınlıkları kimi gerçekleri çok da- ha çıplak anlatmış oluyor.. Kıyıda AB ülkelerinin savaş gemilerinin ge- çişini protesto eden bir grup TKP’li ellerinde pankartları, sloganları ile olayı protesto eder- lerken, haberci, “İyi ki TKP’liler duymuş, pro- testo eylemi yaptılar da, Karadeniz’e geçen sa- vaş gemilerinden haberdar olduk..” cümlesi- ni kuruyor. Gün boyu dün aynı görüntülerle ay- nı haber yinelenirken, Gürcistan’a yardım çerçevesinde boğazlardan geçtikleri varsayı- lan, görünen halleri ile donanımlı savaş ge- milerine ilişkin NATO’dan gelen açıklamada, daha önceden belirlenmiş Romanya’da yapı- lacak NATO tatbikatına gitmekte oldukları bildiriliyor. Gazeteciliğin refleksi ile gerçeklerin ayrıntı- larda saklı olabileceğini unutmadan, önemli ko- nulara yönelik haberleri farklı kaynaklardan iz- lemeye çalışırım. Aynı gelişmeye ilişkin çok farklı haber ve değerlendirmeler, sadece medya çağında çok kötü gazetecilik yapıl- masından kaynaklanmaz. Siyaset, bilgi kirliliği sayesinde kitlelerin medya aracılığı ile yön- lendirilmesi ekseninde yürütüldüğünden; si- yaset belirleyici odaklar, bilinçi olarak aynı ko- nu ekseninde çok farklı haber ve yorumlarla bilgi sızdırarak toplumsal refleksleri dene- me, buna göre uygulamaya geçmeyi seçerler.. ABD kaynaklı ilk sızdırılan haberlerde, ABD’nin Gürcistan’a yapmak istediği insani yardımların Türkiye’nin Boğaz yolunu kesme engeline takıldığı vardı. Sonra yine ABD kay- naklı medya haberlerinden izlediğimize göre, bizden gelen kimi özel kimi resmi bilgilendir- melerle de, işin içinde Montrö krizi (Türkiye için çok önemli, anlamlı Boğazlar Antlaşması)ko- şullarının çiğnenmesi için yapılan baskılar, pa- zarlıklar vardı. ABD askeri gemilerle insani yar- dım(!) yapmak istiyordu. Karadeniz’e kıyısı ol- mayan ülke olarak da, anlaşma koşullarının çiğ- nenmesi için Türkiye’ye baskı yaparken, bü- yük tonajlı gemilerle siyasi, askeri güç göste- risine kalkışmasını doğal olarak Rusya an- tenlerini açmış olarak izliyordu. Aslında ABD Irak, Afganistan işgalleri gün- demde iken de, Türkiye’den Karadeniz sahil- lerinde üs isterken, Boğaz geçişlerinde hak- kı olanın üstünde askeri gemi geçirmeye ça- lışırken bunu hep yapıyordu. Kafkasya krizi ile biz çok gecikmeli olarak, petrol çıkarları, si- yasal, askeri güç savaşları ekseninde, Orta- doğu kadar önemli Kafkaslar’ı ele geçirme ope- rasyonunun önemini, bu girişimlerin alanları- nı öğreniyoruz. Ortadoğu savaşlarında yaşandığı üzere, genel eksende birbirine paralel, dayanışmalı, tek tek ülke çıkarları boyutu ile AB ekseninde farklı olmak üzere ABD-AB ülkelerinin ref- leksleri, elbette çok yönlü stratejileri kimi za- man çatışıp, kimi zaman çakışmakta. Genel olarak Türkiye’nin de, hele de bu iki çatışma- lı bölgenin tam ortasında, komşu, birinci de- receden taraf olarak, var olan uluslararası it- tifakları ile, komşuluk ilişkileri, ülke çıkarları ara- sında bir denge kurması beklenir. Siyasal tercihleri, dünya politikalarına ba- kışları çok farklı ABD, hele de AB ülkeleri va- tandaşları, genel olarak ülkelerinin tam da bu anlamda, ülke çıkarını gözeten bir devlet po- litikaları olduğuna inanır, güvenirler. Yaşanan deneyimler de iktidar ve liderlerin farklı siya- sal yaklaşımları, görüntülerine karşın, aslında iktidar değişimlerinin bile dönemin çıkarlarına uygun gerçekleştiği yolundadır. Daha acı- masız bir örneklemeyle, emperyal çıkarlar adına siyasi krizlerin barış ekseninde çözülmesi olanağı varsa, parti iktidarları ve liderlikleri bu- na göre dengelenir. Aksi durumlarda da, Bush‘un tartışmalı sandık oyları sonucu se- çilmesi örneğinde yaşandığı gibi, lider ve ik- tidar değişikliği, askeri müdahaleleri öngören politikaları uygulamaya sokabilmek üzere ik- tidar yapısı değiştiriliverilir. Türkiye için çok daha yaşamsal sorun, si- yasal iktidarların iktidarlarını borçlu oldukları dış güç odaklarına olan bağımlılıklarıdır. ABD’nin Ortadoğu operasyonu ile uyumlu Türkiye’nin başına gelen siyasi iktidar deği- şikliği gibi; Ecevit hükümetinin dış operasyon desteğinde devrilmesi, AKP’nin kurdurulup ik- tidara yerleştirilmesi olgusu; yasama, yürüt- meyi, pek çok özerk Cumhuriyet kurumunu ele geçirmiş olarak, siyasi varlığını, ayakta duru- şunu ABD, AB siyasi liderliklerine borçlu Er- doğan hükümetlerinin ülke çıkarlarını savu- nabileceğine ilişkin kuşkuları büyütmektedir. Ortadoğu krizinin çıkışı ve gelişme aşama- sında yaşandığı üzere, Kafkaslar krizinde de AKP iktidarının ülke çıkarları, değişmemesi ge- reken Cumhuriyet dış politikaları dşında, zik- zaklar çizip durduğunun kanıtı çelişkiler ya- şanmaktadır.. Erdoğan hükümetinin her iki kriz- de de söylemleri ile gizliden yürüttüğü politi- kalar arasındaki çelişkilerin açıklaması bu... Ül- kemiz, geleceğimiz üzerinde tehdit oluştur- malarının nedeni de bu.. soner@cumhuriyet.com.tr CASTROL’DEN EKONOMİK SÜRÜŞ Castrol, filolar için karayolu taşõmacõlõğõnda maliyetleri ve kaza riskini azaltmayõ amaçla- yan Filozof Akõllõ Çözüm Sistemi hizmet paketine “Ekonomik ve Emniyetli Sürüş Simülatörü”nü de ekledi. Simülatörle yakõt tüketimini ve kaza riskini azaltmak amaçlanõ- yor. Testlerde yüzde 10’luk bir yakõt tasarrufu sağlandõğõ görülen projeyle karbon emisyonunun da azaltõlmasõ bekleniyor. Ekonomik sürüş eğitimi de verebilen simülatörün Türkiye’de bir ilk olduğunu ifade eden Castrol Ma- deni Yağlar Bölge Digital Pazarlama Müdürü Tolga Önder, “Simülatö- rümüz, sürüş esnasõndaki tüm şartlarõ bire bir sürücüye yansõtõyor. Sürü- cünün hatalarõ otomatik olarak saptanõyor ve sürücünün aracõ kullanõş bi- çiminin ekonomik olup olmadõğõ saptanarak bir karne çõkartõlõyor” dedi. Grönland foku (Pagophilus Groenlandicus) ve balonlu fok (Cystop- hora cristata) yavrularõndan elde edilen ürünlerin ticari ithalatõ ya- saklandõ. Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmlanan Tarõm ve Köy- işleri Bakanlõğõ’nõn, “Belirli Yavru Fok- larõn Kürklerinin ve Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin İthalatõnõn Yasaklan- masõna İlişkin Yönetmeliği”ne göre ya- sak Grönland foku ve balonlu fok yav- rularõndan elde edilen ham postlarõ, postlar ve post ürünlerini kapsõyor. Halen tedavülde olan 1 YTL ile 50, 25, 10, 5 ve 1 Ykr madeni paralar 31 Ara- lõk 2009’da tedavülden kaldõrõlacak. Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmla- nan Hazine Müsteşarlõğõ’nõn Yeni Türk Lirasõ ve Yeni Kuruşta Yer Alan Yeni İba- relerinin Kaldõrõlmasõna ve Uygulama Esaslarõna İlişkin Tebliğine göre, halen te- davülde olan 1 YTL ile 50, 25, 10, 5 ve 1 YKr madeni paralar 31 Ara- lõk 2009 tarihinde tedavülden kaldõrõlacak. 1 TL ile 50, 25, 10, 5 ve 1 Krş madeni paralar 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle çõka- rõlacak. 1 Ocak 2010-31 Aralõk 2010 tarihleri arasõnda YTL ve YKr madeni paralar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasõ ve TC Ziraat Bankasõ şubelerince kabul edilecek ve değiştirilecek. GRÖNLAND FOKU ÜRÜNLERİNE İTHALAT YASAĞI KURUŞ VE TL GERİ DÖNÜYOR Devlet Planlama Teşkilatõ’nõn programõna göre memurlarõn maaşõ yüzde 7.5 oranõnda artacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Planlama Teşki- latõ’nõn (DPT) 2009-2011 yõlla- rõnõ kapsayan orta vadeli prog- ramõnda memur maaşlarõnõn he- deflenen enflasyon oranõnda art- tõrõlacağõ belirtildi. Programa göre görüşmeleri halen süren memur maaşlarõnõn hedeflenen enflasyon oranõ olan yüzde 7.5 oranõnda arttõrõlmasõ bekleniyor. NTV’nin haberine göre, en- flasyon hedefinin aşõlmasõ ha- linde farkõn telafi edileceği programa göre, kamu kurum- larõ bütçe sõnõrõnõ dikkate ala- rak, belirlenen öncelikler çer- çevesinde kaynak tahsisini göz- den geçirecek. Programa göre, kamu perso- nelinin mali ve özlük haklarõna ilişkin dengesizlikleri azaltõcõ düzenlemeler yapõlacak. Genel sağlõk sigortasõ, getireceği mali yüklerin makul düzeyde tutul- masõ amacõyla, sağlõkta dönüşüm programõyla birlikte uygulana- cak. Genel bütçe vergi paylarõn- dan yerel yönetimlere aktarõlan kaynaklarõn etkin kullanõmõna yönelik tedbirler alõnacak. Bu paylarõn 500 milyon YTL’lik bölümü ise memurlara yapõlan ek ödemeye ayrõlmõş durumda. ‘Kasa şişirme pazarlığı’ KESK Genel Başkanõ Sami Evren, KESK üyesi sendikalarõn genel başkanlarõ ile Eğitim-Sen Genel Merkezi’nde dün düzen- lediği basõn toplantõsõnda, toplu görüşmelere katõlmamalarõna karşõn, toplu görüşme masasõnõn KESK’in “gözetimi altında ol- duğunu” söyledi. Hükümetin önceki gün saatlerce süren toplu görüşmede maaş artõşõna yönelik herhangi bir öneri getirmediğini anõmsatan Evren, “Hükümet, kamu çalışanlarını oyalama, umutlandırma, sonra da balo- nu kendi eliyle patlatma gay- retindedir” dedi. Sendikalara, devlet tarafõndan ödenen üyelik aidatõnõn arttõrõlmasõ konusundaki taleplerin kamu çalõşanlarõnõ ra- hatsõz ettiğini dile getiren Ev- ren, “Dünyanın hiçbir yerin- de sendikalar, işverenlerin- den aidat talep etmez. Dün- kü toplantı, sendikaların ken- di kasalarını şişirme pazar- lığına dönüşmüştür” değer- lendirmesinde bulundu. Çekilme çağrısı Görüşmeye katõlan konfede- rasyonlara “hükümetin elini güçlendirmeme” çağrõsõnda bu- lunan Evren, “Hükümet çağrı- larımızı dikkate almadığı tak- dirde, Başbakan’a inat sokak- ları özgür- leştireceğiz. E m e ğ i n , emekçinin, halkın hakları- nı savunacağız” dedi. Bağõmsõz Kamu Görevlileri Sendi- kalarõ Konfederas- yonu Genel Başkanõ Resul Akay, toplusözleşme masasõna oturan Kamu-Sen ve Memur-Sen’e “Toplu görüşme masasından ve sosyal diyalog süreçlerinden çekilin” çağrõsõnda bulundu. Akay yaptõğõ açõklamada, hükümetin ek ödeme ka- rarõnõ 15 Ağustos’ta yü- rürlüğe koyarak, masaya oturan sendikalara “dip- lomatik bir lisanla kapıyı işaret ettiğini” ifade etti. ÜRETİCİ SÖMÜRÜLÜYOR TZOB: Alt sınır 5 YTL olmalı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Ziraat Odalarõ Birliği Başkanõ Şemsi Bayraktar “Fındık fi- yatlarının açıklanmasının gecik- mesi, üreticinin alın terinin sömü- rülmesine yol açıyor” dedi. Bay- raktar, fõndõğõn kilosunun 5 YTL’nin altõnda belirlenmemesini istedi. Bayraktar, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda, bazõ çevrelerin fõndõk re- koltesini de yüksek göstererek, fiyat- larõ spekülatif olarak düşürmek iste- diğini öne sürerken, kamuoyuna açõk- landõğõ gibi bu yõl 800-900 bin ton de- ğil, 728 bin ton fõndõk üretimi tahmin ettiklerini kaydetti. Bayraktar, fõn- dõk ihracatõnõn yüzde 70’inin 10 fir- ma tarafõndan gerçekleştirildiğine işa- ret ederek, “Bu da fındık ticaretin- de rekabetin olmadığının göster- gesidir. Dolayısıyla 400 bin fındık üreticisi ailenin kaderi 10 firmanın eline bırakılamaz” dedi. DİPLOMATİK ÇÖZÜM Gazprom, eski başkan peşinde NERİMAN ÖZCAN Gazprom, çeşitli sõkõntõlar yaşadõ- ğõ Kuzey Akõm projesindeki sorunlarõ Avrupa Birliği’nin eski başkanlarõnõ bünyesine katarak çözmeye çalõşõyor. Gazprom, Baltõk Denizi’ne kõyõsõ olan ülkelerle olan sorunlarõ çözmek için ikinci büyük transferini gerçek- leştirdi. Ağustos başõnda Finlandi- ya’nõn eski başbakanõ Paavo Lippo- nen’in Kuzey Akõm şirketinde ba- ğõmsõz danõşman olarak yer almasõ netleşti. 2006’da kurulan Kuzey Akõm şirketi ortaklõğõn (yüzde 51’i Gazp- rom’un, yüzde 24.5’i ise Alman şir- ketleri E.ON ile BASF’õn, yüzde 9’u da Hollanda şirketi Gasunie) hisse- darlar komitesi başkanlõğõna yõlda 1 milyon 500 bin Avro maaşla Al- manya eski başbakanõ Gerhard Schröder’i getirerek, ilk transferi yapmõştõ. Finlandiya’nõn eski baş- bakanõ Paavo Lipponen’e göreve başlamasõyla tam yetki verildi. Kuzey Akõm projesi’nin Finlandiya’nõn çev- re uyum yasalarõna uygun hale geti- rilmesi yeterli olmayabilir. Çünkü sõrada İsveç ve Danimarka var. Gazp- rom belki de buna benzeyen bir giri- şimde tekrar bulunabilir. TT, Kõrgõz Telekom ihalesine teklif verecek.. Makedonya, Bosna, Azeri ihaleleriyle de ilgileniyor Türk Telekom vergi indirimi istedi Ekonomi Servisi - Hükümetten kademeli bir vergi indirimi isteyen Türk Telekom bir dizi özelleştirmeye hazõrlanõyor. Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany, Kõrgõz Telekom ihalesi için çalõşmalarõ tamamladõk- larõnõ ve teklif vereceklerini söyledi. Türk Telekom; Makedonya, Bosna, Azeri ihaleleriyle de ilgileniyor. Hükümetten mobil iletişimin inter- net üzerindeki kõsmõ üzerinden alõnan verginin sõfõrlanmasõnõ istediklerini belirten Doany, vergilerdeki azaltma- nõn hükümete toplamda sadece 100 milyon YTL’lik bir gelir kaybõna yol açacağõnõ söyledi. Doany, “Ancak bu işlemin yaratacağı iş hacmi 5 milyar dolar düzeyinde olacaktır” dedi. Doany, Türk Telekom olarak çevre ülkelerde satõn alma fõrsatlarõyla ilgi- lerini sürdüreceklerini söyledi. Doany bu yõl için koyduklarõ yüksek tek ha- neli gelir büyümesi hedefini koru- duklarõnõ da söyledi. Faaliyet kârõ 1 milyar 351 milyon YTL Türk Telekom’un yõlõn ilk yarõ- sõnda konsolide gelirleri, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 12 oranõnda artarak yaklaşõk 5 milyar YTL’ye ulaştõ. Toplantõda verilen bilgiye göre şir- ketin 2008 yõlõ ilk yarõsõnda konsoli- de gelirleri 2007’nin aynõ dönemine göre yüzde 12 artarak 4 milyar 977 milyon YTL’ye yükseldi. Şirketin faaliyet kârõ da geçen yõlõn aynõ dö- nemine göre yüzde 13 artarak 1 mil- yar 351 milyon YTL’ye çõktõ. GSM faaliyetlerinde gelirler yüzde 36 artõş göstererek 1 milyar 17 milyon YTL’ye, FAVÖK (finansman gider- leri, amortisman giderleri ve vergi ön- cesi kâr) ise geçen yõla göre 2 kat ar- tarak 224 milyon YTL’ye ulaştõ. FA- VÖK marjõ da yüzde 22 olarak ger- çekleşti. Avea Genel Müdürü Cüneyt Turk- tan ise 2008 yõlõnõn ikinci çeyreğin- de 485 bin, yõlõn ilk yarõsõnda da top- lam 1.1 milyon adet yeni abone al- dõklarõnõ ve toplam abone sayõsõnõn 11 milyon kişiye ulaştõğõnõ söyledi. Hükümetin, sendikalarõn taleplerini dikkate almaksõzõn hesap yapmasõnõ eleştiren KESK Başkanõ Evren, diğer memur sendikalarõnõ da eleştirdi. Hiçbir yerde sendikalarõn işverenden aidat istemediğini dile getiren Evren, önceki günkü toplantõnõn, sendikalarõn kendi kasalarõnõ şişirme pazarlõğõna dönüştüğünü savundu. Maaşa enflasyon tarifesi Mobil iletişimde vergilerin çok yüksek olduğunu vurgulayan Doany, kademeli bir vergi indirimi talep etti. Ekonomi Servisi - Elek- trik fiyatlama siste- minde yürürlü- ğe sokulan Dengeleme ve Uzlaştõrma Yönetmeliği (DUY) dünya ham petrol fi- yatlarõnda kaydedilen olağan- üstü artõşlarõ bile gölgede bõ- rakan fiyat artõşlarõna yol açõ- yor. Söz konusu yönetmelik nedeniyle petrol artmasa bile, elektrik fiyatlarõnõ katlayacak bir piyasa yapõsõ işliyor. İSMMMO’nun “Enerji Kâbusu” başlõklõ raporunda şu saptamalar ve çözüm önerile- rine yer veriliyor:  DUY, 1 Ağustos 2006’da devreye girdi. Bu tarihe kadar bir elektrik üretim şirketi sis- teme taahhüt ettiğinden faz- la enerji veriyorsa fiyat ki- lovat başõna 3 YKr’ye kadar iniyor, sistemden enerji çe- kerse 15 YKr ödemek zo- runda kalõyordu. Kamu ken- disini garanti altõna almõştõ. DUY ile birlikte ipler özel sektöre geçti.  Bu sistemde günlük elek- trik tüketimi bir gün önceden öngörülerek, özel üreticilerden ihale ile alõnõyor. Fiyat saat sa- at değişiyor. Üretici şirketler üretebilecekleri elektriği ve fiyatõ Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye bildiriyor. Kurum bun- larõ ucuzdan pahalõya göre sõ- ralõyor. Ancak özellikle yaz aylarõnda öğlen saatlerindeki yoğun tüketim DUY’da fiyat- larõ 25 YKr’lere kadar çõkarõ- yor. Ortalama 17-20 YKr.  Özel sektör DUY siste- minde devlete pahalõ elektrik satarken, kendi sanayisi için ihtiyaç duyduğu elektriği dev- letten daha ucuza alõyor. Tür- kiye’de 2009 başõnda elek- trik açõğõ başlayacak, DUY’da- ki fiyatlar daha da tõrmanacak. Sistem “fiyatı tetikleyecek”.  23 Temmuz’daki tablo sistemin fiyatlarõ nasõl uçura- bileceğini gösteriyor. Raporun tümünü değerlen- diren TÜRMOB Genel Baş- kan Yardõmcõsõ ve İSMMMO Başkanõ Yahya Arıkan, “Pet- rol fiyatları bu seviyede kal- sa bile elektrik üretim mali- yetleri artacak. Çünkü Tür- kiye’de zamları besleyen başka nedenler de var” di- yerek bu nedenleri yatõrõm- sõzlõk, elektrik borsasõnda olu- şan fiyatlar, dağõtõmda özel- leştirme, petrol ve doğalgaz fi- yatlarõ ile dõş kaynağa bağõm- lõlõk, otomatik fiyat mekaniz- masõna geçiş olarak sõraladõ. Türkiye’de elektrik fiyatlarõnõ, petrol artmasa bile, daha da yükseltecek bir piyasa yapõsõ işliyor. Dengeleme ve Uzlaştõrma Yönetmeliği ile getirilen sistem elektrik fiyatlarõnõ uçuracak özellikler taşõyor ve ipleri özel sektöre teslim ediyor. Uluslararasõ piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatõ, ABD ve Rusya arasõndaki gerginliğin petrol arzõnõ etkileyeceği en- dişesiyle 121 dolarõn üzerine çõktõ. ABD ham petrolünün varil fiya- tõ ekim ayõ teslimi dün 121.35 dolara kadar yükselirken, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatõ da 24 sent artarak 120.40 dolarõ gör- dü. Piyasa uzmanlarõ, Rusya’nõn Batõ’yõ cezalandõrmak için petro- lü silah olarak kullanõp kullanmayacağõnõn halen bilinmediğini, an- cak piyasanõn kesinlikle jeopolitik tehdide odaklandõğõnõ söylediler. Fiyatlar tırmanışa geçti Petrolden de beteri var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle