Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
23 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Devlet Politikası (!)
Biz ABD’nin Boğazlar güvenlik anlaşması-
nı delme girişimlerinin satır aralarını kaçırma-
maya çalışırken, Boğazlardan geçen Alman,
İspanyol savaş gemilerinin görüntüleri ile yüz
yüze kalıyoruz.. Biraz amatör olmalarından kay-
naklansa da canlı yayında pot kırarak konuşan
habercilerin şaşkınlıkları kimi gerçekleri çok da-
ha çıplak anlatmış oluyor..
Kıyıda AB ülkelerinin savaş gemilerinin ge-
çişini protesto eden bir grup TKP’li ellerinde
pankartları, sloganları ile olayı protesto eder-
lerken, haberci, “İyi ki TKP’liler duymuş, pro-
testo eylemi yaptılar da, Karadeniz’e geçen sa-
vaş gemilerinden haberdar olduk..” cümlesi-
ni kuruyor. Gün boyu dün aynı görüntülerle ay-
nı haber yinelenirken, Gürcistan’a yardım
çerçevesinde boğazlardan geçtikleri varsayı-
lan, görünen halleri ile donanımlı savaş ge-
milerine ilişkin NATO’dan gelen açıklamada,
daha önceden belirlenmiş Romanya’da yapı-
lacak NATO tatbikatına gitmekte oldukları
bildiriliyor.
Gazeteciliğin refleksi ile gerçeklerin ayrıntı-
larda saklı olabileceğini unutmadan, önemli ko-
nulara yönelik haberleri farklı kaynaklardan iz-
lemeye çalışırım. Aynı gelişmeye ilişkin çok
farklı haber ve değerlendirmeler, sadece
medya çağında çok kötü gazetecilik yapıl-
masından kaynaklanmaz. Siyaset, bilgi kirliliği
sayesinde kitlelerin medya aracılığı ile yön-
lendirilmesi ekseninde yürütüldüğünden; si-
yaset belirleyici odaklar, bilinçi olarak aynı ko-
nu ekseninde çok farklı haber ve yorumlarla
bilgi sızdırarak toplumsal refleksleri dene-
me, buna göre uygulamaya geçmeyi seçerler..
ABD kaynaklı ilk sızdırılan haberlerde,
ABD’nin Gürcistan’a yapmak istediği insani
yardımların Türkiye’nin Boğaz yolunu kesme
engeline takıldığı vardı. Sonra yine ABD kay-
naklı medya haberlerinden izlediğimize göre,
bizden gelen kimi özel kimi resmi bilgilendir-
melerle de, işin içinde Montrö krizi (Türkiye için
çok önemli, anlamlı Boğazlar Antlaşması)ko-
şullarının çiğnenmesi için yapılan baskılar, pa-
zarlıklar vardı. ABD askeri gemilerle insani yar-
dım(!) yapmak istiyordu. Karadeniz’e kıyısı ol-
mayan ülke olarak da, anlaşma koşullarının çiğ-
nenmesi için Türkiye’ye baskı yaparken, bü-
yük tonajlı gemilerle siyasi, askeri güç göste-
risine kalkışmasını doğal olarak Rusya an-
tenlerini açmış olarak izliyordu.
Aslında ABD Irak, Afganistan işgalleri gün-
demde iken de, Türkiye’den Karadeniz sahil-
lerinde üs isterken, Boğaz geçişlerinde hak-
kı olanın üstünde askeri gemi geçirmeye ça-
lışırken bunu hep yapıyordu. Kafkasya krizi ile
biz çok gecikmeli olarak, petrol çıkarları, si-
yasal, askeri güç savaşları ekseninde, Orta-
doğu kadar önemli Kafkaslar’ı ele geçirme ope-
rasyonunun önemini, bu girişimlerin alanları-
nı öğreniyoruz.
Ortadoğu savaşlarında yaşandığı üzere,
genel eksende birbirine paralel, dayanışmalı,
tek tek ülke çıkarları boyutu ile AB ekseninde
farklı olmak üzere ABD-AB ülkelerinin ref-
leksleri, elbette çok yönlü stratejileri kimi za-
man çatışıp, kimi zaman çakışmakta. Genel
olarak Türkiye’nin de, hele de bu iki çatışma-
lı bölgenin tam ortasında, komşu, birinci de-
receden taraf olarak, var olan uluslararası it-
tifakları ile, komşuluk ilişkileri, ülke çıkarları ara-
sında bir denge kurması beklenir.
Siyasal tercihleri, dünya politikalarına ba-
kışları çok farklı ABD, hele de AB ülkeleri va-
tandaşları, genel olarak ülkelerinin tam da bu
anlamda, ülke çıkarını gözeten bir devlet po-
litikaları olduğuna inanır, güvenirler. Yaşanan
deneyimler de iktidar ve liderlerin farklı siya-
sal yaklaşımları, görüntülerine karşın, aslında
iktidar değişimlerinin bile dönemin çıkarlarına
uygun gerçekleştiği yolundadır. Daha acı-
masız bir örneklemeyle, emperyal çıkarlar
adına siyasi krizlerin barış ekseninde çözülmesi
olanağı varsa, parti iktidarları ve liderlikleri bu-
na göre dengelenir. Aksi durumlarda da,
Bush‘un tartışmalı sandık oyları sonucu se-
çilmesi örneğinde yaşandığı gibi, lider ve ik-
tidar değişikliği, askeri müdahaleleri öngören
politikaları uygulamaya sokabilmek üzere ik-
tidar yapısı değiştiriliverilir.
Türkiye için çok daha yaşamsal sorun, si-
yasal iktidarların iktidarlarını borçlu oldukları
dış güç odaklarına olan bağımlılıklarıdır.
ABD’nin Ortadoğu operasyonu ile uyumlu
Türkiye’nin başına gelen siyasi iktidar deği-
şikliği gibi; Ecevit hükümetinin dış operasyon
desteğinde devrilmesi, AKP’nin kurdurulup ik-
tidara yerleştirilmesi olgusu; yasama, yürüt-
meyi, pek çok özerk Cumhuriyet kurumunu ele
geçirmiş olarak, siyasi varlığını, ayakta duru-
şunu ABD, AB siyasi liderliklerine borçlu Er-
doğan hükümetlerinin ülke çıkarlarını savu-
nabileceğine ilişkin kuşkuları büyütmektedir.
Ortadoğu krizinin çıkışı ve gelişme aşama-
sında yaşandığı üzere, Kafkaslar krizinde de
AKP iktidarının ülke çıkarları, değişmemesi ge-
reken Cumhuriyet dış politikaları dşında, zik-
zaklar çizip durduğunun kanıtı çelişkiler ya-
şanmaktadır.. Erdoğan hükümetinin her iki kriz-
de de söylemleri ile gizliden yürüttüğü politi-
kalar arasındaki çelişkilerin açıklaması bu... Ül-
kemiz, geleceğimiz üzerinde tehdit oluştur-
malarının nedeni de bu..
soner@cumhuriyet.com.tr
CASTROL’DEN EKONOMİK SÜRÜŞ
Castrol, filolar için karayolu taşõmacõlõğõnda maliyetleri ve kaza riskini azaltmayõ amaçla-
yan Filozof Akõllõ Çözüm Sistemi hizmet paketine “Ekonomik ve Emniyetli Sürüş Simülatörü”nü
de ekledi. Simülatörle yakõt tüketimini ve kaza riskini azaltmak amaçlanõ-
yor. Testlerde yüzde 10’luk bir yakõt tasarrufu sağlandõğõ görülen projeyle
karbon emisyonunun da azaltõlmasõ bekleniyor. Ekonomik sürüş eğitimi de
verebilen simülatörün Türkiye’de bir ilk olduğunu ifade eden Castrol Ma-
deni Yağlar Bölge Digital Pazarlama Müdürü Tolga Önder, “Simülatö-
rümüz, sürüş esnasõndaki tüm şartlarõ bire bir sürücüye yansõtõyor. Sürü-
cünün hatalarõ otomatik olarak saptanõyor ve sürücünün aracõ kullanõş bi-
çiminin ekonomik olup olmadõğõ saptanarak bir karne çõkartõlõyor” dedi.
Grönland foku (Pagophilus Groenlandicus) ve balonlu fok (Cystop-
hora cristata) yavrularõndan elde edilen ürünlerin ticari ithalatõ ya-
saklandõ. Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmlanan Tarõm ve Köy-
işleri Bakanlõğõ’nõn, “Belirli Yavru Fok-
larõn Kürklerinin ve Bunlardan Elde
Edilen Ürünlerin İthalatõnõn Yasaklan-
masõna İlişkin Yönetmeliği”ne göre ya-
sak Grönland foku ve balonlu fok yav-
rularõndan elde edilen ham postlarõ,
postlar ve post ürünlerini kapsõyor.
Halen tedavülde olan 1 YTL ile 50, 25, 10, 5 ve 1 Ykr madeni paralar 31 Ara-
lõk 2009’da tedavülden kaldõrõlacak. Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmla-
nan Hazine Müsteşarlõğõ’nõn Yeni Türk Lirasõ ve Yeni Kuruşta Yer Alan Yeni İba-
relerinin Kaldõrõlmasõna ve Uygulama Esaslarõna İlişkin Tebliğine göre, halen te-
davülde olan 1 YTL ile 50, 25, 10, 5 ve 1 YKr madeni paralar 31 Ara-
lõk 2009 tarihinde tedavülden kaldõrõlacak. 1 TL ile 50, 25, 10, 5
ve 1 Krş madeni paralar 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle çõka-
rõlacak. 1 Ocak 2010-31 Aralõk 2010 tarihleri arasõnda YTL ve
YKr madeni paralar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasõ ve TC
Ziraat Bankasõ şubelerince kabul edilecek ve değiştirilecek.
GRÖNLAND FOKU ÜRÜNLERİNE İTHALAT YASAĞI KURUŞ VE TL GERİ DÖNÜYOR
Devlet Planlama Teşkilatõ’nõn programõna göre memurlarõn maaşõ yüzde 7.5 oranõnda artacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Planlama Teşki-
latõ’nõn (DPT) 2009-2011 yõlla-
rõnõ kapsayan orta vadeli prog-
ramõnda memur maaşlarõnõn he-
deflenen enflasyon oranõnda art-
tõrõlacağõ belirtildi. Programa
göre görüşmeleri halen süren
memur maaşlarõnõn hedeflenen
enflasyon oranõ olan yüzde 7.5
oranõnda arttõrõlmasõ bekleniyor.
NTV’nin haberine göre, en-
flasyon hedefinin aşõlmasõ ha-
linde farkõn telafi edileceği
programa göre, kamu kurum-
larõ bütçe sõnõrõnõ dikkate ala-
rak, belirlenen öncelikler çer-
çevesinde kaynak tahsisini göz-
den geçirecek.
Programa göre, kamu perso-
nelinin mali ve özlük haklarõna
ilişkin dengesizlikleri azaltõcõ
düzenlemeler yapõlacak. Genel
sağlõk sigortasõ, getireceği mali
yüklerin makul düzeyde tutul-
masõ amacõyla, sağlõkta dönüşüm
programõyla birlikte uygulana-
cak. Genel bütçe vergi paylarõn-
dan yerel yönetimlere aktarõlan
kaynaklarõn etkin kullanõmõna
yönelik tedbirler alõnacak. Bu
paylarõn 500 milyon YTL’lik
bölümü ise memurlara yapõlan ek
ödemeye ayrõlmõş durumda.
‘Kasa şişirme pazarlığı’
KESK Genel Başkanõ Sami
Evren, KESK üyesi sendikalarõn
genel başkanlarõ ile Eğitim-Sen
Genel Merkezi’nde dün düzen-
lediği basõn toplantõsõnda, toplu
görüşmelere katõlmamalarõna
karşõn, toplu görüşme masasõnõn
KESK’in “gözetimi altında ol-
duğunu” söyledi. Hükümetin
önceki gün saatlerce süren toplu
görüşmede maaş artõşõna yönelik
herhangi bir öneri getirmediğini
anõmsatan Evren, “Hükümet,
kamu çalışanlarını oyalama,
umutlandırma, sonra da balo-
nu kendi eliyle patlatma gay-
retindedir” dedi. Sendikalara,
devlet tarafõndan ödenen üyelik
aidatõnõn arttõrõlmasõ konusundaki
taleplerin kamu çalõşanlarõnõ ra-
hatsõz ettiğini dile getiren Ev-
ren, “Dünyanın hiçbir yerin-
de sendikalar, işverenlerin-
den aidat talep etmez. Dün-
kü toplantı, sendikaların ken-
di kasalarını şişirme pazar-
lığına dönüşmüştür” değer-
lendirmesinde bulundu.
Çekilme çağrısı
Görüşmeye katõlan konfede-
rasyonlara “hükümetin elini
güçlendirmeme” çağrõsõnda bu-
lunan Evren, “Hükümet çağrı-
larımızı dikkate almadığı tak-
dirde, Başbakan’a inat sokak-
ları özgür-
leştireceğiz.
E m e ğ i n ,
emekçinin,
halkın hakları-
nı savunacağız”
dedi.
Bağõmsõz Kamu
Görevlileri Sendi-
kalarõ Konfederas-
yonu Genel Başkanõ Resul Akay,
toplusözleşme masasõna oturan
Kamu-Sen ve Memur-Sen’e
“Toplu görüşme masasından ve
sosyal diyalog süreçlerinden
çekilin” çağrõsõnda bulundu.
Akay yaptõğõ açõklamada,
hükümetin ek ödeme ka-
rarõnõ 15 Ağustos’ta yü-
rürlüğe koyarak, masaya
oturan sendikalara “dip-
lomatik bir lisanla kapıyı
işaret ettiğini” ifade etti.
ÜRETİCİ SÖMÜRÜLÜYOR
TZOB: Alt
sınır 5 YTL
olmalı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Ziraat Odalarõ Birliği
Başkanõ Şemsi Bayraktar “Fındık fi-
yatlarının açıklanmasının gecik-
mesi, üreticinin alın terinin sömü-
rülmesine yol açıyor” dedi. Bay-
raktar, fõndõğõn kilosunun 5 YTL’nin
altõnda belirlenmemesini istedi.
Bayraktar, dün düzenlediği basõn
toplantõsõnda, bazõ çevrelerin fõndõk re-
koltesini de yüksek göstererek, fiyat-
larõ spekülatif olarak düşürmek iste-
diğini öne sürerken, kamuoyuna açõk-
landõğõ gibi bu yõl 800-900 bin ton de-
ğil, 728 bin ton fõndõk üretimi tahmin
ettiklerini kaydetti. Bayraktar, fõn-
dõk ihracatõnõn yüzde 70’inin 10 fir-
ma tarafõndan gerçekleştirildiğine işa-
ret ederek, “Bu da fındık ticaretin-
de rekabetin olmadığının göster-
gesidir. Dolayısıyla 400 bin fındık
üreticisi ailenin kaderi 10 firmanın
eline bırakılamaz” dedi.
DİPLOMATİK ÇÖZÜM
Gazprom,
eski başkan
peşinde
NERİMAN ÖZCAN
Gazprom, çeşitli sõkõntõlar yaşadõ-
ğõ Kuzey Akõm projesindeki sorunlarõ
Avrupa Birliği’nin eski başkanlarõnõ
bünyesine katarak çözmeye çalõşõyor.
Gazprom, Baltõk Denizi’ne kõyõsõ
olan ülkelerle olan sorunlarõ çözmek
için ikinci büyük transferini gerçek-
leştirdi. Ağustos başõnda Finlandi-
ya’nõn eski başbakanõ Paavo Lippo-
nen’in Kuzey Akõm şirketinde ba-
ğõmsõz danõşman olarak yer almasõ
netleşti. 2006’da kurulan Kuzey Akõm
şirketi ortaklõğõn (yüzde 51’i Gazp-
rom’un, yüzde 24.5’i ise Alman şir-
ketleri E.ON ile BASF’õn, yüzde 9’u
da Hollanda şirketi Gasunie) hisse-
darlar komitesi başkanlõğõna yõlda 1
milyon 500 bin Avro maaşla Al-
manya eski başbakanõ Gerhard
Schröder’i getirerek, ilk transferi
yapmõştõ. Finlandiya’nõn eski baş-
bakanõ Paavo Lipponen’e göreve
başlamasõyla tam yetki verildi. Kuzey
Akõm projesi’nin Finlandiya’nõn çev-
re uyum yasalarõna uygun hale geti-
rilmesi yeterli olmayabilir. Çünkü
sõrada İsveç ve Danimarka var. Gazp-
rom belki de buna benzeyen bir giri-
şimde tekrar bulunabilir.
TT, Kõrgõz Telekom ihalesine teklif verecek.. Makedonya, Bosna, Azeri ihaleleriyle de ilgileniyor
Türk Telekom vergi indirimi istedi
Ekonomi Servisi - Hükümetten
kademeli bir vergi indirimi isteyen
Türk Telekom bir dizi özelleştirmeye
hazõrlanõyor. Türk Telekom Genel
Müdürü Paul Doany, Kõrgõz Telekom
ihalesi için çalõşmalarõ tamamladõk-
larõnõ ve teklif vereceklerini söyledi.
Türk Telekom; Makedonya, Bosna,
Azeri ihaleleriyle de ilgileniyor.
Hükümetten mobil iletişimin inter-
net üzerindeki kõsmõ üzerinden alõnan
verginin sõfõrlanmasõnõ istediklerini
belirten Doany, vergilerdeki azaltma-
nõn hükümete toplamda sadece 100
milyon YTL’lik bir gelir kaybõna yol
açacağõnõ söyledi. Doany, “Ancak bu
işlemin yaratacağı iş hacmi 5 milyar
dolar düzeyinde olacaktır” dedi.
Doany, Türk Telekom olarak çevre
ülkelerde satõn alma fõrsatlarõyla ilgi-
lerini sürdüreceklerini söyledi. Doany
bu yõl için koyduklarõ yüksek tek ha-
neli gelir büyümesi hedefini koru-
duklarõnõ da söyledi.
Faaliyet kârõ 1 milyar 351 milyon YTL
Türk Telekom’un yõlõn ilk yarõ-
sõnda konsolide gelirleri, geçen
yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 12
oranõnda artarak yaklaşõk 5 milyar
YTL’ye ulaştõ.
Toplantõda verilen bilgiye göre şir-
ketin 2008 yõlõ ilk yarõsõnda konsoli-
de gelirleri 2007’nin aynõ dönemine
göre yüzde 12 artarak 4 milyar 977
milyon YTL’ye yükseldi. Şirketin
faaliyet kârõ da geçen yõlõn aynõ dö-
nemine göre yüzde 13 artarak 1 mil-
yar 351 milyon YTL’ye çõktõ.
GSM faaliyetlerinde gelirler yüzde
36 artõş göstererek 1 milyar 17 milyon
YTL’ye, FAVÖK (finansman gider-
leri, amortisman giderleri ve vergi ön-
cesi kâr) ise geçen yõla göre 2 kat ar-
tarak 224 milyon YTL’ye ulaştõ. FA-
VÖK marjõ da yüzde 22 olarak ger-
çekleşti.
Avea Genel Müdürü Cüneyt Turk-
tan ise 2008 yõlõnõn ikinci çeyreğin-
de 485 bin, yõlõn ilk yarõsõnda da top-
lam 1.1 milyon adet yeni abone al-
dõklarõnõ ve toplam abone sayõsõnõn 11
milyon kişiye ulaştõğõnõ söyledi.
Hükümetin, sendikalarõn taleplerini dikkate almaksõzõn hesap yapmasõnõ
eleştiren KESK Başkanõ Evren, diğer memur sendikalarõnõ da eleştirdi. Hiçbir
yerde sendikalarõn işverenden aidat istemediğini dile getiren Evren, önceki günkü
toplantõnõn, sendikalarõn kendi kasalarõnõ şişirme pazarlõğõna dönüştüğünü savundu.
Maaşa enflasyon tarifesi
Mobil iletişimde vergilerin
çok yüksek olduğunu
vurgulayan Doany, kademeli
bir vergi indirimi talep etti.
Ekonomi Servisi - Elek-
trik fiyatlama siste-
minde yürürlü-
ğe sokulan
Dengeleme
ve Uzlaştõrma Yönetmeliği
(DUY) dünya ham petrol fi-
yatlarõnda kaydedilen olağan-
üstü artõşlarõ bile gölgede bõ-
rakan fiyat artõşlarõna yol açõ-
yor. Söz konusu yönetmelik
nedeniyle petrol artmasa bile,
elektrik fiyatlarõnõ katlayacak
bir piyasa yapõsõ işliyor.
İSMMMO’nun “Enerji
Kâbusu” başlõklõ raporunda şu
saptamalar ve çözüm önerile-
rine yer veriliyor:
DUY, 1 Ağustos 2006’da
devreye girdi. Bu tarihe kadar
bir elektrik üretim şirketi sis-
teme taahhüt ettiğinden faz-
la enerji veriyorsa fiyat ki-
lovat başõna 3 YKr’ye kadar
iniyor, sistemden enerji çe-
kerse 15 YKr ödemek zo-
runda kalõyordu. Kamu ken-
disini garanti altõna almõştõ.
DUY ile birlikte ipler özel
sektöre geçti.
Bu sistemde günlük elek-
trik tüketimi bir gün önceden
öngörülerek, özel üreticilerden
ihale ile alõnõyor. Fiyat saat sa-
at değişiyor. Üretici şirketler
üretebilecekleri elektriği ve
fiyatõ Türkiye Elektrik İletim
AŞ’ye bildiriyor. Kurum bun-
larõ ucuzdan pahalõya göre sõ-
ralõyor. Ancak özellikle yaz
aylarõnda öğlen saatlerindeki
yoğun tüketim DUY’da fiyat-
larõ 25 YKr’lere kadar çõkarõ-
yor. Ortalama 17-20 YKr.
Özel sektör DUY siste-
minde devlete pahalõ elektrik
satarken, kendi sanayisi için
ihtiyaç duyduğu elektriği dev-
letten daha ucuza alõyor. Tür-
kiye’de 2009 başõnda elek-
trik açõğõ başlayacak, DUY’da-
ki fiyatlar daha da tõrmanacak.
Sistem “fiyatı tetikleyecek”.
23 Temmuz’daki tablo
sistemin fiyatlarõ nasõl uçura-
bileceğini gösteriyor.
Raporun tümünü değerlen-
diren TÜRMOB Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ ve İSMMMO
Başkanõ Yahya Arıkan, “Pet-
rol fiyatları bu seviyede kal-
sa bile elektrik üretim mali-
yetleri artacak. Çünkü Tür-
kiye’de zamları besleyen
başka nedenler de var” di-
yerek bu nedenleri yatõrõm-
sõzlõk, elektrik borsasõnda olu-
şan fiyatlar, dağõtõmda özel-
leştirme, petrol ve doğalgaz fi-
yatlarõ ile dõş kaynağa bağõm-
lõlõk, otomatik fiyat mekaniz-
masõna geçiş olarak sõraladõ.
Türkiye’de elektrik
fiyatlarõnõ, petrol
artmasa bile, daha da
yükseltecek bir piyasa
yapõsõ işliyor. Dengeleme
ve Uzlaştõrma Yönetmeliği
ile getirilen sistem elektrik
fiyatlarõnõ uçuracak
özellikler taşõyor ve ipleri
özel sektöre teslim ediyor.
Uluslararasõ piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatõ, ABD
ve Rusya arasõndaki gerginliğin petrol arzõnõ etkileyeceği en-
dişesiyle 121 dolarõn üzerine çõktõ. ABD ham petrolünün varil fiya-
tõ ekim ayõ teslimi dün 121.35 dolara kadar yükselirken, Londra Brent
tipi ham petrolün varil fiyatõ da 24 sent artarak 120.40 dolarõ gör-
dü. Piyasa uzmanlarõ, Rusya’nõn Batõ’yõ cezalandõrmak için petro-
lü silah olarak kullanõp kullanmayacağõnõn halen bilinmediğini, an-
cak piyasanõn kesinlikle jeopolitik tehdide odaklandõğõnõ söylediler.
Fiyatlar tırmanışa geçti
Petrolden de beteri var